Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Liman Kenti => Liman Kütüphanesi => Konuyu başlatan: Fırtınakıran - 17 Ağustos 2016, 16:06:33
-
Yılın büyük kısmını geride bıraktığımız şu günlerde, herkese kendi ilk 10'nunu yapacağı ve bunları da bizlerle paylaşacağı bir alan açmak istedim. Böylelikle hem bu yıl içinde okuduğumuz kitapları bir gözden geçirmiş oluruz, hem de birbirimize yeni kitaplar katarız.
Neden bu kitabı seçtiğinize dair de 1 cümle yazarsanız tadından yenmez :).
Herkes ilk mesaj attığı alanı güncellerse listeleri de derli toplu tutmuş oluruz. Mesajlarımızı editleyerek gideriz. Hem belki yılın sonlarına doğru diğerlerini yerinden edecek eserler de bulur, onları listeye ekler, diğerlerini eleriz. Tabii çıkan ve yerine gelenin nedenlerini de (dilerseniz) yazarsanız süper olur.
Şu ana dek, bu yıl içinde okuduğum kitapları akşam bir gözden geçireceğim. O zamana kadar sizinkileri merakla bekliyorum :).
-
Yine güzel bir fikir, yine aynı isim :) Bu konuları nereden buluyorsun Hazal?[*]Özlemişsindir :D [/*] O zaman açılsın Goodreads listeleri, dökülsün kirli çamaş... eee, şey... kitaplar!
Derken... listemi açtığıma pişman oldum! 29 kitap okumuşum, 20'si çizgi-roman. Rezillik! :D Neyse ki sene sonuna kadar güncelleyebileceğim. Öhöm! Listem:
Uzak (Shaun Tan): Çünkü bu kitap içinde sessizliğin gücünü barındırıyor. Shaun Tan'ın tek bir kelime bile kullanmadan, sadece çizgilerin gücüne dayanarak yarattığı bu sessiz roman kesinlikle bu yıl deneyimlediğim en ilginç ve en akılda kalıcı eserlerden biriydi. Hem fantastik bir macera yaşatıyor hem de bir umutla uzaklara iş bulmaya giden insanların yaşadıklarıyla çok başarılı bir şekilde empati kurduruyor.
Canavarın Çağrısı (Patrick Ness): Canavarın Çağrısı çocuk kitabı kisvesi altına saklanmış, hüzünlü bir eser oldu benim için. Kaybettiğiniz bir yakınınızı ya da çok sevdiğiniz birini kaybetmenin yaşatacağı acıyı çok derinden hissetmenize neden oluyor. Sadece bununla da kalmayıp Canavar aracılığıyla hem çok fantastik bir macera yaşatıyor hem de klişeleri bir tokatla yıkıverip sizi şaşırtmayı da başarıyor. 12:07 şiddetinde...
Yerdeniz Büyücüsü (Ursula Le Guin): "Ben bunca yıl bu seriye başlamayı neden beklemişim?" diyenlerdenim. Le Guin'e çok büyük bir saygı duymama rağmen kitaplarına hiç başlamadım. Sıra takıntısı var çünkü bende; önce Yerdeniz'le başlamalıydım. Biraz geç de olsa başardım ve kesinlikle hayran kaldım.
Sırf "İsminle Yevaud..." sahnesi için bile okunmayı hak ediyor.
Sandman (Neil Gaiman): Evet, görünüş olarak bir çizgi-roman Sandman ama barındırdığı o zengin mitoloji, tarih, edebiyat ve müzik göndermeleriyle çok daha fazlası, başlı başına bir şaheser olduğunu düşünüyorum. İlk cildini okurken, Düşler Lordu kaybettiği eşyalarını ararken onunla birlikte diyar diyar dolaşmak inanılmaz bir yolculuk ve serüven tadı verdi bana. Bu sene okuduğum en iyi işlerden biriydi kesinlikle.
