Mesajlar

301

Eğlence & Mizah / Ynt: Dürbünde gördüğünüz gariplikler

« : 23 Ağustos 2012, 14:43:07 »

Yolcu    14:11:12   Foruma Üye oluyor.
Yolcu    14:41:33   Foruma Üye oluyor.
Yolcu    14:37:55   Foruma Üye oluyor.
Bir dakika içinde üç kişi çok yav

302

Kurgu İskelesi / Ynt: Korku Tüneli

« : 23 Ağustos 2012, 14:33:29 »

Hikaye kurgulamak konusunda iyi olduğumu söylerler, lakin kağıda yazamadıktan sonra ne fark eder? 

Kimse anasının karnında iyi yazmayı öğrenmiyor.Hayalperest olmak doğuştandır. İyi bir şeyler yazmak sonradan kazanılır. Bak R.A. Salvatore'a bu kadar güzel savaş sahnesi nasıl yazıyor diye düşünürdüm hep.Meğer adam barlarda korumalık yapmış az dayak atmamıştır. Tipi de zaten güreşçi Demek istediğim düşe kaka adam olunur; yaza yaza yazar olunur

303

Kurgu İskelesi / Zafer Nârası

« : 23 Ağustos 2012, 14:06:53 »

 Üstüne devrilmiş bir Doğul'u kenara ittirdi. Yavaş yavaş güç alıp ayağa kalktı.Yerde duran iki yüzlü baltasını aldı. Sağına soluna baktı. binlerce ölü görüyordu.Kargalar bir cesetten bir cesede uçuyordu. Savaşı hatırlamıştı. Birleşik Krallık'la Doğu-yar savaşıyorlardı. Bin iki yüz kişilik bir ordu iki ülke arasında sınır oluşturan Yu Nehri'ni aşarak çıkartma yapmışlardı.Planları çok iyiydi kazanacaklarına güveni tamdı. Set kurmuş yedi yüz Doğul'u  yeneceklerdi ama şimdi savaşı düşündü. Bir mızrak! Elini sağ yanağına götürdü. Kurumuş kana değdi. O darbeyle devrilmişti ve anlaşılan ölmemişti. O zaman bağırdı "Duyamıyoruuuum!" diye. Yakındaki kargalar havalandı ve tekrar cesetlere kondular. Tekrar bağırdı kuzey batıdaki forgotin barbarlarından gelen Anus: "Duyamıyoruuuuuuuuum!" Yanındaki cesetleri iteledi tekme attı. Hayır ölmüşlerdi. Cevapları aramak yukarıya göğe baktı. Tanrısının orada olduğunu düşündüğü yere. Ve aniden hiddetlendi ve:
"Kankusss-bu tanrısının adıydı- Duyamıyorrruumm! Zafer Nâralarını duyamıyorumm." Hırladı. Ve ağzından kan geldi.-ki bu kan yanağından akıp saatler içerisinde ağzına dolmuştu.Ağzına gelemeyen kanlar ise yanağında kurumuştu- Kanla gargara yaparak türkürdü." Kankusss"
Tekrar sağa sonra sola baktı. Deşilmiş, yarılmış, kesilmiş,şişlenmiş cesetler. Bir bayrak gördü çıkarma yaptıkları yerin kuzeyinde bir tepede."Bizimkiler oraya gitmiş olmalı" diye düşündü ve koşmaya başladı. Bir cesede takılıp tökezledi ve bir adamın karnına düştü. Bu düşüşünü yavaşlattı ama üzerine düştüğü adamı görünce üzüldü. Bu Kakroz'du. Onunla askeriyede tanışmış bir barbar. Kuzeyde Ork Diyarı'nda sayısız kez beraber savaşmışlardı. Biraz başında durdu ve arkadaşının gözlerini son kez kapattı. Hiddetlenmişti. Ölüm barbarların o ölümcül yerde yaşayanlar için sıradan bir olaydı.Ve arkadaşı için üzülmüyordu. Kankus savaşırken ölenleri yatağında ölenlerden daha çok severdi. Üzülmesinin tek sebebi bu seferden sonra emekli olacaktı ikisi de.
                                                                          ***
 Birleşik Krallık kuzeydeki başı boş barbar kabilelerin gençlerini toplar ordusuna uzman er diye alırdı. Onlara ve kabilelerine para verirdi. Kabileler kısıtlı olan iş imkanlarından dolayı fazla olan gençlerini verirlerdi. Hem böyle Birlekşik Krallığın asker ihtiyacı karşılanır ve kabileler savaşçıları azaldı diye isyan etmez ya da birbirleriyle savaşmazlardı. Askerin süresi doldu mu terhis edilir deli kanlılığı gittiği için kabilsine geri dönerdi iyi bir parayla. Ve oradaki çocuklara savaş anılarını anlatır çocukların Birleşik Krallık'ta asker olmaları için heveslendirirlerdi.
                                                                         ***
 Bayrağa doğru koştu tepeyi hızlı ve kararlı bir şekilde tırmandı. Ve sonra şaşkınlığa boğuldu. Bayrak Doğu-yar bayrağıydı ve oradan batıya baktığında ise nehri geçen bir kaç tekne gördü.Birleşik Krallık geri dönüyordu. Belki güçlenip bir daha gelecekti ama bunun Anus için hiç bir önemi yoktu artık. İki yüzlü baltasıyla bayrak sopasına sertçe vurdu. Sopa kırıldı ve bayrak yere düştü. Bayrağın üstüne hiç düşünmeden türküdü ve ayaklarıyla çiğnedi. Bir kaç saniye sonra hiddeti dinmişti.  Güney'den dolaşıp Ürüd'e mi varacaktı.-Ürüd Birleşik Krallığın bir şehri.- Ama Ürüd yolunun kesinlikle Doğullar tarafından kesildiğini düşündü. Doğuya gitmenin onların içine daha da girmek intihar etmekten farksız olurdu. O zaman tek yön kuzey kalıyordu. Başka çıkartma yapan birlikler de vardı. Belki onlara katılırdı. "Evet"dedi "tek yön kuzey" Bir kaç ceset karıştırıp yiyecek ve içecek aradı. Hatta bir subayın matarasından bira çıkması onu sevindirdi. "Suyu kolay bulurum nasılsa yanımda fersahlarca uzanan bir nehir var" diye düşündü.
                                            

