Eğer önceki hayatımda yaşadığım şeyleri hatırlasaydım yapmazdım.
Neden mi?
Çünkü hayatım mükemmel olurdu. Zaten insanlar hep mükemmel olmayı istemez mi? İster.
Yaptığım yanlışlardan bahsederken, küçükken yaptığım hataları kasttediyorum.Eğer önceki hayatımda yaşadığım şeyleri hatırlasaydım yapmazdım.
Neden mi?
Çünkü hayatım mükemmel olurdu. Zaten insanlar hep mükemmel olmayı istemez mi? İster.
Bence durum bu kadar basit olmazdı. Yaşadıklarımız hatırımıza gelseydi ve bu hatalardan çıkarılan sonuçlar bağlamında düşünce şeklimizi ya da insanlarla olan ilişkilerimizi değiştirebilseydik bile olaylar yine bizim istemediğimiz şekillerde gelişebilecekti. Her zaman belli kararlar vermemiz gereken durumlar ortaya çıkar ve sonucunda bir seçenekler dizisi daha bekler bizi. Basitçe; “Önceden yaptığım hataları düzeltebilme şansım olsaydı hayatım mükemmel olurdu.” gibi bir yargı nasıl ortaya çıkarabiliriz ki? Sonuçta önceden tatmadığımız hatalar yok mu? Ya sonradan tadacaklarımız?
Belki de önceden yaşadığımız doğrular bile birer hataya dönüşeceklerdi böyle düşününce. Tabi bu söylediklerim ancak ‘hatalarımızdan haberimiz olsaydı’ tartışılabilir olurdu.
Şöyle örnek vereyim:
Ben ilkokul hayatım boyunca önüme konulan eğitim kitaplarından başka hiçbir kitap okumadım. Ortaokula geldiğimde elime hocaların ‘öğretici’ diye adlandırdığı bir kitap listesi verdiler, yine okumadım. Herkesin hayran kaldığı genç kız kitabı Yaş Onyedi’yi bitirdiğimde içimde İpek Ongun’a karşı hiçbir hayranlık belirtisi yoktu mesela. Bu eser benim için her satırda buram buram mesaj kokan bir kitaptı sadece. Her başlıkta olmayan kurgunun can alıcı noktasının afişe edeldiği bir kitap.
Sonra Talihsiz Serüvenler Dizisi geçti elime, bir çırpıda bitirdim. Daha sonraları nadiren beğendiğim bir kitap çıktıysa karşıma bir iki günde bitirir olmuştum hepsini… Yine de çok nadir okuyordum. Çooook nadir.
Aslında okumadan hikaye yazmaya başlayan bir yazardım o zamanlar. Ben hikaye yazdığım için kitap okumaya başladım. Okudukça kitapların önüme konulanlardan farklı olduğunu gördüm, ve daha çok okudum. Boşuna geçen zamanlarım için üzüldüm çok. Zamanımı değerlendirmeye, bulduğum her vakit kitap okumaya başladım. Önce fantastik, sonar klasik darken bilgi için okumaya başladım.
Kimi için boşa geçen bu zamanlar ne kadar büyük bir hatanın ürünü gibi gözükse de belki de kitap okumayı bu kadar çok sevmemi sağlayan şey de buydu. Yani bir daha can bulsaydım belki de okumayı söktüğümde ilk işim elime bir kitap almak olacaktı. Ama bunun hayatımı mükemmel yapması mümkün mü? Ya babam bir iş meselesi konusunda hata yapmayayım derken çok daha büyük bir hata yapsaydı ve dükkanı batırdıktan sonra ailemin kitap alacak parası bile olmasaydı?
O zaman mükemmellikten bu kadar kolay bahsedebilir miydik?
Peki "bu hataları yapmış olmam belki de iyi bir sonuca sebep açmıştır" diye düşündünüz mü hiç?Evet düşündüm.
