Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: TheSpell - 07 Temmuz 2012, 14:19:46

Başlık: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: TheSpell - 07 Temmuz 2012, 14:19:46
Daha önce sorulduysa özürlerimi iletirim.

Sizce hikaye yazarken birinci tekil şahısı mı üçüncü tehil şahısı mı kullanmalıyız? Ben şu şekilde düşünüyorum:
Birinci tekil şahıs ağzından anlattığınız karakterin ruh halini, düşüncelerini, davranışlarını ve hislerini üçüncü tekil şahısa göre daha iyi anlatıyor. Ancak üçüncü tekil şahsın da kendine has bir güzelliği var.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Optik - 07 Temmuz 2012, 14:28:14
Birincil tekil şahısı tercih ederim,sebebi ise dediğin gibi karakteri çok daha iyi tanıyorsun; duygularını hislerini biliyorsun. Üçüncü tekil şahıs ise bende ki heyecanı azaltıyor,bu da kitaptan sıkılmaya  neden olabiliyor.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: TheSpell - 07 Temmuz 2012, 14:44:37
Şöyle bir durum da var, en iyi fantastik eserlerin çoğu üçüncü tekil şahıs ile yazılmış. Bknz: Lotr, Zaman Çarkı, Buz ve Ateşin Şarkısı...
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Gilderoy - 07 Temmuz 2012, 14:50:20
İkisi de hoştur, güzeldir. İkisininde kendilerine has tatları vardır. Burada önemli olan, kurguyu başarılı bir şekilde okuyucuya sunmaktır. Tabii hikayenin tarzı itibariyle anlatım biçimleri değiştirilebilir.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: KoyuBeyaz - 07 Temmuz 2012, 14:58:14
İkisini de aynı seviyede 'güzel' yazabildiğimizi varsaysak bile (ki bunun çok mümkün olduğunu düşünmüyorum) bana kalırsa anlatım şekli hikayeye göre belirlenmelidir. Karakter bazlı romanlarda/öykülerde birinci tekil şahıs daha çok işe yarayabilirken durum üzerinden giden hikayelerde 3. tekil anlatımını daha mantıklı buluyorum örneğin. Hikayenin türüne, baş karakterin özelliğine ve anlatılmak istenen olaya göre anlatım türü değişiklik göstermeli, sabit olmamalıdır. Bir yazar kendini bir anlatım türüne kaptırıp tüm eserlerini onunla yazmamalıdır aynı şekilde. Tabi bu benim görüşüm.

Bir de şu var, 1. tekil şahıs kullanmanın daha zor olduğunu düşünürüm ben. Çünkü 1. tekil anlatımda çevrede ne olduğu değil, karakterin çevrede olup biteni nasıl gördüğü önemlidir ki bu da yazarın karakteri çok iyi benimseyebilmesini gerektirir. Ayrıca duruma uygun olarak değişen düşünceleri, görüşleri ve duygularını yansıtmak bir zorunluluk halini aldığı için hata riski çok daha yüksek. Bu bakımdan belli bir alıştırma safhası olmadan 1. tekil anlatıma geçmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Özellikle yeni yazmaya başlayanlar için 3. tekil şahıs daha uygun geliyor.

Son olarak, 3. tekil şahısın bir güzelliği de birden fazla karaktere aynı önemi verebilmesi. Birden fazla baş karakteriniz olmasını (Yüzüklerin Efendisi'ndeki Yüzük Kardeşliği gibi) istiyorsanız 3. tekil ya da tanrısal bakış açısı ile her karakterin üzerinde ayrı ayrı durmak mümkün. Bu bakımdan daha homojen bir anlatım elde edip merakı artırabilir, daha fazla parçaya bölebiliriz. Ayrıca gene tanrısal bakış açısı sayesinde karakterlerin duygu ve düşüncelerini yansıtma şansımız da bulunur.

