Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: Bay_Karamsar - 28 Temmuz 2016, 21:47:30

Başlık: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 28 Temmuz 2016, 21:47:30
Kitap, sinema, dizi, çizgiroman ve animasyon alemlerinde, saf şeytanlık peşinde koşanından, yüce amaçlar uğruna elini kirletenine kadar ki geniş yelpazede kötü/kötümsü/kötülüğe bulaşmış pek çok karakter ile karşılaşıyoruz. Kötü olarak varolan kötüler; belli gerekçelerden ötürü kötülük edenler; duruma göre kötü konumuna gelenler, kötü işlere bulaşmışlar; ve sayamadığım diğer kötü olma durumları. Kurgu içinde özellikle kötü olarak tasarlanmış karakterlerden bahsetmiyorum sadece. Çizginin görece iyiler tarafındayken kötü işlere karışıp kötü sonuçlara sebep olmuş kurgu karakterlerden de bahsediyorum.

Örneklerin edebiyat dışına çıktığının farkındayım. Kaynak sayısını arttırmak için örneklenebilecek alanı geniş tutmak istedim. İllaki benim yaptığım gibi her alandan birer örnek vermenize gerek yok. Aklınıza geldiği gibi paylaşın.

İlk ben başlayım:

Rocannon'un Dünyası (Kitap): Zgama. Güçlü bir zalim olduğunu göstermek için yaptığı abartılı hareketler aklıma rahmetli Erol Taş'ın canlandırdığı kötüleri getiriyor. Kalkıştığı onca maskaralığın ardında, iktidarının nüfuz edemeyeceği, edemeyeceği içinde eldeki iktidarı darmadağın edebilecek bilinmezi yok etme gayreti yatıyor. Liderlik vasfı tehlikeye düşünce, anlamadığına karşı, ne sihre ne ilime sığınmayarak -ve içinden bir "ama" geçirerek- bilinçli bir cahillik sergileyerek mücadeleye girişmek Zgama'nın yaptıkları.

The Black Hole (Film): Dr. Hans Reinhardt. Ömrünü karadelik araştırmalarına vakfetmiş bilim insanı. Evrendeki en gizemli kavramlardan birinin sırlarını açığa çıkarmak için yanıp tutuşmasını anlayabiliriz. Amacı güzel olsa da, keşfinin önüne engel konulmaması için yaptıklarının insanlıkdışılığı mazur görülemez. Çalışmalarının büyüsüne kapılarak insanlıktan çıkmış kötü portresi var karşımızda.

Star Trek The Next Generation (Dizi): The Drumhead bölümünden Amiral Norah Satie. Kaptan Picard'ın laflarını derleyerek şahsını özetlersek; iyi niyet maskesi altında, yakmak için cadılık ile suçlayacağı birilerini avlamaya çalışan bir avcı. Yanındakilere, görüşlerine uyum gösterdikçe sorun yaşatmayan; aksi olunca tüm hiddetiyle saldıran, sakınılası biri. Sabit inancı sebebiyle düşmandan başka bir şey göremez olmuşluğunda, sağduyulu adalet çağrısını dahi haklılığına gölge düşürmek için kullanılmış silah olarak algılayacak vaziyette. Evlerden ırak biri. Gerçekliğimizde de onun gibilerle  karşılaşıyor ve hatta farkında olmadan onun gibi davranabildiğimizde olmuyor değil hani. Kurgu dünyadan gelen bir uyarı.

V for Vendetta (Çizgiroman): V. Sinema uyarlaması ile milyonların maskesini taktığı anarşistlik imgesi anti-kahramanımız V, evet. Neden mi? Onu büyüleyici yapan şeyle aynı aslında. Kendisinin de belirttiği gibi anarşizmin yıkıcı yarısında yer almasıyla, intikamı için bile isteye fena işlere kalkışması söz konusu. Ve bu vesile ile intikamının kapsadığı alanın, intikamın hedefindeki kişilerce sınırlı kalmaması var. Düşmanlarının, şahsına ve sevdiklerine işkenceler çektirten ideolojilerine düşman olması şaşırtıcı değil elbet. Buradan hareket ile başlattığı intikam hareketinin kapsamının sonuçları ise dehşet verici. V'nin düşman bellediklerinin yöntemlerini benimsemekle kalmayıp onlardan daha acımasız olabilmesiyle kazandığı her zafer ile; hedefinde olsun olmasın herkes kurban konumuna gelmekte. V çizgiroman sürecinde devleşirken, "kötüyle kötü olmak gerek" lafının kitabını yazıyor.

Fang of the Sun Dougram (Anime): Call Destin. Tv serinin bir diğer kötüsü olan Helmut J. Lecoque ile beraber, yönetmen Ryosuke Takahashi'nin daha sonraki yapımlarında da (Armored Trooper Votoms, Spt Laynzer, Panzer World Galient) görülen yardımcı kötü rolüne bürünmüş asıl kötücüllerden biri. Yönetmen Takahashi'nin bu kötülerinin kötülükleri; bir fikir, ideoloji ya da inancın kurucularının değil, ikinci kuşak ve sonrasındaki takipçilerinin, takip ettiklerini iddia ettikleri sistemin varoluş gerekçelerini ve yapısını anlamadan onu sahiplenerek asıl amaçtan sapıp yozlaşmalarına dayanmakta. Call Destin'de bu şablona göre, zamanında idealist devrim sempatizanı iken, kopan kıyamette çıkarcı casusa dönüşmüş biri. İdealist iken, ideal edindiklerinin tam zıddı birine dönüşüm. Kurgu dünya ile sınırlı kalmayan bir durum daha bizlere.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Rang Baru - 07 Ağustos 2016, 00:11:09
Bazen düşünüyorum da, acaba ilk Darth vader'ı değil de, Anakin Skywalker'ı izleseydik, ve gelişimine yavaş yavaş tanık olsaydık, o zaman Darth Vader'a nasıl bir bakış açımız olurdu?
Bence biraz daha sempatiyle bakardık gibime geliyor.

