Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Oyun Masası => FRP Arşivleri => Dipsiz Konak => Pazuzu => Konuyu başlatan: Fiddler - 12 Mart 2012, 15:45:04

Başlık: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 12 Mart 2012, 15:45:04
KARAKTER KAĞIDI


Ad ve Soyad: Arda Sırık
Cinsiyet: Erkek
Kökeni: Türk
Yaş: 28
Fiziksel Görünüş: 1.82 boy, 70 kilo, koyu renk gözler, kahverengi saç, kaba bir sakal. Her zaman spor ayakkabıyla dolaşır.
Bulunduğu Şehir: İstanbul


Sağlık Durumu: 5/5
İçgüdü: 3
Seviye: 2 (11/20)


Özellikler

Güç: 5
Çeviklik: 6
Zeka: 4
İrade: 4
Karizma: 4
6. His: 3

Yetiler: Parkour, Çilingir, Bağışıklık

Para: 100$

Envanter:
Maymuncuk
leblebi
parfüm
Kupa 8 İskambil Kartı (http://i1144.photobucket.com/albums/o492/FiddisBack/pazuzu/FNV_8_of_Hearts_-_Gomorrah.png)
Maça 6 İskambil Kartı (http://i1144.photobucket.com/albums/o492/FiddisBack/pazuzu/grama6s1.gif)
Sinek 4 İskambil Kartı (http://i1144.photobucket.com/albums/o492/FiddisBack/pazuzu/FNVDM_4_of_Clubs_-_Sierra_Madre.png)
Bilye x 3
Tabanca (Ruhsatlı)



DM Notu: Oyun ilerledikçe karakter kağıdına yapılacak değişiklikler benim tarafımdan bu mesaja eklenecektir.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 12 Mart 2012, 15:58:46
(http://i1144.photobucket.com/albums/o492/FiddisBack/pazuzu/istanbul1.jpg)

İstanbul. Akşam.

Arda Sırık tam karşıdan karşıya geçiyordu ki koyu yeşil, hatchback bir otomobil kornaya basarak tam önünde durdu.

Bununla birlikte 24 oldu... diye düşündü Arda.

"Önüne baksana be hayvan!" diye bağırdı arabanın içinden şöförü.

Arda sol eliyle "Pardon" der gibi bir işaret yaptı. İşareti yapmak için kolunu kaldırdığında geçirdiği bir trafik kazasında kırdığı kolunun kaynadığı yerdeki izi gördü. Trafik kazalarının onunla bir alıp veremediği vardı. Huzursuzca sırıttı ve yoluna devam etti.

Bir iş için çağırmışlardı onu. Her zaman olduğu gibi doğaüstü bir olayda danışmanlık yapmasını istiyorlardı birine. Bazı durumlar insanların polisten önce, polisten öte, ona gitmesini gerektirirdi. İşin içinde o varsa, sırlar çözülürdü hep.

Restoranın kapısında vestiyere üstündekileri bıraktı ve yemek salonuna girdi. İleride bir masada, genç, şık giyimli, esmer, güzel bir kadın ona doğru elini kaldırdı. Adam şimdiye kadar sadece adını e-postalardan duyduğu işvereninin yanına doğru koyuldu. Bu kadının adı Emily Laraye idi.

Şaşırtıcı derecede düzgün bir Türkçe'yle konuştu Arda yanına geldiğinde:

"Davetimi geri çevirmediğiniz için teşekkür ederim. Sizi buraya neden çağırdığımı biliyor musunuz?"
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 12 Mart 2012, 16:21:01
Arabanın kaputunu kalçamda hissetmemekten aldığım haz inanılmazdı. 24... Tamam, İstanbul'un Harry Dresden'ıyız ama o kadar da değil, 24. kez ölümden dönüyordum yahu! İster istemez aklıma Kupa 8'lim geldi, bu işle ne alakası varsa artık. O kartı taşıdığımdan beri ölümden dönüyorum; peki o beni koruyor mu, yoksa ölüme yaklaştıran o mu? Muhtemelen eski bir iskambil kağıdından başka bir şey değil.

Masadaki güzel bayana yaklaştıkça pompalanan kan iyice arttı, kokusu güzel esmer kadınlara bayılırım. E-postalarından yola çıkarak bir görünüş tahmini yapmıştım, ama bu kadarını beklemiyordum.

"Davetimi geri çevirmediğiniz için teşekkür ederim. Sizi buraya neden çağırdığımı biliyor musunuz?"

Öncelikle oldukça düzgün Türkçesini duyunca biraz afalladım, Emily Laraye'nin tamamen uydurma bir isim olabileceği aklıma geldi ama sustum ve gülümsedim. Kadının eline nazikçe dudağımı değdirip karşısına oturdum.

"Olayın ana hatlarını biliyorum, ama biraz üstünden geçsek daha iyi olur."
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 12 Mart 2012, 17:45:52
+1 Deneyim (Başlangıç)

Şarkı: The Killers - Somebody Told Me (http://www.youtube.com/watch?v=Y5fBdpreJiU&ob=av2e)


Karakter Resmi: Emily Laraye
(http://i1144.photobucket.com/albums/o492/FiddisBack/pazuzu/Back_In_Black_by_DalaiHarma.jpg)


"Olayın ana hatlarını biliyorum, ama biraz üstünden geçsek daha iyi olur."

Emily Laraye bu cümleyle birlikte oturmasını işaret ette Arda'ya. Birkaç saniye içerisinde bir garson geldi yanlarına:

"Ben ıstakoz alacağım." dedi Emily Laraye. Tekrar Arda'ya döndü, sonra cevap vermesine izin vermeden, "Beyefendiye de ıstakoz getirin. Ve şarap."

"Tabii efendim." dedi garson, koca bir menü çıkardı, "Buyurun şarap menümüz-"

Emily Laraye eliyle susturdu onu. "Menüye gerek yok. Güzel bir kırmızı şarap getirin yeter. Lütfen acele edin."

Garson eğilerek selam verdi ve onları yalnız bıraktı. Emily Laraye gözlerini tekrar Arda'ya dikti.

"Kuzenimin mektuplarını gördünüz sanıyorum. Çok korkunç bir şey bu. Kimsenin başına gelmesini istemem; ama bir kere olan oldu. Annesini ve babasını öldürdü. Hastanede olduğu zamanları hatırlıyorum, hepimiz iyileşti sanmıştım; ama belli ki yanılmışız. Şimdiyse ortalarda yok."

Söylediklerini sindirebilmesi için zaman verdi Arda'ya. Bu sırada garson geri gelmişti. Önce onlar için seçmiş olduğu şarabı gösterdi. Emily Laraye sadece kafasıyla onay verdi ve garson kadehlerini doldurmaya başladı.

"Benim böyle işlerle bir ilgim yoktur, bana soracak olsanız düne kadar böyle doğaüstü zırvalara da inanmazdım. Aileyle çok bir bağım olduğu da söylenemez. Çocukluğumdan beri Türkiye'deyim; ama sigorta şirketi para vermeden önce etraflıca araştırmak istiyor. Hoşlarına gitmeyen küçük bir ayrıntı olursa, parayı alamam. Parayı almak istiyorum Arda Bey. Sizin de para almanızı istiyorum. Bu yüzden, Faye Laraye'ı bulmanız lazım. Onu bulmanız ve bu ölümlerle ilgili öğrenilebilecek ne varsa hepsini öğrenmeniz lazım. Bu iş için size 10.000$ vermeye hazırım."

Garson ıstakozlarla tekrar geldi. Emily Laraye susmuş, Arda Sırık'ın cevabını bekliyordu.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 12 Mart 2012, 18:07:16
Karşımda oturan kadının garsonla konuşurkenki hareketlerini dikkatle takip ediyordum. İnsanları oldukça çabuk ikna edebilen otoriter bir tavrı vardı. Ayrıca amacına ulaşmak için hiçbir şeyden çekinmeyecek gibi de duruyordu. Merakım oldukça arttı, ayrıca paranın sesini şimdiden duyabiliyordum.

"Kuzenimin mektuplarını gördünüz sanıyorum. Çok korkunç bir şey bu. Kimsenin başına gelmesini istemem; ama bir kere olan oldu. Annesini ve babasını öldürdü. Hastanede olduğu zamanları hatırlıyorum, hepimiz iyileşti sanmıştım; ama belli ki yanılmışız. Şimdiyse ortalarda yok."

Bu laflarından sonra bıraktığı sessizlikten yararlanarak düşündüm biraz. Kuzeni tam bir deliydi, ya da gerçekten bir şeyler tarafından yönetiliyordu. Ve işte bu da benim alanıma giriyor. Masaya gelen şaraptan tadımlık bir damla aldım. Tadı hakkında hiçbir tepki vermedim çünkü kadın tekrar konuşmaya başlıyordu.

