ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
_ Sana anlatabileceğimi sanmıyorum.
_ Bana bütün bunların ne demek olduğunu anlatacağını söylemiştin.
_ Benimle gelmelisin sana gösterebilirim.
_ Şimdi mi?
_ Evet tamda şimdi .
Anise, Berke’nin koluna yapıştığı gibi onu dış kapıya doğru sürüklemeye başladı. Merakına yenin düşen Berke bu olanlara hiçbir şekilde itiraz etmiyordu. Sadece uyum sağlıyordu. Aslında Berke’yi rahatsız eden tek şey ikisi etrafta koştururken üzerlerine dikilen tanıdık gözlerdi. Bakkal Ahmet, komşu Yıldız Teyze ve en yakın arkadaşı Mustafa. Aslında onlara hak veriyordu Berke. Bu alışılmışın dışında durum en az onlar kadar Berke’yi de hayrete düşürüyordu. O her zamanki tanıdık taşlı yoldan geçerken tüm bunlar kurcalıyordu kafasını. El ele koştururken Berke’nin aklına bir soru takıldı. “Anise” diye seslendi Berke. Anise efendim diye arkasını döner dönmez Berke neye uğradıklarını anlamadan Anise ile beraber tepetaklak yere çakıldı. Kendini hızlıca toparlamaya çalışan Berke’nin aklındaki soru uçup gitmiş, yerini şu soruya bırakmıştı. “Anise iyi misin?” Anise’ den cevap alamayan Berke bir anlığına paniğe kapıldı ve Anise’ nin pembe tül kumaşlı elbisesinin omuzlarından sıkıca kavrayıp onu bir güzel sarstı ve sorusunu tekrarladı.
_ Anise iyi misin?
_ Evet birazdan bir şeyim kalmaz.
_ Kaşın… Tanrım olamaz. Kaşın yarılmış, kanıyor !
_ Sakin ol. Sorun değil birazdan iyi olurum.
_ Pansuman yapmam gerek böyle olmaz.
_ Lütfen Berke sakin ol.
Anise’ ye aldırış etmeyen Berke tişörtünü çıkarıp Anise’ nin gözünün üstünden akan kanları kurulamaya başladı. Tişörtünü birkaç kez Anise’ nin eşsiz tenine değdirip çeken Berke, üçüncüsünde gözlerine inanamadı. Baktığı yerde ne yara vardı, ne de kan. Anise durumu açıklamaya çalışarak daha fazla Berke’nin kafasını karıştırmak istemedi ve “hadi” diyerek tekrar Berke’nin eline asılıp koşturmaya başladı.
Bir süre daha koştuktan sonra gelecekleri yere varmışlardı. Kan ter içinde nefes nefese kalmış Berke sordu.
_ Neden sahile geldik ?
_ Muhtemelen sana açıklasam bana inanmazdın. Bende sana göstermeye karar verdim.
_ Neyi?
_ Merak ettiğin şeyi. Şimdi lütfen bana sarılır mısın ?
_ Sarılmak mı ?
_ Evet. Ardından derin bir nefes al ve gözlerini kapat lütfen.
Anise konuşması biter bitmez Berke’yi kollarının arasına almıştı bile. Kalbi gümbürdeyerek atmaya başlayan Berke kesik ve kısa bir nefes aldı. Anise’ nin kendini Berke ile birlikte tuzlu suyun derinliklerine bırakmasıyla birlikte Berke için etraf bulanık ve karanlık bir hal aldı. Başı dönmeye başlayan Berke suyun içinde hızla ilerlerken nereye gittiklerini göremez olmuştu. Yavaş yavaş göz kapakları kapanmaya başladı ve bayıldı.
Tişört sahnesiyle ilgili.Alacakaranlık' tan alıntı değildi. Anise' nin iyileşme gücü olduğunu göstermek için o an aklıma o geldi.