Elimde bir liste de var bir kez daha. Ancak bu defa sadece eğlenmek için okuduğum kitapların yanı sıra kendimi ve zihnimi beslemek için seçtiğim kitaplar o listede. Arada bir kendimi bu konuda tetikliyor ve o listeden bir kitap seçiyorum. Bu şekilde kendimce dengeyi buldum.
Savaş ve Barış'ı veya Yüzüklerin Efendisi'ni okumak bir "iş" değildir, sadece zevk için yapılabilir bu.
Dershanelerde böyle rehberlik adı altında bir alt birim olur ya, lise sonda o birim bizlere bir ders programı çıkarıp vermişti. Ben o programa baktım, vay be dedim ve ortasından güzelce katlayıp hiç kullanmadığım ders kitaplarından birisinin arasına tıkıştırdım. O tarihten beri herhangi bir şeyin planına ya da programına yan gözle bile bakmıyorum, plan yapmakla da uğraşmıyorum. Çünkü plan yaparsam o plana uy(a)mayacağımı biliyorum ve insan neden kendi kendini zora soksun diye düşünen, sülalesi rahat biriyim.Benzer bir yöntem izliyormuşuz aslında, plan program yapmanın bir de şöyle bir kötü yanı var bence: mesela diyelim bir kitaba sıra geldi ama o kitabı değil de daha önce okumaya başladığınız ama bir sebepten bıraktığınız bir kitaba tekrar başlamak ya da -tamamen Kayıp Rıhtım için konuşacağım- portalda ya da forumda yeni bir kitap gördünüz ve konusu ilginizi çekti, onu okumak istiyorsunuz ama listeye göre ilerlediğiniz için sıradakini okumanız gerekir. Bu da size istediğiniz keyfi vermez, aksine bir zamanlar çok isteyerek ve hevesle aldığınız kitap okurken cehennem azabına dönüşür. Kitap konusunda doğaçlama takılmak en iyisidir, ha kurgu harici kitaplar okunuyorsa onu bilemem ama fantastik edebiyat gibi sevdiğim ve eğlendiğim bir şey okuyorsam kesinlikle liste çıkarmam, alışveriş sepetine eklemek dışında. :)
Bu nedenle kitap okurken de bir plan program yapmıyorum, kendime hedef koymuyorum ya da bir liste çıkarmıyorum.
Peki ne okuyacağımı nereden buluyorum? Vikitap'ta kim ne okumuş arada açıp bakıyorum, forumda kim hangi kitaba ne yorum yazmış mutlaka okuyorum ve portal kısmında çıkan kitap tanıtımlarını ve incelemelerini kaçırmadan okumaya çalışıyorum. Bundan sonra güzel yorumlardan etkilenerek ya da kötü yorumlara rağmen merak ederek bir kitabı okuma isteği duyuyorsam gidip kitabı buluyor, alıyor ve okuyorum. Genellikle sonuçlardan da memnunum, bu yöntemle okuduğum kitapların %95'ine 8/10 ve üstü puan vermişimdir.
Bir diğer yöntemim de kitapçıları gezmek, herhangi bir zamanda kitapçıya yolum düşmüşse bir yarım saat dolaşır kitaplara bakarım. Kapağından ya da arka kapaktaki tanıtımdan vs. etkilendiğim olursa alabilirim. Yine de böyle rastgele almaktan bazen çekiniyorum, özellikle yeni çıkan kitaplar için üstte belirttiğim başkalarının yorumlarını okuma meselesi devreye girebiliyor. Ama bildiğim/sevdiğim yazarların daha önce bilmediğim/bulamadığım kitapları olursa onları gördüğüm yerde affetmeden alırım.