Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: Rang Baru - 08 Ağustos 2016, 20:54:19

Başlık: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 08 Ağustos 2016, 20:54:19
Dişi protagonist olur mu? Olursa nasıl olur? Erkek kadar ilgi çeker mi? Ya da erkekler için ilgi çeker mi?

Biraz daha açayım. Herkül dizisi yayınlandığı zamanlar Zeyna da vardı yanlış hatırlamıyorsam. Herkül'ü daha bir hevesle izlerdim. Barbar Conan iyiydi de, Kızıl Sonja'ya bir türlü alışamadım. Kadın karakter işi bitiren kahraman, oyun ağzıyla carry oldu mu, nedense hikaye beni tam olarak içine almıyor. İyi kadın support karakterlerse hikayeye tat kattığı gibi başrol kadar değerli oluyor.

Acaba ben mi sexism yapıyorum yoksa gerçekten böyle mi? Kadının yeri erkeğin dizinin dibi midir?
Örneğin Jon Snow gibi bir karakter olmasaydı da sadece Khaleesi esas oğlan, ya da bayan olsaydı, hala bu kadar ilgimizi çeker miydi Game of thrones?

Düşünceleriniz?
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: mit - 08 Ağustos 2016, 21:56:50
"Kadının yeri erkeğin dizinin dibidir," klişesi öleli çok oldu. Geçtiğimiz şu son birkaç yıldır güçlü kadın baş karaktere sahip pek çok kaliteli kitap, film ve dizi çıktı. Öyle ki bu karakterlerin çoğu erkek kahramanlardan daha çok sevilmiştir.

Mesela Saga'da Alana, Mad Max: Fury Road'ta Furiosa, Elantris'te Sarene, daha eskilere bakarsak Asimov'un öykülerinde Susan Calvin... Bu saydıklarım öyle karakterler ki onlarla tanışan her okur/izleyici daha fazlası için âdeta yanıp tutuşuyor. Bir de forumun eski üyelerinin çok iyi bildiği bir Alexis Stabler gerçeği var tabii.

Sonuncusu hariç, bu saydığım karakterlerden birini okumuş/izlemiş olsaydınız kadın baş karakterleri bu kadar sıkıcı bulmazdınız bence.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: cankutpotter - 09 Ağustos 2016, 01:45:11
Bir erkek olarak bu bana sıkıcı gelmiyor, aksine ilginç geliyor ve zevk veriyor. Elantris'te Sarene'yi keyifle okumuştum açıkçası, Wool serisindeki Juliette için de aynı şey geçerli keza.
Ayrıca Jon'un Buz ve Ateşin Şarkısı'nda olup olmaması bir şeyi değiştirmezdi, Daenerish'in gücü Jon'dan gelmiyor sonuçta.
Yani sonuç olarak İhsan abiye katılıyorum, erkek kadını kurtarır ve kahramanı olur klişesi çoktan yerlere yatırılıp tekmelendi, bir güzel dövülüp haşatı çıkarıldı. Erkek ya da kadın fark etmez, okur olarak okuduğunuz şeyle bütünleşebiliyorsanız her şeyden keyif alırsınız bence.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 09:02:33
Star warsun son filmi gayet siradan geldi bana. Tamam kiz guzel iyi de rol yapio ama yok olmamis yani. Inandirici degil. Hele antrenman falan olmadan kylo reni altetmesi bana biraz palavra geldi.
Demisler ki degisen dunyada insanlari cekmek icin bir bayan hero kullanalim, bir de zenci koyalim ki nufusu azimsanmayacak topluluk da icinde kendini bulsun, al sana film. Guzelim seriyi populizme kurban etmezler umarim.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ağustos 2016, 09:26:27
Star warsun son filmi gayet siradan geldi bana. Tamam kiz guzel iyi de rol yapio ama yok olmamis yani. Inandirici degil. Hele antrenman falan olmadan kylo reni altetmesi bana biraz palavra geldi.
Demisler ki degisen dunyada insanlari cekmek icin bir bayan hero kullanalim, bir de zenci koyalim ki nufusu azimsanmayacak topluluk da icinde kendini bulsun, al sana film. Guzelim seriyi populizme kurban etmezler umarim.

Bu yorumun yeri Star Wars'un film başlığı değil mi :)? Tartışma konunuzdan öte doğrudan bir Star Wars yorumu olmuş.

Kadın başkarakter usta ellerde bambaşka bir tat taşır. Hem mit, hem de cankutpotter buna değinmiş. Örnekler vermiş. Kadın ve erkek doğaları gereği yaşadıkları dünyaya farklı bakış açıları ve farklı tatlar katarlar. Bu nedenle ikisinin başrol oynadığı kurgularda aynı tadı aramak hata olur.

Alıntı
Kadın karakter işi bitiren kahraman, oyun ağzıyla carry oldu mu, nedense hikaye beni tam olarak içine almıyor. İyi kadın support karakterlerse hikayeye tat kattığı gibi başrol kadar değerli oluyor.

Acaba ben mi sexism yapıyorum yoksa gerçekten böyle mi?

Bu yorumunuz bende şöyle bir düşünce canlandırıyor: Ya kadın başrol olan kitap çok az okudunuz ya da gerçekten içinizde bir seksist yatıyor :). Bunu da siz kendiniz cümlenizde dediğiniz için diyorum. Belki de önce önyargıları bırakmak gerek.

Bu arada görüyor ve artırıyorum: Susan Calvin'in olduğu yerde bir bilimkurgu sever nasıl heyecanlanmasın? cankut Juliette demiş, müthiş bir örnek olmuş. Ona da +1 benden.
Sarene'yi okumaktan insan nasıl sıkılsın? Hele ki Ash ile olan konuşmaları :). Gece Nöbeti okuyup da Olga'nın gücüne hayran kalmamak elde mi? Atuan Mezarları'nda Arha'nın girip girip çıktığı kör karanlık dehlizlerde ürpermemek ve daha 5 yaşındayken bile hiçbir korku emaresi göstermemesini izlemekten nasıl keyif alınmaz?

Peki ya Ripley? Ripley olmasa Alien, Alien olur muydu? Tiffany Sızı hiç yaratılmasaydı, Patrick Rothfuss bu kitabı dünyada en sevdikleri arasına alır, yere göğe sığdıramayan yorumlar yapar mıydı? Defalarca kez onun maceralarını okur muydu?

Bu dediklerimin hepsine bir olumsuzluk söyleyecek biri vardır :). Herkesin hakkını teslim etmek gere Ama aynı kişi önyargılı değilse, mutlaka bizleri destekleyen başka örnekler verecektir.

Siz fikrinizi değiştirmeyebilirsiniz mesela, bu da sizin hakkınız. Bundan kimse etkilenmez. Yazarlar onları yazmaya devam eder. Okurlar aynı heyecanla takip eder. Yeri gelir eleştirir, yeri gelir göklere çıkarırlar. Yani hayat akıp gider ve dünya değişir.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 09:55:27
Evet cok kadin herolu kitap okumadim, icimde seksist de yatiyor olabilir cunku kadinla erkegin dogasi ayridir. Kasli ve bodybuildingci kadin beni iter, basketbolu cok severim ama kadin basketbolu izlemem. O yuzden ozellikle fizik gucu yuksek olan kulturler islenirken bir kadinin baskahraman olmasi bana hic inandirici gelmez. Bana gore kadin assassin olabilir, ama kadin warrior... Zor.
Brienne mesela oldukca iyi yaratilmis bir karakterdir ve bir warrior ya da savascidir. Ama Briennein bas karakter oldugu film izlenmez kitap okunmaz. Bu benim gorusum.
Sizin verdiginiz ornekler de bana gore kisisel. Ben genelden bahsediyorum, ust seviye edebiyat takipcilerinin bildigi orneklerden degil.
Bugun baktiginizda bu mantikla Salvatore de tolkien de steven eriksson da feist de hatta mark lawrence da seksissttir.
Drizzt bile kadinlarin hakim oldugu kulturden cikmis bir ana kahramandir.
yani diyecegim o ki, doganin bize sundugunu ayrimcilik olarak dusunmek bana gore yanlis.

P.S. Arada istisnalar her zaman cikabilir. Bkz. Lucy. Sizin verdiginiz ornekleri okumus olsaydim begenebilirdim ama bu durumun istisnai oldugunu degistirmezdi.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ağustos 2016, 10:07:01
Alıntı
Sizin verdiginiz ornekler de bana gore kisisel. Ben genelden bahsediyorum, ust seviye edebiyat takipcilerinin bildigi orneklerden degil.

Örneklerim bilimkurgu ve fantastik kurguya ait :).

Juliette --> Silo. Yani Romeo ve Juilette'teki Juliette değildi. Bir yanlış anlaşılma olmuş olabilir.

Ripley  --> Eh, Alien bir korku klasiği, yüksek edebiyat diyebilir miyiz? Korku edebiyatı iyi edebiyattır, ama "üst seviye" edebiyat denince akla başka şeyler gelir.

Sarene --> Brandon Sanderson'ın Elantris'ine ait.

Susan Calvin --> Asimov'un robot öykülerinde görünür. Bilimkurgu karakteridir.

Arha --> Yerdeniz Serisi'ne ait bir fantastik evren karakteri.

Tiffany Sızı --> Diskdünya gibi mizahi fantastik bir evrenin parçası.

Olga --> Şehir fantastiği olan Gece Nöbeti'ne ait.

Yani hiçbiri üst düzey edebiyat denince akla gelen isimlere ait değiller :). Burada hepimizin okuduğu kitaplardan bahsediyorum.

Tolkien bize kaslı kadınlar vermeden Eowyn'i vermiştir, Arwen'i vermiştir mesela. Salvatore'nin de drowları stratejik bir hamledir. Her ne kadar drowları o yaratmış olmasa da (Wizards of the Coast'a aitler). Drizzt'in anaerkil düzenden kaçışını keyifle okumuştum. Drowların yaratımındaki stratejiye de uzun zamandır saygı duyuyorum.

Bir de,

Alıntı
cunku kadinla erkegin dogasi ayridir.

Ben de bunu dedim ya üstteki yorumumda :). Dolayısıyla verdiği tat da farklıdır. Ama,

Alıntı
asli ve bodybuildingci kadin beni iter, basketbolu cok severim ama kadin basketbolu izlemem. O yuzden ozellikle fizik gucu yuksek olan kulturler islenirken bir kadinin baskahraman olmasi bana hic inandirici gelmez. Bana gore kadin assassin olabilir, ama kadin warrior... Zor.

Fiziki güç üzerinden giden kadın karakterlerden bahsetmemişiz hiçbirimiz. Yukarıdaki örneklerin hepsi erkeğin özelliklerinin kadınlara yüklendiği derme çatma karakterler değiller. Orada bir yanlış anlaşılma olmuş olabilir :).

Bir şans verin, saydığımız eserlerden birini seçip okuyun. Burada bizlerin ne demek istediğini daha iyi anlayacaksınız. Hem bu forum size yeni kitaplar katmış olsun. Hepimiz birbirimize kitaplar öneririz. Bu da bizlerin size önerimiz :).


Önemli Not: Bir yazar isterse sadece erkeklere ait bir dünya çizebilir. Ben kimseyi bu yüzden seksist diye yargılamam, tercihi derim. Keyifle okurum. Ama eğer ki kadınlar konusunda bilgisizce karikatürize tiplemeler (bakın karakter değil, tipleme) yazıyorsa o zaman yazara derim :). Cümle aralarında seksist fikirlerini döküyorsa derim :). O nedenle büyük isimlerin bugün ayrımcı diye adlandırılması çok da doğru değil. Bunlar tercih meselesi. Bu adamlar kadın düşmanı ya da ayrımcı değiller.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Guy Fawkes - 09 Ağustos 2016, 10:21:00
Olaya sadece Fantastik Edebiyat üzerinden yaklaşmayalım bence. Başka türde bir eserde de kadın karakter başrol olabilir. Burada yazarın karakteri bize nasıl yansıttığı önemli olan. Özellikle Fantastik eserler de bu çok daha önem arz edebiliyor. Çevremde kitap okuyan ya da film seyreden kimsenin kadın başrol ile bir sorunu olmadı. Erkek ve kadının doğasının farklı olması üstteki yorumda da bahsedildiği gibi renk katacak bir şeydir.