Sebepsiz ve abartılı kötüler bana karikatürize gelse de, aslında gerçek kötüler onlar. Çünkü kötünün kötü olma sebebini gösterirseniz, seyirci veya okuyucunun her zaman bir yumuşak tarafı oluyor kötüye karşı ki bu da karakterin kötülüğünü azaltıyor. Evet, kötü dediğin Erol Taş gibi olur.
n
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: milenya - 07 Ağustos 2016, 06:52:19
 Unbreakable (sinema): Aklımın derinliklerinden kopan gelen filmin kötü karakterinin adını kopya çektim ve kendisi, Elijah Price. İnandığı boş bir ideoloji uğruna yapmadığı kötülük kalmamış ve bu yaptıklarının arkasında durmuş, savunmuştur. Bunun iyi bir sebep uğruna olduğunu kendine yedirmiştir. Film güzel değildi pek tavsiye de etmiyorum, naçizane fikir ve uyarım.
 
 Koku(kitap): Jean-Baptiste Grenouille. Hani genellikle kötüleri severiz ya biz ama bazı kötüler içimizi burkar. Dünyanın en eşsiz kokusunu bulmak için yaptığı onca şey ve bu şeylerin maalesef cinayet oluşu, benim içimi burkan karakterlerden biridir.

 Unsere Mütter, Unsere Väter(dizi): Bu benim en sevdiğim dizilerde ilk üçtedir. Herkes izlesin, sert bir tokat yesin ve bir daha izlesin. Dizide tam anlamıyla iyi ya da kötü yok. Savaşı konu alan bir yapımda olması gereken de budur kanımca. Friedhelm Winter benim ele almak istediğim karakter. Savaşın bir insanı kötü yönde nasıl etkilediğini görüyoruz bu karakterde. Nasıl içindeki şeytanı ortaya çıkardığını, seni nasıl dönüştürdüğünü tek karakter üzerinde göstermek gerekse benim seçeceğim kişi bu olurdu. (Bu dizi için hummalı bir yazı yazmayı da düşünüyorum.)

 Bunun dışında sıkça karşılatığımız (aklıma ilk Watchman geldi) daha iyi bir dünya için kötü olanın yok edilmesi, resetlenmesi fikri üzerine yapılan kötülükler bolca mevcuttur. Ben de bazen bu şekilde düşünüyorum açıkçası.

Bu devirde adamı zorla kötü yaparlar yemin ederim. (http://www.imdb.com/title/tt0066921/)
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 10 Ağustos 2016, 01:55:17
@milenya, Otomatik Portakal'ın bahsi geçince kendisinden bahsetmemek olmaz :).

Otomatik Portakal (Kitap, Film): Haklı veya haksız, geçerli sebebi olsun ya da olmasın; fırsatını buldu mu dolaylı veya dolaysız şiddet kullanma hakkını kendinde gören herkes. Alex'in hikayesinde suçlu-kurban döngüsü içinde herkesin ister doğrudan isterse dolaylı olsun bir diğerinin canına okumaktan çekinmiyor. İktidar aracı olarak şiddet türevlerini duruma göre onaylayıp onaylamama da söz konusu üstelik -son bölümler bu anlamda önemli. Buna şahit oldukça, insanın içindeki küçük şeytanların hep pusuda beklediğine kuşku kalmıyor.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Fırtınakıran - 10 Ağustos 2016, 08:38:52
Alex'in zorla kötü olduğuna ben pek inanmıyorum. Hatta kitapta kendisi açık açık buna değinir. Yine okulu astığı bir gün, evde oturmuş gençlerde artan şiddet olaylarına dair bir makaleyi okurken yazarla alay eder. Ardından da, "Neden sadece kötü olduğumuza inanmıyorlar?" der.

Bu sahneyi çok seviyorum, çünkü bir nedene bağlamaktansa insanın içinden gelen kötülüğü ve bunu birey olarak kabulünü gösteren ender sahnelerden biriydi.

Aslında ben de seviyorum arkası dolu kötü karakterleri. Ancak dünyada Alex gibi insanlar da var. Kötü oldukları için, etrafa zarar vermekten hoşlandıkları için bunu yapan insanların varlığına güzel bir örnekti. Her saldırgan, çevresine ciddi zarar veren kişinin arkasında travmatik bir geçmiş olduğuna inanmıyorum. Gündelik hayatımda gözlemlediğim şekliyle de böyle.

Bazen insanların "kötü" olduğunu kabul etmemiz gerekir.


Şimdi konuyu daha fazla dağıtmadan Bay Karamsar'ın konusune dönüyorum.

Berserk (anime): 97 yapımı, 25 bölümlük animesini kast ediyorum.

Serinin başkarakteri Guts nelere yol açtığını bilmez. Bilinçsizce, diğerlerinin kapıldığı bir meleksi yüzün peşinden giderek yapar dünyaya kötülüğünü. Mangasından devam edersek, Berserk'e adını veren gelişmeler Guts'ı da okurda bir şüpheye sürükler. Şahsen Berserk bittiğinde Guts'ın karşımızda nasıl bir karakter olarak kalacağını korkuyla karışık bir merakla bekliyorum.

Ama Berserk deyince bir de Griffith var... Melek yüzlü, ilahi tavırlı Griffith... Hakkında ya internetteki Berserk hayranları gibi caps lock açık, bir paragraf küfür yazarsınız ya da animenin en başında, her açılışta karşımıza çıkan şu cümleyi iyice düşünerek Griffith'i tekrar ele alırsınız.

Nedir o cümle?

Alıntı
In this world, is the destiny of mankind controlled by some transcendental entity or law? Is it like the hand of God hovering above? At least it is true that man has no control; even over his own will.

Ya, işte böyle. At least it is true that man has no control; even over his own will. Çok koyuyor bu söz bana. Her defasında hen de.

Griffith, gördüğüm en orjinal karakterlerden biriydi. Ama işte, 25 bölüm bittiğinde olanlar sonucu insan aklını kaçıracak raddeye geliyor. Çok şey bekliyorsunuz ama bu tahminlerin çok ötesinde kalıyor.

