Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: Amras Ringeril - 14 Temmuz 2008, 17:05:49

Başlık: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Amras Ringeril - 14 Temmuz 2008, 17:05:49
Aklınıza gelenleri yazın ya da fantastik öge mi değil mi nasıl olur tartışalım. Yazar olmak isteyenlerimiz varsa burlardan yararlanabilir.

Örneğin; Cinler, Deccal (gerçi bunlara dini değil de fantastik dedim diye beni döver misiniz :P) Baca Kızı. Aklıma bunlar geliyor benim, sizlerin aklınızda neler var?
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Hezarfen - 14 Temmuz 2008, 18:34:46
Cinler ve Deccal daha çok arap mitolojisinin ürünü diye biliyorum. Bozkurt vardı sanırım Türklere göç sırasında yol gösteren
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: pleasant^^ - 14 Temmuz 2008, 18:35:51
Devler ve Kafdağı :P
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: veritaserum - 19 Temmuz 2008, 10:22:01
periler yok mu yahu :p
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: magicalbronze - 19 Temmuz 2008, 13:41:13
Uçan Halı var aslında ama daha çok doğu fantezisinde kullanılıyor bu terim. Türkiye'ye özel değil ama gene de kullanılır.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Michael Evans - 19 Temmuz 2008, 13:55:10
Fantastik öğe yaratma konusunda Türk edebiyatının çok fazla çalışması olduğunu düşünmüyorum. Olanlarda Doğu Kültürü'ne ait ve Türkiye iki taraf arasında kısılıp kalmış durumda, kültürümüz Doğu kültüründen çok etkilenmiş olsa da, Batı kültürünün de katkısı yadsınamaz. Bu yüzden tam olarak bze ait olan bir fantastik öğeden bahsedilebileceğini sanmıyorum.

Ama belki destanlarda bahsedilen, geyikler ve kurtlar olabilir.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Nirnaeth - 20 Temmuz 2008, 18:39:12
Kurtlar.. Oğuz Kağan'a yol gösteren, öncülük edenler mesela.. Kurtlar çok önemli olmuştur Türk toplumunda önceden beri.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: samedman - 26 Temmuz 2008, 17:31:43
zümrüdüanka kuşu da türk masallarında var bence batı bizden aldı yada batıyla bizim anka tabirimiz farklı ama biz bir sanıyoruz çünkü benim bildiğim zümrüdüanka tanımında "kanatları gökyüzünükaplayan"bir kuş olarak tabir ediliyor yani okadar büyük diil ayrıca kendi külünden de doğmuyor.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: PhoenixMan - 26 Temmuz 2008, 18:12:12
Türkler daha çok göçebe bir toplum oldukları için, gittikleri coğrafyaların kültürlerini karıştırmışlardır, özellikle de edebiyat konsunda... Katıksız, bize ait olan sadece destanlarımız vardır... Evet, sanırım "bozkurt" bu sınıfa girebilir ama aklıma ayrıyeten başka bir şey gelmiyor... Eğer böyle ögeler varsa ve bunları bilen arkadaşlar da varsa paylaşımları sabırsızlıkla bekliyorum... Ayrıca peri, dev gibi şeyler kesinlikle bizlere ait değildir... Uçan halı da sanırım hint kültüründen geliyor ama Arap da olabilir, kesin bir bilgim yok... Bu kadar... :D
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Arlinon - 27 Temmuz 2008, 16:51:46
Kamlar, mankurt savaşçıları, Agarta şehirleri, Garuda, Yelbegen, tanrılar - tanrıçalar, mesela Golomto, tengrinin kızı ateş tanrıçası.. öhööö var da var yani..

