Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Kurgu Edebiyatı => Diğer Fantastik Eserler => Fantastik Edebiyat => Miras Döngüsü => Konuyu başlatan: Raisor - 04 Şubat 2011, 18:19:23
-
ERAGON // İnceleme:
3 sene önce, ailemle İstanbul’a yaptığımız alış-veriş amaçlı bir ticaret gezisi sırasında, Beyoğlu’ndaki bir Kitapçıya uğramıştım. Sempatik ve güler yüzlü bir bayan karşılamıştı beni. Kendisine, Fantastik kitaplara olan ilgimden bahsetmeye başladım - Beni bilirsiniz; konu kitaplar olunca öyle bir konuşmaya başlarım ki; susmam - Kitapçı bayanla geçen bu güzel sohbetin ardından; bana bir Kitap önerdi. Üzerinde Mavi bir ejderha resmi olan; çekici bir kitaptı. Bende tabi hiç boş durur muyum? Kıydım paraya aldım kitabı hemen; Christopher Paolini’den ‘Eragon’ isimli kitabı…
Kitabın uzunca bir süre Rafta eskimesine izin verdim, çünkü o kitabı okumadan önce okumak istediğim birkaç kitap daha vardı. Kıbrıs’a geri döndükten yaklaşık iki ay kadar sonra; kendisini elime alabilme; ve detaylıca okuyabilme fırsatı buldum. Hatta okuduktan sonra, dönüp hayatımda ilk kez bir kitabı ikinci kez okudum.
Neyse Fazla uzatmadan; hemen kitabı inceleyelim.
Kitabın temelleri; Alagaesia isimli bir ülkede atılmış. Olay tamamen Alagaesia’da geçmekte. Eragon isimli genç bir oğlan çocuğunun, Reşit olmaya yaklaştığı dönemde, Ormanda avlanırken bulduğu bir taş ile başlıyor hikayemiz. Kahramanımız Eragon, bu taşın bir ‘hayat kurtarıcı’ olduğunu sanır. Onun için bu değerli taş, İyi para eden ve onları fakirlikten kurtaracak bir şeydir. Ama taş çatlayıp içinden bir ejderha yavrusu çıkınca, insanlık tarihinden de eski bir mirasla karşı karşıya kaldığını anlar. Bir gece içinde sıradan yaşamı alt üst olan Eragon; kader, büyü ve benzeri görünmez güçlerin egemen olduğu bir dünyanın içine düşer.
Macera birden başlıyor. Gözlerinizi kapatıyorsunuz, bir sayfa çeviriyorsunuz; ve bir bakıyorsunuz ki bir şeyler oluyor; aniden kendinizi büyülü bir dünyada buluvermişsiniz!
Eragon kitabını ilginç kılan şey; Bir değil, birçok düşmanının olması. Düşmanları güçlü. Ra’zac adı verilen bir grup ‘yaratık’dan tutun da; Shade’lere, bir çok kötü adam var hikayemizde. Ama temelde kötü adam, Galbatorix, yani Alagaesia’nın kralı. Krallığı kötü emellerine alet etmiş, ve onun yüzünden herkes fakirlikle yaşıyor ülkede. Elfler ve Cüceler Galbatorix’den koparak, kendilerini gizliyor, ve ayrı birer krallık kuruyorlar kendi içlerinde. Tabi ki Eragon, sadece ejderhasıyla dolanan bir insan değil. O artık insandan farklı bir şey oluyor. Ejderhasının ona sağladığı tek şey, üzerine binip uçabilmesi değil. Onu normal insanlardan güçlü kılıyor değerli ejderhamız ‘Saphira’.
Eragon’a bildiklerini öğreten, yaşlı bir masalcı çıkıyor karşımıza. Temelde bir masalcı olarak görünen bu garip ihtiyar, aslında hikayede büyük bir yere sahip. Eragon’u doğruya yönlendiren, ona bilgi veren, Sahip olduğu bilgilerle onu eğiten kişi, bu ihtiyar ‘Brom’. Aslına bakarsanız, romandaki çoğu karakterler, romanda aktif bir role sahip. Bir diğer deyişle, olayların gelişim sürecinde etkili bir rol oynuyorlar. Olaylar, bir tesadüf zinciri gibi birbirine bağlı gelişiyor.
Eragon kitabını ilginç kılan ikinci şey ise, Eragon’un sürekli olumsuz bir pozisyona düşmesi, fakat kurtulabilmesidir. Bazen öyle bir yere geliyor ki ‘Tamam, buraya kadarmış. Kesinlikle başaramayacak’ diyorsunuz, fakat olay ilerdikçe bir çıkış yolu bulunuyor
***
Bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim, çünkü kaybedeceğiniz bir şey olmaz. Tam tersine, çok şey kazandırır size. Filmini ise görmenizi hiç tavsiye etmiyorum, çünkü kitapla alakası bile yok. Filmini izlediğimde, sinirden kafamı duvarlara vurmak istiyordum.
Eragon’dan sonraki kitaplarda ise; (sırasıyla Eldest ve brisingr) hikaye kaldığı yerden itibaren daha güzel bir biçimde devam ediyor. Şimdilik Christopher Paolini’nin dördüncü kitabı yazmasını, sabırsızlıkla bekliyoruz.
Eragon:
Yayınevi: Altın Kitaplar
Basım Tarihi: Nisan 2004
Kitap Türü: Roman / Edebiyat
-
Filmi için söylediğinin aynısını oyunu için de söyleyebiliriz bence. O da en az filmi kadar sıkıcı.
Bir de en çok Galbatorix'in amacını hayalini merak ediyorum ben. Yani neden dünyayı ele geçirmeye çalışıyor. Neden güç peşinde. Gerçekten bu büyük bir merak konusu benim için.
-
Filmi için söylediğinin aynısını oyunu için de söyleyebiliriz bence. O da en az filmi kadar sıkıcı.
Bir de en çok Galbatorix'in amacını hayalini merak ediyorum ben. Yani neden dünyayı ele geçirmeye çalışıyor. Neden güç peşinde. Gerçekten bu büyük bir merak konusu benim için.
Aslında sebebi az buçuk belli; fakat spoiler vermeyelim şimdi.