Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Edebiyatı => Bilimkurgu => Diğer Bilimkurgu Eserleri => Konuyu başlatan: Fırtınakıran - 21 Ekim 2015, 13:24:23

Başlık: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 21 Ekim 2015, 13:24:23
(http://www.kayiprihtim.org/portal/gorsel/2015/10/adalet-ust.jpg)

Künye Bilgileri (http://www.kayiprihtim.org/portal/kitap/adalet/)

Tanıtım:

Alıntı
İmparatorluğa Adalet Gelecek!

2014 Hugo En İyi Roman Ödülü
2013 Nebula En İyi Roman Ödülü
2014 Locus En İyi İlk Roman Ödülü
2013 BSFA En İyi Roman Ödülü
2014 Arthur C. Clarke En İyi Roman Ödülü
2013 The Kitschies En İyi İlk Roman Altın Dokunaç Ödülü
2013 Philip K. Dick Ödülü Adayı
2013 John W. Campbell Ödülü Adayı
2013 James Tiptree Jr. Ödülü Onur Listesi

Bir zamanlar Toren’in Adaleti binlerce bağılıyla galaksiye korku salan devasa bir uzay gemisiydi. Şimdi ise yıllar süren intikam planını uygulayacak tek bir kişiden ibaret.

“Beklenmedik, merak uyandırıcı ve fazlasıyla havalı. Ann Leckie işini biliyor… Breq gibi bir kahramanla ilk kez karşılaşıyorum. Bunun ne kadar hoşuma gittiğini anlatamam.”
-John Scalzi, Yaşlı Adamın Savaşı serisinin Hugo ve Locus ödüllü yazarı

“Son derece iyi yazılmış. Anında kendimi kaptırdım. Beyninize antrenman yaptırmaktan korkmuyorsanız, bu kitap kesinlikle harcadığınız zamana değecek.”
-Patrick Rothfuss, Kralkatili Güncesi serisinin yazarı

“Leckie, Iain M. Banks ve CJ Cherryh’nin varisi olmaya aday.”
-Elizabeth Bear, Hugo ve John W. Campbell ödüllü yazar

“Karakterleri ve evren yaratımıyla, kesinlikle mükemmel bir kitap.”
-Felicia Day, The Guild çizgi roman serisinin yazarı, oyuncu

“Leckie’nin bu ilk romanı bizi inanılmaz heyecanlandırdı.”
-i09

“Çarpıcı.”
-The New York Times

“Leckie karmaşık bir denklemi ustalıkla kuruyor… Bu şüphesiz gelecek vaat eden bir çıkış kitabı.”
-Kirkus

Yorumum:

Kitabı henüz bitirmedim.

Ödül haberlerini hazırlar ve yabancı geek sitelerinde gezerken her yerden Ancillary Justice fırlıyordu. Şimdi bu kitabın Türkçe kapağına baktığınızdaysa Hugo, Nebula ve Arthur C. Clarke gibi prestiji tartışılmaz 3 ödülü birden kazandığını görüyorsunuz.

Şüphelerim vardı. Delicesine merak ediyordum, ama bol ödüllü kitaplar beni hayal kırıklığına uğratmaya başlamıştı. Hugo olayları malumunuz. Ancak Nebula'ya henüz el değmemişti ve Arhur C. Clarke Ödülü de (bir kez hariç) beni şimdiye dek üzmemişti.

Peki ne oldu?

Bu kitap özgün. Tüm samimiyetimle söylüyorum, bu kitap öz-gün! Bu 3 ödülü de kazanmış bir eserden bekleyeceğim türde bir özgünlük bu üstelik. Olayları kavramam için bana beynimi kullandırtıyor, merak ettiriyor ve ortaya attığı o fikir... Ah o fikir!

Size özellikle detay vermeyeceğim. Yoo, okuyun kendiniz görün.

14. sayfada ilk kıvılcım çakıyor, 16. sayfada serinin devam kitaplarının (Ancillary Sword ve Ancillary Mercy) neden bu isimlere sahip olduğunu anlıyoruz. Sonra "bağıl" olmak nediri kavramaya çalışıyoruz. Geri plandaysa bambaşka şeyler oluyor.

Ann Leckie'nin bu kitabı uzun süreli bir düşünme sürecinin sonu, bu bariz. Biriktirmiş, geliştirmiş, eğmiş, bükmüş ve sonunda okurla buluşturmuş. Geri plandaki kurgu yer yer Vakıf'taki Galaktik İmparatorluk'un temellerinin atıldığı zamanları andırıyor. Ancak kitapta iki, bazen üç, farklı zamanı görüyoruz ve bunu bize hep aynı karakter anlatıyor.

Karakter demişken, Scalzi demiş ya, "Breq gibi bir kahramanla ilk kez karşılaşıyorum." diye, altına imzamı atıyorum.

Adalet'i şöyle özetleyeyim size: Robot kavramını çöpe atın, android kavramı ve yapay zekayı aynı potada eritin. Ortaya "bağıllar" çıkıyor. Okuyun, görün. Daha fazla şey anlatmayayım!

Çeviri ve Editörlük

Beni üzen iki noktaya da değinmek istiyorum bu arada.

1. Kitabın adı Bağıl Adalet olarak çevrilse muhteşem olurdu. Sadece Adalet demek hem çekiciliğini öldürüyor (kitabı hiç duymamışlar için), hem de o derin anlamı baltalıyor.

2. Yazım hataları can sıkıcı. Yapmayın etmeyin. Böyle bir kitap, bunca duyurusu yapılmış bir eserden bahsediyoruz. 100 sayfa okudum, ama karşıma çıkan harf hatalarını İthaki'ye hiç yakıştıramadım. Bu kitabın bir son okumadan geçmesi gerekirdi. Son okuma yapan kişi adını göremedim, sanırım yapılmamış. Dilerim kitap 2. baskıyı yapar da, 2. baskıda bu hatalar düzeltilir.


Son sözüm, çeviri leziz olsun. O konuda hiçbir sıkıntı yok. Yaprak Onur için kitabın editörü Alican Saygı Ortanca "kusursuz çeviri" demişti. Olmuş yani, ben beğendim.

Okuyun bu kitabı. Kitabı bitirince fikrim ne olur onu bilemiyorum ve bitirince de yorum yazacağım, ama siz Ann Leckie'nin yarattığı şu "bağıl" fikrini bir görün istiyorum.


Not: Kapak orijinal kapağıdır. Dokusu bir farklı fark ettiyseniz. Kitabı gidip görmüş, dokunmuş olanlar pütürlü bir yüzeye sahip olduğunu görecektir. O pütürlü yüzey de hem orijinalinde yer alan doku, hem de kitapla bağlantılı. Ama o bağlantı için biraz üstünde düşünmek gerek :). Söylenen bir şey değil.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 25 Ekim 2015, 09:46:49
Kitabı dün gece itibariyle bitirdim. Fikirlerim değişmedi. Uzun zamandır okuduğum en özgün bilimkurgu kitabı oldu. Tema bakımından yeni bir soluk diyebilirim.

Öte yandan, beni üzen bir durum var. Karakterlerin cinsiyetlerine dair bir belirsizlik mevcut ve dün kitabın orijinaline göz atarken "she" diye hitap edilmiş karakterlerin kadın oluşuna kitapta hiç değinilmediğini fark ettim.

Cinsiyetinden bize ne diyebilirsiniz, ama kitapta she/he ayrımı yapılan durumlar sürprizli şeyler. Mesela Breq. Breq tüm kitapta "she" diye geçiyor. Şimdi "e tamam kadın başrol" denebilir. Olay öyle de değil.

Spoiler vermeden bu durumu anlatmak zor. Kitapta "she" diye bahsedilen durumlar bir hayli özel aslında. Niye bir dipnot bile düşülmemiş anlamadım.

Çevirmenle ufak bir röportajım olacak. Kendisine sormakta fayda var. Şimdilik böyle olmasına üzüldüm diyelim.

Güncelleme:

Yazarın aşağıdaki açıklamasıyla her şey netlik kazandı.


Alıntı
The other characters—some of them I've assigned a gender to in my mind, and some I haven't. Even the ones who began with a particular gender ended up being a bit...slippery by the time I was done writing. And I kind of like that there's discussion around that, too, so for both those reasons, I think I'll decline to give genders for the characters who began with them.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 25 Ekim 2015, 14:00:48
İşte merak ettiğim şeyin cevabı... Bilmiyorum hatırlar mısın, daha önce (Hugo başlığında galiba) kitapta böyle bir durum olduğunu ve yazarın çoğu şeyi "she" olarak kaleme aldığını belirtmiştim. Hatta bu nedenler feminist bilimkurgu olarak anılıyor, yazar da öyle olduğunu doğruluyor. Her neyse, konu o değil... Bunu çeviriye nasıl yedirdiklerini merak ediyordum, yedirememişler demek :)

Ama zor bir şey şimdi, hakkını da vermek lazım. "Uzun zamandır okuduğum en özgün bilimkurgu ," sözün benim için fazlasıyla yeterli oldu ayrıca. Umarım ben de uygun bir zamanımda edinip okuyabilirim. Darısı devam kitaplarının başına.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 25 Ekim 2015, 14:06:00
Yazarın sözünü alıntıladım ya, ondan sonra işler netlik kazandı. Şey var kitapta, asıl güç olan Radchaai'ın dilinde de kadın-erkek belirteçleri yok. O yüzden Türkçeye kazandırıldığında buna hiç değinilmemesi Radchaai'a uygun oluyor. Öte yandan, Breq zaten hayli sıra dışı. Ona "she" derken bir yerden sonra cinsiyeti önemsizleşiyor. Okurken anlayacaksın ne demek istediğimi :).

Biraz daha açardım da spoiler oralar hep :).

Sanırım böylesi daha iyi. Yazar da o muallaklık için "she" demiş gibi. Çünkü kendisi de cinsiyet gözeterek bazı karakterleri tasarlamamış. Sadece Teğmen Awn karakterini çok merak ediyordum. Onun da tam bir "she" olduğunu öğrendim. Ama o da muallak karakterler arasında sayılıyormuş.

Bu arada, eseri ana dilinden okumuş olanlar bile yazara "şu karakterin cinsiyeti ne?" diye soruyor :D. She/He ayrımı İngilizcedeki asıl manasıyla pek kullanılmamış. Yedirememişler demek pek doğru olmuyor bence bu bakımdan. Neyse ki Türkçe bu kitabın bu olayı için çok müsait bir dil.


Ek: Le Guin'in Karanlığın Sol Eli'ne giden yolda yazdığı bir öykü var. Orada kendisi karakterin hermafrodit olduğunu göstermek için tüm karakterleri "she" diye tanımlar. Ama aslında ortada bir cinsiyet yok. Çünkü aynı anda her ikisi de var. Buradakiler hermafrodit değil ama, İngilizcede "she"nin böyle muallaklık için kullanımına tek örnek değil.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Marius - 27 Ekim 2015, 00:03:52
Benim için hayal kırıklığı olmuş bir kitap. Belki de karşılaştırıldığı kitaplardan dolayı bu kadar büyük hayal kırıklığına uğradım, keşke bu kadar büyük eserlerle bir tutulmasaydı. O zaman belki çıtam yükselmezdi de en azından çerezlik bir kitap gözüyle bakıp zevk alabilirdim. Bu yüzden şimdiden objektif olmayacağımın sözünü vereyim.

