Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Oyun Masası => new World of Darkness => FRP Arşivleri => Dipsiz Konak => Geist the Sin-Eaters => Konuyu başlatan: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 01:52:07

Başlık: Goddamn Geists - Nina & Valerio
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 01:52:07
Kurşunu o kafayla isabet ettiremedi Valerio. Ettirmesine de gerek kalmadı. Nina yere yığıldı. Aileden gelen kalp hastalığı o anki korku ile birleşince kalbi daha fazla dayanamamıştı. Kalp krizi geçirirken acı çekmeye başladı ve ardından yüzünü siyah mürekkepten oluşan bir kazana sokarcasına karanlık bir yerde buldu. Derisine, gözlerine batıyordu. Sonsuz bir hiçlik.

Seni oradan çıkarabilirim. İntikam almanı sağlayabilirim. Hiçliğin ortasında, mümkün olamayacak kadar gerçek, fiziksel bir ses. Nina gözlerini kırpıştırma ve karşısındaki garip, açıklayamadığı varlığı görme şansına böyle kavuştu.
Başlık: Prologue - Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 02:00:51
Kurşun giriyor ve hisler kayboluyor. Karanlığı görmen ve pişman olmanla geçen süreden çok daha kısa bir süre bu.

Sonra karşında o beliriyor. Ne olduğundan, nasıl havada durduğundan emin değilsin. Odadaki masanın üzerinde duruyor, buruş buruş olmuş yılan derisi benzeri derisi duvarlara sürtünüyor. Tül gibi giysisi havada dolaşıyor.

Hatanı anladıysan, tekrardan yaşamak ister misin?
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 02:12:00
Göğüs kafesimde sıkışan kalbim, nefesimi bıçak gibi kesmişti. Ağzımı çaresizce açıp, havayı içime doldurmaya çalışırken tüm çabalarım boşunaydı. Genzim yanıyor, göğsümü mengeneyle birisi sıkıyordu sanki. Yoksa bu Valerior muydu? Bu kadar ileri mi gitmiş? Yoo, hayır. Bulanıklaşan görüntüde o ayaktaydı. Belli ki kalbim, sadece sevgiden değil hayattan da mahrumdu.

Batıyordum. Katran karası karanlığa doğru sonsuz bir yolculuğa çıkıyordum. Ama... O şey de neydi öyle? Neler diyordu?

Seni oradan çıkarabilirim. İntikam almanı sağlayabilirim.

"Nesin sen!" dedim çığlığa benzer bir sesle.

İntikam... Valerio'dan intikam almak... Ama neyin intikamı? Bunca zamandır yokluğuyla bana yaşattığı işkencenin intikamını mı? Zaten onu aldatarak bunun hıncını almıyor muydum? Yoksa beni öldürüp hiçliğe fırlatmasının intikamını mı? Ne fark edecekti ki. Ben o adamı sevmiştim. Bir zamanlar.

Tekrar konuştuğumda sesim korkudan ve şoktan titriyordu.

"Çıkar beni buradan, lütfen! İntikam falan değil, sadece buradan kurtulmak istiyorum!"

Karanlıktan korkardım ben, hep korkmuştum. Ve beni o karanlıktan koruyacak kimse olmamıştı. Yalnız geçirdiğim gecelerde varlığıyla kalkan olacak birileri gelmemişti. Şimdi de kör karanlıkta yapayalnızdım. Karşımdakini saymazsak.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 02:16:58
Anlaşmaya ne dersin? Bedenine birlikte dönelim, karşılığında sen, sonsuza dek yaşa.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 02:30:30
"Bedenimle mi? Sen de mi bu bedene gireceksin?"

Paniklemişti. Sesim tiz çığlıklar eşliğinde çıkıyordu. Kocamın önünde bile bu kadar korkmamıştım sanırım.

En çok korktuğum şey olan karanlıklardan tanımlayamadığım bir şey çıkıp bedenimde yer edinmek istiyordu. "Beni" istiyordu ve karşılığında sonsuz yaşam vaad ediyordu. Yeni bir yaşam... Her şeye sıfırdan başlayacak imkanlar... Başımı eğip vücuduma göz gezdirdim. Bu bedende ikinci bir kişiye yer var mıydı?

Titreyen dudaklarım sözcüklere can verdiğinde, ben bile söylediğim şeye hayret edecektim.

"Kabul ediyorum! Yeter ki çıkar beni buradan!"

Eğer dediği gerçekse, geri döndüğümde Valerio'yu görecek miydim?

Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 02:38:56
Nina gözünü açtığında odadaydı. Vurulduğu oturma odasında, yerde yatıyordu. Valerior ortalıkta gözükmüyordu. Büyük ihtimalle hemen dönerdi. Gece hiç bu kadar güzel ve dolu gelmemişti Nina'ya. hayata yeni gelmiş gibi yaşamak istedi Nina.

Ancak içeriden gelen ayak sesleri vardı. Valerio'ya yakalanmadan uzaklaşmalıydı.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 18:50:21
Gözlerim yeniden dünyaya açıldığında sırtüstü salonda yattığımı fark ettim. Yerden panikle kalkıp üstüme başıma bakarken tek bir kan lekesi bile görmedim. Ah, tabii ya. Beni öldüren kocamın intikam kurşunu değil, ailemin en büyük mirası olan zayıf kalbimdi.

Yaşıyordum. Aldığım nefeste bir tatlılık, etrafımda gördüğüm her şeyde bir canlılık vardı. Hayata ilk defa gelmişçesine pervasız ve mutluydum. Yeni bir hayata yeni umutlarla başlamış, kelimenin tam anlamıyla yeniden doğmuştum. Ve bu yeni hayatta bana can veren zayıf kalbim bile bambaşka bir enerjiyle göğüsümde atıyordu.

Valerio'un ben eve geldiğimde oturduğu koltuğu baktım. Boştu. Orada olmayacağını bir şekilde biliyordum, ama içimdeki korku emin olmak için beni oraya bakmaya zorluyordu. Gülümsedim. Dudaklarıma tatlı bir tebessüm, yüzüme yaşamın hiç tatmadığım dokunuşu yayıldı. Derken...

O içeriden gelen ayak sesleri miydi? "Valerio!" dedim içimden. Nefesimi tutmuş, olduğum yere çakılmıştım. Ya beni bulursa? Bu düşünce yeniden başladığım hayatın renklerini bile geride bıraktı.

Salona girdiğimde kanepeye bıraktığım çantamı kaptığım gibi çıkış kapısına doğru koştum. Çıplak ayaklarım halılarda sessizce koşarken ben arkama bakmaya bile cesaret edemiyordum. Telaşla ayaklarıma geçirdiğim ayakkabılarla  sokak kapısını yavaşça açtım ve ilk defa arkama bakarak, yavaşça çekmekte olduğum kapının aralığından geliyor mu diye kocama göz attım.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 19:20:02
Evden bir silah sesi daha geldi, ama Nina'ya değildi bu. Yağmur bastırıyor bir anda. Nina elindeki kağıdı fark ediyor, eski ve dümdüz bir yazıyla bir şeylerin yazılı olduğu bir kağıt.

Sen ve ben birsek, bu da anlaşmamız. Onu sakla, o olmazsa bu hayat da yok.
Başlık: Ynt: Valerior Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 19:26:06
Yaşarken bencil bir adamdım. Beni böyle bilirlerdi. Fakat bazen bencil bir adam bile en zor durumlarda başkalarını düşünür. En azından o başkası, kendisine bu denli büyük bir etkide bulunuyorsa.

''Hayır. Ama onun yaşamasını istiyorum. Bunu sağlayabilir misin?''
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 19:31:36
Tedirginlikle kapıyı kapatıp arkama bakmadan arabama koşacakken evden gelen silah sesiyle ufak bir çığlık atmıştım. Ne yaptığımın farkına vardığımda ellerimi yüzüme siper ettiğimi anladım. Korkmuştum. Yeniden kocamın önünde, çaresizce ona durumu açıklamaya çalıştığım an gelmişti gözümün önüne.

