Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Edebiyatı => Fantastik Edebiyat => Diğer Fantastik Eserler => Konuyu başlatan: magicalbronze - 10 Mart 2010, 16:46:27

Başlık: Giddar - Erbuğ Kaya
Gönderen: magicalbronze - 10 Mart 2010, 16:46:27
(http://i363.photobucket.com/albums/oo79/kayiprihtim/Giddar-top.jpg)

Yazarın 1997 yılında kurgulamaya ve 2002 yılında yazmaya başladığı “Giddar” adlı romanı çıktı!

Kalkedon Yayınları‘ndan çıkan kitabın yazarı ise Erbuğ Kaya. Ayrıca web tasarımıda yapmakta olan Erbuğ Kaya, Giddar için hazırlanan siteyide kendisi yapmış. Sitesine ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

1 Kasım 2009 Pazar günü Kalkedon Yayınları Standında imza günü yapıldı. Bununla birlikte fuar süresince kitabı Kalkedon Stanında bulabilirsiniz. (Salon: 2 Stand: 201 B)

Alıntı
   “Esilda-i Kaldanese Solgamis Urda Belie”

Şimdi de kitap künye bilgilerine ve tanıtım yazısına ulaşmak için tıklayın! (http://www.kayiprihtim.org/portal/giddar/)

Arkadaşlar aslında kitap çıkalı bayağı oldu, portalımızda da çok önceden tanıtımını yapmıştık fakat her nasılsa forumda konusunu açmamışız. Hemen belirteyim dedim, böylece görmeyen arkadaşlarında dikkatini çeker.

Ayrıca Tezel Zenginoğlu kitap için iki şarkı bestelemiş. Müzisyenin MySpace linkinden Giddar için bestelediği “Drocan & Levityan” ve “Judgement” parçalarını dinleyebilirsiniz.

http://www.facebook.com/l/9bc5b;www.myspace.com/tezelzenginoglu
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: mit - 10 Mart 2010, 18:36:21
Merak ediyorum açıkçası ama cesaret edip de alamıyorum. (Türk yazar fobisi :D ) Okuyan arkadaşlar varsa burada bizimle görüşlerini paylaşırlar umarım. Spoiler içermeden elbette :)
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: Vega - 10 Mart 2010, 18:40:10
evet lütfen
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: - 10 Mart 2010, 19:09:33
Önyargılı olmamak gerekir ama gene de insan düşünmeden edemiyor. 4 seri yeni aldım artık 2 ay sonra yeni kitap alabilirim. O zaman almayı düşünüyorum. Kapak tasarımı çok güzel.
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: Amras Ringeril - 10 Mart 2010, 19:12:30
www.giddar.com sitesine bakıp kitaptan kısımlar falan okuyabilirsiniz, epey güzel gibi.
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: - 10 Mart 2010, 19:17:57
Kitabı eline alıp mis kokusunu içine çekerken elinde kahvenle cümlelerin içinde boğulmak gibi olmuyor. Lâkin dediğinde haklısın, siteye bir göz atıp yazım tarzına ve kurgusuna bir bakmakta yarar var.
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: Canina - 11 Mart 2010, 19:47:11
Bende her kitapçıya gidişimde görüyorum, elime alıp arka kapak yazısına bakıyorum, içine bakıyorum, kokluyorum falan ama bir türlü almaya cesaret edemiyorum =)