Yerine göre ikisi de çok güzel kullanılabilir ve ikisinin de tadı çok ayrı olur kısaca. :)
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: TheSpell - 07 Temmuz 2012, 15:01:24
Ben her iki türü de denemeye çalıştım ve dediğiniz gibi 1. tekil şahıs biraz daha zor. Henüz hangisini daha iyi yazabildiğimi çözemedim ben şahsen :)
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Ryld Argith - 07 Temmuz 2012, 15:44:01
Bence 3. çünkü: karakter kendi (1. tekilde yani) duygularını anlatırken gözümüzde canlandırmada zorlanabiliriz. Ama 3. tekil kullanıldığında (yani dışarıdan birinin) karşısındakinden hissettikleri ve gözlemledikleri ile anlatıldığında gözümüzün önüne getirmek kolaylaşacaktır.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Fırtınakıran - 07 Temmuz 2012, 16:04:42
Bence 3. çünkü: karakter kendi (1. tekilde yani) duygularını anlatırken gözümüzde canlandırmada zorlanabiliriz. Ama 3. tekil kullanıldığında (yani dışarıdan birinin) karşısındakinden hissettikleri ve gözlemledikleri ile anlatıldığında gözümüzün önüne getirmek kolaylaşacaktır.

Aslında tam tersi için 1.tekil kullanılmaz mı? Çünkü 1.tekil söz konusuysa 3.tekilde olmayan bir şey devreye girer ve 3.tekil anlatımda asla tam olarak tadamayacağımız duygu ve düşünceleri karakterin bakış açısından görmeye başlarız. Dresden Dosyaları'nı okuyup da Harry Dresden'i benimsemeyen var mıdır, söz gelimi? Ya da bir Alper Canıgüz, Murat Menteş kitabı okuyup 1.tekil anlatımından rahatsız olan? Aynı şekilde hem distopya hem de edebiyatın baş ucu eserlerinden meşhur 1984 başyapıtı da 1.tekilden yazılarak milyonları etkisi altına almıştır. William Smith'i sonuna kadar hissetmişizdir.

Bunlara son bir ek olarak da edebiyatın büyük ustalarından Dostoyevski ve Gogol'un da sıkça başvurduğu bir anlatım biçimidir 1.tekil. Bu noktada karşımıza oturup bize kendini anlatmktan çok beynine sızıp tüm düşüncelerine nüfus ettiğimiz bir anlatımı, "o" diye bahsedilen ve dışarıdan baktığımız birine göre daha kolay canlandırılabileceğine inanıyorum.

Tüm bu sözlerim belki 1.tekili tercih ediyormuşum gibi gösterdi beni, fakat ben çok farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum. 3.tekilin de, 1.tekilin de gerçek bir ustanın elinden çıktığında tadından yenmeyen örnekleri var. Bu gibi zor bir konuda tercih yapabilmek için öncelikle iki tür anlatımın "en iyi örneklerini" okumak gerektiğine inanıyorum. Mesela ben 1.tekili oldukça soğuk bulurken karşılaştığım birtakım başyapıtlar bu önyargımı ve beğenmezliğimi kırmıştır.

Bir de her iki anlatımda da harika eserler yazabilenler var ki, eh, işte yetenek orda.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Ryld Argith - 07 Temmuz 2012, 16:13:33
Doğru söze ne denir bilmiyorum Fırtınakıran. :) Önemli olan kalem değil kalemi tutan El'dir. Zaten değil mi? :)
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Fiddler - 07 Temmuz 2012, 16:49:25
Bana kalacak olursa - ki gördüğüm kadarıyla birkaç kişi daha bu düşünceyi paylaşıyor - yazdığınız kurgu, hikaye, zaten sizi bir anlatım kişisine yönlendirecektir. Bu konuya daha çok değinmeden önce başka bir şeyden bahsetmek istiyorum öte yandan:

Birinci ve üçüncü tekil şahsın yanında, ikinci tekil şahıs ve yine tüm çoğul şahıslarla da öykünüzü yazmanız mümkün. Birinci ve üçüncü tekil kadar çok kullanılmasalar da hikayenin vermek istediği şeye göre çok güzel anlamlar katabilir bunlar. Örneğin, Paul Auster'ın otobiyografik romanı "Kış Günlüğü" tamamen ikinci tekil şahısta yazılmıştır ve "kendinizi roman kişisinin yerine koymak" kavramına adeta bambaşka bir boyut getirir. Şimdiki zaman ve ikinci tekil şahısla yazarın kendini anlatıyor olduğu bilgisi eklenince tüm roman boyunca Paul Auster'ın yaşadığı o 60 küsur yıl sıraya dizilir ve önünüzden bir panorama gibi geçmeye başlar. Tam anlamıyla birer Paul Auster oluruz bu sırada.