304

Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Gece Maskeleri - Düşen Kale

« : 23 Ağustos 2012, 13:29:14 »

İkisi de güzel kitaptır. Fakat gece maskelerinde cadderly'in seçilmiş olma yönündeki adımları biraz sıkıyor. ama düşen kale tahminimce bu serinin en güzel 2. kitabı. Birinci olaraksa Ormanın Gölgelerinde binlerce kişilik bir savaş karakterleri önemsizleştirmesi açısından küçük çatışmalardan daha çok seviyorum.

305

Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Favori Karakteriniz?

« : 23 Ağustos 2012, 13:24:15 »

Cadderly'i tek geçerim

306

Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Silahları

« : 23 Ağustos 2012, 12:13:56 »

Charon'un Pençesi: Calimport yakınlarında Calimdesert içindeki bir vaha kalesi olan Dallabad'ta korunan bu kılıç Dallabad kalesi yöneticisi Kohrin Soulez(ayrıca Soulez klanın lideri) bu kılıcı hazine gibi saklıyordu. Jarlaxle önderliğindeki kara elf grubu bu kaleye saldırdı ve çok hızlı bir şekilde ele geçirdi. Artemis Entreri büyülü bir kolçak ile bu kılıcı buldu. Ve kılıç Artemis'in oldu. Vaasa'da büyülü bir filakteriye dokunurken kolçağını kaybetti ve kılıcı korunmasız tuttu. Kılıcın zihinsel saldırılara karşı korunmasız kalan Artemis yoğun bir zihin duvarı ördü.Bu sırada kılıç şöyle dedi:"Er ya da geç benimsim Artemis Entreri seni eriyip ölüşün çok hoşuma gidecek" Kısa bir süre sonra Jarlaxle değerli drow zanaatkarlarına bu kolçağın bir kopyasını yaptırdı ve Artemis'e hediye etti. Ve kılıcın bu tehdidi boşa çıktı.

Charon'un Pençesi kendisini tutanı büyüsüyle eritiyor ve ruhunu yutuyor.Sadece kullanabilecek kadar zihinsel özverisi olan(ya da büyüsel koruması olan) sahiplerine ittaat ediyor. Sahibinin emriyle kalın bir kül duvarı örebilen bu silah savaşlarda rakibini şaşırtma ve görüş alanını kapatma konusunda çok işe yarıyor.



Ayrıca Charon'un Pençesi R.A. Salvatore'un yazdığı Neverwinter Serisinin üçüncü ve son kitabıdır.

307

Oyunlar / Ynt: En sevdiğiniz Flash Oyunlar

« : 23 Ağustos 2012, 11:50:42 »

iki kişiyseniz "eterena" ve "kafa futbolu"nu öneririm. (şayet iki kişi değilseniz flash oyun oynamanın bir manası yok )

308

Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Şehir Haritaları

« : 23 Ağustos 2012, 11:47:09 »

Bunlar kitapların haritaları değil. D&D bu hariları oynunda kullanmak için üretmiş. Zindan ve Ejderha oynunda.(bir aralar ben de almıştım.Ama sonra annem büyüdün artık oyuncaklarla mı oynacan dedi ve attı ) Yazarlar ise Ed Greenwood önderliğinde birleşip bu dünyayı edebi bir hâle çevirmiş. Yani hiç bir hikaye yazılmadan önce de Faerûn vardı. Kitapların bir kaçında harita vardı.(hepsi yerel haritalardı. Buzyeli Vadisi Menzoberranzan gibi) "Anayurt,Sürgün,Göç,Kristal Parçası ve Gümüş Damarlar"da vardı başka hiç bir kitapta da yoktu.Bu kitaplarda olan haritalar ise 2 sayfaya yapılmıştı yani poster gibi kocaman değildi. Keşke; Yüzüklerin Efendisi serisini alana büyük bir orta dünya haritası posteri vermişlerdi onun gibi bunlar da yapsa...

