Pegasus'un bu işle uğraştığını 2014 sonundan beri biliyorduk; ama bu haber güzel oldu. Bu seriyi epey merak ediyordum, keşke bir önokuma da verselermiş bize. :) Neyse, bekleyeceğiz artık.Pegasus'tan bir önokuma isteğim oldu ancak henüz dönmediler. Hafta içi belki yanıt gelir diye düşünüyorum. Bakalım kısmet :)
Bu konunun başlığı vardı zaten, o sebeple son 3 mesaj ana konuya taşınmıştır.
-Editör
Kitabın hala çıkmama konusuna gelirsek, Pegasus bizi yalancı çıkardıya ne diyeyim :P
Kitaba tam başlayacağım sırada kafam allak bullak oldu. Okuyanları yardıma çağırıyorum!
Şimdi bu seri yetişkin içerikli mi, yoksa çocuksu mu? Ya da ortalama bir fantastik edebiyat serisi kıvamında bir aralığa mı giriyor? İçerik olarak soruyorum tamamen.
ionik adlı arkadaşımız çocuklardan uzak tutun demiş. Sert demiş. Buna itiraz gelmemiş; daha çok dil tartışılmış. Ben buna cevap istiyorum ;D. Bakın sonra Dikenlikler Prensi gibi çıkmasın. ionik sakın yanlış anlamasın, Dikenlikler Prensi için "öyle de sert, böyle de sert, Aman Tanrım dedik, kanımız dondu!" dendi. Sonra okudum ve şu tepkiyi verdim: :dl Kitap hardcore denilince ben heyecanlanıyorum :(
Doğruluk Kılıcı'nın kendisinden öte yazarın bu seriyi objektivizm akımının izinde yazmış olması beni çok merak ettiriyor.
Öyle işte. Bu konulara açıklık getirilmesini rica ediyorum :D. Ona göre okuma sıramda oynamalar yapacağım.
...uğraşacak olan olacaksa şimdiden minnettarım
Alıntı...uğraşacak olan olacaksa şimdiden minnettarım
Ehem :hömm: İncelemesi bende efenim.
Spoiler yememek için hangi kitaptan sonra diziyi izleyebilirim veya ilk 2 kitabı bitirsem kaçıncı bölüme kadar diziyi izleyebilirim?
Pekala, dilinin basitliği ile kastedileni bugün itibariyle görmüş bulunuyorum.
Henüz 40 sayfa okudum. Dil beni rahatsız eden bir basitliğe sahip. Sadelik değil ama, basitlik.
Şu ana dek hoşuma giden şey Richard'ın Kahlan ile tanıştığı sahnede şövalyeliğe soyunmaması. Aksine, karşısındakiler nedeniyle korkuya kapılması. Bir anda içinden bir kahraman çıkmaması güzeldi. Öte yandan, Kahlan'ın yeşil gözleri de yeşil gözleri.
Kitapta betimleme sıkıntısı var gibi duruyor. Bu da anlatımın basitliğinden kaynaklı diye düşünüyorum. Devam edeceğim elbette :) Ama ilk izlenimlerim böyle olunca buradaki çoğu kişiyle paralel düşündüğümü görüp burada paylaşayım dedim.
Hemen orijinal metne aşağıdaki ön okumadan bakabilirsiniz.
https://www.amazon.com/Wizards-First-Rule-Sword-Truth/dp/0812548051/ref=sr_1_1?ie=UTF8&qid=1477312607&sr=8-1&keywords=sword+of+truth
Şu an detaylıca inceleyemiyorum. O nedenle benden önce davranacaklar için adresi bırakıyorum.
Belki yazar da kitaplar ilerledikçe gelişiyordur? Çevirmen şeysi olmasın ya :(
Yok artık... Okudukça ağzım açık kaldı :D Bu muymuş yani onca hevesle beklediğimiz kitap dedim. Bakalım ikinci kısmı okuyunca fikirlerin değişecek mi? Ama bayağı bayağı şaşırdığımı itiraf etmem gerek.
Terry Goodkind seni dost bilmişti Hazal. İnsan dostuna nasıl böyle şeyler der :(
Pegasus kitabın lisansını alıp çevirmek yerine yalandan kendileri bir kitap yazmış olmasın? :P Gerçek Doğruluk Kılıcı bu değil, gerçeği Eyjafjallajökull'da 20 sene önce kayboldu. Çok başarılı, zeki, çevik Richard'ın bulup çıkartması bekleniyor.
Çok düşük bir beklentiyle okumaya başladım kitabı. Hatta Yosun abla favori serim diye hiç söylememiş olsa alıp okumazdım. İlk başladığımda kitabın dilini çok ham, toy, iyi işlenmemiş bulmuştum. Bu nedenle çok düz, laylay geçecek bir macera yaşanacağını sanmıştım. Ama kitap ikinci yarısından sonra özellikle hem dil olarak biraz toparladı (belki de ben alıştığım için normal gelmeye başlamıştır) hem de baya baya yetişkin temalar işlemeye başladı. Cinsellik var biraz ama o kadar fazla değil. Asıl işkenceli sahneler var kitabın sonlarında özellikle Mord Sithli kısımlarda. Buralar hem fiziksel hem zihinsel anlamda zorlayıcı şeyler. Bu nedenle kesinlikle bir çocuk kitabı değil.
İlk kitabın ikinci yarısı olmasaydı devam etmezdim seriye. Diyaloglar nasıl diyeyim çok cheesy, holivud aksiyon film kahramanı iyimser, parlak çocuk maykılla gizemli ve güzel, güven sorunları yaşayan cenifır konuşuyor sanki. Belki çeviriden dolayıdır bu, bilmiyorum.
Lore olarak bakarsak bir sürü şey çıkıyor kitapta karşımıza. Çeşit çeşit büyücü, büyülü nane, yaratık var. Kitap uzun olduğundan boğucu olmamış bunlar ama bazı şeylerin yeterince açıklanması da mümkün olmamış.
Düşük beklentiyle başladım, kitabın ilk yarısı da açıkçası böyle gitti. İkinci yarıda açıldı kitap, daha oturaklı bir hal aldı. Bu nedenle memnunum. 6,5'tan 7/10, ikinci kitabı da okuyacağım diyorum.