Ben pek sevmedim açıkçası... Eğlendim mi? Evet. Güldüm mü? Evet, hem de çok. Deadpool "olmuştu." Gözlerinin maskeye rağmen çizgi-romanlardaki gibi hareket etmesi, X-Men esprileri, dördüncü duvarı yıktığı anlar, "Francis," ev arkadaşıyla aşk üzerine yaptıkları muhabbette verdiği "cevap..." Hepsi çok iyiydi.
Öte yandan filmin başında kocaman bir +15 yazmasına rağmen cinsellik tavan yapmıştı filmde. Şimdi... işin içinde Deadpool olunca başka bir şey beklemezdim zaten. Cinsellik de beni o kadar rahatsız etmiyor. Amaaaa... çok fazla mastrübasyon esprisi vardı be kardeşim! Yani... bir sefer yaptın, güldük. İkinci sefer yaptın, güldük de onuncu kez konu oraya gelince işin b.ku çıkıyor artık. Eah, yeter be dedim sonunda, bir erkek olarak rahatsız oldum bir noktadan sonra.
Filmin sonunu da sevmedim ayrıca, çünkü;
sevgilisini kurtarıp onunla barışması ve hiçbir şey olmamış gibi öpüşmeleri falan... Oralarda Deadpool'u değil, Wade Wilson'ı izledik. Deadpool'un kafayı kırmış, kimliğini geride bırakmış olması gerekiyordu. Eski sevgilisini kurtarınca onunla öpüşüp mutlu sona kavuşan süper güçlü, çirkin suratlı bir erkek değil.
Velhasılıkelam, çok sevmedim. Şimdiye dek çekilmiş en iyi Marvel filmi değildi, en iyi süper kahraman filmi de değildi. Ama eğlenceliydi. İkincisi çıkarsa gözüm kapalı giderim. Ne de olsa Keira Knightley olacak (Muhahaha!)