Acaba bu türk yazar fobisi nereden geldi bulaştı rıhtım ahalisine?
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: - 11 Mart 2010, 20:37:49
Ben kendiminkini biliyorum. Benim sorunum türkçe ile. Yeni türkçe kelimeler ve İskandinav mitlerinden hoşlanıyorum bu da türk yazarların fantastik yazım dedinmi akla eski Türkçe kelimeler ve osmanlı tarihini ele almaları geliyor. Sanırım fantastik kelimesini kendi gerçeğimize yakıştıramıyoruz. Yani bana fazla gerçek geliyor. Giddar da fazlasını olmasını bekliyorum. Bu gerçekle yüzleşmemi saglar belki.
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: nehir - 11 Mart 2010, 23:14:30
Selam arkadaşlar... Ben yeni bir fantastik okuru, sağlam bir Giddar hayranıyım. Buradaki yazılanlara rastlayınca tesadüfen, birkeç kelime etmeden geçemedim.
Şöyle söyliyim, "Giddar"ı okumadan önce fantastik edebiyatla ilgili ciddi önyargılarım vardı. Sizlerin Türk Fantastik Edebiyatıyla ilgili kaygılarınız eminim daha sağlam sebeplere dayanıyordur ama Giddar iddialı bir kitap. Önyargı filan bırakmıyor insanda. Ben 4 gün bayunca işi gücü bırakıp, eve kapanıp sindire sindire okudum bu kitabı. Yazar içinden hiç çıkmak istemediğiniz bir dünya yaratmış. Gerçek hayatla tüm bağlarınızı koparan, içinden çıkamadığınız, sorgulamalarla dolu bir masal gibi hikaye. Karakterler o kadar güzel canlandırılmış, hikaye o kadar güzel anlatılmış ki film seyreder gibi okuyorsunuz. Bana kalsa kelimelerce yazarım ama benim size tavsiyem şu linke bir göz atmanız karar vermeden önce;
http://www.tersninja.com/yerli-fantastikte-zirve-noktasi-giddar/
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: Cegoo - 23 Mart 2010, 13:44:06
selamlar arkadaşlar,

Fantastik edebiyat hayranı ve sıkı bir takipçisi olarak benimde giddardan önce ciddi bir türk yazar fobim vardı ve şu ana kadar çıkmış nerdeyse bütün fantastik kitapları alıp okumama rağmen hiç türk yazar okumamış raflarda görünce de pek alasım gelmemişti. ben bunu "türk filimleri güzel olmaz" ön yarğımıza benzetiyorum ama son zamanlarda oldukça güzel filimlerimiz çıkıyor :)

Giddarı ilk kapağına kapılıp aldım ve yazarın ilk kitabı olmasına rağmen karakterleri betimlemesi, giddar dünyasını anlatışı benim o dünyanın içine girmeme ve kitabı bir solukta bitirmeme neden oldu. türk yazar okumaktan çekinen arkadaşlara bu tabumuzu yıkabilmek için giddar çok iyi bir fırsat diye bilirim. bundan sonra diğer türk yazarları da okuyup bu korkumuzun gerçekten yerli mi yersiz mi olduğuna bakacağım :)
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: DarLy OpuS - 23 Mart 2010, 18:38:58
Türk yazar fobimi yeneli iki yıl falan oluyor. Öncesinde ben de epey burun kıvırmıştım "bizden" olanlara. Öyle alışmışız ki Tolkien'lere, Weis'lere, Hickman'lara, sıra bizimkilere geldiğinde, "Hıı evet, bir ara okuruz ya."dan fazlasını yapmak aklımın ucundan bile geçmemişti.

Ülkemizde bu işi hakikaten beceren yazarlar var. Kurgu anlamında en klasik örneği Barış Müstecaplıoğlu olsa gerek. Bunun dışında, Sadık Yemni diye bir isim var mesela. Türkiye'de fantazyayı, bilim-kurguyu en iyi işleyen kişi kanımca. Işın Beril Tetik var, harika bir kurgucu. Var oğlu var, özellikle son aylarda Astrea Yayınları'ndan çıkan Türk yazarlarının kitaplarına göz atmanızı öneririm. Şebnem Pişkin, Mustafa Samsunlu, Erdinç Yapan... Hayretle takip ediyorum doğrusu...

Var abi, yok değil. Üstelik burnumuzun ucunda, bir tek biz göremiyoruz. Artık iki yıl öncesinin aksine, kitapçıda bir Türk yazar gördüğümde, "Oo güzele benziyor, acaba üzerine gelen yorumlar nasıl?" diyorum. İnanın bir şans vermek hiç de zor bir şey değil. Aksine "bizden" bir şeyler okumanın verdiği hazzın yerini, yabancı eserlerden hiçbirisinin tutacağına inanmıyorum.

