Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Oyun Masası => new World of Darkness => FRP Arşivleri => Dipsiz Konak => Geist the Sin-Eaters => Konuyu başlatan: Baal Adramelech - 08 Ekim 2011, 21:39:23

Başlık: Goddamn Geists - Andrew & Marde
Gönderen: Baal Adramelech - 08 Ekim 2011, 21:39:23
Kanın hafifçe sokağa yayılırken, daha önce hissetmediğin gibi hissediyorsun her şeyi. Kulağına çalınan sesler, yanlış zamanda yanlış yerde olmanın ne kadar ironik ve hayatın boyunca yaptığın hataların ne kadar rahatsız edici olduğunu hatırlatırcasına yükseliyorlar. Gözünün önündeki sokak lambaları, ölümünle dalga geçer gibi gözünü alıyor.

Yağmur hafif hafif çiselerken rahatlayacağını sanıyorsun, son acı bunlar hissettiğin sanıyorsun. Öyle olmuyor. Gözünün ucuyla bir şey görüyorsun. Bir adam. Adamın takım elbisesi çürümüş ve parçalanmış. Lacivert giysileri onun ne olduğunu anlatmaya yetmiyor sana.

Adamın gözlerini, yüzünü göremiyorsun.

Adam ağzını açıyor, konuşmaya başlıyor. Söylediği şeylerini anlamıyorsun ama kelimeleri tanıdık geliyor sana. Bir anlaşma yapmak istiyor. Gülümsüyor.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 08 Ekim 2011, 22:04:39
Marde kalkmaya çalıştığında karnındaki acı ve bedenindeki soğukluk ona engel oluyor. Hissettiği tek şey korku. Bu adam da kim? diye düşünüyor. Bir an için hiç bir şey hissetmezken acı ona yine saplanıyor.

Acı.

Başka bir şey düşünemezken adamın teklifini anlıyor. Anlaşma Marde'ye ölümün eşiğinde sıcak ve canlı geliyor. Sağ elinin baş parmağını biraz havaya kaldırıp konuşmaya çalışıyor;

"Şartları okuyabilir miyim?"
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 08 Ekim 2011, 22:21:03
Kabul etmezsen ölüyorsun, büyük karanlığa balıklama atlıyorsun. Kabul edersen birlikte devam ediyoruz. İstemezsen, bu uzatmaları anında bitirebilirim. Aşağıda seni bekleyen Kerberoi'ler olduğuna eminim çocuk.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 08 Ekim 2011, 22:26:52
Duydukları konusunda korkması gerekirken ölümden daha kötü bir şey olamayacağını düşünüyor.

"Eh, Kabul edilebilir. Ne-nereyi imzalıyorum?"
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 08 Ekim 2011, 22:29:46
Gözünü açtığında kendini bir ambulansta buluyor Marde. İçeride şok olmuş gözlerle bakan bir kaç kişi var. Birisi elinde defibrilatör ile kalakalmış durumda, ne diyeceğini bilmiyor.

"Ne? Nasıl?"
Başlık: Prologue - Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 02:30:53
Gözlerin kararıyor yavaş. Ölümün o soğuk ve ıslak duygusu seni rahatlatmaktan çok uzakta. Siyah, petrolden yapılmış gibi gözüken denizi görüp asla ona ulaşamıyorsun, ulaşsan bile su sen yaklaştıkça toprağa dönüşüyor. Bu sonsuz, bitmez çölde bir rüzgarın sesi Andrew'i uyandırıyor. Uçağının düştüğü çölde, yüzünün büyük bir kısmı yanmışa benzeyen, derisiz bir varlık ona bakıyor.

Tekrar yaşamak ister misin? Tekrar bedenine dönmek?
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 02:38:57
Varlığın tiksindirici görüntüsü karşısında ister istemez irkiliyor Andrew. "Bu lanet olası şey de neyin nesi böyle?" diye dolaşıyor bulanık zihninde kelimeler. Bir an için kendisinin de aynı hazin sonla karşılaştığını, hayatının geri kalanını çöllerde gezen yanmış bir yaratık olarak geçirdiğini hayal ediyor.

Sonra o soru geliyor. Tekrar yaşamak ister misin? Tekrar bedenine dönmek?

"Evet. Lanet olsun, evet!"
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 02:41:15
"Hey dostum uyan!" Adamın kalın genizden gelen sesi can sıkıcıydı. "Hey!"

Andrew bir tırın içinde, bıyıklı ve uzun kol kıllarına sahip bir adamın yanında açtı gözlerini. İçerisi kötü kokuyordu, ancak en azından hava nemliydi. Buraya nasıl geldiği hakkında hiç bir fikri yoktu.

"Ölü gibi uyuyordun, Port More'ye gitmek istemiştin değil mi? Geldik." Eliyle ön camından, karanlık şehri gösterdi. Hava çoktan kararmıştı.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 10:04:19
Marde daha fazla şaşıramazdı. Şaşkınlıkla kendisine bakan insanlara hızlıca bakıp "Neredeyim ben?" diye soruyor. Şaşkınlık biraz olsun geçip diğer duyularını serbest bıraktığında hareket halindeki araçtan ve içeridikilerden anlıyorki bir ambulansta.

