31
Harry Potter / Ynt: En sevmediğiniz HP karakterleri?
« : 11 Mart 2016, 22:01:34 »
En sevmediğim karakter Harry. Nedeni sadece Voldemort'u öldürmesi. Aslında Harry asıl oğlan olmasa kimsenin sevmeyeceği tip bir insan.
İletileri Göster
Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
32
Yıldız Savaşları / Ynt: Star Wars VII: The Force Awakens
« : 09 Mart 2016, 19:04:43 »
Aslında filmin geçtiği dönem tam olarak Darth Maul'ün dönüşüne uygun bir dönem. Üşenmeyip filme Darth Maul koysalar süper olurdu. Bildiğiniz gibi Clone Wars serisinde Maul en son Sidius tarafından esir alınmıştı. Muhtemelen yine sadık bir Sith gibi eğitilmiştir. Tabii aradan galiba 60 yıl falan geçmiş oluyor ama ben yaşlı da olsa bir Darth Maul'e hayır demezdim.
33
Harry Potter / Ynt: En Sevdiğiniz Kara Büyücü
« : 09 Mart 2016, 18:57:30 »
Benim en sevdiğim kara büyücü Evan Rosier. Şimdi çoğunuz hatırlamayacak ama hatırlatayım. Evan Rosier ilk büyücü savaşı sırasında Moody ile tutuştuğu düelloda Moody tarafından öldürülmüştür fakat ölmeden önce Moody'nin burnundan bir parça koparmayı başarmıştır. Seride birkaç yerde adı geçmiştir. Adının geçtiği yerlerden öğrendiğim kadarıyla düelloda yetenekli bir büyücüdür. Ayrıca Bellatrix, Narcissa ve o Tonk ile evlenen diğer Black ile kuzendir. Babası da ilk Ölüm Yiyenler'dendir.
Yani neticede benim favorim Evan Rosier. Muhtemelen seri sırasında yaşamış olsa adını birçok spesifik sahnede okurduk. En azından bir çocuğu falan olsaydı..
Yani neticede benim favorim Evan Rosier. Muhtemelen seri sırasında yaşamış olsa adını birçok spesifik sahnede okurduk. En azından bir çocuğu falan olsaydı..
34
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 09 Mart 2016, 18:49:25 »
Martin demişti "dizi kitap hakkında spoylır verecek ve yeni sezon kitaptan önce çıkacak" diye. Şu an tıreylırdan gördüğüm kadarıyla baya güzel bir sezon olacak fakat bana kalırsa dayanıp izlemezseniz sezon finaline kadar yeni kitabın yabancı dilde çıkacağına inanıyorum. Çünkü eğer bu sıpoylır dolu sezon sırasında veya sezondan sonra çıkmazsa kitabı sırf öğrenmek için okuyan birçok kişi dizide gördüğü için okumayabilir. Saçmaladım biraz. Demek istediğim yeni kitap her an çıkabilir.
35
Filmler / Ynt: Hobbit Haberleri!
« : 22 Kasım 2015, 16:22:22 »
Sırf bu Peter Jackson yüzünden kitapların film yapılmasına karşı bir insan oldum o yüzden maalesef affedemiyorum. Umarım Tolkien ailesi bir daha hiçbir kitabın film hakkını birine satmaz. Yönetmenler, şirketler falan Silmarillion'a gözlerini dikmiş durumdalar DİREN TOLKIEN!!
36
Cosmere (Brandon Sanderson) / Ynt: Fırtınaışığı Arşivi - Brandon Sanderson
« : 11 Kasım 2015, 08:36:11 »
Bu serinin ilk kitabını can havliyle bitirdim ikinci kitabı bakalım nasıl bitireceğim bir kere başladım okumasam olmaz. Sissoylu'nun ikincisi bir de bu Kralların Yolu'nun ikincisi... ELVEDA PARACIKLAR!!
37
Tartışma Platformu / Ynt: Bir Kitabı Ne kadar Sürede Bitiriyorsunuz ?
