Aslında "Nasıl intahar etmek isterdin?" diye sorsalar -böyle bir fantazisi olan var mı bilemiyorum ama- cevabım en acısız hatta ve hatta huzurlu olan 'tüpgaz zehirlenmesi' olurdu. Türkçesi açardım ocağın gazını mışıl mışıl uyurdum.
Ancak ölüm şeklimi seçme konusunda oyumu dünyanın en kötü filmini izlerken kalp krizi geçirmek alıyor.
Hiç tüp gazdan zehirlendin mi? Belki de acı vericidir?
[Alıntı]
Asıl tehlikeli olan karbondioksit değil onun küçük kardeşi, bir oksijen atomu eksiği, karbon monoksittir. Bunun çok az miktarı bile öldürücüdür. Nefes yoluyla alındığında akciğerden doğrudan kana karışır. Kandaki alyuvarlarda bulunan ve görevi oksijeni vücuda taşımak olan hemoglobin adlı moleküllerle reaksiyona girer, bunlardaki oksijenle yer değiştirir. İnsan nefes alamamaktan, solunum yetersizliğinden değil dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu ölür.
Zehirlenen kişi bunu pek fark edemez. Zehirlenme el ve ayaklarda uyuşmayla başlar, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı ve şuur kaybı ile ölümlü sonuca doğru gider. Bulunulan hacim ne kadar küçükse zehirlenme o kadar süratli olur.
Karbon monoksit zehirlenmesi çoğunlukla tüp gaz veya doğalgaz zehirlenmesi diye nitelendirilir. Halbuki burada zehirleyen yakıt değil hava ile yanan yakıttan çıkan gazdır. Yani doğalgaz ve tüp gaz kaçakları insanı zehirlemez. Doğalgaz havadan hafiftir ve havada kalır. Tüp gaz ise daha ağırdır ve yere iner, pencereler, kapılar açılıp süpürülünce dışarı çıkar. Bunlar zehirleyici değil yanıcı maddelerdir. Kaçaklarında asıl tehlike infilak ve yangındır.
[Alıntı Sonu]
Bazı şeyleri bilmek için yaşamak gerekmiyor Burnich. Zehirlenmenin hücresel boyutta olduğundan vesaire bile bahsetmeyeceğim; ancak acı verici olsaydı o kadar insan uykusunda gaz zehirlenmesinden dolayı ölmeden önce kalkardı heralde değil mi? Uyku o acıyı bastırıyormuymuş yoksa?
Derslerde binlerce kez bunları gördük.
Saçmalama.