Türklerin mitolojisinin ne kadarı yazıya alınmış ki? :) Alınsaydı, diğer mitolojilerin yüzüne fazla bakmazdık belki de.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: DarLy OpuS - 31 Temmuz 2008, 17:18:21
Tepe göz vardı hani.. :P

Sonra Tarkan filmlerinde ahtapot vardı bir tane, büsbüyük canavar. :D O olabilir.. :D

Kaf Dağı'nı da düşünmek gerek aslında..
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: brave_prens_1988 - 13 Ağustos 2008, 01:56:37
Yazdıklarınızın tepe göz ve kurt dışındakilerin hiç biri bizim kültürümüzde yok.  Çift başlı kartal, şahmeran , şamanlarımız fantastik sayacağımız öğelerimiz.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Lucilla Clarté - 16 Ağustos 2008, 15:01:21
Van Gölü Canavarımız var daha ne-Loch Ness misal-. :P Ama baktığımda benim de ilk aklıma gelen kurtlar oldu.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Barthen - 16 Ağustos 2008, 17:52:20
Şahmeran vardır, yılanlı, pullu ve kadın kafalı bir mahlukat olarak.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Slyffindor - 24 Ağustos 2008, 14:16:02
Kaf Dağı vardır evet,  Ala Geyik olayı mesela.. Sonra bizim Türklerin zaman kavramları da kültleşmiştir 40 gün 40 gece olayı vardır misal. Geceleri konuşan Guguklu Saatler..

Kurt meselesi:

Eski Türkçe'de Bozkurt'a, "Kök Böri" (veya "Börü") adı verilirdi. Buradaki "Böri" (ya da "Börü") sözcüğü "Kurt" anlamına gelirken, "Kök" de bugünkü "Gök" sözcüğünün eski söyleniş biçimidir. Fakat Kök (Gök) kelimesi mavi rengi tasvir
etmek veya gökyüzünden bahsetmek için değil, "Ulu" anlamında kullanılır. Mesela "Kök Tengri", "Ulu Tanrı" anlamına gelir.


Önemli 4 Türk destanı olan :Oğuz Destanı, Bozkurt Destanı, Ergenekon Destanı ve  Göç Destanı'nda ortak ve temel motif Bozkurt tur.


Oğuz Destanı'nda, seferleri sırasında Oğuz Kağan'a Bozkurt yol gösterip kılavuzluk yapmış, Oğuz Kağan'ın orduları bu sayede zaferler kazanmıştır.

Bozkurt Destanı'nda, ayakları ve kolları kesilip ölüme terk edilen bir oğlan çocuğunu dişi bir kurt iyileştirip beslemiş; düşman askerlerinin genci öldürmek istemesi üzerine de Altay Dağları'na kaçırıp kurtarmıştır. Aşına, Bozkurt'un
anısını unutmadığını göstermek için, çadırının önüne kurt başlı bir bayrak dikmiştir.

Ergenekon Destanı'nda ise, Bozkurt, demir dağı eritip çıkan Türkler'e yol göstermiştir. Ergenekon'dan çıktıktan sonra, Türklerin ilk hükümdarı Börte-Çine (Boz-Kurt) adını almıştır.

Göç Destanı'nda, ana yurtlarından ayrılmak zorunda kalan Türkler'e, bir Bozkurt yol göstermiştir.

Bu destanlarda, Bozkurt'un şu nitelikleri ortaya çıkmaktadır:

Soyun devamını sağlamak.

Türkler'e kılavuzluk etmek.

Türkler'i felaketlerden kurtarmak.


Kurt, Türk efsanelerinde merkezi bir konumdadır. Gök Türk kağan sülalesi olan Aşına ailesinin atası bir dişi kurt idi. Gök Türk kağanları, atalarının anısına saygı olarak, otağlarının önüne altından kurt başlı bir tuğ dikerlerdi. Böylece kurt başlı sancak, Türkler'de kağanlık (hakanlık) alameti olmuştur. Ancak bu gelenek yalnızca Gök Türkler'e özgü olmayıp, kökeni Asya Hun Türkleri'ne ve Türkler'in eski atalarına değin gider. M.Ö.'ki Asya Hunları'nda ve hatta o çağlarda Batı Türkistan'da yaşayan U-sun (Wu-sun) Türkleri'nde, tıpkı bildiğimiz Bozkurt Destanı'nda olduğu gibi, kurttan türeme efsanesi ve dişi kurdun verdiği
süt ile beslenme inancı yaşıyordu. Aynı efsane Tabgaç Türkleri'nde de vardı; Tabgaç ülkesinde "kurt dağları", "kurt ırmakları" bulunmaktaydı. Uygur Türkleri'nin kökenlerine ilişkin bir efsane de onları kurda bağlıyordu (Uygur Kaganlığı, Gök Türk Kaganlığı'nı takiben kurulan bir Türk devleti olup, Kök-Türk Kaganlığı'nın devamıdır).