"Benim böyle işlerle bir ilgim yoktur, bana soracak olsanız düne kadar böyle doğaüstü zırvalara da inanmazdım. Aileyle çok bir bağım olduğu da söylenemez. Çocukluğumdan beri Türkiye'deyim; ama sigorta şirketi para vermeden önce etraflıca araştırmak istiyor. Hoşlarına gitmeyen küçük bir ayrıntı olursa, parayı alamam. Parayı almak istiyorum Arda Bey. Sizin de para almanızı istiyorum. Bu yüzden, Faye Laraye'ı bulmanız lazım. Onu bulmanız ve bu ölümlerle ilgili öğrenilebilecek ne varsa hepsini öğrenmeniz lazım. Bu iş için size 10.000$ vermeye hazırım."

Sigorta şirketinden para alması için oldukça zorlu bir göreve sokuyordu beni. Annesini ve babasını öldüren psikopat cani ve büyük ihtimalle kötü güçler tarafından yönetilen bir kızı bulmam ve onu konuşturmam gerekiyor. Sağ elimde bıçak, sol elimde çatal, önümde ıstakoz, bardakta şarap ve aklımda para. Ya ben parayı alacağım; ya da para beni.

"Bahsettiğiniz mesele oldukça ilgi çekici ama bir o kadar da tehlikeli. Çünkü kuzeniniz -afedersiniz ama- tam bir psikopat ve büyük ihtimalle doğaüstü zırvalar tarafından yönlendiriliyor. Onu bulmak ayrı dert, konuşturmak ayrı dert. Eğer 10.000$ önermeseydiniz anında geri çevirirdim, ama o çok büyük para. Peki sigortadan ne kadar alacaksınız ki ona bu kadar önem veriyorsunuz?"

Sakince ıstakozdan bir parça daha alıp şarabımı yudumladım. Şarap bile para kokuyor.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 12 Mart 2012, 18:33:32
+1 Deneyim
+1 RP Bonus


Emily Laraye ufacık bir kahkaha patlattı; ama sesi o kadar güzel şakıyordu ki yakınlardaki masalarda (çoğu erkek) pek çok kişi dönüp onların masasına baktı.

"Takdir edersiniz ki benim sigortadan alacağım paranın bahsini etmek, sizinle benim aramdaki iş ilişkisi açısından hiç de profesyonelce olmaz. Sigorta şirketi ile benim aramdaki farklı bir mesele bu maalesef. Size teklifim olan 10.000$ üzerine pazarlık yapmayacağım. Kabul ederseniz yarısını hemen şimdi vereceğim. İşi bitirip de bana bilgilerle gelebilirseniz diğer yarısını da vereceğim. O sırada yaptığınız masraflarla birlikte tabii."

Istakozunu bitirdi. Kadehindeki son yudum şarabı da içti. Garson o an tekrar belirdi kadehini doldurmak için; ama yine elinin tek bir işaretiyle durdurdu garsonu. Gözlerini iyice dikti Arda'ya. Arda'nın içinde bir his büyük paraların olduğu fazla büyük bir işe girdiğini, böyle bir şeye kalkışmamasını söylüyordu; ama böyle bir fırsat da kolay kolay gelmezdi.

Emily Laraye masanın yanında duran kumaş mendilin üzerine çantasından çıkardığı kalemle bir telefon numarası yazdı ve Arda'ya uzattı.

"Yalnızca bir gün süre veriyorum düşünmeniz için. Yarın akşama kadar bu telefon numarasına mesaj atarak cevabınızı bildirin. Aramayın lütfen. Mesaj atın. İşi kabul edecek olursanız mesajı aldığımda parayı banka hesabınıza yatıracağım."
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 12 Mart 2012, 18:46:06
Kahkahası üzerine kendimi farklı bir boyutta uçuşurken hayal ettim. Yanımda Emily, çırılçıplak bir şekilde uçuyoruz. Bazen yıldızların üstünde konaklayıp ona kahkaha attırıyorum. Kahkaha attıkça biraz daha bağlanıyorum hayallere. Neyse, kahkahanın etkisinden kurtulduğumda yandaki masalardaki erkeklere "O kız benim." bakışı attım.


"Takdir edersiniz ki benim sigortadan alacağım paranın bahsini etmek, sizinle benim aramdaki iş ilişkisi açısından hiç de profesyonelce olmaz. Sigorta şirketi ile benim aramdaki farklı bir mesele bu maalesef. Size teklifim olan 10.000$ üzerine pazarlık yapmayacağım. Kabul ederseniz yarısını hemen şimdi vereceğim. İşi bitirip de bana bilgilerle gelebilirseniz diğer yarısını da vereceğim. O sırada yaptığınız masraflarla birlikte tabii."

Pazarlığın kokusunu erkenden alması üzerine gülümsedim. Bu kadında iş vardı. Gerçekten de iş vardı. Mendile bir şeyler yazdığını görünce "Aah, yapma. Sesim hiç güzel değildir." dedim. Sonra yaptığım şakadan kendim de iğrenip sustum.

"Yalnızca bir gün süre veriyorum düşünmeniz için. Yarın akşama kadar bu telefon numarasına mesaj atarak cevabınızı bildirin. Aramayın lütfen. Mesaj atın. İşi kabul edecek olursanız mesajı aldığımda parayı banka hesabınıza yatıracağım."

"Bir gün gayet ideal bir süre. Yalnız bir şeyi merak ettim. Neden aramayayım? Mesaj atmayı pek sevmem. Yine de, bana göre hava hoş ama aramızdaki ilişkinin iş ilişkisi olarak kalmasını istemem. Belki siz de istemezsiniz?"

Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 12 Mart 2012, 19:04:29
"Bir gün gayet ideal bir süre. Yalnız bir şeyi merak ettim. Neden aramayayım? Mesaj atmayı pek sevmem. Yine de, bana göre hava hoş ama aramızdaki ilişkinin iş ilişkisi olarak kalmasını istemem. Belki siz de istemezsiniz?"

Yapmacık bir gülümseme oturttu Emily Laraye yüzüne. Arda ne zaman hesabı istediğini bilmiyordu; ama şu anda garsonun getirdiği hesabın arasına 4 tane 100lük banknot koyuyordu. Daha Arda cüzdanına davranamadan yine bir el hareketiyle durdurmuştu onu.

"Aramanızı istemiyorum; çünkü beni ararsanız birbirimizle konuştuğumuz birinci derecede bir ilişkimiz olur ve ben bu kadar yakınımdaki insanlara para vermem. Eğer ilişkimizin iş ilişkisi değil de başka bir şey olmasını istiyor olsaydım da; parayı araştırmadaki yeteneklerinize değil yataktaki yeteneklerinize göre verirdim; ki eminim onlar da çok etkileyicidir. Çok tatlısınız; ama arkadaşlık teklifinizi geri çevirmek zorundayım."

Ayağa kalktı. Elini uzattı tekrar Arda'ya.

"Umarım cevabınız olumlu olur."
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 12 Mart 2012, 19:10:34
Hesabı ödemek isteyen erkek hareketini yaparak elimi cüzdanıma götürdüm ama yine o dominant hareketlerinden biriyle beni engelledi. 400$ tutmuş muydu yahu? Garson hesabı bırakıp gitseydi de içindeki bahşişi alsaydım bari. Sonra bu düşünceyi savuşturdum.

"Aramanızı istemiyorum; çünkü beni ararsanız birbirimizle konuştuğumuz birinci derecede bir ilişkimiz olur ve ben bu kadar yakınımdaki insanlara para vermem. Eğer ilişkimizin iş ilişkisi değil de başka bir şey olmasını istiyor olsaydım da; parayı araştırmadaki yeteneklerinize değil yataktaki yeteneklerinize göre verirdim; ki eminim onlar da çok etkileyicidir. Çok tatlısınız; ama arkadaşlık teklifinizi geri çevirmek zorundayım."

"Pek inanasım gelmedi ama siz öyle diyorsanız öyle olsun. En geç yarın size mesaj atacağım."

Ben de elimi uzattım, tekrar hafif bir öpücük kondurdum.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 12 Mart 2012, 19:18:10
+1 Deneyim

Dışarısı çok soğuk değildi; ama rüzgarlıydı. Arda başka şeyler düşünmeye çalışsa da Emily Laraye'i atamıyordu kafasından. Kimdi bu kadın? Neden bu kadar etkilemişti onu? Yarına kadar süresi vardı teklifine karşılık vermek için. Ne cevap verecekti?

Kafasında tüm bu sorularla restorandan ayrılmaya yeltenmişti ki, restoranın içinden koşarak garson geldi.