Sizin yorumlarınızla düşünmeye çalıştığımda sanki bir kadın sadece fiziği nedeniyle baş karakter olamazmış gibi algıladım. O zaman kaslı olmayan erkekte başrol olmasın? Fiziği güçlü değil çünkü.

Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: mit - 09 Ağustos 2016, 10:24:57
Alıntı
Kasli ve bodybuildingci kadin beni iter, basketbolu cok severim ama kadin basketbolu izlemem. O yuzden ozellikle fizik gucu yuksek olan kulturler islenirken bir kadinin baskahraman olmasi bana hic inandirici gelmez. Bana gore kadin assassin olabilir, ama kadin warrior... Zor.

Ben yazacaktım ama Fırtınakıran benden önce davranmış :) Verilen örneklerden hiç biri kaslı kadın savaşçı sınıfına girmiyor. Hepsi zekası, cesareti ve kişiliğiyle ön plana çıkan, lider vasıflarına sahip karakterler. Hepsi de okurken ayrı bir keyif verir. Bir Red Sonja ya da Xena ile aynı kategoride değiller yani...

Silo'nun çevirmeni ve editörü olarak Cankut'un verdiği Juliette örneğini çok yerinde buldum mesela. ("Neden benim aklıma gelmedi, nedeeen!" diyerek kafamı duvarlara vurduğum doğrudur :) )

Alıntı
Bugun baktiginizda bu mantikla Salvatore de tolkien de steven eriksson da feist de hatta mark lawrence da seksissttir.
Drizzt bile kadinlarin hakim oldugu kulturden cikmis bir ana kahramandir.

Ben buna katılmıyorum. Salvatore'un eserlerinde "drow dişisi" diye muazzam bir tür var mesela. Hangimiz Matron Malice'in kötücül zekâsı ya da Briza Do'Urden zalimliği karşısında suçlu bir keyif almamışızdır ki? Bir de Catti-brie var elbette. Tolkien'in eserlerinde de Fırtınakıran'ın değindiği Eowyn'in yanı sıra (Cadı-Kral sahnesini kim unutabilir?) Luthien ve Galadriel de vardır. Ejderhamızrağı'ndan Kitiara ve Alhana Yıldızmeltemi de (muhteşem bir çeviri) unutulmamalıdır elbette :)

Son olarak "güçlü kadın başrol oyuncusu" kıstasınızı genel izleyici için çekilmiş, ortalama bir Star Wars filmindeki Rey'le kısıtlamamanızı tavsiye ederim. Ripley diyenlere buradan selam olsun ;)
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 10:25:26
Ben zaten kadinlardan ana karakter cikmaz vs demedim. Kadinin tek basina herseyi yapip dunyayi kurtaran karakter olamayacagini savundum. Tolkienin sundugu karakterler de bir anlamda support. Mesela Arha, eseri okumadm ama ged'in onune gecebilmis mi? Seri genelinde.

Ben biraz da Elric, Conan ya da Kvothe nin disi olamayacagini savunuyorum. Yani ayni mantikla kadin diktator de olamaz mesela. 1 man show olur da 1 woman show bana pek hos gelmiyor. Oyle bir kelime de yok zaten :) Yoksa iyi yazilmis kadin karakterler oykunun seviyesini birkac kademe arttirir, o ayri.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ağustos 2016, 10:28:59
Tamamen seriyi okursunuz diye ümit ederek yazıyorum :). Hani sizi çürütmek için çaba harcıyorum gibi algılanmasın lütfen.

Alıntı
Mesela Arha, eseri okumadm ama ged'in onune gecebilmis mi? Seri genelinde.

Yerdeniz 4: Tehanu

Yerdeniz 5: Öteki Rüzgar


Alıntı
Yani ayni mantikla kadin diktator de olamaz mesela.

Ama drowlar? Diktatör değiller mi? Doğan erkekleri kimseye mahal vermeden öldürmeleri, kendi içlerindeki hiyerarşileri diktatörlük olmuyor mu yav :)?

Neyse, neyse :). Anlaştığımıza inanıyorum.

Keyifli forumlar.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 11:18:58
Yani bizim yasadigimiz kulturde kadindan diktator olmaz diyorum.

Atiyorum x irki olsa ve kadinlar erkeklerden uzun boylu vs gibi ozellikleri olsa o zaman durum farkli olur ki erkek kadin dogasi da farkli olmus olur zaten.

Drowlar guzel bir ornek. Kadin lider onlara yakisiyor cunku kulturleri buna oturmus zaten. Insan olarak baktigimizda bana bu ters geliyor. Ufak farklarla yakin seylerden bahsediyoruz aslinda.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Guy Fawkes - 09 Ağustos 2016, 11:25:43
Olaya sürekli fiziksel farklılıklarla yaklaşıyorsun. Kadın uzun olsa, kısa olsa vs. Merkel nasıl başbakan oldu? Kadın Almanya gibi bir ülkeyi yöneten.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 13:18:47
Fiziksel birseyden bahsediyorum cunku. Ayni ornegi vericem, erkekler fiziksel olarak daha guclu oldugu icin erkek basketbolu izleniyor. Daha iyisi var oldugu icin de kadinlarinkini izlemiyorlar. Attan inip esege binmiyorlar yani. Bunun tersi olsaydi, yani insan dogasinin tersi olsaydi o zaman kadinlarin yeri de farkli olurdu.
Fizige takilmaya bu kadar takilmamak gerek, en nihayetinde eski tarihlerden beri guclu olan zayifi ezer. Su an teknoloji farkli oldugu icin guc bilek gucunde degil.

Kara elflerde bilek gucune bagli bir duzen olmadigi icin, entrika, suikast vs. oldugu icin kadinlarin dominant olmasi dogal.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: cankutpotter - 09 Ağustos 2016, 14:38:39
Bir hikâyede baş rolün kadın veya erkeğe veriliyor olmasının yazarın tercihi olduğu zaten söylenmiş, ancak siz burada biraz fiziksel güce önem veriyorsunuz gibi geldi bana.
Yani bu durumda kaslı erkek klişesi sürüp gitmeli gibi bir şey çıkıyor ki artık sıktı. Dün izlediğim Mısır tanrıları filminde koskoca Horus'u gidip Jaime Lannister'ı oynayan arkadaşa vermişler mesela, eğer popüler kültür diyorsanız buyurun size başka bir örnek daha.
Fiziksel güç konusunda da bilemiyorum, toplumu ataerkilliğe iten şeyin sadece fiziksel güç olmadığını düşünüyorum, burada özellikle hristiyan toplumlardaki Havva'nın Şeytan'ın vesvesesiyle yasak meyveyi yemesinin ve Adem'e de vermesinin bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Bakınız evil, Eve. Kelimeler fazlasıyla benziyor bence.

Ayrıca, ilk çağlarda hem eski türklerde hem de kelt kültüründe kadının yerinin ataerkil toplumlardan farklı olduğunu da belirtmiş olayım. :)
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: mit - 09 Ağustos 2016, 15:08:44
Spor, film, dizi vs.'de erkek yerine kadının tercih edilmesini "attan inip eşeğe binmeye" benzetmeniz çok büyük bir talihsizlik olmuş bence. Bir bayan olsaydım bu sözünüz karşısında öfkeden deliye dönerdim herhâlde.

Kadın diktatör olmaz sözünüze Çariçe 2. Katerina'yı örnek gösterebilirim. Orduyu kendi tarafına çekip kocasını öldürtmüş ve 34 yıl hüküm sürmüştür. Çavuşesku'nun karısını da unutmamak lazım tabii. Kocasıyla birlikte tüm ülkeyi demir yumrukla yönetmiş, sonunda birlikte kurşuna dizilmişlerdi.

Bizim kültürümüzde yok mu peki? Olmaz olur mu? Büyük Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’in eşi  Altun Can Hatun at binen, kılıç kuşanan, askerlere komutanlık eden bir kadındı. Benim zamanımda tarih kitaplarında çokça bahsedilirdi kendisinden.

Tomris Hatun, tarihteki ilk kadın hükümdardır. Oğlunun katilinin kesik başını kanla dolu bir fıçıya atışı ve "Hayatın boyuna kan içmeye doyamamıştın, şimdi seni kanla doyuruyorum," demesi efsanedir mesela.

Ama bence konudan sapıyoruz. Siz edebiyatta, dizide, sinemada kadın baş karakterleri sormuştunuz. Sonra da "bizim topraklarımızda çıkmaza" döndü iş. Bu yönde başka örnekleri olan arkadaşlar varsa onları da duyalım :)
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Guy Fawkes - 09 Ağustos 2016, 15:17:11
Şimdi şöyle bir şey de var; insan bir romanda veya dizide sevdiği karakteri örnek almak istiyor, onun gibi olmak istiyor olabilir. Erkek bir okur veya izleyici için karşı cinsten birini örnek almak, onu taktir etmek daha mu zor oluyor acaba? Ben de erkeğim ama izlediğim filmlerde baş rol kadın bile olsa onu örnek alır ve beğenirdim. Ama şimdi sizin yorumlarınızı okuyunca herkesin böyle düşünemeyeceğini anlıyorum. Yani herhangi bir romanda dünyayı kurtaran erkek olursa örnek alınabilir ama kadın olursa sevilemez, hoş karşılanamaz çünkü örnek alınamıyor mu oluyor? Çok karışık bir konu bu :D

Ben ısrarla kadın karakterlerin baş rol olabileceğini savunuyorum. Birçok örnek de paylaşıldı zaten.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 15:28:45
Yoo, benim hikayemde de bas karakter fiziksel gucten ziyade beceriye dayanan bir karakter. Ben farkli birsey soylemek istedim de neyse cok uzatmaya gerek yok. Biraz kisir donguye giriyo cunku.
Lafi gelmisken o film guzelim konuyu kotu oyunculuk ve yonetmenlikle dagitmis bir film, ben de cok yakistirmadim jaimeyi.
Durumu soyle baglayayim, aslinda karakterin kimliginden cok o kimligin hikayeye nasil oturdugu onemli. Filmlerde de edebiyatta da, ki ozellikle fantasy dalinda, inandiricilik onemli. Tabi bana inandirici gelmeyen baskasina gelebilir, bu da ayri bir mesele.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 15:40:48
Spor, film, dizi vs.'de erkek yerine kadının tercih edilmesini "attan inip eşeğe binmeye" benzetmeniz çok büyük bir talihsizlik olmuş bence. Bir bayan olsaydım bu sözünüz karşısında öfkeden deliye dönerdim herhâlde.

Kadın diktatör olmaz sözünüze Çariçe 2. Katerina'yı örnek gösterebilirim. Orduyu kendi tarafına çekip kocasını öldürtmüş ve 34 yıl hüküm sürmüştür. Çavuşesku'nun karısını da unutmamak lazım tabii. Kocasıyla birlikte tüm ülkeyi demir yumrukla yönetmiş, sonunda birlikte kurşuna dizilmişlerdi.

Bizim kültürümüzde yok mu peki? Olmaz olur mu? Büyük Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’in eşi  Altun Can Hatun at binen, kılıç kuşanan, askerlere komutanlık eden bir kadındı. Benim zamanımda tarih kitaplarında çokça bahsedilirdi kendisinden.

Tomris Hatun, tarihteki ilk kadın hükümdardır. Oğlunun katilinin kesik başını kanla dolu bir fıçıya atışı ve "Hayatın boyuna kan içmeye doyamamıştın, şimdi seni kanla doyuruyorum," demesi efsanedir mesela.