Durumum yoktu, indirdim İngilizcesinden okudum(Amirim durun açıklayabilirim...). İlk olarak yazımı oldukça tekrar edici ve diyaloglar çok basit. Bu da okumayı oldukça sıkıcı bir hale getirmiş. Daha da sıkıcı hale getiren şeyse AI kardeşimizin cinsiyete bakışı. Kitaba en ufak bir etkisi yok, verdiği bir mesaj da yok ancak kocaman bir yer edinmiş. Sıkıntım feminizm mevzusundan değil, hikayeye etki etmeyip bu kadar yer kaplamasında. Benim için çok bunaltıcıydı. Cinsiyet kavramına yenilikçi bir bakış mı diyorsunuz? Ursula Le Guin var önünüzde. Ağlıyor Le Guin, öyle olmaz diyor, durmuyor ağlaması.

İkinci sıkıntım "Space Opera" kategorisi. Tamam kategorilendirme her zaman tam olarak doğru bir şekilde tutmuyor ancak gerçekten bir space opera okumak isteyenler bu kitaptan uzak durmalı. Space Operası "Gemim var benim, uzak gezegenler falan var"dan öteye gitmiyor. Ne gemiler ne de ırklar hakkında ayrıntı yok. Sadece varlar ve bir şey yapıyorlar. Bizi ilgilendirmiyor o, sonuçta bilim kurgu okumuyoruz. Ama kardeşimizin salak salak muhabbetleri o kadar ayrıntılı ki... Kitabın sonlarına doğru aksiyon artıyor, biraz nefes alıyoruz.

Üçüncü ve en büyük sıkıntım karşılaştırıldığı yazarlar oldu. Fanatiklik yapacağım burda, kim diyorsa Dune gibi, Ian Banks'in eserleri gibi diye kum solucanları yesin onları e mi! Yazar özellikle Dune'un işleyişinden oldukça etkilenmiş gibi duruyor. Hikaye yapısını Dune eserlerinde oldukça iyisini gördüğümüz bir şekilde oluşturmaya çalışmış. Nasıldır bu? Hikaye yavaş yavaş, ayrıntılı ve dallı budaklı işlenir. Siz planlar yaparsınız ancak evren dönmeye devam ediyordur ve evrenin de bir planı vardır. Bu yüzden her daim şaşırmaya hazırsınızdır ki zaten yumruğu öyle ya da böyle yersiniz. Bu inandırıcı olur da ayrıntılı bir şekilde işlendiği için. Ancillary Justice de aynısını yapmaya çalışmış ancak bunu yaparken dallanan budaklanan diyaloglar konudan o kadar sapıyor ki ilgi çekiciliğini kaybediyor. Yarısına doğru ciddi ciddi bir şeyler olmaya başlıyor ama yazar odunsu(cinsiyetsizliğin odunsuluğu değil, Alacakaranlık odunsuluğu) diyaloglar ile ilginizi yok ediyor.

Yazar oldukça ilgi çekici ve orijinal bir fikirle ortaya çıkıp 0/10 bir sunum ile kendini yiyor. Yazarın bir çok bilim kurgu kitabı okuduğuna şüphem yok ancak kitabı oluştururken ortaya bunlardan bir karışık yaparak özgünlüğünü yok etmiş. Günümüz bilim kurgularından The Lifecycle Of Software Objects'den tutun da Herbert'ın kısa hikayelerinden bile izler bulmak mümkün. Her kitap bir kitaptan esinlenmiş olabilir elbette ancak bu kitapta orijinal bir şeyi kazma kürekle aramanız gerekiyor, öyle diyeyim.

Sona gelmişken tekrar bu yorumumun hiç de objektif olmadığını, sinir ile yazılmış olduğunu belirteyim. Tabi bence böyle. Değişecek pek de bir şey yok, yazarken sakinleştim.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Cellophane - 05 Kasım 2015, 19:08:24
Müjdemi isterim! :D Serinin çevirmeni Yaprak Onur haftaya ikinci kitabın çevirisine başlıyormuş.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: - 05 Kasım 2015, 20:19:24
Bana serinin kitaplarının ismi şöyle olacak gibi geliyor: Adalet, Cesaret, Merhamet :)
(Ancillary Justice - Ancillary Sword  - Ancillary Mercy)

Ya da: Adalet, Emanet (argoda bıçak), Merhamet :)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 05 Kasım 2015, 20:20:34
Sword kitapta Kudret olarak çevrilmişti, diyerek araya gireyim :). Bu üç kitabın adı da kitapta geçiyor.


Not: Sword'un "yetki" anlamı da var. Ben kitaplar çevrilmeden önce hep o anlamıyla düşünmüştüm. Ama kitabı okuyunca "kudret" oldukça uygun geldi. Cesaret de olabilirmiş aslında.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 05 Kasım 2015, 21:52:50
Kudret ;)

Ama Cesaret de olabilirmiş gerçekten :)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 05 Kasım 2015, 21:53:17
Çevirmeni geldi, kaçın!

(Yaprak sahi başladın mı 2. kitabın çevirisine :D?)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 05 Kasım 2015, 21:54:57
Emanet iyidir emanet u_u

Şaka bir yana hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sizi buralarda görmek büyük mutluluk.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 05 Kasım 2015, 21:59:23
Çevirmeni geldi, kaçın!

(Yaprak sahi başladın mı 2. kitabın çevirisine :D?)

Geldim valla... İzleyici olmaya dayanamadım daha fazla :D
Bugün elime geldi, akşamüstü... Yarına başlarım herhalde...

Emanet iyidir emanet u_u

Şaka bir yana hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sizi buralarda görmek büyük mutluluk.

Hoşbulduk :D
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 13 Kasım 2015, 00:11:34
Kitabın ortalarındayım, ama erken bir yorum yapmak istedim. Bence şimdilik gayet iyi gidiyor, ben bayağı sevdim. Evet, bir uzay operası değil kendisi. Oradan oraya koşturan kahramanlar, birbirlerine ateş açan uzay gemileri yok. Bu beklentiyle okuyacaksanız hiç yaklaşmayın.

Ama onun yerine oldukça özgün bulduğum "bağıl" durumu var ki kitaba apayrı bir tat katıyor. Olaylara bambaşka açılardan bakmanızı sağlıyor. Marius'un aksine karakterler arasındaki diyalogları sıkıcı bulmadım. Sürekli kitabın geçtiği evren hakkında yeni şeyler öğreniyoruz, karakterler daha inandırıcı ve gerçekçi hâle geliyor, ki karakterleri de bayağı sevdim. Özellikle Esk Bir, Breq ve Teğmen Awn şimdilik favorim.

Elantris ve Gece Nöbeti'ni de (gerçi onlar fantastik) içerdikleri akıl oyunları ve uzun diyalogları sebebiyle çok sevmiştim. Bunda da ona benzer bir tat aldım. Kitapta aksiyonun az olması heyecansız bir konusu olduğu anlamına gelmiyor ayrıca. "Kilise bölümünde" bayağı gerildim mesela. Ayrıca merak duygusunu sürekli ayakta tutmayı da başarıyor.

Kısacası şimdilik oldukça memnunum. Bence aldığı ödülleri sonuna kadar hak etmiş. Ah, bir de şu son okuması düzgün yapılsaymış...
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 13 Kasım 2015, 11:36:50
Kitabın ortalarındayım, ama erken bir yorum yapmak istedim. Bence şimdilik gayet iyi gidiyor, ben bayağı sevdim. Evet, bir uzay operası değil kendisi. Oradan oraya koşturan kahramanlar, birbirlerine ateş açan uzay gemileri yok. Bu beklentiyle okuyacaksanız hiç yaklaşmayın.

Ama onun yerine oldukça özgün bulduğum "bağıl" durumu var ki kitaba apayrı bir tat katıyor. Olaylara bambaşka açılardan bakmanızı sağlıyor. Marius'un aksine karakterler arasındaki diyalogları sıkıcı bulmadım. Sürekli kitabın geçtiği evren hakkında yeni şeyler öğreniyoruz, karakterler daha inandırıcı ve gerçekçi hâle geliyor, ki karakterleri de bayağı sevdim. Özellikle Esk Bir, Breq ve Teğmen Awn şimdilik favorim.

Elantris ve Gece Nöbeti'ni de (gerçi onlar fantastik) içerdikleri akıl oyunları ve uzun diyalogları sebebiyle çok sevmiştim. Bunda da ona benzer bir tat aldım. Kitapta aksiyonun az olması heyecansız bir konusu olduğu anlamına gelmiyor ayrıca. "Kilise bölümünde" bayağı gerildim mesela. Ayrıca merak duygusunu sürekli ayakta tutmayı da başarıyor.

Kısacası şimdilik oldukça memnunum. Bence aldığı ödülleri sonuna kadar hak etmiş. Ah, bir de şu son okuması düzgün yapılsaymış...

Çevirisi ile ilgili yorumlarınızı da duymak isterim İhsan Bey...
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 13 Kasım 2015, 14:25:26
Çeviriyle ilgili diyebileceğim tek şey İthaki Yayınları'nın Genel Editörü olan sevgili Alican'ın neden "Ne kusursuz çeviriydi o. Şimdiye kadar çalıştığım en temiz metinlerdendi," dediğini artık çok iyi anladığım olacak sanırım :)

Adalet'i okurken son okuma görmediğini ilk birkaç sayfanın sonunda hemen anladım. Alican da daha sonra belirtmişti zaten, ama o söylemese de anlardım. Bununla birlikte eğer son okuma görmemiş çeviriniz buysa, çok fazla editörlük görmediği halde bu kadar iyi ve okunaklı bir çeviri çıkarabiliyorsanız elimden size şapka çıkarmak ya da sizi ayakta alkışlamak dışında bir şey gelmez. Ve bunu büyük bir mutluluk ve memnuniyetle yaparım.

Neden derseniz yaklaşık 3 yıldır profesyonel olarak bu işin içindeyim, ondan öncesinde de bir 3 yıl kadar amatör olarak Rıhtım için çevirmenlik/editörlük yaptım. O nedenle şimdiye dek pek çok çevirmenle çalışma, ham çevirilerini görme fırsatı yakaladım, ki bunların arasında adlarını burada vermek istemediğim, oldukça tanınmış kişiler de var. Ve inanın bana onların ham çevirisi kesinlikle ama kesinlikle ne bu kadar okunaklı, ne bu kadar temiz, ne de bu kadar akıcı. Hatta kimisi var ki son okuma görmeden piyasaya çıktığı takdirde hem yayınevini hem de çevirmeni cidden zor durumda bırakacak cinsten (Bunu kimseyi kötülemek için söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın.)

Hatalarınız yok mu? Var elbette. İkinci çeviriniz olduğu bazı cümleleri kuruş şeklinizden, aynı kelimeleri aynı cümlede birkaç kez kullanışınızdan, aynı cümlede aynı karakterin ismini iki kere yazışınızdan kendini belli ediyor. Olması gereken bazı yerlerde virgül yok mesela, bu hafif anlam kaymasına neden oluyor. Bazı yerlerde de cümle içerisinde üç-dört tane "ve" bağlacı olması azıcık rahatsız etti. Yabancılarda sıkıntı yok tabii; cümlenin sonuna "and" ekleyerek sonsuza dek uzatabiliyorlar yazdıklarını. Böyle uzun cümleleri bölmek istemiyorsak aralarda "ile" kullanmak en garanti çözüm. Ben olsam şunu şöyle yazardım dediğim birkaç yer oldu kısacası, ama iki elin parmaklarını geçmez herhalde. Ve ilk çevirilerimde hepsini ben de yapıyordum. Çeviri yapa yapa, başka kitaplar okuya okuya insan bunları aşıp kendini geliştiriyor zamanla :)

Bir de Alican'dan önceki editörümüz Yankı Enki vakti zamanında bize "İki çizgi arasındaki kelimeleri mümkünse cümleye virgülle yedirelim," demişti. Mesela,  "İçindeki -uzun, pürüzsüz ve ölümcül- silahlar Tanmind askerlerinin topraklara katmadan önce kullandıklarındandı," değil de "İçindeki uzun, pürüzsüz ve ölümcül silahlar Tanmind askerlerinin topraklara katmadan önce kullandıklarındandı," gibi gibi... O zamandan beri öyle yapmaya dikkat ediyorum. Daha da hoş, dilimize daha uygun oluyor açıkçası. Bu da benden naçizane bir tüyo olsun size :)

Üf, amma çok konuşmuşum :D Pardon... Kısacası elinize sağlık, son okuma görmediği halde çeviriniz çooook rahat bir şekilde okunuyor, çünkü çok temiz ve isabetli. Saydıklarımın çoğu, virgüller, ve'ler, tekrarlanan kelimeler benim ya da Hazal gibi bir editörün kolaylıkla düzeltebileceği, basit şeyler. Piyasadaki çoğu çevirmene göre çok çok daha başarılısınız. Tekrardan ellerinize sağlık.


Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 13 Kasım 2015, 18:13:12
Yorumunuz için çok çok teşekkür ederim İhsan Bey, sizden bunları duymak gurur verdi açıkcası.
İyi ki çok konuşmuşsunuz, önerilerinizi kesinlikle dikkate alacağım. :D
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Lordmuti - 13 Kasım 2015, 22:58:31
Ben de bugün başladım kitaba. Zaten ödül haberlerinden beri merak ettiğim bir kitaptı, okuduğum yere kadar güzel gittiğini söyleyebilirim. Piuv piuv diye patlayan lazer tabancaları yok, daha çok politik olaylar ve diyaloglarla geçiyor kitap. Bu kötü mü, tabii ki hayır.

Çok fazla yeni kavram, farklı durum var kitapta. Bildiğim kadarıyla yazarın ilk kitabı bu, daha önce öyküleri varmış ama basılan ilk eseri. İlk kitaptan bu kadar karışık işlere kalkışıp altından başarıyla kalkmak kolay olmasa gerek. Bakalım sonu ne olacak, göreceğiz :D
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 20 Kasım 2015, 22:31:21
İmparatorluğa adalet gelecek… Basit bir slogan gibi görünen bu cümlenin arkasında yatan derin anlamı fark ettiğinizde Adalet’in son sayfalarını çeviriyor olacaksınız. Ve kitap bittiği için üzülürken bulacaksınız kendinizi…

Ann Leckie’nin bu ilk kitabının adını son yıllarda pek çok kez duymuştum ben de. Bir o ödülü kazanıyordu, bir bu ödülü. John Scalzi ve Patrick Rothfuss onu öve öve bitiremiyordu. Merakım had safhadaydı, ama endişelerim de öyle. Çünkü geçtiğimiz şu son 3-4 yıl içerisinde hangi ödüllü kitaba hevesle elimi atsam, onu bırakışım da o kadar hayal kırıklığıyla dolu oluyordu. Neyse ki Adalet onlardan biri değil…

Her şeyden önce, hayır, bu alıştığımız türden bir uzay operası değil. Kahramanlar oradan oraya koşturup gemileri yok etmiyor, ordular birbirlerine girmiyor, gezegenler arası büyük çaplı savaşlar yaşanmıyor. Ama bu içerisinde hiç hareket olmadığı anlamına da gelmiyor. Aksine, sayfaları hızla çevirmenize neden olacak ve sizi bayağı bayağı gerecek aksiyonlar yaşanıyor bazı bölümlerde. Mesela “tapınak hadisesi,” ya da “Toren’ın Adaleti’ne düzenlenen bir ziyaret” diyeyim okumuş olanlara göz kırparak.

Kitabın en güzel yanı özgün olması hiç şüphesiz. Çünkü baş karakteri alışılagelmiş, basmakalıp bir kahraman değil. Bir insan bile değil. O bir gemi. Ama aynı zamanda da bir bağıl. Bunu anlatması biraz zor aslında. Kitapta üç farklı uzay gemisi çeşidi var: büyükten küçüğe doğru Adaletler, Kudretler ve Merhametler. Her uzay gemisinin bünyesinde bağıl adı verilen, gemiye zihinsel olarak bağlı birimler var. Android değiller, yakalanan savaş esirlerinin bir tür işlemden geçirilmesiyle bağıla dönüştürülüyorlar ve hepsi tek bir zihinden oluşuyor. Bir bağılın gördüğünü tüm bağıllar görüyor, ama aynı zamanda gemi de görüyor. Gemi aynı anda hem bir gezegenin yörüngesinde hem de o gezegenin yüzeyinde bulunabiliyor. Sokaktan aşağı yürüyen bir bağıl başka bir köşede kendisini görürken, aynı anda gemi olarak gezegene yukarıdan bakabiliyor. Ve bu çok çılgınca. Okurken sürekli düşünmenize, beyninize jimnastik yaptırmanıza neden oluyor. Hele yazarın tam da sizi alıştırmışken bu tekillik kavramını paramparça edip çoğulluğa geçişi, normal olanı anormal gibi görmenizi sağladığı yerler var ki sormayın gitsin…

Kitabın adından da anlayacağınız üzere bizler bir Adalet’in yaşadıklarına, daha da açık konuşmak gerekirse Toren’ın Adaleti’nin yaşadıklarına şahit oluyoruz. Önce Breq karşılıyor bizleri, Toren’ın Adaleti’nden Esk Bir model bir bağıl. Ama her nedense gemisinden ayrılmış, tek kalmış. Ve bir amacı var. Ardından 20 yıl önceye, Breq’in hâlâ Adalet’in bir bağılı olduğu zamana dönüyor ve tek kalmasına neden olan olayları birinci elden okuyoruz.

Kitaptaki bağıl kavramı kadar karakterler arasında geçen konuşmalar da kafayı çalıştırmanıza neden olan cinsten. Elantris’i ve Gece Nöbeti serisini çok sevememe neden olan akıl oyunları bu kitapta da bol bol mevcut. Karakterlerin dolaylı yoldan konuşmaları, niyetlerini belli etmemek için birbirleriyle zekâ yarıştırmaları cidden keyifli. Başlarda bazı kavramlar, ırklar ve olaylar biraz karışıyor ama daha sonra, kitabın üçte ikilik bir kısmını tamamladıktan sonra her şey yerine oturuyor ve kendinizi evinizde gibi hissediyorsunuz. Hatta cinsiyet belirsizliği bile bir yerden sonra kafanızda keyifle evirip çevirdiğiniz, çözmeye çalıştığınız zevkli bir bulmaca hâline geliyor.

Karakterlerden bahsetmişken hepsinin çok başarılı olduğunu belirtmeden edemeyeceğim. Breq zaten başlı başına bir olay. Ama Teğmen Awn, Anaander Mianaai, Teğmen Skaaiat, İlahi Kişilik… ve daha nicesini çok sevdim. En çok da Teğmen Awn’ı. Ama kitabın ta en başında karşılaştığımız ve tüm macera boyunca inanılmaz bir karakter gelişimi gösteren Seivarden’i de unutmamak gerek elbette. Özellikle son kısımda Breq ile Seivarden arasında geçen diyaloglar ayrı bir keyif katıyor işin içine.

Ne yazık ki, daha önce de onlarca kez belirtildiği üzere, kitap son okuma görmemiş. Ve bu gerçek son 100 sayfada iyice ortaya çıkıyor. Çeviri hatası anlamında mı? Hayır… Yazım hataları anlamında. Küçük harf hataları, fazla ekler, kayıp harfler, cümle sonunda “m” yerine “n” kullanıldığı için konuşanın kim olduğunu karıştırdığınız bölümler… Çok mu? Evet. Ama işin güzel tarafı sadece kaş çatıp zihninizde o kelimeyi düzeltiyor, sonra da kaldığınız yerden aynı heves ve merakla okumaya devam ediyorsunuz. Konu o kadar meraklı işte…

Kitabı tamamladıktan sonra ilk işim Hazal’ın incelemesini bir kez daha, bu kez spoiler kutularını açarak okudum ve bu kez çok daha fazla keyif aldım. Kitaba getirdiği yaklaşımı ve örnekleri de daha çok sevdim, hemen hemen hepsine de hak verdim.

Uzun lafın kısası, Adalet uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. Aldığı her ödülü sonuna kadar hak ediyor, bitirdiğinizde devamını merakla beklemenize yol açıyor. Sırf aksiyon barındırmayan, kafa çalıştırıcı diyalogları olan, özgün bir bilimkurgu arayan herkese şiddetle tavsiye olunur.

Edit: Kitaba notum 9/10. Bir puanı editörlükten kırdım.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: KoyuBeyaz - 21 Kasım 2015, 20:04:45
Kitaba yeni başlaynlardanım, henüz 50 küsür sayfasını okudum. Tek bir konu hakkında yorum yapacağım; kitap bırakın son okumayı, editörlük görmemiş. Kapağında elli tane ödülün sahibi olduğu yazılıp içinde böyle bir metin sunulması ayıp değil terbiyesizliktir... İthaki'den de görmeyi beklemediğim bir kalite eksikliğiydi bu aynı zamanda. Okuduğumuz metnin ciddi şekilde ham çeviri olduğunu düşünüyorum, bunun da sebebi editörlük görmüş bir kitapta gözden kaçamayacak kadar büyük ve sık hatalara sahip olması. Bu varsayımımın ardından da çevirmen Yaprak Hanım'a, editörlük görmeden bile okunacak kalitede bir çeviri yaptığı için teşekkür ediyor ve ellerinize sağlık diyorum, muhtemelen çeviri kalitesi böyle olmasa 6:45 standardını tutturan bir kitap geçecekti elimize.

Kitabın kendisiyle ilgili yorumumu inşallah bitirdiğimde yapacağım fakat şu duruma o kadar canım sıkıldı ki önden belirtmek istedim.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Elendil_XX - 22 Kasım 2015, 17:38:02
Kitabı takdire şayan çabalarımla nihayet bitirebildim.

Açıkçası benim için biraz hayal kırıklığı yaratan bir kitap oldu. Sonuçta aldığı ödüller ve kitaba yapılan yorumlar beklentileri çok arttırıyor. Hayal kırıklığına uğramamın en büyük sebebi kitabın anlatımı ve akıcılığı. Halbuki yazarın ortaya koyduğu fikir muazzam. Bu konuda fazla bir şey söylememe gerek yok, zira "bağıl" fikri yukarıdaki yorumlarda bol bol övülmüş ve çok özgün bir fikir olduğu belirtilmiş zaten. Gerçekten de öyle. Okurken sık sık durup bunun olabilirliğini düşünüyorsunuz ve ürperiyorsunuz.

Anlatım olarak ise benim için sınıfta kalmış bir yazar oldu Ann Leckie. Sayfalar ve sayfalarca hiç bir yere varamayan diyaloglar, yaratılan dünya ile ilgili azıcık bilgi kırıntıları bulacağım diye size resmen işkence çektiriyor. Tamam, diyaloglar ilgi çekici olsa neyse, ama değil.

Aynı şekilde o kadar sayfayı okuyoruz ama bir arpa boyu yol gidemiyoruz, o dünyada geçen ırklar ve kültürler hakkında ise çok az şey öğrenebiliyoruz (He tamam gülüm çay içiyorsunuz anladık..). O bağıllar nasıl oluşturuluyor, ya da bu bahsedilen "medeniyet" ile kastedilen şey ne? Tam olarak bilemiyoruz. Öte yandan bilimkurgusal öğeler de cidden yok denecek kadar az, bu sebeple eserin "space opera" kategorisine girmesi bence de biraz garip açıkçası.