"Valerio, ne olursun dinle beni!" hıçkırıklarımın arasından ne dediğim bile anlaşılmıyorken, deliye dönmüş bir adamın beni dinlemesini nasıl istemişti ki?

Arabaya doğru koşar adım giderken elimdeki kağıdı fark ettim.

Sen ve ben birsek, bu da anlaşmamız. Onu sakla, o olmazsa bu hayat da yok.

Düşünecek vaktim yoktu. Gözyaşları yeniden yüzümden sicim gibi akarken, boğazımda düğümlenen şeyin suçluluk mu, merak mı yoksa korku mu olduğunu bile kestiremiyordum.

"Saklayacağım! Ne olursa olsun, onun varlığı benim yeni yaşamımın kanıtı olacak." Gördüğüm dipsiz karanlığa geri dönmek, kaçtığım eve dönmekten bile beterdi.

Kağıdı hızla çantama koyarken kontağı çevirdim. Silah sesinin ardından gelen sessizlik hayra alamet olamazdı. 3 sene boyunca tek kişilik bir sessizlikte başrol oynamış ben, onun derinlerinde neye gebe olduğunu en iyi bilenlerden biriydim.

Acaba iyi miydi?
Başlık: Ynt: Valerior Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 19:37:11
Hayır, ama öldüğüne emin olabilirim. Bir kahkaha, veya boğaz temizliyor. Rahatsız edici gülümsemesiyle beraber cehenneme yüzünün gömülmesi bir oluyor Valerio'nun. Karanlık ve ölümü görüyor. Sonsuz boşluğu. Bunu istediğine emin misin?
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 19:38:55
Polis arabasının sesi, artan bir sesle Nina'nın arkasındaydı şimdi. Hızla onun arkasından ilerliyor ve anons yapıp yana çekmesini söylüyordu. Çabuk gelmişlerdi ve çabuk takılmışlardı Nina'nın peşine.
Başlık: Ynt: Valerior Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 19:52:09
''Bilmiyorum!''

Lanet olsun. Neden fırsatlar sadece istemediğinde karşına çıkar? İntihar etmiş bir adama ''Yaşamak istiyor musun?'' demek nasıl sapıkça bir zihin oyunudur?

''Lanet olsun! Lanet olsun! LANET OLSUN!''

Ağlayabildiğimden bile emin değildim, ama eğer yapabiliyorsam kesinlikle ağlıyordum.

''Kabul ediyorum.''
Başlık: Ynt: Valerior Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 19:55:19
Kalktığında polis sirenleri evin dibine kadar gelmiş, Valerio'nun kulaklarını zedelercesine çalıyordu. Elinde, hafif ince bir siyah auraya sahip, kovansız bir altı patlar vardı.

Hayatta kalman için, birlikteyiz artık. O silaha bir şey olursa, anlaşmamız biter.
Başlık: Ynt: Valerior Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 20:01:44
Gözlerimi açtığımda görmeyi beklediğim şey eşimin yerde yatan cesediydi. Belki de kalbimin çok ufak bir köşesinde bulunan umut tomurcuğunun bas bas bağırdığı gibi, canlı hali. Fakat hayır. Ölmeme izin vermeyen güç, onu görmeme de izin vermeyecekti elbette. Neden işler yolunda gitsin ki?

Beni hayata bağlayan şey karımı öldürdüğüm silah olacaktı. Beni hayata bağlayan şey hayatta olma sebebimi öldürdüğüm silah olacaktı.

''Sen nasıl bir pisliksin?!''

Kontrolsüzce bağırmak, bana hiç bir şey kazandırmayacak. Biliyorum. Yapmam gereken şey belli. Kaçmak. Arkama bakmadan kaçmak.

Yıllardır yaşadığım evimin arka bahçeye açılan kapısını ilk kez kullanıyor olmam ne kadar acı.
Başlık: Ynt: Valerior Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 20:05:30
Arka bahçeden çıktığında hemen karşısında St. Maria Katedralini gördü Valerio. Yukarı kadar uzanıyordu; neredeyse göğü delecek gibiydi.

Polisler arabalarını durdurmuş, içeri giriyor ve evin etrafına dolanıyorlardı.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 20:08:11
"Bu ne hız!" diye geçirdim içimden. Arkamda siren sesleri beynimin içine nüfus ederken direksiyona yapışmış ellerim terliyordu. Kasılmış boynumu oynatamıyordum ama gözlerim deli gibi bir yola bir dikiz aynasına gidip geliyordu.

Komşular duymuş muydu acaba? Bu kadar çabuk gelmeyi nasıl başarmışlardı? Belki de biz daha yeni tartışmaya başlamışken sesten rahatsız olup polisleri aramışlardı.

Şimdi ardı ardına direksiyona yumruklar indiriyordum. "Böyle başlayamaz, başlamamalı!" diyordum haykıran bir sesle. Arabada benden başka beni duyacak kimse yoktu, bedenimi paylaşan şey hariç. Dikiz aynasından polisleri tekrardan kontol ettim ve gaza basarak hızı artırdım. Nereye kadar kaçabilirdim?

Daha önemlisi, ben çıkarken evden gelen ikinci silah sesinde ona bir şey olmuş muydu?
Hah, bir Stockholm sendromu yaşamadığım kalmıştı. Kaçarken aklıma gelen şey katilimin ta kendisi olması ne kadar da ironikti. Tamam, dolaylı katilim. Ne de olsa kalbimi tekleten kişi olarak bulunuyordu.

"Valerio... Yaşarken bile kalbimi bu kadar heyecanlandırmamıştın..."
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 20:11:28
Katedral. Ah, elbette. ''Bu da bana oynadığın oyunun bir parçası, öyle değil mi?''

Ruhani şeylere inanmazdım. Ta ki çıkartamayacak kadar günahım olduğunu fark edene kadar. Ta ki hayatım dünya üzerine var olduğuna inanmadığım bir güç tarafından alt üst olana kadar.

''İstediğin gibi olsun.''

Kaçtığın şeyin ne olduğunu bilmiyorsan, seni koruyacak olan her şeye güvenmelisin. Buna gökyüzünü delen katedraller de dahil.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 20:39:37
Araba hafifçe kayıyor, sağa sola savruluyor ancak sonunda kontrolü geri kazanıyor Nina. Yaptığı dönüşleri de rahat bir şekilde alıyor. Polisler şehir sokaklarında hantal arabalarıyla aynı virajları alamayınca oldukları yerde dönmeye başlıyorlar.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 20:41:04
Katedrale ulaşıyor ve içeriye giriyorsun. Bomboş, büyük bir yer. Tavanlarında çizimler ve tam karşıda bir çarmıh mevcut.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 21:01:26
Katedrale elimde silahla girmek yapmayı düşündüğüm son şeydi aslında. Yani, eşimi ve kendimi öldürüp buna pişman olmaktan sonraki son şey. Belki refleks olarak, belki de bana küçükken öğretilen saygı kavramından, silahı belimin arkasına dikkatlice sokup ceketimle üzerini kapatmış olduğumu fark ettim.

Katedral. Aklımdan günah çıkarmak geçti, fakat intihar ettikten sonra günah çıkaran ilk insan olacağım düşünülürse, bu fikri aklımdan atmak sandığımdan daha kolay oldu. Yalnızca geçecektim. Hiç bir şeye bakmadan, kafamı kaldırıp benimle alay ettiğini düşündüğüm şeyleri görmeden geçecektim. Çünkü burada, ona veya onlara her yerden daha yakın hissediyordum.

Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 21:09:07
Dikiz aynasını artık refleksleşmiş bir şekilde tarayan gözlerim bana inanamadığım bir görüntü gösterdi. Ben virajları, o an umrumda bile olmayan can güvenliğimi hiçe sayarak alırken onlar bunları başaramıyor ve arkamda kalıyordu. Oldukları yerde dönmeleri panik içindeki bünyemde ters etki yaratıyor ve yüzümde delice bir sırıtış oluşuyor.

"Bunu sen mi yaptın?" diyorum kıkırdayan bir sesle, içime yerleşmiş konuğuma.
Polisleri ekmiş ve ve boyanmış bir resim kadar capcanlı olan yaşamımda 1 sayı öne geçmiştim. Ama nereye kadar böyle gidecekti? Belki de ona sormak en iyiysiydi.

"Hazır vakti gelmişken, sana ne diye hitap edeceğim?"
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 21:21:41
Cevap yok. Arabanın içindeki tek ses motorun bağıran sesi ve cama çarpan yağmur damlaları dışında araba tamamen sessizdi.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 21:25:01
Katedralin diğer kapısından yağmura çıkıyor. Islanıyor ve rahatsız edici gecenin karanlığında duruyor Valerio; girdiği küçük ancak yüksek duvarlarla çevrili bir bahçede.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 21:25:05
"Hah, birden susacağın geldi..." diye söylendim. Yüzümdeki sırıtış geldiği hızla kaybolup gitmişti. Ön cama çarpan yağmur da cabasıydı. Kahretsin! Daha kasvetli olamazdı herhalde.

Nereye gittiğimi bilmeden direksiyon sallarken radyoyu açtım ve kanallar arasında gezinip, kafamı dağıtacak bir şeyler aradım.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 21:34:52
Önüme çıkan ilk duvara şöyle bir baktıktan sonra oraya çıkmak için bir yol aradım. Yüksek duvarlara bir şekilde tırmanıp ardına atlamalı ve şehre doğru gitmeliydim, belki daha sonra kalacak bir yer bulabilirdim. Solumda kalan büyük ağaç işime yarayabilirdi.

Ağaca dikkatlice tırmanıp duvarın üstüne tutunmaya çalıştım. Arka tarafa atlayabilirsem, polislerden de yeterince uzaklaşmış olacağımı düşünüyordum.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 21:40:32


Radyoda çalan salak pop şarkılarından başka denk geldiği tek güzel şarkı bu oluyor. Araba sokaklarda uzun hızlı hızlı ilerliyor. Artık polis sesleri yok. Nina, şehrin iç ve eski kısımlarına giriyor. Her şeyin çok daha canlı olduğu bir bölgeye.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 21:46:39
Ellerine batan ağaç kabukları ve dalların güçsüz olması, Valerio'nun tırmanmasını zorlaştırdı. Bir metre kadar yükseklikten bahçeye sırt üstü düştü.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 21:58:06
''Hay s.keyim!''

Küçükken büyükbabamın arka bahçesindeki büyük ağaca tırmanma yarışı yapardık kuzenlerimle. Asla kazanamazdım. Tepeye bile ulaşamazdım. Neden şimdi başarabileceğimi düşünmüştüm ki sanki?

''Boş versene. Düz duvara tırmanmak her zaman daha kolaydır.''

Bacaklarımdan güç alarak duvara doğru koştum ve adımımı duvara basarak kendimi yukarıya doğru çekmeye çalıştım.

Böyle bir şeyi denediğime bile inanamıyorum.

Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 22:01:38
Duvarın tepesine tutunup kendini çekebiliyor Valerio. Duvarın üstünde otururken, etraftaki bir kaç binanın ikinci katını dikizleyebiliyor hem de.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 22:09:12
''Tam beklediğim gibi. Asla işleri normal yoldan çözemiyorum. İkinci hayatımda bile.''

Bulundum yerden yaptığım tek şey kafamı hafifçe arkaya doğru çevirip evimi düşünmek oldu. Ve orada muhtemelen kanlar içinde yatmakta olan eşimi.

Boğazıma takılan düğümün beni zorlamasına izin vermemek için hızlıca duvardan aşağı atladım ve ceketimin yakalarını biraz daha havaya kaldırıp hızlı adımlarla şehrin içine doğru yürüdüm. Bir yandan gözlerim taksi arıyordu, fakat aklım kesinlikle taksi bulmakta değildi.

Nina... Neden her şey böyle olmak zorundaydı ki?
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 22:10:43
Taksi hafifçe yanına yaklaştı ve durdu. Valerio içine binince şöför döndü ve sordu.

"Nereye?"

Mızmızlanmayı kes gerizekalı herif, tadını çıkar ikinci şansının
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 22:16:46
Şarkı arabanın içinde yankılanırken direksiyondaki parmaklarımla tempo tuttuğumu fark ettim.

Önce basılmış, öldürülmüş, sonra dirilmiş, kaçmış ve polislerce kovalanmıştım. Şimdiyse radyodaki bir şarkıya eşlik ediyor, tempo tutuyordum. Neye dönüşüyordum ben böyle?

Sürücü koltuğunun yanındaki camlardan şehri taradım. Dikiz aynasından arkamı kontrol etmeyi ihmal etmiyordum. Polisler artık çok geride kalmıştı ama nedense izlendiğim hissinden kurtulamamıştım.

Direksiyonu ışıklarla aydınlanmış lüks bir restoranta doğru kırdım. Birileriyle yemek yemeyi sevdiğim, vakit geçirmekten keyif aldığım bu yer belki şimdi bana kucak açabilirdi.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 22:26:03
Bridge Restoran'ın önünde arabayı parketti Nina. Vale arabasının kapısını açtı ve dışarı çıkmasını bekledi.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 22:34:32
''Otel Sacred.''

Kafamın içindeki bu ses... Bana şaşırtıcı derecede tanıdık ve bir o kadar da ürpertici geliyordu. Düşüncelerimi duyabildiğine göre, belki de onunla konuşabilirdim.

''Nesin sen? Neden yapıyorsun bunu?''
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 22:39:32
Sen istedin

Araba otele varıyor ve duruyor. 18 dolar. Bu sırada bir vale geliyor ve kapıyı açıyor.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 22:44:05
Arabadan inerken anahtarı valenin eline tutuşturdum. Yüzüne bakmadım bile. Neden? Sanırım o yüzden bir şeyler görmekten korkuyordum. Şu an insanlarla göz teması kuramayacak kadar affallamıştım.

"Çıkarken haber veririm." dedim seri adımlarla restoranta girerken. Kapıda bekleyen görevliye doğru döndüğümde gözlerimi içeride gezdiriyordum.

"Tek kişilik bir masa istiyorum. Mümkünse kalabalıktan uzak bir yer olsun."
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 22:46:51
"Hemen efendim." dedi ve bir garson çağırıp Nina'ya masasını göstertti adam. Bir süre sonra menüyü getirdi ve bir kaç aperatif yiyecek kondu masasına, ekmekle beraber. "İçki menüsü ister miydiniz efendim?"
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 22:52:11
Elimi hayır anlamında salladım. Menüye ihtiyacım yoktu.

"Somon istiyorum, tütsülenmiş olsun. Ayrıca, bir bardak kırmızı şarap şimdilik yeterli. Başka bir şey istemiyorum." derken gözlerimi camdan dışarıya doğru çevirmiştim.

Garson yanımdan uzaklaşırken gözlerime hücum eden yaşları dizginlemekle uğraşıyordum ben. Titreyen dudaklarımı sıkıca birbirlerine kenetlemiştim. İnsan içinde ağlamaya gerek yoktu. Bu nedenle sandalyemi biraz daha cama yaklaştırdım ve gözlerimi kapatarak akmaya çalışan yaşların önüne gözkapaklarımdan oluşan bir set çektim.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:04:00
Sızlanmayı kes artık.