Kurt, eski Türk kültüründe "at" ile birlikte en önemli yeri tutan hayvandır. Türkler kendilerinin kurt soyundan indiklerine, seferlerde kendilerine kurdun yol gösterdiğine inanmışlardır. Türkler, güçlü ve saldırgan bir hayvan olan kurdu kendilerine simge olarak seçtikleri gibi, komşuları da onları kurttan türemiş saldırgan karakterli insanlar olarak tanımışlardır.

Gök Türkler'e göre dişi kurt "ulu ana", Uygur Türkleri'ne göre de erkek kurt "ulu ata"dır. Oğuz Kağan Destanı'nda, Oğuz'a her sefere çıkışında gök bir kurt öncülük eder. Çingizname'de Alanguva, gökten inen bir kurttan gebe kalır ve doğan çocuğun soyundan da Cengiz Han gelir.

Dede Korkut Öyküleri'nde kurt yüzünün mübarek olduğu belirtilir. Yine Dede Korkut Öyküleri'nden birinde Salur Kazan, kurtla haberleşir, kendisine yurdundan haber vermesini ister.

Etnoloji bilimine göre, kurt motifi Türkler için ''tipik''tir; yani, başka kavimlerde görülmeyen etnografik bir belirtidir. Eski Çin kaynaklarında bile Türk soyundan olan kavimler "Kurt'tan Türeyenler" olarak tanımlanırken, Türk soyundan olmayan kavimler "Kurt'tan Türeyenlerden Değildirler" biçiminde ayırdedilmiştir.

Türk destanlarında kurt yol gösteren, sıkıntılı anlarda yardıma yetişen bir varlıktır. Uygur Türkleri'nin Kutlu Dağ Destanı'nda kurt, ülkeye bolluk ve mutluluk getirdiğine inanılan kutlu bir kayanın Çinliler'e verilmesinden sonra, üzerine uğursuzluk çöken ülkenin açlığa mahkum olması üzerine kendilerine yeni bir yurt arayan Türkler'e kılavuzluk etmişti.

Batıda (11. yüzyılın sonu) Kuman Türkleri'nde yardımına başvurulduğuna ilişkin kayıtlar bulunan kurdun kılavuzluk işlevi, 2. yüzyılın ortalarına değin gitmektedir. 160-170 yılları arasında topraklarından ayrılmak zorunda kalan Tabgaç Türkleri'nin ataları (yani Hun Türkleri) bir Bozkurt'un önderliğinde yolsuz dağlardan aşabilmişlerdi.

En büyük ve en eski Türk destanı olan Oğuz Kağan Destanı'nda Oğuz Kağan, gün ışığının içinden çıkan bir Bozkurt'un öncülüğünde dünyayı fethetmiştir. Şimdiki Bulgaristan topraklarında bulunan Madara'daki kaya kabartmasında görkemli bir
atlı biçiminde gösterilen Kurum Han'ın yanındaki kurt tasviri de, Türk bozkurt geleneğinin taşa işlenmiş örneklerinden biridir. Kurt motifi, çobancılık ve besicilikle (Eski Türkler'in ekonomisi hayvan besiciliğine dayanır) olan sıkı ilgisinden ötürü bozkırlı ve doğrudan doğruya Türk'tür. Bundan dolayı, bugün dahi dünya Türkleri arasında söylenen masal ve halk öykülerinde hem ata, hem de kurtarıcı-kılavuz nitelikleri ile Bozkurt, bütün Türkler tarafından kutlu sayılmış ve Türklüğün milli simgesi olmuştur. Bozkurt, destanlarda Türk'ün yaşam ve savaş gücünü temsil eder.

Türkler kahramanlarını gök kurtlara benzetmiş, kağanlarının gövde yapılarına bile kurt çizgisini işlemişlerdir. Oğuz Kağan Destanı'nda Oğuz'un beli kurt beline benzetilir. Aynı destanda Oğuz Kağan, hükümdarlığını halka bildirdiğinde "Kök Böri bolsungıl uran" ("Gök Börü olsun savaş narası") demiştir. Yine Oğuz Destanı'nda, Türk ordularına gök tüylü, gök yeleli bir erkek kurt yol gösterir.