Sonuç olarak eser, özgün bir eser evet. Gerek ortaya attığı müthiş fikirleri, gerekse şimdiye dek okumadığımız orjinallikteki karakterleriyle oldukça farklı ve başarılı. Fakat kitabın sadece özgün olması, onu benim için muhteşem yapamıyor. Bence yazar bu denli orjinal bir fikri sıkıcı diyaloglar ve gereksiz olay örgüsü ile oldukça basitleştirmiş.

Yine de 10 üzerinden 7 puanı hak ediyor.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 22 Kasım 2015, 22:21:26
Merhaba eski Gürkan! Yoksa Elendil_XX mi desem? :P

Uzun zamandır seninle bir kitap hakkında ayrılığa düşmüyorduk, çok nostaljik oldu bu durum :) Şimdi... Senin için hayal kırıklığı olarak yazarın anlatımını ve akıcılığını göstermişsin. Sayfalarca hiçbir yere varmayan diyalog demişsin. Hiç katılmadım sana bu konuda. Neden dersen, evet sayfalarca diyalog var ama vardıkları çok yer de var. Her diyalogda (iddia ettiğinin aksine) 1. karakter gelişimi, 2. dünya gelişimi 3. konu ilerleyişi var. Ayrıca Orslular, Niltliler, Presgerlar hakkında da bir sürü şey öğreniyoruz. Dinleri hakkında da. Seivarden’ın gösterdiği karakter gelişimini de unutmamak lazım. Hiçbir yere varmayan diyalog görmek istiyorsan "297 yıl" bekle, ne demek istediğimi daha iyi anlarsın o zaman :)

Mesela "O medeniyet ne?" diye sormuşsun. Bunun cevabı kitapta var. Ama Leckie hiçbir şeyi direkt olarak vermiyor okura. Hepsi bölümlerin arasındaki satır aralarına serpiştirilmiş vaziyette. Hiçbir zaman bunun cevabı budur demiyor, onun yerine parçaları önüne seriyor ve senin keşfetmeni bekliyor.

Spoiler: Göster
"Medeniyet getirmek" tabiri bile tek başına yeterince açıklayıcı aslında. Kendileri dışındaki herkesi aşağı görüp onları istila ederek, karşı koyanları öldürerek kendi kültürünü zorla empoze etme var orada. "Vatandaş" olabilmek için onlar gibi eldiven giymeli, çay içmeli, müşterilik teklif etmeli ve yetenek sınavına girmelisin.

Bilimkurgu öğelerinin azlığına da katılmıyorum. Gemiler, bağıllar, Breq'in kullandığı silah, vücut zırhı, iyileştiriciler, dondurma kapsülleri, istasyonlar, yapay zekalar... Daha ne olsun ki?


Yani yazar kehanetleri yuvarlıyor, görmek sana kalmış :)

Katıldığım noktaysa kitabın sahiden de uzay operası türüne tam girmemesi. Bir Leviathan Uyanıyor değil. Büyük ihtimalle hangi türe sokacaklarını bilemedikleri için uzay operası denmiş. Çünkü özgün, kolay kolay bir kalıba sığmıyor ve en yakın olduğu şey bu. Ki ben kitapları türlere sokmayı sevmiyorum zaten :)

Zevkler ve renkler tartışılmaz elbette. Herkes her şeyi beğenmek zorunda değil :) Keşke sen de benim kadar keyif alsaydın. Ama farklı görüşler de iyidir tabii. Başka bir kitapta tokuşmak üzere!
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: ionik - 23 Kasım 2015, 14:56:27
Herkese selamlar,

çok uzun zamandır portalı ve forumu takip ediyorum sağlam bir kurgu edebiyatı okuyucusuyumdur, pek çok muhteşem kitabı ve yazarı portal sayesinde keşfettim, aslında sadece okurum ama  ilk defa bir kitap üzerine birşeyler söylemek istedim;

Adalet'in henüz ilk 6 bölümünü okudum buraya kadar çok orjinal, şaşırtıcı kavramlar ve fikirler var; bağıl ve yaratılan evrendeki farklı medeniyetlerin cinsiyete farklı bakışları fazlasıyla kafa açıcı :) da, ben buraya isyan etmeye geldim,

yahu bu kitabı hiç mi bir editörün eline vermediniz, sürüyle ödül almış, belli ki çok satmasını beklediğin güvendiğin bir kitabı bu kadar hata ile nasıl önümüze koyabilirsin, tamam çeviri düzgün, cümlelerdeki absürdlüğü farkettiğinde kafanda düzeltiyorsun ama okuma zevkinin içine ediyor bu durum; sorunsuz yerde bile acaba fazla veya hatalı ek, yanlış iyelik, yanlış çekim,noktalama var mı diye okurken, konuyu ıskalıyorsun,

vakıf serisinin birkaç kitabında da aynı durum vardı gerçi vakıf'ın o kitaplarda çeviri de felaketti, orada da ithaki tonla eleştiri aldı, Cesur Yeni Dünya da benim için tam bir hayal kırıklığıydı, kıt ingilizcemle kitabı orjinalinden okumuş ve daha iyi anlamıştım, valla hiç yakışmıyor, alt tarafı bir kere daha okunup düzeltilecekti. İthaki yayınladığı ve yayın programındaki kitaplarla benim için çok başka yerde, Sanderson serileri de niye onlarda değil diye hayıflanırken karşıma 6:45 seviyesindeki işlerle çıktıklarında hayal kırıklığım tavan yapıyor, yapmayın etmeyin bırakın sessiz sakin köşemde kitaplarımı okuyayım forumlarda orada burada isyan ettirmeyin
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Lordmuti - 24 Kasım 2015, 19:11:43
Konu çok güzel, ilginç fikirler var belli ki yazarın kafasında. Bu evrenle ilgili diğer kitapları okutacak kadar güzeldi fikirler.

Diyaloglar bence idare ederdi. Boş değildi konuşmalar. Dolaylı konuşuyordu herkes, siyaset meydanı gibiydi. Belki bu tarzdan hoşlanmayanlar beğenmeyebilir. Genel olarak ortalamanın biraz üstüydüler işte. Diyaloglar çok zekice, muhteşemdi dersem yalan söylemiş olurum.

Sevmediğim tek bir şey var. Kitabı okuduğum sürenin büyük bölümünde cümleleri birbiri ardına hızlıca okuyamadım. Çoğu cümleden sonra -özellikle bağılların bol olduğu sahnelerde- burada ne demiş şimdi diye durup bir anlığına düşünmem gerekti. Kitabı okuma süreme pek etki etmedi bu durum; ancak okurken sürekli bir rahatsızlık hissettim ve sanki cümleler gerektiği gibi değilmiş, ham kalmışlar hissine kapıldım. Yazarın kendi dilinden mi yoksa çeviriden sonra editörlük görmemesinden mi kaynaklı bu durum bilmiyorum.

Uzay operası mıdır, ali midir veli midir merak edenler Hazal'ın ilgili radyo yayınlarını dinleyip karar verebilirler :D

Bence 8-9 bandında bir puanı var kitabın. Konuyu, anlatılan şeyleri ön planda tutup 9 verebilirim ya da anlatımdaki sıkıntıları, yazım hatalarını vs. daha ön plana alıp 8 verebilirim.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: KoyuBeyaz - 24 Kasım 2015, 20:00:34
Bitireli 1 saat falan oldu. Dağınık bir yorum olacak...

Fikirleri oldukça özgün. Başkarakterin durumu, amacı, hareketleri oldukça ilgi çekici. Yan karakterlerin çoğuna ısınamadım, kendilerini sevdirebilecek pek bir davranışta bulunamıyor çoğu. Bazı noktalarda hareketlerinin istikrarsız olduğunu bile söyleyebilirim. Anaander Minaai ve Teğmen Awn muhtemelen aralarında en başarılı olanları.
Spoiler: Göster
Seiverden'in yavru köpekliğe doğru kayan tavırlarından da hiç hoşlanmadığımı söylemeliyim.


Yazımı ortalamayı geçemiyor. Edebi herhangi bir değeri olduğunu düşünmüyorum kitabın. Dili sade, editör görmemiş bir halde okuduğumuz için akıcı mı değil mi emin olamıyorum ama kendisini okutuyor(aksatarak da olsa). Yaratılan evrenle ilgili bilgiye boğulmuş olan sayfalar var, bu noktalarda okuma zevkim epeyce baltalandıysa da kimileri bu kısımlar sevebileceğinden aman aman bir eksi olduğunu söyleyemem. Gene de kurguyla evren hakkındaki bilgilerin yedirilmesi konusunda çok çok daha başarılı kitaplar olduğu kesin.

Çeviri gayet güzel, bazı kelime seçimleri özellikle hoşuma gitti. Editörlük kötü diyemiyorum çünkü yok, çevrilmiş haliyle okuyoruz. (evet üçüncü kez söylüyorum) Kapağın dokusu ve resmi gayet tatlı.

Kitap uzay operası mı değil mi ben de pek umursamıyorum fakat aksiyon açısından ne çok zengin ne de çok durgun olduğu söylenebilir. Öyle sayfaları hızlı hızlı çevirmenize sebep olacak bir merak duygusunu bende çok nadir uyandırdı, buna rağmen tek oturuşta uzun uzun kendisini okutmayı da gayet iyi başardı. Bu konudaki en büyük sorunu akışının da istikrarsız ilerlemesi. Takdir okuyucunun.

Cinsiyet konusundaki ilk düşüncem ödüller için atılmış bir olta olduğuydu, ne var ki bu beni çok rahatsız etmedi. Bunun sebebi karakterlerin erkek mi yoksa kadın mı olduğunu gerçekten umursamayan bir kişinin gözünden olayları görüyor olmamız olabilir. Kurguya mantıklı bir şekilde yedirilmiş bir özellik olduğundan, cinsiyetsizlik olayı hoşnutsuzluk yaratmıyor. Kendi açımdan da söylersem, nerdeyse hiçbir karakteri cinsiyetini merak edecek kadar çok sevmediğim için herhangi bir sıkıntı yaratmadı diyebilirim.

Irklar, kültürler ve dinlerle ilgili hemen hemen hiçbir şeyin ilgi çekici bir şekilde anlatılamadığını ve çay konusundaki takıntının bizim millette bile az görülen bir boyutta olduğunu gene birer eksi olarak söyleyeceğim.

Konuyla ilgili hoşuma giden kısımlar spoiler olacak.
Spoiler: Göster
Anaander Minaai'nin kendisiyle olan savaşı çok baş ağrıtıcı şekilde anlatılmış. Kim kimdir ne nedir kim ne istiyor anlayana kadar aynı cümleleri elli kez okuyorsunuz. Ama temelde tartışmasız bir liderin kendisiyle olan savaşının asıl olay olması çok hoş bir fikir. Gerçek bir düşman ya da dost yok, keskin sınırlar yok. Bu bakımdan senaryoyu çok sevdim. Aynı şekilde Berq'in de bir bütüne ait olan bir parçayken tek bir birey haline gelmesi ama bunun tam anlamıyla gerçekleşmemesi çok hoş bir ikilem yaratıyor. Zaten kitabı götüren en temel unsurun da bu ikilemler olduğunu düşünüyorum.


Kitap çok mu iyi? Hayır. Kitap kötü mü? Yoo, hiç değil. Kitap okunmazsa eksiklik yaratır mı? Bilimkurguya bakışınıza bağlı. Ödülleri hak ediyor mu? Bence tartışılır. İncelemesi (http://www.kayiprihtim.org/portal/inceleme/adalet-kolektivite-bize-yeni-bir-tat-katacak/) söylendiği kadar iyi mi? Valla öyle.