Ama bence konudan sapıyoruz. Siz edebiyatta, dizide, sinemada kadın baş karakterleri sormuştunuz. Sonra da "bizim topraklarımızda çıkmaza" döndü iş. Bu yönde başka örnekleri olan arkadaşlar varsa onları da duyalım :)

O sozumden deliye donecekse o kisinin problemi. Ben sozumun arkasindayim, Nba finali izledikten sonra wnba finali izlemek attan inip esege binmektir. Futbolda dunya kupasi izledikten sonra kadin futbolunu izlemek yine ayni sekilde. Bunun nedeninden bahsediyorum.
Sizin bahsettiginiz tarihteki karakterler de zaten ikinci planda kalmis karakterler. Sizin de soylediginiz gibi hepsinin unvani onun karisi bunun esi. Yani tugrul beye altun hatunun esi demiyorlar iki onun ismini bile bilen cok azdir. Adem ve Havva hikayesi aslinda kadin ve erkegin dogasini anlamak icin gayet basit. Kadin yaptirir erkek yapar. Yapanlar da sahnede olanlardir, yani kuklalar. Burada kadin biraz master puppeteer'dir. Yani tarihteki butun imparatorluklarin kurulmasinda yonetilmesinde ya da yikilmasinda kadin parmagi olsa bile biz bunu bilmeyiz sdece goz onunde olani, bize gosterileni biliriz. Bilmiyorum cok mu karisik oldu soylediklerim. Ayni mantiktan insanlar kuklayi seyretmeye giderler kukla oynaticisini degil. Yani x kahramanin sirtina vuran, hadi yigidim diyen y hatunu degill, direk x'i izlerler. Istisnalar olsa da bu genel olarak boyledir
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: stupefypatronus - 09 Ağustos 2016, 15:52:40
Valla Game Of Thrones'ta Khaalesi kimsenin dizinin dibinde değil, bunun dışında Uyumsuz Serisi, Açlık Oyunları... Burdaki kadın karakterler kurtarmadı mı dünyayı? Hem soruyorum size Harley Quinn'siz, Cat Woman'sız DC, Natasha Romanoff'suz Marvel, Hermione Granger'sız Harry Potter, Khaalesi'siz, Cercei'siz, Arya'sız Game Of Thrones olur mu? Bir sürü kadın karakter üzerine yazılmış roman, film ve dizi var. Osmanlı'nın çöküş nedeni bile sayılabilir kadınlar. Kadınların gücünü hafife almayın. Bellatrix ablamız duymasın
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: milenya - 09 Ağustos 2016, 16:12:25
 Valla dünyayı kurtarır mı bilinmez ama köşede bir Millenium serisi var bir de o serinin dillere destan Lisbeth'i, Tess Gerritsen kitapları zaten çoğunluk kadın kahramanlar etrafında döner, yine gönlümün sahibi Grange'den bir Taş Meclisi var. (Devi var bir de ama ana kahraman değil diye laf etmedim lakin süper karakterdir.)
 Xena'ya laf gelmese yazmazdım da, çok iyiydi zamanında. Benim küçüklüğüme denk gelir, bayılırdım izlerken. Savaşçı prensesim benim. Tekrar çekilse tekrar aynı heyecanla izlerim.
 Şimdi ben polisiye, korku/gerilim türünden örnekler verdim uzun süreler o tarz kitaplar okuduğum için ama cidden GoT ve onun kadın karakterleri tüm söylediklerinizi dibe çeker yönden. Özellikle Cercei efsane ötesi, dünyayı parmağında oynatsa gık çıkaramayacağımız karakter çok net. (Oynatmadığından da değil.)
 Bir de popüler (bestseller) fantastik romanlarda da kadınlar çok ön planda. Açlık Oyunları, Ölümcül Oyuncaklar, Uyumsuz, Grisha Üçlemesi, China Mieville'den Yara (bu popüler fantazyadan değil ya neyse aklıma gelmişken yazdım) hepsi bildiğimiz genç-yetişkin fantastik kitaplar. Bence siz bu başlık altında tekrar eden bir kaç eseri okuyun muhtemelen fikriniz değişecektir. Sonuçta bir okur olarak okuduğumuz kadarız.
Spoiler: Göster
Saphira-->Eragon? (İlle de insan mı olsun canım)
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: cankutpotter - 09 Ağustos 2016, 16:59:37
Açık konuşmak gerekirse burada biraz farklı bir açıdan bakmaktan yanayım. Altun Hatunun Tuğrul beyin eşi olması onu ikinci plana atmaz, bu sadece bir medeni durum göstergesidir; birinin eşi, kız arkadaşı, kardeşi vs olmak onu erkek kardeşin, kocanın ya da sevgilinin gölgesinde bırakmaz. Neyse, konudan fazlasıyla saptık gibi.
Burada asıl mevzu şu: Edebiyat insana olaylara ve durumlara farklı açılardan bakmayı öğretir. Sizin de kabul ettiğiniz gibi kadın ve erkek farklı doğalara sahiptir, ben bunu birbirine uyan parçalar olarak görüyorum, temel anlamda benzer iki varlık aslında.

Şimdi şöyle bir şey de var; insan bir romanda veya dizide sevdiği karakteri örnek almak istiyor, onun gibi olmak istiyor olabilir. Erkek bir okur veya izleyici için karşı cinsten birini örnek almak, onu taktir etmek daha mu zor oluyor acaba? Ben de erkeğim ama izlediğim filmlerde baş rol kadın bile olsa onu örnek alır ve beğenirdim.
Demek istediğim tam da bu aslında.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: tetsuo - 09 Ağustos 2016, 16:59:47
Dünyayı da kurtarır erkekleri de tokatlar.

(http://i.newsarama.com/images/i/000/156/608/i02/CKqbBJ3UkAAxmZy.jpg?1444851668)
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: yaprak.onur - 09 Ağustos 2016, 18:16:40
Spor, film, dizi vs.'de erkek yerine kadının tercih edilmesini "attan inip eşeğe binmeye" benzetmeniz çok büyük bir talihsizlik olmuş bence. Bir bayan olsaydım bu sözünüz karşısında öfkeden deliye dönerdim herhâlde.

O sozumden deliye donecekse o kisinin problemi. Ben sozumun arkasindayim, Nba finali izledikten sonra wnba finali izlemek attan inip esege binmektir.

Bence deliye dönmüşleri vardır zaten! Ayrıca, bence bu, o insanları deliye döndürdüğünüz için sizin probleminizdir.

Kadın zayıftır, güçsüzdür hikayeleri artık 21 yüzyılın çok gerisinde kaldı bence ama zihniyet özellikle Türkiye gibi ülkelerde geride kalmaya devam ediyor. Belki kadınların en güçlüsü erkeklerin en güçlüsüyle karşılaştırıldığında zayıf görünebilir (ki bu kıyaslamanın nasıl yapıldığıyla da çok ilgilidir, hiçbir erkeğin doğum sancısı kadar yüksek bir acıyı kaldıramayacağı da kanıtlanmıştır) fakat ortalama bir erkek gücünün çok daha üzerinde güce sahip birçok kadın var. Sonuç olarak siz o en güçlü erkeklerden biri olmadığınızdan bu, sizin komplekslerinize kadar uzatılabilecek bir konu. (Belirtiğim gibi deliye döndürmek sizin probleminizdir!)

Sizin savunduğunuz şey erkek baş karakteri alıp onu bir kadınla değiştirince oturmayacağı yönünde. Ki verdiğiniz spor örneği de bunu kanıtlar nitelikte. O sporlar zamanında erkeklerin oynaması üzerine kurgulanmış sporlar, kadınların değil; bu sebepten sizin gözünüze batıyor! Aynı şekilde erkek başrol üzerine kurgulanmış bir esere kadın başrol oturtursanız kadınsılığın getirdiği farklılıklar gözünüze batacaktır. Bu, ne kadar sizin bilinçsiz seksistliğinizden kaynaklansa da dünya üzerindeki kadın - erkek birçok kişi maalesef bu konuda sizinle hem fikir olacaktır. Bu, o kişilerin yanılmadıkları anlamına gelmez ki kadınlar üzerine yazılmış, burada örnekleri verilen güçlü kurgular da bunu kanıtlıyor.

Ne kadar seksist olduğunuzu ölçmek istiyorsanız size kendi çevirim olan Adalet'i öneririm; gerçek anlamda cinsiyetsiz bir toplumdan bahsedilmesine rağmen okurken birçok karakteri erkek olarak kafanızda canlandırıyorsanız ne miktarda olduğunu net olarak görebilirsiniz diye tahmin ediyorum.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Berweuli - 09 Ağustos 2016, 20:14:26
Spor, film, dizi vs.'de erkek yerine kadının tercih edilmesini "attan inip eşeğe binmeye" benzetmeniz çok büyük bir talihsizlik olmuş bence. Bir bayan olsaydım bu sözünüz karşısında öfkeden deliye dönerdim herhâlde.

O sozumden deliye donecekse o kisinin problemi. Ben sozumun arkasindayim, Nba finali izledikten sonra wnba finali izlemek attan inip esege binmektir.

Buraya kadar bir çok arkadaş farklı kitap ya da filmlerden örnekler vererek açıklamaya çalışmışlar ama siz anlamamakta inat etmişsiniz gibi geliyor bana ve ısrarla kadın ve erkek arasındaki fiziksel güçteki farklılıklardan dolayı kendi deyiminizle tek kelime ile cinsiyetçilik yapıyorsunuz. Kadın ve erkeğin ister Türkiye'de yaşıyor olsun isterse Amerika birbirine üstünlük sağladıkları bir çok yön mevcuttur ama siz ısrarla Hercul ve Zeyna'yı kıyaslayarak sanki erkek sadece fizikten meydana geliyormuşçasına fikrinizi savunuyorsunuz ve bu da bu başlıkta sürekli bir kısır döngüye çeviriyor konuyu. Bence burada sizin cinsiyetçiliğiniz kadını ikinci plana itmekten çok bu başlığı okuyana erkeği sadece bir kas yığını olarak gösteriyor. (erkekler çok fena alınmalı :D)

Okumadığınızı düşünerek fantastikte ve ya başka türdeki güçlü kadın ya da erkeklerden örnek vermeyeceğim.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: OZ - 09 Ağustos 2016, 20:39:35
Alıntı
Yoo, benim hikayemde de bas karakter fiziksel gucten ziyade beceriye dayanan bir karakter. Ben farkli birsey soylemek istedim de neyse cok uzatmaya gerek yok. Biraz kisir donguye giriyo cunku.

http://wikisosyalizm.org/Kategori:Kad%C4%B1n_devrimciler


Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Daarlan Gardan - 09 Ağustos 2016, 21:15:34
Bu forum belli aralıkla feminizm goygoyu yapan üyeleri ve buna izin veren yönetimi yüzünden benim gözümde sonsuza denk bitmiştir.

Biz güçlü ve becerikli kadın profilini düşündüğümüzde aklımıza Ada Lovelace gelir, Lisa Randall gelir, Lisa Randall'in kardeşi Dana Randall gelir, Sabrina Gonzalez Pasterski gelir, Maria Spiropulu gelir, Anita Borg gelir, Zeynep Ton gelir, bizim aklımıza bunlar geliyorken, terörist sevicilerin aklına insan yaşamına hiçbir katkısı olmadan ömrünü doldurmuş, insan kanı akıtmaya programlanmış katiller gelir. Bizim aklımıza Güler Sabancı geleceği kesindir, sizin aklınıza Sabancı'nın katili pek becerikli Fehriye Erdal geleceği kesindir!

Bu forumda tanışıp kısa süreli de olsa bağ kurduğum insanlara hayatta başarılar dilerim.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 21:18:32
Alıntı
Yoo, benim hikayemde de bas karakter fiziksel gucten ziyade beceriye dayanan bir karakter. Ben farkli birsey soylemek istedim de neyse cok uzatmaya gerek yok. Biraz kisir donguye giriyo cunku.

http://wikisosyalizm.org/Kategori:Kad%C4%B1n_devrimciler




Hiçbirini tanımıyor olmam ne kadar ilginç, çok cahilim galiba.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Fırtınakıran - 09 Ağustos 2016, 21:20:53
Bu forum belli aralıkla feminizm goygoyu yapan üyeleri ve buna izin veren yönetimi yüzünden benim gözümde sonsuza denk bitmiştir.