« : 07 Kasım 2015, 20:53:02 »
Okul varken 500-700 falan o ara kitapları iki günde bitiriyordum şimdi üç ayda falan anca. Özellikle matematik derslerinde at gibi kitap okurdum. Kitap sararsa kaç sayfa olduğu önemli değil bir günde okurum affetmem.
38
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« : 06 Kasım 2015, 21:07:43 »
Ya ben seriyi aldım hala adam gibi oturup okumadım bir de 15 kitap falan diyorsunuz hof acilen matematik dersi lazım bana başka bir ortamda kitap okuyamıyorum.
39
Cosmere (Brandon Sanderson) / Ynt: Kralların Yolu - Brandon Sanderson
« : 03 Kasım 2015, 19:43:27 »Shallan bölümleri hiç de sıkıcı değil bence.
Ben çok sıkılıyordum ya. İtiraf edeyim madem, ben kadın kahramanların gözünden anlatılan filmleri, dizileri, kitapları şey yapamıyorum. Açlık Oyunları gibi filmi çıkan bir seriyi mesela anında okurdum ama sırf kadın bir karakter olduğu için okumadım, okuyamadım. Yani kadın erkek ayrımcılığı gibi görünüyor, ben de öyle göründüğünün farkındayım ama yapacak bir şey yok.
40
Cosmere (Brandon Sanderson) / Ynt: Kralların Yolu - Brandon Sanderson
« : 03 Kasım 2015, 00:07:45 »
Sissoylu elimde var ama okumadım, Kralların Yolu'nu okudum. Şimdi yorum yapmam saçma, biliyorum ama yine de yapayım belki bir fikir verir.
Kralların Yolu'nda birkaç ana karakter var ve hepsi aynı konunun farklı parçalarını anlatıyor ayrıca toplumun farklı kesimlerini temsil ettikleri için bana kalırsa bu karakterler içinde sevmediğin ve okumaktan sıkıldığın bir tanesi illaki çıkar. Yani karakterler birbirlerinden o kadar zıt, bölümler o kadar farklı ki. Bir bölüm isyan alevleri var, gaza geliyorsun falan diğer bölüm iki saat resim çizip dolaşıyorsun. Yani demem o ki kitabın en az 1/5'inde sıkılacaksın ama onun dışındaki bölümler, özellikle nihayetinde çok heyecanlı. Bir de kitabı anlamaya çalışarak okumak lazım zira baya farklı bir evren ve baya farklı bir ilerleyişi var. Yani sıradan fantastik tabanlı değil, farklı güçler var o yüzden her kültürü, kültürlerin ortak özelliğini, savaştığın asıl düşman hakkında her kültürden farklı ipuçlarını falan anlaman gerekiyor.
Kısacası biraz sıkılacaksın ama GENEL olarak Kralların Yolu güzel kitap, okumalısın diye düşünüyorum.
Kralların Yolu'nda birkaç ana karakter var ve hepsi aynı konunun farklı parçalarını anlatıyor ayrıca toplumun farklı kesimlerini temsil ettikleri için bana kalırsa bu karakterler içinde sevmediğin ve okumaktan sıkıldığın bir tanesi illaki çıkar. Yani karakterler birbirlerinden o kadar zıt, bölümler o kadar farklı ki. Bir bölüm isyan alevleri var, gaza geliyorsun falan diğer bölüm iki saat resim çizip dolaşıyorsun. Yani demem o ki kitabın en az 1/5'inde sıkılacaksın ama onun dışındaki bölümler, özellikle nihayetinde çok heyecanlı. Bir de kitabı anlamaya çalışarak okumak lazım zira baya farklı bir evren ve baya farklı bir ilerleyişi var. Yani sıradan fantastik tabanlı değil, farklı güçler var o yüzden her kültürü, kültürlerin ortak özelliğini, savaştığın asıl düşman hakkında her kültürden farklı ipuçlarını falan anlaman gerekiyor.