7/10 puan en uygun değerlendirme olacaktır diye düşünüyorum. Devamını alıp okuyacağımı düşünüyorum ama okuyamazsam da çocuğumu kesmem.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Black Helen - 04 Aralık 2015, 22:50:30
Daha önce yazılan yorumları okuyunca çoğu kişiyle aynı fikirleri paylaştığımı gördüm. Öncelikle kitabı okurken keyif aldım mı? Fazlasıyla hem de. Denildiği gibi "bağıl" fikri kitaba asıl değerini katan kısım. Ben detayları da sevdim açıkçası. Gezegenler, ırklar arası politik çatışmaları okumak, vatandaşlık kavramı üzerinden dönen tartışmayı görmek zevkliydi bana kalırsa.

Cinsiyete bakış da kitabın özgünlüğü bakımından önemli bence.  Fangirling damarım kabardığı için birkaç karakterin cinsiyetiyle ilgili kafamda soru işaretleri oluştu fakat ipucu bulamasam da bu durum beni rahatsız etmedi. Aslında ben bu kısmı yazar açısından ilginç buluyorum. Kafasında karakterleri oluştururken cinsiyetleri kendisi için de belirsiz mi bıraktı yoksa karakterleri bir cinsiyet kalıbında düşündü mü? Seçtiği yol yazım sürecini etkiledi mi? Bu sorular Breq için gayet cevaplanamaz olsa da, bazı karakterde hafif hafif sezdirilmiş gibi geldi bana.

Breq'in sevdiğim, dengeli bir karakter olduğunu söyleyebilirim fakat artık suratını ifadesiz tutmasın. Her bölümde en az bir kere ifadesizliğiyle ilgili bir iki satır okumaktan gına geldi bir yerden sonra. Orada okuyucunun anlaması gereken durum açıktı bence, bu kadar çok tekrara gerek yoktu.

Spoiler: Göster
Teğmen Awn'ı erken kaybettik o konuda mutsuzum. Yan karakterler arasında geçmişi, kişiliği ve iç çatışmaları bakımından en gerçekçi kurgulanmış kişini o olduğunu düşünüyordum. Kitabın başından itibaren bir şekilde öleceğini bildiğin bir karaktere bağlanmak ne kötü bir şeymiş ya :-\  


Bir de yan karakter demişken Seivarden'ı kaç kere tokatlamak istediğimi tahmin bile edemezsiniz.

Benim kitabın kurgusuyla ilgili memnun olmadığım bir iki konu var, belirtmeden geçemeyeceğim.
Spoiler: Göster

Kitabın özellikle son yüz sayfasında olaylar, daha önce süregelen anlatıma oranla birden bire hızlanıp gelişti. Dolayısıyla dikkatli de okumama rağmen biraz afalladım. Sonlara doğru tanık olduğumuz, Seivarden'in mucizevi değişimini biraz yapmacık bulduğumu da söylemeden geçemeyeceğim. Ama bunu sebebi sanırım seyahat ederken Breq'le birlikte geçirdikleri o altı ayın yazılmamış olmasıydı. O kısmı da okuyabilseydim aralarındaki bağın nasıl güçlendiğini daha net anlayabilirdim.

Daha önce de dile getirilmiş sanırım ama Anaander Minaai'nin kendisiyle çatışmasını çözmeye çalışırken yoruldum ve yazar da bu kısmı yazarken biraz kafa karışıklığı yaşamış gibi geldi bana. Çok dolambaçlı bir anlatımı vardı ve okuması zaman aldı.


Çeviri gayet iyiydi bence ama her gelenin bir tuğla eklediği editörlük konusundaki ağlama duvarına ben de katkımı yapayım. İçimdeki "grammer nazi"yi uyandıranlara selam olsun. Uzun zamandır ilk defa okuma zevkim bu kadar baltalandı bazı hatalar yüzünden.
İkinci kitabı merakla bekliyorum  çünkü kitabın evreni daha pek çok konuya gebe, gelişebilecek bir evren. Umarım editörlük bu sefer güldürür. Kısacası, okudum, keyif aldım ama bazı kısımlara da takılmadan edemedim. Yine de tavsiye ederim, türü ve konusu bakımından özgün bir romandı.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: ironmaidenfan - 05 Eylül 2016, 17:18:16
Kitap bence ecnebilerin "overrated" dedikleri türden ,abartılmış yani.Okurken çok zorlandım (çok hızlı bir okur değilim ama yine de geç bitti)  çoğu zaman sırf "bitsin de yeni kitaba geçeyim" dedim,sanırım en büyük nedeni bitmek bilmez aşırı detaylı tasvirler ve sıkıcı diyaloglardı (üniformanın kolundaki işlemeyi o kadar uzun anlatmayacaktın Ann bacı).
Bu arada Breq'in orjinal metinde "she" olması normal değil mi?Gemi olduğu için "she" olmaz mı otomatik olarak?
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: -Kötü karakteR- - 25 Ekim 2016, 13:43:20
Uzun zamandır bilimkurgu okumamıştım, özlemişim. Bu kitap pek çok açıdan ilk oldu benim için - yani daha kitabı bitirmedim yarılamak üzereyim de dayanamadım yorum yazayım diye geldim buraya.

Her ne kadar bazı kavramları kafada canlandırmak zor olsa da -bağılı anlayabildiğimi düşünüyorum artık ama implant gibi şeyler hala kafamda bir yere oturabilmiş değil- bu kitap nasıl yarıda bırakılır! Merak unsuru sürekli okumaya zorlarken. Kitabın editörlük görmemesine bakılırsa vizelerim de yakınken bu kitabı böyle istekle okuyabileceğimi düşünmüyordum biraz da o yüzden bu aralar başlamıştım ama çeviri o kadar harika ki. (Düşüncelerim yazım yanlışlarına kaydı şuan)

Hazal'ın bahsettiği fikri de yavaş yavaş anlayabiliyor muyum bilmiyorum - ya bu kitap için ayrı konuşma başlığı açılmalı bence Spoiler içerir diye uyaran :D

Şimdilik benden bu kadar. Kitabı bitirince de editlerim yine.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 25 Ekim 2016, 17:43:43
Kitabın editörlük görmemesine bakılırsa vizelerim de yakınken bu kitabı böyle istekle okuyabileceğimi düşünmüyordum biraz da o yüzden bu aralar başlamıştım ama çeviri o kadar harika ki. (Düşüncelerim yazım yanlışlarına kaydı şuan)

Ay ay ay... Yine şımardım galiba. Çok teşekkürler! :D

Hazal'ın bahsettiği fikri de yavaş yavaş anlayabiliyor muyum bilmiyorum - ya bu kitap için ayrı konuşma başlığı açılmalı bence Spoiler içerir diye uyaran :D

Olsun valla ne güzel olur... Serinin devamı çıkınca kesin gerekecek...
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 26 Ekim 2016, 13:06:40
Spoiler kutumuz bunun için var arkadaşlar. Acımadan, hunharca kullanınız :)

Spoiler: Göster
(https://store.donanimhaber.com/aa/2a/7f/aa2a7f7cb4cb30adb5fb27e4244d9aa4.jpg)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 27 Ekim 2016, 08:43:44
Artık imparatorluğa KUDRET gelsin -_-
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Lordmuti - 27 Ekim 2016, 11:51:38
KUDRET gelmezse GIYBET gelir bakın ona göre. EYYYY İthaki, duy sesimizi :D
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Kasım 2016, 16:00:38
İmparatorluğa KUDRET geliyormuş :) 18 Kasım günü hem de.

http://www.idefix.com/Kitap/Kudret/Ann-Leckie/Edebiyat/Roman/Bilim-Kurgu/urunno=0000000720907
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 09 Kasım 2016, 16:07:43
Vuhuuuu! Asın bayrakları bağıllarım! Asın, asın, asın!
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Elodin - 09 Kasım 2016, 16:32:42
Lütfen düzgün gelsin :( Diğer kitap gibi olursa bürolarını basarım.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 09 Kasım 2016, 16:35:14
Aha! Yaşasın! Sizden öğrendin kesin tarihini...

Lütfen düzgün gelsin :( Diğer kitap gibi olursa bürolarını basarım.
Düzgün gelecek diye tahmin ediyorum Elodin, son haber aldığımda son okuması baya detaylı şekilde yapılıyordu.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Elodin - 09 Kasım 2016, 16:45:20
Süper haber :D

Çeviri için de elinize sağlık (http://board.tr.gladiatus.gameforge.com/wcf/images/smilies/hail.gif)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: tormund - 09 Kasım 2016, 17:48:53
Az önce Adalet'i elime aldım ve sayfalarını karıştırarak devamı ne zaman gelecek diye düşündüm. Kayip Rıhtım'a girip haberi görünce çok güzel bir sürpriz oldu benim için. 😃
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: -Kötü karakteR- - 12 Kasım 2016, 14:13:30
Oley oley oley! Adalet'i de bir hafta önce falan bitirdim zaten çok iyi oldu bu sıcağı sıcağına okurum. :hihi
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 28 Aralık 2016, 23:27:14
Yahu Kudret çıktı ama buralarda hiç ses soluk yok... Bozuluyorum yahuu! Bir şeyler deyin artık :D
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: cankutpotter - 29 Aralık 2016, 00:08:54
Seri o kadar çok konuşuldu ki okuma listeme aldım ben de. Ama evde dolu kitap var. :( Okur okumaz damlayacağım buralara. :)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 29 Aralık 2016, 08:21:52
Okuyunca 3. kitabı beklemek zorunda kalacağım diye kasıtlı olarak bekletiyorum :( Çünkü okursam kafayı kaldıramadan bitireceğim.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: kara - 29 Aralık 2016, 10:06:09
Yazım hataları felan deyince ahali, satın almama rağmen okuma listesinin en altına atmıştım,ikinci kitabı satın almak için yetişemedim fuara bir gün arayla kaçırdım,başlayıp bitirmek şart oldu.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Oliver_ - 29 Aralık 2016, 12:52:00
Galiba tek ben okudum.  :D Hatta ilk kitaptan daha çok sevdim.
İlk kitabın ağır havasından sıkılıp okumayanlar varsa aynı şeyle karşılaşmayacaklarını söyleyebilirim. Daha ilk bölümlerde heyecan başlıyor. Özellikle yeni karakterlerin gelmesi kitaba güzel bir hava katmış.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: jivoda - 29 Aralık 2016, 15:22:57
Ben de okudum. Kitaptaki asıl maceraların yanı sıra özellikle Radch kültürünün tamamen farklı gelenekleri, davranışları, tepkileri falan kitabı benim için daha da eğlenceli hale getirdi. Kim ne zaman ne yapacak kestirmek imkansız. Zaten çok uzun bir kitap da değil, çabucak bitti. Serinin sonunda tüm bu olaylar nereye bağlanacak merakla bekliyorum :)

Bir de, arada sırada göze takılan küçük detaylar dışında rahatsız edici düzeyde yazım hatasına rastlamadım ben :) 
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 29 Aralık 2016, 15:33:27
Yaşasın ya, okuyanlar varmış. :)

Açıkcası benim beğenme sıram 3 > 1 > 2 şekilinde. Gerçi 2, 1'e oranla çok daha kolay okunan bir kitap olmuş.