"Giddar" da bunlardan birisi olsa gerek. İnternet üzerinde hakkında birkaç olumsuz yorum dışında, fazlasıyla güzel şeyler duydum. Vaktimin bol olduğu bir ara, mutlaka alıp okuyacağım.

Bu kadar şeyi neden mi anlattım? "Giddar"a daha okumaya başlamadan duyduğum güvenden ötürü.

Bu fobinin zarar verdiği tek şey biziz arkadaşlar. Kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz. Biz okumazsak, kimse okumaz ki...
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: Merlyn - 30 Mart 2010, 22:43:07
Uzun zamandır fantastik edebiyat takipçisi olararak Giddar'ı okumak bana gerçekten büyük zevk verdi.
Genelde herkeste olduğu gibi bendede bir türk yazarın elinden çıkmış bir kitap acaba beni tatmin edecek mi diye kaygılar yoktu desem yalan olur. Ama Erbuğ Kaya beni bu kaygılarımdan tamamen uzaklaştırdı. Bunun için kendisine çok teşekkür ediyorum.
Kurgusuyla beni gerçekten çok şaşırtan bir kitap Giddar. Çoğumuzun yaptığı gibi 2. kez okunması gereken kitaplar arsında yerini aldı bile:)
Genelde okuduğum yorumlarda Giddar'ın kapak tasarımına kapılmış çok arkadaş olduğunu görüyorum:) Açıkcası ben kitapları ilk birkaç sayfasına göz atıp alanlardanım. Erbuğ Kaya bu sayfalara çok şey gizlemiş. Bana böyle bir okuma zevki yaşattığı için tekrar teşekkürler ve devamının uzun yıllar almaması dileğiyle diyorum...
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: jesusss - 14 Ekim 2010, 16:21:14
kitabı  gerçekten de  okuyup begenmeyecek biri yoktur herhalde.ameliyatımdan 2 gun önce elimde  olmasını  özellikle  istedigim  kitapların arasında  ilk sırada dır giddar.özellikle  takip ettigim erbug kaya sagolsun böyle  bir roman yazmakla  gerçektende  kurgu  kabiliyetinin ne kadarda  ileri ve üst düzeyde  oldugunu böylelikle  cümle  aleme  göstemiş oldu...kitap bitmesi istiyorum hiç o yuzden sindire sindire  okuyorum.bazen kendimi  tutamayaıp  2 3  sat hiç başından ayrılmadıgım oluyor.ders çalışmak zorunda  olmasam  inanılmaz  bir zevkle  ve  sıkılmadan devamlı okuyabilecegim bir  kitap...
HİÇ BİTMESİN İSTİYORUM!
SAYGILAR...
jesusss
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: magicalbronze - 24 Kasım 2010, 12:40:21
Arkadaşlar bu cumartesi günü Açık Radyo'da yayın yapan Drakula İstanbul'da adlı programa Giddar'ın yazarı Erbuğ Kaya, konuk olarak katılacak. Merak edenler için haber vermiş olalım.
Başlık: Ve "Beşlerin Çağı" Geliyor!
Gönderen: Berre - 29 Şubat 2012, 16:16:48
(http://i363.photobucket.com/albums/oo79/kayiprihtim/beslerin-cagi-top.jpg)

Bundan yaklaşık iki buçuk yıl önce çıkan ve çoğumuzun beğenisini kazanan Erbuğ Kaya imzalı Giddar'ın beklenen ikinci kitabı Beşlerin Çağı nihayet İthaki Yayınları'ndan çıkıyor!

