Anthony Ryan - Kule Efendisi
İthaki Yayınları, 1. Baskı, Aralık 2015
1. Çeviri Hataları ve Anlatım Bozuklukları
İşe yaramaz, çocuksuz, aptal bir kralın bekâr kız kardeşi...
Useless, childless, unwed sister to a foolish king...
Şu cümle; bir editörü, düzeltmeni ya da son okuyanı nasıl rahatsız etmez? İşe yaramaz, çocuksuz ve aptal olan kim? Bu cümleye göre Kral. Oysa önceki bölümlerde Kral'ın evli ve çocuk sahibi olduğunu öğreniyoruz.
Şu şekilde ifade edilmeliydi:
Aptal bir kralın işe yaramaz, çocuksuz, bekâr kız kardeşi...
Kitapta çok örneği var bu tür kullanımın.
-----
"...Neyse, Kara Anahtar’a hoş geldiniz."
"...Anyhow, welcome to Reaver’s Gulch."
Reaver’s Gulch: İstilacının Vadisi
Dark Clave: Kara Anahtar
Kitapta bir maden ocağı var. Bazıları kötü ününden dolayı Kara Anahtar diyor. İstilacının Vadisi olarak çevrilmesi gereken kavram Kara Anahtar olarak çevrilmiş.
-----
"Beni bırakma kardeş," dedi Oltacı Frentis adama yetişince.
Oltacı, Frentis'in lakabıymış gibi anlaşılıyor ve anlatım bozukluğuna yol açıyor. Oltacı Frentis, adama yetişiyor. Oltacı ve Frentis sözcükleri arasına virgül konmalıydı. Birkaç yerde daha benzer kullanım var.
-----
"...onları püskürtmek için bütün herkese ihtiyacımız vardı."
bütün ve herkese bir arada kullanıldığı için anlatım bozukluğuna yol açıyor.
...birtakım diğer madencilerin de artık taşları el arabasına...
birtakım ve diğer bir arada kullanıldığı için anlatım bozukluğuna yol açıyor.
-----
Ona verdikleri midilli Lyrna’nın zavallı, katledilen Samur’un gözünde tütmesine sebep oldu.
Yanlış yerde kullanılan sözcükten dolayı anlatım bozukluğu var.
Şu şekilde ifade edilmeliydi:
Ona verdikleri midilli; zavallı, katledilen Samur’un Lyrna’nın gözünde tütmesine sebep oldu.
-----
Zaten kılıcı ve botlarının da eski parlaklığı yoktu
Kılıcın ve botlarının eski parlaklığı mı yoktu, kılıcın kendisi ile botlarının eski parlaklığı mı yoktu? Cümleden kılıcın kendisi anlaşılıyor. Halbuki kılıcının var olduğunu önceki cümlede okuyoruz.
Şu şekilde ifade edilmeliydi:
Zaten kılıcının ve botlarının da eski parlaklığı yoktu.
-----
Bitkinliğe teslim olması hatta günler bile sürebilirdi
It could have been hours, or days even, before exhaustion took her
"saatler" eksik:
Bitkinliğe teslim olması "saatler" hatta günler bile sürebilirdi
-----
...ağır kilidin içine bir anahtar sokup sabitlenmiş ve kapağını açtı...
...turning a key in the heavy lock and lifting the lid...
Şu şekilde ifade edilmeliydi:
...ağır kilidin içine bir anahtar sokup çevirdi ve kapağını açtı...
çevirdi yerine döndürdü gibi uygun alternatifler de kullanılabilirdi.
-----
Geminin sürekli sallanması hepsini, o ve Benten dışındaki bütün tutsakları etkilemiş gibiydi.
The ceaseless pitching of the ship sent most of her compatriots heaving, only she and Benten remaining immune
Hepsini etkiliyor diyerek mürettebat da işin içine katılıyor. Halbuki kız ve Benten hariç bütün tutsakları etkiliyor.
Şu şekilde ifade edilmeliydi:
Geminin sürekli sallanması, o ve Benten dışındaki bütün tutsakları etkilemiş gibiydi.
-----
Yaklaşık üç bin kişilik bir kuvvetleri var yaklaşık olarak.
"Yaklaşık" veya "yaklaşık olarak" fazla kullanılmış.
-----
...ağaç kütüğüne ne kadar dimdik yürüdü...
"ne kadar" sözcük öbeğindeki "ne" fazla.
-----
"Nilsael’e geçtiğimizden itibaren ben beş yüz yetmiş iki kişiyi serbest bıraktık lordum..."
"We have freed fifteen hundred and seventy-two people since crossing into Nilsael, my lord..."