Fazla yazım hatasının olmamasına da sevindim, umarım çeviri de beklediğinizi vermiştir. :)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: garajj - 30 Aralık 2016, 13:03:46
Adalet ve Kudret kitaplarının arka arkaya okuyan biri olarak, Kudret kitabını daha çok beğendim.Aksiyonun, birinci kitaba göre daha fazla olmasından dolayı akıcı olması bir etken sanırım.Birazda, Yaprak Hanım'ın dediği gibi ikinci kitabın daha kolay okunan bir kitap olmasının da payı var. Herkesin değindiği gibi birinci kitaptaki hatalar katlanılır gibi değil. Cinsiyet konusu orjinalinde nasıl değinilmiş bilmiyorum ama çeviri de beni hiç rahatsız etmedi, tıpkı  Le Guin kitaplarında olduğu gibi kendi akışkanlığı içinde yoğrulup gidiyor, bu yüzden çeviriyi çok kaliteli bulduğunu belirtmek istiyorum ve son olarak Merhamet kitabı  hakkında herhangi bir takvim belli mi ?
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 30 Aralık 2016, 13:36:48
Adalet ve Kudret kitaplarının arka arkaya okuyan biri olarak, Kudret kitabını daha çok beğendim.Aksiyonun, birinci kitaba göre daha fazla olmasından dolayı akıcı olması bir etken sanırım.Birazda, Yaprak Hanım'ın dediği gibi ikinci kitabın daha kolay okunan bir kitap olmasının da payı var. Herkesin değindiği gibi birinci kitaptaki hatalar katlanılır gibi değil. Cinsiyet konusu orjinalinde nasıl değinilmiş bilmiyorum ama çeviri de beni hiç rahatsız etmedi, tıpkı  Le Guin kitaplarında olduğu gibi kendi akışkanlığı içinde yoğrulup gidiyor, bu yüzden çeviriyi çok kaliteli bulduğunu belirtmek istiyorum ve son olarak Merhamet kitabı  hakkında herhangi bir takvim belli mi ?

Çeviriyi beğenmenize çok sevindim. Kitabın orijinalinde asıl cinsiyetinin erkek olduğunu bildiğimiz tek karakter Seivarden da dahil olmak üzere tüm kişilerden 'she' yani dişi olarak bahsediyor yazar.
Merhamet için kesinleşmiş bir tarih olmamaklar birlikte kitabın Nisan 2017'de çıkma ihtimali yüksek görünüyor.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Lordmuti - 02 Ocak 2017, 18:39:58
KUDRET'e başladım. Bu arada kitap serisinin isimleri çok güzel çevrilmiş.

ADALET
KUDRET
MERHAMET

Şöyle üst üste yazayım da siz de bir görün. Justice, Sword ve Mercy o kadar vurucu değil ama bir KUDRET dediğiniz zaman ya da ne bileyim İMPATAROLUĞA ADALET GELECEK! dediğiniz zaman size de bir titreme gelmiyor mu? Bilerek CAPS LOCK ile yazıyorum, okurken daha bir vurgulu daha bir heyecanlı okumak lazım çünkü.

Neyse 110. sayfada falanım. İlk kitaptaki editörsüzlük bu kitapta yok anladığım kadarıyla. Çevirisi güzel, editörlüğü güzel. Helal olsun cam gibi kitap olmuş.

Bir de itirafta bulunayım, ilk kitabın konusunu unutmuşum. Hatta karakterleri de unutmuşum, baya baya Seivarden kim falan diye düşündüm başlarda. Normalde serilerin geçmiş kitaplarını unutmam ama bu kitapta nedense böyle bir sıkıntı yaşadım. Yazar kitabın başında ilk kitaptaki olaylar ara ara, sırıtmayacak şekilde anlatmış iyi ki, bunlar olmasa açıp incelemeleri falan okuyacaktım ne olduğunu hatırlayabilmek için :D

Şu an güzel gidiyor, bir gezegene geldik. Olaylar oluyor. Bir bitireyim yorum yazacağım mutlaka.

Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Lordmuti - 05 Ocak 2017, 15:00:36
Kitabı bitirdim. Genel olarak ortalama üstüydü ancak ilk kitaptan daha az sevdim. Puan olarak ilk kitabın hatalarını bir kenara koyup yeni fikirlere, işlenişe vs. 9/10 vermiştim. Bu kitapta öyle editörsüzlük yok, burası güzel bir şey ama puan olarak 7/10 veriyorum. ADALET'ten KUDRET'e geçişte bence ilk kitaba göre bir düşüş var, bunu belli etmek istiyorum. Gerisi spoiler.

Puanlar benim hayal gücümün ürünüdür, çok takılmayın bunlara asıl mesajı alın.

Spoiler: Göster
İlk kitaptaki bağıl olayları, imparatorun kendini klonlaması ve kendi içinde yaşadığı çatışmalar, uzay gemileri, uzay askerleri, bilimkurgusal naneler bu kitapta çok az var. Ben bunları sevmiştim ilk kitapta. Fikirleri yani. Bunlar fazla yer tutmayınca hayal kırıklığına uğradım.

Kitap çok düz bir şekilde "Az gelişmiş toplumlara medeniyet götüren sempatik beyaz adamın maceraları" konusunu işliyor. İşte imparatorluğa sonradan katılmış, henüz tam medeni olmayan bir gezegen var. Gezegende köle olmayan ama zor koşulda çalıştırılan, kötü şartlarda yaşayan, ihmal edilen gruplar var. Eziliyorlar yani. Bizim baş karakter imparatordan yetki alıp gelmiş, ne amaçla geldiği de tam belli değil. Oranın güvenliğini sağla diye yolluyor kitabın başında. İşte bu da buraya gitsin de macera yaşasın demişler herhalde, çok çay üretiliyor önemli bir gezegen vs. diye anlatıyor da buraya yollanma nedenine ikna olmadım. Dış uzayda savaş olan sistemlere falan da yollanabilirdi bu bağıl.

Yani arka planda imparator bölündü, isyanlar çıktı, ışınlanma kapıları kapandı, uzaylılar bir şeyler yapıyor aman yarabbim vaov olaylar olurken bu alakasız yere gelip evcilik ve kurtarıcılık rolünü oynuyor bağılımız.

Yani bana bunları niye anlatıyorsun güzel ablacım :D Son kitaba saklamış herhalde tüm kurşunları. Mesela bu kitapta uzaylı çok gelişmiş süper ırkın elçisi öldürülüyor, onun yasını tutuyorlar falan. Ama onunla alakalı hiçbir şey olmuyor. Bu süper ırkın tüm kalkanları geçen süper silahı var bizim bağılda, son sahnede bir kere kullanıyor, başka bir işe yaramıyor o silah. Sonra hayalet geçit diye bir şey var, içinden değişik şeyler, eski zamanlardan kalma şeyler geliyor. Bundan da hiçbir şey çıkmıyor. En sonda biraz bahsediliyor kitaptaki olayı çözmek için de kardeşim asıl gizem asıl merak edilen şey geçidin diğer tarafında ne var sorusu havada kalmış. Asıl olay neymiş görmüyoruz. İmparator bu gezegeni boş bırakmaz, bir planı vardır falan deniyor ve tahmin edin, yine hiçbir şey çıkmıyor. Bunlar yerine gezegendeki üç beş tipin birbirine kur yapmasını, yas tutmasını, posta koymasını, dedektifçilik ve kurtarıcılık oyunları oynamasını falan görüyoruz. Ha bir de bizim bağıl şarkı koleksiyonu yapıyor, çok lazım.

İmparator, genç bir subayı kendi bağılı yapıp[*]kendi zihnini bu elemana yüklüyor[/*] göreve yolluyor. Bizim ex-bağıl bunu fark ediyor, sonra bu genç subayın "genç subayların dramı" olarak yaşadıklarını görüyoruz. BANA NE KARDEŞİM? :D Yahu bir tarafta imparatorun klonları kendi arasında bölündü, iç savaş var. Bir tarafta genç subayın duygusallıkları var.

Bizim ex-bağılın öldürdüğü Awn mı ne vardı, onun kardeşini bulup ona sponsor olma çalışmaları var. Duygusal redemption arayan zengin adamın maceraları. Kamon yani.

Bir de kitapta çok büyük önem arz eden ŞEKİLLİ ÇAY TAKIMLARI var. Çay takımınız ne kadar şekilse siz de o kadar şekilsiniz. Yani plastik bardaktan sallama çay içenler bu evrende adam yerine koyulmaz, ona göre.

Sonlara doğru köle Isaura gibi bir tip, efendisinin kendisine kötü davranan oğluna bomba ile suikast düzenlemeye çalışıyor, ceza verelim mi vermeyelim mi falan diye tartışılıyor. Eziliyoruz biz siz anlamazsınız deniyor. Hatta "SEN HERKESİ KURTARAMAZSIN BEYAZ ADAM BİZ BURADA ZOR ŞARTLARDA YAŞIYORUZ, SADECE KENDİ RAHATSIZ OLDUKLARINA MÜDAHALE EDİYORSUN." bile diyorlar. Beyaz adamlığın bir numaralı göstergesi ÇAY İÇMEK ve KİBAR OLMAK. Klişelerden klişe beğenin.

Goodreads'te birisi "Downton Abbey...in SPAAAAAACE!" demiş kitap için, katılmamak elde değil :D

Kitabı çok gömdüm belki ama benim istediğim şeyleri değil yazarın kafasından geçen başka şeyleri anlattığı için gömdüm :D Bu imparatorluk evreninde geçen bir yan kitap olarak bu kitap yazılsaydı bu kadar gömmezdim. Ama ana konudan çok uzaklaşıp alakasız şeyler anlatılıyor, bir de klişelere düşe düşe yapılıyor bu. ADALET'ten sonra böyle bir şey gelmesi beni hayal kırıklığına uğrattı.

Bu kitapta ilk kitaba göre aksiyon fazla demiş arkadaşlar da bence bu aksiyon kaliteli aksiyon değil[*]lezzetli çipetpet[/*]. Ya da şöyle diyeyim, dövüşlü hareketli aksiyondan ziyade "sosyal aksiyon" çok. Yani bazı tiplerin birbiriyle kibar kibar konuşup çay içmesini izliyoruz.

Ay gömdükçe gömesim geliyor, durayım artık yeter. 7 verdiğim bir kitaba bu kadar gömüyorum, çelişki gibi görünmesin. Kitap nesnel olarak güzel de, bu nesnel güzellik bana öznel olarak o kadar hitap etmiyor maalesef. 2312'de de benzer bir durum yaşadım.

Sevdiğim yanlarına gelirsek; konusu ve anlatılanlar hariç diğer şeyleri beğendim.

Özellikle anlatım tekniği, tarzı artık ne diyorsanız adına bundan bahsetmek istiyorum. Çünkü kitabın övgüye değer en güzel kısmı bu bence. Baş karakter ex-bağıl olduğu için yapay zekalı gemisiyle ve mürettebatıyla sürekli bir "telepatik" iletişim halinde. Gemi mürettebatının gözünden görüp bir anda düşüncelerini, duygularını öğrenebiliyor. Gemi yapay zekası arada kulağına bir şeyler fısıldıyor. Subaylar arada bir şeyler söyleyebiliyorlar, yorum yapabiliyorlar.

Böyle olunca kitapta bazı güzel sahneler ortaya çıkıyor. Mesela bağılla bir eleman konuşurken bir anlığına hop başka bir karakterin bakış açısına geçilip oradan bir şeyler anlatılıyor, bunu da bağılımız o anda beyninde görüp duyduğu için biz de görmüş oluyoruz. Normal bir kitap olsa bu diğer karakterlerin yaşadıklarını belki farklı bir bölüm açıp ya da ara geçişler kullanıp orada anlatmak gerekirdi. Ama baş karakterin ex-bağıl bir gemi kaptanı olması sayesinde gerçek zamanlı olarak aynı anda olan şeyleri biz de kitapta aynı anda görüyoruz. Bu gayet güzel kotarılmış, geçişler sırıtmıyor. Çevirileri de güzel yapılmış. Mesela buna benzer sahnelerde ilk kitapta sıkıntı yaşamıştım, böyle değişmeli yerleri tam anlamlandıramıyordum, sahneler hızlı gitmiyordu. Bu kitapta ıslak sabun gibi olmuş, yerinde durmuyor maaşallah akıyor.