"Beyefendi! Beyefendi, masanızda bunu unutmuşsunuz!" diyerek bir kart verdi ona.

(http://i1144.photobucket.com/albums/o492/FiddisBack/pazuzu/grama6s1.gif)

Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 12 Mart 2012, 19:57:53
Rüzgar saçlarımı uçuştururken kabanıma iyice sarındım. Vücudumun kabuğu üşüyordu ama içim Emily'nin düşünceleriyle sıcacıktı. Masadan kalktığımızdan beri kurmadığım fantezi kalmamıştı. Kadın belki o kadar da güzel değildi ama çok çekiciydi ve hafifmeşrep tavırları beni mest etmişti. Parayı elden falan mı alsaydım acaba, belki onu bir daha görebilirdim. Sonra eve davet edip... Düşüncelerim garsonun sesiyle bölündü.

"Beyefendi! Beyefendi, masanızda bunu unutmuşsunuz!"

"Daha fazla bahşiş almak için böyle bir şey uydurmuyorsundur umarım." dedim ama bana uzattığı iskambil kağıdını görünce nutkum tutuldu. Nasıl olmuştu da kupa 8'lim ceketimin iç cebinden masaya düşmüştü? Sonra garsonun uzattığı kağıda bakınca kupa 8'li olmadığını gördüm. Bir başka iskambil kağıdı daha mı? Umarım birileri 52 kağıdı tamamlamamı beklemiyordur diye düşünürken maça 6'lının üstündeki mavi tükenmez kalemle yazılmış silik kelimeyi gördüm. Trouble. İngilizceyi oldum olası sevmişimdir ama kelimenin anlamını bilmek beni korkutmaktan başka bir işe yaramadı. Üstünde ingilizce dert yazan bir iskambil kağıdı dertten başka bir şey getirmez zaten. Kupa 8'li yetiyordu zaten, bir de maça 6'lı... Aklıma PES'teki kart sistemi geldi. Oyunda her kart oyuncunun bir özelliğini açıyordu. Acaba bu kartlar da öyle miydi? Yani üstümde taşıdıkça bela çarklarımı mı açıyorlardı? Hiç hayra alamet değildi, hiç. Birden hışımla garsona döndüm. Yakalarından tutup yüzüne yaklaştım.

"Dalga mı geçiyorsun lan benimle şerefsiz? Masanın neresinde buldun bunu, yoksa şaka falan mı yapıyorsun? Şakaysa gelmişini geçmişini..." Devamını getirmeyip garsonun gözlerinin içine baktım.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 12 Mart 2012, 20:53:24
+1 Bonus (Şeytan Ayrıntılarda Gizlidir)

"Yok beyefendi ne şakası... Ben siz unutmuşsunuz sandım masanın üzerinde görünce..."

Garson'un yüzü korkuyla bakıyordu Arda'ya. Tanımadığı bir adama iyilik yapmaya çalışmıştı ve karşılığında adamın elinden kurtulmak için dua ediyordu.

Arda Garson'un bir şey bilmediğine ikna olup da onu bıraktığında tekrar iskambil kartına odaklanmaya çalıştı. Aynı destenin kartlarına benziyorlardı, üzerlerindeki eskime izleri de bunu söylüyordu. Trouble... Diye düşündü. Bu da ne demek oluyordu? Ne yapacaktı şimdi?
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 13 Mart 2012, 18:40:37
Garsonu yolladıktan sonra kartı dikkatle incelemeye devam ettim. Kupa 8'liyi de çıkardım ve yan yana tuttum elimde. Rüzgar yüzünden gözlerim yaşarmaya başladığı için doğru düzgün bir şeyler çıkartamadım. Sadece trouble yazdığından emindim. Anılarım o meşru geceye doğru ilerledi tekrar, ama yine kesin bir sonuç çıkaramıyordum. Sesli düşünmeye başladım.

"Sikeyim böyle işi! Yıpranmış, eski iki tane iskambil kağıdı; biri kupa 8, biri maça 6. Pişti bile olmaz bunlarla! Birinin üstünde trouble yazıyor, belli ki belalı bir kart bu. Peki ya diğeri? Üstünde bir bok yazmıyor ama aldığımdan beri neredeyse 24 kere ölüyordum. Ne biçim iş lan bu?"

İçimi döktükten sonra geri kalanı evde çözmem gerektiğini hissettim. Hava iyice soğumuştu ve rüzgar hızını arttırmıştı. Rüzgarı da sikeyim! Bari şu kartlar elimdeyken birini alıp götürseydi, bir daha bulamasaydım. Ne bileyim, birileri onu hamur olana dek çiğneseydi veya kanalizasyona falan düşseydi ama bende olmasaydı. Şu an onu inceliyor olmasaydım. Hatta dünya bu halde olmasaydı; eski günlerdeki gibi insanların tek derdi kışın doğal gaz faturaları; yazın tatil ihtiyacı olsaydı. Artık bu iblisler, şeytanlar bilmem neler var -gerçi onlar olmasa ben ne iş yapardım bilmiyorum, McDonald's veya Burger King olurdu büyük ihtimalle. İnsanlar rahatça kabalarının üstünde oturamıyorlar. Ve benim görevim de rahatça oturmalarını sağlamak.

Kendimi bu şekilde gaza getirdikten sonra içime bir araştırma aşkı doğdu. Eve gitmek üzere hareketlendim.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 14 Mart 2012, 00:13:20
Arda araştırma yapmak için evine doğru yürürken aklında hala iskambil kağıtlarının esrarı vardı. Sürekli olarak iç cebinden iki iskambil kartını çıkarıp bakıyor, daha önce farketmemiş olabileceği, on yıldır atlayıp dikkat etmediği bir şeyler arıyordu. Kırmızı neon tabelasında parlak ışıklarla Araf Bar yazan bir yerin önünden geçiyordu ki kupa sekizli iskambil kağıdının üzerinde neon lambanın ışıkları oynaştı ve Arda dönen başı, bulanan görüşü ve tutmayan dizleriyle bir anda kendini 10 yıl öncesinde buldu...

FLASHBACK*


Kahkahalarla gülüyordu karşısındaki adama Arda. İçtiği kaçıncı bira olduğunu hatırlamıyordu; ama bir elin parmaklarını geçtiği kesindi ve her biri yanında bir tequila shot ile birlikte gelmişti. Karşısında yuvarlak siyah camlı güneş gözlükleri takmış adam hızını alamamış, bir hikaye daha anlatmaya koyulmuştu:

"Hey bak! Bak, şimdi bu seferkine. Bir adam bir gün bir bara girmiş. Ondan sonra bir bardak koymuş masaya... Hayır bir saniye. Pardon. Şimdi bir adam bara girmiş. Kapının orada bir tane adamla konuşmaya başlamış. Sonra el sıkışmışlar. Bu adam sonra barmenin yanına gitmiş. Sohbet muhabbet başlamışlar konuşmaya. Ondan sonra bu taa 20-30 metre ötedeki masanın üstünde boş bir bira bardağı var. Onu göstermiş.. Demiş ki barmene 'Seninle iddiaya girelim. Ben iddiaya varım ki tam buradan taa oradaki bardağa işeyebilirim ve bir damla bile sıçratmam başka hiçbir yere.'

Barmen dalga geçiyor sanmış, inanmamış. 'Valla.' demiş adam. 'Bak hatta 500 dolarına iddiaya girelim.' demiş. Barmen dalga geçiyor, şaka yapıyor diye hiç oralı olmamış. Ondan sonra adam zorlamış zorlamış, bakmış adam ciddi, 500 dolar kaçar mı diye kabul etmiş iddiayı.

Adam pantolonunu açmış herkesin önünde. Hazırlanmış hazırlanmış, başlamış işemeye! Ama nasıl bir işemek. Duvarlara, masalara, içkilere, barmenin üstüne, her yere işiyormuş, resmen bir tek o masadaki bardağı tutturamıyormuş. Barmen'in üstüne bile işemiş ama barmen de 500 dolar cepte diye sevinçten dört köşe, basıyormuş kahkahaları.

Neyse işte bizimki bitirmiş işini, çekmiş fermuarını. Barmen istemiş 500 dolarını. Bizim adam da hiç sorun çıkarmamış 'Tabii. Bana sadece 2 saniye verin.' demiş. Gitmiş o ilk girdiğinde konuştuğu masadaki adamın yanına. Onlar böyle bir şey alışverişi yapmışlar.

Gelmiş adam sırıtarak barmenin yanına tekrar. Saymış 500 kağıt, koymuş barmenin önüne; ama bir yandan da sırıtıyor. Barmen anlamamış, demiş 'Yahu sen 500 dolar kaybettin daha şimdi. Ne diye sırıtıyorsun?'