Griffith kötü bir karakter midir? Yoksa "kendi arzularında bile kontrolü olmayan" sıradan bir insan mıdır? Yoksa "kötü" dediğimiz kişiler daha baştan "arzularını kontrol edemeyen" kişiler midir? Ama Griffith gördüğüm en kontrollü, hatta tanrısal bir kontrole sahip bir karakterdi. Sonra ne oldu? Peki o dehşet sona nasıl gelindi? Oralar hep spoiler.

Yani tavsiye ediyorum! Evet!
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: - 10 Ağustos 2016, 10:36:12
Ben mangakanın karaktere çizdiği rol icabı Griffith'in bu hale geldiğini düşünüyorum.

Spoiler: Göster
Tamamen kendi hatası olan şeylerin bedelini tamamen kendisine %100 güvenen ve inanan insanlara ödetti.

"Arzularını kontrol edemedi" ucuz bir bahane gibi geliyor bana.

Spoiler: Göster
Bence Griffith'in bir seçeneği daha vardı, o da yediği haltların bedelini ömrünü sakat olarak geçirerek ödemekti, ya da kendi canına kıymaktı. Canları ve zor kazanılmış ünvanları pahasına kendisini kurtarmaya gelenleri iblislere kurban etmek tek seçenek değildi.
İnsanlar bu yüzden Griffith'e ağız dolusu sövüyor, çünkü kendisi aşalığık pislik herifin teki, kader kurbanı falan değil yani :D

Tartışma bu noktaya gelmişken ben de akıl küpüm, sırdaşım, en büyük yoldaşım ve arkadaşım D&D Alignment Chart'ı paylaşmazsam olmaz :D

(http://2.bp.blogspot.com/-he6Wae3BhLY/U-p5Nwi3o-I/AAAAAAAAI10/S8EcwKlukE8/s1600/SWAlignmentchart%5B1%5D.jpg)
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Fırtınakıran - 10 Ağustos 2016, 10:44:26
Alıntı
İnsanlar bu yüzden Griffith'e ağız dolusu sövüyor, çünkü kendisi aşalığık pislik herifin teki, kader kurbanı falan değil yani :D

Şahsen ben de böyle düşünüyorum :). Bilinçli seçimler yaptığı kanısındayım. İstediğinde neler yapabildiğini hepimiz gördük sonuçta. Bu kadar kararlı bir adamın kader kurbanı olduğunu düşünmek çok zor.

Ehem, ne diyorduk? Berserk bu konuya güzel bir örnek :).
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 14 Ağustos 2016, 00:23:48
@Fırtınakıran: Otomatik Portakal'a da konumuz olan kötülük konusuna da güzel katkı oldu.

Alıntı
Bazen insanların "kötü" olduğunu kabul etmemiz gerekir.

Arttırıyorum. Matt Ridley'in erdemin kökenini araştırırken ki sonuçlarında, neden kötülük yaptığımızın değil neden iyilik yaptığımızın araştırmalık olduğuna değiniliyordu. Yani, "insanlar bazen iyilik yapan kötülerdir"e kadar götürebilir. Eyvah! Eyvah!

@Şenaydın ve @Fırtınakıran: Griffith konusunda ikinize de katılıyorum.

Neyse. Devam, devam.

Lolita (Kitap): Humbert Humbert. Kibar. Nükteder. Kültürlü. Edebiyata hakim. Kelime ustası. Kitabın anlatıcısı. Yanlışlığını bildiği şehvetini tatmin ve sürdürmek için planlar yapan. Pişmanlık içermeyen iç döküşüne şahit olunan. Emellerine ulaşıp ulaşamayacağının geldi gittisinde, okura huzursuzluk yaşatan. Coşkulu samimiyet anlarında paylaştıkları ayrıntılar ile rahatsız eden. Anlatı ustalığında, kurban olduğu iması taşıyan. Fenalığın, zihinden akmaya fırsat bulduğu sızıntıda gizil ve olağangelen olabileceğinin temsili.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: - 15 Ağustos 2016, 11:03:31
Yazdığım bir kurgu karakteri hikayenin bir yerinde şöyle diyor: "İnsanın doğası kötülüğe meyillidir. Nasılsa karanlık, ışık var olduğu için oluşmaz, bilakis onu çevrelerse, kötülük de iyiliği çevreler. Öyleyse insanlar da yüreklerinde daima iyilik taşımalıdır, aksi takdirde herkes doğası olan kötülüğe meyleder ve dünya yaşanılmaz bir hale gelir.". Matt Ridley'in yaklaşımını yazdığınızda aklıma direkt bu geldi. Kötülükle (ya da nefsiyle) mücadele aktif bir uğraşı olmalı insanın.

Paarthurnax (Elder Scrolls 5: Skyrim): Tam olarak edebi kurgu sayılmaz ama, beni derinden etkileyen bir karakter de Paarthurnax, o kadar ki aradan 5 yıl geçmesine rağmen o garip yazılışlı adını google'a danışmadan doğru yazabiliyorum hala. Skyrim'in gizli thuum efendisi. Paarthurnax bir ejderha, ve insanlara ejderhaları yok edebilmeleri için el altından yardım ediyor. Sonunda, kendisini de öldürmemiz icab ettiğinde, karşılık vermeksizin boynunu kılıcımıza uzatmadan önce yaptığı konuşmada geçen şu sözleri kötülük ve iyilik üzerine hala düşündürür beni: "Söyle bana, Dovahkiin, hangisi daha yücedir; doğuştan iyi olmak mı, yoksa kötülükle dolu tabiatını mağlup ederek sonradan o iyiliğe ulaşmak mı?". Gerçekten de öldürürken ellerimin titrediği tek karakterdi, onu öldürmek zorunda bırakan oyun yapımcısına da az sövmemiştim. Kurguda öldüğünde hepimizin içine su serpilen nice kötü karakter, belki fırsat tanınsa iyiliğe ulaşma azmini gösteremez miydi? Aynı şekilde, Harvey Dent'in Nolan'ın Batman filmlerinde dile getirdiği gibi, yeterince uzun var olduğunda, her kahraman kötü adama dönüşme riskini taşımaz mı?

