Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: kargasiz - 24 Şubat 2015, 11:59:28
-
Yazarken kaçıncı ağızdan yazmak daha kolaydır diye düşünüyorum bazen, sonra bunun hikayeye, olay örgüsüne göre değiştiğini görüyorum. Sınırları zorlayarak aynı hikayeyi farklı şekilde, 1. tekil ağızdan veya 3. tekil ağızdan tekrar yazdığımızda ortaya çok farklı şeyler çıkıyor.
Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz?
-
Eğer tarzı düşünmeden cevaplarsak, anlatılmak istenene bağlıdır.
''Anlatılmak istenen objektif bakış açısıyla mı daha etkileyici olarak kavratılır subjektif mi?'' veya ''Yazar bu hikayede kendini nasıl görüyor, kendini nasıl daha rahat ifade edebiliyor?'' soruları sorulabilir.
Bana göre tamamen yazarın düşünce şekline bağlıdır. Tarafsız bir değerlendirme tarzınız, düşünce şekliniz varsa daha kolay veya zor değildir; tamamen anlatılana bağlıdır.
Edit:
Bu konuya şu tartışmayı da eklemek isterim o zaman, birinci tekil olarak yazdığınız bir hikayeyi daha sonra üçüncü şahıs olarak yazmayı denediniz mi?
Eğer tarzı düşünmeden cevaplarsak, anlatılmak istenene bağlıdır.
Sorduğunuz şeyi bu elediğim durumu dikkate almadan soruyorsunuz sanırım. Kendime gelirsek tabii ki yazdım, olay örgüsü değişmeden anlatılanın derecesi kesinlikle değişime uğradı ki böyle olduğunu savunmuştum. :)
-
Bu konuya şu tartışmayı da eklemek isterim o zaman, birinci tekil olarak yazdığınız bir hikayeyi daha sonra üçüncü şahıs olarak yazmayı denediniz mi?
-
Aslında bu tamamen seninle ve hikayenle alakalı. Hikayeni hangi anlatımla okuyucuya aktarabileceğini düşünüyorsan öyle yapmalısın, ben öyle yapıyorum.
Hikayeni yaşatmak istiyor ve okuyucunun sadece bir kişiyle özdeşleşmesini istiyorsan kahraman bakış açısı mantıklı, ama içerisinde on, on beş karakterin ve içlerinde en az iki kişinin baş karakter olduğunu varsayarsak kahraman bakış açısı eksik kalacaktır. Örneğin Harry Potter Harry'nin bakış açısıyla yazılsa, Ron ve Hermonie'ye bu kadar yakınlık duymayacaktık belkide. Büyücüler ve Cadılar dünyasını da sadece o dünyadan uzak kalmış bir çocuğun gözünden görebilecektik.
Tam olarak türe bağlı değil gibi aslında, yine sizinle, yazınızla ve neyi nasıl hissettirmek istediğinizle alakalı. Ben oluşturduğum dünyayı kahramanın gözüyle benimsesin istemem. Kendi keşfetsin isterim. Hoş bunu kahraman bakış açısıyla da yapabilirsiniz ama burada da konu sizin nasıl anlatmak istediğinize geliyor.
Aslında tanrısal bakış açısıyla başlayıp, sonradan kahraman bakış açısıyla yazdığım oldu. Ama sonuç olarak bu tamamen yazarla ilgili bir konu. Türün pek önem taşıdığını düşünmüyorum. :)
-
Benim çok zorluk çektiğim ve kararsızlık yaşadığım konu bu fakat söylenebilecek tek şey hikayeye göre değişeceği olur. Arkadaşlar da güzel şekilde açıklamış.
-
Teşekkür ederim cevaplar için, hikayeyi iki türlü de yazmayı denediğimde ortaya çok farklı eserler çıkıyor.