Yemekler geldi ve şarabı servis edildi Nina'ya. Her zamanki gibi, oldukça iyiydi yemekler.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 23:07:09
''Ben istedim.''

Cebimden gelişigüzel 20 dolar çıkarıp ön koltuğa doğru attıktan sonra taksiden indim. Otel Sacred her zaman önünden geçtiğim bir yerdi, fakat doğruyu söylemek gerekirse daha önce hiç burada bir oda tutmamıştım. Oda tutmak... Her zaman Nina yapardı bunu. Kim bilir ben bilmeden kaç kez tekrarladı bunu, belki de az sonra tutacağım odada başka biriyle sevişmişti.
 
Yumruklarımı sıktığımı ancak elim acıdığında fark edebildim. Kendi kendime kızıyordum aslında, çaresiz bir durumdaydım. Fakat yapabileceğim bir şey yoktu ve yağmurun altında düşünmenin bana bir yararı olmayacaktı. Sonradan hızlandırdığım adımlarla otele girdim ve resepsiyondaki görevliden bir oda istedim. Soğuk bir duş almalıydım. Gerçek bir duş.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:11:53
"Tek kişilik mi olsun efendim?" dedi kadın.

Bu sırada etrafındaki pek çok kişinin aksine, boş bir vücutla dolaşan bir adam gördü resepsiyonda. Dışarıya doğru atıyordu adımlarını. Siyah takım elbisesi, düzgün kesimli uzun sarı saçları, siyah fötr şapkası ve deri eldivenleriyle, kendinden emin adımlara sahip bir şekilde yürüyordu. Diğer insanların yanındayken bu yaşam hissinin yoğun olduğunu fark etmemişti Valerio. Şimdi ise bu adamın etrafında bunun ne kadar eksik olduğunu hissetmişti.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 23:20:56
"Her şey ne kadar basit değil mi?"

Yemeğin tadı o her zaman keyif aldığım şey kesinlikle değildi. Güzeldi, iddialıydı ama damağım tat almak dışında her şeyi yapıyordu. Lokmalar ağzımda büyüyor, yemek borum bir türlü bunları yutamıyordu.
Yemeğin yarısı bittiğinde midemin daha fazla şey alamayacağını fark etmiştim.

"Hesap lütfen." diye en yakındaki garsona seslenirken bir anca önce kalacak bir yer bulmak istiyordum. Hesapla birlikte her zaman bıraktığım bahşişi bile bırakmak gelmiyordu içimden. İnsanlar... onları görmek istemiyordum.

Restorantın otoparkına çıktığımda valeyi yanıma çağırdım. Arabamı bir an önce getirirse Sacred Otel'de deliksiz bir uyku için direksiyon sallıyor olacağım. Artık ne kadar deliksiz olabilirse. O deliğin kafamda olmamasından ötürü şanslıydım. Sanırım.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:27:49
"Tek kişilik mi olsun oda efendim?" dedi resepsiyonist.

Tanıdığı bir koku vardı lobide, Valerio'nun parfümü müydü bu?
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 23:27:55
''Tek kişilik.''

Resepsiyondaki kadınla gördüğüm adamı karşılaştırdığımda aradaki bariz farkı görebiliyordum. Fakat henüz bana ne olduğunu bile tam olarak anlayamamışken böyle soyut bir hisse ne kadar güvenmem gerektiği konusunda ciddi şüphelerim vardı. Ayrıca düşüncelerimi toplamakta güçlük çekiyordum ki bu oldukça doğaldı.

Gene de...

''Afedersiniz bayım.''

Bunu yaptığıma inanamıyorum.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:31:07
Adam hafif bir gülümsemeyle, hafifçe Valerio'ya doğru dönüyor. "Evet?"
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 23:34:52
Kesinlikle saçmalıyordum.

''Pardon. Bir tanıdığıma benzettim sanırım. İyi akşamlar.''

Yapmacık gülümsememin ne kadar gerçekçi olduğu tartışılırdı, fakat asıl tartışma konusu bunu neden yaptığım olurdu. Adamda bir gariplik vardı, bunu bu kafayla bile fark edebiliyordum. Fakat üzerine gitmenin bir anlamı yoktu. Düşünmek için vakte ihtiyacım vardı. Vakte ve sıcak bir yatağa.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ekim 2011, 23:36:53
"Tek..."

Bu basit ve üç harfli sözcük büyük bir zorlukla çıkmıştı boğazımdan. Ellerim resepsiyon masasını şiddetle kavramış, adeta yapışmıştı.

"Hızlı olursanız sevinirim. Acelem var da..."

Cesaretimi topladığımda omzumun üzerinden arkama kısa bir bakış attım.

Valerio... Yaşıyor muydu? O silah sesiyle ne hale gelmişti? İyi miydi? Ama daha da önemlisi, ya beni bulursa? Belki de hayalgücüm ve zayıflamış sinirlerimin bir oyunuydu bu.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:41:57
Odaya dönmek üzere hareket ettiğinde lobide oda alan Nina'yı görüyor Valerio.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:43:55
"Buyrun anahtarınız. Üçüncü kat on ikinci oda." diyor Resepsiyonist ve anahtarı uzatıyor.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Ekim 2011, 23:51:16
''S-sen?!''

Oradaydı, görüyordum, kokusunu buradan bile alabiliyordum. Ölmüştü, ama karşımdaydı işte. Onu öldürmüştüm ve intihar etmiştim, ama aynı otelin lobisinde duruyorduk gene de.

''Nina?''

Hayal görüyorsam zaten az sonra farkına varacaktım. Ama değilse...
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ekim 2011, 23:54:54
http://www.kayiprihtim.org/forum/valerio-melchor-salinas-t11868.0.html;msg110960#msg110960
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 10 Ekim 2011, 00:06:12
"Nina?"

Anahtar elimde kaçabileceğimi düşünecek kadar salaktım işte. Tıpkı her haltı yerken yakalanmayacağımı düşündüğüm kadar. Aynı, sonsuza kadar sadece sınırları belli ama içi boş bir evlilikte dilediğimce hareket edebileceğimi sandığım kadar.

İkinci bir kurşunu yesem ne olurdu? Anlaşma yapılmış, sonsuzluk kazanılmıştı. Çantamdaki kağıt benle olduğu sürece... Bu özgüven de nereden çıkmıştı şimdi?

Resepsiyonu delice bir güçle sıkan elimle sese doğru döndüm. Ne olabilirdi ki? İkinci bir kalp krizi mi?

Kocamla yüz yüze geldiğimde diyecek sözüm yoktu. Ama yine de uzayan bir sessizliği bozma gereği duyuyordum işte.

"Valerio... Bunu gerçekten konuşabiliriz."

Yaşıyordu işte. Bu kadar rahatlayacağımı ben bile bilmiyordum.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 10 Ekim 2011, 00:11:41
"Valerio... Bunu gerçekten konuşabiliriz."

''Sen... Öldün sen? Ben-''

Yüzlerce toplantıya katıldım, binlerce insana sunum yaptım, onlarca yeni ürün tanıttım. Fakat daha önce hiç konuşmakta bu kadar zorlanmamıştım. Ama bazen konuşarak anlatılamayacak şeyler oluyordu işte.

Aradaki mesafeyi ne zaman geçtiğimi bilmiyorum. Hatırladığım tek şey eşimi bir kez daha kollarımın arasında hissedebildiğimdi.

''Ama... Nasıl?''
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 10 Ekim 2011, 00:52:43
Bana doğru mu hareketlenmişti? Eh, beni dinlemediği için onu suçlayamazdım. Yine de canım tatlıydı ve ben tekrardan aşağılanmak, hakarete uğramak ve dahası ölümle burun buruna gelmek istemiyordum.

"Dur! Lütfen, bak..."