-
- Kan Şarkısı: Millet kapağına bakarak kitap alır ben kapağından dolayı bu kitabı almamıştım ve okumayı da düşünmüyordum. Ama zevkine güvendiğim bir arkadaşımın ısrarıyla kitabı okudum ve çok beğendim. Kitapta ana karakterimizin 15-20 yıllık bir süreçte yaşadıkları ve geçirdiği değişim muazzam. Başka biri olsa bu kitabı rahatça 2-3 kitap yapabilirdi.
-Parlayan Sözler: İlk kitaptaki en büyük sorunum ana karakteri (Kaladin) beğenmemiş olmamdı. 2. kitapta ilk kitaptan en sevdiğim karakter olan Shallan'a dayalı bir anlatım olmasıyla bu kitabı 1000 sayfalık kalınlığına rağmen birkaç günde hiç sıkılmadan bitirdim. Yalnız bazı yerleri anlayabilmek için birkaç kez tekrar okumak zorunda kaldım ama bu keyfini eksiltmedi tam tersi kitap üstüne daha çok düşünerek seriye daha fazla bağlanmamı sağladı.
-Hırsızlar Cumhuriyeti: Bu kitap senenin sonunda da hala ilk 10 listemde olur mu emin değilim ama kitap kötü olduğu için değil kesinlikle. Sadece iki kitaptır heyecanla beklediğim Sabetha karakterinin sinir bozucu, mızmız biri çıkması biraz hayalkırıklığına uğrattı beni. Onun haricinde yine çok eğlenceli ve hareketli ve zekice bir kitap yazmış Scott Lynch.
-Puslu Kıtalar Atlası: Bu kitabı okumayı bu kadar geciktirdiğime inanamıyorum. Kitapçıda ciltli 20. yıl özel baskısını görüp bunu da okuyacaktım ben diye aldım kitabı ve bir günde bitirdim. Fantazi, tarih ve felsefenin iç içe olduğu, Türkiye'de yazılabileceğini daha önce düşünmediğim farklılıkta ve güzellikte bir kitap. Yazarın diğer kitaplarını da en kısa sürede okumaya niyetliyim.
-
1) Words of Radiance: Bu yıl okuduğum, iyi ki de okumuşum dediğim en iyi seri Stormlight Archive. Farklı evreni, değişik büyü sistemi, kehanetleri ve karakterleriyle güzel bir Karanlık-Aydınlık çatışması.
2) The Way of Kings: Kendisiyle hiçbir derdim yok ancak bir basamak altta kalmasının sebebi her zamanki gibi, bir giriş kitabı olması. ^^
3) Diskdünya Serisi: Kendilerini doğrudan seri olarak koyuyorum zira kitapları tek tek listeye alacak olsam sanırım listeyi doldururlar.
(Bonus) Anathem: Kendisini hala okumaktayım, çok büyük bir beklentim var, bitene kadar bir sıraya koymak gayesinde değilim.
-
Ehem, konu dışı, ehem. Anathem için yorumları şiddetle bekliyorum.
Bu arada Diskdünya'yı böyle komple almak da iyi oldu. Ben de aradaydım hangisinii koysam diye :P. Çalacağım but taktiği.
-
Bu sene 6 Brandon Sanderson kitabı okudum. Sene sonuna kadar kaç olur bilemem. Bana kalırsa en iyi fantastik kitaplar sıralamasında olacak kitaplar bunlar. Bu kitapların dahil olduğu 3 seriyi kendime göre sıralamak istiyorum. En son da okuduğum 12 kitap arasında bir sıralama yapacağım.
1. Fırtına Işığı Arşivi Serisi - Parlayan Sözler
Bu sene okuduğum en iyi romanlardan biri. Kralların yolundan sonra beklentim gökyüzüne çıkmıştı, bu kitap beklentimin de üzerindeydi. Fakat şaşırmıyorum, çünkü yazarı Brandon Sanderson.
2. Sissoylu - Son İmparatorluk
Çoğu serinin ilk kitabı beni daha çok etkiler. Bu da o kitaplardan biri. Özgün bir evren, özgün karakterler ve allomansi sırlarıyla dolu bir serinin en çok sevdiğim kitabı.
