(http://i59.tinypic.com/2by2jq.jpg)
Kartalın Ruhu
Bölümler
1 - Küçük Misafir (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg154808#msg154808)
2 - İzbe Orman (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg154811#msg154811)
3 - Loretta'nın Çiftliği (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg154876#msg154876)
4 - Gonetha (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg154938#msg154938)
5 - Kai Han (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg155003#msg155003)
6 - Cadı Avı (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg155173#msg155173)
7 - Beklenmeyen Ziyafet (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg155312#msg155312)
8 - Kadim Gözyaşı (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg155611#msg155611)
9 - Büyülü İksir (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg156159#msg156159)
10 - Soğuk Ölüm (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg156645#msg156645)
11 - Kan Kokusu (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg157266#msg157266)
12 - Gür Orman (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg157691#msg157691)
13 - Kan ve Şarap (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-12-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg158487#msg158487)
14 - Aven (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-13-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg159848#msg159848)
15 - Üçüncü Göz (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-14-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg160758#msg160758)
16 - Bake (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-15-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg162162#msg162162)
17 - Sampra (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-16-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg162739#msg162739)
18 - Konsey (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-17-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg162882#msg162882)
19 - Kartalın Ruhu (http://www.kayiprihtim.org/forum/kartalyn-ruhu-18-bolum-eklendi-t16384.0.html;msg162933#msg162933)
Bölüm 1: Küçük Misafir
Kahverengi kuyruğuyla ordan oraya zıplayan tavşan av olduğunu henüz fark edememişti. Onu izleyen keskin bir çift göz, olacakların habercisiydi oysa. Ormanın derinliklerinde tiz bir kartal sesi ve sert bir kanat şaklaması duyuldu. Küçük tavşan üzerine düşen gölgenin giderek büyüdüğünü gördüğünde artık çok geçti, görkemli kanatlar çoktan üzerine kapanmış ve keskin pençeler nefes almasını engelliyordu.
Tavşan son nefesini vermek üzereydi ki kartal bir anda kafasını çevirdi ve ormanın ilerisindeki kasabadan yükselen dumanları gördü. Tavşanı bıraktı ve telaşla yükseldi, hızlıca havada süzülerek dumanın kaynağına vardı. Alevlerin üzerinde halkalar çizerek uçmaya ve alevlere bakmaya başladı. Kasabada taş üstünde taş kalmamıştı. Her tarafta cesetler vardı, alevlerden kaçan atlar panik halinde koşuyorlardı ama kartalın dikkatini daha farklı birşey çekmişti, evlerin biraz ötesinde küçük bir göletti bu. Bir anda dalışa geçti ve göletin üzerindeki şeye daha yakından bakmak istedi. Biraz daha yaklaşınca bunun kundağa sarılı bir bebek olduğunu farketti, bebek bir tahta parçasının üzerine bırakılmıştı, pençeleriyle kundağı kavrayan kartal bebeği alarak tekrar geldiği ormana yöneldi.
Kartal bazen irtifa kaybeder gibi oluyor sonra tekrar yükseliyor ve güçlükle yol alıyordu, pençelerinde tuttuğu kundaktaki bebeğin ağlama sesleri ormanda yankılanıyordu. Zorda olsa ormana geri dönmeyi başaran kartal, kundağı ağacın yanında ölü gibi uzanan adamın yanına bıraktı. Adamın adı Ghia'ydı ve bir Gezgin Ruh'tu. Gezgin Ruh'lar seçtiği hayvanla bağ kurduğu zaman, onun gözleriyle görebilir ve onun gücünü kullanarak avlanabilirdi. Aslında Gezgin Ruh'lar genelde kurtlara hükmederlerdi ama Ghia bir kartalı tercih etmişti. Kartala Akina adını vermişti. Akina; Ghia'nın doğduğu topraklarda yoldaş anlamına gelen kadim bir kelimeydi. Onun gözleriyle dünyaya bakmak ve uçarken rüzgarın serinliğini hissetmek Ghia için paha biçilemez bir histi. Ghia bedenine geri dönerken, Akina bir anda sendeledi ve vücudu gagasından kuyruğuna kadar titredi. Tam bu sırada Ghia gözlerini açtı ve derin bir nefes aldıktan sonra hemen kundaktaki bebeğe baktı, bebek ağlamaya devam ediyordu. Ghia eğilerek kulağına efsunlu sözler fısıldayınca bebek bir an durdu ve sadece Ghia'nın gözlerine baktı artık ağlamıyordu. Bu Ghia'yı mutlu etmişti:
- Yoksa kadim Ugra dilini biliyormusun ufaklık? Dedikten sonra bebeğe daha dikkatli ve derin bakmaya başladı:
- Maku! Dedi Ghia,
-Senin adın Maku ufaklık, dağları aşacak kadar azimli ve ormanın karanlığında kaybolmayacak kadar yetkin.