Bizim adam da cevap vermiş:

'Bak şu kapının oradaki adamı görüyor musun? Buraya ilk girdiğimde onunla 1000 dolarına iddiaya girmiştim. Dedim ki birazdan pantolonumu açıp barın her tarafına işemeye başlayacağım, hatta barmenin üstüne bile işeyeceğim, ve o buna kızmak yerine sevinip gülecek diye. Sayenizde 500 dolar kazandım!'

Hahaha. Çok iyi değil mi? Hop! Yeni shot! Hadi koçum! Ben bu çocuğu çok sevdim beyler!"

Arda bir shot daha içti gözlüklü adamla. Çok kanı ısınmıştı bu adama; ya da alkol öyle düşündürüyordu.



Spoiler: Göster
Flashback:
Flashback sahnelerinde RP aynı şekilde devam eder. Sadece tarih değişmiştir ve Flashback sahnesi için de RP yapılır. Flashback sırasında metnin rengi farklı olur (deniz mavisi - navy) ve Flashback'teki tüm metinler italik yazılır. Flashback bittiği zaman DM Flashback'in sonuna gelindiğini belirtir ve renk ve metin karakteristikleri de normale döner.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 14 Mart 2012, 20:09:35
Biralar her yerdeydi. Bardakta, elimde, dudağımda, bir parçası da yakamda. Her yerimde hissediyordum ama en çok midem bu durumdan şikayetçiydi sanırım. Yemek borusundan yukarı sürekli bir öğürme komutu geliyordu. Ne zaman hareket etsem garip sesler geliyordu kulağıma. Tam ayırt edemiyorum tabii, kafam pek iyi değil. Büyük ihtimalle 'glup' diye bir ses çıktı. Shotlar üst üste geldikçe vücudum uyuşmaya başladı ya da beynim kendini öne çıkarma planları yapıyordu. Vücudumu ele geçirecekti şerefsiz!

Birden yanımdaki adam tekrar boğazını temizlemeye başladı. Kimdi, neyin nesiydi hakkında hiçbir şey bilmiyorum, ama ısındım adama işte. Gözündeki çakma olduğunu tahmin ettiğim gözlükleri mekana pek uygun olmasa da kafa adamdı. Konuşmaya başladığımızdan beri saçma sapan hikayeler anlatıyordu. İçkilerin ve ortamın etkisiyle anlattığı her hikayeden sonra kıçımız yırtılana kadar gülüyorduk. Ben güldükçe adam daha fazla gülüyordu ve barmene el edip daha bardakları yeniletiyordu. Bardağı yeniletmenin yolunu bulmuştum kısacası; mal gibi gülüyordum.

Yine o hikayelerden birine başladı. İlgiyle dinliyordum -o kafayla deniyordum diyelim. Dikkatimi dağıtacak oldukça fazla şey olmasına rağmen aldırmadan komik olması gereken hikayeyi dinliyordum. Gerçi sarhoşken her şey komiktir.

Hikaye bittikten sonra yine gülmekten öldük. "Hahah, adam her yere işemiş öyle mi? Bir de 500 kağıt indirmiş cebe. Vay anasını!" Yeni shot'ı da hüpletirken hala gülüyordum. Artık ışıklar eskisi kadar belirgin değil. Önce sarı ile mavi birleşip yeşil oldular, sonra o yeşil bir başka maviyle birleşti mor oldu... Bu böyle sürdü gitti. Başım da dönüyordu. Sarhoş olmaya başlıyordum sanırım (sanırım?). "Başlarım sarhoşluğuna, benim ulan bu gece!" diye bağırınca her şey eski haline döndü. Karşımdaki adam tekrar netleşti, dandik gözlüklerini görünce tekrar kahkahalar atmaya başladım.

"Çıkarsana şu gözlükleri oğlum, kapalı alandayız lan! Yoksa bu nöyön lambaları gözünü mü alıyor." dedikten sonra bir kahkaha patlattım. Neon diyemeyişimden mi, içkiden mi, yoksa söylediğimi komik sandığımdan mı güldüm hiçbir fikrim yoktu.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 16 Mart 2012, 19:53:06
+1 Deneyim
+1 RP Bonus


Şarkı: Chic - Good Times (http://www.youtube.com/watch?v=eKl6EZShaaw)


"Yoo! Çıkartamam!" diye bağırdı gözlüklü adam, müziğin sesi arasında kendini duyurabilmek için.

"Neden?" diye sordu Arda; ama sorusunun cevabını almak isteyip istemediğini bile bilmiyordu; hatta birkaç saniye sonra ne sormuş olduğunu bile hatırlamıyordu. O kadar sarhoştu ki...

Güneş gözlüklü adam eliyle "Şşş" işareti yaptı. Arda'ya doğru iyice yaklaştı. "Yaklaş. Yaklaş!" diye fısıldadı. Arda da adama iyice yaklaştı ne söyleyeceğini dinlemek için.

"Çıkartamam... Çünkü ben bir cinim!" dedi ve kıkırdamaya başladı.

Arda da kıkırdadı. Neye kıkırdadığını bilmiyordu; ama çok komik gelmişti bu durum ona.

"Ben Arda Sırık. Ama ben bir cin değilim." dedi sıkmak için elini uzatarak. Hala kıkırdıyordu. Güneş gözlüklü adam da elini uzatarak sıktı.

"Ben de Albrrtt.. Ihım...". Büyük bir balgam parçası adamın ağzından çıkıp bir bar sandalyesinin arkasına yapışıverdi!.

"Albert değil. Elbuort. E-l-b-u-o-r-t. Dile benden ne dilersen!" ve tekrar bir kahkaha kopardı. O sırada iki yeni shot geldi önlerine. Elbuort kendininkini, Arda da kendi shot'unu aldı. Havaya kaldırarak tıklattılar bardaklarını, ve yukarıdaki loş tungsten lambanın ışığı bardakta kırılıp Arda'nın gözünü alırken
aynı şekilde gözünü alan bir sokak lambasının altında buluverdi Arda kendini.

FLASBACK BİTTİ

Gerçekten o güne dair bir şeyler mi hatırlamaya başlamıştı?
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 16 Mart 2012, 23:46:26
Anıların hücumunda denediğim ofsayt taktiği başarısız oldu; golü yedim. O gece hayatımın en önemli gecesiydi belki de, ama ben doğru düzgün hiçbir şey hatırlamıyordum. Arada sırada gelen kontra ataklar işte. Tam 10 yıl önce olmuştu olay ve ilk defa da bugün bir şeyler hatırlamaya başladım. Yanımdaki adam kendine cin diyordu, yalan mı söylüyordu, iyice kafayı mı bulmuştu hatırlayamıyordum. En kötüsü de doğruyu söylüyor olma olasılığıydı. Ben bütün gece içmiştim lan o adamla!

Kendime geldiğimde yeni doğmuş bir bebeğin şaşkınlığıyla karşımda duran sokak lambasına bakakaldım. Uğultuların arasından kıvrak hareketlerle sıyrılmış ve kendimi direğin karşısında bulmuştum. Helal olsundu bana! Etrafa şöyle bir bakınıp elimi cebime daldırdım, aradığım şey böyle boğuk zamanlarda her zaman zihnimi açan şeydi. Sigara değil, içki değil, uyuşturucu da değil; leblebi! Ağzınıza attığınızda dişlerinizin arasında dağılırken nohudun nasıl böyle bir şeye dönüşebildiğini düşünürken bütün uğultular yok olur, bütün acılar diner. Tam da ihtiyacım olan şeydi yani.

Bir yandan kavrulmuş nohutları, bir yandan da biraz önce gördüklerimi sindirdim. Sonra kontrolü ayaklarıma bıraktım. Ve onların beni götürdüğü yer de Araf Bar'dı tabii ki. Yine kafayı dağıtacaktım içeride, belki de Elbourt ile karşılaşacaktım. Eğer karşılaşırsam da beni sarhoş etmesine izin vermeyip direk sorguya girişeceğim diye kendime söz verdim.

Genelde sözlerimi tutamam.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 17 Mart 2012, 14:47:17
Arda birkaç dakikalık yürüyüşün ardından kendini "Araf Bar" yazan eski püskü bir tabelanın altında buluverdi. İçerisi 10 yıl önce hatırladığına göre pek az değişmişti - hoş, çok fazla şey hatırladığı da söylenemezdi ama -, bir yakınlık vardı mekanda. Daha önceden de orada olmuş olmanın verdiği rahatlık.