3. Firefight
Gençlere yönelik olduğu söylenen bu roman diğer Sanderson romanlarına göre daha akıcı, ve daha az karışık. Bu yönüyle benim çok aşina olduğum bir dilde yazılmış. Steelheart karakterinin gizeminden daha iyi bir gizem yakalamış Brandon Sanderson. Bu yüzden steelheart' den iyi, ama bir kralların yolu değil.
4. Fırtına Işığı Arşivi Serisi - Kralların yolu
Geçen sene yapsaydım bu sıralamayı zirvede olurdu. Ama bu sene ikinci defa okuduğum için kendisine cömert bir şekilde sunduğum 4. sıraya oturup teşekkür etmelidir.
5. Sissoylu - Kuşatma
Serinin ikinci kitabı. Kitaba adını veren kuşatma kısmı inanılmazdı. Vin' in hata yaptığını anlayıp geri dönmesi de inanılmazdı.
6. Sissoylu - Çağların Kahramanı
Mükemmel olduğu gerçeği bir yana biraz karışıktı. Bu yüzden son sırada, ama yinede okuduğum en iyi kitaplar arasında olduğu değişmez bir gerçek.
Şimdide genel sıralamaya bakalım.
1. Rüzgarın Adı - Patrick Rothfuss
Yorum yapmama gerek yok.
2. Bilge Adamın Korkusu - Patrick Rothfus
Buna da yorum yapmıyorum.
3. Fırtına Işığı Arşivi Serisi - Parlayan Sözler
4. Sissoylu - Son İmparatorluk
5. Firefight
6. Fırtına Işığı Arşivi Serisi - Kralların yolu
7. Sissoylu - Kuşatma
8. Sissoylu - Çağların Kahramanı
9. Yolun sonundaki okyanus - Neil Gaiman
Güzel bir hikayeydi. Fakat Neil Gaiman' ın neden bu kadar övüldüğünü anlamama yetmedi
10. Mezarlık kitabı - Neil Gaiman
Neil Gaiman' ın masal kitabı yazmaya sevdiğini kabul ederim, fakat bunu yetişkinlere satarken resim koymasa daha inandırıcı olurmuş. Yine de bu da iyi bir hikaye / masal sayılabilir.
Herkes üç beş kitap yazmış ben biraz abarttım ama benim de bir bonusum var. Eminim bitirdiğimde Otostopçunun Galaksi Rehberi de bu kitapların arasında ilk sıralarda olacak.
-
Matroniçe ilk 10'unuz demiş yalnız İsmail :D Bu sene okuduklarından sadece 10 kitap seçmek zorunda olsaydın listene hangilerini alırdın şeklinde bakabilirsin soruya.
-
Son ikiyi atsak ve sene sonuna kadar listeyi güncellesek tamam mıdır yani? Yanlış anladım sanırım? :fringa
-
Derken... listemi açtığıma pişman oldum! 29 kitap okumuşum, 20'si çizgi-roman. Rezillik! :D Neyse ki sene sonuna kadar güncelleyebileceğim. Öhöm! Listem:
Abi evet, eleştiriyorum seni bu konuda :D.
Ben şimdilik küçük bir liste çıkardım. İstediğim kadar vurulmamışım okuduğum kitaplara. Listeyi çıkartırken bunu gördüm.
Bakalım ilerleyen aylarda güncellenecek mi? Buyurun:
1. Antikacı
Bu kitap hakkına çok konuştum sanırım, fakat gerek çeviri, gerek o ürkünç konusu, gerekse edebiyatı muazzamdı. Ben bu kitabı okurken bir hata bulamadım. Şurası şöyle olsaymış diyemedim, hala da diyemiyorum.
Gerilim ya da gotik edebiyata pek yakın biri değilim aslında. Fakat Antikacı, o müthiş betimlemeleri, dolu dolu edebiyatı ve insanı dumur/rahatsız eden kurgusuyla 2016'nın sonuna kadar 1 numara kalacak gibi.
