Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: Vega - 22 Ocak 2011, 16:30:16
-
Ben bazı kitapları tekrar tekrar okurum. Bütün zevkini çıkarmak için. Ama bazılarımız var ki kitapları okuyup sonra rafa, tozlanmaya kaldırır. Peki ya siz? Okuduğunuz bir kitabı tekrar okur musunuz? Niye?
-
Ben normalde okuduğum bir kitabı bir daha okumam. Bu en sevdiğim, baş tacım olan kitaplar için de geçerli. Ne kadar seversem seveyim aynı kitabı tekrardan okuyamıyorum. Benim için ilk okuyuş bu yüzden çok önemli. Bir kitabı okurken elimden geldiğince rahatsız edilmemeye çalışıyorum ki biliyorum bir ikincisi olmayacak :P.
İkinci defa okuma durumumum gerçekleştiği şöyle bir istisna var ama: mesela kitabı okuyalı 5 sene olmuştur ve o kitabı yarım bırakmışımdır, o zaman aynı kitabı alıp tekrar okurum. Genelde de 5 sene önceki gibi sıkılmam ve kitabı gayet akıcı bulurum. Sıkılınan kitapalra ikinci bir şans vermek için ikinci kere okumak iyi bir şey bu yönden.
-
Ejderha Mızrağı serisinin her kitabını dörder beşer kere okumuşumdur. Ama eskiden yapıyordum bunu, zamanla tekrar okumamaya başladım. Bir kere okuduğum bana yetiyor ve Fırtınakıran'ın dediği gibi ikinci defasında çok sıkılıyorum.
Katilin kim olduğunu bildikten sonra cinayet romanı okumanın bir anlamı yok. Ve bütün kitaplarda buna benzer bir "gizli" içerik olduğunu düşünürsek... Neyse. Öyle yani.
-
Baştan sona çok nadir olsa da, kimi kitapları kısım kısım okurum arada. Bir Zerdüşt olsun bir Canterbury Tales...
-
Kesinlikle katılıyorum. Şimdiye kadar bir kitabı (ya da filmi) birden fazla kez okumam ya da görmem pek ender olmuştur. Eğer bir kitap ya da filmi çok sevmişsem, ikinci kez detaylar üzerinde durmak için izler ya da okurum. Bazı detaylar ikinci kerede anlaşılıyor.
-
Baştan sona çok nadir olsa da, kimi kitapları kısım kısım okurum arada. Bir Zerdüşt olsun bir Canterbury Tales...
Ah bunu bende yapıyorum. Hatta bazen bir kitapta çok beğendiğim bir bölüm olursa küçük bir kağıt parçası koyuyorum o sayfaya. Yüzüklerin Efendisi olsun, Bukowski olsun sevdiğim kitapları herhangi bir yerinden açıp okuyorum.
-
Her okunduğunda aynı tadı veren yalnızca süslü cümleler ve betimlemeler olduğundan bir kitabı ikinci kez eline aldığında bütün kurgu vesaire büyüsünü kaybetmiş oluyor, isterse en sevdiğim kitaplardan olsun... Bu bana zevk vermek yerine bir ızdıraba dönüştüğü için de tekrar okumak gibi değil, ilkinde sindire sindire okumak gibi bir huyum var.
-
Aslında ben de okuduğum bir kitabı bir daha okumam .. Tabi bu tüm kitaplar için geçerli değil bazı kitaplar var ki [özellikle carpe diem yayınlarına ait olanlar]tekrar tekrar okurum.Bu aslında kitabın konusuyla da alakalı örneğin carpe diemin bazı kitaplarında aynı konu üzerinde durulmuyor yani merak etmemm gereken bir son olmuyor böyllece defalarca okusam dahi sıkılmıyorum başka bir deyişle büyüsünü kaybetmiş olmuyor..
-
Ben bir kitabı defalarca açıp okuyabilirim. Yukarıdaki bir çok kişinin dediği sonunu bilme olayından hiç rahatsız olmamışımdır. Hatta bazen merak ettiğimde açıp sonuna bakıp sonra kaldığım yerden devam ederim. Zaten genelde sonunu tahmin ederim. Öyle hadi canım olayı çok nadir olur.