"Ölmemişim! Yaşıyorum!"

Diye bağırarak defibrilatör'ü tutan adamı kucaklamaya çalışıyor. Ardından lacivert giysili adamı hatırlıyor ve kalbi sıkışıyor.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 14:06:20
"Ee, bizimle hastaneye kadar gelmeniz lazım efendim lütfen yatın." diyor bir kadın garip bir ses tonuyla. Bu ses tonu şaşkınlık gibi, ama içinde daha fazlası var sanki.

Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 14:17:57
"N-Ne?" dedi Andrew, uyku sersemi bir halde. Garip, uyuduğunu hatırlamıyordu... Gayri ihtiyari olarak dudaklarını yaladı ve dilinin ıslaklığını hissedince şaşırdı. Artık canı su istemiyordu. Sahi ne ara gece olmuştu? Ve daha da önemlisi hangi cehennemdeydi?

Yanındaki şoföre onu sanki hayatında ilk kez görüyormuş gibi baktı. Aslına bakarsanız gerçekten de ilk defa görüyordu bu orangutandan bozma herifi. Sonra gözlerini yavaşça ön camdan dışarı çevirdi ve yaklaşmakta olan Port More denilen karanlık yere çevirdi.

"Sanırım öldüm ve cehennemdeyim." dedi yüksek sesle.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 14:49:51
"Ne?" dedi adam. "Ahaha dostum, o yol kenarında öyle susuz duruyordun, seni bulduğum için şanslısın. Sahi, Nevada çölünün ortasında ne yapıyordun? Şu uzaylı deneyleriyle alakan yok değil mi?" Hafifçe güldü.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 14:59:38
Çöl kelimesi Andy'nin aklında garip yankı yapıyor. Bir şeyler anımsar gibi oluyor ama ne olduğundan tam olarak emin olamıyor.

"Ben... hatırlayamıyorum. Buraya gelmeyi ben mi istedim gerçekten?" diye soruyor sonra da. "Çünkü bu şehrin adını daha önce duyduğumu hiç sanmıyorum. Neredeyiz?"
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 15:20:12
"Doğu kıyısı. Connecticut." dedi adam hafif bir şekilde. "Port More'un yol üzerinde olduğunu söylediğimde sevinmiştin. Sanırım susuzluk fena bir şey ha?" Bir an düşündü. "Aa bu arada, unutman durumunda şu su şişesini sana göstermemi söylemiştin. Anahtar manahtar bir şeyler diyordun. Anahtar taşı mı öyle bir şey. Ne olduğunu bilmiyorum ama önemli gibiydi.

Camın önünde duran eski tip, deriyle kaplanmış bir matarayı gösterdi adam.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 15:59:45
"Sanırım..." diye mırıldandı Andy.

Connecticut... Doğu Kıyısı? Burada ters giden bir şeyler vardı kesinlikle. Elini ürkekçe uzatıp deri mataraya dokundu, eline alıp şöyle bir baktı. Bu lanet şeyi kesinlikle tanımıyordu, kendi matarası olmadığından da feci derecede emindi. Sahi onun ki neredeydi?

"Çölde..." diye belirdi yanıt zihninde, kendi kendine. Evet çöldeydi, uçağı düşmüştü. Tarihi eserleri geride bırakmıştı. Hepsini yavaş yavaş anımsıyordu ve bu onu korkutuyordu. Çünkü hatırladığı çok önemli bir şey daha vardı. O Sahra Çölü'nü geçiyordu, Neveda değil!

Korku ve panikle etrafına bakındı. Buraya nasıl gelmişti. Kamyon şoförüne sanki adam her an bir iblise dönüşüp üzerine atlayacakmış gibi ürkekçe bir bakış attı. Fakat adam gayet sakin bir şekilde direksiyon sallamakla ve yola odaklanmakla meşguldü.

Neden sonra adamın son cümleleri aklında yankılandı. Anahtar manahtar bir şeyler diyordun. Anahtar taşı mı öyle bir şey. Ne olduğunu bilmiyorum ama önemli gibiydi.

Mataranın kapağını açıp içine bakmaya karar verdi.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 16:30:59
Matara azıcık toz, biraz kum içeriyordu. Büyük kısmı ise boştu.

Yaşamayı kabul ettin, bu da ikimizi birbirine bağlayan cisim. Anlaşmamızın fiziksel manifestosu, benimle senin birleşmemizin göstergesi. Onu yok edersen...

Mataraya tekrar baktığında, etrafında ince, siyah bir aura gördü Andrew. Bu bir mataradan çok daha fazlasıydı.

"Ben buradan sonra limana gideceğim. Seni burada bıraksam iyi olur, hemen şuradan taksi bulabilirsin." dedi adam. Şehrin hemen dışında, bir benzin istasyonunda durmuştu şu an Tır. "Kendine iyi bak."
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 18:25:42
Andrew adama gözlerini kırpıştırarak baktı. Az önce kafasının içinde duyduğu ses yüzünden biraz afallamış vaziyetteydi. Adamın ne dediğini kavraması biraz zamanını aldı.

