Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Liman Kenti => Sinema => Konuyu başlatan: Denaro Forbin - 24 Mart 2013, 17:51:42

Başlık: Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Gönderen: Denaro Forbin - 24 Mart 2013, 17:51:42
(http://www.replikler.net/wp-content/uploads/Bizim-B%C3%BCy%C3%BCk-%C3%87aresizli%C4%9Fimiz.jpg)

Filmin Konusu: Bizim Büyük Çaresizliğimiz, lise yıllarından beri yakın arkadaş olan, 30’lu yaşların sonundaki iki adamın, Ender ve Çetin’in dostluğunu konu alıyor. Uzun yıllar hayatları farklı yönlere giden iki yakın arkadaş, Çetin’in yıllar sonra Ankara’ya dönmesiyle çocukluk hayallerini gerçekleştirir ve aynı evde yaşamaya başlarlar. Tam birlikte yeni bir hayat kurmuşlarken, yurtdışında yaşayan arkadaşları Fikret Türkiye’de tatildeyken bir trafik kazası geçirir ve annesiyle babasını kaybeder. Almanya’ya geri dönmesi gereken Fikret, Ender ve Çetin’den, Ankara’da üniversite öğrencisi olan kız kardeşi Nihal’in okulunu bitirene kadar, yani iki yıl boyunca, onlarla kalmasını ister.Birlikte yaşama hayalleri tam gerçekleşmişken üçüncü birinin eve gelmiş olması ilk başlarda Ender ve Çetin’i rahatsız eder. Ölümlerin travmasını atlatamayan Nihal de onlarla iletişim kurmak istemez, ama zamanla birbirlerine alışırlar. Aralarında ev merkezli üçlü bir yakınlık oluşur; beraber vakit geçirmeye ve bundan hoşlanmaya başlarlar. Bir süre sonra kaçınılmaz olan gerçekleşir; Ender ve Çetin, birbirlerinden habersiz bir şekilde Nihal’e aşık olurlar. Bu ortak aşklarını fark etmeleri, Ender ve Çetin’i birbirinden uzaklaştırmayacak, tersine onların dostluğunda yeni bir sayfa açacaktır…

Oyuncular: İlker Aksum, Fatih Al, Güneş Sayın, Mehmet Ali Nuroğlu
Yönetmen: Seyfi Teoman
Senaryo: Seyfi Teoman – Barış Bıçakçı
Yapımcı: Nadir Öperli – Yamaç Okur
Tür: Dram, Romantik, Gençlik
Süre: 102 dakika
IMDb Puanı: 6.7
Sinemalar.com Puanı: 7.0

Yorumum:

Barış Bıçakçı'yı tanıyan tanır, seven sever ama her isteyen göremez. Gizemli bir yazardır çünkü kendisi. Usul usul edebiyat yapar ve sonra kenara çekilir. Bir yazar kitabının okunmasını ister değil mi? Barış Bıçakçı bu teze tepki olarak doğmuş diyebiliriz. Hiç böyle bir derdi bulunmamaktadır. Gazetelerde, internette hiçbir yerde fotoğrafını göremeyiz, röportaj vermez, kitap fuarlarına gidip imza dağıtmaz. Anlayacağınız pek de gösteriş meraklısı bir yazar değildir. Ama yine de, tüm bunları yapan birçok yazardan çok satar kitapları. Peki nedir Barış Bıçakçı'yı farklı kılan? Tüm bunları yaptığı için mi sıyrılıverir diğer yazarlardan? Yoksa kitaplarında kullandığı o hoş, insanı yormayan, merak ettiren ama hiç bitmesini istemeyeceğimiz masalları andıran kendine özgü anlatımı mıdır?

Bizim Büyük Çaresizliğimiz bazı kesimler tarafından Bıçakçı’nın en iyi romanı olarak gösterilir. Benim şahsi kanaatim de bu yönde. Sadece Barış Bıçakçı kitapları arasında değil, bugüne dek okuduğum kitaplar arasında beni en çok etkileyenlerden biri olmuştur hiç kuşkusuz. Bir çırpıda bitirmemden midir bilinmez ama, kitaba epey bir bağlanmıştım. Çok sıcak bir hava vardı kitapta ve deyim yerindeyse okurken içim ısınmıştı. O çaresizlik hissi o kadar tatlı bir dille empoze ediliyor ki okura. Bunu bir tek Barış Bıçakçı yapabilir diyorsunuz.

Ve yine bilenler bilir. Bir de filmi vardır Bizim Büyük Çaresizliğimiz’in Geçen yıl kaybettiğimiz, gelecek vaat eden, Türk sinemasının büyük yeteneklerinden biri olan Seyfi Teoman imzalı hem de. Sinemamız için ne acı bir kayıp. Geride yalnızca 2 uzun metrajlı ve 1 de kısa metrajlı olmak üzere, 3 film bıraktı bizlere Teoman. Gençti oysa daha. Hayat acımasız ama.

Film benim beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Böyle bir kitaptan cafcaflı bir film beklenmezdi zaten. Kitaptaki ruhun filme çok başarılı bir şekilde aktarıldığını düşünüyorum. Ender ve Çetin’in sıkı dostlukları, Nihal’e duydukları aşk vs. Tabii burada oyunculuklara da değinmek lazım. İlker Aksum’un oyunculuğunu tartışmaya gerek bile görmüyorum ben. Türkiye standartlarındaki en iyi oyunculardan biridir kanımca. Her türden rolün altından ustalıkla kalkabiliyor. Fatih Al’ı ilk defa izledim, Çetin rolüne iyi yakışmış o da. Ama Nihal’i canlandıran Güneş Sayın için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Daha iyi olabilirdi. Amatör buldum biraz. Neyse ki İlker Aksum gibi usta bir oyuncunun yanında pek de göze batmıyor. Bu onun için bir avantaj. Fakat kariyeri için dezavantaj.

Kısacası kitabını okumayanlar, durgun filmlerden hoşlanmayanlar  ve aşk denen meretin kıyısından köşesinden de olsa kendilerine uğramayanlar için bir anlam ifade edeceğini sanmıyorum bu filmin. Sıkılırlar çünkü.

İnsanı sıkacak bir film değildir zira Bizim Büyük Çaresizliğimiz. Hayatın içindendir. Gerçektir.