2. Canavarın Çağrısı
Çünkü hikayeler vahşidir. Onlar ısırır. Onlar saldırır. İnsanın içindeki vahşiyle, öfkeyle barışmasının hikayesi bu. Hikayeler anlatan aksi bir canavarın olduğu ve hikayelerinin hepsinin de alışılmış masal formatına göre hep ters köşe bittiği bir kurgu. Bu sırada içinde sessiz bir öfkeyi barındıran Conor da hepimizden çok şey taşıyor.
Çizimleri de ayrı bir emek ve teknik barındırıyor. Bittiğinde boğazımda bir düğümle kalakalmıştım.
3. Diskdünya Serisi
muat'ten çalıyor ve seri olarak koyuyorum. Açıklama yapmaya da gerek görmüyorum :).
4. İkna Ulusu
İlginç kafaların ilginç öykülerini okumayı seviyorum. Bu kitabınsa zirveye oynadığı an ilk 3 öyküsü. Kitabın geri kalanı da güzel, fakat o ilk 3 öykünün gölgesinde kalıyor.
George Saunders, Karin Tidbeck'in o hiç kimseye benzemeyen, tuhaf kurgularından sonra yana yakıla aradığım özgünlüğü bana bu kitabıyla sundu.
5. Bizi Biz Yapan Hikayeler
Ayrıntı Yayınları'nın Ağır Kitaplar dizisindeki bir başka ağır top. Bülent Bey'in hediyesiydi; kendisine bir kez daha teşekkürler.
Özellikle yavaş yavaş okuduğum bir eser. Hikayelerin kökenlerine, insanlığın tarihindeki hikayeciliğe dair pek çok bilgi var. Aynı zamanda işin akademik kısımlarına da değiniyor ve ortaya hiç duymadığım terimler ve anlamları çıkıyor. Bu akademik kısımlar hızlı bir okumaya el vermiyor. Fakat ciddi bir emek, ciddi bir birikim.
Okumaya devam ediyorum.
6. Krizalitler
Bir bilimkurgu efsanesi, fakat hem dünyada hem de ülkemizde o kadar da bilinen bir eser değil. Krizalitler'in bu listede olmasının nedeniyse o yalın anlatımı ve işlediği konuya rağmen insanı bir şekilde ağırlığı altında ezmeyen yapısıyla takdire değerdi. Ayrıca altı çizilesi pek çok cümlesiyle de listemdeki yerini aldı.
Yazar John Wyndham'ı bir başkasına benzetmek ya da onunla karıştırmak zor.
7. Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Henüz okumaya devam ediyorum, o yüzden belki sonradan listeden çıkar. Ancak M.Ö. devirlerdeki insan ve insanların kökeniyle ilgili beni mest ediyor. Fakat şöyle de bir şey var, beklediğimden daha hafif çıktı. Ayrıntı'nın Ağır Kitaplar'ı kıvamında bekliyordum, keşke öyle olsaydı :).
Okumaya devam ediyorum.
8. Sonsuzluğun Sonu
Çünkü Asimov, çünkü o son nasıl da Vakıf'a bağlandı öyle :). Keyifle okuduğum, güzel mi güzel bir çeviri ve ciddi emekle ortaya konmuş, okuduğuma çok mutlu olduğum bir eserdi.
9. Pusova
Yerli fantazyada eleştirdiğim kısımları atlatmış bir eser. İçimi rahatlattı, yerli yazarlara dair umudumu artırdı. Özellikle devşirme bir dil yerine gerçekten "yerli" bir dil kullanması bakımından hoştu. Yazarın bol okuyup bol yazdığı belli. Dahası, yazarın yerli edebiyatı okuduğu da belli :). Kurguları da gayet güzeldi. Keyifle okudum.
10. Her Yerden Çok Uzakta
Yıllardır aradığım ve baskısı olmayan, gerçek hayattan kesit türündeki bir Le Guin romancığı. 94 sayfa, 94 sayfalık bir mucize.
Başkarakterimiz 17 yaşındaki Owen'ın topluma karşı hissedemediği aidiyet, ailelerin beklentileri, toplumun öncelikleri ve başarının bir nebze de yalnızlıkla geldiğini gösteren bir romancık. Owen bir deha, ama yapayalnız. Bu yalnızlıkla ne yapacağını bilemediği gibi, topluma karışma konusunda da kafası karışık. Ama ne zaman ki bir müzik dehası olan Natalie ile tanışacak, işte o zaman bu dostluktan hepimizin hayatından pek çok tanıdık şey bulacağı bir akış başlayacak.