Kısacası biraz sıkılacaksın ama GENEL olarak Kralların Yolu güzel kitap, okumalısın diye düşünüyorum.
41
Harry Potter / Ynt: En Korkunç Halloween
« : 01 Kasım 2015, 21:06:29 »Bu hikayeye bakarsak büyücülük tarihi kayıtları 12. yüzyıla kadar uzanıyor
http://www.kayiprihtim.org/portal/projeler/potter-ailesi/
Ama dediğiniz gibi başları karanlık lordlarla vs dertte değilmiş, rahat bir yaşamları varmış gibi geliyor kulağa. Bakalım Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerelerde Bulunurlar filminde büyücülük tarihine dair yeni bilgiler paylaşılacak mı? Amerika'daki Kızılderili kültürüne dayalı büyücü okulu yeni bir şey mesela.
Bence Amerika'daki büyücülük tarihi 1500'lerden sonra yazılmıştır çünkü ondan önce hani Kızılderililer büyücülük olayına normal bakıyordur. O sebeple hani çok bi tarihsel geçmiş düşünmüyorum. Ne bileyim ya ben filmden de umutsuzum keşke bir sürü kitap çıksa ve hepsinin filminin/dizisinin yapılması yasak olsa. Para yazarları delirtiyor..
42
Harry Potter / Ynt: En Korkunç Halloween
« : 01 Kasım 2015, 14:54:53 »Tarihin en güçlü kara büyücüsü ve tarihin en büyük kara büyü ihtilal denemesi
Bunları kesin olarak söyleyecek kadar bilgi sahibi miyiz büyücülük dünyasının tarihiyle ilgili? Bilmediğim için soruyorum, şu anda aramaya da üşeniyorum bu bilgileri.
Zaten büyücülerin sayısının bu kadar artması, örgütlenmesi ne bileyim rahat yaşamaları falan çok eski bir tarihe dayanmıyor. Hatta büyü tarihi kayıtları da çok eskiye dayanmıyor o yüzden hani çok çok eski yıllarda, hani antik çağ diye tabir ettiğimiz yıllarda bir şeyler varsa bilemem ama benim bildiğim kadarıyla Sihir Bakanlığı kurulduktan sonra onun politikasına karşı gelip bir tür büyücü milliyetçiliği/kara büyü iktidarı kurmak isteyen iki önemli büyücü çıkmış ve Sihir Bakanlığı'na isyan etmiş. Biri Grindelwald, onun isyanı Voldemort'unkinden farklı olarak tüm Avrupa'da yayılmıştı sadece İngiltere ile sınırlı değildi ama hani çok geniş ve tutucu bir kitleye hitap etmemiş. Grindelwald'dan sonra açılan boşluğu Voldemort işte "Karanlık Lord" olarak doldurmuş. Onun isyanı ise Avrupa'ya genel olarak çok yayılmamış ama İngiltere'de çok fazla taraftar toplamış ve anladığım kadarıyla kitlesi Grindelwald'unkinden daha kalabalık ve tutucuymuş.
Kitapta birden çok kez bahsetmişti Voldemort'un o zamana kadarki en sağlam Karanlık Lord olduğundan zaten.
43
Harry Potter / Ynt: En Korkunç Halloween
« : 01 Kasım 2015, 03:08:26 »
Tarihin en güçlü kara büyücüsü ve tarihin en büyük kara büyü ihtilal denemesi bizim serinin döneminde olduğu için tüm bunlar normal sayılır bence.. Hof HP ile alakalı ne görürsem göreyim moralim bozuluyor çok güzeldi tadı hala damağımda. ROWLING YAP BİR DELİLİK ROWLING!!!