Biz güçlü ve becerikli kadın profilini düşündüğümüzde aklımıza Ada Lovelace gelir, Lisa Randall gelir, Lisa Randall'in kardeşi Dana Randall gelir, Sabrina Gonzalez Pasterski gelir, Maria Spiropulu gelir, Anita Borg gelir, Zeynep Ton gelir, bizim aklımıza bunlar geliyorken, terörist sevicilerin aklına insan yaşamına hiçbir katkısı olmadan ömrünü doldurmuş, insan kanı akıtmaya programlanmış katiller gelir. Bizim aklımıza Güler Sabancı geleceği kesindir, sizin aklınıza Sabancı'nın katili pek becerikli Fehriye Erdal geleceği kesindir!

Bu forumda tanışıp kısa süreli de olsa bağ kurduğum insanlara hayatta başarılar dilerim.

Şunu kaçırdınız sanırım,

Alıntı
Ben biraz da Elric, Conan ya da Kvothe nin disi olamayacagini savunuyorum. Yani ayni mantikla kadin diktator de olamaz mesela.

Üzerine verilmiş diktatör örnekleri kısmını kaçırmışsınız herhalde :).

İyi akşamlar dilerim :).
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 21:31:19
Spor, film, dizi vs.'de erkek yerine kadının tercih edilmesini "attan inip eşeğe binmeye" benzetmeniz çok büyük bir talihsizlik olmuş bence. Bir bayan olsaydım bu sözünüz karşısında öfkeden deliye dönerdim herhâlde.

O sozumden deliye donecekse o kisinin problemi. Ben sozumun arkasindayim, Nba finali izledikten sonra wnba finali izlemek attan inip esege binmektir.

Bence deliye dönmüşleri vardır zaten! Ayrıca, bence bu, o insanları deliye döndürdüğünüz için sizin probleminizdir.

Kadın zayıftır, güçsüzdür hikayeleri artık 21 yüzyılın çok gerisinde kaldı bence ama zihniyet özellikle Türkiye gibi ülkelerde geride kalmaya devam ediyor. Belki kadınların en güçlüsü erkeklerin en güçlüsüyle karşılaştırıldığında zayıf görünebilir (ki bu kıyaslamanın nasıl yapıldığıyla da çok ilgilidir, hiçbir erkeğin doğum sancısı kadar yüksek bir acıyı kaldıramayacağı da kanıtlanmıştır) fakat ortalama bir erkek gücünün çok daha üzerinde güce sahip birçok kadın var. Sonuç olarak siz o en güçlü erkeklerden biri olmadığınızdan bu, sizin komplekslerinize kadar uzatılabilecek bir konu. (Belirtiğim gibi deliye döndürmek sizin probleminizdir!)

Sizin savunduğunuz şey erkek baş karakteri alıp onu bir kadınla değiştirince oturmayacağı yönünde. Ki verdiğiniz spor örneği de bunu kanıtlar nitelikte. O sporlar zamanında erkeklerin oynaması üzerine kurgulanmış sporlar, kadınların değil; bu sebepten sizin gözünüze batıyor! Aynı şekilde erkek başrol üzerine kurgulanmış bir esere kadın başrol oturtursanız kadınsılığın getirdiği farklılıklar gözünüze batacaktır. Bu, ne kadar sizin bilinçsiz seksistliğinizden kaynaklansa da dünya üzerindeki kadın - erkek birçok kişi maalesef bu konuda sizinle hem fikir olacaktır. Bu, o kişilerin yanılmadıkları anlamına gelmez ki kadınlar üzerine yazılmış, burada örnekleri verilen güçlü kurgular da bunu kanıtlıyor.

Ne kadar seksist olduğunuzu ölçmek istiyorsanız size kendi çevirim olan Adalet'i öneririm; gerçek anlamda cinsiyetsiz bir toplumdan bahsedilmesine rağmen okurken birçok karakteri erkek olarak kafanızda canlandırıyorsanız ne miktarda olduğunu net olarak görebilirsiniz diye tahmin ediyorum.


Ben kadın zayıftır güçsüzdür demedir. Fiziksel olarak zayıftır dedim. Güç fiziktedir de demedim.
Sizin bunları algılayamayıp deliye dönmeniz ilginç doğrusu. Hele ki kendinize dolaylı olarak bilinçli, kültürlü, çağdaş, özgürlükçü gibi vasıflar yükleyen birisi olduğunuzu varsayarak, tam olarak ne dediğini bile anlamadığınız birisine Seksist damgası vurmanız ironik.
Ben herhangi bir şekilde delirmem, sadece düşünür ve yazarım.
Kimseye damga da vurmam, herkesi dinlerim, tartışırım ama yine kendi bildiğimi savunurum.
Adalet'i önerdiğiniz için sağolun, daha okumam gereken birçok kitap var.
Ama şunu da unutmayalım ki; Adalet eşitlik değildir. Bu yüzden kadınla erkeğin her alanda eşit olması adalet değil illüzyondur. Siz iyi yaptığınızı yapın biz de iyi yaptığımızı yapalım. Ne biz kadın olmaya çalışalım, ne de siz erkek olmaya , ki günümüz dünyasında özellikle batının yarattığı sahte feminizm olgusuna kapılmış milyonlarca insan olduğunu görmemek körlüktür.
Gönül ister ki, hiçbirimiz ruhen kör olmayalım, tartışsak da, farklı düşünsek de birbirimizi damgalamayalım. Kardeş kardeş yaşayalım.
Umarım sözlerim fazla ütopik ve popülist değildir.
Saygılar...
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: asimovfreerobot - 09 Ağustos 2016, 21:57:50
.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 22:06:12
Arkadaş laf olsun diye bir şey yazmış, bu kadar takılmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
Herkes herkese cevap verecek olsaydı, ohooo... Dünya şu anki halinin on misli daha karmaşık olurdu.

Ek olarak, "hmm evet benim düşüncemde hatalar varmış, olaya biraz dar bakmışım beni aydınlattığınız için teşekkür ederim" gibi bir cevap mı bekliyorsunuz acaba? Verilen cevapları okurken "buna acaba ne cevap versem de haksız olmasam, dur şunu yazayım" düşüncesi içerisinde olduğu da maalesef aşikar.

Bence kimse (özellikle kadınlar) canını böyle manasız bir olaya sıkmamalı.

Neden özellikle kadınlar?
Kadınlar çiçektir, böyle anlamsız tartışmaların içine sürüklenmemelidir diye mi?
Yoksa sadece parantez içinde feminizm goygoyu yapasınız mı geldi?
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: yaprak.onur - 09 Ağustos 2016, 22:07:45
Spor, film, dizi vs.'de erkek yerine kadının tercih edilmesini "attan inip eşeğe binmeye" benzetmeniz çok büyük bir talihsizlik olmuş bence. Bir bayan olsaydım bu sözünüz karşısında öfkeden deliye dönerdim herhâlde.

O sozumden deliye donecekse o kisinin problemi. Ben sozumun arkasindayim, Nba finali izledikten sonra wnba finali izlemek attan inip esege binmektir.

Bence deliye dönmüşleri vardır zaten! Ayrıca, bence bu, o insanları deliye döndürdüğünüz için sizin probleminizdir.

Kadın zayıftır, güçsüzdür hikayeleri artık 21 yüzyılın çok gerisinde kaldı bence ama zihniyet özellikle Türkiye gibi ülkelerde geride kalmaya devam ediyor. Belki kadınların en güçlüsü erkeklerin en güçlüsüyle karşılaştırıldığında zayıf görünebilir (ki bu kıyaslamanın nasıl yapıldığıyla da çok ilgilidir, hiçbir erkeğin doğum sancısı kadar yüksek bir acıyı kaldıramayacağı da kanıtlanmıştır) fakat ortalama bir erkek gücünün çok daha üzerinde güce sahip birçok kadın var. Sonuç olarak siz o en güçlü erkeklerden biri olmadığınızdan bu, sizin komplekslerinize kadar uzatılabilecek bir konu. (Belirtiğim gibi deliye döndürmek sizin probleminizdir!)

Sizin savunduğunuz şey erkek baş karakteri alıp onu bir kadınla değiştirince oturmayacağı yönünde. Ki verdiğiniz spor örneği de bunu kanıtlar nitelikte. O sporlar zamanında erkeklerin oynaması üzerine kurgulanmış sporlar, kadınların değil; bu sebepten sizin gözünüze batıyor! Aynı şekilde erkek başrol üzerine kurgulanmış bir esere kadın başrol oturtursanız kadınsılığın getirdiği farklılıklar gözünüze batacaktır. Bu, ne kadar sizin bilinçsiz seksistliğinizden kaynaklansa da dünya üzerindeki kadın - erkek birçok kişi maalesef bu konuda sizinle hem fikir olacaktır. Bu, o kişilerin yanılmadıkları anlamına gelmez ki kadınlar üzerine yazılmış, burada örnekleri verilen güçlü kurgular da bunu kanıtlıyor.

Ne kadar seksist olduğunuzu ölçmek istiyorsanız size kendi çevirim olan Adalet'i öneririm; gerçek anlamda cinsiyetsiz bir toplumdan bahsedilmesine rağmen okurken birçok karakteri erkek olarak kafanızda canlandırıyorsanız ne miktarda olduğunu net olarak görebilirsiniz diye tahmin ediyorum.


Ben kadın zayıftır güçsüzdür demedir. Fiziksel olarak zayıftır dedim. Güç fiziktedir de demedim.
Sizin bunları algılayamayıp deliye dönmeniz ilginç doğrusu. Hele ki kendinize dolaylı olarak bilinçli, kültürlü, çağdaş, özgürlükçü gibi vasıflar yükleyen birisi olduğunuzu varsayarak, tam olarak ne dediğini bile anlamadığınız birisine Seksist damgası vurmanız ironik.
Ben herhangi bir şekilde delirmem, sadece düşünür ve yazarım.
Kimseye damga da vurmam, herkesi dinlerim, tartışırım ama yine kendi bildiğimi savunurum.
Adalet'i önerdiğiniz için sağolun, daha okumam gereken birçok kitap var.
Ama şunu da unutmayalım ki; Adalet eşitlik değildir. Bu yüzden kadınla erkeğin her alanda eşit olması adalet değil illüzyondur. Siz iyi yaptığınızı yapın biz de iyi yaptığımızı yapalım. Ne biz kadın olmaya çalışalım, ne de siz erkek olmaya , ki günümüz dünyasında özellikle batının yarattığı sahte feminizm olgusuna kapılmış milyonlarca insan olduğunu görmemek körlüktür.
Gönül ister ki, hiçbirimiz ruhen kör olmayalım, tartışsak da, farklı düşünsek de birbirimizi damgalamayalım. Kardeş kardeş yaşayalım.
Umarım sözlerim fazla ütopik ve popülist değildir.
Saygılar...


Kendime dolaylı olarak değil doğrudan bilinçli, kültürlü, çağdaş, özgürlükçü gibi vasıflar yükleyen birisiyim. Karşımdaki insanın ne demek istediğini tam olarak kavradığıma da inanıyorum ama belki siz benim demek istediklerimi kavrayamamışsız. Benim tam olarak söylediğim şey sizden daha üstün fiziksel güce sahip birçok kadın varken kadınlar güçsüzdür gibi bir genelleme yapamayacağınızdır.

Farklı düşünceler elbetteki saygı gösterilmesi gereken şeylerdir fakat çıkıp da kadın ve erkek arasındaki farkı attan inip eşeğe binmek olarak tasvir ederseniz bu saygısızlık ve hakarettir, dolayısıyla da buna delirmeye hakkım vardır.

Kendi adıma bu tartışmayı daha fazla uzatmanın bir anlamını göremediğimden iyi günler diliyorum.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Rang Baru - 09 Ağustos 2016, 22:19:43
Spor, film, dizi vs.'de erkek yerine kadının tercih edilmesini "attan inip eşeğe binmeye" benzetmeniz çok büyük bir talihsizlik olmuş bence. Bir bayan olsaydım bu sözünüz karşısında öfkeden deliye dönerdim herhâlde.

O sozumden deliye donecekse o kisinin problemi. Ben sozumun arkasindayim, Nba finali izledikten sonra wnba finali izlemek attan inip esege binmektir.

Bence deliye dönmüşleri vardır zaten! Ayrıca, bence bu, o insanları deliye döndürdüğünüz için sizin probleminizdir.

