Bu konuda ben de birkaç eleştiri yapmak istiyorum. Öncelikle bu ukala tavrın sadece yazar tarafında olmadığını belirtmek gerek sanırım. Şu an hiçbir başlık göremedim "hikayeme kötü yorum yapıyorlar" ya da "hikayeme yorum yapmıyorsunuz!!" diye. Ancak okur tarafında böyle bir başlık var. Yazarın ukala ve eleştiri kaldıramaz olduğundan serzenişte bulunuyor. Demek ki bu burnundan kıl aldırmama hali, tahammülsüzlük yorumcuda da var. "eğer eleştiri yazarın hoşuna gitmediyse cevaplamaz olur biter!" tepkisini yazarın verdiği cevap için kendiniz de uygulayabilirsiniz. Ters bir tepki alırsanız okumayı bırakmak, cevap vermemek, yazarı görmezden gelmek hakkınızdır. Ama beklentiniz o değil, yazdığınızda övgü, yerdiğinizde kabul istiyorsunuz. İskelede hikayeler paylaşıyorum, eleştiri geldiğinde oldukça anlayışlı bir dille açıklama cevapları yazıyorum, ancak aldığım eleştiri sayısı, benimle iletişim kuran üye sayısı "üç". Burada eleştirinin yalnızca yazara yöneltilmesi abes, bu genel ve kötü bir tavra işaret ediyor.
Bir de kalite düşüşünden dem vuruluyor sık sık, yeni yazarın tahammülsüz ve özensiz olduğu söyleniyor. Ben bunu birazcık ergenlik heyecanına bağlıyorum. Yeni gelen yazarların çoğu muhtemelen eline kalemi yeni almış, birkaç satır karalayıp kendinden geçmiş gençler. Bu psikolojiyi hepiniz yaşamışsınızdır. Hatırlıyorum ilk yazdığım hikayeleri böyle platformlarda değil, bir blogda yayınlıyordum. Aman allahım onlar nasıl hikayelerdi, kuşkusuz ben müthiş bir yazardım. Tepkiler vardı, ama tepki verenler olayın özünü kavrayamıyorlardı. Yazım hatalarını buluyorlardı, asıl olan hikayeydi, hep gözden kaçırıyorlardı... Oysa öyle olmadığını zaman geçtikçe kavrıyorsunuz. Eksikler ve hatalardan geçilmez hikayelere, sizin hikayelerinize tapma haliniz bir süre sonra geçiyor. Şimdi bu psikolojiyle gelen genç arkadaşa böyle tepkiler vermek abes. Çünkü siz ne derseniz deyin onun ilk heyecanı kör. Yapılabilecek en iyi şey eleştiri, eleştiri yaptığınızda onu biraz küstürürsünüz ancak düşünüp toparlanmak için zamanı olur. Ama yok eleştiri yapıp, laf dalaşına girerseniz, eleştiriyi dikte etmeye uğraşırsanız boşa yorulursunuz. Bütün bu sindirim süreci zaman ve olgunluk isteyen şeyler. Dolayısıyla bu yazarlara tepki göstermek abes, emekliyorlar. Muhtemelen çoğu birkaç ay içerisinde bu hobiden vazgeçecek, vazgeçmeyenler de bu başlıktaki tepkilerle değil kendi hallerine pişecekler.
Bu yazım hataları mevzusunda da bir önerim var. Kurgu iskelesinde bir sabit konu olmalı. "kayıp rıhtım nedir, ne değildir" başlığı gibi. Hem genel uyarıları hem de forumun başlıklarının içerik sınırlarını anlatan bir şey olursa yeni gelen heyecanlı yazar için göz önünde bir ikaz olur bu. Biliyorsunuz geçtiğimiz aylarda hikayeyi iskelede paylaşmayıp link verme konusunda üyelerle ters düşmüştük. Rıhtım'ı daha önce ziyaret edip, okuyor olmama rağmen foruma hiç bakmamıştım. Hızla iskeleden giriş yaptım. Oysa hikayenin ait olduğu forum bölümü iskele değildi. Eğer sabit bir başlık olsaydı böyle bir giriş yapmamın önüne geçilmiş olurdu.