Fyodor Mihailoviç Dostoyevski - Suç ve Ceza
"Raskolnikov yürürken, "Acaba neredeydi?" diye düşündü. "Nerede okumuştum? Hani bir idam mahkumu, ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: 'Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanımda uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmam da gerekse o şekilde yaşamak, şu anda bir yarım saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir.' Yeter ki yaşasındı, sırf yaşasın! Nasıl olursa olsun, ama yeter ki yaşasın..!"
Stefan Zweig'ın Üç Büyük Usta kitabının arka kapağında Balzac için toplumun romanını, Dickens için ailenin romanını ve Dostoyevski için de bireyin romanını yazmış olan ustalar ibaresi yer alır. Dostoyevski Suç ve Ceza'nın ana karakteri Roman Romanoviç Raskolnikov'u o kadar derinlemesine işlemiş ki Dostoyevski'nin bireyi betimleme gücünün farkına varmamak elde değil.
Ayrıca Raskolnikov tek başına kitabı taşıyabilecek derinlikte işlenmiş bir karakter olmasına rağmen Dostoyevski onunla eşdeğer pek çok karakteri en az onun kadar ustalıkla işlemiş. Svidrigaylov belki de Raskolnikov'dan bile daha orjinal bir karakter, Porfiriy Petroviç'in ince zekası nice polisiye roman kahramanını alt edebilecek nitelikte.
Raskolnikov'un suç üzerine geliştirdiği fikirler, farklı düşünce yapısı ya da kitabın genel felsefesine değinmeyeceğim. Kitap çok farklı, üzerine düşünülesi ve mutlaka okunası bir baş yapıt.