Kadın zayıftır, güçsüzdür hikayeleri artık 21 yüzyılın çok gerisinde kaldı bence ama zihniyet özellikle Türkiye gibi ülkelerde geride kalmaya devam ediyor. Belki kadınların en güçlüsü erkeklerin en güçlüsüyle karşılaştırıldığında zayıf görünebilir (ki bu kıyaslamanın nasıl yapıldığıyla da çok ilgilidir, hiçbir erkeğin doğum sancısı kadar yüksek bir acıyı kaldıramayacağı da kanıtlanmıştır) fakat ortalama bir erkek gücünün çok daha üzerinde güce sahip birçok kadın var. Sonuç olarak siz o en güçlü erkeklerden biri olmadığınızdan bu, sizin komplekslerinize kadar uzatılabilecek bir konu. (Belirtiğim gibi deliye döndürmek sizin probleminizdir!)

Sizin savunduğunuz şey erkek baş karakteri alıp onu bir kadınla değiştirince oturmayacağı yönünde. Ki verdiğiniz spor örneği de bunu kanıtlar nitelikte. O sporlar zamanında erkeklerin oynaması üzerine kurgulanmış sporlar, kadınların değil; bu sebepten sizin gözünüze batıyor! Aynı şekilde erkek başrol üzerine kurgulanmış bir esere kadın başrol oturtursanız kadınsılığın getirdiği farklılıklar gözünüze batacaktır. Bu, ne kadar sizin bilinçsiz seksistliğinizden kaynaklansa da dünya üzerindeki kadın - erkek birçok kişi maalesef bu konuda sizinle hem fikir olacaktır. Bu, o kişilerin yanılmadıkları anlamına gelmez ki kadınlar üzerine yazılmış, burada örnekleri verilen güçlü kurgular da bunu kanıtlıyor.

Ne kadar seksist olduğunuzu ölçmek istiyorsanız size kendi çevirim olan Adalet'i öneririm; gerçek anlamda cinsiyetsiz bir toplumdan bahsedilmesine rağmen okurken birçok karakteri erkek olarak kafanızda canlandırıyorsanız ne miktarda olduğunu net olarak görebilirsiniz diye tahmin ediyorum.


Ben kadın zayıftır güçsüzdür demedir. Fiziksel olarak zayıftır dedim. Güç fiziktedir de demedim.
Sizin bunları algılayamayıp deliye dönmeniz ilginç doğrusu. Hele ki kendinize dolaylı olarak bilinçli, kültürlü, çağdaş, özgürlükçü gibi vasıflar yükleyen birisi olduğunuzu varsayarak, tam olarak ne dediğini bile anlamadığınız birisine Seksist damgası vurmanız ironik.
Ben herhangi bir şekilde delirmem, sadece düşünür ve yazarım.
Kimseye damga da vurmam, herkesi dinlerim, tartışırım ama yine kendi bildiğimi savunurum.
Adalet'i önerdiğiniz için sağolun, daha okumam gereken birçok kitap var.
Ama şunu da unutmayalım ki; Adalet eşitlik değildir. Bu yüzden kadınla erkeğin her alanda eşit olması adalet değil illüzyondur. Siz iyi yaptığınızı yapın biz de iyi yaptığımızı yapalım. Ne biz kadın olmaya çalışalım, ne de siz erkek olmaya , ki günümüz dünyasında özellikle batının yarattığı sahte feminizm olgusuna kapılmış milyonlarca insan olduğunu görmemek körlüktür.
Gönül ister ki, hiçbirimiz ruhen kör olmayalım, tartışsak da, farklı düşünsek de birbirimizi damgalamayalım. Kardeş kardeş yaşayalım.
Umarım sözlerim fazla ütopik ve popülist değildir.
Saygılar...


Kendimi dolaylı olarak değil doğrudan bilinçli, kültürlü, çağdaş, özgürlükçü gibi vasıflar yükleyen birisiyim. Karşımdaki insanın ne demek istediğini tam olarak kavradığıma da inanıyorum ama belki siz benim demek istediklerimi kavrayamamışsız. Benim tam olarak söylediğim şey sizden daha üstün fiziksel güce sahip birçok kadın varken kadınlar güçsüzdür gibi bir genelleme yapamayacağınızdır.

Farklı düşünceler elbetteki saygı gösterilmesi gereken şeylerdir fakat çıkıp da kadın ve erkek arasındaki farkı attan inip eşeğe binmek olarak tasvir ederseniz bu saygısızlık ve hakarettir, dolayısıyla da buna delirmeye hakkım vardır.

Kendi adıma bu tartışmayı daha fazla uzatmanın bir anlamını göremediğimden iyi günler diliyorum.

Siz bence beni hiç anlamamışsınız. Kadınla erkek arasındaki farkı katiyen attan inip eşeğe binmek olarak belirtmedim. Bu dediğiniz şey gibi oldu;
Öğretmen "Su içmeyin" dedi baba. Öğretmen öyle şey söyler mi oğlum.
Öğretmen bey, ne dediniz? "Terli soğuk su içmeyin" dedim.

Ben su içmeyin demedim. İkincisini söyledim. Sizin gibi kültürlü ve medeni seviyesi yüksek bir insanın bunu anlamasını beklerdim, ama ziyanı yok. Tartışmayı kapatalım. En nihayetinde benim hatım, böyle bir tartışma hiç açmamalıydım. Sonuçta karşımda beni görmeden fiziksel gücümü tahmin edebilen, ve hiçbir dediğimi anlamadığı halde anlamış olan insanlar var.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: asimovfreerobot - 09 Ağustos 2016, 22:23:19
.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: uveybaba - 09 Ağustos 2016, 22:36:24
Rang Baru denen arkadaşa; Bu sayfada ki yazıların hepsini okudum ve Rang Baru,sen haksızsın arkadaşım. Seni kınıyorum, ve sana laflar hazırladım.

Şaka şaka. İlk başka patlamış mısır yiyen Michael Jakson .gifi koyacaktım fakat sonra şu güzel tartışma ortamını bozmayayım dedim.

Şu feminizm, cinsiyetçilik filan hiç çözemediğim konular. Daha kendi içimde karar veremiyorum çoğu zaman "Bu şekilde düşünüyorum ama bu herkese göre uygun mu?" Genel olarak olmuyor zaten.

"Kadının yanı erkeğin dizinin dibidir" klişesi biteli çok oluyor. Bu konuda İhsan abiye kesinlikle katılıyorum. Televizyon dizileri, filmler, kitaplar vs. Size bir mesaj verebilecek hemen hemen her kaynak artık sizi bu çizgiye yönlendiriyor. Karşısında durduğunuz takdirde ise süper bir lince maruz kalıyorsunuz. Bir kaç örnek ile açmak gerekirse;

1- Bir üniversitede kızlar toplanıp kendisini Twitter üzerinden taciz eden erkeği dövmüşlerdi. En azından iddia bu yöndeydi. Ben bu konu hakkında ne düşüneceğimi hiç bir zaman bilemedim. Şiddet karşıtı birisiyim. Fakat bir kadın bana vurursa tutumum ne olur bilmiyorum? Yiyeceğim dayağın kararını verecek kişi karşımdaki insan mı olacak ? Birde neden dayak yiyorum ? Bu meseleyi konuşarak halledemiyor muyuz? Yurdum kadını, kimimizin annesi, ablası zaten bir tutum yüzünden harap olmadı mı? Bu sorun karşısında durması gereken kişilerde aynı şekilde bir tutum içerisine girerse ben kimin tarafını tutmalıyım? Politik olarak doğru olmak zorundaysam feminist bacılarımı tebrik etmeliyim. Bir tane de benim için vurun demeliyim sanırım. Ben sessiz kalıyorum. Tepkilerden korkuyorum. Bir anda kendimi seksit olarak bulmak istemiyorum.

2- Bu forumunda yakından takip etmiş olduğu İthaki - Wirginia Woolf olayları. Kendilerini feminist olarak adlandıran bir grubun yapmış olduğu mekana zarar verme, tahrip etme. O olayda kim neyi savundu ? Kim neyi kurtardı hala anlamış değilim mesela. Bir garip dünya.

3- Kendi hayatımdan örnek vereyim. Kız arkadaşım sürekli LoL oynayan bir arkadaşından bahsetti isim belirtmeden. Bende onun erkek olduğunu varsaydığım için seksist damgası yedim. Kendisi şaka yapmış olduğunu söylese de ben aşırı tepki vermiştim. Ben uzun süre kafamda ölçüp biçtim bu durumu. Kadın inşaat işçisi, tır şoförü veyahut erkeklerle bağdaşmış bütün meslekleri yapabilirler. Fakat herhangi bir kişi bu meslek erbabından bahsederken isim vermezse ben bunu otomatik olarak erkek varsayıyorum. Bu kötü mü? Bilmiyorum mesela.

Futbol malumunuz. Oyuncuların yaşanan faüllerde ki sahte tepkileri herkesin dalga kaynağı. Bir .gif paylaşılmıştı. Bir futbolcu ufak bir temas sonrası yerlerde tepiniyor, .gifin devamında bir kadın futbolcu burnu ciddi bir şekilde kanarken iyiyim maça devam edelim işareti yapıyor. İnsanlarda buna gülüyor.

Şimdi kadınların daha ağlak veya hassas olması gerektiği için mi bu .gif komik ? Hani böyle bir beklentimiz mi var. Yoksa içimizde yerleşmiş bir düşünce mi? Erkek delikanlı olmalı, kolu kopsa bakacak ve işine devam edecek. Kadın ise "ayy ayaklarım üşüdü ihi :)))" yapacak ve tatlı olacak. Bu mu yani olayımız ? Mesela ben ablamı,sevgilimi,anne mi saat sekizden sonra bir yere gitmeleri gerekiyorsa bırakmak zorunda hissediyorum kendimi. Hissetmemeli miyim mesela ? Bana ihtiyaçları yok mu? Kafalar çok karışık.

Bu kısıma kadar yazdıklarım konunun ufak bir kısmıyla ilgisi olanlardı. Biraz iç dökme gibi.

Şimdi dünyanın geneli politik olarak doğru olmaya çalışıyorken pek çok tabu yakılıyor. Zencilere özel televizyon şovları, hintliler, asyalılar vs. Kendi coğrafyaları dışında azınlık olarak görülen pek çok grup ön plana çıkartılıyor. Keza eşcinsellik, ateizim gibi konular yine ön planda. Ve elbetteki kadınlar. Her ne kadar kadınlar hala pazarlama stratejisi olarak kullanılsa da, dış görünüşleri önemli bir yer tutuyor.

Ben bu durumdan kesinlikle rahatsız değilim (rahatsız değilim dediğim kısım kadınların ön planda olması. Yoksa vücutlarının pazarlam stratejisi olarak kullanılmasına karşıyım elbetteki). Elbetteki sevmediğim karakterler, nefret ettiği kişiler oluyor. Fakat bunun cinsiyetçilik ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Jessica Jones diye bir facia atlattık biz. Hayatımda gördüğüm en sıkıcı, en salak karakter. Kadın olduğu için mi ? Alakası yok. Çok kötü tasarlanmış.

Burada okur/izleyici kendisine sormalı bu soruyu. Kadın bir karakteri beğenmiyorken sorun kadın olması mı? Yoksa herhangi bir erkek karakterde de olsa sevmeyeceğiniz özelliklere sahip olduğu için mi? Eğer ilk sorunun cevabı evetse bence bir problem var. İkinci soruyu evet olarak cevaplıyorsanız sen eşittir ben.

Son olarak Shallan Davar yüzünden kitabı bırakıyordum az kalsın O.o
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: mit - 09 Ağustos 2016, 22:46:11
Arkadaşlar :) Tartışmayı başka yönlere çekmeyelim lütfen. Konu amacından saptı. Feminizmi tartışmıyoruz burada. İşi birbirinizi rencide etmeye götürüyorsunuz yavaş yavaş. Hoş değil.

Ana konuya odaklanın lütfen. Neydi konumuz? Dişi baş karakter olur mu? Olursa nasıl olur? Erkek kadar ilgi çeker mi? Ya da erkekler için ilgi çeker mi?

Bundan sonraki mesajlarınızı konu başlığı çerçevesinde atmanızı rica ediyorum. Bu güzel tartışma ortamını bozmayalım.