İyi olan kötüler, kötü olan iyiler, kafamda deli sorular :)
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Rang Baru - 15 Ağustos 2016, 19:14:20
Aynı şekilde, Harvey Dent'in Nolan'ın Batman filmlerinde dile getirdiği gibi, yeterince uzun var olduğunda, her kahraman kötü adama dönüşme riskini taşımaz mı?

"Either die as a hero or live long enough to see yourself become the villain"

Güzel söz.

Benim de buna benzer bir diyalogum var;

"Kahramanlar fazla uzun yaşamaz oğul,"

"Biz de yeryüzüne kazık çakmaya gelmedik ya!"

Bu arada Drizzt ne alemde bilen var mı? O kadar yaşayıp dark side'a geçmeyen bir o var herhalde. (Bir de Polat Alemdar var ama o daha genç.)

Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Amrasamandil - 17 Ağustos 2016, 23:12:32
Sonunda kötülere (!) hak ettiği değer veriliyor. Güzel başlık :) Açıkçası konuyu biraz farklı boyuta taşıyacağım mazur görün fakat ben bu iyilerin kazanmasından bıktım usandım artık. Her oyunda filmde aynı senaryo. Güncel filmden örnek vereyim, Xmen ve suicide squad filmlerinde boss bir base de büyüler müyüler yapıyor. Kahramanlarımız küçük adamları döve döve geliyor. Boss yeniliyor ve ta daaa! Artık bir kötünün galibiyetini, yıkımı, kaosu görmek istiyorum. psikopat Jared Leto'lu Joker'in, Alduin'in, Raistlin'in, Sithler'in, Orclar'ın destan yazdığı, yönettiği bir dünya görmek istiyorum :D Sizlerin de bu kadar "kötülük zaten içimizde" yorumlarından sonra (referans da tamamdır) haklı olduğumu düşünüyorum. Ayrıca buradan önümüzde çıkacak iyilik savunucularına sesleniyorum: Bir müsaade edin kötülüğü hükmederken görelim ki iyiliği özleyelim :)
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Rang Baru - 18 Ağustos 2016, 16:45:45
Sonunda kötülere (!) hak ettiği değer veriliyor. Güzel başlık :) Açıkçası konuyu biraz farklı boyuta taşıyacağım mazur görün fakat ben bu iyilerin kazanmasından bıktım usandım artık. Her oyunda filmde aynı senaryo. Güncel filmden örnek vereyim, Xmen ve suicide squad filmlerinde boss bir base de büyüler müyüler yapıyor. Kahramanlarımız küçük adamları döve döve geliyor. Boss yeniliyor ve ta daaa! Artık bir kötünün galibiyetini, yıkımı, kaosu görmek istiyorum. psikopat Jared Leto'lu Joker'in, Alduin'in, Raistlin'in, Sithler'in, Orclar'ın destan yazdığı, yönettiği bir dünya görmek istiyorum :D Sizlerin de bu kadar "kötülük zaten içimizde" yorumlarından sonra (referans da tamamdır) haklı olduğumu düşünüyorum. Ayrıca buradan önümüzde çıkacak iyilik savunucularına sesleniyorum: Bir müsaade edin kötülüğü hükmederken görelim ki iyiliği özleyelim :)

Bu istedigini birgun alacagina dair seni temin ederim
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 19 Ağustos 2016, 16:42:33
@Amrasamandil: Bilimsel örnekle kötülük parçamız dedikte: Hemen "Yaşasın Kötülük" flamalarını da asmayalım :D.

Eh, prensip olarak, iyilik ile kötülüğün içi içe geçmiş olduğuna çoğunluğumuz hemfikirizdir sanırım :).

Ben, Matt Ridley'in kitabından, iyiliğin ne kadar kıymetli olduğunu çıkarsamıştım. İyilik adı altında yapılan herşeyin iyilik olmayacağını da ("Amaçlar araçları meşru kılar mı?" sorunsalı da buradan mı geliyor acaba?).

Kısaca, kötülük kol gezerken, iyiliği hemen tanıyamasak bile daha da kıymete biniyor, derim :).

Başlığımıza ve konumuza uygun bir örnek daha:

Amadeus (Sinema): Antonio Salieri. Salieri! Ah, Salieri! Bestelerinin önce yeryüzünü sonra da cenneti doldurmasını arzulayan Salieri!

Müziğini, Yaradan’ın hizmetine adamayı amaçlar. Ama bestelerin ardındaki inceliği ve ayrıntıyı görebilmesine rağmen, yoktur yeteneği. Yaradan’ın, Mozart gibi kural tanımaz bir rezile yetenek bahşetmesiyse kahretmiştir onu.

Salieri, amacı çok şahsi olsa da, oldukça gerçekçil bir kötü portresi. Doğrudan Yaradan’a kızıp onun yarattığı mucizeyi yok etmeye girişir. Gene de uhreviliğe bağlılığını sürdürmekten geri durmaz. Kininin kökeni, en sevdiği tarafından ihanete uğramışlık hissidir. Güzelliğin ne olduğunu bilir. Güzel olanı kendi icra edemediği için hayıflanır. Günahkâr zevklerden uzak durur. Yok etmek istediklerini ise dünyevi cazibeler ile ayartır. Belki de, kralların ve otoritelerin rızasını alayım derken, ilahi olan ile bağını fark etmeden çok önce koparmıştır da, haberi yoktur.

Lanet! Salieri’nin o tanıdık ve eşsiz gelen kötücüllüğünü doğru dürüst tarif edemiyorum!
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Fırtınakıran - 19 Ağustos 2016, 17:13:05
Kötülüğü hükmederken gördük aslında. Sissoylu böyle başlar. Hatta kehanetin seçilmişinin başarısız olduğu bir ortamda geçer seri. Sonrasında iyiler bu karanlık ortamda atağa geçer.