Özetle ilk kitapla ikinci kitap arasında çok fark var. Maalesef KUDRET adının hakkını vermiyor kitap, kudretlik bir şey yok, doğru düzgün bir dövüş sahnesi bile yok. ZAFİYET falan olabilirmiş adı :D İkinci kitabı serinin evreninde geçen bir yan hikaye olarak görüp geçiyorum ben. Umarım üçüncü kitap MERHAMET'te yazar özüne döner, ilk kitaptaki sevdiğim şeyleri anlatmaya devam eder.


Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 05 Ocak 2017, 15:09:07
Kitabı bitirdim. Genel olarak ortalama üstüydü ancak ilk kitaptan daha az sevdim. Puan olarak ilk kitabın hatalarını bir kenara koyup yeni fikirlere, işlenişe vs. 9/10 vermiştim. Bu kitapta öyle editörsüzlük yok, burası güzel bir şey ama puan olarak 7/10 veriyorum. ADALET'ten KUDRET'e geçişte bence ilk kitaba göre bir düşüş var, bunu belli etmek istiyorum. Gerisi spoiler.

Puanlar benim hayal gücümün ürünüdür, çok takılmayın bunlara asıl mesajı alın.

Spoiler: Göster
İlk kitaptaki bağıl olayları, imparatorun kendini klonlaması ve kendi içinde yaşadığı çatışmalar, uzay gemileri, uzay askerleri, bilimkurgusal naneler bu kitapta çok az var. Ben bunları sevmiştim ilk kitapta. Fikirleri yani. Bunlar fazla yer tutmayınca hayal kırıklığına uğradım.

Kitap çok düz bir şekilde "Az gelişmiş toplumlara medeniyet götüren sempatik beyaz adamın maceraları" konusunu işliyor. İşte imparatorluğa sonradan katılmış, henüz tam medeni olmayan bir gezegen var. Gezegende köle olmayan ama zor koşulda çalıştırılan, kötü şartlarda yaşayan, ihmal edilen gruplar var. Eziliyorlar yani. Bizim baş karakter imparatordan yetki alıp gelmiş, ne amaçla geldiği de tam belli değil. Oranın güvenliğini sağla diye yolluyor kitabın başında. İşte bu da buraya gitsin de macera yaşasın demişler herhalde, çok çay üretiliyor önemli bir gezegen vs. diye anlatıyor da buraya yollanma nedenine ikna olmadım. Dış uzayda savaş olan sistemlere falan da yollanabilirdi bu bağıl.

Yani arka planda imparator bölündü, isyanlar çıktı, ışınlanma kapıları kapandı, uzaylılar bir şeyler yapıyor aman yarabbim vaov olaylar olurken bu alakasız yere gelip evcilik ve kurtarıcılık rolünü oynuyor bağılımız.

Yani bana bunları niye anlatıyorsun güzel ablacım :D Son kitaba saklamış herhalde tüm kurşunları. Mesela bu kitapta uzaylı çok gelişmiş süper ırkın elçisi öldürülüyor, onun yasını tutuyorlar falan. Ama onunla alakalı hiçbir şey olmuyor. Bu süper ırkın tüm kalkanları geçen süper silahı var bizim bağılda, son sahnede bir kere kullanıyor, başka bir işe yaramıyor o silah. Sonra hayalet geçit diye bir şey var, içinden değişik şeyler, eski zamanlardan kalma şeyler geliyor. Bundan da hiçbir şey çıkmıyor. En sonda biraz bahsediliyor kitaptaki olayı çözmek için de kardeşim asıl gizem asıl merak edilen şey geçidin diğer tarafında ne var sorusu havada kalmış. Asıl olay neymiş görmüyoruz. İmparator bu gezegeni boş bırakmaz, bir planı vardır falan deniyor ve tahmin edin, yine hiçbir şey çıkmıyor. Bunlar yerine gezegendeki üç beş tipin birbirine kur yapmasını, yas tutmasını, posta koymasını, dedektifçilik ve kurtarıcılık oyunları oynamasını falan görüyoruz. Ha bir de bizim bağıl şarkı koleksiyonu yapıyor, çok lazım.

İmparator, genç bir subayı kendi bağılı yapıp[*]kendi zihnini bu elemana yüklüyor[/*] göreve yolluyor. Bizim ex-bağıl bunu fark ediyor, sonra bu genç subayın "genç subayların dramı" olarak yaşadıklarını görüyoruz. BANA NE KARDEŞİM? :D Yahu bir tarafta imparatorun klonları kendi arasında bölündü, iç savaş var. Bir tarafta genç subayın duygusallıkları var.

Bizim ex-bağılın öldürdüğü Awn mı ne vardı, onun kardeşini bulup ona sponsor olma çalışmaları var. Duygusal redemption arayan zengin adamın maceraları. Kamon yani.

Bir de kitapta çok büyük önem arz eden ŞEKİLLİ ÇAY TAKIMLARI var. Çay takımınız ne kadar şekilse siz de o kadar şekilsiniz. Yani plastik bardaktan sallama çay içenler bu evrende adam yerine koyulmaz, ona göre.

Sonlara doğru köle Isaura gibi bir tip, efendisinin kendisine kötü davranan oğluna bomba ile suikast düzenlemeye çalışıyor, ceza verelim mi vermeyelim mi falan diye tartışılıyor. Eziliyoruz biz siz anlamazsınız deniyor. Hatta "SEN HERKESİ KURTARAMAZSIN BEYAZ ADAM BİZ BURADA ZOR ŞARTLARDA YAŞIYORUZ, SADECE KENDİ RAHATSIZ OLDUKLARINA MÜDAHALE EDİYORSUN." bile diyorlar. Beyaz adamlığın bir numaralı göstergesi ÇAY İÇMEK ve KİBAR OLMAK. Klişelerden klişe beğenin.

Goodreads'te birisi "Downton Abbey...in SPAAAAAACE!" demiş kitap için, katılmamak elde değil :D

Kitabı çok gömdüm belki ama benim istediğim şeyleri değil yazarın kafasından geçen başka şeyleri anlattığı için gömdüm :D Bu imparatorluk evreninde geçen bir yan kitap olarak bu kitap yazılsaydı bu kadar gömmezdim. Ama ana konudan çok uzaklaşıp alakasız şeyler anlatılıyor, bir de klişelere düşe düşe yapılıyor bu. ADALET'ten sonra böyle bir şey gelmesi beni hayal kırıklığına uğrattı.

Bu kitapta ilk kitaba göre aksiyon fazla demiş arkadaşlar da bence bu aksiyon kaliteli aksiyon değil[*]lezzetli çipetpet[/*]. Ya da şöyle diyeyim, dövüşlü hareketli aksiyondan ziyade "sosyal aksiyon" çok. Yani bazı tiplerin birbiriyle kibar kibar konuşup çay içmesini izliyoruz.

Ay gömdükçe gömesim geliyor, durayım artık yeter. 7 verdiğim bir kitaba bu kadar gömüyorum, çelişki gibi görünmesin. Kitap nesnel olarak güzel de, bu nesnel güzellik bana öznel olarak o kadar hitap etmiyor maalesef. 2312'de de benzer bir durum yaşadım.

Sevdiğim yanlarına gelirsek; konusu ve anlatılanlar hariç diğer şeyleri beğendim.

Özellikle anlatım tekniği, tarzı artık ne diyorsanız adına bundan bahsetmek istiyorum. Çünkü kitabın övgüye değer en güzel kısmı bu bence. Baş karakter ex-bağıl olduğu için yapay zekalı gemisiyle ve mürettebatıyla sürekli bir "telepatik" iletişim halinde. Gemi mürettebatının gözünden görüp bir anda düşüncelerini, duygularını öğrenebiliyor. Gemi yapay zekası arada kulağına bir şeyler fısıldıyor. Subaylar arada bir şeyler söyleyebiliyorlar, yorum yapabiliyorlar.

Böyle olunca kitapta bazı güzel sahneler ortaya çıkıyor. Mesela bağılla bir eleman konuşurken bir anlığına hop başka bir karakterin bakış açısına geçilip oradan bir şeyler anlatılıyor, bunu da bağılımız o anda beyninde görüp duyduğu için biz de görmüş oluyoruz. Normal bir kitap olsa bu diğer karakterlerin yaşadıklarını belki farklı bir bölüm açıp ya da ara geçişler kullanıp orada anlatmak gerekirdi. Ama baş karakterin ex-bağıl bir gemi kaptanı olması sayesinde gerçek zamanlı olarak aynı anda olan şeyleri biz de kitapta aynı anda görüyoruz. Bu gayet güzel kotarılmış, geçişler sırıtmıyor. Çevirileri de güzel yapılmış. Mesela buna benzer sahnelerde ilk kitapta sıkıntı yaşamıştım, böyle değişmeli yerleri tam anlamlandıramıyordum, sahneler hızlı gitmiyordu. Bu kitapta ıslak sabun gibi olmuş, yerinde durmuyor maaşallah akıyor.

Özetle ilk kitapla ikinci kitap arasında çok fark var. Maalesef KUDRET adının hakkını vermiyor kitap, kudretlik bir şey yok, doğru düzgün bir dövüş sahnesi bile yok. ZAFİYET falan olabilirmiş adı :D İkinci kitabı serinin evreninde geçen bir yan hikaye olarak görüp geçiyorum ben. Umarım üçüncü kitap MERHAMET'te yazar özüne döner, ilk kitaptaki sevdiğim şeyleri anlatmaya devam eder.


Gizli bölümlerde Kudret hakkındaki hislerime tam olarak tercüman olmuşsun Lordmuti. :D Bence de Kudret çok ara kitap kalmış ama Merhamet beklentilerini karşılayacak diye tahmin ediyorum. :)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Cellophane - 27 Mart 2017, 19:03:53
Yazarın yeni kitabının kapak resmi yayınlanmış.

Spoiler: Göster
(https://2982-presscdn-29-70-pagely.netdna-ssl.com/wp-content/uploads/2017/03/Leckie_Provenance-HC.jpg)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 28 Mart 2017, 11:24:29
Yazarın yeni kitabının kapak resmi yayınlanmış.