Yaptığım yanlışlardan bahsederken, küçükken yaptığım hataları kasttediyorum.
Ve şunu söylemek istedim: O zamanlar çocuk olduğum için bazı şeyleri düşünemiyordum. Yaş ilerledikçe ve insan kendini geliştirdikçe, bilgi ediniyorsun. Ve önemli olan bilgiyi yani öğrendiklerini kullanmak. Mantıklı karar verebilmeni sağlıyor.
Demek istediğim: Şimdiki aklım önceden olsaydı aynı hataları tekrar yapmazdım.
Peki "bu hataları yapmış olmam belki de iyi bir sonuca sebep açmıştır" diye düşündünüz mü hiç?
Kötüyü cezalandırmak bize düşmez zaten. Konu o değildi. Ama madem o konuya değindin şunu söyleyim, Hırsız, sokakta mendil satabilirdi. Katil bir şirket krup yanında insanları çalıştırabilirdi. Çevre önemlidir, ama farkındalık da önemlidir. Çevresinin kötü olduğunu farkedip bundan haz alan bir kötü cezayı hak eder. Ama çevresinin gerçekten de bilincinde olmayan biri sadece nankörce kandırılmış bir masumdur.O zaman benimde cezalandırılmam gerekiyor.
Kötü sokakta mendil satabilirmiydi çevre insanı sadece maddi yönlerle değil psikolojik yönlerlede etkiler fildişi kulelerimizden aşağı konuşmak kolay hiç o insanların içine girdin mi hiç çaresizliği tattınmı hiç aç kaldınmıki sokakta mendil satmaktan bahsediyorsun sen bir seri katilin doğduğu ortamda doğsaydın sokakta mendil mi satardın yoksa kaç adam öldürdüğünü düşünmeden sıradaki hedefini mi arardın Çevre insanı psikolojik olarak da etkiler bunu unutma bence.Hayatta hiç bir şey adil değildir. Adalet aptal insanların rüyalarında görüp uydurduğu, ve yine bazı insanların var olduğuna inandığı şeydir.
Ve evet victoria her şeyin değeri tersi ile görünür kıyasla bilinir senin sözünün bir değeri olması için aksini iddia eden birisi olması gerekir o zaman senin iyiliğinin benim iyiliğimin cezasını başkaları çekiyor peki bunlar ne kadar adil
Adalet sadece bir kavramdır. Kavramlar ise zihin ürünü ;DDemek istediğim şeyi kısaca söylemişsin. Tebrikler!
Kötü sokakta mendil satabilirmiydi çevre insanı sadece maddi yönlerle değil psikolojik yönlerlede etkiler fildişi kulelerimizden aşağı konuşmak kolay hiç o insanların içine girdin mi hiç çaresizliği tattınmı hiç aç kaldınmıki sokakta mendil satmaktan bahsediyorsun sen bir seri katilin doğduğu ortamda doğsaydın sokakta mendil mi satardın yoksa kaç adam öldürdüğünü düşünmeden sıradaki hedefini mi arardın Çevre insanı psikolojik olarak da etkiler bunu unutma bence.
Ve evet victoria her şeyin değeri tersi ile görünür kıyasla bilinir senin sözünün bir değeri olması için aksini iddia eden birisi olması gerekir o zaman senin iyiliğinin benim iyiliğimin cezasını başkaları çekiyor peki bunlar ne kadar adil
Oysa kimileri Gücü, varoluşlarından zeka ile, uyumu empati ile, haz'ı acı ile değişir, mantığı ve yalnızlığı seçerler. Bunda sapık bir taraf yok. Yalnızlık onlar için çığlıktır, ama kimse duymaz. 'susuyorum, belki giderler' diyor Mevlana. Sen sustukça güç, uyum ve haz üzerine hayatını kuranlar bir bir gideceklerdir...