Öyle ya da böyle, kötülüğün hükmettiği evrenler mevcut. Elric'te de Kaos ve Düzen'de Kaos'un tamamen dünyayı ele geçirdiği bir dönem var. Kaos ipleri ele aldığında olanlar ve insanların ruhsal olduğu kadar fiziksel açıdan da geçirdiği değişim oldukça dikkat çekici.

Ek: Ejderha Mızrağı'nda da kötülerin hüküm sürdüğü bir dönem var aynı şekilde. Solamniya Şövalyeleri'ni alt eden Takhisis Şövalyeleri'ni unutmamak gerek. Kendilerine Solamniya tarzı rütbeler bile seçmişlerdi.

Ve Salieri,

Amadeus bende çok ama çok ayrı yeri olan bir film ve Salieri yorumu da bambaşka bir şaheser benim için. Film ayrı, Salieri ayrı bir başyapıt bende.

Bir de Yaradan'a kızmak demişken, o meşhur repliği yok mu:

Alıntı
"All I wanted was to sing to God. He gave me that longing... and then made me mute. Why? Tell me that. If He didn't want me to praise him with music, why implant the desire? Like a lust in my body! And then deny me the talent?"

Ve,

Alıntı
"Tanrım, bu bana nasıl bir cezadır ki bu adama böyle bir yetenek verdin, bana ise sadece bu yeteneği anlayabilecek kadar bilgi verdin.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: - 21 Ağustos 2016, 02:01:23
Ortamın tadını kaçıran adam olmak istemem ama Salieri ile ilgili yapılan film tarihi gerçeklerle tam manasıyla örtüşmüyor. Film büyük oranda Salieri'ye iftira boyutunda yakıştırmalar yapıp Mozart ile arasındaki ilişkiyi dramatize ediyor. Esasında gerçek hayatta, filmde gösterildiği kadar büyük bir rekabet yok aralarında, dahası Salieri de hiç de yeteneksiz sayılmaz. Yapımcı bu iki karakteri alıp kendi kafasına göre kurgulamış biraz, ekran başındaki insanlara hoş gelecek bir duygusal ağırlık yüklemiş. Tıpkı Mel Gibson'ın Cesur Yürek filminde William Wallace / Robert de Bruce için yaptığı gibi.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Fırtınakıran - 21 Ağustos 2016, 10:58:13
Şu yorumu okuyunca kendi yorumumu gözden geçirdim, "tabii gerçek Salieri'yi bu değil" demiş miyim diye. Dememişim :)

Şahsen (ve Bay Karamsar'ın da böyle yaptığı izlenimine kapılıyorum) bir film karakteri olarak Salieri'yi ele aldım.

Yine de çok düşülen bir yanılgı, o nedenle verdiğiniz bilginin bu başlıkta durması güzel olacak :).
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 21 Ağustos 2016, 20:34:29
@Şenaydın: Fırtınakıran'ın da belirttiği gibi Salieri'yi kurgu karakter olarak ele alıyoruz. Ama hassasiyet göstermeniz de çok normal. Gene Fırtınakıran'ın belirttiği üzere Amadeus filminin lafı açıldı mı, filmdeki Salieri ile tarihte yaşamış Salieri'nin karmaşası yaşanıyor. Göçmüş gitmiş adamcağız. Milos Forman ile F. Murray Abraham işbirliği ile hayırla anılmaz oldu çıktı :).

Tabii burada Amadeus'un tarihi bir şahsiyeti ve etrafındaki tarihi şahsiyetleri barındırması da var. Buradan hareket ile sadık bir otobiyografi olduğu yanılsamasına düşülmesinin de payı büyük.

Buna benzer, ama tam tersi bir durum da, Japon menşeli Rose of Versailles'ın Oscar karakterinde yaşanıyor bazen. Animedeki tarihi karakterler arasında, var olmamış ana karakter Oscar vardı. Konu tarihi, çoğu karakter de o tarihte yaşamış olunca, Oscar'ın da yaşamış olabileceği yanılsaması yaşanıyordu :). Biriyle ayak üstü sohbet ederken, "Onlar gerçekse, Oscar'da gerçektir belki?" türü cevaplar gelmişti :).

@Fırtınakıran: Salieri'yi filmden ayrı düşünemiyorum :).
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: - 21 Ağustos 2016, 23:46:59
Aslında söylemeye çalıştığım şey sizin Salieri ile ilgili bilmediğiniz bir şeyler olduğu değil, gerçek şahısları ele alıyor gibi görünen o filmdeki karakterin kötülüğünün kurgu eseri olduğuydu. Yani aslında verilen örnek konunun başlığına uygundu, çünkü gerçek Salieri belki o kadar kötü değildi lakin kurgulaştırılmış Salieri kötülük konusunda gayet başarılıydı, bu da onu iyi bir kurgusal kötü adam yapar.

Ortamın tadını kaçırmayayım dememin sebebi benim bu tür karakter eğip bükmeleri tasvip etmiyor oluşum. Tarihi şahsiyetleri alıp dramatize etmek uğruna gerçekte olup olmadıklarını bilmediğimiz hallere sokmayı o şahıslara bir saygısızlık ve daha da kötüsü haksızlık olarak görüyorum. Adamlar hiçbir tarihi delil olmadan İskoçya'nın birinci kralını hain oğlu hain ilan ettiler. Rahatsız olmamak elde değil. Lakin bu hassasiyetim benim şahsi fikrim tabii ki ve bu konu ile alakasız, o yüzden üzerinde çok fazla durmaya değmez diye düşünüyorum.

