Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: Stoney - 03 Ocak 2015, 12:27:58
-
İnternette araştırma yaparken iyi bir öykü/metin yazabilmek için çok kitap okunması gerektiği ile ilgili neredeyse yüzbinlerce yazı okudum. Merak ediyorum, çok kitap okumak nasıl bu kadar etkili olabiliyor, bize nasıl fayda sağlıyor?
-
Çok okumak belki insanı daha kültürlü yapıyor, pek çok konuda daha bilgili oluyoruz. Hayata bakışımız değişiyor, farklı yaklaşımları, düşünce tarzlarını öğreniyoruz, hayal gücümüz de genişliyor. Çok fazla okuduğumuzda farklı söz oyunlarını, anlatım yöntemlerini, sözcükleri öğreniyoruz, dilimiz güçleniyor.
Tabii bunlar biraz da ne okuduğumuzla ilgili. Bizde okuyan az, okuyanların çoğu da boş şeyler okuyor(pembe romanlar, kişisel gelişim ve insana hiçbir şey katmayan diğer şeyler). Dolayısıyla doğru şeyler okumadıysak etkisiz kalması da mümkün.
-
Anlıyorum. E tabii yaşa göre kitap okumak da önemli. Daha küçük sayılır yaşım, heves edip Mülksüzler kitabını okumaya başladım. Bayağı okudum. Ama artık okuyamayacak bir hale geldim, çünkü okuduklarımı da anlayamıyor, kavrayamıyorum. Anlayamadığım çok kelime, olay, belki de gönderme var. En iyisi biraz büyüdükten sonra okumak.
Yaşa ve seviyeye göre kitap okumanında önemli olduğunu düşünüyorum.
-
14 yaşında olduğuna göre mülksüzler gerçekten ağır kaçar. Senin geçtiğin dönemlerden geçmiş bir abi tavsiyesi olarak sana bazı seriler önereyim onları oku.
Harry potter serisi
Percy jackson serisi
Ateş hırsızı serisi
Hobbit
Miras (eragon serisi)
Unutulmuş diyarlar serisi
Ejderha mızrağı serisi
Mürekkep yürek serisi
Warcraft serisi
David Eddigns'in tüm kitapları
Bu tip fantastik romanların dili daha anlaşılır, daha hafif oluyor ve oldukça da akıcı konulara sahipler. Bunları okuyarak ilerlersen hem okuma alışkanlığı kazanırsın hem de daha ağır kitaplara geçebilecek konuma gelirsin. Ursula K. Leguin daha çok distopik kitaplar yazıyor yetişkinler bile anlamakta zorluk çektiği yerler oluyor.
Ben lise yıllarında edebiyatçılara hep kızardım. Genele baktığımızda okumayı sevmeyen bir milletiz. Hele o yaşlarda sınav maratonunda olduğumuzdan çoğumuza okumak fuzuli gelirdi. Ehh bu kişilere Dostoyovski, Tolstoy vs... gibi her kesimin zevkle okumayacağı klasikleri dayatarak okutmaya çalışıyorlar insanlar kitaplardan daha çok soğuyordu. Ben hiçbir hocamı dinlememiş hep zevk aldığım tür olan fantastik okumuştum. Şimdi noldu ben hala kitap okuyorum. Ve sadece fantastik değil her tür kitabı okuyorum. Peki o dayatmayla kitap okumak zorunda olan ve istemeye istemeye sıkılarak klasik okuyan arkadaşlarım noldu şimdi ya hiç kitap okumuyolar ya da yılda 3 5 kitap ancak okuyorlar.
-
Eragon Serisini ve Hobbit'i okuma fırsatım olmuştu. Eragon biraz sıkıcı gelmişti. Sanırım sıraladığınız serileri alacağım.
Bu arada konu asıl amacından sapmasın. Çok okumanın faydalarıyla ilgili görüşlerinizi hala bekliyorum.
Ben de Dersanem ve okulum yüzünden kitap okuyamıyorum. Size şöyle komik bir şey söyleyeyim; Aileme kitap alıp okumak istediğimde "sen önce derslerine çalış" diyorlar. Yani var mı böyle mantık?!
-
Elbette ders çalışmak gerekiyorsa ikinci plana atılabilir, zira her ne kadar faydalı olsa da temelde zevk için yapılan bir şey olduğunu göz ardı edemeyiz. Benim için oyun oynamaktan bir farkı yok yani. Eğlenmek için yapıyorum ikisini de. Ha kendin ne yaptın derseniz, üniversite sınavına hazırlandığım dönem en çok kitap okuduğum dönem olabilir, öyle de bir şey var. :P Ama siz benim gibi tembel değilseniz yapmayın yani öyle şeyler.