Kırgız Türkleri'nin büyük destanı Manas Destanı'nda kurt, bir düş yorumu olarak karşımıza çıkar. Destana göre Manas Han'ın karısı Kanıkey Hatun düşünde bir eğe görür ve eğeyi alıp saklar. Ertesi gün uyanınca ülkenin deneyimli yaşlı kişilerine düşünü anlatır. Yaşlı kişiler bu düşü duyunca sevinip Kanıkey Hatun'a şöyle derler: "Senin çocuğun, gök yeleli korkunç bir kurt gibi olacak..." Kırgız Türkleri, cins ve güzel atlara da ''Kök Böri'' (Gök Kurt, Boz Kurt) adını verirlerdi.

Bozkurtun tarihi seyride böyle ilerlemiştir. Fakat şu an Türkçülük sembolü olarak kullanılıyor orası ayrı.







Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: BoZCiN - 24 Ağustos 2008, 14:34:49
Şimdi şunları karıştırmamak lazım. Efsaneler orijinaldir. Onları tekrardan yazmaktan bahsedilmiyor. Zaten isteyen efsane adını yazar google'a bulur efsaneyi.

Önemli olan buradan bir karakter almak ve bununla ilgili bambaşka şeyler yaratmak. Efsaneye uyması gerekmez, hatta uymaması yeğdir.

"Türk geleneği"nden ise Türk kültürünü anlıyorum ben. Kısacası kültürümüzün yarattığı yaratıkları değerlendirebilir miyiz?

Neden olmasın? (Tolkien'in Elfleri, efsanelerde anlatılan komik, sevimli yaratıklar iken bakın ne hale geldiler. Noel babanın uşakları oldu ingiliz asilzadeleri, soylu peri vs.)

Peri ve Cin: Görünmeyen mahlukatlar. Arap ve fars kökenli olsalar da Türk kültüründe önemli yerleri vardır. Farklı boyutta yaşadıklarına inanılır. Haliyle buradan çıkarak ilginç öykülerde kullanılabilir.

Korku unsurları: Çoğu korku öğeleri çocukların gitmesinin istenmediği yerde olurlar. Mesela nehir kenarları, ormanlık alanlar ... ya da çocuklar sesszi olsun diye onları gelip alacak yaratıklar olarak tarif edilir.

Çarşamba karısı, Alkarısı, Öcü, Gûlyabani, Karakoncolos, Karakura, Şahmeran aklıma ilk gelenler:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kategori:Efsanevi_yarat%C4%B1klar
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Amras Ringeril - 25 Ağustos 2008, 12:50:46
Öcü'nün Türklere has bir şey olduğunu sanmıyorum. Yabancı kültürlerde de var, Oogie Boogie öcü olarak geçiyor. Sadece insanları ya da daha da özele indirgersek çocukları korkutan bir yanılsama, korku unsuru. Vampirler gibi.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: BoZCiN - 01 Eylül 2008, 13:09:24
"öcü" bu topraklara hastir. butun memoratlar birbiine benzer zaten ve aslinda uzerinde anlasilmis tarifleri de yoktur. yoreden yoreye, topluluktan topluluga degisirler. onemli olan bunlar uzerine oyku kurgulayabilmek. dikkat ceken ozgun eserlerin icine bunlari yerlestirebilmek.