Bence önemli olan yazarın kitabı yazarken nasıl yazdığı, hatta fantastik kurguyu en çok bu yüzden severim. Kendimi yazarın yerine koyar ben olsam nasıl yazardım diye düşünürüm. Mesela İsaac Asimovun Ahmaklar adlı öyküsünü defalarca açıp okumuşumdur. Ve hiç bir şekilde aldığım zevk düşmemiştir. Veya Miras serisini defalarca okumuşluğum vardır.
Özellikle seride daha çıkmayan kitaplar varsa kitabı açıp satıraralarını okuyabilmek için defalarca okurum ve muazzam bir zevk alırım.
-
Ben hep orjinal tercih ettiğim için öğrenci bütçesiyle çok kitap alamıyorum ondan genellikle takas kullandığım için zorunlu olarak 1 defa okuyorum ama bir kitabın üzerinden 6-7 ay geçmişse ve çok beğendiysen o zaman da elimdeyse tekrar okurum.
-
Şu ana kadar hiç sıkılmadan okuduğum iki kitap var.
Denemeler- Montaigne ve Suç ve Ceza-Dostoyevski
Bu ikisi dışında ki hiç bir kitabı tekrar okumadım. Sonunu bildiğim için sıkıcı oluyor tekrar okumak...
-
Ben bir kitabı birden fazla kez okumam.Onun yerine başka kitaplara yer açarım beynimde.Ama bir seri ise ve serinin diğer kitabının çıkmasına çok varsa serinin diğer kitaplarının unutamadığım ve çok beğendiğim kısımlarını tekrar okurum.
-
Okurum, tamamen sevip sevmememe bağlı. Sevdiğim bir kitabı biter bitmez tekrardan okurum.
-
Ben ne kadar sevsemde bir kitabı tekrar okuyamam o kadar sabrım yok ama içinde hoşuma giden kısımları defalarca okuyabilirim.
-
Sadece Çalıkuşu romanı için yaptığım bir şey oldu bu. Onda da hem lisede hem de ortaokulda sınav olduğu içindi. Aldığım romanı sadece bir kez okuyorum ve ikinciye okumak gibi bir istek de duymuyorum. Çünkü çoğu kez okuduğum romanın konusu, karakterleri ve bende bıraktığı izlenim aklımdan çıkmamış oluyor. Hem dünyada okunacak milyonlarca kitap varken eskilerini tekrar tekrar okumak yerine yenilerine yer açmak gerektiğini düşünüyorum. Tabi kişide çok çok şahane bir etki bırakmış kitap olur, onu da defalarca okumak ister kişi o zaman birşey diyemem.
-
Ben ne kadar sevsemde bir kitabı tekrar okuyamam o kadar sabrım yok ama içinde hoşuma giden kısımları defalarca okuyabilirim.
Aynen kesinlikle öyle. Nasıl tek tek her sayfayı tekrar okuduklarına akıl erdiremiyorum. Sadece hoşuma giden bölümleri açıp okurum ve bunu defalarca yapmaktan hiç sıkılmam :)
-
Ben ne kadar sevsemde bir kitabı tekrar okuyamam o kadar sabrım yok ama içinde hoşuma giden kısımları defalarca okuyabilirim.
Aynen kesinlikle öyle. Nasıl tek tek her sayfayı tekrar okuduklarına akıl erdiremiyorum. Sadece hoşuma giden bölümleri açıp okurum ve bunu defalarca yapmaktan hiç sıkılmam :)
Ben de okuduğum kitabı uzuuunca bir ara vermemişsem tekrar okumam pek. Fakat en sevdiğim kitablarımdaki sevdiğim bölümleri tekrar tekrar ve hatta tekrar okuyabilirim.
-
Ow tabiki okurum.Durdurulamam.Hiç kimse buna bir anlam veremiyor.Eğer kitap alamıyorsam eski kitaplarıma geri dönerim Harry Potter serisini kaç kere okudum bilmiyorum.Boleyn Kızı'nıda öyle.Bütün okuduğum kitaplar.Ergenlik çağımda okuduğum ve herkesin peşi sıra sürüklendiği bir seriyi okudum.Şimdi o seri bana tiksindirici geliyor ve gençlerin neden bu kadar aşırı tepki gösterdiklerini bilmiyorum.Ama o seriyi tisinmeme rağmen okuyorum.Sırf yarılıp gülmek için :D Aklıma kitaptan replik geldiyse açar kitapta o bölümü okurum.Asla ama asla bir kenarda tozlanmaya bırakmam kitapları.Beni hayata bağlayan yegane şeylerden sadece biridir onlar :)
-
İlğinç bir başlık, çünkü bende tekrardan okurum başucu kitaplarımı,kaçirdiğim bir yer olmasın diye.İnsanlar nedense garıpsıyor bu durumu. Aslında kitap okumaktan zevk alan birisi için çok normal bir durum.Tıpkı çikolata yemek gibi.nasıl bir sefer çıkalata yedikten sonra "ben bunun tadını biliyorum bir daha yemem" demiyorsak kitap okumakta aynı. Tekrardan aynı tadı almak içim okuyabilir insan.