Bakın tanıtım yazısı ikinci kitap hakkında ne gibi ipuçları veriyor:
Alıntı
Giddar'da güneş binlerce kez doğdu, binlerce kez battı. Bu yaşlı topraklar; anlatılamaz sırlar, yürek dayanmaz yıkımlar, akıl almaz yücelikler gördü. Akıllıların, aptalların, iyilerin, kötülerin, büyüklerin, küçüklerin efsanelerini tarihin derinliklerine gömdü. Dağlar, denizler kendini tanrı sananların ellerinde yer değiştirdi. Umutlar, korkular, acılar, mutluluklar bir koza gibi ince ince örüldü. Ve beşinci çağın başında bir şeyler değişmeye başladı. En baştan beri bu topraklarda olan tanrıların, tanrıçaların çocukları artık onlardan daha uzağa bakmaya başladılar. Beşinci çağın başında, insan ilk kez tanrısına karşı gelmeye başladı.

Burada asıl merak edilen konu ise kitabın bittiği yerden devam mı edeceği yoksa çok farklı bir zaman diliminde, farklı karakterlerle başlayarak yeni bir Giddar öyküsünü bizlerle buluşturacak olması mı? Elbette ilk kitapta akılda kalan birkaç sorunun yanıtını da bu yeni romanda bulacağımızı umut ediyoruz!

Alıntı
"Esilda-i Kaldanese Solgamis Urda Belie"

Ayrıca İthaki Yayınları kitabın ilk bölümünü içeren ÖN OKUMAsını paylaştı. Online olarak okumak için BURAYA (http://issuu.com/kayiprihtim/docs/beslerin_cagi), pdf olarak indirip okumak için de BURAYA (http://www.mediafire.com/?204nra57b3f0vyb) tıklayabilirsiniz.

9 Mart 2012'de çıkacak kitabın kapak tasarımını Yulay Devlet, yayına hazırlığını da Mine Olgun üstlenmiş. Kitabın tanıtım ve künye bilgilerine buradan (http://www.kayiprihtim.org/portal/kitaplar/giddar/#2) ulaşabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: magicalbronze - 13 Nisan 2012, 14:06:47
İkinci kitap "Beşlerin Çağı" ile ilgili Altay Öktem'in Akşam gazetesinin kitap ekine hazırladığı yazıyı şuradan (http://www.aksam.com.tr/4ten-sonra,-6dan-oncekilerin-cagi--110343h.html) okuyabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: Daarlan Gardan - 07 Ağustos 2012, 13:45:45
http://www.youtube.com/watch?v=coRaSFHRSuI&feature=youtu.be

Erbuğ Kaya, Fantastik Edebiyatı ve Giddar/Beşlerin Çağını anlatıyor.
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: TheSpell - 07 Ağustos 2012, 14:44:00
http://www.youtube.com/watch?v=coRaSFHRSuI&feature=youtu.be

Erbuğ Kaya, Fantastik Edebiyatı ve Giddar/Beşlerin Çağını anlatıyor.

Burada kitabın konusunu, olayların geliştiği dünyayı, fantastiğin Türkiye'deki yerini ve FABİSAD'ı oldukça güzel anlatmış.
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: levityan - 09 Aralık 2012, 17:57:08
:) süper bir kitaptıı çok begendim gerçekten
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: SPAWN-TheUndead - 25 Ekim 2013, 12:16:11
Ilk kitabı bitirmek üzereyim. Yazarın ilk romanı sanırım, bu yüzden ilk roman için güzel. Geliştirilecek bir hikaye oturtmuş. Her ne kadar klasik mantıkla işlesede.
Kitap sınıfına göre tatminkar.
Ikinci kitap boyut olarak niye bu kadar küçük yapılmış anlayamadım. Cep kitabı mübarek. Itaki sözüm sana, anladın sen oni :)
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: Denaro Forbin - 24 Ocak 2014, 22:20:57
Açıkçası Giddar beni çok şaşırtan bir kitap oldu. Kitaplığımda durduğu halde neden okumayı bu kadar ertelediğimi sordum kendime. Böylesine geniş kurguya sahip bir kitap olabileceğini düşünmemiştim hiç. Sanırım bunun en büyük nedeni de, yazarın içimizden biri, yani bir Türk olması.

Kitabı okuyup bitirdiğimde bu düşüncemin ne kadar yersiz olduğunu anlamış oldum ve doğrusunu söylemek gerekirse biraz utandım. Haksızlık yapmışım çünkü.