Öte yandan, bu ahlaki bakış açısı yeni gri zonları da en azından tahmin edebilmenin kapısını aralıyor. Gerçek hayatta olsaydı, belki Darth Vader da "kötü" olarak addedilmeyecekti, böyle bir olasılık da gayet mümkün değil mi?
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Rosemary - 24 Ağustos 2016, 01:18:25
Nema-ye Nazdik (http://www.imdb.com/title/tt0100234/) (Film): Bu örneği vermemin sebebi filmin daha da bilinmesi ve hakkında söylenecek bolca sözün bulunmasıdır. Kiyarüstemi’nin bu filminde esasında kurmaca ile gerçeklik iç içe geçmiştir. Film gerçek bir olayın öyküsünü taşır ve oyuncular kendilerini oynar. Kötü olup olmadığını tartışmamız gereken kişi ise başkarakter Hüseyin. Önce filmin konusunu görelim.

Alıntı
Yoksul sinema tutkunu Hüseyin Sabzian, otobüste yaşlı bir kadınla tanışır ve kendisini ünlü İranlı yönetmen Mohsen Makhmalbaf olarak tanıtır. Kadın, buna inanarak, adamı ailesiyle tanıştırmak üzere evine davet eder. Sabzian da, aileyi, yeni çekeceği filme para yardımı yapmaları şartıyla, filminde oynamaya ikna eder. Fakat, zengin Ahankhah ailesi, evi soyacağından şüphelenerek, adamı polise ihbar eder. Sabzian tutuklanır, sorgulama ve yargılanma süreci başlar.

Evet, Hüseyin yargılanır. Kötü ve dolandırıcı bir insan olduğu, dolandırıcılığa teşebbüs ettiği düşünülür. Rol yapmasının ve aileye yaklaşmasının esas sebebi sinema sevdası olmakla birlikte, o gün otobüsteyken sabah kahvaltı etmemiş, karnının aç olmasıdır.

Oysa Hüseyin her şeyi sinema aşkı yüzünden yapmıştır. Hapishanedeyken kendisini görmeye gelen Kiyarüstemi’den Makhmalbaf’a şöyle bir mesaj iletmesini istemiştir.

Alıntı yapılan: Hüseyin Sabzian
Bisikletçi’nin benim bir parçam olduğunu söyleyin.

Duruşmada çekim yapılmak istenmesi karşısında ise şöyle demiştir.

Alıntı
- Duruşmanın çekimini yapmak istiyoruz. Çekim yapmamıza izin verir misiniz?
+ Tabii. Çünkü benim seyircimsiniz.
- Kim?
+ Siz
- Nasıl yani?
+ Tutkumu izliyorsunuz.
- Hangi tutkunuzu?
+ Sanat. Film.

Hüseyin’in ünlü birini taklit edince kazandığı en önemli şey ise saygı. İşsiz ve fakir olduğu için modern dünyada ona yer yoktur, kendisini dinletemez. Fakat ünlü olunca sözleri dinlenir ve saygınlık kazanır. Hüseyin’in yaptıkları Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’nin ne derece geçersiz olduğunu da gösterir bir bakıma.

Alıntı yapılan: Hüseyin Sabzian
Söylediğim her şeyi yaptılar. Bir dolabı kaldırmalarını ya da ağaçları kesmelerini istediğimde, hemen yapıyorlardı. Daha önce düşündüklerimi bu kadar kolay ifade edemezdim. İnsanlar, söylediğim şeyleri yapmakta isteksizdiler. Ama ünlü birisi gibi davrandıktan sonra hepsi bana itaat etti.

Hüseyin bence kesinlikle kötü biri değil. Fakat eylemlerinin neticesinde birilerince kötü olarak görülüyor. Demek ki insanın kötülük yapması kötü olduğunu göstermez veya kötü olması kötülük yapmasını gerektirmez. Her defasında yaptıklarımız karşıdaki kişinin yargılarının ve bakış açısının adaletine kalıyor. Tutuklandığı sırada sorulan soruya şöyle cevap veriyor.

Alıntı
- Bak eğer gerçeği söylersen şikâyetçi olmam.
+ Sizin için ben bir dolandırıcıyım.

Sizce de bir insanın başka bir insanın yerine geçmesi suç, kötülük müdür? Hüseyin’in de dediği gibi yanlış olan sadece karşıdaki kişinin duygularıyla oynamış olmaktır. Peki Ahankhah ailesinin bir üyesi olsaydınız dava açar mıydınız böyle bir durumda?

Bence Ahankhah ailesinin dava açmasının sebebi Hüseyin’in rol yapmasının ortaya çıkmasından sonra fakir bir adam olduğunun anlaşılmasıdır. Eğer Makhmalbaf veya yine ünlü biri çıksaydı olaya gülüp geçilirdi. Günümüzden örnek verelim, üstü başı yırtık, kirli biri insanların yanına gelip karnını doyurması için para istediğinde çoğunluk tiksinir, görmezden gelir ama saçları taranmış, temiz kıyafetli, parfüm kokulu biri üzerine para almayı unuttuğu gibi bir bahaneden yemek parası istese bu defa ılımlı yaklaşırlar hatta lakırdıya tutuşurlar. Bu da kötü veya garip olup olmadığımızı insanların riyakârlığının belirlediğini, gerçeğin oldukça soyut, kavrayışın ise taştan bir maddiyatla kaplı olduğunu gösterir. Neyse, öznel konuştum.

Yeterince derine inmememin sebebi belki de kimsenin bu filmi bilmiyor oluşudur. Haydi izleyelim de bir güzel konuşalım. Bilmeyenler için diyeyim İran sineması çok değerli ve benzersizdir.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 24 Ağustos 2016, 22:09:03
@Rosemary: Filmi izleyebilirsem, yetersiz de olsa, konuya dair yorumlarımı belirteceğim.

@Şenaydın:
Alıntı yapılan: Şenaydın
Öte yandan, bu ahlaki bakış açısı yeni gri zonları da en azından tahmin edebilmenin kapısını aralıyor. Gerçek hayatta olsaydı, belki Darth Vader da "kötü" olarak addedilmeyecekti, böyle bir olasılık da gayet mümkün değil mi?

