X-men serisi: Canım pis çekti, bir daha izleyesim geldi. Çok iyi oldu çok da güzel iyi oldu.
Green Mile: Bunca yıldır ismini duyuyordum, daha yeni izledim. Konuşulan kadar varmış, seyrettiğim gece uyuyasım gelmedi. Garipti.
Clockwork Orange: Filmin bitiminin hemen ardından yüzümü ekşitmiştim, sonraları tepelere çıkardım bu filmi. 1971'de yapılması enteresan, çok enteresan. Malcolm McDowell'ın daha sonra sükse yapmamış filmlerde oynaması daha da entersan. Filmin özeti aklımda şöyle kalacak: yemek yedirme sahnesi, ağırçekim yürüyülen sahne, Singin' in The Rain sahnesi...
127 Hours: Fazla üzerinde durmayayım, güzel ve iç bunaltıcı bir filmdi. Ayrıca sakın kanyon yürüyüşüne giderken yakınlarınıza haber vermeyi unutmayın.
Some Like It Hot: Burger King'e her gittiğimde gördüğüm yazı, artık bana yabancı değil.[*]forever Marilyn[/*]
The İnvention of Lying: Film belki biraz sıradandı ama çok güzeldi bence. Ayrıca yalansız hayatın ne kadar sığ ve sıkıcı olduğunu görmüş oldum. Bir kaç göndermesiyle de yüzümde tebbessüm yaratan bir filmdi. Yalan en güzel ve gerekli icatlardan biridir. İzleyin.
Stay: Filmi tam çözemediğim için yorum yapmayacağım, ya ben anlayamadım, ya da anlamlı gözükmeye çalışan saçma bir filmdi. Bir kere daha izleyeceğim. Belki de izlemem.