İmza: Yönetim[*]Hep bunu yazmak istemişimdir, mehehe![/*]
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Kitap Adam - 09 Ağustos 2016, 22:50:09


http://wikisosyalizm.org/Kategori:Kad%C4%B1n_devrimciler




Link verdiğiniz site, içinde saçmalıkların olduğu, herkesin malumu bir örgütün propagandasının bulunduğu bir çöp yığını. Konuyla ilgisi yok, ama söylemezsem rahat edemem.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Nightmare - 09 Ağustos 2016, 23:08:03
Bahsi geçen konular hakkında kendime ait fikirlerim yok. Ben sadece tartışmanın gittiği yöne ve bazı şeylere dikkat çekmek için geldim.

Daarlan Gardan kullanıcı adlı arkadaşın tek bir mesajla, tek bir konu üzerinden foruma veda etmesini anlamlandıramadım. Bu çıkışın daha önceden birikmiş bazı şeylerden geldiğini varsayıyorum. Ve herkes gibi keşke kendi argümanlarını sunarak tartışmaya katılsaydı. Bu tarz fikir çatışmaları her zaman rayından çıksa da küslüklerin olması rahatsız edici.

İkinci olarak asimovfreerobot adlı arkadaşın mesajlarını da hoş bulmadım. Savunmaya çalıştığı fikir yüzünden değil karşısındaki kişiye yaptığını düşündüğüm saygısızlık dolayısıyla. "Arkadaş laf olsun diye bir şey yazmış..." diye başlayan cümlenin ardından gelen karşı mesajdan sonra gülen surat emojili bir mesaj göndermiş. Dediğim gibi tartışma rayından çıkıp tatsızlaşabilir. Uzun süren her tartışmada bu böyle olmuştur diye düşünüyorum. Ama bu tarz yaklaşımlar doğru değil.

Son olarak içimde kalmasın, bir kaç kelam ederek mesajımı sonlandırmak isterim.

Erkekler kadınlardan güçlüdür gibi genellemeleri çok yanlış bulduğum gibi, "erkek ve kadın tamamen eşittir, kadın erkeğin yaptığı her şeyi, erkek de kadının yaptığı her şeyi yapabilir" gibi ifadeleri de yanlış buluyorum. Her şey doğal olduğu müttetçe güzeldir, bazı şeyleri doğasına aykırı yönde zorlamamalıyız. Tıp gelişti diye erkeğin hamile kalması ne kadar anormalse kas yığını bir kadının dünyayı yönetmesi de bir o kadar anormaldir kanımca.

Bunlar benim görüşlerim. Bu arada araya bu şekilde dalıp tartışma hakkında yaptığım yorumlar kalbinizi kırmasın, tam tersi kalbimizin kırılmaması için bu yorumu yazdım. Saygılar.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: OZ - 09 Ağustos 2016, 23:16:18
Siyasi bir niyetle atmadım linki. Tarihte kadın liderler ve devrimciler varsa edebiyatta neden olmasın, ki var beğenilse de beğenilmese de.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Kitap Adam - 09 Ağustos 2016, 23:22:22
Verdiğiniz linkteki isimlerin hepsini bilmiyorum ama oradaki isimlerin bazılarına bir daha bakın. Lider veya devrimci değil, teröristler.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: tetsuo - 09 Ağustos 2016, 23:26:28
Perspektifin ne olduğunu bilmeden atıp tutulmasa daha iyi olacak.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Lordmuti - 09 Ağustos 2016, 23:29:04
Kahrolsun patriarşi, kahrolsun mizojinizm.

Ayrıca geçen gün yine MIT'de fizik yapıyoruz lazerler felan.

Başlığı açan arkadaşa önerim Agent Carter diye bir dizi var, onu izlesin.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: salvorhardin - 09 Ağustos 2016, 23:43:12
Verdiğiniz linkteki isimlerin hepsini bilmiyorum ama oradaki isimlerin bazılarına bir daha bakın. Lider veya devrimci değil, teröristler.
Eleonora Marx, Clara Zetkin, Rosa Luxemburg, Ulrike Meinhof, Nadejda Krupskaya be, dostum. Bu insanlara bari laf atmayın. Yaktıklarının çok azını yapmaya yetmeyen cesaretimiz var şu yozlaşmış dünyada. Neyse konu baya sapmış, ben biraz da buna vesile olmayayım.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Kitap Adam - 09 Ağustos 2016, 23:58:39
http://wikisosyalizm.org/Zeynep_K%C4%B1nac%C4%B1

Verilen linkteki bir isim ve yine o sitedeki hayatı. Konu sapsın veya sapmasın, ceza, uyarı vs. alayım ya da almayayım, hiç önemli değil. Açık açık yazıyorum, herkesin bir şehit, gazi akrabası veya tanıdığı vardır. PKK'nın övüldüğü bir siteyi ve onların elemanlarını (teröristlerini), kahraman gibi gösteren zihniyeti kabul etmiyorum. Kimseyi de böyle bir şeyle asla itham etmiyorum. Benim laf attığım yukarıda linkini verdiğim kişilerdir. O site de budur. Rahatsız olan varsa, olsun. İsteyen onları hayırla yad etsin, ben etmiyorum. Askerin içine girip kendini patlatana hiçbir perspektif devrimci diye bakmamı sağlamaz.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: muaet - 09 Ağustos 2016, 23:59:57
Bal gibi de olur, hatta erkek bir okur olarak söylüyorum, karşı cinsin iç seslerini, davranışlarını, düşünüş biçimlerini kitap boyunca takip etmek benim için hep ilgi çekici, keyif verici olmuştur. Hele bir de yazar da kadınsa ne ala!

Kitaplarda okuduğum, güçlü kadın karakterlerden aklımda kalan, kayda değer isimler şunlar olsa gerek, zaten bu eserleri okuyanlar benimle hem fikir olacaklardır (Hemen hepsi zaten paylaşılmış ancak ben tekrar yazacağım):

Zaman Çarkı Serisi- Nynaeve Yazmak doğru olacak mıdır emin değilim zira tüm seri göz önüne alındığında ana karakter değil yan karakter kategorisine girmekte ancak serinin bazı kitaplarında kendisinin ana 3 karakterden daha çok bölümleri bulunmakta ve onun o kitaplar için karakter olduğunu söylemek mümkün.

Yerdeniz Serisi - Tenar

Silo - Juliette

Elantris - Sarene

Buz ve Ateşin Şarkısı Serisi - Cersei Lannister

Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Nightmare - 10 Ağustos 2016, 00:06:05
Sissoylu - Vin örneği de var. Kitabı okurken bu konu aklıma bile gelmedi doğrusu.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Bay_Karamsar - 10 Ağustos 2016, 00:13:36
Şimdi uzmanmış gibi yazacağım da uzmanı sayılmam. Benimkisi görüş işte.

Genel itibari ile mesajlarınızdan çıkarımsadığım, kadın-erkek ilişkisinde güçlü olmaktan kastınız; kadın erkek ayrımında, tarafları zayıf ve güçlü olarak tanımlamaktan kaynaklanan, fiziğe dayalı oldukça kısıtlı tanımlamalara dayanan güçlülük-güçsüzlük algısıyla oluşmuş ve sert çizgiler ile sınırlanmış "güç". Bu tanıma göre zayıf tarafta konumlanmış dişinin, zayıflığına göre yapabilecekleri etkin olsa da, güçlü erkeğin bir adım gerisinde olması, baştan belirttiğim güç tanımına uygun düşüyor. Dişi karakter bu tanımlamada kendisine çizilen çizgiyi geçerek varlık göstermesi, yani erkeğe tahsis edilmiş tanımı ilhakı, bu tanımda kanıksanmış güç algısına uygun olmadığından rahatsızlık vermekte.

Sadece beden gücünden bahsedilen bir karşılaştırmadan bahsediliyor ise Dişi Protagonist başlığı, kapsam olarak geniş bir yelpaze içerdiğinden istenen kısıtlı konuya pek uymamış.

Neyse konuya döneyim.
 
Zeyna ve Herkül örneğinizde, karakterlere bu güç tanımlaması ile baktığımızda; Zeyna eli kılıçlı, erkekçilik oynayan sevimsiz erkekfatmadır; Herkül her sorunu kuvveti ile çözerek günü kurtarır. Karakterlere bu bakış açısından bakılınca birini beğenmeyip ötekini beğenmeniz gayet normal de.
Ben de zamanında Zeyna ve Herkül dizilerini fırsat buldukça izleyebilmişimdir. Sizde izleyebilmişsiniz. Eski güzel günler. O yapımların kendiyle bile dalga geçebilen rahat kafasını çok geç anlayabilmişimdir. Siz, güç kullanımının cinsiyete göre olur mu olmaz mı penceresinden bakarak karaktere olur mu olmaz mı diye yaklaşmışsınız. İlk başta bir fikir edinmek için basit bir yöntem. Buna benzer basitleme yöntemlerini farkında olmadan günlük hayatımızda uyguluyoruz. Ben ikisini de beğeniyordum. Sizinkinden farklı olarak benimkisi farklıydı. Hatırladığım kadarı ile Zeyna'nın zılgıt atıp kılıç ve o tuhaf çeberi kullanması, Herkül'ün de kuvveti ile sorunların üstesinden gelebilmesi bir yere kadardı. Beni de bayardı o sahneler. Zeyna ve Herkül'ün göze ilk çarpan özellikleri çok sıkıcı gelmiştir. Abla döv, vur, kır; Abi bir el atı ver, döv, vur, kır. Benim asıl sevdiğim özellikleri bunların dışındaydı. Herkül gücüne rağmen, gerektiğince bir orta yol bulmaya çabalayan barışçıl yanıydı. Dünyayı kısa süreliğine de olsa sırtlayan birinin üç beş herifi öldürmeden, hafifçe tokatlayp haddini bildirmesi, yaş reytingini aşağı çekmenin yanında iyiliğini göstermeye de hizmet ediyordu. Barış adamıydı be. Kasları aklına hizmet eden bir barış adamıydı. Meseleleri biraz kuvvet yardımı ile zekası ile çözmesini severdim. Zeyna daha farklı. Karanlık geçmişinin, yarı tövbekar olarak devam ettiği hayatında önüne çıkardığı eski şeytanları ile karşılaşırken geçirdiği daha iyi bir insan olmaya başlamasıydı. Kabul bu başkalaşımda deşmediği kalmıyordu. Ama taraf olarak iyi-kötü haklı-haksız çizgisinde yaşanan şiddet esnasında oluyordu işte.

Conan ve Sonja'ya geleyim. Bu karşılaştırma uzun sürmeyecek. Conan, güçlü kuvvetli kılıçlı savaşçı. Onu özel yapan şey ise hinliği. Conan zekidir. Nerde kılıç nerede kafayı kullanacağını bilmesi ile zafer kazanır. Red Sonja'da kendi meziyetince öyledir. Eh ikiside aynı evrenin kahramanları. Sonja'nın fazla macerasını okuyamadım. Ama okuyabildiklerim arasında aklıma kazınan bir hareketini çok takdir etmiştim. Yanındaki yabancı ile baş kötüyü haklayıp mekandan ayrılmaya çalışırlar. O sırada iki hizmetkar kapıda belirir. Efenfilerinin ölüsü onları şoka sokar. Sonja'nın yanındaki adam bunu fırsat bilip birini haklar. Öteki kendine gelip atağa geçer ve onunda işi biter. Sonja yanındaki adama, gereksiz yere saldırdığını, efendileri öldükten sonra zaten kaçacaklarını, boş yere kan döküldüğünü söyler. Bu an, Sonja'nın kılıç kullanan kadından daha fazlası olduğunu göstermiş, belli ahlaki prensipleri olan biri olduğunu hissettirmişti.

Barbar Conan filminde Thulsa Doom'un dediği gibi: "Güç çelikte değil. Çeliğe hükmeden bilekte."