Etrafına bakındı Elbuort'ı görebilmek umuduyla; ama göremedi. İçerisi çok tıklım tıklım kalabalık değildi, müziğin sesi de rahatsız etmeyecek kadar düşüktü. Bara yaklaştı ve yüksek bir bar taburesine oturdu. Birkaç saniye içinde yanında bitiverdi barmen:

"Hoşgeldiniz. Ne içersiniz?"
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 17 Mart 2012, 15:04:03
Barlarda çalan müzikleri hiçbir zaman sevmedim; tarzım değil. Burada da o müziklerden biri çalıyordu fakat kafa şişirmiyorlardı. Burayı belki de o yüzden seviyordum. Ne kalabalık, ne gürültülü, ne de pahalıydı. Elimdeki 3-4 leblebiyi daha ağzıma atıp barmene yanaştım.

"Hoşgeldiniz. Ne içersiniz?"

"Bira alayım. Bir de shot yolla bakalım yanında." sonra aklıma o saçma şakalarımdan biri geldi. "Önce bira, sonra shot." Ellerimle barda ritim tutarken kıkırdadım. Bu reklamlar bitiriyordu beni vallahi.

Biramı aldıktan sonra etrafı gözlemeye başladım. Buraya geliş sebebim buydu çünkü. "Neredesin kerhaneci?" diye söylenirken bütün barda Elbuort'ı aradım. O saçma gözlükleri, saçma kıyafetiyle hemen dikkat çekmesi gerekirdi. Gerçi 10 yıl geçmişti, pekala stilini değiştirmiş falan olabilirdi. E bende beyin olsa gelmezdim zaten! Bu sırada barmen birayı ve shot'ı önüme itekledi. Shot'ı içtikten sonra biramı yudumlamaya başladım. Bir yandan da etrafı kolaçan ediyordum. Bardağın sonuna geldiğimde mesanemin patlamak üzere olduğunu hissettim. Bana evim gibi gelen o pisuara doğru giderken Elbuort ile burada tanıştığım geldi aklıma. Belki pisuar cini falandır diyerek 10 sene önce yaptığım gibi, aynı pisuarda işimi görmeye başladım.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 17 Mart 2012, 20:13:08
+1 Deneyim

Tuvalete girdiği zaman bir etrafına bakındı Arda. Belki de hafızasını tetikleyecek, o güne ait bir anıyı çağırabilecek bir şeyler arıyordu; ama bulamadı. Pisuarda korkunç sidik kokularından nefes almamaya çalışarak işini halletti ve ellerini yıkayıp tuvaletten çıktı. Bar taburesine tekrar oturup da o tuvaletteyken gelmiş olan yeni birasına yeltendiğinde aklını oynattığını sandı. Bira bardağının altında yeni bir iskambil kartı vardı.

(http://i1144.photobucket.com/albums/o492/FiddisBack/pazuzu/FNVDM_4_of_Clubs_-_Sierra_Madre.png)

Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 17 Mart 2012, 23:53:18
Küçüklükten gelen bir alışkanlığım vardır. Pis kokan yerlerdeyken nefesimi tutarım. Patlayacak olsam bile sonuna kadar tutarım. Araf Bar'ın tuvaletine girdiğimde de aynısını yaptım ama başarılı olamadım, henüz pisuardayken nefes almak zorunda kaldım. İçtiğim bira ve birkaç saattir tuvalete gitmemenin etkisiyle leş gibi amonyak kokan sidiğimin tükenmesi oldukça uzun sürdü. Berbat bir kokuydu bu! Ellerimi pis lavaboda temizledikten sonra bardaki yerime gittim.

Barmenin birayı yenilediğini görmek beni sevindirdi. Severdim böyle emrivakici adamları. Tam bardağı tekrar ağzıma götürürken gözüme bardağın altındaki kağıda benzeyen şey ilişti. Filmlerde olur ya hani; bir kız kağıda telefon numarasını, kaldığı yeri falan yazar, bardağın altına koyar. Nerede bende o şans! Kağıt olduğunu tahmin ettiğim şeyi elime aldığımda yutkundum. Normal kağıt değildi bu: İskambil kağıdıydı! Kartı çevirip ön yüzüne baktım. Sinek 4. Suratımdaki dehşet ifadesini silmek için uğraşsam da başaramadım. Bir günde iki kağıt he, hiç fena değil.

Kağıdı tekrar suratıma yaklaştırdım, yine eskimiş, yer yer incelmiş bir sinekti. En sevmediğim kart türü olma özelliğini gösterdiği için ayrı bir nefret beslemeye başlamıştım kağıda. "Kağıt ulan bu ne nefreti?" demeyin, ciddi ciddi nefret ediyordum. Kolları falan olsa kavga ederdim.

Kağıdı usulca cebime koyarken barmeni kesiyordum bir yandan. Garson gibi bunun da bir şeyden haberi yoktu kesinlikle, ya da ne yaptığını anlayamadan kullanılmıştı. Pek fazla umrumda da değildi artık. Kağıtlar beni buluyordu ve onlardan kaçmanın yolu yoktu. Bana kalan karoyu beklemekti artık. Büyük ihtimalle gelen karo da 2'li olacaktı. (kupa 8-maça 6-sinek 4- ? ) Karo ikiliye straight yapacakmış gibi beklemek kalmıştı bana.

Biranın geri kalanını da içip parasını ödedim. Eve gitmek üzere tam çıkacakken geri döndüm ve kafamın güzelliğinin verdiği hovardalık ile "Şu bilyelerden birini al, olağanüstü bir şey gördüğün zaman sağdaki pisuara orta mesafeli atış yap. Tutturursan 2 dakika içinde kapıda olurum." deyip bilyelerimden bir tanesini verdim. Sonra arkamı dönüp muzip muzip gülerek uzaklaştım mekandan. Umarım yemiştir keriz.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 19 Mart 2012, 02:36:44
Şarkı: Coldplay - Trouble (http://www.youtube.com/watch?v=kHg-PhseKOQ)

Barmenin kafası karışmış bakışlarıyla mekandan çıktı Arda. İskambil kağıtlarının esrarı canını iyice sıkmaya başlamıştı. Kupa 8, maça 6, sinek 4, bunlar ne anlama gelebilirdi. O geceyle ilgili birkaç şey daha hatırlasa belki çözebilirdi ama...

Eve gidip Emily Laraye'in iş teklifiyle ilgili düşünüp araştırma yapmak üzere tekrar yürümeye başladı sokaklarda. Saat gecenin 2'si olmuştu; ama buna rağmen hala tıklım tıklım doluydu sokaklar. Dalgın bir şekilde yürürken yine bir arabanın kornasını duydu; ama bu sefer arabayı farkettiği zaman çekilmek için çok geç kalmıştı. Araba frenin etkisiyle biraz yavaşlamış ve kalçasına vurarak onu yere devirmişti.

Arda'nın bir an soluğu kesildi; ama saniyeler içerisinde tekrar nefes alabildiğini hissetti. 25 diye düşündü. Kalçası biraz ağrıyordu; ama bacaklarını hareket ettirebiliyordu. Yine de asfaltın soğukluğunda biraz daha yatmak istedi. Ona çarpan arabadan bangır bangır müzik sesleri geliyordu. Sürücü arabasından inmiş ve yanına gelmiş, ona iyi olup olmadığını soruyordu.

Arabada çalan şarkıyı biliyordu. Coldplay'in "Trouble" şarkısıydı bu. Kartın üstündeki gibi. Trouble... Şarkıya kulak vermeye başladı.

I never meant to cause you trouble, elbuort denen şu adamın sırrını çözebilecek miydi acaba?
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 19 Mart 2012, 19:57:38
Artık Emily Laraye'nin iş teklifini düşünme zamanı gelmişti. 10.000 $, çok tehlikeli bir kadın ve ondan daha tehlikeli bir iblis. Kadın iblisi çıkarmamı falan da istemiyordu, direk onu konuşturmamı istemişti benden. Bu işte bir iş olduğu gün gibi ortadaydı, ayrıca kimse sigortadan para alabilmek için böyle bir işe de kalkışmazdı. Ama 10.000 de çok para be! Ne zaman vazgeçmeyi düşünsem bir şeyler beni tekrar olayın içine itiyordu. Kabul etmekten-

"Aaaaahh!"

Derin düşünceleri ortasında, kalabalığın gözü önünde 25 oldu. Akşamki gibi kaçamadım, tam kalçamdan vurdu şerefsiz! Yere düşerken kükreyince kalabalığın dikkatini az da olsa çektim. Durmadılar bile, şöyle bir bakıp gittiler. Çivisi çıkmış bu İstanbul'un diye düşünürken bana çarpan adamın seslendiğini duydum. Kaza şok etkisi yaratıp ufak çaplı sarhoşluğumu sona erdirmişti ama şimdi de kazanın şokundaydım. Duyduklarım kesin değildi o yüzden iyice dinlemeye çalıştım. "İyi misin?" tarzı bir şeyler söylüyordu adam.