Hem gereksiz sözcük hem de yazım yanlışı var. Ya "itibaren" ya da "beri" kullanılmalıydı.
-----
"Daha fazla zayıflamaları dahilinde ciddi bir saldırıyı karşılama şansımız azalacak."
"Further weakening will reduce our ability to contain a serious assault..."
"dahilinde" uygun sözcük değil. "Daha fazla zayıflamaları halinde" ya da "Daha fazla zayıflarsa" şeklinde kullanılmalıydı.
-----
Suikastçıyı ayaklarının dibine kadar indirince ayağını boynuna koydu.
Nereden indiriyor? "indirince" uygun sözcük değil. "çekince" veya "getirince" gibi uygun sözcükler kullanmalıydı.
-----
"Fare nerede?"
Where’s the rat?"
Orijinal metinde Ratter isimli bir karakter var. İspikçi olarak çevrilmiş. Ancak İspikçi ile ilgili bir durum oluyor ve kampta bir adam, İspikçi'nin arkadaşına İspikçi'yi kastederek, "Fare nerede?" diyor. Orijinal metinde Rat diye geçiyor. Ratter'ın kısaltılmışı olduğu ortada. Kelime oyunu var. Bu şekilde çevrildiği için kelime oyunu anlaşılmıyor. Ya kelime oyunu yokmuşçasına İspikçi denmeliydi ya da dipnotla kelime oyunu olduğu belirtilmeliydi.
----------
2. Kavramlar
İthaki'nin çoğu seriside olduğu gibi yine kavramların çevirisinde bir tutarlılık yok.
Lord’s Chair: Aynı kitapta Efendi'nin Sandalyesi ve Lord'un Sandalyesi olarak çevrilmiş.
Lord’s chamber: Birinci kitapta "Tanrının odası" diye çevrilen kavram ikinci kitapta "Lord'un odası" olmuş. Tanrı nere, Lord nere!
(En bombası bu) Heretic Dominion: Aynı kitapta (Kule Efendisi) Sapkın Hükmü, Kafir Hükmü, Sapkın Hükümdarlığı olarak çevrilmiş.
The Ship Lord: İlk kitapta Gemi Lordu olarak çevrilen kavram ikinci kitapta Gemi Lordu ve Gemi Efendi olarak çevrilmiş.
House Guard: İlk kitapta Ev Muhafızı olarak çevrilen kavram ikinci kitapta Ev Muhafızı ve Hane Muhafızı olarak çevrilmiş.
Fief Lord: İlk kitapta Lord Derebeyi ve Derebeyi Lordu olarak çevrilen kavram ikinci kitapta sadece Derebeyi olarak çevrilmiş.
----------
3. Yazım Yanlışları
bir kaç, bir çok (birkaç, birçok)
Lord Veliss (Leydi)
Yüzbaşı Adak (Adal)
kızılçiçek, kızıl çiçek (standart tutturulamamış)
parlak bir türü madde (tür)
eliniz kaldırmazdı (elini)
Sert bir saldıran sonra (saldırıdan)
Adam başı (Adım başı)
General hararetli bakışları (Generalin hararetli bakışları)
Linesh'de (Linesh'te: Lineş diye okunuyor, dolayısıyla ünsüz sertleşmesi var.)
Benzer çok yanlış var.
----------
4. Özel Hata
Bu hata yazarın hatası, ama editörün ve son okuyann fark etmesi ve gereğini yapması lazımdı.
...Yaşlı lordun iki yanında ikiz torunları duruyordu...
...the old lord flanked by his twin grandsons...
Aynı çocuklar dedelerine amca diyor.
"Lord amca," dedi soldaki ikiz.
"My lord uncle," the twin on the left said.
Birkaç paragraf sonra ikizlerin lordun yeğeni olduğu belirtiliyor.
"Dışarı!" diye bağırdı Derebeyi yeğenlerine ve çocuklar eğildi...
"Out!" the Fief Lord barked at his nephews who both bowed...
Amca ve yeğen diye okuyunca farklı yerlerde, "Acaba torun yanlış mı yazılmış," diye düşündüm ama birkaç paragraf üstünde şöyle bir açıklama var:
"Anneleri çok ünlü bir Renfaelli şövalyeyle evlendi," dedi Vaelin’e. "O günlerde bir oğlum olduğu için bir sorun görmedim, sonra aptal gitti frengiden öldü, bana da bu ikisi kaldı."
Bu açıklamadan, ikizlerin kızının çocukları olduğu anlaşılıyor.
Yine birkaç bölüm sonra Vaelin, ikizlere:
"...Dikişleriniz iltihap kapar da kolunuzu kaybederseniz dedeniz pek memnun olmayacaktır."
Özetle torun ve dede.