Birinci tekil kişiyle yazmanın zor olduğuna da katılıyorum. Ben de - çok büyük bir uğraş olmamasına rağmen - birinci tekil şahısta giden "Pazuzu" sonrasında çok bunalıp bir sonraki öykümü birinci tekil şahısa çok uyacağını düşünmeme rağmen üçüncü tekil şahısla yazdım. Özellikle uzun soluklu işlerde iyice bıktırıcı ve yorucu olduğunu düşünüyorum birinci tekil şahsın.

Ama, sonuç olarak anlatım kişisine yazardan çok öykünün karar vermesi gerektiği kanaatindeyim. Örneğin, Neil Gaiman Amerikan Tanrıları'nı yazmaya başlarken ilk bölümü ana karakter Shadow'un ağzından yazmış; ama daha sonra kitabı üçüncü tekil kişiye çevirmesi gerektiğini farketmiş.

Ayrıca, unutulmaması gereken bir başka nokta da şu ki, herhangi bir yerde birinci tekil şahıs ağzından yazılıyorsa bu bize bir karakterin "ağzından" bir şeylerin anlatıldığı hissini verir. Yani okuduğumuz satırlar hikayedeki bir karakter tarafından dillendirilmekte ve/veya düşünülmektedir. Özellikle psikolojik sorunu olan ana karakterler, veya gazeteci/yazar karakterler, katiller, eski dedektifler vs. gibi vasıfları olan karakterlerde birinci şahıs doğru kullanılırsa çok çok daha etkili bir hale gelir.

Örneğin, Daniel Keyes'in 1960 tarihli bir kısa öyküsü ve 1966 tarihli, aynı adı paylaşan kitabı olan "Algernon'a Çiçekler"de (Özgün adı "Flowers For Algernon", okuyabilenler İngilizce okumalıdır) IQ'su 68 olan bir adamın bir deney sonucu IQ'sunun 200'e fırlaması anlatılmaktadır ve hem öykü hem de kitap bu IQ'su düşük ana karakterin ağzından, testin bir gereği olan "Gelişim Raporları"nı yazmasından oluşmaktadır. Öykünün ilerleyişi boyunca test de etkisini gösterirken karakterin yanlış cümleler, basit sözcükler, duygusal açıdan oldukça ham olan cümlelerle dolu raporları, IQ'sunun artmasıyla birlikte inanılmaz bir değişime uğrar, ve biz de bu değişimi adım adım izleriz.

Başka da bir şey söyleyebilir miyim bilmiyorum. Gerçekten şu noktada en önemli şeyin anlatmak istediğin öykünün gerek entellektüel, gerekse teknik açıdan neler gerektirdiği olduğunu düşünüyorum.

Evet, nasıl da bitireceğimi bilemedim. Böyle bir şeyler işte.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: TheSpell - 08 Temmuz 2012, 16:43:44
Vardığımız sonuç şu ki: Her türlü anlatım tarzı ustaların elinden çıkarsa muhteşem şeyler yaratabilir.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Cemil - 09 Temmuz 2012, 22:38:01
Anlatacağınız hikayede vurgu koyacağınız yere göre bu seçimi yapabilirsiniz sanıyorum. Yani biraz okura ne göstermek istediğinizle de alakalı.

Şahsen öykülerimde genellikle tek bir karakterin düşüncesine odaklanmayı tercih ediyorum.

Roman yazacağım zaman ise (ya da novella) third-person omniscient anlatıcı kullanmayı daha uygun görüyorum. Böylelikle serüven boyunca dilediğim karakterin zihnine giriş yapabiliyorum.

Bu arada İngiliz edebiyatı okumaktayım ve açıkçası "omniscient" ı nasıl Türkçeye çevirebileceğimi bilemediğim için kelimeyi direkt öğrendiğim şekilde kullandım. Ama Ziltoid the Omniscient ile bir alakası olmadıgını temin ederim.