Giddar kısaca, inançlı insanların, yaşadıkları olayları sorgulamaya başlamasının ardından, tanrılarına karşı "sınırsız özgürlük" haklarının neden kısıtlandığını öğrenmek amaçlı giriştikleri mücadelenin öyküsünü anlatıyor.

Bu kısa yorumu uzatmak gerekirse eğer.

Baş karakterimizin adı Siox Dia Mont. Ailesiyle birlikte, Kuzeyde bulunan Venior Krallığı'nda yaşamaktadır. Venior Kraliyet Akademisi'ni bitirdiğinde herkes koruyuculuk mesleğini seçmesini beklerken, o, bütün Venior'un önünde askerliği seçer. Belli bir zaman sonra şövalyeliğe yükselen Siox, en yakın arkadaşı Regeda'yla birlikte Özgürlük Duvarı'nda geçirmeye başlar günlerini.

Günlerden bir gün, kardeşi Luca, Duvar'ı geçer. Yanında da çok değerli bir şey vardır. Duvardan geçmeye çalışırken ağbisini öldürmeye kalkar, ciddi bir şekilde yaralar. Çünkü artık Luca, eski Luca değildir, başka bir tanrının etkisi altına girmiştir. Daha sonra öğreneceğimiz üzere bu tanrı Esun Liah'tır.

Siox, kardeşi Luca'yı bulmak üzere Duvar'ı geçer ve uzun soluklu bir macera başlar. Yolculuk esnasında olaya onlarca karakter dahil olur. Zaman zaman kimileri çıkar, yenileri girer ve böylelikle hikaye finale kadar devam eder. Ayrıca karakterlerin çok sağlam olduklarını söyleyebilirim. 558 sayfa boyunca devam eden kurgunun sonuna geldiğimizde Siox, Venesis, Lien, Bebray, Rondeva, Mari ve İlpea gibi karakterlerin unutulmaz olduklarını fark ediyoruz. Kitabın büyük artılarından birisi bu. Karakterlerin derinlemesine işlenmiş olması, onları unutmamamızı sağlıyor ve bizi kurguya daha çok bağlıyor.

Siox ve Venesis, üç bin yıllık bir efsaneyi dirilten ikili konumundalar aynı zamanda. Drocan ve Levityan efsanesi. Hikayeye doğrudan etkisi bulunan bu efsanenin oluşumu da çok detaylı bir şekilde nakledilmiş kurguya. Bunların haricinde "Suskun" gibi Giddar evrenine ait özel terimler de vardı. Suskunlar ve Suskun Savaşları özelikle ilgimi çeken kısımlar oldu.

Giddar, devletlerden oluşan bir dünyanın adı. Bu dünyada tek bir tanrı yok, bir sürü tanrı var. Tıpkı dünyamızdaki gibi coğrafyaya göre farklılık gösteriyor tanrılar. Büyük bir inanç karmaşası var yani ve ülke isimleri, tanrı isimleri derken bir hayli fazla yabancı kelime var. Bu eleştirilecek bir kısım değil elbette, hatta gerçek bir orta çağ fantazyasında olması gereken bu.

Giddar, tanrılarla insanların karşı karşıya gelmesini anlatıyor bir nevi. İnsanlar doğuştan bazı yeteneklere sahiptirler ve onlardan birisi de büyü yapabilmektir. Yaşanan olaylar sonucunda tanrılar insanları mühürler ve bunun sonucunda da insanlar büyü yetilerini kaybederler.

Ardından tanrılara karşı bir savaş başlar. Ya tanrısız bir Giddar yaratılacaktır ya da onlara bir ömür boyun eğilecektir. Siox ve ekibindekilerin asıl amaçları da işte budur. Tanrılara karşı gelmek, Özgürlük Duvarı ve Piramit'i yıkıp, Giddar'ı tanrılardan arındırmak.

"Meglionlar" adlı 14.bölümde Giddar tarihinin 3. ve 4. çağlarının anlatıldığı kısımlar adeta masal tadındaydı. Kitabın etkileyici yanlarından bir diğeri de buydu sanırım.