Yazmak konusunda faydası ise yukarıda söylenmiş zaten. Hem daha bilgili olmanızı, hem de dile daha hakim olmanızı sağlar. Tabii yazmak kadar etkili olamaz sanıyorum, pratik en önemlisi, zira epey okumama rağmen edebi metin açısından iki satır yazamıyorum. :D Fakat okumak yazmaktan daha önce gelmesi ve yazma boyunca da devam etmesi gereken bir süreç. İkisini kıyaslamak bu açıdan pek doğru değil herhalde.
-
Çok okumanın sadece kültürü arttırdığını, kelime dağarcığını geliştirdiğini, anlatım tekniklerine dair bir bilgi sağladığını düşünüyorum. Daha iyi yazmak için sürekli yazmak lazım.
Sadece okuyarak, yazabilme kabiliyetimizi bir yere kadar geliştirebiliriz. Naçizane fikrim çok ara vermeden düzenli olarak yazmak lazım.
-
Okuma ve yazma işi bir arada mı yürütülmeli yani?
-
Evet ben öyle düşünüyorum. Bir de şöyle bir şey var; hikayelerini rıhtımda yayınlarsan aldığın eleştiriler ışığında da kendini geliştirebilirsin.
-
Yazdığım şeyleri başkalarının okumasını hiç hoş karşılamıyorum. Zaten güzel de yazamadığımı biliyorum. Ama belki bir tane deneme yaparım. Burada Kurgu İskelesi ve Seçki çok güzel bir ortam.
-
Ben düşüncenize saygı duyarım. Şahsen ben yazdıklarımı arkadaşlarıma, kardeşime okuturum bundan da büyük keyif alırım. Zaten yazmanın bir çeşit dışavurum olduğunu düşünüyorum. Bir hayal etsene mesela; yazdığın bir hikayenin arkadaşların tarafından çok beğenildiğini ve çok güzel övgüler aldığını... Neyse daha fazla uzatmayayım konuyu saptırdık zaten :)
-
Sizin söylediklerinizin üzerine bir bölümlük öykü yazacağım. Ama konu iyice saptı. Sadece kitap okumanın faydaları hakkında yorum yapalım, lütfen :D
-
Yazdığım şeyleri başkalarının okumasını hiç hoş karşılamıyorum. Zaten güzel de yazamadığımı biliyorum. Ama belki bir tane deneme yaparım. Burada Kurgu İskelesi ve Seçki çok güzel bir ortam.
Bazen size güzel gelmeyebilir ama okuyanlar çok beğenebilir. Kendi eserinin sana güzel görünmemesi nadir bir durum değil. Ayrıca kötü de olsa yayımlamak, eleştiriler ve tavsiyeler almak, kendini geliştirmek için gerekli.
-
Lütfen yorumumu okumadan önce BU (http://www.kayiprihtim.org/forum/ynt-genc-ya351ta-kitap-roman-yazmak-t16022.0.html;msg151572#msg151572) yorumumu gözden geçirin.
Öncelikle edebiyat hocamın alıntıladığı bir sözü alıntılamak isterim.
Bir kitap yazabilmek için bir kitaplık, bir şiir yazabilmek için ise iki veya üç kitaplık kitaplık dolusu okumak gerekir.
Basit bir yoldan anlatmak istersem, beynin çok yönlü bir yapıya sahip olduğunu biliriz.
Çeşitli zeka türleri vardır. Kendimi bilgili addetmesem de tümevarım, tümdengelim şeklinde bakalım olaya.
Benin sese karşı duyarlılığına bakarsak: Beynin sese karşı verdiği tepki, bu tepkiyi yorumlaması vardır. Bir şekilde anlamlandırır, hoşlanır veya hoşlanmaz. Bu tepkiyi yorumlayıp yeniden yarattığı bir ses de vardır. Bu bir iletişim şeklidir değil mi?
