(http://i256.photobucket.com/albums/hh168/luciferlight92/hankosullivan.jpg)
Hank O'Sullivan
Millet: İrlandalı Envanter
Yelek - Süeter - Mont - Kalın botlar
Oyuncu: Canina
Yaş: 38
Fiziksel Görünüş: Turuncu saçlar, çillerle kaplı çirkin bir yüz. Kahverengi gözler. Sağ omzunun arkasında kendi dahil kimsenin bilmediği bir sembolün dövmesi var. Sol karın boşluğunda eski bir kavgasında aldığı yedi santimetrelik bir bıçak yarası. Sol kolunda ise şarapnel saplanması sonucu oluşan uzunca iki yara var. Ayrıca göğsünde iki kurşun yarası.
Zihinsel Kimlik: Özgürlüğüne düşkün. Hiçbir şeye bağlanmayı sevmeyen.
Meslek: IRA askeri. Sigortalı bir işi olmadı asla.
Durum Göstergesi
Açlık: - saat uygun
Susuzluk: - saat uygun
Yorgunluk:
Hastalık:
Özel Durum I:
Özel Durum II:
Moral: Kötü
Yoldaş:
Bölüm 1 - Bazı Şeyler Değişmez
Tarih: Bilinmiyor
Yer: Bilinmiyor
Omzuna konan eli refleks olarak bileğinden yakalıyorsun. Gözlerin aniden açıldığında önünde durmuş sana bakan 1.90 boyunda kel bir adam görüyorsun. Adam elini çekiyor ve gayet sakin bir şekilde ''Sonunda uyanabildin.'' diyor.
Çevrene şöyle bir baktığında bir koltukta oturuyor olduğunu görüyorsun. İçinde bulunduğun yer eski bir malikaneye benziyor. Kafanı iki yana sallayıp baş ağrının biraz geçmesini sağlayınca olanları hatırlıyorsun.
Kel adam doğruluyor ve yandaki gösterişli fakat üzeri tozla kaplanmış sehpaya yasladığı devasa bir tüfeği omzuna atıyor. Sana dönüyor.
''Hank O'Sullivan. MIA adına buradayım. Eski bir IRA askeri olarak ettiğin yemine sadık kalmanı ve bana görevimde yardım etmeni istiyorum.'' Cebinden bir sigara çıkartıp yakıyor ve sana da bir tane fırlatıyor. Hâla neler olduğunu anlayabilmiş değilsin. ''Seni bulmam özellikle istendi. Eğer bana yardım edersen ve bu işi istendiği gibi bitirebilirsek ülkene geri dönebileceksin. Kararını hızlı ver çünkü vaktimiz azalıyor.''
Adam oldukça uzun ve her yanı kas. Gözleri masmavi parlıyor. Sert bir yüz ifadesi var ve dudağından çenesine kadar yan yana iki derin kesik izi var. Üzerinde kalın bir mont ve asker pantolonu görünüyor. Ayrıca sehpanın öbür yanında duran devasa bir sırt çantası da görüyorsun. İçinde bulunduğunuz yer ise terk edilmiş bir villa ya da malikanenin oturma odasına benziyor. Koltuklar, tozlu sehpalar, kırılmış biblolar, yamuk asılmış tablolar, eskiden şampanya rengi olan yüksek tavanlı duvarlar, delik deşik süslemeli bir halı.