Teşekkür ederim yorumun için.
Küçük ayrıntılaraa önem vermem doğrusu.
O yüzden de atlar geçerim.
***
Yeni bölüm *
Diks Kong Anlatıyor (Baş Karakter)
**Özel Bölüm**
Ben Bay Diks Kong. Oldukça yaşlı birisiyimdir. Hades’in çok yakından tanıdığı ve sevdiği bir ölüyümdür.
Tanrılar Dünya’nın hükmünü ele aldıkları zaman Dünya üzerinde yer alan çok az insanlardan birisi idim. Kimseye zararım dokunmayan kendi halinde birisi olarak bilinirdim.
Annemi, babamı ve kardeşlerimi tanımıyorum ne yazık ki. Hatta, bir ailem olup olmadığından bile emin değilim. Kim bilir, belki de Tanrılar’dan birisinin görevli olarak indirdiği bir varlığımdır.
Pek çok Tanrı ile tanışmış ve içlerinde en çok Hades ile Zeus’u sevmişimdir.
Hades de Zeus'un kardeşidir. Ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. Kullarının sayısını artırmak için delice uğraşan, açgözlü bir tanrıdır.
Erynyes'ler onun değerli misafirleridir. Onu ziyarete gelenlerin yeraltı dünyasını terketmeleri konusunda da oldukça isteksizdir.
Aynı zamanda, yerden çıkan değerli metaller onu bolluk çokluk ve servet tanrısı yapmıştır. Onu görünmez yapan bir miğferi vardır. Yeraltı dünyasından pek ayrılmazdı. Acımasız ve hatta korkunçtu ama sözünden dönmezdi ve kaprisli bir tanrı değildi; bilmem bu son iki özellik onu pek affedilir kılar mı Zorla kaçırdığı Persephone ile evlidir. Ölümün tanrısıdır, ama Ölüm de başlıbaşına bir tanrıdır: Thatanos.
Babası Cronos'un hükümdarlığını yıkıp yerine geçip tüm tanrıların üstün yöneticisi olan Zeus, göklerin ve yağmurun tanrısı; bulutları da o biraraya getirirdi. Onu kızdıranlara fırlattığı şimşekler silahıydı. Hera'ya evliydi ama çapkınlıkları ve güzel kadınlara zaafıyla ünlüdür. Bir kartal, keyfinin kayhası olarak hizmetindeydi. Getir-götür işleri ve sakiliğini Ganymede yapardı. Ganymede o kadar güzel bir çocuktu ki, Zeus onu Ida dağından kaçırıp Olympos'a getirerek ölümsüz yapmıştı. Zeus ayrıca, yeminlerini bozanların ve yalan söyleyenlerin cezalandırıcısıdır. Ağacı meşe, akıl hocası meşe ağaçlarının vatanı olan Dodona'dır.
Zeus ile aram iyiyken Hades ile yakınlaşmamdan dolayı yavaş yavaş bozulmaya başlamıştı. Hades’in kendini beğenmiş halleri ve Ölüm Tanrısı olması Zeus’u deliye çevirirken, onunla arkadaşlık yapmam iyice kıskançlığa girmesine sebep olmuştur. Oysa ben Zeus’a da hayrandım. Göklerin ve Yağmurun Tanrısı kaç tane vardı ki bu zamanda?