Yazıda da neredeyse aynı şey olur, yalnız siz beyninizde yarattığınız şeyleri iletişime dökemezseniz, bunlar solar ve durmadan etrafınızda yaratılmış dünyaya indirgenirsiniz. Kitap okurken insanların kendini nasıl ifade ettiğine, düşündükleri şeyleri nasıl daha da kapsamlı bir şekilde yazıya döktüklerini görürsünüz, başka alemler tanırsınız.( Alemden kastımın fastastik dünya v.b şeylerle alakası yoktur. )
Çok fazla kişinin düşünceleriyle etkileşim haline girerseniz sizin de nadir düşünce yapınız ortaya çıkacaktır, düşünce karakteriniz oturmaya başlayacak, doğacaktır. Sizi diğer insanlardan ayıran yegane şey, diğer insanların dünyasından bağımsız olan yegane şey yaratmaktır. Bu şekilde kendi düşüncelerinizi bilip, diğer insanlara kendi dünyanızı ifade etmek için yazıya döktünüz yayın tabii ki de daha iyi olacaktır. Beyninizdeki şeyleri; gerek duygu, gerek düşünce olarak kısaca ideal dünyanızı ortaya koyabileceksiniz. Sizin tabii ki idealiniz vardır, buradaki maharet o ideali dışarı çıkartmaktır. Bunun için ise özgür olmanız şart...
Türkiye'den neden yeterli sayıda yaratıcı eserler çıkmıyor dersiniz? :-/
Amaç yazmaksa gerekli görülen şey kesinlikle düşüncelerinizi olgunlaştırmak için bir düzeye kadar okumanız. İnsanların gerçek dünyayı nasıl kendi ideallerine çevirdiklerini( ya da tam tersi ) görüp, sizin kendinize bir şeyler katmanızdır. Gerisinin ise sizin idealinizi dünyaya taşıma küstahlığını gösterme cesaretinize bağlı diyebiliyorum sadece. :)
Not: Yorgunum, redaksiyon ve düzeltme gibi şeyler yapamadım, hata varsa mazur görün. :)
-
Ben de Dersanem ve okulum yüzünden kitap okuyamıyorum. Size şöyle komik bir şey söyleyeyim; Aileme kitap alıp okumak istediğimde "sen önce derslerine çalış" diyorlar. Yani var mı böyle mantık?!
Ailenize çok okumanın geleceğe bir yatırım olduğunu ve bu yatırımın YGS Türkçe'de en az 35 doğru olarak döneceğini söyleyebilirsiniz.
-
Ben sözel bir öğrenciyim. Bu yüzden sözelimi daha da geliştirecekler şeyler yapmam gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden bolca kitap okumaya çalışıyorum.
-
Bir ara gazetelerde -galiba Fatih Altaylı yazıyordu- ne zaman adam oluruz tarzında kısa notlardan oluşan köşeler vardı. Onların bir için olabilir mi diye yazıyorum... Ne zaman odam oluruz kitap okumanın önemli olduğunu kavradığımız zaman.
Bir başka örnekte Asimov dan vermek istiyorum. Nerede okuduğumu anımsamasam da Asimov'a mal edilen anektoddan söz ediliyordu. İsaac Asimov Gençliğinde Britanikayı okuyup bitirdiğini ve canı sıkılınca tekrar okuduğunu söylüyordu.
-
Şöyle bir sorunum da var; Mesela kitap okumaya başladıktan sonra, yaklaşık yirmi kadar sayfa okuduğumda, yorulmaya veya sıkılmaya başlıyorum. Tabii bu süre kitaba göre değişiyor. Acaba okuma işini doğru yapamıyor muyum?
-
Ne okuduğunuzdan kaynaklı olmasın? Bir şeyleri okumaya zorluyor musunuz kendinizi, "bunu okuyacağım" deyip onu mu okuyorsunuz? Böyle bir şey yapıyorsanız yapmayın yani. Öbür türlü bilemiyorum, okumak istediğim kitaplarda pek öyle bir şey yaşamadım.
-
Ben sözel bir öğrenciyim. Bu yüzden sözelimi daha da geliştirecekler şeyler yapmam gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden bolca kitap okumaya çalışıyorum.
Eğer kitabı kitap olduğu için değil de, kendiniz için değil de sözeliniz için okursanız bu bir kısıtlamadır. Kitap beynin özgürlüğünü temsil etmez mi? Bu şekilde kendinizi kısıtlarsanız şu durum ortaya çıkar:
Şöyle bir sorunum da var; Mesela kitap okumaya başladıktan sonra, yaklaşık yirmi kadar sayfa okuduğumda, yorulmaya veya sıkılmaya başlıyorum. Tabii bu süre kitaba göre değişiyor. Acaba okuma işini doğru yapamıyor muyum?
Kendi tarzınız olan kitapları eğlence için, iç huzur için; akademik kitapları ise akademik amaç doğrultusunda okumalısınız. Edebiyatı sanat için değil de kendinizi geliştirmek için okumanızın mümkün olduğunu düşünmüyorum. Okursanız kitaptan verim alamazsınız hepsi bu. İçten içe verim alamadığınız şeye ise red yanıtını verirsiniz.