-
Özellikle Lise ve Üniversite yıllarımda ilgi alanıma giren kitapları bulmak çok zordu. Bulabildiğim az sayıda kitabı bir çırpıda okur bitirirdim. Yeni kitap bulamadığım zaman veya yeni çıkan kitaplara ayıracak para bulamadığım zamanlarda ise tadı dimağımda kalmış eski kitapları tekrar tekrar okurdum.
Bu zamanların üzerinden çok uzun yıllar geçti. İşimin yoğunluğu , akşam vakitlerinin önemli bir kısmını eşime ve çocuklarıma ayırma mecburiyeti ve keyfi, eskiden kitap okumak için ayırdığım zamanın çooook büyük bir kısmını aldı götürdü.
Eskiden nerdeyse iki günde bir yeni bir kitap okuyan ben, artık işim gereği okuduğum kitaplar bir yana ayda ancak bir kitap okur hale geldim.
Türk yayıncılık dünyasındaki gelişmelerle, artık hoşuma giden türden binlerce kitap basılıyor ve biliyor musunuz... 1980'li yılların başlarında, Türkiye'de Bilim Kurgu türünden basılmış tüm kitapların kütüphanesinde olmasıyla övünen benim, şu anda kütüphanemde olmayan ve Türkçesi basılmış yüzlerce kitap var hem de hepsine sahip olacak gücüm olmasına rağmen!
Bu nedenle, eğer henüz orayya gelmemiş olanlarınıza hitaben şunu söyleyebilirim: Bir kitabı kaç kez okuduğunuzun hiçbir önemi yok. Hazır zevk alabiliyorken ve bunu başarabilecek zamanınız ve isteğiniz varken okuyabildiğinizi okuyun. Becerebiliyorsanız ve hoşunuza gidiyorsa, beş kere okuyun :)
Bir gün gelecek, bu deneyimleriniz aklınızda bahsedilmeye değer hoş anılar olarak kalacak, ve elinizdeki tek güç, bu muhteşem keyfi kendi çocuklarınıza geçirmek olacak.
Kitap okuma macerası ona ne denli az ya da çok zaman ayırırsanız ayırın ASLA bitmeyecek. Bir ya da üç kez okumanız yalnızca geçmişin silik ama keyifli anılarından biri olacak.
Her ne yaparsanız yapın bu anıya bir çocuğun annesine sarılması kadar hararetle sarılın. Ancak bu şekilde bizden sonrakilere edebiyatın sonsuz denizlerinde yelken açmayı öğretebiliriz. :)
-
Bir romanı veya öyküyü birden fazla okumam, okuyamam.
-
Okuyamam. Çoğu zaman denemişliğim vardır. Ancak bir sayfayı açarım, birkaç cümle okurum, sıkılır ve bırakırım. Olayım budur.
-
Aynene bende bir kitabı tekrar okumam, okuyamam. Ama okuduğum kitabın 1,5 yıl aradan sonra yeni kitabı çıkmışsa hatırlamak için tekrar okururm. Ama buda çok nadir olur.
-
Bir kitabı ikince defa okumam daha doğrusu okuyamam.Sonuçta kitabın sonunda ne olduğunu biliyorsun tekrar tekrar okusan ne kadar zevk alabilirsinki?