Spoiler: Göster
(https://2982-presscdn-29-70-pagely.netdna-ssl.com/wp-content/uploads/2017/03/Leckie_Provenance-HC.jpg)


Kitap hakkında biraz bilgi de buldum. :)
Radch evreninde geçse de Radch bölgesinde geçmeyecekmiş ve Ekim 2017'de yayınlanacakmış.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 28 Mart 2017, 17:02:34
O kırmızı uzay gemisi tek başına anlatıyor zaten aynı evrende geçeceğini :D (İkinciyi bir an evvel okumam lazım... <-- Son 5 yıldır en çok söylediğim laf; şunu mutlaka okumam lazım.)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: mit - 07 Eylül 2017, 13:09:07
Üçüncü kitap "Merhamet" bu hafta matbaaya giriyormuş, gözümüz aydın :)

TIK (https://www.facebook.com/ithakigunlukleri/photos/a.113600838987620.1073741828.112164229131281/507018776312489/?type=3&theater)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Quid Rides - 07 Eylül 2017, 19:13:47

Bir de itirafta bulunayım, ilk kitabın konusunu unutmuşum. Hatta karakterleri de unutmuşum, baya baya Seivarden kim falan diye düşündüm başlarda. Normalde serilerin geçmiş kitaplarını unutmam ama bu kitapta nedense böyle bir sıkıntı yaşadım. Yazar kitabın başında ilk kitaptaki olaylar ara ara, sırıtmayacak şekilde anlatmış iyi ki, bunlar olmasa açıp incelemeleri falan okuyacaktım ne olduğunu hatırlayabilmek için :D

İkinci kitabın ilk on sayfasını okuduktan sonra bir kenara koyup ilk kitabı tekrar okumuştum. Ha bunda Fırtınakıran'ın incelemesinin etkisi yok mu, var elbet. Zira aynı kitabı okuduğumuzdan şüphe etmiştim. :)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 29 Ekim 2017, 15:13:40
Eveeet, bir seneyi aşkındır kimselere spoiler vermemek için çenemi kapalı tuttum ama artık Merhamet'in sonunu bir konuşalım diyorum... :)

Spoiler: Göster
Ben Merhamet'in sonunu çok beğendim. Şahsen yapay zekanın uyanışı ve bireysel haklar iddia etmesinin barışçıl ve diplomatik yollarla olduğu başka bir edebiyat ya da sinema eseri hatırlayamıyorum. Genel olarak hep yapay zekanın bilinç kazanmasıyla insanın vahşiliği kazandığı örnekler aklıma geliyor. Bir yapay zekanın insan duyguları yerine mantıkla hareket edeceği varsayımından yola çıkarak bireyliğini ilan ederken diplomatik bir yöntem kullanmasını ise daha olası buluyorum.  Dolaysıyla kitabın sonunun bu şekilde bağlanmış olması beni çok etkiledi.

Bir de bu seriden sonra Kaplan Kaplan'ı okuduğumda Gully Foyle'un intikam hikayesinin Breq'inkine benzettim. Gerçi yazım yılları düşünüldüğünde cümleyi tam tersi şekilde kurmak daha doğru olur sanki. :)
İkisi de benzer bir intikam arzusuyla yola çıkıp kişisel gelişimin ardından hikayelerini yola çıktıkları noktadan çok daha farklı şekilde tamamladılar.


Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Bay_Karamsar - 29 Ekim 2017, 15:55:24
Seriye başlama ateşiyle kavrulup başlayamayan kimliğiyle yazıyorum: Spoilerı okumak ıstırabıma yenisini ekledi :) Tabii "Aman spoiler yedim!" yüzünden değil. Sonuçta bilinçli olarak okudum. Başka sebeplerden ötürü dert yanıyorum.

Spoiler: Göster

Kaplan Kaplan! Gully Foyle! İntikam! Değişim! Gelişim! Seriye başlamak için bir sebep daha! Ama ne zaman!? Ne zaman!?
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 29 Ekim 2017, 17:26:20
Seriye başlama ateşiyle kavrulup başlayamayan kimliğiyle yazıyorum: Spoilerı okumak ıstırabıma yenisini ekledi :) Tabii "Aman spoiler yedim!" yüzünden değil. Sonuçta bilinçli olarak okudum. Başka sebeplerden ötürü dert yanıyorum.

Spoiler: Göster

Kaplan Kaplan! Gully Foyle! İntikam! Değişim! Gelişim! Seriye başlamak için bir sebep daha! Ama ne zaman!? Ne zaman!?


Ahaha doğru yerden vurmuşum desenize Bay Karamsar. :)
Okuyunuz bence seriyi yahu, ben çevirdim diye demiyorum başarılı bir seri kendisi. :)
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 30 Ekim 2017, 13:15:22
Merhamet yorumum:

Serinin nasıl çılgın bir hayranı olduğum gayet iyi biliniyor, fakat ben son kitap için iyi konuşmayacağım. Çünkü çok kızgınım.

Böylesine dahiyane bir seriye yakışmayan bir son. Awn, Skaiaat, Breq gibi harika karakterleri yaratmış olan Ann Leckie, sonrasında ağlak, aciz ve katlanılmaz ölçüde duygusal karakterlerle bir donanma kuruyor.  Elbette hepsi kendi duyguları, motivasyonları olan karakterler(di). Ama ilk kitaptan sonra seri feci bir düşüşe geçti. Özellikle sözde asker karakterlerin o ağlaklığı bu kitapta çekilmez bir boyuta geldi benim için.

Ben ki Teğmen Awn'ın hastasıyım, Breq'e ise saygım sonsuz, "Toren'ın Adaleti'nin askerleriyiz" diye kitabın konusu her açıldığında sözümü böyle sonlandırıyorum, bu ikisini yaratanın aynı yazar olduğundan şüphe ettim.

Serinin sonu benim açımdan facia şeklinde bağlandı. Ayrıca birçok mantık hatası mevcut. Mesela Sfen gibi bir karakterin işlevsizliği, Anaander gibi bir hükümdarın tüm karizmasının yerle bir edilip bu derece basitleştirilmesi, pek çok kez sert önlemlerle karşılaşmaları gereken durumlarda nedense başkarakterlere hiç sert müdahale edilmemesi başta göstereceğim nedenler. Yani adam galaksi yönetiyor ama olabilecek en aciz hareketleri yapıyor. Parmağının tek hareketi ile gezegen uçuracak adamın yaptıkları iş değil. Hem unutmayalım,

Spoiler: Göster
Anaader'ın o yönünde tek klonu bu kitaptaki değildi. Kendini gayet rahatlıkla feda edebilirdi.


Editörlük,

İthaki'nin bu seriye gösterdiği özensizlik beni çok üzüyor. Son kitaba geldik ama tüm kitap boyunca "eksik ekler" canımı iyice sıktı. Bir sayfayı tam okusaydım keşke.

Adalet'e aşık olmuş biri olarak beni korkunç bir hayal kırıklığına sürükleyen bir son oldu.

Canım çok sıkkın.

Önemli Not: Ama Adalet'i mutlaka okuyun.
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Bay_Karamsar - 30 Ekim 2017, 15:07:08
@yaprak.onur,

Hem de tam on ikiden :D

@Fırtınakıran,

Pekala. Çıkışına şahitlik edeceksem, düşüşüne de şahitlik etmem gerekecek. Daha iyi. Bir serinin nerede güzelleşip nerede aksayabileceğini kavramış olurum.

Psikolojik olarak hazırım ;D
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: yaprak.onur - 31 Ekim 2017, 16:35:04
Merhamet yorumum:

Serinin nasıl çılgın bir hayranı olduğum gayet iyi biliniyor, fakat ben son kitap için iyi konuşmayacağım. Çünkü çok kızgınım.

Böylesine dahiyane bir seriye yakışmayan bir son. Awn, Skaiaat, Breq gibi harika karakterleri yaratmış olan Ann Leckie, sonrasında ağlak, aciz ve katlanılmaz ölçüde duygusal karakterlerle bir donanma kuruyor.  Elbette hepsi kendi duyguları, motivasyonları olan karakterler(di). Ama ilk kitaptan sonra seri feci bir düşüşe geçti. Özellikle sözde asker karakterlerin o ağlaklığı bu kitapta çekilmez bir boyuta geldi benim için.

Ben ki Teğmen Awn'ın hastasıyım, Breq'e ise saygım sonsuz, "Toren'ın Adaleti'nin askerleriyiz" diye kitabın konusu her açıldığında sözümü böyle sonlandırıyorum, bu ikisini yaratanın aynı yazar olduğundan şüphe ettim.

Serinin sonu benim açımdan facia şeklinde bağlandı. Ayrıca birçok mantık hatası mevcut. Mesela Sfen gibi bir karakterin işlevsizliği, Anaander gibi bir hükümdarın tüm karizmasının yerle bir edilip bu derece basitleştirilmesi, pek çok kez sert önlemlerle karşılaşmaları gereken durumlarda nedense başkarakterlere hiç sert müdahale edilmemesi başta göstereceğim nedenler. Yani adam galaksi yönetiyor ama olabilecek en aciz hareketleri yapıyor. Parmağının tek hareketi ile gezegen uçuracak adamın yaptıkları iş değil. Hem unutmayalım,

Spoiler: Göster
Anaader'ın o yönünde tek klonu bu kitaptaki değildi. Kendini gayet rahatlıkla feda edebilirdi.


Editörlük,

İthaki'nin bu seriye gösterdiği özensizlik beni çok üzüyor. Son kitaba geldik ama tüm kitap boyunca "eksik ekler" canımı iyice sıktı. Bir sayfayı tam okusaydım keşke.

Adalet'e aşık olmuş biri olarak beni korkunç bir hayal kırıklığına sürükleyen bir son oldu.

Canım çok sıkkın.

Önemli Not: Ama Adalet'i mutlaka okuyun.

Merhamet hakkında böyle düşünmen beni üzüyor, bir yüz yüze tartışmak gerek bu problemi. :) Sonuçta zevkler, renkler ve beklentiler farklı herhalde...

Spoiler: Göster

Kendi adıma duygusal karakter durumunu mantıksız bulmuyorum, bunu Breq'in duygusal açıdan gelişiminin bir parçası olarak görüyorum. O karakterler öyle olmasa Breq'in duygusal gelişimi de bu şekilde olmazdı diye düşünüyorum.
Sfen'in etkisizliği de bana mantıksız gelmiyor; yüz yıllardır hiçbir şey yapmamış bir gemiden bahsediyoruz sonuçta, eğer etkili olsa mantıksız olurdu.
Anander'in kendini feda edememesi de sahip olduğu bilgiyi aktaramadan ölmek istememesiyle alakalı bence ve yine bana göre mantıksız değil. Ne de olsa: "Bilgi güçtü. Bilgi güvenlikti. Eksik bilgiyle yapılmış planların tümü ölümcül kusurlara sahipti."


Editörlük konusunda diyebileceğim hiçbir şey yok... Adalet biraz aceleye gelmiş olsa da hem Kudret hem de Merhamet'in iyi bir okuma gördüklerini biliyorum. Benim hatalarım fazla herhalde ki bazıları gözlerinden kaçıyor. Üzerinde çalıştığım bir sorun bu. :(
Başlık: Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
Gönderen: Fırtınakıran - 31 Ekim 2017, 17:14:42
"Duvarda asılı duran silah oyunun sonunda mutlaka patlar." Ama Sfen patlayan bir silah değil, duvarda asılı durmaya devam eden bir silah :) İşte ben bunu mantıksız buluyorum. O zaman neden oradasın? Kurguya katkın ne? Olmuş olsun diye mi varsın, diyorum kendisine. Sonuçta ortada bir kurgu söz konusu, izleyiciye gösterilen bir silah var ve ayrıca,

Spoiler: Göster
Sfen Kudret'in sonu için çok önemli bir gizem ve "vay anasını!" heyecanı taşıyordu.


Peki ne oldu? Hiç. Uzay boşluğunda bir hiç.

Anaander içinse dediğine inanabilirim, fakat
Spoiler: Göster
Anaander'ın ne o dilleri destan ve tarihe damga vurmuş malum olayda öfkesi (sonuçta o kararı aldıran parçadan bahsediyoruz), ne de hükümdar gözüpekliğini gördüm. Anaander asla pısırık bir hükümdar olmadı. İlk kitapta ve ikinin başında çizdiği portre ile çok ters düşüyordu bana kalırsa.


Ya çok mutsuzum :( Çok mutsuzum Yapraaaak :(

Editörlük içinse senin hataların elbette çok olabilir ama iyi bir okuma gördüğüne inanamadım. "İyi" bir okuma görseydi her sayfada ek hatası görmezdim. Böyle olmamalıydı :/