O kadar muhabbeti dönüyor ki forumda, başlamadan edemedim. İyi ki de başlamışım diyorum, ikinci kitaba henüz son verdim ve sabırsızlanmama rağmen hemen tüketmemek için üçüncü kitaba geçemiyorum.
İlk kitapta sabit bir ivmeyle artan olayların karmaşıklığının ikinci kitapla alakası yok. İlki evet güzeldi, ama ikincisinde birden yükselip kitabın sonuna kadar düşmedi tansiyon, ki bu yüzden çok daha hızlı tükettirdi kendini. Çok daha güzeldi. Ayrıca yazar iki kitap karşılaştırıldığında kendini neredeyse hiç tekrar etmemiş. Okuyucuya hatırlatmak için aynı şeylerin üzerinden ikinci kez geçmesine rağmen. Ayrıca Harry'nin geçmişiyle ilgili detaylar öyle kısıtlı veriliyor ki, her defasında "Eee?" diyorsunuz ve merakınız katlanıyor. Tek ufak eleştirim şu olacak, bazen öyle durumlardan teğet bir şekilde sıyrılıyor ki karakterler, "yok artık" dediğim oldu. Bir de serideki kitapların sayısı o kadar artmış ki, yazar aynı heyecanı her kitabında yakalayabilecek mi diye düşünmeden edemiyor insan.
Bunun dışında yazarın birinci tekil anlatımla tutturduğu muhteşem çizgiden mi, çok sağlam karakterler çizmiş olmasından mı, büyüye ve olağan çizgisinin bir adım ötesine alışılmadık bir bakışla bakmasından mı yoksa sürekli dudaklarınızı yukarı doğru kıvırabilme becerisinden mi bahsedeyim? Okuyanlar zaten biliyor, iyisi mi okumayanlara bir kez de ben önereyim.