"Şey... Peki, sağ ol." diye mırıldandı. Tam kapıyı açıp aşağı inecekken durdu ve adamın kuru bir teşekkürden daha fazlasını hakketiğini düşünerek elini hararetle sıktı. "Çok teşekkür ederim dostum, sen de kendine iyi bak."
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 18:37:12
Adam elini hafifçe sıktı ve gaza basıp yavaş yavaş uzaklaştı.

Şehrin çok dışında değildi burası, hatta küçük küçük apartmanların olduğu dış kesimlerden biriydi. İki taksi, benzin istasyonunun hemen yanında park etmiş duruyorlardı.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 19:44:39
Ne yapacağına dair hiçbir fikri yoktu. Tek bildiği elindeki matarayı çok iyi koruması gerektiğiydi. Hayatı buna bağlıymış gibi hissediyordu. Muhtemelen de öyleydi.

Taksiye binse bile gidebileceği bir yer yok gibi geliyordu. Ne diyecekti? Beni şehir merkezine bırak mı? Parası da yoktu üstelik. Yoksa var mıydı? Elini cebine atıp kontrol etmenin bir sakıncası olmazdı ya...
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 19:52:22
Paraya ihtiyacın olduğunu cidden düşünüyor musun? Şu ana kadar ölüp dirilen ama böyle... hala kontrollü olan bir adam daha görmemiştim. Eğlenceli olacak.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 20:09:22
Lacivertli adam! Lacivertli! kelimelerinden başka bir şey düşünemez olan Marde, kadının sözleriyle kendine geliyor.

"Hayır teşekkür ederim ben iyiyim. İnmek istiyorum. Bu arada beni bulduğunuz yerde lacivert giyen bir adam var mıydı?"
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 20:24:38
Ölüp de dirilen? Kahretsin! İşte unuttuğu şey buydu. O lanet yaratık... Anlaşma... İşte şimdi kontrolünü kaybetmeye başlıyordu.

"Sa-sakin... Sakin ol Andy..." dedi kendi kendine. "Sen Almanların en meşhur tetikçisi Yaralı Yüz Marcus ile burun buruna gelmiş ve yine de gıkını çıkartmayan bir adamsın."

"Ama Marcus canlıydı! Canlı!" diye haykırdı beyninin gerilerinde bir ses. "Kes sesini." diye homurdandı.

"N-Ne? Ne demek istiyorsun?" diye sordu sonunda, kendisiyle konuşan gizemli sese hitap ederek. "Ne yapabilirim ki?"
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 20:40:11
Birbirlerine bakıyorlar.

"Hayır yatın dedik." sesleri sert çıkıyor artık.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 20:44:19
İkinci şansını aynı boktan şeylerle geçireceksen, belki de ikinci şansı gerçekten hak etmiyordun.

Hafifçe ürperiyor Andrew. Taksicilerden birinin ona doğru baktığını görüyor. Kendi kendine konuşması sebep olmuş olabilir buna tabii.

"İyi misin?" diye bağırıyor taksici.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 20:47:51
Marde sesini daha sakin bir tona büründürerek konuşuyor.

"Beni kurtarmaya gelmiştiniz, eh, kurtuldum. Bir daha ölecek olduğumda sizlere haber verilmesinden mutluluk duyarım. İyi olduğuma göre benimle yapacağınız bir işiniz kalmadı. Şimdi arabayı durdurun."

Ardından ambulansın arka kapısına yönelerek kapı kolunu tuttu. Aracın yavaşlayıp yavaşlamadığını hissetmeye çalışıyordu. Araç hızını atlayabileceği bir hıza ulaştığında kapıyı açıp buradan defolup gidecekti.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 21:12:32
"Napıcaz?"

"BASSANA DEFİBRİLATÖRÜ NE BEKLİYORSUN"

Elinde defibrilatörü tutan adam, Marde'nin göğsüne bastırmaya çalıştı, ancak cihaz bir anda elinden kayıp kenara düştü. Hiç bir şey olmadı.

Eğer insanlar ölebiliyorsa, insanların yaptıkları da ölebilir. Ve ölecek her şey senin kontrolünde Bunu unutma, bunu kullan.

(Industrial Curse gücü, seviye 1, Lanetlenen kişinin kullandığı cihazlar, ondan 'kaçar'.)
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 21:21:39
Marde sesi duyunca irkildi. Bu ses lacivertli adamdan geliyor olabilir miydi? Şu an, bu ambulansta düşünmesi gereken daha önemli şeyler de vardı. Yaşayan birine defibrilatör basmaya çalışan hemşireler gibi.

Marde bunların normal olmadığını düşünüyordu ve hissediyorduki ikinci kez ölmemek için kesinlikle bir şeyler yapmalıydı. Yerdeki defibrilatör'e doğru atıldı ve her birini en yakınındakine doğrultup bastırmaya çalıştı.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 21:39:58
"Evet, sanırım." dedi Andrew, taksiciye.

