“Tanrı yalancıları hoş görmez. Çünkü kimse rekabeti sevmez.”
-Mark Kerrol.
“Yalancının Dünyası” isimli öyküsünden...
"Hepimizin bir yalancı olduğu gerçektir. Önemli olan hangimizin daha doğru olmayan şeyleri söylediğidir.”
-John Per.
“Düşüncelerim” isimli öyküsünden.
“Yalan söylemeyenler hiç dürüst değildir. Çünkü onlar size yalan söylemeyerek, yalan söylemiştir.”
-Faruk.
Sergen Koyun’un“Mazi” adlı çizgi romanının başkarakteri.
Bazı yalanlar vardır. Öyle güzeldirler ki.
Size kendi doğruluğunu vererek, yanlışa inandırır.
Hepimiz Yalan Tanrısının bir kulu olduk.
Kim bilir, belki de Şeytandı yalan…
-Mark Kerrol.
“Yalan ve Şeytan” isimli şiirinden.
Yalan söylüyorum, ah dostum!
Yukarıdaki sözleri gerçek mi sandınız?
Ah, hayır yalan. Hepsi birer yalan.
Ben yalanım. Ben yalancıyım.
Doğru söylediğimi sanın siz. Ben Yalan Tanrısıyım…
Her gün sizi görüyorum sokaklarda.
Bazıları iğrendiğine, “seni gördüğüme memnun oldum,” diyor.
Bazıları sevgilisinin içine girebilmek için, “seni seviyorum,” diyor.
Eh, her zaman yanınızdayım.
Şeytan benim. Şeytan benim sevgilim, kim bilir belki de şeytanın ta kendisiyim.
Ne demiş Mark Kerrol; “Kim bilir, belki de Şeytandı, Yalan.”
Her gün görüyorum sizi, sizin sokaklarınızda.
Bazıları annesine, “En değerlimsin,” diyor.
Ancak onların kalbi yeni yetmeler için çarpıyor.
Onu içinden çıkarana bile yalan söylüyorsa insan,
Eh, unutmayın, her zaman yanınızdayım.
Her gece rüyalarınızda ben varım.
Her gece sizi ben yalanlara bağlı yaratırım.
Siz sanın Rüyalar Lordu Sandman uykularınızda,
Aslında onun içinde de ben varım.
Gerçek tanrı sinirlenmez mi sanırsınız yalanlarınıza.
Devam edin “E o zaman yalanı niye yarattı” başlıklı sorgularınıza.
Eh be insancıklarım. Siz aptalsınız!
Ne dersiniz dostlarım, devam eder misiniz bana inanmaya
Kim inanır ki yalanlar tanrısına.
Cevap değil uzağınızda.
Aynada…
Ne dersiniz dostlarım, inanır mısınız hala bana.
Eh, inanın, ben yalan söylemem asla.
Bilir misiniz Mark Kerrol ’u?
İşte ne güzel demiştir benim hakkımda.
“Size kendi doğruluğunu vererek, yanlışa inandırır."