En büyük patlama bu olayın üzerinden bin yıl geçtikten sonra oldu. Zeus ile şiddetli bir kavga yaşadık ve benim ölümüme sebep oldu. O günden beri onu hiç görmedim. Şu anda içimde ona karşı çok şiddetli bir nefret taşıyorum ve öldüreceğim günü bekliyorum. Biliyorum, pek çoğunuz söylediklerime inanmıyorsunuz, hatta benim bir deli olduğumu düşünüyorsunuz. Ama ben deli değilim. O Tanrılar gerçekten var ve hala hüküm sürmekte. Özellikle de Hades’in varlığı tüm dünyada ölümü yaymış durumda. Geçmişten günümüze kadar yaşam süresi git gide kısalmaya başlamıştır ve bu zamanda insanlar en fazla yüz otuz yaşına kadar yaşayabiliyorlardır. Ne acı…
Yüzyıllar boyunca pek çok savaşa tanıklık etmişimdir. Beni en çok etkileyen savaş ise Katliamlar olmuştur. Yer yüzünde meydana gelen doğaüstü varlıklar, açlıklarına ve kan akıtma arzusuna dayanamayarak ölüme yol açmışlardır.
En belirgin katliamı ise Vampirler yapmışlardır.
Vampirler, gerçekte bilindiği gibi ilgi çekici köpek dişlerine sahip değildirler. Acıyı az hissederler ve vücutlarında özelliklede yüzlerinde çürüğe dayalı hafif çukurluklar ve izler bulunur , göz renkleri sürekli değişim içindedir ve iki göz asla aynı renkte bulunmaz. Bu varlıklar ile karşılaşmak çok tehlikelidir ve bir Vampir ile karşı karşıya kalınırsa asla gözlerine bakılmamalıdır. Çünkü, gözleri seni etkisi altına almasının tek yoludur. Eğer bir ölümsüzseniz karşısında şansınız olur ama değilseniz ya sizi öldürür ya da dönüştürür.
Bir ölü olduğumdan dolayı, Vampirler’in bana karşı saldırısından sağ olarak çıktım. Tüm vücudumu paramparça etmelerine rağmen, Zeus’un verdiği vücudu tamamen yenileyebilme gücü benim yaşayabilmemi sağlamıştır (Bu zamana kadar var olabilmemi).
Yazarlığa, 19. Yüzyılda başladım. O zamanlarda Portekiz ve Çin İmparatorluğu çökmeye başlamış, Babür ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu son bulmuştur. O zamanlarda insanlar hayali şeylere inanmayı bir inanç olarak kabul etmişlerdi. Tıpkı, Tanrı’nın varlığına inanmak gibi.
Ben, diğerlerinin aksine yaşadıklarımı anlatmayı çok seviyordum. Bu zamana kadar olan olayları, Tanrılarla tanışmamı ve her şeyi yazdım. Tüm yaşam öykümü. Basımını yaptırmak istediğim zaman bu saçmalıkları! Basamayacaklarını söylediğim zaman ise o kişileri öldürdüm. Nasıl öldürdüğümü sormayın, çünkü bunu öğrenmek psikolojinizi bozabilir.
Yazdıklarımı kendim basmaya karar verdiğim zaman bunun tek başıma yapamayacağım bir şey olduğunu gördüm. Yakın arkadaşlarımdan yardım aldım ve ilk kitabımı basıverdim
En sonunda da sizin bildiğiniz gibi Portlans Kasabası’na yerleştim. Belki, bu sefer bir fark yakalarım diye. Eskisi gibi roman yazdığım zaman aynısı olmaz, ölümler olmaz düşüncesiyle. Merak ediyorum, acaba gerçekten ölümlerin olmasına sebep olacak mıyım bu romanımda?.
Flood için özür dilerim.
Karakterler *
Bay Diks Kong
(http://img717.imageshack.us/img717/6647/birkasabalanetibaydiksk.jpg)
Bayan Claire Raiw
(http://img706.imageshack.us/img706/363/bayanclaire.jpg)
Bay Tedd Rufus
(http://img412.imageshack.us/img412/6914/bayteddrufus.jpg)
Bay Fig
(http://img576.imageshack.us/img576/958/figs.jpg)
Lisa Ansen
(http://img404.imageshack.us/img404/275/lisaansens.jpg)
Baş karakterlerimiz bunlar. İleride güncelleme yapılacaktır.
Lütfen emeğe saygı olarak iyi yada kötü yorumlarınızı yazınız.