Sıcak. Hem de çok sıcak. Eğer yapacak işiniz yoksa, sıcağa odaklanırsınız. Bu da havayı sizin için daha da sıcak yapar. Yanınızda biri varsa, ama konuşacak bir konunuz yoksa, “hava ne kadar sıcak” dersiniz. Bir amacınız yoktur belki. Sadece muhabbet kurmaya çalışıyorsunuzdur. Ama en sonunda giderek daha sıcak olduğunu hissedecek ve karşınızdakinin iğrenç ter kokusundan uzaklaşmak için odayı terk edeceksiniz.
Eğer buz gibi bir şişe suyu kafanıza dikme hayaliyle buzdolabının kapağını açtıysanız, puştun birinin şişeyi boş şekilde dolaba koyduğu gördüyseniz, ve bu puşt kendiniz iseniz, hava artık sizin için dayanılmaz bir hale gelmiş demektir. Evden çıkmalı ve apartman boşluğunun serinliğine kavuşmalısınız. Yanınıza bir kitap birde seloteyp alın. Koridorda ışığı yakan düğmeyi yapıştırdıktan sonra serin seramiğe oturun ve kitabınızı okuyun.