Kelimeler ağzımdan çıktıysa da ayaklarım yere çakılmıştı. Hareket etmem imkansızdı. Sanki tonlarca ağırlıklar ayaklarıma bağlanmıştı. Kaderime razı oldum. Bana uzanan iki kolun boğazıma sarılacağını beklerken de aynı teslimiyet duygusuyla gözlerimi yumdum. Ölmeyecektim değil mi? Rezillik çıkarmaya ne gerek vardı.
"Sık boğazımı Valerio, seni aldatan karını gebertene kadar sık. Seni aldattığı zamanlarda bunu sana mustahak gören kadının acısını bu bedenden çıkar. Çok zaman önce terk ettiğin eşine bir otel lobisinde haddini bildir. Evde bitiremediğin işi burada bitir. Yapabilirsen tabii."
Aklımdan geçenler bunlardı. Olmadı.

''Ama... Nasıl?''

Boğulmadım. Nefesimi tuttuysam da bunu kendim yapmıştım, o değil. Bana dolanan kolları can yakmaya gelmemişti. Bu kokuyu tanıyordum. Başımı yasladığım bu omzun verdiği hissi uzun zamandır kaybetmiş olsam da biliyordum. Sol kolum titreyerek kalkıp onun sarılmış olan sağ kolunu tutarken konuşacak gücü kendimde nasıl buldum bilmiyorum. Doğru düzgün sarılamıyordum bile.

"Ölüm beni kabullenmedi demek." Gülüyordum. Ama benim asıl söylemek istediğim bu değildi. "Hiçkimse yerini tutamadı."
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 10 Ekim 2011, 17:26:15
''Üzgünüm. Gerçekten... Ben... Böyle olsun istememiştim.''

Duygusal bir adam olduğumu düşünebilirsiniz. Belki de öyleyimdir. Fakat yaşadığım deneyimin nasıl bir şey olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Kollarımı gevşetmek, onun yeniden ellerimin arasından kayıp gidişini hissetmek istemiyordum. Hayır, buna bir daha katlanamazdım.

''Çok üzgünüm Nina. Lütfen inan bana. Çok üzgünüm.''
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 10 Ekim 2011, 18:23:14
İnanıyordum.

Kocasını defalarca aldatan bir hain olabilirdim, Stockholm sendormuna sahip hastanın teki de olabilirdim ama inanıyordum işte. Tek sorun o yabancılıktı. Varlığı sembolik olan birinin şimdi bedenen orda olması, dahası halen kollarıyla beni kavraması uzun zamandır unuttuğum bir şeyi gün yüzüne çıkarıyordu.

"İn-inanıyorum." dedim titreyen bir sesle. Beceriksizce kaldırdığım kollarım ona cevap veriyordu. Halen daha deli gibi korkan yüreğim göğüs kafesimde fırlayacakmış gidi atıp, düşüncelerim bana arkama bakmadan kaçmamı söylüyorken kollarım karşımdaki adama dolanıyordu.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: KoyuBeyaz - 10 Ekim 2011, 18:30:31
''Artık iş yok. Artık toplantı yok. Eve ne zaman gireceğimi bilmediğin günler yok. Söz veriyorum. Artık hiçbiri olmayacak.''

Elim onun saçlarında gezinirken böyle bir duyguyu ilk defa yaşıyor oluşum kalbimin daha da hızlı atmasına sebep oluyordu. Öyle hızlı ki, çevremdeki hiç bir şeyi fark etmiyordum. Onun da diğer adam gibi ölüm koktuğunu, normal insanlar gibi canlı olmadığını fark ettiğimi kendimden gizliyordum. Ne yapabilirdim ki? Bu anı nasıl bozabilirdim?

''Gel.'' dedim elini tutarak.

''Sana kendimi affettireceğim. Söz veriyorum.''

Artık tek kişilik odalara ihtiyacımız yoktu.
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Fırtınakıran - 10 Ekim 2011, 18:45:49
''Artık iş yok. Artık toplantı yok. Eve ne zaman gireceğimi bilmediğin günler yok. Söz veriyorum. Artık hiçbiri olmayacak.''

Bu sözleri duymak için bu raddeye gelmemiz mi gerekmişti? Ölmüştüm, karanlığa itilmiş ve ne olduğunu bile bilmediğim bir şey tarafından çıkarılmıştım. Yine ölüydüm, ölüydük. O da benim gibiydi muhtemelen. Etraftaki insanlarda algıladığım o canlılık onda yoktu. Muhtemelen ben çıkarken duyduğum kurşunu kendine sıkmıştı, kim bilir. Kesin olan tek şey parfümünün kokusuna bir ölüm karışıyor ve onu diğerlerinden net bir çizgiyle ayırıyordu.

Ölüm bizi ayırana dek... Oysa, ölüm bizi kavuşturmuştu.

Elindeki anahtarı alıp kendiminkini de verirken yüzümdeki gülümseyiş mutluluk değildi de neydi?

"Biz odaları geri vermek istiyoruz. Çift kişilik bir oda alabilir miyiz?"

Saatler önce kaçtığım adamın şimdi elini bırakmaya korkuyordum. Yeni bir hayat, yeni bir başlangıç ve yeni bir oda. Odamıza nasıl vardığımızın farkında bile değildim. Tek bildiğim ölü kocamın ilk defa bana bu kadar canlı gelmesiydi. Yanımdaydı, hem de hiç olmadığı kadar.
Başlık: Ynt: Nina Gracia Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 19:02:17
Nina, gece boyunca rüyalar görüyor. (http://sheetgen.dalines.net/sheet/13443)
Başlık: Ynt: Valerio Melchor Salinas
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Ekim 2011, 19:02:27
Valerio, gece boyunca rüyalar görüyor. (http://sheetgen.dalines.net/sheet/13444)
Başlık: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Baal Adramelech - 12 Ekim 2011, 23:18:05
Otele gelişlerinin üzerinden bir hafta geçti.

Sabah uyandıklarında, giysiler odanın her tarafına saçılmış, oldukça dağınık bir durumda. Bir kaç gündür temizlikçinin odaya girmesine izin vermemelerinden kaynaklı tabii. Her şeyin sahtesi ile polislerden olabildiğince uzak durmaya çalışarak kalıyorlar otelde. İki kere rüşvet vermesi bile gerekti Valerio'nun.

Güneş yavaş yavaş doğup kemiklerini ısıtıyor.

Nina (http://sheetgen.dalines.net/sheet/13443)
Valerio (http://sheetgen.dalines.net/sheet/13444)
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: KoyuBeyaz - 14 Ekim 2011, 00:40:48
1 Haftadır ne arayan var ne soran. Şehrin polis teşkilatı dışında tabi.

İşe 1 haftadır gitmiyorum ki bu hayatımda ilk kez gerçekleşen bir durum. En uzun tatilim bile 4 gün sürmüştü, onda da yataktan kalkamayacak kadar hasta olmuştum. İzni hastalıktan dolayı falan almadım, hayır. İzin günümde hasta oldum.

Son bir hafta içinde hiç bir filmde görmediğim kadar garip olay gördüm. Ama şu son bir hafta, belki de hayatımın en huzurlu haftasıydı. Geriye dönüp bakıyorum da, hayatımı masa başı işiyle geçirmenin ne kadar büyük bir hata olduğunu daha önce görmeliymişim. Daha doğrusu; daha önce intihar etmeliymişim...

Kafamı yastığımdan kaldırmadan bunları düşünebilmek bile benim için büyük bir şey. Ama hayatın akışına alışmak lazım. Adapte olmalıyız, ikinci hayatlarımızı öncekiler gibi boşa harcamamalıyız. Geçmiş hatalarımızı tekrarlamamalıyız. Eşimle aynı yatakta uyanmayı bile özlediğime inanamıyorum.