Bu kadar uzun açıklamalar yapmamın sebebi, tek açıdan bakınca tüm karakterlerin tek tipleşip o tekleştirilmiş özelliğe bağlı olarak kendisine tavır alınmasının onu kavramada hatalar yaratabileceğini göstermek. Tek taraftan bakınca, ilk başta kılıçlı kadın karakter tuhaf ve eğrelti gelebilir. Ama bu özelliği dışında, gerekçeler, sebepler-sonuçlar ekseninde mantığı oturtularak varlığını destekleyecek, onu derinleştirecek özellikler ve bunlara dair bilgiler eklenmesi şart. (Son Star Wars filmindeki kadın baş karakterin eğitimsiz olarak güçlü bir Sith'i yenebilmesini, benimde içinde bulunduğum bir grubun tuhaf karşılaması da buradan geliyor mesela. Sadece filmleri bilen biri için tuhaf. Kitaplarını yalayıp yutmuş biri için olabilir. Ama sonra açıklanır zaten deyip kestirip atabilinecek bir şey değil hani. Sadece bir film izleyicisi iseniz). Öbür türlü kadın veya erkek karakter olsun hepsi tip olur. Tabi amaca göre karakterizasyon böyle ssğlayabilir de. Herşey amaç-araç uyuşmasında makul. Gerçek hayatta insanların birden fazla yüzü farklı özellikleri var. Kurmacada bunlar kısıtlı sayıdalar ki okuyucu anlayabilsin. Hayatta yol almak ve kendi varlığımızı stabil tutmak için otomatikman başvurduğumuz görüşlerimiz (dayanak noktalarımız, kurallarımız, iç disiplinlerimiz, kategorilerimiz) işleri bizim için kolaylaştıracağı kadar zorlaştıryor da. Güç sahibi kategorinizdeki bazı yorum farkları, size fiziki gücü yorumlamada belli bir kadın erkek ayrımı yaptırması olağan. Gücün doğrudan gösterimi bağlamında kuşkularınız olması da.

Diğer başlıklardaki mesajlarınızdan anladığım kadarıyla üzerinde uğraştığınız bir kurmaca var. Beceriksiz bir okur olarak önerim, şahsen güç kavramına bakış açınızı iyiden iyiye masaya yatırıp, dışardan bakan bir göz gibi incelemeniz. Güç kavramı sadece doğrudan değil dolaylı olarak da kendine yer bulan bir olgu. Bunun zaten farkındasınızdır. Ama farkındayım derken bazı ilginç özelliklerinin gözden kaçırıldığı oluyor. Güç, güç uygulaması, güç uygulattırması ve güç ilişkileri konusu, üzerinde çalıştığınız kurmacada size karakterizasyon ve kurguda işe yarar şeyler sunacaktır.

Kastettiğiniz fiziki kadınlık gücü değil ama sosyolojik ve psikolojik anlamda kadın ve kadınsılığın pasif veya agresif gücü üzerinden öğrenebilecekleriniz ilginizi çekecektir. Kadın erkek arasındaki iktidar çatısması bitmeyen müsabaka gibi. İlkel görülen eski kabile tipi toplumlarda, bir cinsiyet toplumsal anlamda önde gözükür iken, öteki de toplumca kabul edilmiş sözel olmayan kurallar ile adı konmamış çekişmede ona karşı avantajlar elde ederek beraberliği yakalamakta.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: - 10 Ağustos 2016, 13:46:49
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki tartışma çok tatsız bir hal almış ve son yazılan bir kaç mesajdan öncesinde dile getirilenlerin büyük bir bölümü konuyla ilgisiz ve yer yer hakaretamiz kalmış. Düşüncelerimden ötürü hakaret işiteceksem hiç yorum yapmamayı yeğlerim.

Rang'a gereğinden fazla yüklenildiğini düşünüyorum. Sorduğu sorularda kendini yeterince ifade edememiş olsa da, ve bu da geniş ölçüde iletişimsizliğe sebep olmuş olsa da, dikkatlice okunduğunda anlatmaya çalıştığı fikirleri kavramak mümkün. Sözlerinde çok da haksız olduğunu düşünmüyorum, katılmadığım yerler var ama genel olarak kurguda zorlama kadın figürler olduğu bir gerçek ve bunu göz göre göre reddetmek ya da var olan düzgün örnekler üzerinden yok saymaya çalışmak hatalı.

Nerede kaldı ki verilen bazı örnekler, örneği verenin argümanına destek olmak yerine köstek olacak nitelikte. Örneğin ısrarla Alien filmi ve Ripley karakteri dile getirilmiş. Kusura bakmayın ama bunu böyle olduğu gibi, sırf filmin baş karakteri kadın diye "bu iyi kurgulanmış bir kadın karakteri içeren kurgu örneğidir" şeklinde sunmak yanlıştır. Alien filminde işlenen temaya bakılsaydı bunu anlamak daha kolay olurdu. Alien bir tecavüz alegorisidir. Evet yanlış okumadınız, yönetmenin bu filmde bilimkurgu görselinde sanatsal bir dille işlemeye çalıştığı tema, iradesi dışında ırzına geçilen bir kadının yaşadığı dehşettir. "Alien" bizim ülkemizde "Yaratık" olarak çevrilmiştir ancak ingilizcede bir diğer kullanım şekli "Yabancı"dır. Yani kadının vücuduna rızası dışında sokulan yabancı unsur ve ortaya çıkan "konuk". Bu açıdan bakarsanız, evet gerçek hayatta erkekler de tecavüze uğrarlar ama erkeklerin hamile kalması gibi bir durum söz konusu olamayacağına göre, tecavüz sonucu hamileliği işleyeceğiniz bir filmde kadın baş karakter bulundurmanız, bu dehşetle kadın baş karkateri yüzleştirmeniz mantıklı olandır. Bunu tutup "iyi kurgulanmış kadın başrol" olarak görmek anlamsız.

Açlık Oyunları ya da Uyumsuz'un kitaplarını okumadım, sadece film uyarlamaları üzerinden yorum yapacağım. Filmler tek ifadeyle "genç kız filmi". Yani belirli bir yaş ve cinsiyet grubuna "gaz vermek" için yapılmış filmler. İki film serisindeki diğer bütün karakterler sırf baş karakterin "karizmasını" pompalamak ya da ona özgüven aşılamak için varlar sanki. Bütün dünya bu bu genç ablaların etrafında dönüyor, herşey onlar için var sanki. Kusura bakmayın ama bu filmler ve bu karakterler pamuk şekeri yerine "gerçekçilik yahut savaş alanı karamsarlığı"na bulanmış barbie fantazilerinden ibaret. Yani gülmemek elde değil, insanların birbirini alenen kıtır kıtır kestiği
gladyötoral bir kan oyununa katılmak için önce kıyafet diktirip podyuma çıkıyorlar, herkes elbiseyi çok beğeniyor falan filan... Şaka gibi. Genç kızlar için güzel bir film olabilir ama olgun bir kitleye hitap ettiğini söylemek zor. Kurguyu tasarlayan tarafından alenen kayırılan baş karakterleri olan bu yapımları da "iyi kurgulanmış kadın baş karakter" olarak görmek mümkün değil. Doğrusu, eşit şartlarda savaşılan arenadan bileğinin hakkıyla sağ çıkan kadın karakterin güçlülüğüdür, yazar tarafından yeteneklerine, dış görünüşüne, güzelliğine, elbisesine, sevgilisine kadar kayırılanın değil. İyi bir "direnişe can verecek poster çocuğu" kurgusu görmek isterseniz Vasiliy Zaitsev'in hayatını "kabaca" konu edinen Kapıdaki Düşman'ı izleyebilirsiniz mesela.

Aynı şekilde ScarJo'nun Demir Adam 2 filminden sonra rol aldığı Marvel yapımlarının tamamındaki rolü "savaşın ortasında dahi saçı ve makyajı tamam, ortalama amerikan izleyicisinin streç deri fetişizmini tatmin edici, göz şekeri" unsurundan öteye gidememiştir. Vasat sinema yorumcuları dahi bu karaktere biçilen kıytırık role isyan ediyorken, tutup bu konu başlığında örnek göstermek bence abestir.

Bir başka korkunç örnek de, çizerinin "bondage" fantazileri doğrultusunda şekillendirdiğini söylemekten dahi çekinmediği Wonder Woman. Kurgusunun kökenini dayandırdığı ve nice feministin ruhani kalesini teşkil eden Amazon kültürü doğan erkek çocuklarını bebekken sakat bırakır ve köle olarak ömür boyu çalıştırırdı. Kadına karşı şiddeti huy ve adet edinen kültürü ne kadar sakıncalı ve zararlı görüyorsam benzer bir vahşiliği ters istikamette uygulayan kültürü de o kadar vahşi ve barbarca görüyorum. Lakin Wonder Woman kökeni bakımından o kadar kötü tasarlanmış bir karakterdir ki yüzeysel olarak bu kültüre dayandırılsa da karakteri tasarlayan vatandaş bu kültürün cahili olduğu için ancak anaerkillik ögesini içermektedir, kalanı çizerin cinsel fantazilerini üstü kapalı esprilerle sürdürdüğü bir karikatürdür. İronik tarafı, göğsünün ortasında kocaman bir kartal simgesi taşıyan Wonder Woman, senelerce kartal simgesinin tarihteki öncülerinden Roma'ya karşı savaşmış olan Amazonlara mensuptur. Kurgusundaki kültürel çarpıklıklar bu seviyedeyken bunun bir önemi yoktur çünkü en nihayetinde orta sınıf bir çizer tarafından genel geçer kültür fukarası Amerikan toplumunun 8-14 yaş grubu mensuplarına hitap etmek üzere ortaya çıkarılmıştır. Süpermen ne kadar Amerikan hegemonyasının kötü bir parodisiyse, Wonder Woman da Amerikan toplumunda kadına biçilen yerin kötü bir parodisidir. "Cool" geçmiş hikayeleriyle yeniden kurgulanarak çekilecek filmler dahi karakterin kökenindeki bu çarpıklıkları gidermeye yetmez.

Bunun gibi eleştiriler bazı diğer örnekler için de çoğaltılabilir ama ne demeye çalıştığım anlaşılmıştır. Başrolü sırf kadın karakter taşıyor diye bunu iyi ya da güzel addedemeyiz.

Diğer taraftan, fiziksel güç ve kuvvet sahibi olmak, kadınlar ile erkekler arasındaki fiziksel yeterlilik farkı, tamamen coğrafi ve genetik olarak değişebilen bir unsurdur. Fiziksel gelişimin yüksek seviyede olduğu coğrafya ve iklim koşullarında biyolojik olarak bu makas açılırken, bu gelişimin kısıtlı kaldığı örneğin uzakdoğu coğrafyasında kadın ile erkek arasındaki fiziksel güç farkı neredeyse yok sayılabilecek seviyededir. Bu sebeple ortaçağda Onna Bushi gibi salt kadın savaşçı sınıflarını, zweihander gibi fiziksel güce dayalı silahlar yerine katana gibi yeteneğe ve çevikliğe dayalı silahları, ağır plaka zırhlar yerine deri ya da zincir zırhları ağırlıklı olarak gözlemleriz. Bunlar, o coğrafyada kadınların da en az erkekler kadar çevik ve yetenekli olabildikleri (ve içinde yaşadıkları toplumun fiziksel güce dayanmadığı) için savaş teknolojisini dahi şekillendirdiklerini göstermesi bakımından önemlidir. Hakeza Orta Asya Türk toplumları ve moğol toplumları da benzer şekilde kadınların da erkekler gibi savaşabildikleri (ve dolayısıyla lider olabildikleri) örneklerdir. Batıya gelindiğinde, özellikle fiziksel gelişimin hava sıcaklığıyla doğru orantılı olarak arttığı coğrafyalarda erkeğin egemenliği bariz bir şekilde kendini hissettirir, toplumların kültürleri de tıpkı dilleri gibi içinde bulundukları coğrafyanın fiziki şartlarına uyum gösterir.

Dolayısıyla, Kimmeryalı (gerçi oralımı bilmiyorum ama öyle olduğunu tahmin ediyorum) Kızıl Sonya zorlama bir fantazidir, ancak katana kullanan japon kızı ya da Hakan olan Tomris değildir. Sonya'yı, hele de giydiği o bikini mail ile, delik deşik ederler, benden söylemesi :) Çıldırmaya gerek yok yani.