Yalnız, şimdi ufak bir eleştiri yapacağım. Kitapta yer alan karakterler arasında oluşan diyalogların büyük çoğunluğu basitti. Duygusuzca söylenen, "evet", "tamam", "peki" gibi kelimeler bende bu etkiyi yarattı. Elbette buna ek olarak birkaç şey daha var. En göze batanlardan biri ise şuydu: Bir olay sonuçlandığında, bir karakterin sözü alıp diğerlerine, "Peki şimdi ne yapacağız?" diye bir soru yöneltmesi çok basitti ve bu kitap boyunca birçok karakter tarafından sıklıkla kullanıldı. İşte sırf bunlardan dolayı 1 puan kırarak 10 üzerinden 9 veriyorum Giddar'a.

Olağanüstü bir çabanın emeği Giddar. Bu çok belli. Zaten yazar Erbuğ Kaya'nın kitap üzerinde çalıştığı yıl sayısı her şeyi özetler nitelikte.

Son derece özgün, muazzam bir kurgu. İtiraf etmeliyim ki ilk 250 sayfaya kadar sıradan bir kitap okuduğumu düşünüyordum, buradan sonra kitap farklı bir boyut kazanıyor. Kurgu genişleyip serpiliyor, karakterler evriliyor ve okumanın tadına doyum olmuyor. Epey hacimli bir kitap Giddar fakat dediğim gibi, 250-300'e kadar sabrederseniz eğer, sabrınızın meyvesini kitap bitene dek toplayacaksınız. Hatta son sayfayı da okuyup kapağı kapattığınız anda meyvelerin yetersiz olduğunu, tekrar okumak istediğinizi fark edeceksiniz.

Neyse ki, böyle bir zorunluluğunuz yok, daha da önemlisi, tekrar okumaktansa, devam kitabı olan "Beşlerin Çağı"nı edinmek daha akıllıca gelecektir. Onu da okuyup bitirdikten sonra tekrar okuma durumunuz netlik kazanır. Ben henüz okumadım Beşlerin Çağı'nı ama hemen art arda da okumak istemedim açıkçası. Biraz bu dünyayı özlemelisin dedim kendime.

Şimdiden kara kara düşünmeye başladım bir yandan da. Beşlerin Çağı'nı da okuduktan sonra elimizde 2 tane Giddar evreninde geçen öykü bulunuyor ve onları da tükettikten sonra Erbuğ Kaya'nın kalemine hasret kalacağız gibi gözüküyor. Kendisinin birkaç kitap projesi olduğundan haberdarız ama keşke bir an önce çıksa da okusak. Bakalım zaman ne gösterecek.

Kısa bir süre sonra Beşlerin Çağı'nı okuyup yorumlamak dileğiyle. Şimdilik bu kadar.

Okuyun, pişman olmayacaksınız.
Başlık: Ynt: Giddar
Gönderen: - 27 Ocak 2014, 14:22:18
Denaro Forbin arkadaş çok güzel bir eleştiri yapmış bende birçoğuyla aynı fikirdeyim. Giddar'ı bir arkadaşın tavsiyesiyle alıp okumaya başladım, Türk yazar fobisi bende de vardı ama okumanın zararı yok diyerek okumaya başladım. Kitabın kurgusu gerçekten özgün ve bence diyalogları basit değil, yani düzenli kitap okuyan bir insanı tatmin eder. Fakat bir eleştiri yapacağım, kitapta bahsedilen karakterlerin isimleri yabancı isimlerden bozma olmamalıydı, mesela J.K. Rowling Harry Potter'da ki karakter isimlerini ve büyü sözlerini İngilizce ve Latince kelimelerden oluşturuyordu, Erbuğ Kaya da (Eğer kitap Türk fantastiği olarak geçiyorsa) kitaptaki isimleri yada büyülü sözleri günümüz Türkçesi ya da Orta Asya Türkçesi'nden bozma yapsaydı kitabın özgünlüğü 2 kat artardı ve iddia ediyorum Türkiye'de çok tutardı. Bence bir fırsat kaçmış ama yazarın kendi tercihidir saygı duymak lazım. İkinci kitabı daha okumadım en kısa zamanda alıp okuyacağım. Dediğim gibi Türk fantastik edebiyatının gelişmesi için bu tür detaylara önem vermek lazım ama kitap çok akıcı(1-2 bölüm dışında) ve güzel okumanızı tavsiye ederim.
Başlık: Ynt: Giddar - Erbuğ Kaya
Gönderen: Bengü - 21 Mayıs 2014, 14:40:16
Bu yazıyı 23 Nisan'da, yazarın Kadıköy'deki söyleşisinden bir gün önce, blogum için yazmıştım. Buraya da ekleyeyim.

