Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Liman Kenti => Düşler Limanı => Şişedeki Mısralar => Konuyu başlatan: Acmert - 10 Eylül 2014, 18:23:46
-
Halkın asrın hatasını yaptığı
alt edilmiş ruhların gecesi olmuş
bazen uyumuş taşların ve
duvar saatlerine yazılmış adların ağlamışlığı
Bal dökülmüştür sevgilisinin kaşlarına
kararmıştır belki ama epey delidir
ejder mavi göğe bakar ve
"haydi! yıklarım şu duvar saatlerini" der yurttaşlarına
Ekşi ya da fark etmez tatlı da olabilir
karıncalar bakmaktadır hala kırıntılara
ezilmişlikleri hissedilmese de bazılarınca
tüm karıncalar bir vakitte delirir
Aşka düşmüştür belki geçen gün
sadık mıdır acaba kozlarına
kullandığı her takvim geçicidir de
bir dudak öpülemezdi çölde geçen dün
Şairsin kabul ama baytar da olabilirsin
tanrın kızmaz mı bedduaya kaçınca
uzak dur benden ben yalan söyleyemem
bu nedenle göğe nefretle bakabilirsin
Rahmetinden kaçındığın her melek tanesi de
dağlara düşmüş kar gibi saf değildir
ve çantana yerleştirdiğin her deler geçer gibi
güzel kokarsın ama saf değilsindir
Ağlayabilirsin elbet sen de acizsin hepsinden
küfretmedin mi çöldeki dün olduğunda
defolayım ben de kin tutmak zor iş
bağırabilirsin elbet sen de öfkelisin geçmişinden
ve şimdi ben denen yaratık
kaçabilir o güzel ejderin gazabından
bir duvar saatine dönüşüpte
ez azından dedirtmeyecektir kendine
"yeter artık, bıktık!"