Uzun zamandır bilim-kurgu ve başta gelen klasik yabancı, Türk romanları okuduktan sonra nihayet güzel bir ara yakaladım ve tuğla gibi mümkün mertebe fantastik bir şeyler okuyayım dedim, Locke Lamora'nın Yalanları'na başlayıverdim. Ne yazık ki aradığımı henüz bulamadım.
Kitap hakkında içinde spoiler olmayan her türlü inceleme ve yorumu okuyup başladım. İçeriği, teması, ne tür ögeler barındırdığından haberdar olduğum için nasıl bir şeyle karşılaşacağımı biliyordum. Büyük beklentim de yoktu ama ilk 160 sayfayı devirdim ve gerçekten kafamda oluşan kurgu acayip puslu. Ana karakteri imajine edemedim, diyalogların bazıları çok boş geliyor. Üç sayfayı canla başla kıkırdayarak ya da merakla okuyorsam, bir başka üç sayfada bitse de gitsek derdine giriyorum. Yine de daha başlarındayım ilk 160 sayfada beni biraz çalkantıda bıraksa da adam akıllı bir yorum yapmak için erken.