44
Buz ve Ateşin Şarkısı / Castamere Yağmurları
« : 30 Ekim 2015, 23:11:48 »
Castamere Yağmurları, Lannister Hanesi'nin vasallarından Reyne Hanesi'nin isyan etmesini ve bu isyanın Lord Tywin Lannister tarafından ezici bir şekilde bastırılmasını anlatan destansı bir şarkıdır. İsyan sonunda Castamere Kalesi tamamen yıkılmış ve harabeye dönmüş, Reyne Hanesi'nin üyeleri kılıçtan geçirilmiştir. Şarkı genelde Tywin Lannister'a ya da Casterly Kayası'nın Lannisterları'na baş kaldırmak isteyenlere sonlarını hatırlatmak amacıyla çalınır. Kötü ve korkutucu bir şöhreti vardır.
Sözleri
Ve sen kimsin dedi gururlu lord,
neden başımı öne eğmeliyim?
Farklı pelerin giymiş bir kedisin sadece,
budur bütün bildiğim.
Pelerini ister altın olsun ister kırmızı,
her aslan pençelidir.
Benim de pençelerim uzun ve keskindir lordum,
seninkiler kadar uzun ve keskin.
Ve adam hiç durmadan konuştu,
şu Castamare Lordu.
Fakat şimdi salonunda yağmurlar ağlıyor
ve yağmuru kimse duymuyor.
Evet şimdi salonunda yağmurları ağlıyor
ve yağmuru tek ruh bile duymuyor.
Çalındığı Önemli Yerler
Şarkı Buz ve Ateşin Şarkısı'nın televizyon uyarlaması olan Game of Thrones dizisinin dokuzuncu bölümü "Karasu Saldırısı"nda ilk olarak Bronn ve Lannister askerleri tarafından, şehrin altındaki kışlalarda söylendi. İkinci olarak ise bölümün sonunda, Lord Tywin'in şehre yardıma geldiği sırada çalındı. Şarkı çalındığı sırada Stannis Baratheon bozguna uğratırdı ve Kral Şehri, Lannister ve Tyrell birleşik ordusu tarafından mutlak bir yenilgiden kurtuldu.
Sözleri
Ve sen kimsin dedi gururlu lord,
neden başımı öne eğmeliyim?
Farklı pelerin giymiş bir kedisin sadece,
budur bütün bildiğim.
Pelerini ister altın olsun ister kırmızı,
her aslan pençelidir.
Benim de pençelerim uzun ve keskindir lordum,
seninkiler kadar uzun ve keskin.
Ve adam hiç durmadan konuştu,
şu Castamare Lordu.
Fakat şimdi salonunda yağmurlar ağlıyor
ve yağmuru kimse duymuyor.
Evet şimdi salonunda yağmurları ağlıyor
ve yağmuru tek ruh bile duymuyor.
Çalındığı Önemli Yerler
- *Geçmişte Farman Hanesi, Casterly Kayası'na isyan etti ve Lord Tywin Lannister hanenin yerleşkesi olan Güzel Ada'ya bir elçi göndererek Castamere Yağmurları'nı çaldırdı. Böylece Lord Tywin'e isyan edenlerin sonunu hatırlayan Lord Farman tekrar diz çöktü ve sadakat yemini etti.
*Castamere Yağmurları, Frey Hanesi'nin yerleşkesi olan İkizler'de Kuzey Kralı Robb Stark'ın dayısı Edmure Tully'nin sonradan Kızıl Düğün olarak hatırlanacak düğün töreni sırasında çalındı. Şarkının başlaması kaledeki Frey askerlerine katliamı başlatmaları için işaret verdi.
*Şarkı Joffrey I Baratheon ve Margaery Tyrell'ın düğünü sırasında birçok kez çalındı.
*Jaime Lannister bu şarkıyı Yedilerin Tom'una, Edmure Tully'yi Nehirova'yı teslim etmeye ikna etmek amacıyla çaldırıldı.