Bu bakımdan, karakterin içinde bulunduğu şartlar, cinsiyetinin kurguda oynadığı rol üzerindeki inandırıcılık katsayısına önemli oranda etki eder. Rang'a katılmadığım husus budur. Eğitimsiz de olsa vücudunda doğuştan yeterince midi-chlorian barındıran bir karakter, kadın-erkek olsun farketmez, en deneyimli jedi ya da sithi rahatlıkla mağlup edebilir. Anakin bacak kadar çocukken yetişkin bir insanın reflekslerinin takip edemeyeceği hızda giden pod yarışlarını kazanabiliyorken rahatsız olmadıysanız, Force Awakens'daki kızcağızın Kylo Ren gibi bir sünepeyi yere serebilmesinden de rahatsız olmamalısınız. Bütün mesele, Lucas gibi bir geekin kaleminden çıkmış OP force gücünün sizin yanınızda olmasıdır, kurgu budur ve kendi içinde tutarlıdır.

Güzel bir kadın karakter örneği de ben vererek ziyadesiyle uzun yorumuma noktayı koyayım. Konu başlığını okuyunca benim aklıma gelen ilk Dişi Protagonist Lara Croft oldu. Ama Angelina'nın oynadığı kepaze filmdeki Croft değil, ilk serilerinde göğüsleri kafasından büyük (ve serinin her yeni oyununda da daha da büyüyen!) görsel olarak objeleştirilmiş Croft da değil, son yıllarda başarılı bir şekilde yeniden kurgulanmış olan Tomb Raider ve Rise of the Tomb Raider oyunlarına baş karakterlik etmiş Lara Croft'tur. Senelerdir, fi tarihinde ilk çıkan oyunu da dahil çıkmış bütün oyunlarını oynayıp bitirmiş (evet, 3'ü bile bitirdim!) birisi olarak diyebilirim ki son serideki Croft'u takdir etmemek ve onunla özdeşleşmemek mümkün değil. Evet, fiziksel olarak karşısına çıkan 20 cm uzun, 50 kg ağır, yapılı hapishane kaçkınları ya da paralı askerlerden yeri geldiğinde bir güzel dayak yiyen, gözünü hücrede açan, üzerine çullanan bir suikastçıdan klişe bir "kasığa diz" sahnesiyle değil de ancak arkadaşının yardımıyla kurtulabilen ama yeri geldikçe hem aklını kullanıp hem fiziksel gücünü ve çevikliğini zorlayan, sargı bulamayınca yarasını çakmakla kızdırdığı demirle dağlayan, kelimenin tam anlamıyla sınırlarını bilen ve bu sınırlar içinde olabildiğince gerçekçi bir şekilde hayatta kalmaya çabalayan bir "survivor"... İşte başarılı bir kadın karakter, hem de fiziksel olarak kendisine baskın gelecek karşı cinsten rakiplerini de bir şekilde alt edebiliyor. Demek ki kaliteli çalışıldığında ve gerçekçilik "popülizm" uğruna feda edilmediğinde gerçekten güzel bir kadın baş kahraman var olabiliyor.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: asimovfreerobot - 10 Ağustos 2016, 14:39:10
.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: mit - 10 Ağustos 2016, 14:54:07
BEN DE TEKRARLAYAYIM!

Beyler bayanlar. Arkadaşlar. Romalılar!

Kadını tartışmıyoruz. Dişi baş karakter olur mu, olursa nasıl olmalı, kitaplarda ve filmlerde kadın baş karakterle karşılaştığınızda bundan keyif alıyor musunuz, sevdiğiniz kadın baş karakterler ve özellikleri nelerdir?

Bunları tartışıyoruz, bir. Bu konuların dışına çıkıp kadının yerini irdeleyen, kadına hakaret eden, aynı şekilde erkeği de küçümseyen mesajlar silinecektir. Birbirinize hakaret eden mesajlarınız da şu andan itibaren silinecektir. Bana yöneticilik yaptırmayın :) Beni tanıyorsunuz, ılımlı ve sakin biriyimdir. Lütfen böyle tanımaya devam edin.

Forum ortamı karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak için var. Başkalarının fikrine saygınız yoksa, alacağınız aykırı cevaplar hoşunuza gitmiyorsa, farklı bakış açılarını kabullenemiyorsanız bu tür başlıklar açmayın.

Konu üzerinden tartışmaya devam edebilirsiniz. İyi forumlar...
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: asimovfreerobot - 10 Ağustos 2016, 15:08:28
.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: tetsuo - 10 Ağustos 2016, 15:18:34
Lara Croft'un ortaya çıktığı hali değil de son versiyonunu övüp aynısını Wonder Woman'a yapmamak çifte standarttır. Wonder Woman'ı sadece 'bondaj' ya da 'fetiş' ürünü olarak görmek yıllar içinde karakter için yazılmış saygın serilerden bir haber olunduğunu gösterir. Dahil olduğu medya gereği, konseptiyle oynamalar yapılmış ve her zaman yapılması gerekecek olan 75 yıllık bir karakterden bahsediyoruz. Her zaman belli bir standardı tutturması mümkün olmuyor fakat bu tarihinde çok kaliteli uyarlamalar olduğu gerçeğini de değiştirmez. En basiti fotoğrafını attığım seri The Legend of Wonder Woman, Renae De Liz tarafından geçtiğimiz yıl yaratılmıştır. Bu serideki Wonder Woman, çoğu baş karakterden daha derin olduğu gibi doğaldırda.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: asimovfreerobot - 10 Ağustos 2016, 16:01:20
.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: Fırtınakıran - 10 Ağustos 2016, 16:35:09
2 kez uyarılmasına ve konunun devamında ana temanın dışındaki mesajların silineceği, daha da ilerisinde konunun kilitlenileceğine değinilmişti, biliyorsunuz. Ancak değişen pek bir şey yok.

Şimdi birkaç şeye değinmek istiyoruz.

1. Toplumsal algı:

Farklılık ve eşit olmamak toplumsal algıda eşanlamlı değildir. Çünkü tarih boyunca görülmüş pek çok ayrımcılık "eşit olmamak" olarak tabir edilmiş ve bağnaz kişilerce bu sözlerle savunulmuştur. Hal böyle olunca siz "kadın ve erkek eşit değildir" dediğinizde karşınızdaki kişiler (ister erkek, ister kadın olsun) bu konuda geçen kadını aşağılıyormuşsunuz gibi algılar. Çünkü toplumsal algı bu şekilde işliyor. Çünkü eğitimde, adalette (maalesef), seçme/seçilme hakkında ve daha pek çok alanda cinsiyet üzerinden "eşitsizlik" söz konusu ve bunlar bu şekilde ifade ediliyor. Yıllardır hem de. Hal böyle olunca "eşit değiliz" dediğinizde, insanların aklına toplumsal hayatta hak ve özgürlüklerde eşit olmama gibi kavramlar gelecektir. Böyle bir talihsizlik yaşandığını düşünüyoruz.

2. Konu kurguda kadın başkarakterken aynı konu bir anda kadının nasıl olması gerektiğine, kurgu dediğimiz şeyi gerçeklikle kıyaslamaya gitti. Amacından bir hayli saptı. Bir türlü de amacına dönemediği gibi, konunun açılışında söylenenle devamında gelen sözler birbiriyle ciddi çelişiyor.

3. Farklı görüşleri kabul edemeyecekseniz, sağlıklı ve saygılı biçimde konuşamayacaksanız Tartışma Platformu'na konu açmayınız/mesaj atmayınız. Çünkü burasının amacı tartışmaktır ve tartışma sırasında karşınızdakini dinlemeniz gerekir. Sadece kendinizi haklı çıkartmak için laf kalabalığı yapmak değil. Tartışmanın gereklerini karşılayamıyorsak ne konu açalım, ne de dahil olalım.

Ve son olarak,

Görüyoruz ki sağlıklı bir tartışma yürütülemiyor. Israrlarınız sürüyor. O nedenle bu konu süresiz olarak kilitlenmiştir.

Forumdaki yüzlerce başka konularda biraz kafa dağıtın. Bu konudaki enerjinizi başka konularda harcayın.

Herkese keyifli forumlar dileriz :).


Ek: Konu elbet tekrar açılacaktır. Ama öncesinde bir durulmanızı bekliyor olacağız.
Başlık: Ynt: Dişi Protagonist
Gönderen: - 24 Ağustos 2016, 14:14:47
Lara Croft'un ortaya çıktığı hali değil de son versiyonunu övüp aynısını Wonder Woman'a yapmamak çifte standarttır. Wonder Woman'ı sadece 'bondaj' ya da 'fetiş' ürünü olarak görmek yıllar içinde karakter için yazılmış saygın serilerden bir haber olunduğunu gösterir. Dahil olduğu medya gereği, konseptiyle oynamalar yapılmış ve her zaman yapılması gerekecek olan 75 yıllık bir karakterden bahsediyoruz. Her zaman belli bir standardı tutturması mümkün olmuyor fakat bu tarihinde çok kaliteli uyarlamalar olduğu gerçeğini de değiştirmez. En basiti fotoğrafını attığım seri The Legend of Wonder Woman, Renae De Liz tarafından geçtiğimiz yıl yaratılmıştır. Bu serideki Wonder Woman, çoğu baş karakterden daha derin olduğu gibi doğaldırda.

Sevgili tetsuo, eleştirilerine çok kısa bir şekilde cevap vermeye çalışacağım. Yaptığımın çifte standart olduğu ile ilgili görüşüne katıldığımı söyleyemeyeceğim. Bunun sebebi, LC karakteri ile WW karakteri arasındaki belirgin bazı farklılıklardır. Sırayla izah edersek, WW'yi bondaj fetişi olarak gören ben değilim, bunu söyleyen bizzat karakteri ilk oluşturan ve tasarlayan kişidir. WW'nin kökeni ile ilgili Kotaku'nun enfes bir makalesi vardı, ingilizcen varsa arşivden bulup bir göz atmanı tavsiye ederim. Evet, geçen her yıl yeni ve farklı bir karakter yapısıyla karşımıza çıkıyor ama bir şeyi unutmamak lazım: Karakterin özünü oluşturan temel esaslar değişmiyor, yani benim eleştirdiğim kement ve kartal hala yerli yerinde. Yani bu öğelerden hiçbir şekilde taviz verilmiyor. Öbür yandan LC karakterini oluşturan şey bir adamın garip cinsel fantazileri değil, Indiana Jones tarzı macera oyunlarının 90'lı yıllardaki popülerliğine 'farklı' duran bir katkı sağlamak için erkek yerine kadın olarak vücuda getirilmiş bir karakterdir. Bunun ötesinde karakterin kökeninde eleştirilebilecek bir şey olmadığı gibi görsel olarak zamanının diğer bütün oyunları gibi genç ergen oyuncu kitlesine hoş görünecek abartılı vücut porsiyonlarından başka bir kusuru da yoktur. Bunlardan da, yukarıda bahsettiğim gibi, aradan geçen zaman ve çeşitlenen oyuncu profili dikkate alınarak serinin revizyonu sonucunda vazgeçilmiştir. Sonuçta karşımızda görsel açıdan sıradan genç bir maceraperest vardır. WW gibi adeta alnının ortasında "ben birilerinin fetişiyim" diye bağıran figürleri ısrarla barındırmaya devam etseydi elbette LC'ı da eleştirmekten çekinmezdim, en nihayetinde yapımcısı babamın oğlu değil ya :)

Son olarak, WW ile ilgili eleştiri yaptığımda tepkiyle karşılaşacağıma kesin gözüyle bakıyordum, bunu da ifade etmeliyim. Bize günümüzde SJW trendi kapsamında dayatılan bazı figürlerin de önceki alternatifleri kadar kötü olduğunu düşünüyorum. O yüzden buraya tekrar yazacağım, bikini plate giyen bir WW karakterini kimse ciddiye almamı beklemesin. Kadının elinde kılıç kalkan var, boynu, şah damarlarının ikisi ve ciğerlerinin yarısı açıkta geziyor. Come on! Düzgün kadın karakter kurguda az bulunuyor diye kötünün iyisine razı olmayalım arkadaşlar.