-
Bende 1 kitabı 2. bir defa okuyamayanlardanım. Ama her hafta raftan bir kitap alır rastgele bir sayfasını açıp okurum :) . Nostalji oluyor :D
-
Öncelikle okuduğum kitapları raflarda tozlanmaya bırakmıyorum, düzenli aralıklarla tozlarını alıyorum :D Sonuna kadar okuduğum bir kitabı çok beğensem bile tekrar baştan sona hiç okumadım, okumam da. Ama bunun yerine bazı kitaplardan tekrar bakmam gereken kısımlar olursa geriye dönüş yapıp aradığım bölümlere göz gezdiririm. Aslında fark şu: hikaye veya roman okuyorsak sonuna geldiğimizde o kitabın büyüsü bir şekilde bozulur ve tekrar başlamaya yetecek bir çekiciliği kalmayabilir. Lakin araştırma, biyografi veya şiir gibi kitaplar'ın hatırlama babında tekrar okunabilirliğine inanırım. Ama her ne kadar okuduğum bir kitabı tekrar okuyamasam da elimin altında olduğunu bilmek beni mutlu eder ve birine ödünç vermişsem geri gelmesini dört gözle beklerim. Galiba kitaplarım konusunda kıskancım ;)
-
Bazı kitapları iki kere okumaktan zevk alabilirsiniz. Hatta Don Kişot'un önsözünde hayatta üç kere okunması gerektiği yazar. Ben ilk kez bu romanı dördüncü sınıfta okumuştum. İkinci kez okuduğumda ise üniversiteyi bitirmiştim. Ana hatları hariç neredeyse hiç hatırlamıyorsunuz o kadar süre geçtiğinde. Bu da kitabı farklı bir çağda çok daha farklı bir bakış açısıyla okumanızı sağlıyor. Her kitap için geçerli değil elbette söylediklerim ama ben Robinson Cruose, Don Kişot, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah gibi bazı eserleri iki kere okudum. Deneyin, memnun kalacağınızdan eminim. :)
-
Bugüne kadar hiçbir kitabı ikinci kez okumadım. Bir kitabı ne kadar seversem seveyim ikinci kez okumak bana çekici gelmedi.
-
Bazı eserler vardır, gönlünüzde ayrı bir yer edinmiştir. Defalarca okutur kendini, sıkıldığınızda herhangi bir sayfasındaki herhangi bir cümleyi okumak dahi insanı mutlu eder. Çünkü bilirsiniz o cümlenin ne için yazıldığını. Bilirsiniz ki o cümle koca bir hayalgücünün, muazzam bir zekanın ürünüdür.
Benim için tekrar tekrar olunabilecek tek bir seri var, Zaman Çarkı. (Son kitap hariç, BS'ye saygılar(!) )
-
Tekrar ve tekrar okurum. Nerede ne olacağını bilirim ve ona rağmen ilk okuduğumda verdiğim tepkileri veririm. Çünkü oradaki kahramanlar sadece oradalar tekrar onları ziyaret etmezsek ve hatırlamazsak var olmalarının ne anlamı var ki?
-
Kesinlikle. Sevdiğim kitaplar; eski, görüşülmeyen, uzak şehirlerde kalmış dostlar gibidir. Bazen uyandığınızda eskiden yaşadığınız bir günü yaşıyor gibi hissedersiniz. Benimde böyle zamanlarım olur. Bi' an dururum, o kitabı hissederim ve saklandığı yerden çıkartıp tekrar okurum. Hayatınız başkalaştıkça, değiştikçe kitaplarda değişirler çünkü. Bi' kitabı 15 yaşında telaşsız bir ergen olarak okuduğunuzda aldığınız fikir ile 25 yaşında biraz daha dolu, biraz daha yaşamın en içinde aldığınız fikir birbirinin aynısı değildir. Sevilen kitaplar, sevilen yemekler gibidir. Tadına her baktığınızda mutlu eder sizi. Küçük bir kızken ve yemek yapmayı bilmezken sadece seversiniz, büyüyüp yemek pişirmeyi öğrendiğinizde ise tuzu ne kadar, salçası ne kadar, nane mi var içinde ayrımını yapabilirsiniz. İyi bir kitabı ikinci, onuncu, yetmişinci kez okumak insanı kitapla daha çok yoğurur.
-
Tekrar okumaya pek hevesli değilimdir. Sadece Dune'u iki kere okumuşumdur.
Bu aralar, nereden aklıma estiyse artık, Fahrenheit 451'i tekrardan okumaya heveslendim birden bire. Ama tekrar okuyacağımı sanmıyorum.
-
Bitirdiğim kitapların çok sevdiğim, aklımda kalan kısımlarını tekrar okurum sadece. Bütün kısımlarını değil yani.