Liman Kenti => Yolgeçen Hanı => Müzik => Konuyu başlatan: alper - 07 Ekim 2010, 19:35:46
Başlık: Brazzaville
Gönderen: alper - 07 Ekim 2010, 19:35:46
Müzikleri sakinleştirir, hüzünlendirir, neşelendirir, iç burkabilir, coşturabilir veya hepsini aynı anda yapabilir. İlginçtir; Yarınki projeyi düşünürken, geçim sıkıntısı çekerken veya aşk acısıyla bükülürken, birden başka yerlerde başka şeyler yaparken hayal edebilirsiniz kendinizi. Sahil kenarında klişe ateşin etrafında toplanan kalabalık bir gruba veya iki kişiye inelim, sevgilinizle romantik dakikalarınıza, olmadı dağ başında bulutların kuşattığı ahşap bir evde şömine başında okunmayı bekleyen kitaplarınıza eşlik edebilir. Denemediyseniz deneyin derim.
Erkek olmama rağmen vokalin (David Brown) sesine hayranım, belirtmek istiyorum. Hayat hikayesi de bir o kadar hayranlık uyandırıcı olan David'imiz sanatsal hayatına 15 yaşında şiir yazarak, günlük tutarak başlamış. 18 yaşına geldiğinde sanattan bedenen uzaklaşan ergen David, PunkRock/Gay bar tarzı nahoş bir mekanda bulaşık yıkamaya girişmiş. (Hayır eşcinsel değil, evli ve iki çocuk babası) Neredeyse "Dede" ünvanı alacak kadar çile çektikten sonra saksafon alacak parayı biriktirip kapağı bir gruba atsam güzel olacak demeye başlamış olacakki, Loser şarkısıyla yükselen Beck (http://www.kayiprihtim.org/forum/beck-t3635.0.html) grubunda saksafoncu olarak tanımışız kendilerini. Daha sonra dur ben kendi grubumu kurayım diyerek 1998 yılında Brazzaville'i kurmuş. (L.A.).
Mış-muş'u bırakırsak; Bizim ona hayran olduğumuz gibi kendisi de İstanbul'a ve Türkiye'ye hayran oluyor. Kendi grubunu getirip, Türkiye'den de müzisyenleri topluyor, sazla sözle eşlik edip Türk ezgileriyle yeni şarkıları harmanlıyor. 2005 yılındaki Caz festivalinde filizleniyor yani aşk. Grup, bundan sonraki albümlerinde Türk hayranlığını biraz/bariz bir şekilde hissettiriyor. Geçtiğimiz "2009" yılında ise ilan-ı aşk ederek "Brazzaville in Istanbul" albümünü piyasaya sürüyorlar. Biraz daha profesyonel çalışmayla albüm, Türk müzisyenlerin, şarkıları kemanla ve divan sazıyla yeniden yorumlamasıyla, Brazzaville tarzından uzaklaşmadan piyasada yer ediniyor.
Ülkeleri, şehirleri gezmeye seven Brazzaville bir çok şehrin, semtin ismini ödünç alıp albümlerine dahil ediyor. Hatta Taksim ve Bosphorus adında iki şarkıları var. Önemsiz bir ayrıntı: Kongo Cumhuriyeti'nin başkenti olan Brazzaville ile isim benzerliği de taşıyorlar.
Buraya kadar her şey iyi hoş ise en yakın zamanda şarkılarını dinlemenizi tavsiye ediyorum. Güzel bir afişle de yazıma veda ediyorum. Indie pop/rock, post rock sevenlerdenseniz ya da "O ne ola ki" diyip cehalete son vermek isteyenlerdenseniz, ben de, bileti kaçırmayın derim. :)
(http://i43.tinypic.com/ogkr44.jpg) 01 - Air Mail 02 - Foreign Disaster Days 03 - Sandman 04 - Boeing 05 - Casa Batllo 06 - Lazy, Flawed And Hopeless 07 - Jane 08 - Super Gizi 09 - 4 A.M. Osaka 10 - Old Man Dub 11 - 3rd And Broadway
(http://i41.tinypic.com/2a6rymp.jpg) 01 - Motel Room 02 - Samurai 03 - Queenie 04 - 1980 05 - Rainy Night 06 - Genoa 07 - Trona 08 - And Three Hours On TV 09 - High Life 10 - N. Koreatown 11 - Late Night Lullaby
(http://i43.tinypic.com/1zh1tec.jpg) 01 - Intro 02 - Londres 03 - Love Is The Answer 04 - Old Folks 05 - Hong Kong Cafe 06 - Hastings Street 07 - Single Apartment 08 - Night Train To Moscow 09 - Interlude 10 - Lagos Slums 11 - 17 12 - L.A. River Lady 13 - Left Out 14 - Asteroid Fields 15 - Dark Eyes
(http://i41.tinypic.com/112fk1y.jpg) 01 - Lax 02 - 21st Century Girl 03 - Baltic Sea 04 - The Sun 05 - Leo 06 - Anabel 07 - The Clouds in Camarillo 08 - Aging Queens 09 - Hoover St. 10 - Up All Night 11 - Baby Blue 12 - The Hills of Anatolia 13 - The Clouds in Camarillo (with Minerva) 14 - Aquamarine