Nina'yı uyandırmayacak kadar hafif bir şekilde öptükten sonra yataktan kalkıp odanın haline şöyle bir baktım. Buradan gitmemizin vakti gelmişti artık. 1 hafta, etrafın sakinleşmesi için yeterli bir süre olmalıydı. Eğer erkenden kendimize bir araç bulabilirsek kuzeye doğru yola çıkabilir ve akşama kadar bir başka şehirde yeni hayatlarımıza başlıyor olabilirdik. Bu kez her şey yolunda gidebilirdi.

Duş alırken yolculuk planını düşünüyordum. Her iş seyahatine tek kişilik bilet alan benim gibi bir adam için yanımda birinin de olması beni heyecanlandırdığı kadar mutlu da ediyordu. Özellikle de o kişinin onu öldürdüğüm güne dek benden nefret eden karım olması, bu duyguyu daha da keskin bir hale getiriyordu.

Sabahları fazla düşünmenin getirdiği baş ağrısı hafiften kendini gösterirken üzerime bulabildiğim en temiz kıyafetler olan bir kot pantolon ile basit bir penye geçirdim. Nina'yı uyandırmak istemiyordum, kahvaltılık bir şeyler alıp odada yiyebilirdik ve sonra hızlıca toparlanırdık. Kapı kolunu elimden geldiğince sessiz bir biçimde açarken bir yandan da onu uyandıracak kadar ses çıkardım mı diye Nina'ya bakıyordum. Uyku konusunda benden daha yetenekli olduğu kesindi.

Kahvaltının verildiği kafeye giderken kendimi ilginç bir şekilde mutlu hissediyordum.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Fırtınakıran - 14 Ekim 2011, 01:11:57
Gölgeler...

Gözlerimi açtığımda her yerde onlar vardı. Yarı açık, kalın, kadife perdelere vuran güneş ışığı nasıl da altlarından sızıyordu. Banyonun açık kapısından odaya doğru uzananlar da onlar değil miydi? Odanın içinde, güneş ışığının bir türlü tam olarak giremediği bu yerde sadece onlar ve ben vardım. Valerio mu? Uyandığımda çoktan gitmişti. Bu durumu dert etmedim. Uyurken olduğu gibi uyanırken de genelde yanımda olmuyordu zaten. Şimdi de olmaması bir şeyi değiştirmezdi.
Yalan. Bal gibi de bu durum içime bir sıkıntı düşürmüştü. Oysa 1 hafta öncesine kadar hem kendime  hem de çevreme ne güzel de yalan söylüyordum.

Yataktan kalkıp giyinirken de bana eşlik ettiler. Karanlıktan ölesiye korkan bir kadın için gölgelerin de belli bir rahatsız ediciliği olmalıydı. Oradaydılar, ama varlıkları güven vericiydi. Bana seslenişlerini hayal ediyor ve varlıklarıyla kendimi bambaşka hissediyordum. Giyindikten sonra tuvalet aynasının önüne oturuken yüzümde sakin bir gülümseme vardı. Yüzüme sürülen makyaj malzemelerinin renkleri bile onların loş karanlığı kadar aydınlık değildi o an gözümde.

Hazırdım. Elime telefonu alıp kocamın cep numarasını çevirdiğimdeyse tüm bunlar dağılmış ve içime uyandığımda gelen o sıkıntı düşmüştü. Geçmişin izleri bana işkence etmek için telefonun başında bekliyordu.

"Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor."

(Birkaç saat sonra)

"Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor."

(5 saat sonra)

"Ne demek iş seyahatim bir hafta daha uzadı! Zaten nereydese bir aydır oradasın! Ama haftaya tatile gidecektik, her şey hazırdı!"

Kafamı iki yana sallayarak bu kötü anıları uzaklaştırmaya çalıştım. Artık iş de ona engel olacak her türlü şey de yoktu.
Başlık: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Baal Adramelech - 14 Ekim 2011, 10:45:22
Valerio açık büfeye gittiğinde, masasında oturup bir kaç gence dik dik bakan Vincent'ı görüyor. Ara ara konuştuğu, suskun adam... Tabağına bolca doldurmuş olduğu yemeklerini hızlı hızlı yerken, bir yandan bir şeyleri tartıyor gibi.

2-3 masa dışında da boş bir masa yok pek restoranda.

Bir kaç dakika sonra Nina iniyor ve Valerio'yu hemen orada, yemek alırken görüyor.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Fırtınakıran - 14 Ekim 2011, 17:33:22
Ölmek hayatımızda çok şeyi değiştirmişti ama bazı şeyler sabit kalmaya devam ediyordu. Örneğin, Valerio halen daha çalan telefonunu ilk seferde açmıyordu.

Yemek salonuna indiğimde onu bulacağımı da düşünmüyordum açıkçası. Ama oradaydı. Önüne dizilmiş sayısız kahvaltılık çeşitlerinin üzerine ciddiyetle eğilmiş, neyi alacağına karar vermeye çalışıyordu. Bir an girişte durup onu süzdüm. Kocam... erkeğim... katilim...

Buna rağmen yanına gidip kollarımı boynuna dolarken bir an bile tereddüt etmemiştim.

Yüzümde tatlı bir gülümsemeyle bir an geri çekilip ona baktım. "Seni aradım, ama cevap vermedin. Neden beni uyandırmadın?" ve ardından uzun bir öpücük. Ama zihnim başka şeyler söylüyordu.

"Telefonlarınıza halen daha bakmıyorsunuz Bay Salinas. Ne o? Yoksa karınla 4 günden fazla geçirmek zor mu geldi!"

Cevap vermesini beklerken gözlerim onun omzunun üzerinden arkasına doğru kaydı. Şu ilerideki Marcone değil miydi? Kime bakıyordu öyle? Gözlerimle bakışlarını takip ettim ve az ileride oturan gençleri gördüm.

"Kahve almıyor musun? Buranın kahvesi çok güzeldir. Bana daha önce Andre tavsiye etmişti." Bir an tüylerim diken diken oldu. "Şey Andre, yani Andrea'yı hatırlıyorsun değil mi? Yan komuşumuz, üç oğlu vardı hani. Birkaç kez bize yemeğe gelmişlerdi. İlk kez onunla gelmiştim buraya."
Sırtımdan aşağı soğuk terler dökülse de yalan söylemediğim gerçeğiyle avunuyordum.

Andrea Sapkowski, ya da bilinen adıyla Andre. Valerio'nun onu unutacağını sanmıyorum, çünkü o erkek gibi bir kadındı ve kolay kolay bulunacak türden de değildi. Bu nedenledir ki herkes ona Andre demeyi tercih ediyordu. Ama Valerio'nun bilmediği bir şey vardı. Andre fitili ateşleyen kişiydi.

"Salak kız! Kes ağlamayı! Kocanın seni aldatmadığına gerçekten inanıyor musun? Sen halen daha onun oralarda yalnız olduğu gerçeğiyle kendini avut. Sence hangi erkek böyle bir fırsatı kaçırır ki? Ben senin yerinde olsaydım, bu gençlik ve fizikle kocamın üzerine bir sünger çeker, kendi hayatımı yaşardım. Sanki o şu an bunları yapmıyormuş gibi, hah!"
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: KoyuBeyaz - 14 Ekim 2011, 18:34:10
"Seni aradım, ama cevap vermedin. Neden beni uyandırmadın?"

''Bir kez olsun kahvaltını ayağına getirmek istemiştim aslına bakarsan, sanırım bu işlerde pek iyi değilim.''

Bir yandan gülerken bir yandan da söylediğim şeydeki doğruluk payının aklımı kemirdiğini fark ettim. Gerçekten, bu tarz şeylerde iyi değildim.

"Kahve almıyor musun? Buranın kahvesi çok güzeldir. Bana daha önce Andre tavsiye etmişti."

Andre mi?