Ek olarak:

James Joyce, Virginia Woolf gibi 20. YY'ın ilk dönem yazarları romanlarında da birinci tekil şahıs anlatıcılar kullanıp ek olarak stream of consciousness tekniğine başvururlardı ki bu teknik hikayede aksiyondan ziyade sürekli olarak karakterin zihnine/monologlarına odaklanan bir narrative device idi. Böylelikle Dünya Savaşı sonrası psikolojik buhranı kitaplarında karakterlerinin zihinleri aracılığıyla etkili biçimde yansıtmışlardır.

Ryld Argith'e hak verdiğim noktayı açmak isterim:

Üçüncü tekil anlatıcının birinci tekil anlatıcıya göre hayli üstün yanları olduğunu düşünüyorum ben de. Bunu açmadan önce üçüncü tekil anlatıcının da kendi içinde ikiye ayrıldığını belirtmeliyim: üçüncü tekil şahıs ve üçüncü tekil şahsın "omniscient"ı (tamam Türkçeye bu kadar çevirebildim :P ) Her iki anlatım tekniğinde de birinci tekil şahsa nazaran bir üstlünlük var fakat bu birinci tekil anlatıcının kaka oldugunu göstermiyor. Hatta bir konuda o da üçüncü tekile kafa atıyo. Geleceğim.

Öncelikle üçüncü tekilin üstünlüğü nedir onu izah edeyim. Şudur: üçüncü tekil anlatıcılar hikayede Tanrı görevi görürler ve hikaye boyunca gaipten gelen bir melodi gibi bize bir hikayeyi sistematik biçimde fısıldarlar. Biz olayları o fısıltı aracılığıyla uzaktan görürüz. Herhangi bir karakterin aklına girmeden ya da herhangi bir karakterin perspektifinden bakmadan. Herhangi bir karakterin point of view'una ihtiyaç bile duymadan hatta. Bu bağlamda aslında amatör yazarlar için üçüncü tekil anlatıcı tekniği ZORDUR ve genellikle okullarda birinci tekil şahıs kullanılması tercih edilir (en azından işin tekiğini öğretilene kadar).

Birinci tekil ise çok daha kolaydır. Zira bir karakteri oynamak, bir Tanrıyı oynamaktan çok daha kolay olsa gerek di mi? Birinci tekilde yalnızca bir karakterin gözlerinden olayları görür, kulaklarından duyarız. Bütün bir setting'i tarif etmemize gerek kalmaz, sadece o karakterin bulunduğu çevreyi, onun kısıtlı diliyle (belki adam körcahildir, bu işimizi kolaylaştırır) tasvir eder işin içinden sıyrılırız. Birinci tekilin üçüncü tekil anlatıma üstünlüğü de aslında biraz bununla alakalı. Bu anlatım tekniği sayesinde okur, okudugu karakterle daha kolay duygusal bağ kurabilmekte. Bunu bir avantaja çevirmek isteyen 20. YY yazarları da stream of consciousness tekniğine başvurarak kitaplarında karakter psikolojilerini ön plana alıyorlar.

Herhangi bir kitabın 1. tekil olursa çok daha tatlı olacağını ya da 3. tekil yazılırsa daha ağır bir havaya gireceğini düşünmüyorum maalesef. Kaldı ki çok kompleks narratorlar kullanıp birden fazla anlatıcı tekniğini tek seferde kullanan kitaplar da mevcuttur ve o zaman onlar dünyanın hem en duygusal hem de en ağırbaşlı kitaplarıdır... mı? :)
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Temmuz 2012, 23:07:00
Bu arada ardı ardına mesaj atmak yerine DEĞİŞTİR butonunu kullanıyoruz :). Mesajınız bir öncekiyle birleştirilmiştir.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Malkavian - 10 Temmuz 2012, 09:32:45
İkisinin de bazı artıları ve eksileri mevcut bence.