Şarkı Buz ve Ateşin Şarkısı'nın televizyon uyarlaması olan Game of Thrones dizisinin dokuzuncu bölümü "Karasu Saldırısı"nda ilk olarak Bronn ve Lannister askerleri tarafından, şehrin altındaki kışlalarda söylendi. İkinci olarak ise bölümün sonunda, Lord Tywin'in şehre yardıma geldiği sırada çalındı. Şarkı çalındığı sırada Stannis Baratheon bozguna uğratırdı ve Kral Şehri, Lannister ve Tyrell birleşik ordusu tarafından mutlak bir yenilgiden kurtuldu.
45
Orta Dünya Günlükleri / Ynt: Cüceler İle Elfler Arasındaki Bu Husumet Neden?
« : 28 Ekim 2015, 18:36:46 »
Arkadaşlar Elfler ile İnsanlar arasındaki nefretin ilk ve en büyük nedeni Birinci Çağ'daki Sindar Elfleri'nin kralı Kral Elu Thingol'ün cüceler tarafından katledilmesi ve daha sonra katleden cücelerden ikisinin krallıklarına dönüp ordu toplayarak Bin Mağaralar'ı yağmalayıp oradaki her Elf'i öldürmelerine dayanır.
Kurt Avı'nda ele geçirilen Silmaril Thingol tarafından Bin Mağaralar'a götürüldü. Kendi ışığını yayan elmas o kadar güzeldi ki Thingol bu elması daha da güzelleştirmek hayali ile yanıp tutuşuyordu. O sıralar Hurin, Nargothrod*'da cüce Mim'i öldürerek ünlü Cüce Gerdanlığı (adını unuttum) alıp kinayeli bir biçimde ailesine göz kulak olduğu için Thingol'e verdi. Cüce Gerdanlığı* cücelerin en ünlü eserlerinden biriydi, güzelliği Silmaril ile yarışamazdı ama ona yakındı. Thingol neden bu ikisinin güzelliğini birleştirip daha güzel bir iş çıkarmayayım ortaya diye düşündü ve bu işi yapmak için birkaç cüce demirci tuttu.
Demirci cüceler günlerce bu iki nesneyi birbirine bağlamak ve mükemmel bir iş çıkarmak için uğraştılar. Her zamanki gibi emekleri karşılık buldu ve bu iki nesneyi, Silmaril ile Cüce Gerdanlığı'nı birleştirip mükemmel bir iş çıkardılar ortaya. Onların çalışmalarını yakından izleyen Thingol Gerdanlık'ı eline aldı ve hayran hayran baktı. Silmaril herkes gibi Thingol'ü de etkisi altına aldı. Tam Gerdanlık'a övgüler yağdırıp onun kendisinin olmasıyla övünürken cüceler "Neden Cüce Gerdanlığı bir Elf Kralı'nın boynunu süsleyecekmiş? Onu biz yaptık, o bizimdir!" dediler zira cüceler yaptıkları işlere paha biçemez, onları başkasına kolay kolay veremezlerdi. Bunun ardından Thingol "La ne diyon pis cüce sen bir garip cücesin senin neyine gerdanlık? Senin gibi bir yaratık nasıl benden hak almayı iddia edebilir" dedi. Cüceler tabi çıldırdı, "ne diyon lan sen" nidalarıyla Thingol'e kılıç çektiler. Demir atölyesinde yanında muhafızları olmayan Thingol'ü bir güzel katlettiler. Böylece Işığı Gören lakin Maia aşkı için Orta Dünya'da kalan en yüce Sindar Kralı Elu Thingol kibri ve Silmaril yüzünden ölmüş oldu. Silmaril'e sahip olan diğer herkes gibi..
Cüceler gerdanlığı bırakıp Bin Mağaralar'dan kaçmaya çalıştılar, sadece ikisi başarabildi ve ordu toplayıp geri geldiler. Aşkı öldüğü için artık her şeyi anlamsız bulan Melian da "yemişim* Bin Mağarasını, Doriath'ını, daha da korumam bu torpakları" diyerek sihrini kaldırdı, artık Doriath düşmanlara savunmasızdı. Cüceler gelip Thingol'ün tüm sadık adamlarını katlettiler herkesi kılıçtan geçirdiler ve Elfler bu olayı asla ama asla unutmadı.