Artık hava kararmaya başlamıştı ve yiyecek yemeği yoktu, gözüne kestirdiği bir ağaç kovuğuna girdi ve önünde güzel bir ateş yaktı. Ağaç kovuğunun içine taze çayırlarla bir yatak yaparak, Maku'yu üzerine yatırdı. Akina'da hemen yanıbaşındaki dala tünedi ve istirahate çekildi, bu ruh değişimi onu da fazlasıyla yoruyordu. Ghia heybesinden biraz peksimet çıkardı ama çocuğa yedirecek hiç bir şeyi olmadığı aklına geldi. Matarasındaki suyu kaşığa döktü ve efsunlu sözler eşliğinde yavaşca Maku'ya içirdi.
- Şimdilik bunla idare et bakalım. Hem seni mışıl mışıl uyutacak, hemde açlığını unutturacak. Kusura bakma misafir umduğunu değil, bulduğunu yermiş. Yarın belki biraz süt bulabiliriz.
Güneş yavaş yavaş yükseliyor ve ağaçların yapraklarından süzülerek Ghia'nın yüzünde dans ediyordu. Ama onu uyandıran şey, Akina'nın çıkardığı seslerdi. Ghia gözlerini yavaşça aralayarak bir süre gökyüzünü izledi. Aniden Maku aklına geldi. Hemen kundağı araladı ve uyuduğunu görünce gülümseyerek ayağa kalktı, üstünü başını düzelttirken bir yandan da esniyordu, kartal tüyleriyle süslediği başlığını aradı gözleri, başlığın zaten kafasında olduğunu anlayınca kendi kendine gülerek uzun beyaz sakalını sıvazladı. Aslında çok yaşlı değildi kırklı yaşlarının başındaydı ama zayıf yüzü ve uzun beyaz sakalları onu oldukça yaşlı gösteriyordu. Artık kahvaltı için sabırsızlanmaya başlayan Akina'nın yanına gitti. Günün ilk işi olarak Ghia muhakkak Akina'yı beslerdi:
- Kudretli Akina, yoksa bu zavallı bebeği kıskandın mı? Dedi ve elindeki kurutulmuş eti uzattı. Tüm parçayı çekip Ghia'nın elinden alan Akina eti bir çırpıda mideye indirdi.
- Bugün hem taze süt, hemde ikimizin yiyebileceği birşeyler bulmalıyız eski dostum, dedi Ghia ve Akina'ya ikinci bir dilim uzattı.
Maku kıpırdamaya başlamıştı, Ghia hemen yanına giderek kundağı araladı. Maku, Ghia'yı görünce gülümsedi ve bebek dilinde bir kaç şey söyledi. Artık gitme zamanıydı, Ghia etraftaki eşyalarını topladı ve Maku'yu kundağıyla sırtına bağlayarak yola koyuldu. Akina bu durumdan hoşnut değil gibi görünüyordu, hala tünediği dalda oyalanıyordu. Ghia biraz yürüdükten sonra, Akina'nın aşina olduğu ıslığıyla ona seslendi ve istemeden de olsa Akina daldan havalanarak Ghia ve Maku'nun peşine takıldı.
Ghia ilk önce Maku'yu bulduğu kasabaya giderek neler olduğunu anlamak istiyordu ve eğer hala bir kaç sağlam at kalmışsa kendine bir at ödünç alarak, hızlıca başka bir kasabaya gidip Maku'ya süt bulmak istiyordu. Kasaba ormana çok uzak değildi, patikada biraz yürüdükten sonra tepeyi aşarak açıklığa çıkan Ghia hala dumanı tüten kasabayı görebiliyordu. Biraz daha yaklaşınca neler yaşandığını daha iyi anlıyordu. Bu bir katliamdı, bir kasaba dolusu insan kılıçtan geçirilmiş ve evleri ateşe verilmişti. Bu hengamede yinede iyi bir insan ya da ailesinden biri katliamda zarar görmemesi için Maku'yu gölete bırakmıştı. Ghia'nın dikkatini çeken bir diğer şey cesetlerin arasında Bakean askerlerinin olmasıydı. Zırhlarının göğüs kısmındaki parlayan yıldızın içinde Tanrı'nın gözü imgesi onların işaretiydi. Bakean'lar, Vase Bake'nin peygamberliğine inanan insanlardı ama barıştan yana olmalarıyla bilinirlerdi. Belki de kasabayı korumak için gelmişlerdi ama biraz daha etrafına bakınan Ghia, bu katliamı Bakean'ların yaptığını anlamıştı.
Gözüne kestirdiği siyah atın yanına gitti ve eğerini kontrol etti. Heybesini eğere asarak ata bindi. Kasabadan biraz uzaklaşmıştı ki, bir atlının kasabaya girdiğini fark etti. Göletin olduğu kısma gelen gizemli atlı, sanki bir şey arıyormuş gibiydi, tam bu sırada tepedeki Ghia'yı fark etti. Dürbününü çıkarttı ve kundaktaki bebeği gördü.