Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Edebiyatı => Başka Kurgular => Konuyu başlatan: Fırtınakıran - 01 Aralık 2015, 20:37:46

Başlık: Sivrisinek Şehirde – Erlom Ahvlediani
Gönderen: Fırtınakıran - 01 Aralık 2015, 20:37:46
(http://www.kayiprihtim.org/portal/gorsel/2015/11/sivrisinek-sehirde-ust.jpg)

“Bazen, onların bizim başka yaşamlarımız olduğu duygusuna kapılıyorum, bu küçücük bedene sığınmış. Biz de onlar gibi aciz, korunmasız, iğrenç, sahipsiz, can sıkıcı, gereksiz yaratıklarız. Belki de böcekler, bizim gerçek varlığımızı daha iyi göstermek için varlar.”

Gürcistan coğrafyamızda çok yakından bildiğimiz bir ülke ismi, ama edebiyatına da bir o kadar uzağız. İşte Dedalus Kitap zoru başarıp Gürcüceden Sivrisinek Şehirde’yi, kaliteli bir çeviri ve editörlükle bizlerle buluşturdu. Artık Gürcü edebiyatı da bize çok yakın!

Yazarın yukarıda alıntıladığım sözleri aslında tüm kitabın özeti, ancak bunun nasıl ve neden olduğunu kitabı bitirdiğimizde anlayabiliyoruz. Erlom Ahvlediani’nin bu deneysel, felsefik kurgusu okuduğunuz çoğu esere hiç mi hiç benzemiyor. Çünkü ölmek için katilini arayan bir mavi gözlü sivrisineği her zaman göremezsiniz. Ya da yağmurları, odasına dolan yıldızları, apartmanlar arasındaki göğün bir sokak ötedeki gökten farklı olduğunun düşünen genç bir kızı da öyle. Belki Lia adlı bu kızın fazlasıyla normal ve kız kardeşine anlam veremeyen abisi Gia’yı hem çevrenizde, hem de başka eserlerde görürsünüz. Gia bizim dünyamızın sıkıcı gerçekliğiyle olan bağlantısı. Ama Lia’nın küstüğü Manana’nın gizemi de bize çok yabancı. Daha da önemlisi, bir türlü sabahları yola çıkarken sola dönemeyen, uzun süre sadece bir hayal olarak kalmış, kendi adını kendine söyleyerek hatırlatan ve biri tarafından aranan Cimşer’e de öyle her yerde rastlayamazsınız.

sivrisinek-sehirdeSivrisinek Şehirde’de, mavi gözleriyle kurutulmuş bataklığında diğer sivrisineklerle ölmeyi seçmemiş ve ondan başkasına kendisini öldürme iznini vermediği katilini arayan sivrisineğin sorgulatan kurgusudur. O mavi gözler bazen diğer karakterlere devrolur, sivrisineğin taşıdığı sıtma hastalığı bulaştırılır. Ama bulaşan gerçekten sıtma mıdır? Bir türlü kabullenilemeyen aşk mıdır? İlahi bir güç müdür? Hem sivrisinek, neden yüzyıllarca, döngüsel biçimde aynı katilini aramaktadır?

Erlom Ahvlediani’nin bu deneysel eseri sizi çok mu çok düşündürecek. Sık sık kitabın yazarı anlatıların arasına kendi düşünceleriyle girecek, bazen filmi başa saracak! Yazar da en önemli karakterlerden biri ve biz onun asıl rolünü yine kitabın sonlarında anlayacağız.

Hepimiz birer gergedanız ve üzerimize konan, bize seslenen, bize ısrarla bir şeyler anlatan mavi gözlü sivrisineklerin farkında bile değiliz. Oysa onlar mevcut. Onlar var. Eğer onlara kulak verirsek, yazarın en tepede dediği şeyi fark etmiş oluruz: gerçek varlığımızı.

Var oluşun hafif korkunçluğu, tuhaf mı tuhaf kurgusu, altı çizilesi bir dolu cümlesi, kaliteli çeviri ve editörlüğüyle Sivrisinek Şehir’de tatmadığınız türden bir lezzet. Eğer damağınız yeni tatlara açıksa, sayfalarından bir lokma alın. Kim bilir, belki bu sırada Lia’nın tuhaf soruları, Cimşer’in kendini arayışı ve size ait bir sivrisineğin tesellisi kulaklarınızda çınlar.

Bu kitabı okuduktan sonra sinekleri öldürebileceğinizi pek sanmıyorum