Uyum ahenktir. Zeka ve empati uyumdur. Tüm algılar uyum içindir. Örneğin şuan uyumlu olmanın hazzı için savaşıyorsun. Sosyal hazlar...Kusura bakma da, zekanın ve empatinin uyumla alakasını göremedim. Hele "tüm algılar uyum içindir" kısmına yıkıldım :D uyumlu olmanın hazzı mı? savaşmak mı? sosyal haz mı?
Edebiyat yapmışsın desem. Birilerinin başından gitmesini istemek bile maleficum'un yazdığı şeyi destekler. Olaya kökten yaklaşın biraz, sitede dil olarak türkçe kullanman bile bir çeşit uyumdur. Tersinin empatiyle ne ilgisi var o.O Ölmemek için o gün yediğin şeyler bile gücünü korumaya yöneliktir, zeka ile yoktan besin yaratma fantezisine pek ulaşılabileceğini sanmıyorum. Acı ile hazzı değişm.. Solumak yerine nefesini tutan, ya da hemen o an yaşamak yerine kendisini öldüren birine henüz rastlamadım, siz rastladıysanız hemen adını verin mezarına gidiyorum. ;DBirilerinin başından gitmesini istemek uyumsuzluktur. Maleficium'un görüşü ile tamamen zıt bir şeydir. Bu sitede Türkçe olarak anlaşmak bir uyum değil, uyumsuzluktur. herkes anlaşmak zorunluluğunda değildir. Aynı dili konuşabilirsin, bu zeka ile ilgili bir durumdur. Ancak aynı düşüncelere sahip olmak(uyum), sırf aynı dili konuşuyoruz diye söz konusu olamaz.
gerçekler acı dostum kabullen artık )A evet, mesajımın sonuna bunu eklemeyi unutmuştum sana. Sağolasın hatırlattınn :D
Psikoloji Dersi''düşünce: bütünlük kusursuzluk isteği vs''
Derin ve kökten düşünmeyen bireyler ders hakkında soru soramazlar.
Özettir ayrıntılı bilgiye gerek yok.
Hastalıklı Bireyler
Sadistik Gücü hazza değil acıya yönelten
Mazoşistik Kendi acısından haz alan
Antisosyal.. Empati yetersizliği olan
Şizofren Aklının gerçeklik algısı bozuk
PasifAgresif Direkt agresif olamayan
...
Doğal bir birey için Ders:
UYUM - SUPEREGO / EGO
Düşünsel-Duygusal yapıyı içerir.
Düşünceler kavramların birbirleriyle etkileşimi sonucu oluşur. Kavramlar bazen sol bazen sağ belleğe yerleşir. Gerçek algısıyla bütünlük içinde olmayan kavramlar mantık tarafından reddedilir.
Uyum koşulları, kavramları, var olanı algılayıp adapte olmaktır. Akıl ve algı ortamdaki olumlu ve olumsuz varlıkları(varlık kelimesi var olan her şeyi kapsar) bilmeye, yargılamaya, tepki vermeye yarar.
1.Akıl güç görmek içindir. Karar güç kazanmak içindir. Güç ise sana ait güzellikleri korumak içindir.
3.Akıl sosyal yapı içindir. Karar empati kurmak içindir. Empati toplum olmak içindir.
Bilinç : Mantık, Tercihler ve Zeka
Bilinçaltı : Sınırlar, bilgiler, kurallar, geçmiş, aile, toplum, ahlak, din ve kültür
GÜÇ - ID dürtüsel tatmindir. arzu, öfke vs
Kendi düzenini sağlamaktır. Hakim olmaktır. Etki edebilmektir. P=W/T W=f.d
HAZ - ID duygusal tatmindir. nefret, sevgi vs
Güzelliktir. Güç veren nesnedir.
dürtü: üreme, yaşam, baskın olmak vs
duygu: haz, acı, sevgi, nefret, korku, isteklilik vs
düşünce: bütünlük kusursuzluk isteği vs
ek bilgi için: maslow gereksinim hiyerarşisi
Felsefenin mantıklı nedenlere dayanması gerekiyor. Melankoli istiyorsanız karanlık şiirimi okuyunuz.