Adamı dinleyeyim derken kulağıma başka bir şey takıldı. Ortamda sanki bir melodi vardı. Ya travma geçiriyordum ya da... Evet, kafamı çevirdiğimde arabadan gelen şarkıyı daha rahat duymaya başladım. Oldukça tanıdıktı ama malum durumumum yüzünden şu an oldukça uzak geliyordu bana. Biraz daha dinleyince Coldplay'in Trouble'ı olduğunu farkettim. Bir ara çok dinlerdim Coldplay'i, o yüzden şarkıya hafiften eşlik etmeye başladım. Dışarıdan bakıldığında nasıl görünüyordum hiçbir fikrim yoktu. Muhtemelen yerde yatan, gözleri yarı açık, şarkıya eşlik eden bir deliydim. Ama şu an şarkı beni ele geçirmişti.

Trouble'ın kartın üstünde de yazdığını hatırlamam normalden uzun sürdü. Şarkıya eşlik ederken dilim şu dizede takıldı: "I never meant to cause you trouble" (Sana hiç dert olmak istemedim) Madem istemedin ne bu kart işleri diye söylenirken Elbuort yine aklıma geldi. "Sen başlattın bu işi ibne." diye mırıldandım. Sonra sürücüye artık cevap vermem gerektiğini farkettim.

"Önce arabanı götüme sok sonra da iyi misin de. Çok iyiyim, harikayım. Kaldır lan beni! Arabayla evime bırakacaksın yoksa en yakın karakolda sıçtırtırım ağzına."

Bir yanım hala şarkıdayken kalan yarımla adamı dikkatle inceledim.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 22 Mart 2012, 21:24:11
+1 Deneyim

Arda'ya çarpan adam önce ne yaptığının şokuyla bakıyordu Arda'ya. Daha sonra yattığı yerde şarkıya eşlik ettiğini görüp rahat bir nefes aldı. Pek bir şeyi yoktu anlaşılan. Arabasının kaportasına baktı bir şey var mı diye. Plakası sökülmüştü; ama başka bir şey yoktu.

Birkaç kez iyi olup olmadığını sordu Arda'ya.

"Önce arabanı götüme sok sonra da iyi misin de. Çok iyiyim, harikayım. Kaldır lan beni! Arabayla evime bırakacaksın yoksa en yakın karakolda sıçtırtırım ağzına."

"I-ıı tabii.. Tabii bırakırım. Kusura bakmayın. Görmedim sizi. Nasıl oldu anlamadım vallahi."

Arda'yı kaldırabilmek için kolunu uzattı. Bu sırada Arda da iyice bakabildi adama. Üzerinde lacivert bir sweatshirt, altında gri bir eşofman olan otuzlarında normal bir adamdı. Arabaya binerlerken adam tekrar birkaç kez iyi olup olmadığını sordu. Yolda da cümlelerini tekrarlamaya devam etti.

"Yani nasıl olur? Aslında hep dikkatliyimdir. İçki bile içmem araba kullanacağım günler. Gerçekten çok özür dilerim."

Birkaç cadde sonra farketti Arda'ya nereye gideceğini sormadığını.

"Pardon bu arada, eviniz neredeydi acaba?"

Spoiler: Göster

Tebrikler! Yeni Seviye!
Vereceğiniz puanları ve yetiyi bir sonraki mesajda gizli bir kutuya yazabilirsiniz.

Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 23 Mart 2012, 19:16:01
Adam beni kaldırmak için kolunu uzattığında onu iyice inceledim. Normal, iyi aile çocuğu bir adama benziyordu, zaten bana çarptığı için onu da suçlayamazdım. Suç o cebimdeki kağıt müsvettelerindeydi. Ceketimin cebinde kendi pimimi taşıyordum, atmaya çalışsam da atamıyordum. Yani onlar yanımda olduğu sürece bana çarptığı için kimseyi suçlayamazdım. Adama da acıdım, ilk defa birine çarpıyordu sanırım. Sanki hepimiz her gün birilerine çarpıyoruz, benimki de laf işte!

"I-ıı tabii.. Tabii bırakırım. Kusura bakmayın. Görmedim sizi. Nasıl oldu anlamadım vallahi."

Kafamla "Boşver" anlamına gelen bir hareket yaptım. Adamın durumuna acımaya başlamıştım, neredeyse ağlayacaktı koskoca adam. Sürekli nasıl olduğumu soruyordu, rahatsız etmeye başlamıştı artık. "Tamam babalık, çarptın ama bir şeyim yok işte, eve bırakıyorsun beni." dedim ama adam dinlemedi. Devam etti yakarmaya. Bu arada ben de bir şey unuttuğumu hissediyordum.

"Yani nasıl olur? Aslında hep dikkatliyimdir. İçki bile içmem araba kullanacağım günler. Gerçekten çok özür dilerim."

Tamam diyerek başımdan savmaya çalıştım ama adamın susası yoktu, biraz daha konuştu ve birden neyi unuttuğumu hatırlattı.

"Pardon bu arada, eviniz neredeydi acaba?"

"Aaah, doğru ya, kusura bakma unutmuşum. Kaza şok etkisi yaptı galiba, her gün kaput yemiyorum tabii." deyip evimi tarif ettim. Bir yandan da cebimden leblebiyi çıkardım, atıştırırken adama ikram etmemenin ayıp olduğu sonucuna varıp ona da ikram ettim.

"Leblebi var, yer misin?" Ona doğru uzattıktan sonra arabanın torpidosuna göz atmak gibi bir içgüdü oluştu, elim o tarafa doğru seğirmeye başladı. Force Choke yapıyormuş gibi göründükten sonra göz atma fikri galip geldi.

"Torpidoda başka albüm var mı, Foo Fighters falan?" deyip cevap beklemeden torpidoyu açtım ve içine iyice göz attım.

Spoiler: Göster
Güç +1, Karizma +1, Bağışıklık
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 27 Mart 2012, 21:20:00
Arda torpidoda olan şeyleri incelerken sürücü de bu ani tepkisini anlamamış bir şekilde boş boş bakıyordu. Torpido'da bir mendil kutusu, birkaç Sezen Aksu cd'si ve bir Türkiye haritasından başka bir şey yoktu.

"Radyoda çalıyordu şarkı herhalde..." dedi adam. "Ama açayım isterseniz yabancı müzik çalan başka bir kanal."

Arda adama cevap verecekti ki evinin önüne geldiklerini farketti. Evinin olduğu apartmanın birkaç apartman önünde durdu araba.

"Kusura bakmayın. Bir şeyiniz yok gerçekten değil mi?" diye sordu son bir kez.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 28 Mart 2012, 00:54:31
Torpidoyu çok umutlu bir şekilde açmıştım ama içinden çıkan minik serçe, Türkiye haritası ve mendil kutusu benim için hayal kırıklığının hayal gücümdeki emsali olmayı başarmıştı. Demek ki her işin altında bir şey aramamalıydım, paranoyaklaşıyordum sanırım. Gerçi bu yaşananların üstüne kim paranoyaklaşmazdı ki? Sürekli -büyük ihtimalle- aynı desteye ait, beladan başka bir şey getirmeyen iskambil kartları bulup duruyordum. Paranoyaklaşmak en çok benim hakkımdı yani.

"Radyoda çalıyordu şarkı herhalde... Ama açayım isterseniz yabancı müzik çalan başka bir kanal."

"Yok yok, boş ver."

Cevap verir vermez apartmanın o tanıdık kapısını gördüm. Ve işte yine o duygu. Ne kadar işersem işeyeyim, o gün içinde hiç sıvı almasam bile şu kapı her zaman çişimi getiriyordu, mesanem patlayacak gibi oluyordu. Ceplerimde anahtarları aramaya başlamıştım bile.

"Kusura bakmayın. Bir şeyiniz yok gerçekten değil mi?"

"Bir şeyim var aslına, acayip çişim var. Eve bıraktığın için sağol ama bundan sonra önüne bakarak kullan şu arabayı." kapıyı kapatıp topallaya topallaya eve gittim. Bacaklarımı sallaya sallaya önce apartman kapısını, sonra da ev kapısını açtım. Anahtarı bir kenara fırlattım ve kapıyı sertçe kapadım. Sevgili komşularım umrumda bile değildi, en önemli şey mesanemi boşaltmaktı. Önem sırasıyla işlerimi hallettikten sonra saati kontrol ettim. Emily Laraye'ye mesaj atmaya karar verdim. İşi alacaktım. Böylece hem boş durmayacak hem de 10.000$ kazanma şansım olacaktı.