309

Kurgu İskelesi / Ynt: Kara Büyü

« : 23 Ağustos 2012, 11:42:22 »

Peh! Kara Kedi adlı üyenin şu yorumuna dikkat çekeyim.

Hikayenin devamını okumayı çok isterim *-* Bu katil kimdir, nedir, kimin nesidir, amacı nedir... Merak ettim şimdi *-*

Bence bu yorumdan sonra hikayeyi değiştirme gereği duymuş(en azından kendisi tarafından sonu yaklaştırma ihtiyacı gütmüş çünkü kendisi de merak eder olmuş.) ve bir olay bulmuş ve hemencecik bitirmiş.Bulduğu olay çok güzel devam ettirilebilir. Bu yorumdan sonra bence hikayenin gidişatı kötü yönde geliştirmiş yazar hanımefendi.

 Ben olsam şayet o olaydan sonra her gece rüyasında o herifin yaşadığı anıları görmesini sağlardım. Ve "N" harfi her gece parlardı. Başka bir lanete çevirirdim.Adamın amacını ruh takasına götürürdüm işi uzatırdım. Ben hop deyip bitirmek kötü olmuş. Bitireceksende böyle bitirilmemeli.

Ayrıca; Betimlemeler sanatsal değeri artırır, sanat olmayanı sadece uzatır ve sıkar.

310

Kurgu İskelesi / Ynt: Korku Tüneli

« : 23 Ağustos 2012, 11:27:53 »

Çok güzel bir hikayeydi.Tek solukta okudum diyebilirm. Tek bir şey saçma geldi bana.O da -hevesini kırmak gibi olmasın ama- polis karakterin -Marian'ın- adını nereden biliyordu?

311

Unutulmuş Diyarlar / Tymora'nın Taşı Üçlemesi

« : 23 Ağustos 2012, 11:18:18 »

Geno ve R.A. Salvatoreların yazdığı bu seri Denizci Maimun ile Tymora'nın kudretli taşını anlatıyor. Kahraman kara elf Drizzt Do'Urden'in de yer aldığı bu seride kılıç sahiline ve mavi sulara doyacağımızı düşünüyorum. Acaba Kaptan Duedermont'un oğul gibi gördüğü Denizci Maimun bu zor görevini kudretli taşı yok edebilecek mi?

Kitaplar
1)The Stonaway Eylül 2008
2)The ShadowMasks Kasım 2009
3)The Sentinels Kasım 2010

Not: Hiçbiri Türkçeye çevrilmemiştir.

Kapak Resimleri

312

Unutulmuş Diyarlar / Ynt: The Sentinels(Nöbetçi)

« : 23 Ağustos 2012, 11:06:59 »

Benim düşünceme göre Korsan Kral'dan(Değişimler 2. kitap) sonra bu seriyi rahatlıkla okuyabilirsin. Korsan Kral 1377 DR'de geçiyor ve bu serinin de bu yılda geçtiğini düşünüyorum. Okumadım ve ayrıntıları bilmiyorum ama Korsan Kral'da Maimun önemli bir rol alıyor.Spoiler olmasın diye söylemiyorum o aldığı rol üzerine yakalandığını düşünüyorum. Ve Su Perisi'ni alması benim düşüncemi kanıtlıyor. Hayalet Kral'ı okumana gerek yok çünkü Hayalet Kral 1385 DR'de geçiyor ve konu alakasız.  

313

Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Guenhwyvar

« : 23 Ağustos 2012, 10:37:41 »

Guenhwyar'ın hikayeye katılmasını daha dün gibi hatırlıyorum.Ya çok severim bu kediyi köpekten kaçmaz , kötekten korkmaz , atılır yırtar çıkartır , öyle birşey anlatılmaz yaşanır.Fazla abarttım galiba ama Guenhwyar bunu hakediyor.

Tam yerinde konuştun dostum. Guenhwyar'ı ne güzel anlattın

314

Unutulmuş Diyarlar / Ynt: The Shadowmasks(Gölge Maskeleri)

« : 23 Ağustos 2012, 10:34:57 »

Umarım çevirirler üçünü de. Güzel bir seriye benziyor.

315

Yayınevleri Soru Hattı / Ynt: Laika Yayınları Soru Hattı

« : 23 Ağustos 2012, 10:33:14 »

RA ve oğul Geno Salvatore'nin yazdığı Kara Elf Drizzt Do'Urden'in de bulunduğu  Tymora'nın Taşı(The Stone of Tymora) üçlemesini çevirip yayınlayacak mısınız?

Laika Yayıncılık taşınmış. Yeni adresini yazabilir misiniz?