"Şey Andre, yani Andrea'yı hatırlıyorsun değil mi? Yan komuşumuz, üç oğlu vardı hani. Birkaç kez bize yemeğe gelmişlerdi. İlk kez onunla gelmiştim buraya."

Andrea. Ah, tabi ya, şu erkekten bozma kadın. Paranoyaklaşıyorsun Valerio, Nina'nın böyle bir gaf yapacağını düşündüğüne inanamıyorum.

Hatırladığımı belli edercesine kafamı sallarken yapmacık bir şekilde gülümsemeye çalıştım fakat başarılı olduğumdan emin değilim. Bu yüzdendir ki kafamı çevirip sözü edilen kahveye uzanarak yüzümün görülmesini engelledim. Eh, artık ona daha çok güvenmem gerekiyordu.

''İki tane kahve, pekala. Nina, kahvaltıdan sonra toparlanalım diyorum. Burada yetericne kaldık, artık bu kasvetli şehirde durmamızı gerektiren bir şey olduğunu sanmıyorum.''

Gülümsedim. Bu kez içten...

''Sana sözünü verdiğim şu tatili sonunda yapabileceğiz sanırım.''
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Baal Adramelech - 15 Ekim 2011, 05:14:42
Spoiler: Göster
Fırtınakıran, devam et sen. Pek bir şey yapmadınız bu tur çünkü, bir şey diyemiyorum. :) Algılama zarı, Wits + Composure atın.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Fırtınakıran - 15 Ekim 2011, 11:06:25
''İki tane kahve, pekala. Nina, kahvaltıdan sonra toparlanalım diyorum. Burada yetericne kaldık, artık bu kasvetli şehirde durmamızı gerektiren bir şey olduğunu sanmıyorum.''

Ohh, yanlış anlamadı.

''Sana sözünü verdiğim şu tatili sonunda yapabileceğiz sanırım.''

Bu sözü defalarca vermişti ama ne zaman gerçekleştiğini hatırlamıyorum bile. En son ne zaman tatile gitmiştik, balayında mı? Saçmalıyordum. Ona haksızlık ediyordum. Bir iş gezisine beni de götürmüştü ya.

"Sahi mi?" bir an için gülümsesem de fazla uzun süremedi. Bir gerçeği atlıyorduk. Ona doğru yaklaşıp fısıldadım, "İyi de peşimizde polisler varken sence rahatça buradan ayrılabilir miyiz?"

Canımdan bezmiştim. Ortada ölü ya da yaralı yoktu. Silah seslerine geldilerse bile ikimiz de yaşıyorduk. Valeroi'nun rüşvet verdiği polisler ikimizi de canlı olarak görmüştü. Öyleyse sorun neydi? Bizden ne istiyorlardı? Eh, vergi kaçırmak gibi şeylere bulaşmadıysa tabii.

Aynı kısık ses tonuyla devam ettim.

"Şu son gelen polise neden bizi takip ettiklerini sormuş muydun? Bizi bu kadar hararetle aramalarına rağmen ben halen daha mantıklı bir açıklama bulamıyorum."

Hatta artık polislerin polis olduğundan bile şüpheliyim.

"Bak, şurada boş bir masa var." ilerideki 2-3 boş masadan birini işaret ettim.

Spoiler: Göster
[blockquote]Yuvarlandı 4d10 : 8, 10, 10, 8, toplam 36[/blockquote]
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: KoyuBeyaz - 16 Ekim 2011, 00:50:17
"İyi de peşimizde polisler varken sence rahatça buradan ayrılabilir miyiz?"

''Polisler teknik olarak peşimizde değil, fakat bir çevirmeye girersek rahatça devam edemeyeceğimiz doğru. Rüşvetle kurtulmayı deneyebiliriz, bu şehirde namusuyla çalışan kimsenin kaldığını sanmıyorum.''

"Şu son gelen polise neden bizi takip ettiklerini sormuş muydun? Bizi bu kadar hararetle aramalarına rağmen ben halen daha mantıklı bir açıklama bulamıyorum."

Sormuştum, ama cevap alamamıştım. Nereden bilebilirdi ki zaten, tek bildiği kendisine söylenenleri yapmaktı. Şunu yakala, şunu kovala, şunu tutukla...

''Sordum fakat sadece şüpheli sıfatıyla arandığımızı söyledi. Ayrıntısını bilmiyorlar ki bilmelerini de beklemiyordum zaten. Olay şu silahla alakalı olmalı, evde ateş etmek her vatandaşın yapacağı bir şey değil sonuçta.''

Hele ki hayat arkadaşına ateş etmek...

Elimde iki tepsiyle Nina'nın gösterdiği boş masalardan birine doğru ilerlerken koluma girmesi için onu bekledim. Endişelerin kafamdaki yerlerine dönmelerini engellemek için içinde bulunduğum anın tadını çıkarmalıydım.

Spoiler: Göster
(http://www.kayiprihtim.org/forum/Themes/KayipRihtimV2/images/dice_warn.gif) This dice roll has been tampered with!
Yuvarlandı 4d10 : 6, 3, 9, 8, toplam 26
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Baal Adramelech - 18 Ekim 2011, 10:55:01
Masalardan birisine çökmüş bir kaç genç görüyorsunuz. Çoğunlukla siyah giyinmiş, dağınık saçlara sahipler. İçlerinden bir tanesi elinde bir kağıda bir şeyler karalıyor, diğerleri de yemek yemiyor zaten. Vincent'a baktıklarını fark ediyorsunuz ara ara.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Fırtınakıran - 18 Ekim 2011, 19:01:56
''Sordum fakat sadece şüpheli sıfatıyla arandığımızı söyledi. Ayrıntısını bilmiyorlar ki bilmelerini de beklemiyordum zaten. Olay şu silahla alakalı olmalı, evde ateş etmek her vatandaşın yapacağı bir şey değil sonuçta.''

İnsanlar birbirimizi öldüremek gibi fantezilerimiz olduğunu nereden bilsin?

"Anlıyorum." dedim koluna girerken. Evde olanları ima etmesi canımı sıkmıştı. Zaten zihinimin bir köşesinde çöreklenmiş hayaliyle yeterince işkence ediyordu. Konunun gündeme gelmesi gerginleşmeme hatta ondan uzaklaşmama neden olmuştu. Yanımda durması o an katlanılmaz gelmişti. O yüzden koluna girerken pek de istekli olduğumu söyleyemeyeceğim. Bir kere yapmıştı, neden tekrar etmesindi ki?

Bu düşüncelere dalmış bir halde masaya doğru yürürken gözüme yeni tanıştığımız Vincent ve ona bakan gençler takıldı. Biri ne karalıyor öyle?

Oturduğumuzda da gençlere bakmadan edemedim. Ekmekten bir dilim alıp peynirin tadına bakarken bile göz ucuyla onları süzüyordum. Kılık ve kıyafetleri göz önüne alındığında burada kalabilecek türden insanlara benzemiyorlardı. Vincent'a baktığımdaysa onun da ara ara gençlere bir bakış attığını fark ettim. Vincent... Onun da sakladığı bir şeyler var gibi. Tıpkı bizim gibi.
Ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok ama her ne oluyorsa ortada bir tekinsizlik vardı.

Kahve fincanını tutacakken elimi içine daldırdım. Çok da yüksek olmayan, kısa bir acı nidasıyla elimi çekerken sağ elimin işaret ve orta parmağını yaktığımı fark ettim. Bir bu eksikti. Parmaklarımı peçeteyle silerken söyleniyordum.

"Of, ne kadar aptalım!"

Parmaklarım sızlıyor ve giderek kızarıyordu. Yine de o an canımı sıkan ne acı ne de yanan parmaklarımdı. Bu ara tuhaf şeyler olmuştu ve işte bunlardan biri de önümde duruyordu. Saatlerce duştan çıkmamam bunun göstergelerinden biri değildiyse neydi? Hiçbir şey söylemesem de parmaklarımı o kahveye göz göre göre daldırmıştım işte. Onun akışkanlığında beni çeken bir şeyler vardı.

Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: KoyuBeyaz - 20 Ekim 2011, 22:47:45
Ah, çok güzel. Zaten o geceyi hatırlatmak zorundaydın Valerio, öyle değil mi?

''Dikkat et-''

Çok geç.

''Ah Nina, kahvenin sıcak olup olmadığını bana da sorabilirdin.''

Yanan elini silmesi için peçete uzatırken Vincent'ın ayağa kalktığını gördüm. Bakışlarım istemsizce o yöne kaydı; adamı pek fazla tanımıyor olsam da karşılaştığımız birkaç kez onun da Nina ile benim gibi garip bir havası olduğunu fark etmiştim. Şimdi de refleks olarak ne yapacağını merak ederek kendisini izleyen gençlerin masasına gidişini izledim. Yalnız...

Bana mı öyle geliyordu, yoksa yürürken oluşturduğu hava akımını görebiliyor muydum?

Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Baal Adramelech - 24 Ekim 2011, 16:19:14
Valerio ve Nina'nın masasına bir kadın oturdu birden bire. İkisinin de karşısına gelecek şekilde, yüzünde garip bir ifadeyle.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Fırtınakıran - 24 Ekim 2011, 18:40:38
''Ah Nina, kahvenin sıcak olup olmadığını bana da sorabilirdin.''

"Ya, ne demezsin. Bir dahakine bunu akıl edebilirim umarım." dedim sesimdeki tersleyen tona hakim olmayarak.

Parmaklarım halen sızlıyordu. Dudaklarıma götürüp yanma hissini yok etmek için üflemeye başladım. Ben bu işle meşgulken bir kıpırtı hissettim. Gözüme bir şey çarpmıştı. Kafamı kaldırdığımda bir kadın masamızda oturuyordu. Ufak bir hayret nidasıyla yerimden sıçrarken kadına irileşmiş gözlerle bakakaldım. Ne ara ortaya çıkıp, ne ara masamıza oturmuştu? Elimi hafifçe göğüsümün üzerine koyarken kadını şaşkınlıkla süzdüm.

Davetsiz misafirimizin surat ifadesi neye yorulurdu bilmiyorum ama kesinlikle garipti. Başka zaman olsa kadına nazik bir şekilde yanlış masaya oturduğunu ima ederdim. Ancak son bir haftadır yaşadıklarımı göz önünde bulundurunca, kadının tuhaf yüz ifadesi tüylerimi diken diken etmişti. Etrafıma hızlı bir bakış attım. Acaba onu sadece ben -ya da biz- mi görüyordum?

Elimi göğüsümden yavaşça indirirken tedirginliğimi dizginleyemedim. Sesim istemsizce titremişti.

"Af-aferdersiniz hanımefendi." sesimi kısık tutmaya özen göstermiştim. "Bir şey mi istemiştiniz?"

O an kocama dönüp bakmak bile aklıma gelmemişti.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: KoyuBeyaz - 24 Ekim 2011, 22:01:21
"Af-aferdersiniz hanımefendi. Bir şey mi istemiştiniz?"

Nina'nın sesinin duyup kafamı çevirdiğimde masamızda üçüncü bir kişinin olduğunu gördüm. Tek kaşım istemsizce havaya kalktı, otelde gelip de masamıza oturacak kadar tanıdığımız biri yoktu. Belki eski bir tanıdık? Masamızda oturan bu garip ifadeli kadını daha önce görmediğime neredeyse eminim.

Nina'nın sesi böyle durumlarda pek çıkmazdı, oldu olası insanlarla muhattab olmayı seven biri değildi. Bu yüzden soruyu daha yüksek bir tonda tekrarlama gereği duydum.

''Bir şey mi istemiştiniz?''
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Ekim 2011, 13:53:19
Kadın dönüp ikisine de garip garip bakmaya başlıyor. Birden ayağa kalkıyor ve ağzını açıyor, ancak ses çıkmıyor. Kadının çığlığı, sanki çok derin bir kuyudan yankılanırcasına geliyor ve odayı dolduruyor. Çığlıklar neredeyse Nina ve Valerio'nun canını yakacak kadar gerçek.

Kadın, çığlığıyla beraber ortadan yok oluyor.

Odadaki kimse hiç ses duymamış gibi.
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: Fırtınakıran - 26 Ekim 2011, 19:04:00
Derinden gelen boğuk ama her şeyiyle gerçek çığlık kulaklarımdan akıp beynimin koridorlarında yankılandı. Dokunuşu buz ısırığı kadar soğuktu. İçim üşüdü desem yalan olmaz.

Etrafa hızlıca baktığımda herkesin kendi halinde, yemekleriyle ilgilendiğini gördüm. Bizden başka onu gören olmamıştı. Her zamanki gibi. Kaybolduğu noktaya doğru bir süre bakarken elimin kasıldığını fark ettim. Elime baktığımda kadının ayağa kalkıp kayboluşuna kadar geçen sürede, farkında olmadan Valerio'nun elini sıktığımı gördüm. Onu bırakırken beceriksizce gülümsedim.

"Canını yaktım mı?"

Bir haftanın ardından son birkaç gündür her şey normaldi. Ama bu olay, tuhaflıkların yakamızı bırakmadığına dair kesin kanıttı. Yeterince gerilmiştim. Şu an en son isteyeceğim şey orada daha fazla oturup, kimsenin göremediği şeylerle muhatap olmaktı. Hele de başkaları hiçbir şey olmamış gibi devam ederken.

Tabağımı öne doğru ittim.

"Ben daha fazla yiyebileceğimi sanmıyorum. Bu şeyler her neyse peşimizi bırakacak gibi de durmuyor. Odaya gitsek olur mu? Burada kalmak istemiyorum. Hem belki yolculuk planını da yaparız?"
Başlık: Ynt: Chapter 1 - Nina & Valerio
Gönderen: KoyuBeyaz - 26 Ekim 2011, 21:06:50
Kulaklarımı tırmalayan çığlık başladığında bir an irkildim, fakat insanların tepki vermediğini ilk saniyede bile fark etmiştim. Bunu bekliyordum demek yanlış olur, fakat normalde olması gerektiği kadar şaşırmadığım bir gerçek. Elime tırnaklarını geçiren Nina'nın da bunda payı olduğu söylenebilir.

"Canını yaktım mı?"

Hala aklımda duymaya devam ettiğim çığlığı kafamı iki yana hafifçe sallayarak zihnimden uzaklaştırmaya çalıştım. Nina'nın gülümseyişine karşılık vermek istedim fakat onun beceriksiz gülümseyişinden daha iyisini başarabildiğim söylenemez. Aklıma çok daha derin düşünceler doluşmaya başlamıştı. Hala hayatta olmamızı sağlayan içimizdeki bu 'şey'ler her ne kadar ertelesek de eninde sonunda kendilerini bir şekilde göstereceklerdi. Bunun olabildiğince zararsız ve cevaplayıcı bir seans olmasını diliyordum.

"Ben daha fazla yiyebileceğimi sanmıyorum. Bu şeyler her neyse peşimizi bırakacak gibi de durmuyor. Odaya gitsek olur mu? Burada kalmak istemiyorum. Hem belki yolculuk planını da yaparız?"

Zaten iki lokma yediğim ekmeği bırakarak kahvemi son bir yudumda bitirdim ve aklımdaki düşünceleri mümkün olduğunca yüzümden uzak tutmaya çalıştım.

''Nasıl istersen. Gerçekten de buranın pek iştah açtığı söylenemez.'' Ayağa kalkarken bir gözüm yeniden Vincent'a kaydı. Bu kadını onun da fark edip etmediğini merak eder bir halde bulmuştum kendimi.