Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: Fiddler - 26 Haziran 2015, 21:34:29
-
Bu konu uzun süredir kafamı meşgul ediyor. Burada da paylaşayım istedim.
Ben (ve bir nesil insan) Harry Potter'ı Felsefe Taşı kitabıyla tanıdık, kitapları takip ederken filmlerini izlemeye başladık ve 2007'de 7. kitap çıktığı zaman ne kadar istemesek de "hikaye"nin bittiğine emindik. Rowling öyle demişti, başka türlü düşünmek için bir sebep yoktu.
Tek ihtimal büyük bir Harry Potter ansiklopedisi çıkmasıydı.
Sonra Pottermore geldi. Ansiklopediye en yakın şey oydu heralde. Açıklama ağız sulandırıcıydı. J.K Rowling, hikayenin arkaplanıyla ilgili 18 bin sözcük daha paylaşacaktı (aşağı yukarı felsefe taşı'nın dörtte biri demek bu); ama yeni bir Harry Potter hikayesi, o evrende geçen yeni bir öykü gelmeyecekti ve bence bu sorun değildi.
Sonra,, "Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar?"ın film yapılacağını öğrendik. Rowling yazacaktı senaryosunu. Sonra 3 film olacağını öğrendik. Şimdi de Londra'da "Harry Potter ve Lanetli Çocuk" adında bir tiyatro oyunu olacağını öğreniyoruz. Ve bu sefer hikaye sadece Rowling'e ait değil.
7 eşsiz kitap olarak paketlenmiş ve mühürlenmiş o mükemmel Harry Potter dünyamı kapağı açılıyor, kanırtılıyor ve genişletilmeye çalışılıyor gibi hissediyorum, ve bir noktadan sonra o kadar genişlemeye kaldıramayıp yıkılacağından korkuyorum.
Bir süre sonra o kadar fazla öykü ve hikaye olacak ki o eski muhteşemliği solacak gibi hissediyorum.
Tadında bırakamayan tüm Ejderhamızrağı, tüm Buzyeli Vadisi, tüm Drizzt serileri gibi..
Ne düşünüyorsunuz?
-
Bir süre sonra, Harry Potter'ın o büyüsü bizi eskisi kadar etkilememeye başlayacak. Benim kanımca yeni bir şeyler üretmek yerine, zaten ünlü olan ve sevilen bir şeyleri kullanarak para kazanmak amaçlı yapılan işler bunlar. Tadında bırakmak, bırakabilmek önemli. Yani ben de size katılıyorum sayın Fiddler. Bir süre sonra bu (https://www.youtube.com/watch?v=zCNHVMIYqiA) müzikten eskisi gibi etkilenmemeye başlayacağız.
-
Bu konularda ne zaman kelam edecek olsam durup kendime acaba çok mu sahipleniyorum, acaba haksızlık mı ediyorum sorusunu sorarım hep. Durum herkeste böyle gibi duruyor. Harry Potter gerçekten çocukluğumda tanıştığım ve çocukluğumu sarmalayıp beni bu konuda takıntılı biri yapacak kadar içine çeken bir seriydi. Aşağı yukarı benim dönemimdeki herkes bu durumdaydı aslında seriye karşı. Hal böyle olunca ortaya muazzam bir açlık doğdu ve HP adı geçen her şeye bir rağbet başladı. Sonuç olarak olay ticarete döküldü ve serinin sunduğu evren ister istemez bir pazar haline geldi.
Ve büyü bozuldu daha da bozulacak gibi duruyor.
Not: Seri elbette yüreğimizdeki yerini korur da kitapçıda o kapağı ilk gördüğümüz andaki duygular geri gelmeyecek.
-
Yeterince popüler olan her şeyin başına gelecektir bu. Yalnız orijinal eser neden bozulsun, onu anlamıyorum. Harry Potter üzerinden istedikleri kadar ticaret yapabilirler. Hiçbir zaman gerçek seriyi bozamayacaklar. Nasıl bozabilirler? Sinirleniyor olabilirsiniz tabi, gayet normal. Fakat iş sizde bitiyor. Eğer yapılanlardan rahatsız oluyorsanız, "bu harry potter değil" diyerek dikkate almamayı başarabilmelisiniz. Bu çok verimli bir pazar ve son damlasına kadar kullanacaklar, burası açık. Fakat herhangi bir şeyin sizin Harry Potter'a dair hislerinizi, düşüncelerinizi değiştirmesine izin vermeniz çok ilginç. Yapılan şey (film, dizi, tiyatro, her neyse) kaliteliyse bunun zevkini kitaplardan bağımsız olarak çıkarmaya çalışın. Değilse, umurunuzda olmasın. Kitaplarınızı alın, bir kenara çekilin ve huzur içinde okuyun. Harry Potter sizin için 7. kitapla birlikte bitmiş olsun ve sonrasında ne yapıldığına hiç aldırmayın.
-
Bunları görmek beni sadece bir açıdan üzüyor; o da Rowling'in de Lucas gibi kendi yarattığı dünyaya hapsolacağı gerçeği.
-
İnsanlar (bazıları) istedikçe istiyorlar. Aynı bir bebek gibi. Tadında kalması gerçeği onlara göre değil. Bu yüzden acıyı, takipçi kitlenin bir çoğu tadıyor. Bu da kötü oluyor tabii.
-
Ben öyle düşünmüyorum. Ejderha Mızrağı benim için hâlâ çok güzel. Serinin neredeyse bütün kitapları var, bazılarını okumadım tabii. Ama orada olmaları beni mutlu ediyor. Güz Alacakaranlığı ile başlayan çok uzun bi yolculukmuş gibi geliyor.
Aynısı Rowling ve Harry Potter için de geçerli. Kitaplara ve ilk filmlere baktığımda duyduğum duygu hiç değişmedi. Ne PotterMore ne de yeni film beni pek etkilemedi. Elbet PotterMore'da yeni olaylar döndüğünde merak edip bakıyorum ve de elbet yeni film vizyona girdiğinde koşarak izlemeye gideceğim. Ama tüm bunlar ilk dokunuşun etkisini değiştirecek şeyler değil bence.
Olsa da olur, olmasa da. Olunca eski günleri anıyorum, güzel oluyor.
-
Bunlar yerine Dumbledore'un hayatını anlatan bi üçleme çıkarsa...
-
Tadında bırakamayan tüm Ejderhamızrağı, tüm Buzyeli Vadisi, tüm Drizzt serileri gibi..
Tek ihtiyacımız bu belki de. Bazı şeyler, en güzel olduğu halde bırakılmalı, bitmesi gerektiği anlaşıldığında bitirilmeli. Böylece en azından akıllarda güzel bir düş, güzel bir anı olarak kalma şansına erişiyorlar. Zorlama uzatmalar (neredeyse tamamen ticari amaçlıdır) bize kalan bu güzel düşe ve anıya zarar veriyor, haksızlık ediyor.
-
Harry Potter gibi bir kurgunun tekrardan doğacağını pek zannetmiyorum.Çünkü akılda kalıcık konusunda daha iyisini tanımıyorum.Kendisini böylesine sevdiren bir kurgu daha görmedim.Böyle bir hikayenin son bulması beni açıkçası üzdü.İnşallah buna benzeyen ve akıcılık konusunda ileri düzey bir eser ortaya çıkar.