Şimdiye kadar bu başlık altındaki tüm karakterleri "kötü" kategorisinde değerlendiriyoruz. Lakin tek bir kötüden veya kötülükten bahsetmiyoruz. Şartlar sebebi ile kötü olmaktan, şeytani kötülüğe kadar bir yelpaze var elimizde. "Kötülük" denince, akla ilk gelen ise, bu geniş yelpazenin şeytani kötülük kısımları.

Gerekçeler karakterin amaçlarını belirler. O amaçlara ulaşmak için seçtiği yol ve yöntemler, ahlaki olarak kendisine karşı nasıl tavır alacağımız ve değerlendireceğimizi belirler (@Rosemary, sanırım Nema-ye Nazdik'in sordurduğu sorular için kendime ön hazırlık yapmaya başladım). Önceki mesajlarda yazdığım gibi, "Amaçlar, araçları meşru kılar mı?" sorunsalı var birazda ortada.

Darth Vader'ın karanlık tarafa geçmesine anlam verebiliriz. Kendisine seçtiği yolda hak vermemiz, bir gezegenin ve üstünde yaşayan milyonların katledilmesinde sakınca görmeyen bir tarafta olmasını olumlayabileceğimiz anlamına gelmemeli. Tabii şunu da şahsen belirtmeliyim. Star Wars'ı sadece filmleri ile bilen biriyim. Darth Vader'ın, artık Legends olarak anılan eski genişletilmiş evrendeki şahsi kötülük derecesini bilemem.

Gerçek hayatta ise kurgu alemlerde parmağımız ile gösterebileceğimiz keskinlikte "kötülerden" bahsedemeyiz. Bu dediğime tezat olarak, yeryüzünde kol gezen "kötülükten" bahsedebiliriz belki. Sebep-sonuç ilişkisine baktığımızda; herkes kendince haklı, kendince mağdur ve kendince elindeki tek seçeneği kullanır. İddiaların yeterliliğini onaylatacak, haklıyı haksızdan ayıracak olanların, zaman ve taraf olarak değişkenlikte, göreceli tutumlarda bulunacaktır.

Darth Vader, bu gerçeklikte, ait olduğu tarafa ve bulunduğu konuma göre iyi veya kötü olarak algılanacak. Sebepleri göz önünde bulunur veya gözardı edilecektir.

Kurgu-algı ilişkisi düzleminde, konu daha farklılaşıp, "kurgular neden bizi gerçek olandan daha fazla etkiler?"e kadar uzanır.

Doyurucu cevaplar veremediğimin farkındayım. Şimdilik benden bu kadar. İleri bir zamanlarda, konu hakkında daha tatmin edici bilgilere ulaşabilirsem paylaşmaya çalışırım.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: - 25 Ağustos 2016, 13:18:10
Anlatmaya çalıştığım şey şuydu; belki de gerçek hayatta olsa Darth Vader jedi öğrencisi çocukları katletmeyecek ya da gezegen patlatmayacaktı. Belki de bunlar bizim karakterden soğumamıza ve kafamızdaki "düşman" ya da "kötü adam" tanımına oturtmamıza vesile olmak için yerleştirilmişti.

Şimdi biraz daha düşündüm de, üç gündür uykusuz olduğum için galiba saçmalıyorum :)
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Rang Baru - 25 Ağustos 2016, 21:37:07
Sanırım 5. sezonda, GOT, stannis baratheon sazı eline almış, birçok izleyicinin desteklediği kahraman olmuşken, birden kendi kızını yaktı. Kitabı okumadığım için ve konuyla ilintili olduğu için soruyorum, acaba bu bizleri karakterden soğutmak için, Jon Snow'un önüne geçmemesi için yapılmış bir hamle miydi?
Bir de neden insanların en çok çocuk öldüren karakterler nefretini çeker? Birinin sağlam bir villain olması için illa ki çocuk katili mi olması gerekir?
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 30 Ağustos 2016, 22:48:50
@Şenaydın: Ne yazacağımı bilemedim şimdi  :-\.

Tarihin kurgu için çarpıtılmasına kızmanızı anlıyorum.
 
Darth Vader'ın kötülüğünün buna göre incelemesini ise tam olarak kavrayamadım.

Buna bağlı bakış açısıyla değerlendirmede bulunabilmek benim için güç.

Bu bağlam ile alakasız olarak Dart Vader'ın sinema perdesine yansıyan kötülüğünü irdeleyebilirim sadece.

İlk film (A New Hope) açısından: İyi ile kötü arasındaki çizginin daha belirgin olduğu hikayede yaptıkları zorlama gelmiyor.

Sonraki filmlerde, evreni ve güç kavramını öğrendikçe Vader'ın kötülüğü kavramsal olarak değişime uğruyor: İşlediği suçlar, temsil ettiği kötülüğün işi nerelere kadar götürebileceğinin ispatı. Vader, karanlık tarafça aklı çelinmiş ve bir başka zihniyetin tesirinde cürüm işler.  Vader'ın içine düştüğü karanlık, kendini bunları yapmaya yöneltiyor.

Onu kötü kategorisinde tanımlamamız için kötü işler gerçekleştirmesine şahit olmamız gerekir. Her ne kadar ilk başta, basit kötü adam klişeleri gibi gelmiş olsa da. "Kötüyüm ben kötüyüm!" mantığında bu işlere kalkışmamaktadır.

George Lucas, onu ait olduğu evrenin ve hikayenin yapısına göre kötü portresinde çizmiş. Darth Vader yaptıkları, kendinden öte, hizmet ettiği kötülüğün korkunçluğunun altını çiziyor.

Zorlamayla kötü gösterme gayesinden daha farklı sebepler var.

@Rang Baru: Game of Thrones hakkında yorumda bulunamam :-\.

Çocuk öldüren karakterin nefretleri üstüne çekmesi doğal. Savunmasız birini öldürmek, genel anlamda yakışıksız gelir. "Savunmasız" tanımını, kendi varlığında barındıran "çocuğu" katletmenin nefretleri toplaması olağan.