Kabanımın cebinden numarayı ve telefonumu bulduktan sonra yazmaya koyuldum. Çok uzun bir şeyler yazmak istemiyordum.

"İşi alacağım. Bilmem gereken şeyler var mı?"

Kısa ve öz. Tam benim tarzım.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 02 Nisan 2012, 21:54:12
Arda saatin hali hazırda geç olduğunun farkındaydı; ama Emily Laraye'e attığı mesajdan sonra farkedebilmişti ne kadar uzun ve yorucu bir gün geçirdiğini. İki kere araba kazasının eşiğinden dönmüştü - birinde kalçasını da kaptırmıştı üstelik -, yıllar sonra bir anda iskambil kağıtları da araba kazaları gibi hızlanıp çoğalmaya başlamıştı, çok büyük bir iş imkanıyla karşı karşıyaydı, Elbuort'la ilgili anılar hatırlayıp duruyordu, trouble sözcüğü...

Tüm bunları düşünürken gecenin köründe Emily Laraye'in cevabını bekleyerek uyuyakaldığını farketmedi, o yüzden sabah saat 09:46'da Emily Laraye ona cevap olarak bir mesaj attığında, mesaj sesinin yankılanmasıyla salyalı kanepesinde bir anda uyandığı zaman birkaç saniye hala gece sandı ve her tarafını aydınlatan güneş ışığına anlam vermekte çok zorlandı. Emily Laraye'in mesajı kısa ve öz değildi; ama çok ilginçti.

"Teşekkürler. Şu an elimde dün konuştuklarımızdan fazla bir bilgi yok. Bay C. adında bir adamı duydunuz mu? Duymadıysanız araştırabilir misiniz? + 1000$ eğer işime yarayacak bilgilerle gelirseniz..."
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 03 Nisan 2012, 19:36:03
Gözlerimi açmadan önce hırıltılı nefesimi ve kanepeden fütursuzca taşmış sağ bacağımı farkettim. Uyuşmuş sol elimdeki dandik telefon merak verici bir şekilde ötüyordu. 1 yeni mesaj! Uyku mahmurluğuyla sağ elimle şimdilik kullanışa uygun olmayan sol elimden telefonu aldım ve nazikçe yere bıraktım. Ne kadar nazik olabilirsem işte.

Zaten dağınık olan saçlarımı düzeltme amacıyla ellerimi saçlarımda gezdirdim ama her zamanki gibi iş amacından şaştı ve ellerim acımasızca saçlarımı dağıttı. Görev başarıyla tamamlandıktan sonra tuvalette her zamanki işlerimi gördüm ve aynaya bakarken bir şey farkettim: bok gibi görünüyordum. Artık zıvanadan çıkmaya başlamış sakalım, saçma sapan saçım ve mosmor göz altlarımla Christopher Johnson McCandless'ın başarısız bir kopyasıydım resmen. Hassiktir oradan!

Üzerimdeki bir gecede grileşen atleti evin bir kenarına fırlattıktan sonra açlıktan ölmek üzere olduğumu farkettim.  Buzdolabını açıp ne yiyeceğime bakınırken küfür etmekten bıkmış bir halde "anladın sen" bakışı atıp sertçe kapağı kapadım mutfağımdaki kimsenin bulamadığı hazinemden bir şeyler almakta karar kıldım. Evde kimse olmamasına rağmen tekrar bir genel kontrol yaptıktan sonra mutfağa girişte göze ilk çarpan rafı açtım. Abur cubur cennetinin kapıları açılmıştı ve birkaç kişiyi çaktırmadan aralarından almama kimse bir şey diyemezdi. Bu arada "kimsenin bulamadığı" derken sizi kandırmıyordum, gerçekten de kimse bulamıyor bu rafı. Neden mi? Eve benden başka kimse girmiyor da ondan. Eh, kız meselelerini de onların evlerinde hallediyoruz.

Daha dinç bir şekilde kanepeye döndüğümde telefonu elime aldım ve mesajı açtım. Vücudumun bir kısmı -hangi kısmı olduğunu tahmin edebilirsiniz- mesajın sadece işle ilgili olmadığını, benden çok hoşlandığını ve beni tekrar görmek istediğini de araya bir yere sıkıştırmış olabileceğini söylüyordu. Yanıldı. Her zamanki gibi.

"Teşekkürler. Şu an elimde dün konuştuklarımızdan fazla bir bilgi yok. Bay C. adında bir adamı duydunuz mu? Duymadıysanız araştırabilir misiniz? + 1000$ eğer işime yarayacak bilgilerle gelirseniz..."

Bay C. mi? C ile başlayan tanıdığım isimleri düşünmeye başladım. Kapıcı Cemalettin bey olamazdı herhalde, liseden matematikçi Cüneyt hoca da olamazdı pek ala, Cemil İpekçi mi diye düşünürken içim hafiften bir tiksintiyle dolunca vazgeçtim ve bir daha tahmin yapmamak üzere bu faslı kapadım. Bay C.'yi tabii ki araştırabilirdim, 1000$ ise bu ufak iş için gayet makul bir paraydı. Bu da kabuldü lan!

"Ah Emily, hayatım, insanların hangi duygularına dokunacağını oldukça iyi biliyorsun. 1000$'a ve seni görmeye her zaman açığım. Ayrıca bir gün bana duygulardan başka yerlere de doğruca dokunabildiğini göstermek isteyebilirsin, ona da açığım. Bay C. hakkında bilgileri bulur bulmaz sana haber veririm. Buluşuruz, bir şeyler içeriz, sen bana paramı verirsin ve hesabı da ben öderim. Bu kıyağımı unutma."

Gönder tuşuna bastıktan sonra tıslama şeklinde çıkan bir kahkaha attım. Ufak mutluluğumun gölgesi suratımdan silinir silinmez ben de kanepeden silindim ve bilgisayarın başına koştum. Açılmasını beklerken karşımda Acun'u gördüm birden. "Açıyorum, açıyorum, aaaaaçtım!". Hayır, uyuşturucu da kullanmıyordum, neden böyle bir şey olmuştu anlam veremeden bakarken bir ara o programı takip ettiğimi hatırladım. "Kafama sıçayım." dedikten sonra yine hafif hafif güldüm. Bilgisayar açıldığında ve Google'ın tanıdık renklerini görür görmez gülüşümden kalan tüm izler yine silindi.

Google'da sırasıyla -ayrı ayrı- şunları arattım: Bay C. (hiçbir boka yaramayacağından adım gibi emindim), Faye Laraye, Emily Laraye, C. Laraye, Kate Upton (heheh, ufak bir kaçamak), Larayeler, Bay C. adında esrarengiz kişi.

Tüm sonuçları kontrol ettikten sonra aklıma liseden bir çocuk geldi. Rehberden çocuğa bakınırken adını buldum: Engin Sevren. Lise bittiğinden beri bir kelime bile etmemiştik ama boktan şeyler avlama işine girdiğini duymuştum bir ortak arkadaştan. Belki bu pezevenk hakkında da bir şeyler biliyordur diye mesaj yazmaya koyuldum.

"Engin, naber lan? Hatırladın mı beni, Arda ben Arda, Arda Sırık. Lisede aynı sınıftaydık, hep Bilge'den ödev yapardık birlikte hani. İşte o benim lan! Ne bok yiyorsun hiç haber verdiğin yok. Neyse bunlar umrumda değil, işim düştü sana. Sen hani bu piçleri avlıyorsun ya, belki bir dedikodu falan bir şeyler duymuşsundur. Bir adam var, adı yok ama kısaltması var; Bay C. Kesin bir şey bilmesen, tahminlerin bile olsa söyle, çok acil işim var. Fena bir hatun beni bekliyor : D"

Sonra da YouTube'dan "Eski Dostlar" şarkısını açıp dinlemeye koyuldum. Durumumu daha iyi anlatan bir şarkı daha olamazdı herhalde.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 13 Nisan 2012, 20:03:59
+1 Deneyim

Arda'nın arama sonuçları ona şu karşılıkları vermişti:

Florean Laraye adlı Fransız bir adamın 1900lerin başında kurduğu bir aile şirketi. Laraye Sigorta. Şu anda şirketin CEO'su Thommé Laraye adında, 30lu yaşlarında bir beydi ve şirketin İstanbul kolu da vardı. İstanbul ofisinin başından Ahmet Ceviz adında bir adamın bulunduğu yazıyordu internet sitesinde.