"İkinci şansımı -nasıl- kullanacağımı bilmeden benden ne yapmamı bekliyorsun ki?" diye söylendi içinden, sesinde hafif bir öfke tınısıyla. "Bu işte beraberiz diyorsun ama daha alay etmekten başka bir b.ka yaradığını göremedim."

Sonra taksiye doğru yürümeye başladı. "Şehir merkezine lütfen." dedi ön koltuğa oturmak için hamle yaaparak.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 21:43:37
Adam önünde titrerken, arkandan başka birisi kafasının arkasına gömdü Marde'nin. Marde kısa bir bağırtı ile öne doğru, elektriği çarptığı adama, savruldu.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 21:47:56
Araba hızlıca yola çıktı ve şehir merkezine doğru ilerledi. Kütüphanelerin, sinemaların ve pek çok popüler mekanın yanından geçiyordu taksi.

"Tam olarak nereye?"
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 22:28:28
Ona kimin vurduğunu anlamaya çalışarak arkasını dönüyor Marde ve elindeki defibrilatörü arkasındaki adama doğru bastırıyor.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 22:32:42
Adamlardan bir tanesi ambulansın arkasındaki kapıya tekme atarak açıyor ve Marde'nin üzerinde durduğu sedyeyi dışarı doğru ittiriyor. Sedye altından fırlayınca, elindeki kabloları parçalanmış defibrilatörlerle uzun süre yerde yuvarlandı ve sonunda ağzı yüzü dağılmış bir şekilde durdu.

Kafasının hemen üstünde bir tabela vardı. "İç Savaş Anıtı"

İkinci şans verildiğinde bu kadar hızlı berbat edilmesinden nefret ediyorum
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 22:36:34
Kızgınlıkla "Takım elbiseli hemşireler? Ölümün ortasında dirilmek gerçekten güzel bir şanstı benim için!" diye bağıran Marde ayağa kalkmaya çalışıp etrafına bakıyor. Onunla konuşan adamı arıyor.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 22:40:19
Etrafta kimse yok. Ancak Savaş gazilerinin mezarlarının orada sohbet edip kahkaha atan bir kaç genç insan görüyor Marde.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 22:44:48
Marde ellerindeki defibrilatör parçalarını mezarların oradaki gruba fırlatarak bağırıyor.

"Siz de lacivertlidensiniz değil mi? Mezarların orada buluşmak hayattaki en normal şey zaten! LACİVERTLİ PİÇ KURUSU! Karşıma çıkıp bir açıklama yap bana!"
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 22:50:14
Mezarlıktakiler dönüp ona baktılar. İçlerinden bir iki tanesi birbirlerine fısıldadı. O ana kadar takmış olduğu kolyeyi fark etmemişti Marde.

Anlaşmamız ve imzamız. Onu kaybeder veya başına bir iş gelmesine sebep olursan, hoş şeyler olmaz.

"Bu yeni galiba ahahaahaha"
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 22:53:41
Sinirle 'Harika!' diye düşünen Marde gençlere tekrar bağırarak arkasını dönerek kaçıyor.

"Defibrilatör için özür dilerim, yanlışlıkla attım!"
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:01:29
Orada oturan gençler kahkahalarla mezarların üzerinden düşüyor ve eğleniyorlar.

Marde ise koşu sonucunda Black Gölünün kenarına inmişti. Zift kara siyah gölün kenarındaki seyrek ağaçların orada duruyordu.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 23:07:41
Koşmaktan yorulan Marde biraz soluklandıktan sonra nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Black Gölü'ndeydi ve İç Savaş Anıtı'ndan geriye doğru buraya geldiyse St. George Kilisesi yakınlarda olmalıydı. Lanet olası pislik herifin Marde boka batmadan ona bir şey anlatacağı yoktu. Kendi başına çözmeliydi başına gelen olayları.

Kilise ölümden sonra iyi bir başlangıçtı. Kiliseye doğru yürümeye başladı.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:13:52
Kilisenin arkasındaki küçük mezarlıkta oturan gençleri de fark etti Marde. Birisi ellerini kocaman açmış, ayakta, bir şeyler anlatıyordu. Çok çok az ses geliyordu oradan, ancak gecenin sessizliğini yok etmeye yetiyordu.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 23:14:49
"Nereye? Güzel soru..." dedi Andrew. "Şehirde yeniyim, karnım aç ve susadım. Sen nereyi tavsiye edersin ahbap?" diye sordu taksi şoförüne.

"Umarım paraya ihtiyacım olmadığı konusunda ciddisindir." diye geçirdi aklından, solaryumda fazla kalmış -dostuna- hitap ederek.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:19:33
"Sacred Oteline götüreyim, hem yemekleri güzeldir hem de kalacak bir yerin olur." ve gaza bastı.

On yirmi dakika sonra araba durdu. "24 dolar etti."
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 23:23:23
Tekrar mezarlıkta 'eğlenen' insanları gören Marde onları görmemiş gibi davranıp biraz uzaklaşıyor ve cep telefonunu çıkartıyor. Hatırladığı bir taksici numarasının arayıp St. George Kilisesi önüne bir taksi istiyor.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:33:44
Taksi yavaş yavaş geliyor ve Marde'nin önünde duruyor.