Psikoloji Dersi
Derin ve kökten düşünmeyen bireyler ders hakkında soru soramazlar.
Özettir ayrıntılı bilgiye gerek yok.
Hastalıklı Bireyler
Sadistik Gücü hazza değil acıya yönelten
Mazoşistik Kendi acısından haz alan
Antisosyal.. Empati yetersizliği olan
Şizofren Aklının gerçeklik algısı bozuk
PasifAgresif- Direkt agresif olamayan
...
Doğal bir birey için Ders:
UYUM - SUPEREGO / EGO
Düşünsel-Duygusal yapıyı içerir.
Düşünceler kavramların birbirleriyle etkileşimi sonucu oluşur. Kavramlar bazen sol bazen sağ belleğe yerleşir. Gerçek algısıyla bütünlük içinde olmayan kavramlar mantık tarafından reddedilir.
Uyum koşulları, kavramları, var olanı algılayıp adapte olmaktır. Akıl ve algı ortamdaki olumlu ve olumsuz varlıkları(varlık kelimesi var olan her şeyi kapsar) bilmeye, yargılamaya, tepki vermeye yarar.
1.Akıl güç görmek içindir. Karar güç kazanmak içindir. Güç ise sana ait güzellikleri korumak içindir.
2.Akıl haz görmek içindir. Karar haza ulaşmak içindir. Haz ise güzelliğin ta kendisidir.
3.Akıl sosyal yapı içindir. Karar empati kurmak içindir. Empati toplum olmak içindir.
Bilinç : Mantık, Tercihler ve Zeka
Bilinçaltı : Sınırlar, bilgiler, kurallar, geçmiş, aile, toplum, ahlak, din ve kültür
GÜÇ - ID dürtüsel tatmindir. arzu, öfke vs
Kendi düzenini sağlamaktır. Hakim olmaktır. Etki edebilmektir. P=W/T W=f.d
HAZ - ID duygusal tatmindir. nefret, sevgi vs
Güzelliktir. Güç veren nesnedir.
dürtü: üreme, yaşam, baskın olmak vs
duygu: haz, acı, sevgi, nefret, korku, isteklilik vs
düşünce: bütünlük kusursuzluk isteği vs
ek bilgi için: maslow gereksinim hiyerarşisi
Felsefenin mantıklı nedenlere dayanması gerekiyor. Melankoli istiyorsanız karanlık şiirimi okuyunuz.
Oysa kimileri Gücü, varoluşlarından zeka ile, uyumu empati ile, haz'ı acı ile değişir, mantığı ve yalnızlığı seçerler. Bunda sapık bir taraf yok. Yalnızlık onlar için çığlıktır, ama kimse duymaz. 'susuyorum, belki giderler' diyor Mevlana. Sen sustukça güç, uyum ve haz üzerine hayatını kuranlar bir bir gideceklerdir...
Sadece muhalefet olmak için psikoloji bilgimi yalanlamakla uğraşmışsın. Gerçeği görmeye çalış haklı olmaya değil!Düşüncelerimi dile getirmişsiniz. Her kelimesine katılıyorum...
Sadece muhalefet olmak için psikoloji bilgimi yalanlamakla uğraşmışsın. Gerçeği görmeye çalış haklı olmaya değil!
Şu saçma biten tartışma için özür dilerim. Amacım yalnızlığı tercih eden, düşünen ve yargılayan insanları eleştirmek değildi. Ben basit, yüzeysel insanları anlatmak istedim. "Doğal insan" dediğim şey buydu. Bizim gibiler sıradışıdır dostum ;)
"yazmaya devam etseydin daha hoş olmaz mıydı? Sonra bende onları tekrar çürütürdüm ve siz tekrar yazardınız. Bu şekilde hoş bir tartışma olmaz mıydı ?"