turkce korku hikayelerinde zombi, vampir, kurtadam gibi terimler duymak yerine hortlak, öcü, gulyabani, carsamba karisi turu bildik terimleri duymak isterdim. dublaj ya da ceviri kokan denemelerden daha cok sinerdi icime kuskusuz.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Wanderer - 07 Mayıs 2010, 18:20:24
Tepegözler, simurg kuşları, kaf dağları... Prensesler... İnler cinler periler peri kızları... =)
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: cigarette smoking man - 07 Mayıs 2010, 18:26:47
valla adini unuttum ama su mor ve otesi'nin eurovision'a katildigi deli (http://www.youtube.com/watch?v=GZa6CNh_eVg) parcasinin hikayesi vardi. hatta klipte o sekilde makyaj yapilmasini anlatmisti solist.
osmanli ordusunun en onunde cuzzamlilar, hastalikli adamlar yer aliyormus, gorusunuslerinden dolayi rakip ordudaki askerin morali bopzuluyormus ve korkup kaciyorlarmis. bundan daha fantastik bir sey var mi bilmiyorum.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Methanopyrus - 09 Mayıs 2010, 00:45:42
İtbarak vardır :D
İtbarak (ya da İt Barak); eski Türk destanlarında sözü edilen, Türklerin sürekli savaşa tutuştukları, o zamanki Türklerin kuzeybatısında yaşayan "köpek başlı insana benzer yaratıklar". Efsanelere ilk defa "Çok tüylü köpek" manasında geçmiştir. Oguz Kağan destanlarına göre, "Itbarak'ların yurdu, kuzey-batıya dogru uzanan, karanlık ülkeleri içindeydi. Oğuz Han, 'İtbarak'lara karşı bir akın yapmış; fakat yenik ayrılıp, dağlar arasındaki bir nehrin ortasında bulunan, küçük bir adacığa sığınmak zorunda kalmıştı
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Anita - 09 Mayıs 2010, 11:41:24
Tanrılar ,yarı tanrılar,tek gözlü devler,şamanlar,kösler Dede Korkut'ta geçen daha niceleri..
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Bardes - 07 Eylül 2010, 15:04:06
Al bastı veya al karısı. Kazak ve Kırgız Türklerinde sarı ve kara al bastı olmak üzere iki çeşittir. Lohusalara musallat olan, kadının veya bebeğin ciğeriyle beslenen kötü ruhlardır. Şamanların söylediği ilahilerle ıslah edilebilirler. Atlara musallat olanları da vardır. Saçı başı dağınık, çirkin bir kadın şeklinde tasvir edilir. Kuş suretinde görünenler var bir de. Onlara da al kuşu deniyor.

Gagavuzlarda rusali dedikleri mahlukatlar var. Rusali yortusu zamanında kırda uyuyan insanları kaçırırmış bunlar da.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Alorka Greenleaf - 07 Eylül 2010, 20:46:56
Eftar vardır bizim buralarda. :)
Her istediği kişinin kılığına bürünebilen kurtadam gibi bir şey. Ölülerle beslenir. Padişah kızını alır. Tabi ki kızın sevdiğinin kılığına bürünerek. Sonra kız ondan kaçar, Eftar da kızın peşine düşer. Falan, filan...  :)
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Bardes - 07 Eylül 2010, 21:14:06
Nasıl unuttum? Dunganga diye de bir korku ögesi vardır. Uyumayan çocuklara psikopat bir ses tonuyla söylenen, söylenmemesi gereken sapık bir ninnimsi bile vardır.

"Bir dunganga var imiş, çocukları yer imiş. Yaparmış hep dunganga, duunnganga dunganga" şeklinde söyleyip çok korkutmuştur beni teyzem. :D

Ama öğrendim ki Ah Belinda filmiyle çıkmış o şeytan şarkısı ve orjinali:

Evvel zaman içinde
Var imiş bir dunganga
Alırmış çocukları atarmış sepetine
Yaparmış hep dunganga dunganga dunganga
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: mbdincaslan - 29 Kasım 2012, 12:15:35
Bir kaç örnek şöyledir:

Devler. Karaçaylar devlere "emegen" derler ve Dede Korkut'ta da dev motifine rastlanır. Ayrıca Alpamış destanı/efsanesinde de "dev" mevcuttur. Dev motifi diğer dünya mitolojilerinde de mevcuttur, kimileri der ki, söz gelimi tepegöz motifi Türkler'den Yunanlılara geçti, kimileri der ki Yunanlılardan Türklere geçti, kimileri der ki Hint-Avrupa motifidir vs. Ancak benim tuttuğum görüş der ki, bu motifler arketiplerin yansımasıdır, mitolojiler arasında motif alışverişi vardır ancak bu temel motifler özgün bir biçimde her mitolojide, diğerlerinden bağımsız olarak gelişir. Benzerliğin sebebi, "benzer şartlarda benzer evrimleşir" kuralıdır.