İkinci internet girdisi, Laraye Aile Mirası adında bir internet sitesine yöneliyordu ve haklarında pek bilgi olmayan; ama servet sahibi bir Laraye Ailesi'nin dünyanın dört bir yanında para vererek kurtardığı, restore ettiği kültür mirası eserlerinin bir listesiydi. Mısır'da, Türkiye'de, bir de İngiltere'de pek çok eser sıralanmıştı. Hiçbir aile bireyinin adı geçmiyordu. Sadece iletişim için verilen bir telefon numarası ve Londra'da bir adres vardı.

Üçüncü ve son başlık ise 1800lerde, Salem, Massachusetts, Amerika'da yaygın olan cadı eviyle ilgili tarih kitabı bölümüne yönlendiriyordu. İlgili bölümde cadı oldukları iddia edilerek yakılan bir Laraye ailesinden bahsediyordu. Ailenin bir de küçük kızı olduğu yazılıydı; ama aile fertlerinin adı yoktu.

"Faye Laraye" diye arattığı zaman birkaç Hollywood filminde makyaj departmanında çalışmış olan bir kadına rastladı. Tarihlere göre baktığı zaman, bu adı bir kazayla, bir trajediyle eşlemeye çalıştığı zaman karşılaştığı tek şey ise 1978 yılında, Londra'da bir kimsesizler  mezarlığında ölü bulunan bir küçük kızla ilgiliydi. Kızın raporlarda suda boğularak öldüğü yazıyordu. Polis olayın üzerine gitmiş, bu muhtemel cinayeti kimin işlemiş olabileceğini bulmaya çalışmıştı; hiçbir sonuç bulunamamış, zaman aşımından 1992 yılında dava kapanmıştı.

"Emily Laraye" aramasının sonucunda o adı taşıyan bir süper model görmüştü; ama onun konuştuğu Emily Laraye'e hiç benzemiyordu bu kadın. Bunun hemen öncesinde "Kate Upton"ı aratmış olduğu için olabileceğine karar verdi. Google'ın aramaları kişiselleştirmesiyle ilgilir bir şeyler okumuştu.

Bay C. hakkında çıkan şeyler de bir radyo sunucusu hakkındaydı. Bir de Yusuf Atılgan diye bir adamın "Aylak Adam" adlı bir kitabındaki baş karakterin adıydı. Başka da elle tutulur bir şey bulamamıştı.

Youtube'da açtığı "Eski Dostlar"ı interneti kötü olduğu için 240p'de izlerken neler yapabileceğini düşündü. Belki de "Teo"ya gitmeliydi. İstanbul'da kim, kiminle, ne yapıyor, hepsinden haberi olurdu Teo'nun. Sadece küçük bir sorun vardı. Teo verdiği bilgiler için sıradışı karşılıklar isterdi (bir keresinde, bir adamın adresini vermesi karşılığında üç tane keçi istemişti Arda'dan... Başka bir sefer Teo'yla konuşmaya gittiği zaman bir adamın ona teşekkürler ede ede koskoca siyah bir çöp poşeti içerisinde yüzlerce kullanılmış külotlu çorap çıkardığını görmüştü). Teo'ya gidip gitmemek konusunda kararsız olarak YouTube'daki şarkının bitmesini bekledi.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 13 Nisan 2012, 20:28:24
Tüm arama sonuçlarını kahvemi yavaşça yudumlarken inceledim ama bir bok anlamadım. O yüzden Larayeler ile ile ilgili sekmeleri kapatıp şarkıyı dinlemeye devam ettim. Görüntü kalitesi zaten 240p olduğu için zaten hiçbir şey anlaşılmıyordu, alta aldım ve monitöre öyle bakmaya başladım. Arka planda Windows'un klasik dağ bayır manzarası vardı. Çok basit ama vazgeçilmezdi. Bilgisayarla çok fazla zaman geçirmediğim için değiştirme gereği duymamıştım. Sandalyede rahatça geriye yaslanırken üstüme biraz kahrolasıca kremalı kahve sıçrattım, neyse ki üstümde bir şey yoktu.

Şimdi yalnız resimlerde
Eski dostlar, eski dostlar


Şarkı biterken kahveyi kafaya diktim. Yoğun sıvı yemek borumdan mideme giden yolu takip ederken kafamın üstünde alternatif akımla ampullerin yandığını hissettim. Eski dostlar... Piç Engin hala mesaj atmamıştı ama tek eski dostum o değildi, bir de ibne Teo vardı. Bu civarlardaki -yani tüm İstanbul- herkesi tanırdı. Ama sorun şu ki Bay C. bu civarlarda mıydı? Öyle olduğunu umuyordum.

Koltuk altlarımı koklayıp o kokuyla sandalyeden düşünce duş almam gerektiğini farkettim. Bilgisayarı kapattım, salonun kenarına attığım atletimi de alıp banyoya girdim. Boxerımı da çıkarınca anadan doğma -lafın gelişi- bir şekilde ayna karşısında buldum kendimi. 5 saniye kadar dans ettikten sonra duşa girdim. Yarım saat gibi bir süre sonra çıktığımda kıçımda hafif bir acı hissetmeye başladım. Anlaşılan su faturası şimdiden etkisini göstermeye başlamıştı.

Gardıroptan yeşil-siyah tişörtümü ve kot pantolonumu alıp giyindim. Cep telefonumu, maymuncuğumu, silahımı, bilyelerimş ve iskambil kartlarımı alıp dışarı çıktım. Taksiye binip Teo'nun mekanını tarif ettim.

Bekle beni ibne Teo, ben geliyorum.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: Fiddler - 21 Nisan 2012, 18:29:34
Arda taksiden inerken bir mesaj geldi:

"Canın istediği zaman insanlardan bilgi koparabileceğini mi sanıyorsun? Aslında düşündüm de, bir kaç bilgi biliyorum sanırım. Rivayete göre bu herifin ismi Cemil, Cemil İpekçi. Ressamlığa soyunmuş bu godoş, ben de onun resimlerinden birini koruyorum şu an. İnsanın inanası gelmiyor değil mi, ama gerçek bu. Galiba iblislerle falan da gizli anlaşmalar yapmış. Asırlar öncesinden kalma bir katedraldeki gizli kapıyı arıyorlarmış. Neyse, söyleyeceklerim bu kadar, Bilge'yi görürsen selam söyle. : )"

Şöföre parayı uzatarak taksiden indi ve Teo'nun mekanına girdi. Burası eski bir mahalle kahvesinden bozma bir bilardo salonuydu. İçeride yüksek tavandan sarkan tungsten ışıklar ve altı bilardo masası duruyordu. Kenarlara gelişigüzel birkaç tahta masa da atılmıştı. Bunlar genellikle perşembe geceleri oynanan kumarlar içindi, onun dışında pek oturanı bulunmazdı.

Arda içeriye girerken Teo'nun adının Teoman'dan kısaltma olup olmadığını düşündü. Adamın hafif kırık bir Rum aksanı da vardı aslında. Belki adı sahiden Teo'ydu. Uzak köşedeki bir masada Teo'yu tek başına oturmuş çay içerken buldu. Oldukça sıska bedeni üzerinde kafası fazla büyük duruyordu. Yavaş yavaş beyazlamaya başlamış uzun saçlarını bir at kuyruğuyla toplamıştı. Çenesinden aşağıya uzun ve oldukça ince bir sakal sarkıyordu. Çayından bir yudum almak için bardağı kaldırırken Arda'yı farketti.
Başlık: Ynt: LegalMc - Arda Sırık
Gönderen: LegalMc - 23 Nisan 2012, 11:30:14
Mesaja bakınca hiçbir şey anlamadım. Sonra daha dikkatli incelemek için zaman ayırabilirdim. Ama şimdi Teo ile $1.000 değerinde ufak bir işim vardı ve hemen halletmem gerekiyordu. Boş mekana girip masaları taradım. Uzaktaki masada oturan Teo dışında bomboştu.

"Oo, sensei Teo!" diyerek masasına gittim. İçimden tipine birkaç küfür ettim ama suratımda çok büyük bir gülümseme vardı. Suyuna gidersem bu işten çok daha kolay sıyırabilirdim belki de. "Görüşmeyeli hiç değişmemişsin, hala oldukça gizemli ve bilgili görünüyorsun." Biraz durduktan sonra devam ettim.

"Ve ben de o bilgiden birazcık yararlanmak istiyorum. Sana iki şey soracağım; Bay C. adında birini arıyorum. Adında derken, elimde sadece bu kısaltma var ama senin o güzel oval kulakların bununla ilgili bir şeyler duymuştur herhalde? Diğer sorum da Faye Laraye. Bu isim hakkında ne biliyorsun? Dökül bakalım sensei!" Şaka olduğunu belirtircesine ufak bir kahkaha attım, şimdi bu taşşaksız anlamazdı falan.