Bu yazıyı aslında kitabı okur okumaz yazacaktım, gecikti, gecikti, gecikti... Şimdi yazıyorum.

Öncelikle FABİSAD (Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği) sayesinde tanıdığım, 2 kere görüşme fırsatı yakaladığım Erbuğ Kaya'nın Giddar'ını daha yeni okuyabildim. Daha önce başlamış ama birkaç şey yüzünden ilk 70 sayfada bırakmak zorunda kalmıştım kitabı. Sonunda tekrar elime alabildim ve okudum.

Buradan kitabı bana hediye eden M. İhsan Tatari'ye de çok teşekkürler demeli. Hediye edilmese kim bilir ne zaman alıp okuyabilme fırsatı bulacaktım. Giddar'ın devamında bir de Beşlerin Çağı var. Erbuğ Kaya'nın kendine has dili kendini özletmeye başladığında o da alıp okunacak. Kendisinin henüz iki kitabı var, bu sebeple hemen tüketmek istemiyorum. Yeni kitabı da merakla bekliyoruz tabii ki.

Erbuğ Kaya'nın eşsiz hayal gücü sayesinde geniş bir kurguya sahip Giddar. Bir ilk kitap olarak Giddar'ı okuduğunuzda şaşırıyorsunuz. Şahsen ben yeterince şaşırdım. İlk kitap için kurgu da çok güzel oturtulmuş, dil de leziz. Daha en baştan Erbuğ Kaya'nın iyi bir yazar olduğu kanısına varıyorsunuz.

Alıntı
"Ruhlar, Azad’ın karanlığına hapsedilmiş. Zamelgothlar Kutsal Yazıları geri almak için kuzeye gidiyorlar. Büyücü Kralın değiştirdikleri Dhrazma’nın uykusundan uyanmasını bekliyorlar. Güneyli bir savaşçı, sırlarıyla taş ocaklarına gönderilmiş. Arkonyalılar, sırrını kendilerinin bile bilmediği bir sessizlik yemini etmişler. Meglionlar gerçekleri öğrenmek için bedel ödüyorlar. Suskunlar sonsuza kadar Tanrılarla anlaşmışlar. Korsan iki kardeş Tanrıların olmadığı bir ada hayali kuruyor. İlde Pechnax, Giddar’daki gizlere ulaşmaya çalışıyor. Karanlık İmparatoriçe, Giddar’ı sarsıyor. Bir Sheilan kadını tüm inançlarını hiçe sayarak yaşadığı toprakları terk ediyor. Dvorlak rahibeleri, ormanlarında Tanrıçaları için durmadan çalışıyorlar.
Üç bin yıllık bir efsane, Giddar’da yeniden yeşermeye başlıyor, gerçeklik kuruluyor… Ve Siox Dia Mont tüm bunlardan habersiz, Özgürlük Duvarı’nın üstünde güneye bakıyor."
Arka kapak yazısını okudunuz şu an. Eminim etkilendiniz, beni de çok etkilemişti daha kitaba başlamadan.

