“Karanlık loş bir ortam düşünün. Bir masanın etrafında dört kişi oturuyor. Hepsinin gözlerinde aynı parıltı, yüzlerinde aynı ifade. Kadim ve bilge olan önünde duran bir parça kağıt ve kalemi kullanarak birşeyler çiziktiriyor. Oyuncuların önüne iki parça kağıt koyuyor;
Birinde basit bir harita var. Sadece şehir adları yazılmış ve yuvarlak içerisine alınmış.
Diğerinde ise beceriksizce çizilmiş bir karakter kağıdı. Sadece yaş, ırk, sınıf yazıyor.
Zar yok. Senaryo yok.
Masada iki tane mum. Yanlarında bir tütsü. Ve biraz ötede çalan sesi makul düzeyde müzik. Müzik ki insanı FF oynamaya bile sürükleyebilir.
Bu atmosferde kendinizi bulduğunuzu düşünün. Karakterlerinizi. Oynatıcı buğulu sesiyle olay örgülülerini biririne bağlayarak maharetini konuşturuyor, oyuncular ise büyülenmişcesine oynatıcıya bakıyorlar ve sonraki hamlelerini söylüyorlar.
Nedene ihtiyaç yok. Oynamak yeterli.”