Gök Börü/Kurt. Çok eski ve önemli bir motiftir. Tanrı'nın elçisi, yol gösterici olarak karşımıza çıkar. Ayrıca atasal efsanelerde "köksel ata" olarak da, totemik bir öğe olarak karşımıza çıkar. Türklerin kendilerini özdeşleştirdikleri hayvandır. (Göçebe bir millet olan Türklerin yaşam tarzı kurtlar ile homolog benzerlikler gösterir.) Ve bu sebeple, doğrudan "doğadaki kurt" değil, fantastik bir kimlik kazanmış kurt figürü karşımıza çıkar.

Alageyik/Keçi/Koyun: Coğrafyaya göre hayvan değişir, başlarda geyik iken, sonra koyun olmuştur. "Boynuzlu hayvan" desek daha doğru. Temel besin görevi gören hayvanın kutsanması yaygın bir motiftir, boynuzlu hayvan" figürü de, toplumu beslediği için kutsaldır. Anadolu'da yerleşik hayata geçen Türkler için bu motif yerini biçimsel olarak "ekmek"e bırakmıştır, ancak görevi ve anlamı aynıdır. Yine kurt gibi, üstlendiği anlam dolayısıyla karşımıza fantastik bir öğe olarak çıkar.

Al karısı: Genelde hamilelere/lohusalara musallat olan kötü ruhtur. Daha sonra "karabasan" ile birleşmiştir.

Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: BuzSakal - 30 Kasım 2012, 09:19:56
Bir de bence Türk Geleneğinde yeri olan en önemli unsur Atlar. Kutlu Hayvan olarak geçer. Bazı kaynaklardan araştırırken, masallarda konuşan, uçabilen atlar olduğunu okumuştum.

At'ın rüzgardan yaratıldığı söylenirmiş. Bu yüzden rüzgarın gücü ve hızı Atlara geçmiş.

Atlar konusunda en iyisi biraz araştıma yapayım.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: Quid Rides - 14 Aralık 2012, 09:17:18
Bu konuda Deniz Karakurt - Türk Söylence Sözlüğünü tavsiye ederim sitede paylaşılmıştı bir zaman. Farklı Türk boyları için bir çok farklı şeyler var örn. İye ler neredeyse hepsinde var.

Emegen denilen "yeti" diyerek dış görünüşünü tasvir edebileceğimiz ama boyutları devler kadar olan hatta bazılarında titan seviyesine  çıkan bir ırk. Bu ırka  karşı sadece o Türk Boyu savaşabiliyor.
Başlık: Ynt: Türk Geleneğinde Fantastik Ögeler
Gönderen: azizhayri - 25 Aralık 2013, 20:16:43
periler yok mu yahu :p
peri kızı diye geçiyor masallarda. hatta peri padişahının kızı deniliyor... Çok eskiden bizim oralarda perili bağ vardı mesela. Çocuklar oralara gitmeye korkarlardı...



Al bastı veya al karısı. Kazak ve Kırgız Türklerinde sarı ve kara al bastı olmak üzere iki çeşittir. Lohusalara musallat olan, kadının veya bebeğin ciğeriyle beslenen kötü ruhlardır. Şamanların söylediği ilahilerle ıslah edilebilirler. Atlara musallat olanları da vardır. Saçı başı dağınık, çirkin bir kadın şeklinde tasvir edilir. Kuş suretinde görünenler var bir de. Onlara da al kuşu deniyor.

Gagavuzlarda rusali dedikleri mahlukatlar var. Rusali yortusu zamanında kırda uyuyan insanları kaçırırmış bunlar da.
Bir itirafta bulunmalıyım. Bilgisayarımda "tarla" diye bir bölüm var zaman zaman aklıma gelen konulardan oraya notlar alıyorum, belki ileride işlerim diye. O notların arasında "alkarısı diye bir bölüm var... Çok severek başlamıştım, üzerinde çalışmaya, geliştirmeye zamanım olmuyor... Ama iyi bir şey olsun diye saklıyorum-saklıyordum-...