Şimdiye kadar okuduğum kitapları göz önüne alırsam 1. tekil şahıstan anlatılan hikayelerin, karakterimizin iç dünyasını açığa vurarak okuyucuyu daha rahat içine çektiğini fakat hikaye uzadıkça bunun bayağılaştığını gözlemledim. Çünkü birinci tekil şahısta başlayan bir hikaye ile birlikte karakterimizin dünya görüşüyle beraber hikaye işlenir. Çoğu romanda karakterin dünya görüşü pek fazla değişikliğe uğramadığından roman içinde bu anlatım tekrarlara yol açar. Hatta bazı romanlarda bu tekrarlar o kadar fazlalaşır ki yazarın kontrolünden çıkar. Bir dezavantajı da olayın hep tek bir karakter etrafında dönmesidir. Bir A ve B karakterini hikayenize dahil etmek ve onu tanıtmak istediğiniz zaman onu mutlaka ana karakterle karşılaştırmanız gerekir.

3. Tekil şahıs ise okuyucuyu diğer anlatıma göre daha yavaş içine çeker ve karakterlerin zihinlerine tam anlamıyla giremediğimiz için ortada hep bir gizem havası bırakır. Uzun ve çok karakterli hikayeleri anlatmakta oldukça kullanışlıdır çünkü her olayın tek bir kişi etrafında dönmesine gerek yoktur ve diğer anlatımdaki gibi tek bir düşünceye saplanıp kalmaya gerek yoktur. Dezavantajı, hikaye içindeki karakterleri çok derinlemesine işleyememenizdir bu türde. Fakat oldukça kullanışlıdır. Çünkü 3. tekil şahıstan bir ağacın bile düşüncelerini anlatabilirsiniz sorunsuzca.

Sonuç olarak 1. tekil şahıs kısa hikayelerde, 3. tekil şahıs ise uzun hikayeler ve romanlarda daha kullanışlıdır benim fikrime göre.

Hemen bir dipnot da düşeyim, 1. tekil şahıstan çok güzel roman yazan yazarlar var ama bence o kişisel yetenekleri bu kişilerin.

Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: TheSpell - 10 Temmuz 2012, 09:52:29
Mesela Patrick Rothfuss. Hem uzun kitaplar yazıyor hem de çoğunlukla 1. Tekil şahıs kullanıyor. Ve çok da güzel yazıyor.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: - 10 Temmuz 2012, 11:27:15
Benim için 1. Tekil Şahıs.Kendinizi karakterin yerine koyduğumuz için onun duygularını anlayabiliyoruz ve bu kitaba bir heyecan katıyor.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Scyther - 10 Temmuz 2012, 13:48:42
Ben birinci tekil şahısla yazmayı sevmiyorum zaten beceremiyorumda :)

Üçüncü tekil şahısla yazmayı çok seviyorum yazarken aynı zamanda okuduğumu hissediyorum bu yüzden bence üçüncü tekil şahıs :)
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: TheSpell - 10 Temmuz 2012, 14:02:50
Ben genellikle 1. tekil şahıs yazmayı denerim kendi öykülerimde. Ancak başaramayıp hikayeyi yarım bırakırım. Bu şekilde yarım bırakılmış onlarca hikaye var bilgisayarımda :D
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Daarlan Gardan - 10 Ağustos 2012, 19:09:44
Korku yazılıyorsa ya da gerilim 1. tekil şahıs kullanmak daha zevkli yapabilir öyküyü veya kitabı. İnanılmaz ayrıntılar içeren, binlerce karakterin olduğu bir evren söz konusu ise 1. tekil şahıs ile çok ilerleyemezsiniz, hep bir yerde tıkanırsınız. Mutlaka başka yerlerde geçen olayları da, başka karakterlerin olduğu bölümleri de yazmak gerekir öyleyse. Genelde baktığımızda korku ve gerilim türü öykülerde kullanılıyor 1. tekil şahıs, karakterin yerine kendimizi koyup, olayları ve duyguları daha iyi anlayabilmemiz için.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: nursah41 - 18 Ağustos 2012, 23:48:35
Çoğu güzel kitabın üçüncü tekil şahısla yazıldığı doğru.Ama birinci tekil şahısta kahraman ne kadar biliyorsa sizde o kadar biliyorsunuz.Ekstra bilgi yok.Karakterle beraber keşfediyosunuz,öğreniyorsunuz.Böylesi daha zevkli değil mi?
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Fiddler - 19 Ağustos 2012, 00:17:12
Çoğu güzel kitabın üçüncü tekil şahısla yazıldığı doğru.Ama birinci tekil şahısta kahraman ne kadar biliyorsa sizde o kadar biliyorsunuz.Ekstra bilgi yok.Karakterle beraber keşfediyosunuz,öğreniyorsunuz.Böylesi daha zevkli değil mi?