"Nereye gidiyoruz?"
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 23:35:20
"Otel Sacred" diyip taksiye biniyor Marde. "Taksine binen çok oluyordur, dedikoduları duymuşsundur. Lacivert takım elbiseli bir deli duydun mu hiç?"
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:42:08
Bir şeyler homurdanıyor ancak ne dediğini anlayamıyor Marde.

"Geldik. 9 dolar."
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 23:46:32
Adama cebinden bir 10 dolar fırlatarak "Ne tatlı homurdanıyorsun sen öyle" diyerek hızlıca arabadan inip otele giriyor. Duş, uyku ve yemek. Düşüncesi bile Marde'nin rahatlamasına yetiyor ve bunların gerçek olması için resepsiyona hızlı adımlarla ilerliyor.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 23:47:18
"Şimdi ne?" diye sordu zihnindeki sese hitaben. "İşe yarama zamanı."
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:47:45
Kadın anahtarını uzatıyor. "Kat 3, oda 13. İyi geceler efendim."
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:49:33
Bir kaçakçı için insanlara yalana söylemek konusunda fazla zorlanıyorsun.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Marius - 09 Ekim 2011, 23:50:03
Marde anahtarı alıp hiç bir şey demeden merdivene gidiyor yavaşça. 3. kat 13. oda. Anahtarı sokuyor, kilidi çeviriyor ve kapıyı itiyor.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 09 Ekim 2011, 23:58:50
Bir ölüyü tekrar hayata döndüren biri için işe yaramazın tekisin." diye homurdandı içinden. "Pekala, bir denemekten zarar gelmez."

"Parayı taksiye bindiğimde fazlasıyla verdiğimi hatırlıyorum." dedi Andrew, adamın gözlerinin içine bakarak.


Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 00:04:44
"Ha? Ha doğru şu otuzluğu vermiştin değil mi? Kusura bakma, gece vardiyası, uykuluyum dostum. İyi geceler." diyor ve sen arabadan çıktıktan sonra gaza basıp gidiyor.

Karşında, uzun ve parlak Sacred Otel duruyor. Pahalı bir yer gibi.
Başlık: Ynt: Marde Vitaly
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 00:13:33
Marde, gece boyunca rüyalar görüyor. (http://sheetgen.dalines.net/sheet/13437)
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 10 Ekim 2011, 00:36:34
Uzaklaşan taksinin ardından hayretle bakakaldı. Ya adam hakikaten bunu yutacak kadar yorgundu ya da...

"Hey, bunu sevdim." dedi Andy, sırıtarak. "O kadar da işe yaramaz değilmişsin."

Keyfi biraz yerine gelmişti. Cakalı adımlarla otelin ışıltılı kapısından geçip resepsiyona ilerledi. "Merhaba. Kral dairesini adıma ayırtmıştım da..."
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 00:43:13
Buna ben karışmadım, tamamen senin yeteneğindi bu.

"Adınız neydi?" resepsiyonist bilgisayarına döndü.

Çok abartmadın mı?
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 10 Ekim 2011, 00:55:58
"Tam da işe yaradığını düşünmüştüm." dedi içinden, alaycı bir tavırla. "Peki ne işe yararsın sen? Laf sokmaktan başka?"

"Şaka ediyorum sadece." dedi resepsiyoniste, samimi olduğunu düşündüğü bir gülümsemeyle. "Bir oda rica edecektim."
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 01:06:25
"Tabi efendim. Tek kişilik mi?" Gülümsedi resepsiyonist.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 10 Ekim 2011, 01:09:19
"Evet, lütfen." dedi Andy gülümsemeye karşılık vererek. Elindeki mataraya baktığında bundan sonra asla tek başına olamayacağını bilerek içi burkuldu. Sonra omuzlarını silkti. "Yalnızlığın canı cehenneme..."
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 01:14:36
"Buyrun." dedi ve anahtarı uzattı. "Üçüncü kat 12. oda. İyi geceler." dedi ve gülümsedi.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 10 Ekim 2011, 01:29:54
Anahtarları alıp odasına çıktı. Tam kapıyı açıp içeri girecekti ki yan odadan yayılan bir gariplik hissetti. Acayip bir duyguydu bu. Serin sulardan kızgın kumlara çakılmak gibi... Bir an kapıyı çalıp içeridekiyle yüzleşmek tanışmak istedi. Sonra vazgeçip odasına yöneldi. Bu kez de yemek yemediğini hatırladı.

"Bir şansımızı deneyelim bakalım." diyerek yan odanın kapısını tıklattı.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 01:42:18
Kapıyı uykusundan kalkmış bir adam açtı. "Ha?" dedi gözleri yarı açık. Üzerinde çok az giysi vardı.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 10 Ekim 2011, 01:54:54
"Sana da 'Ha?" dedi içinden Andy. "Bende şans olsaydı senin gibi yarı çıplak bir herif yerine bir kadın açardı kapıyı. Gerçi o zaman çıplak olmasına itirazım olmazdı ya..."