Sonrasında Beren Thingol'ün intikamını aldı falan filan onlar başka bir hikaye. Yukarıda anlattığım hikaye ise Elfler ile Cüceler arasındaki düşmanlığın yegane temelidir. Hikayenin birkaç versiyonu vardır ama Silmarillion'da böyleydi galiba, Kayıp Öyküler'de biraz daha farklı. Umarım yararlı olur.
Kurt Avı'nda ele geçirilen Silmaril Thingol tarafından Bin Mağaralar'a götürüldü. Kendi ışığını yayan elmas o kadar güzeldi ki Thingol bu elması daha da güzelleştirmek hayali ile yanıp tutuşuyordu. O sıralar Hurin, Nargothrod*'da cüce Mim'i öldürerek ünlü Cüce Gerdanlığı (adını unuttum) alıp kinayeli bir biçimde ailesine göz kulak olduğu için Thingol'e verdi. Cüce Gerdanlığı* cücelerin en ünlü eserlerinden biriydi, güzelliği Silmaril ile yarışamazdı ama ona yakındı. Thingol neden bu ikisinin güzelliğini birleştirip daha güzel bir iş çıkarmayayım ortaya diye düşündü ve bu işi yapmak için birkaç cüce demirci tuttu.
Demirci cüceler günlerce bu iki nesneyi birbirine bağlamak ve mükemmel bir iş çıkarmak için uğraştılar. Her zamanki gibi emekleri karşılık buldu ve bu iki nesneyi, Silmaril ile Cüce Gerdanlığı'nı birleştirip mükemmel bir iş çıkardılar ortaya. Onların çalışmalarını yakından izleyen Thingol Gerdanlık'ı eline aldı ve hayran hayran baktı. Silmaril herkes gibi Thingol'ü de etkisi altına aldı. Tam Gerdanlık'a övgüler yağdırıp onun kendisinin olmasıyla övünürken cüceler "Neden Cüce Gerdanlığı bir Elf Kralı'nın boynunu süsleyecekmiş? Onu biz yaptık, o bizimdir!" dediler zira cüceler yaptıkları işlere paha biçemez, onları başkasına kolay kolay veremezlerdi. Bunun ardından Thingol "La ne diyon pis cüce sen bir garip cücesin senin neyine gerdanlık? Senin gibi bir yaratık nasıl benden hak almayı iddia edebilir" dedi. Cüceler tabi çıldırdı, "ne diyon lan sen" nidalarıyla Thingol'e kılıç çektiler. Demir atölyesinde yanında muhafızları olmayan Thingol'ü bir güzel katlettiler. Böylece Işığı Gören lakin Maia aşkı için Orta Dünya'da kalan en yüce Sindar Kralı Elu Thingol kibri ve Silmaril yüzünden ölmüş oldu. Silmaril'e sahip olan diğer herkes gibi..
Cüceler gerdanlığı bırakıp Bin Mağaralar'dan kaçmaya çalıştılar, sadece ikisi başarabildi ve ordu toplayıp geri geldiler. Aşkı öldüğü için artık her şeyi anlamsız bulan Melian da "yemişim* Bin Mağarasını, Doriath'ını, daha da korumam bu torpakları" diyerek sihrini kaldırdı, artık Doriath düşmanlara savunmasızdı. Cüceler gelip Thingol'ün tüm sadık adamlarını katlettiler herkesi kılıçtan geçirdiler ve Elfler bu olayı asla ama asla unutmadı.
Sonrasında Beren Thingol'ün intikamını aldı falan filan onlar başka bir hikaye. Yukarıda anlattığım hikaye ise Elfler ile Cüceler arasındaki düşmanlığın yegane temelidir. Hikayenin birkaç versiyonu vardır ama Silmarillion'da böyleydi galiba, Kayıp Öyküler'de biraz daha farklı. Umarım yararlı olur.