Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Liman Kenti => Düşler Limanı => Konuyu başlatan: Herr Mannelig - 19 Şubat 2008, 19:17:55
-
Sen haykırdın mi hiç boşluğa? Hiç düşündün mü boşluğa haykırdığını düşünürken; aslında haykırdığın yerin boşluk olmadığını? O sesin birilerine en azından bir şeylere ulaşacağını?
Yapmadın mı? İnan bu büyük bir zevk. O an için “ o kişiden ” başka kimsenin sesini duymayacağına inanarak ona haykırmak. Yani sana. Arada ne kadar da çok yol var oysa değil mi? Sesim buradan yüz metre öteye ulaşamaz değil mi? İnsanlar sana bir şey demezler değil mi? Sadece garip garip bakarlar? Yada hiç ilgilenmezler?
Ne o? Şaşırdın mı? Bunu yaptığımı mı düşünüyorsun? Yani sesimi sana duyurmak için buradan bağırdığımı. Saçmalık bu, değil mi? Böyle düşünüyorsun. Aslında biraz düşününce, evet saçma gibi. Merak etme yada zaten merak etmiyorsundur da, humm düşünme diyeyim; haykırmadım. Sesim gitmez sana buradan biliyorum. O zaman neden söyledim bu büyük bir zevk diye? Haha bilmiyorum ki zevkli olup olmadığını. Aslında utanç verici ama zevkli olurdu diye düşünüyorum.
Haykırmadım yani, bu kadarını anladın. Haykırsam ne de güzel olurdu. Şu an boğazıma takılıp kalmış olan düğüm çözülürdü belki. Belki de daha da dolanırdı? Şu an çözüldü hatta, yani çözüldü gibi. Oysa haykırmadım, ağlamadım. Nasıl oldu da çözüldü? Konuştum sanırım bu yüzden. Tam da gitmiş sayılmaz da. Eh bunlardan sana ne? Değil mi? Tam olarak böyle düşünüyorsundur sanırım. Senin düşüncelerinden bana ne? Belki de deli olduğumu düşünüyorsundur? Belki de kendimi sana acındırdığımı düşünüyorsundur? Kim bilir, belki de öyledir. Ben bile bilemedikten sonra, kim bilir peki, söyle!
Yapamıyorsun değil mi, söyleyemiyorsun. Belki de yapıyorsun. Tanrı bilir bunu diyorsun. Belki de saçmalık diyorsun, bir kişi bunları yani kendi durumunu nasıl bilemez. Bunları düşünerek yazdığımı düşünüyorsun değil mi? Hayır bunları ellerim yazıyor. Beynim değil. Kalbimle ortak olmuşlar işte ellerim nasıl olduysa.
Yaşam korkunç bir rüya değil mi? Yazdıklarım, yaşadıklarım saçmalık. Sana göre bunları gerçekten yaşamadım, gerçekten böyle düşünmüyorum, değil mi? Peki son bir soru sana, gözlerimi birkaç kez kırpıp, ovuşturup açsam gerçekleri görecek miyim? Yani hayat denen şeyin bir rüya olduğunu anlayacak mıyım? Uyanacak mıyım sonunda?
Peki, kafama bir dokuz milimetre sıksam? Uyanır mıyım o zaman? Yoksa uyur muyum huzurla? Sonsuza dek…
-
ya ne çok soru soruyorsun sen :P
bu şakaydı tabi insan soru sormadan zaten insan olmaz değil mi gerçekten çok güzel yazmışsın yine ellerine sağlık :)
-
:) harika olmuş yine yaaa şimdi ellerine sağlık diycem ama bu yazıları eller yazmıyor ki bu yazıların yazılmasında eller aracı aslında. bu yazıların yazılmasını sağlayan asıl yer kalbindir. o yüzden kalbine sağlık :P :D ( ne çok konuştum yaa :P :P :D :D )
-
konuş konuş :P Teşekkür ediyorum :)
-
Herr Mannelig,
Düşünce akışınızı adı üstünde 'akarak' bize sunuyorsunuz. Forumun bu unutulmuş kısmında kalmış yazılarınızı okudum da, üslubunuz belli. Kendi tarzınız var ve okuyucuya bir karaktermiş hissi veriyorsunuz ona hitap ederek.
Bu hikayede olmayan bir şey söyleyeceğim sadece... Önerim şu ki, parantez kullanmaktan kaçının. Parantezin içerisine yazacağınız her ne varsa başka bir cümleye kardeş yapabilir ya da bağımsız bir cümleye çevirebilirsiniz bence.
Güzel bir deneme metni. Elinize sağlık. :)
-
Teşekkür ederim Elerki eleştrilerin için. Yazıyı okuyunca utandım ama ya, bunalım ergen bir gençmişim bir vakit :D
-
Güzel bir ikilem sonu. Düşündürücü...