Şimdi gelelim kitaba. Alıştıklarımıza göre büyük boyutları olan, sade bir kapağa sahip bir kitap Giddar. Alıştığımızdan büyük olması en başta gözünüzü korkutabilir, ama sonradan benim gibi böyle olmasına sevineceksiniz. Çünkü bitmesini istemeyeceğiniz bir kitap olacak. Şahsen bunu yaşadım. Karakterlere de öyle bir içiniz ısınıyor ki, "daha da olsa okurum" diyeceksiniz.

Alıştığımız büyük boyutlar, enfes bir kurgu dedik. Hemen şu bilgiyi de buraya sıkıştıralım: Erbuğ Kaya kitabı 1997 yılında kurgulamaya, 2002 yılında yazmaya başlamış ve 2008 yılında ise yazmayı tamamlamış. Kısacası Giddar ile yaşıtım.

(http://i.hizliresim.com/O2vQ95.jpg)
Şimdi gelelim dışından sonra içine. Ön iç kapakta bir siyasi harita, arka iç kapakta da bir fiziki harita var. Kitabı okurken arada bir duraksayıp bakıyorsunuz bahsedilen yerin neresi olduğuna. Bir yere kadar işe yarıyor fakat çok güzel bir durum. Daha sonrasında Erbuğ Kaya haritayı (http://www.erbugkaya.com/wp-content/uploads/2012/01/GiddarHarita-1024x853.jpg) yenileyerek sitesinde paylaşıyor. Daha renkli, daha kapsamlı, daha güzel... O haritaya sol taraftan ulaşabilirsiniz efendim.


Kitabın içeriğinden önce söylenmesi gereken birkaç şey daha var. Keşke iki kitap da aynı yayınevinden olsaydı. Tamam, bunu geçtim, ama bu ilk kitabın bir redaksiyona ihtiyacı var. Sanki hiç düzeltilmemiş, olduğu gibi basılmış gibi. Bilmeyenler için: İkinci kitap Beşlerin Çağı, İthaki etiketiyle raflarda.

Konuya gelirsek eğer... Baş karakterimiz Siox Dia Mont. Siox okulu birincilikle bitirir. Bir meslek seçecektir artık, ve herkesin aksine asker olmayı seçer. En yakın arkadaşı Regeda ile Kuzey ve Güney arasında örülmüş olan duvarda, Özgürlük Duvarı'nda nöbet tutmaya başlarlar. Dia'nın kardeşi Luca bir gün duvarı geçmeye çalışır ve asıl olaylar buradan sonra başlar...

Dia kardeşini bulmak ve neden geçtiğini öğrenmek için Özgürlük Duvarı'nı geçmek isteyecektir. Bunu Regeda'ya anlatacak, Regeda onu vazgeçiremediği için üst mercilere şikayet edecektir.

Kurgu belli bir kısma kadar dağınık ilerliyor. Daha sonra okuduklarımız tek bir noktada birleşiyor.

Bu şikayetten ötürü Siox, Kuzeydeki taş ocaklarına gönderilecek. Bir kişi dışında herkes onu dışlayacak. Güneyli Rondeva...
Siox'un abisi Shalorn ve adını şimdi söylemeyeceğim, kitapta okuyacağınız birkaç kişi sayesinde Siox buradan kaçacak. Buradan sonra da uzun soluklu bir yolculuk sizleri bekliyor olacak...

Kitap hakkında tek bir eleştirim olacak. Konuşmalar çok güzel ilerliyor her zaman. Fakat bazen bir şey söylenecek diye beklediniz anda konuşma "evet, tamam" gibi kelimelerle bitiyor. Bu da o diyaloğu biraz sekteye uğratıyor.

Kitap hakkında söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Bu kitabı edininiz, okuyunuz.

Son olarak, eklenecek bir not var, hemen onu da yazalım:

Aylık Öykü Seçkisi'nde yayınlanan iki tane Giddar öyküsü bulunmakta, onları okumak da hoş olacaktır. Biri "Tanrıça'nın Yeni Yaratığı (http://oyku.kayiprihtim.org/tanricanin-yeni-yaratigi-erbug-kaya/)", diğeri ise "İrna (http://oyku.kayiprihtim.org/irna-erbug-kaya/)".

İyi okumalar dilerim.