Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: HighLord - 30 Mart 2013, 22:39:42
-
Ben şu ana kadar hiç bir hikayemde kurgu planlaması yapmadım ve sıkıntısını çok çektim. Öncelikle bir yere kadar ilerliyorsunuz fakat sonrasında tıkanma yaşıyorsunuz. Hikaye ilerleyemiyor.
Sizce bir hikayede kurgu planı nasıl olmalıdır ?
-
Ben planlayarak kurgulayarak yazdığım bir öyküyü tam olarak iyi yazamamışımdır. Aksine spontane geliştirdiğim öyküler ise her zaman daha iyi olmuştur. Bu kişiye göre değişir. Genelde öykünün sadece ana hatlarını kafamda oluşturur detayları tamamen doğaçlama yazarım. Hatta bazıları tamamen kendiliğinden gelişir ve akar gider.
-
Öncelikle iyi kurgu yapabilmek için üşengeç olmamak gerekiyor bence. Sonralıkla da cesaret gerekiyor. Bu iş biraz da hafızanıza bakar.
Ben aklıma çok iyi bir fikir geldiğinde hemen yazmam mesela. 1-2 hafta aklımda evirir çeviririm böylece kurgu oluşur. Sonra oturup birkaç sayfa yazarım bazen öykünün tamamını. Sonra hiç okumam bile. Birkaç gün ara verip yazdıklarımı okurum. İşte o zaman hatalarımı daha net görürüm ve eğer 2 haftadır düşündüğüm gibi bir kurgu ortaya çıkmadıysa (cesaret burada devreye giriyor) silerim ve bir iki gün ara verip tekrardan baştan yazarım.
-
Megaloman(hafif) olmamak gerek sanırım. Ben kendi yazdığım kurguları haftalar sonra okuyunca bile hayran oluyorum. Çoğu zaman aslında çirkin olan kurgularımın güzel olduğu yanılgısına düşüyorum. Yazdıklarınıza dışardan bakabilmek çok önemli.
Onun dışında planlamak gerekli bence. Planlamazsak bir süre sonra tıkanmalar olabiliyor. Yazarken aklımıza kurgu ile ilgili yeni şeyler geldikçe de üzerinde değişiklikler yapılabilir.
-
önceden tasarladığım zaman değiştirme ihtiyacı duyuyorum.
-
Uzun soluklu bir hikaye yazacaksam tamamını planlamak yerine akışına bırakmayı tercih ediyorum. Genel hatlarını çizip boşlukları doldurmak ve aklıma yeni gelen şeyleri eklemek daha mantıklı geliyor bana. Başlarken sonu nasıl bitebilir diye düşünür aklıma gelen son kafama yatarsa o sona giden bir yol belirlemeye çalışırım. Bazen tıkandığım olur ama hiç ummadığım fikirler kafama üşüşüp 'bunuda eklesem harika olur' diye düşünüp yaptığım eklemeler gayet güzel durabiliyor. Çok kasmamak gerek. Hayal gücü ve birazda araştırma en önemli besleyicilerdir bana göre.
-
Uzun soluklu bir hikaye yazacaksam tamamını planlamak yerine akışına bırakmayı tercih ediyorum. Genel hatlarını çizip boşlukları doldurmak ve aklıma yeni gelen şeyleri eklemek daha mantıklı geliyor bana. Başlarken sonu nasıl bitebilir diye düşünür aklıma gelen son kafama yatarsa o sona giden bir yol belirlemeye çalışırım. Bazen tıkandığım olur ama hiç ummadığım fikirler kafama üşüşüp 'bunuda eklesem harika olur' diye düşünüp yaptığım eklemeler gayet güzel durabiliyor. Çok kasmamak gerek. Hayal gücü ve birazda araştırma en önemli besleyicilerdir bana göre.
evet haklısın, kurguyu düşünürken hep yanlış mı yaptım, daha iyisi olrudu diye düşünüyorum ama ana hatlarını çizmek gerekiyor. Haklısın peki sen yazıyor musun?
-
Katilav yanılmıyorsam uzun soluklu bir kurgum var mı diye soruyorsun? Evet şuan iki tane uzun soluklu hikayeyi ilerletmeye çalışıyorum. Üçüncüye de başladım, devamı için hazırlık yapıyorum. Aynı anda zor oluyor çünkü vaktim az ama aklıma gelen fikirler uçup gitsin istemiyorum.
-
Kurguyu ara başlıkları dahi belirleyerek planlamak biraz zor ama öyküyü dahada güzelliştiren bir ayrıntı. Ama ana başlıkların kafada olmasında da büyük fayda var. Aksi taktirde öykü bodoslama ilerliyor, bazen güzel şeyler ortaya çıkabiliyor ama çoğu zaman güzel fikirler kötü bir öykü olarak elinizde kalıyor ve o fikre olan güven kayboluyor.
-
Önceden kurguyu belirlemeden yazamıyorum şahsen. Yan hikayeler ve detaylar doğaçlama ilerliyor genelde. Onun dışında adım adım kafamda bitiririm öyküyü. Uzun soluklu yazılarda ise en kötü ihtimal yarısına kadar kurgu oluşur, yazarım, yarısına kadar yazdığım yan hikayeler ve ek karakterlere göre sona giden bir kurgu oluşturup devam ederim.
Ama hep merak ettiğim bir düşünce var aslında bir ara onu da deneyeceğim. Şimdilik sır olarak kalsın ancak yazınca hangi teknikle yazdığımı da ayrıntısıyla söylerim :D
-
Öncelikle iyi kurgu yapabilmek için üşengeç olmamak gerekiyor bence. Sonralıkla da cesaret gerekiyor. Bu iş biraz da hafızanıza bakar.
Ben aklıma çok iyi bir fikir geldiğinde hemen yazmam mesela. 1-2 hafta aklımda evirir çeviririm böylece kurgu oluşur. Sonra oturup birkaç sayfa yazarım bazen öykünün tamamını. Sonra hiç okumam bile. Birkaç gün ara verip yazdıklarımı okurum. İşte o zaman hatalarımı daha net görürüm ve eğer 2 haftadır düşündüğüm gibi bir kurgu ortaya çıkmadıysa (cesaret burada devreye giriyor) silerim ve bir iki gün ara verip tekrardan baştan yazarım.
İşte benim kaybettiğim yer bu sakin kalamıyorum yazarken o an iyi görünüyor hikaye ama bir hafta sonra ben bunu yazarken kafam güzel miydi deyip siliyorum cesaret var ama üşengeçlik daha ağır basıyor.
Birde başladıktan sonra hikaye üzerinde çok değişiklik yapıyorum yani kafamdaki şeyden daha farklı konularak giriyorum bunun nedeni tecrübesizlik galiba.
-
Ben kendi hikayelerimi kurgularken uzun bir düşünme sürecinden geçerim. Bu süreçten sonra kabataslak bir kurgum vardır elimde fakat ayrıntılar yazmaya başladıktan sonra gelir.
Bir kere başladıktan sonra aklıma bin bir çeşit düşünce yerleşir. Karakterlerimi de aynı şekilde kabataslak kurgularım. Asıl kişilikleri hikaye ile gelişir.