Aslında okuyucunun ne kadar bildiği anlatım kişisiyle doğrudan ilişkili değildir.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Thomasward - 23 Ağustos 2012, 10:26:01
Birinci tekil şahıs okuyucuyu hikayeye daha bir katarken üçüncü tekil şahıs  daha geniş ve ilahi bakış açısı duygularıda bildirebilir ve sadece baş karakterin bulunduğu ortamı değil başka karakterlerin durumlarınıda başka bir parçada iken anlatabilir.Bana kalırsa üçüncü tekil şahıs daha kullanışlı.Şunu unutmayalımki üçüncü tekil şahısta hikayedeki tüm karakterlerin duygularını bildirebilir veya bilebilirsiniz.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Daarlan Gardan - 23 Ağustos 2012, 17:07:40
Şunu unutmayalımki üçüncü tekil şahısta hikayedeki tüm karakterlerin duygularını bildirebilir veya bilebilirsiniz.
Onu birinci tekil şahıs ile de yapabilirsin zannımca, tabi eğer fantastik bir kurgu yazıyorsan. Ana kahramanın doğuştan gelen bir yeteneği olabilir, konuştuğu, yüzünü gördüğü kişilerin duygularını öğrenebilir. Ama, evet, üçüncü tekil şahıs kadar derin bir duygu yaşanmaz. Aktaramaz.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Thomasward - 23 Ağustos 2012, 20:32:22
Şunu unutmayalımki üçüncü tekil şahısta hikayedeki tüm karakterlerin duygularını bildirebilir veya bilebilirsiniz.
Onu birinci tekil şahıs ile de yapabilirsin zannımca, tabi eğer fantastik bir kurgu yazıyorsan. Ana kahramanın doğuştan gelen bir yeteneği olabilir, konuştuğu, yüzünü gördüğü kişilerin duygularını öğrenebilir. Ama, evet, üçüncü tekil şahıs kadar derin bir duygu yaşanmaz. Aktaramaz.
Ama senin dediğin durum sadece  özel gücünün bulunması durumunda olur.O özel gücüde her birinci tekil şahıs anlatımına kesinlikle aktarmamalısın.Yani ortak karar aktaramıyacağı yönünde.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: Daarlan Gardan - 29 Ağustos 2012, 17:49:00
R.A Salvatore'ın yaptığı gibi yapılabilir diye düşünüyorum. Mesela kitap başında bulunan Drizzt Do'Urden'in konuşmaları. Ah, tabi bunu gidip kitabın ortasında birinci tekil şahısa çevirip yazarsan, okuyucu ''ne oluyor yahu?'' diyecektir.
Unutulmuş Diyarlar'ı takip etmeyenler için örneklendirelim.

''Yine de burada, cüce kalesinde gördüğüm şeyden hoşlanıyordum. En çok da Bruenor Battlehammer'in değişiminden.
Bruenor! En yakın dostum. Buzyeli Vadisi'ndeki günlerimden beri —ki o günlerin üzerinden oldukça fazla zaman geçmiş gibi görünüyor!— yan yana savaştığım cüce.
''
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: KingKiller - 30 Eylül 2012, 14:01:09
Benim tercihim 1.Tekil şahıs.
Başlık: Ynt: Birinci Tekil Şahıs mı Üçüncü Tekil Şahıs mı?
Gönderen: ülfet - 04 Ekim 2012, 20:16:03
Şöyle bir durum da var, en iyi fantastik eserlerin çoğu üçüncü tekil şahıs ile yazılmış. Bknz: Lotr, Zaman Çarkı, Buz ve Ateşin Şarkısı...

Gerçekten katılıyorum. 1. tekil şahıs ya da 3.tekil şahıs ile yazılmış eserleri nerden ve kimin elinden okumuş olman önemli. Mesela ben polisiye kitaplarda 3. tekil şahısı severim. Hikayelerde 3. tekil biraz daha zor gelmiştir hep bana. Ama yazarsan kaliteli olur.