"İyi geceler." dedi kibarca. "Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm. Odama yeni çıktım da. Fakat resepsiyondaki arkadaş bana oda servisinin numarasını vermeyi unuttu. Sizde var mı acaba?"

Bir yandan da adamı inceliyordu. Az önce hissettiği o tuhaflık neydi acaba?
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 01:58:24
"Telefonun üzerinde yazıyor olması lazım." dedi adam mırıldanarak. Daha fazla konuşmak istemiyor gibiydi. Karşısındaki adamda bir gariplik vardı. Bir süredir herkeste hissettiği şeyleri bu adamda göremiyordu. Adam sanki canlı değildi.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: mit - 10 Ekim 2011, 02:05:20
"Peki, teşekkür ederim." dedi, adamı garip bir şekilde süzerek. "O da anlaşma yapmış." dedi iliklerine kadar ürpererek. Adamı daha fazla görmek istemiyordu. Hem ondan hem de kendinden tiksindi. Ölecek kadar cesareti olmayan aptallar...

Odasına çekilip kendini yatağa attı. Artık canı hiçbir şey yemek istemiyordu. Matarayı kaldırıp karşı duvara fırlatası geldi. Ama kendini de şaşırtan bir hareketle yastığının altına sakladı onu. Özenle... Dikkatle...

Gözlerini yumup huzursuz bir uykuya daldı. Rüyasında çöldeydi.
Başlık: Ynt: Andrew Pernicion
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 05:08:06
Andrew, gece boyunca rüyalar görüyor. (http://sheetgen.dalines.net/sheet/13446)
Başlık: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Baal Adramelech - 12 Ekim 2011, 23:23:49
Otele gelişlerinin üzerinden bir hafta geçti.

Sabah ayıldıklarında, kendinizi hala otelin barında, masanın üzerindeki kafanızı kaldıramıyorken buluyorlar. Karartılmış pencereden bile gündüz olduğu belli oluyor, ancak yine de bar oldukça loş. Andrew ve Marde'ın ayıldıklarını görünce, Barmen sesleniyor.

"Uyandırmaya kıyamadım. Kahve ister misiniz gençler?"

Kendisi 1.80-85 boylarında, nispeten kaslı ancak yaşını belli eden bir surata sahip.

Andrew (http://sheetgen.dalines.net/sheet/13446)
Marde (http://sheetgen.dalines.net/sheet/13437)
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: mit - 13 Ekim 2011, 16:43:20
Andy başını zorlukla masadan kaldırıp barmene baktı. Barmenin ikiz kardeşi olduğu daha önce dikkatini çekmemişti doğrusu. Neden ikisi de durmadan ileri geri sallanıp duruyordu ki?

İşaret parmağını zorlukla dudaklarına götürerek "Şşşt! Bağırma, başım çatlıyor." dedi barmenin bir kaç metre sağındaki boşluğa hitap ederek.

Başını çevirip yanındaki Marde'ye baktı şaşı gözlerle. Bu adamı bir sadece haftadır tanıyordu ama şimdiden ikisi de birbirlerinin hayat hikayesini biliyordu. Durup düşündüğünde buna çok şaşırıyordu doğrusu. Çünkü kolayca samimiyet kuran biri değildi Andrew. Neyse ki çok fazla düşünmesine gerek kalmıyordu.

"Bir haftadır gözümü her açtığımda yanı başımda bu adamı bulduğuma inanamıyorum." diye mırıldandı kendi kendine. "Neyse... En azından artık yarı çıplak değil. Eşyalarının dört bir yana dağıldığı bir odada uyanmaktan iyiydi herhalde."

"Marde... Hey Marde!" dedi yeni kankasını dürterek. "Uyan seni uyku tulumu. Kahve ister misin?"
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Marius - 13 Ekim 2011, 19:26:34
"Ha...? Karı mı? Haaa kahve. Evet evet çok teşekkür ederim." dedi Marde, Andrew'in teklifine. Uykusundan uyandırılmayı sevmezdi. Zaten günün büyük bölümünde uyurdu ama yine de 5 dakika daha uyuyamadığı için huysuz olurdu.

"Yahu, biz seninle nasıl tanışmıştık Andrew?" diye sordu Andrew'e gözlerini kısarak bakarak. Bir haftadır birliktelerdi ama onu ilk kez gördüğü o küçük an beyninde sabit değildi. Jakuzide yarı çıplak bir şekilde uyuduğunu hatırlıyordu en son. Aslında pek de önemli değildi. İyi biriydi Andrew. Öldükten sonra güvenebileceğiniz biriydi.

Öldükten sonra...

Sahi, lacivertliyle konuşmayalı ne kadar zaman geçmişti? Ne yapacağını bile bilmiyordu. Bir anlaşma ile ona yeni bir hayat vermişti ama daha sonra anlaşma ile ilgili elle tutulur bir şeyden bahsetmemişti. Ne yapacaktıki Marde?

"Şu kahveyi içtikten sonra biraz dışarı çıkalım mı?"
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: mit - 13 Ekim 2011, 19:40:42
"Sana "resepsiyonun numarasını biliyor musun?" diye sorma hatasına düşmemle..." diye homurdandı Andrew, boş içki bardağının dibine kötücül gözlerle bakarak. Sanki yeterince sert bakarsa bardağın korkacağını ve kendi kendini yeniden dolduracağını düşünürmüş gibi görünüyordu.