Kısmına cevabım doğru olma ihtimalini gözden geçirmediğindir. Felsefenin amacı doğrulara ulaşmaktır tartışmak değil.
Felsefe sadece felsefedir.
Kuşku sebebim korku değil, felsefeyi gereksiz bulmamdır. :) Elma kelimesini elma olarak kabul ederim doğruysa. Neden elma demem. Böyle sorulara gerek görmem çünkü alacağım kaynağı sağlam seçerim. Felsefik düşünenleri kaynaklarını seçemeyen kitle olarak görüyorum.Sanırım o 10 mesajdan biri benim olacak :)
Bu düşüncem bile en az 10 mesajın gelmesine sebeptir. Fakat forumların esası da + ve - fikrin çarpışıp sonuca ulaşmasıdır. (Kurallar Çerçevesinde)Spoiler: Göster
İnsan davranışları, psikolojide söylendiği üzere; %25 genetik, %75 çevreseldir. Ancak son zamanlarda genetik mühendislerinin söylediğine göre, insan davranışları %50 genetik, %50 çevresel olmaktadır. Bu konu ile ilgili düşünceniz nelerdir?
Bana göre felsefe sırf bu hiçbir kanıya varmama üzerine kurulu tavrı yüzünden günümüze kadar gelişme gösterememiş bir alan ve benim için bir hayal kırıklığı.
Demek istediğim o ki; her şeyin bir sonu vardır. Felsefede de bu böyle oldu. İlk çağdan beri gelişti, sonra da düşüşe geçti. Düşünce bilimi, düşüncenin yegane kaynağı olan insanlar tarafından, batırılıp duruyor. Günümüzde bilim yükselişte, ama onun da doruk noktasına ulaşacağını görmek zor değil. Her şey icat edilip de, insanların artık keşfedecek yeni bir şey bulamadıklarında, eskiye dönüş yapacaklarını göreceksiniz. Ya da belki torunlarınızın torunları görecekler.
Kötü sokakta mendil satabilirmiydi çevre insanı sadece maddi yönlerle değil psikolojik yönlerlede etkiler fildişi kulelerimizden aşağı konuşmak kolay hiç o insanların içine girdin mi hiç çaresizliği tattınmı hiç aç kaldınmıki sokakta mendil satmaktan bahsediyorsun sen bir seri katilin doğduğu ortamda doğsaydın sokakta mendil mi satardın yoksa kaç adam öldürdüğünü düşünmeden sıradaki hedefini mi arardın Çevre insanı psikolojik olarak da etkiler bunu unutma bence.Hayatta hiç bir şey adil değildir. Adalet aptal insanların rüyalarında görüp uydurduğu, ve yine bazı insanların var olduğuna inandığı şeydir.
Ve evet victoria her şeyin değeri tersi ile görünür kıyasla bilinir senin sözünün bir değeri olması için aksini iddia eden birisi olması gerekir o zaman senin iyiliğinin benim iyiliğimin cezasını başkaları çekiyor peki bunlar ne kadar adil
Tabi bu benim görüşüm.
Merhaba. Felsefe kulübü adlı konuda flood üstüne flood yapmışsınız. Yani sayısız art arda mesaj atmışsınız. Eğer her mesaja tek tek cevap verecekseniz bunu o mesajları alıntılayarak "tek mesajda" yapın lütfen. Kurallarımızda da floodun yasak olduğu açıkça belirtilmiştir.
Konudaki son mesajınız hariç diğer hepsi silindi. Tek mesajda yazmayı kabul ediyorsanız silinen mesajları size özel mesajla geri yollayabiliriz.
- Yönetim
5. Çok gerekli değilse art arda mesaj atmayınız (flood yapmayınız). Değiştir butonunu kullanınız. Bunun ısrarla suistimali halinde ceza uygulanır.