Kötünün kötülüğünü göstermesi için zaruri midir peki? Değil elbet.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: cankutpotter - 31 Ağustos 2016, 01:51:46
Hraten, Elantris. Gerçekten sağ gösterip sol vuran, başta kötü olan ama bunu mensup olduğu dinden ötürü yapan bir Giorn. Siz bir de onu kendi içindeki doğruları bulduktan sonra görün.
Ahmann Jardir, İblis Döngüsü: Peter V. Brett bu konuda gerçekten insanı şaşırtıyor, Arlen'ın açısından bakıldığında Jardir ihanet etmiş birisi, ama onun dostu için günlerce gözyaşı döktüğünü, yaptığı şeyden dolayı acı çektiğini Çöl Mızrağı ve Günışığı Savaşı'nda hem kendisinden, hem de karısı Inevera'nın gözlerinden tekrar tekrar görürüz. Keza yeri gelmişken Inevera ayrı bir tartışma konusudur bence. Kendisi kötü müdür yoksa hesapçı mı, ya da hesapçı olmak saf kötülük müdür?

Veya Shakespeare'in Venedik Taciri oyunundaki, şu an adını tam olarak hatırlayamadığım yahudi tüccar. Karşısındakiler kendisiyle dalge geçtiğinde Yahudilerin de insan olduğunu, gıdıklandığında onlarında gülebileceğini, onlarında yemek yiyebileceklerini, canlarının acıdığını ve isterlerse onların da zehirleyebileceğini söyler. Yahudilerin saf kötü olarak algılandığı bir dönemde, Shakespeare'in yahudi bir karakterin arkasını bu şekilde doldurması da ayrı bir konudur kanımca.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 04 Eylül 2016, 19:15:19
@Rosemary: Nema-ye Nazdik'te belirttiğiniz gibi doğrudan ve kasıtlı bir kötülükten söz edilemez.

Çift yönlü olarak birbirlerini aldatan, aldatırken kendilerine biçtikleri rollere inanan insanlar var ortada.

Ama düşünüyorum da, Hüseyin rolünü oynamaya devam edebilseydi, kötü değil ama haksız tarafta görürdük onu? Kendini rolüne kaptırsa idi, yaptıklarını kendine hak bilip daha feci işlere kalkışabilir miydi acaba?

Sorularımın cevabı evet olsaydı, belki Hüseyin'e karşı tutumumuz daha yargılayıcı olurdu, kim bilir.

Film, belirttiğiniz görüşler çerçevesinde kendine dert edindiğinden o kadar ileriye gitmiyor tabii.

@cankutpotter: Güzel paylaşımlar.

İdeolojik anlamda kötüler hep ilgi çekici gelmiştir. Belli bir gerekçesi olanlarda hakeza.

Geleyim yeni keşfettiğim kötüme:

Dünyaya Orman Denir (Kitap): Don Davidson.

Kendisi için düz ırkçı demek kolaya kaçmak olur -düz mantıkta biri olmasına rağmen.

Yeşil ufak adamlara karşı sadece yabancılık hissetse anlaşılabilir. Bununla kalmaz ama. Onlar üstündeki hakimiyeti, kendisini bir fatih, bir kahraman gibi hissettirir. İşi sadece kereste sevkiyatının düzgünce sağlanması olsa da aslen.

Kendi öz saygısı tehdit altına girdikçe, saldırgan tutumu hastalık seviyesine varır. O an için kendini doğrulayan ama geçmişte yaptıkları akla gelince tutarsız gelen söylem ve işlere kalkışır. Örnek olarak: Yaratıkçıklar ile cinsel ilişkiye girmenin insana yakışmaz bir iş olduğunu, normal bir zamanda tasdik etmeyeceği yönelimleri savunurcasına örnekleyerek kendini haklı gösterir. Gelin görün ki, önüne geçilemeyen felaketin kıvılcımını, yaratıkçıklardan birinin eşine cinsel saldırıda bulunup onu öldürerek çakmıştır.

Kendi kafasında yarattığı kahraman mitini ortaya koyacak felaketin ortaya çıkmasında payı büyüktür. Kendi hatalarını görmezden gelip, varlığında kendi payı olan dünyada kahramancılık oynadıkça felaketin şiddeti daha da genişler.

En korkuncuysa, getirdiği şiddet ve ölümün, bir halkın bilinçaltında yatan uğursuz şeyleri uyandırıp günyüzüne çıkartmasıdır.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 05 Kasım 2016, 19:33:09
Kışa Açılan Kapı (Kitap): Kitaptaki tüm kötü karakterler.

Hepsi de farklı yönlerden birer istismarcı. Başarı arzusuyla istismar eden; yapabildiğini öğrendiği için istismar edip yarar sağlayan; başkalarının güvenini istismar eden; ayrıcalıklarını çıkarları için istismar eden;kendi çıkarları için kanunları istismar eden; insanlığın iyiliği için onları sömürüp istismar etmeyi hak görenler. Kitaptaki kötüler o kadar çok ve yaptıkları ahlaken sinir bozucu ki, onlara karşı koymaya çalışan iyiler yapay kalıyorlar.
Başlık: Ynt: Kurgu Alemlerde Kötülüğe Göz Kırpma
Gönderen: Bay_Karamsar - 04 Ağustos 2017, 00:19:58
Profesör Dowell'in Başı (Kitap): Profesör Kern ve Doktor Ravino.

İyi ve idealist insanlara karşı en büyük kozları, yine o insanların iyilik ve idealizmine dayanan akıl oyunları. Kötü dendi mi akla ilk gelen, basit ve  kaba saba eylemler. Ama bu ikili bizzat karşı tarafın karakterini oluşturan değerlere sesleniyorlar; akıllarını karıştırıp, kendilerinden şüphelenmelerini sağlıyor, teoride doğru pratikteyse sorunlu denecek davranış ve düşünceler sergilemelerini sağlıyorlar. İnsanı kendi değerlerinden şüphe ettirip manipüle etmek! Şeytani kötülük dedikleri bu olsa gerek.