"Ertesi sabah kapımı çalıp "Gömleğimi gördün mü?" diye sorman da cabasıydı tabi. Sanki sütyenimi gördün mü diye soruyormuşsun gibi bir halin vardı." diye devam etti salak salak sırıtarak.

"Evet, bence de biraz dışarı çıksak iyi olur. Bir haftadır oteli sömürüyorum ve cebimde beş kuruş yok. Şşşt, çaktırma..."
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Baal Adramelech - 13 Ekim 2011, 20:14:43
Barmen kahveleri getirdi. Oldukça tatsız, koyu ve sertti ayılsınlar diye. Telefon çaldı ve barmen barın arkasındaki odaya geçti konuşmak üzere. Ardından bir kaç dakika sonra elinde bir süpürge ile çıkıp, yerdeki cam kırıklarını süpürmeye başladı.

"Dün gece ardarda iki şişe tekila bitirmeniz ve hala şarkı söyleyebiliyor olmanız oldukça etkileyiciydi."
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Marius - 14 Ekim 2011, 19:17:29
"Olur öyle." dedi Marde barmene. Ardından Andrew'e döndü.

"Seninkiyle işler nasıl? Konuşmuyor benimkisi. Beni belaya sokmaktan başka bir şey yaptığı da yok. Düşünüyorum da, onlar hakkında biraz bilgi toplamalıyız. Şehirde bizim gibi çok kişi vardır eminim. Ne dersin?"

Ardından yüzünde bir sırıtışla Andrew'in kulağına eğildi.

"Para konusundan bahsetmiştin ya hani, sadece bilgin olsun diye söylüyorum, hemen karşımızda bir banka var. Pek korunmuyor gibi. Hem en kötüsü ölürüz canım." diye fısıldayarak güldü Marde.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: mit - 14 Ekim 2011, 19:31:09
"Seninkiyle işler nasıl? Konuşmuyor benimkisi. Beni belaya sokmaktan başka bir şey yaptığı da yok.

"Benimkinin canı cehenneme diyeceğim de -hıck!- muhtemelen zaten oradan gelmiştir." dedi Andy, nefesini kişnermiş gibi dışarı vererek gülerken.

"Para konusundan bahsetmiştin ya hani, sadece bilgin olsun diye söylüyorum, hemen karşımızda bir banka var. Pek korunmuyor gibi. Hem en kötüsü ölürüz canım."

Andrew başını geriye atıp gür bir kahkaha attı. Sonra da sandalyesinden düşüp yuvarlanmamak için son anda masaya tutundu. Neyse ki gerçek olanına hamle yapmıştı.

"Alt tarafı ölürüz!" dedi yüzünde ablak bir gülümsemeyle. "Bu-bunu... Bunu sevdim." dedi işaret parmağını Marde'ye doğru sallar ve oturduğu yerde bir ileri bir geri sallanırken. "Ve şu anda damarlarımızda kan yerine alkol aktığını düşünürsek -hıck!- ölme olasılığımız feci derecede fazla."

Sonra gülümseyişi yavaşça yerini ciddi bir ifadeye bıraktı. "Aslına bakarsan haklısın." dedi sarı saçlarını düşünceli bir şekilde kaşırken. "Şehri geç, bu otelde bile bizim gibi birileri vardır bahse girerim. Ne dersin? Arayalım mı? Belki de hatun çıkar."
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Baal Adramelech - 15 Ekim 2011, 05:09:44
"Gençler kapatıyoruz barı, çıksanız güzel olur. Kahvaltıya falan gidin, açık büfe olmalı bugün." bu sırada bir kaç kağıdı bir dosyaya yerleştiriyor ve bilgisayara bir şeyler yazıyordu. Hafif endişeli, hafif rahatsız bir görünümü vardı. "Üff saat altı olmuş ya."

Spoiler: Göster
İkinizde bardan çıkmadan önce bir Algılama zarı (Wits+Composure) atın.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: mit - 15 Ekim 2011, 09:17:31
"Ooo, açık büfeee..." diye kıkırdadı Andy. "Şunu duydun mu ahbap?" dedi Marde'yi dirseğiyle dürterek. "Haydi gidip şu büfedekilerin nereleri açıkmış bir görelim."

Sonra masadaki kahvesine uzandı. İşaret parmağını fincanın kulpuna geçirmek için bir hayli uğraşması gerekti. Fincanı ağzına götürmek için ise daha fazla... En sonunda sol eliyle burnunu tutup odaklanmasını kolaylaştırmaya çalıştı ve iğrenç sıvıyı bir dikişte içti.

"Öğk!" dedi yüzünü buruşturup, fincanı ser bir şekilde masaya geri koyarken. Tadı berbattı ama ayılmasını sağladığı da gerçekti. Başını hızla sağa sola salladı ve bilincini bir nebze daha açtı. Marde hala kıkırdamakla ve müstehcen bir şarkı mırıldanmakla meşguldü.

