Bu kitabı diğer Üstün-İnsan romanlarından farklı kılan çok sayıda yön var. Çünkü konu aldığı karakter ne küçükken yüksek dozda Kriptonit tozu yutmuş olmaktan muzdarip, ne radyoaktif ışınlara maruz kalmış ne de örümcekler yemiş onu. Dolayısıyla ne kurşun geçirmezlik gibi bir güvencesi var, ne de tonlarca ağırlığı kaldıracak kolları. Onu farklı kılan, farkını az da olsa hissettirmeyişi.
... benim sormak istediğim birkaç soru var. Bu haliyle bana tam bir bilimkurgu gibi gelmedi (gerçi soft-science fiction olabilir psikolojik değinimleriyle, ama sormak istedim), bu bakımdan nedenini biraz açabilir miyiz? Bilimkurgu değildir, gibi saçma bir cümle kurmuyorum elbette. Sadece kitap içindeki bunu destekleyen yanlarını merak ettim.
Diğer sorum, eleştirilen yanların da burada neden belirtilmediğine dair olacak.