O esnada barmenin rahatsız görüntüsü dikkatini çekti ve neler olduğunu merak etti.
Spoiler: Göster
(http://www.kayiprihtim.org/forum/Themes/KayipRihtimV2/images/dice_warn.gif) This dice roll has been tampered with!
Yuvarlandı 4d10 : 6, 8, 9, 6, toplam 29
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Marius - 15 Ekim 2011, 20:12:47
"Bir keresinde şirketim için yurt dışına çıkmıştım. Kaldığım oteldeki büfe hayal edemeyeceğin kadar açık-haa sen kadınlardan bahsediyorsuuun! Tabii gidip bakalım. Bir haftadır sap sap dolaşıyoruz. Bizim gibi bir hatun da fena olmazdı gerçekten." diyerek Andy'nin kıkırdamasına eşlik etti Marde.

Barmen'in endişesini o da merak etmişti ancak boş bir iş hayatı endişesi olduğunu tahmin ederek huzursuz bir konuşmaya girmek istemiyordu.

"Dert etme be barmenciğim. Sana kız mı yok?"

[blockquote]Yuvarlandı 4d10 : 1, 5, 7, 9, toplam 22[/blockquote]
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Baal Adramelech - 18 Ekim 2011, 10:53:03
Barmenin bir şeyleri çaktırmadan cebine attığını ve acele acele sizi çıkartmaya çalıştığını fark ediyorsunuz. Normal değil, yüzünde bir telaş var.

"Ee beyler hadi biraz hızlı olun."
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: mit - 18 Ekim 2011, 11:05:44
"Hey, senin sorunun ne dostum?" dedi Andy, bu işe biraz bozularak. "Az önce iyiydik de şimdi mi kötü olduk? Nedir bu 'Uyandırmaya kıyamadım ama kıçınıza tekmeyi basmak üzereyim.' havaları? Biz parasını ödeyen müşterileriz."

Son sözünün ardından dönüp Marde'ye göz kırpmayı ihmal etmedi.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Marius - 18 Ekim 2011, 17:44:09
"Evet evet! Biz her gün tomarla para ödüyoruz buraya. Saymadım bile ne kadar verdiğimizi." diyerek mahcup bir şekilde Andy'ye baktı Marde.

"Hem o acelece cebine attığın şey de ne? Az önce masaya attığım 20'liği cebine değil, kasaya koymalıydın ahbap." Ardından biraz duraklayarak. "Burası açık büfeydi değil mi? 20'liğimi geri alsam daha iyi olacak."
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: mit - 19 Ekim 2011, 21:29:34
"Açık büfe olan burası değil ahbap, kahvaltı salonuydu orası. Gerçi bize her yer açık büfe." dedi Andy sırıtarak.

"Ayrıca o cebine attığın şeyi ben de merak ettim. Sakın çıkarıp da masaya koyduğum evlilik yüzüğüm olmasın o? Onu kaybedersem zavallı karım mezarında ters döner sonra... Ya da daha kötüsü her gece hepimize musallat olur. Göreyim bakayım şunu!"

Avucunu adama uzatıp kaşlarını çattı.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Baal Adramelech - 24 Ekim 2011, 16:17:42
Adam sert sert bakmaya başladı. Özellikle barın arkasına koyduğu kutu hakkında bilgi sahibi olduklarını görünce, iyice sinirlendi. Sonunda barın arkasından küçük bir tabanca çıkardı ve bağırmaya başladı.

"SİKTİRİN GİDİN LAN BARIMDAN."
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: mit - 24 Ekim 2011, 17:41:38
Andy kendisine doğrultulan silaha kayıtsızca baktı. "Neden tanıştığım her on insandan dokuzu bana silah çekiyor anlamıyorum." dedi omuzlarını silkerek. "O bir kişi sensin sanırım." dedi Marde'ye dirseğiyle dürterek. "Şimdilik..."

"Yüzüğün canı cehenneme, eski karımdan da nefret ederdim zaten." dedi sonra da barmene. "Haydi toz olalım buradan Marde. İkinci bir kez ölmek için çok gencim."
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: Marius - 26 Ekim 2011, 00:11:06
Andy'ye gülümseyerek "İstersen sana silah çekebilirim biliyorsun, sadece rica etmen yeterli. Seni hiç bir zaman kırmam dostum." diyen Marde bir an gözlerini barmene çeviriyor. Elindeki silaha biraz baktıktan sonra "Onu ödünç alabilir... Eee... Neyse biz en iyisi kalkalım evet." diyerek ayağa kalkıyor.

Andy'nin koluna girerek "Şimdi konuştuklarımızdan hangisini yapalım?"
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Andrew & Marde
Gönderen: mit - 26 Ekim 2011, 11:27:51
"Hepsini bir anda yapalım! Bankada açık büfe soygun kulağa hoş geliyor." dedi Andrew, yüzünde boş vermiş bir sırıtışla. "Sanırım ben yine de şansımı kahvaltıdan yana kullanacağım. Açlıktan 'ölüyorum.' Sen ne dersin?"