Bir kitap okumaktan öte bir film izlemek gibiydi. Altı çizilesi cümlelerle dolu, merak ettiğime kesinlikle değen ve beni çok etkileyen bir romancık oldu.
Genel Değerlendirmem: 2016 benim için ağırlıklı olarak hayal kırıklıklarının yılı oldu. Bu listede görmek istediğim, ama beklentimin altında kalan nice eser var aslında.
-
1) İçeriden Ölmek-Robert Silverberg
Sadece bu sene değil hayatımda okuduğum en iyi kitaplardan biri. Normalde olaysız kitaplara karşı biraz ön yargılıyımdır ancak İçeriden Ölmek beni içine çekmeyi başardı. Selig'in gelişimi daha doğrusu düşüşü, Silverberg'ün her sayfada değişen yazım tarzı kitaba hayran kalmama yetti.
2) Amat-İhsan Oktay Anar
Benim gemilerde geçen kitaplara karşı bir zaafım var. Üstüne birde Anar'ın o muhteşem dili eklenince her sayfasını zevkle okudum. Ayrıca diğer Anar kitaplarına göre karakterler daha yakın geldi.
3) Cam Kule-Silverberg
Silverberg bu, ne diyebilirim ki? Tamamen farklı bir üslup var. Diğer kitaplarına göre daha akıcı. Krug'un gözünün hiçbir şeyi görmemesi, yanındakilerin değişimi çok güzel aktarılmıştı.
4) O-Stephen King
Palyaço fobim olduğu için bu kitabı okumayı yıllardır erteliyordum. Bu sene cesaretimi toplayıp okudum ama ömrümden üç dört yıl gitti diyebilirim. King yine olayları mükemmel bir şekilde bağlamış. Kitap 1200 sayfa ama nasıl bittiğini anlamıyorsunuz.
5) Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler-Scott Lynch
Locke Lamora'nın Yalanları'nı da beğenmiştim ama bu kitabın yeri ayrı.Çünkü bu da denizde geçiyor. Olaylar daha hareketli ve birçok defa ters köşe yapıyor diyebilirim.
6) Veciz Sözler-Barış Bıçakçı
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi kitabından sonra Bıçakçı'dan soğumuştum. Veciz Sözler'i okuduktan sonra adama hayran oldum. Her sayfası anlam dolu bir kitap.
7) Gece Kanatları-Robert Silverberg
Silverberg ile tanışma kitabım. Bana masal gibi gelen bir kitap oldu. Yazarın dili, karakterler hep masalsıydı.
-
Bu sene elimde olmayan sebeplerden okumaya geç başladım (temmuz başları başladım diye bilirim).
Fakat o askerde 1 yıllık okuma açlığını doymaz bir istekle kitap okuyarak geçiriyorum şu sıralar. Listeye gelince, şöyle bir şey:
1. Yüksek Şatodaki Adam- Philip Kindred Dick
Şu sıralar hunharca okuduğum yazar PKD. Ve açıkcası hayran kaldığım bir deha. Alışılmamış üslubu ve hemen her yapıtın gerçeği sorgulama üzerine olduğunu gördüğümüz bir yazar. Yüksek Şatodaki Adam bir alternatif tarih romanı olarak karşımıza çıkıyor, II Dünya Savaşını Nazi Almanyası ve Japonya kazanmış. Kitapta bir yerden sonra her kesin bildiği, ama hakkında konuşmakta pek dikkatli davrandığı "Çekirge Yalan Söylüyor" isimli bir kitapta II Dünya Savaşını Sovyetler kazanıyor ve bir-birine ardına gelişen politik olay örgüsü işleniyor. PKD' nin kurgu içinde kurgu, dünya içinde dünya yaratması ve bunu ustalıkla sunması bize tam da yaşadığımız dünyayı kendi gözlerinden görmemizi bir nebze de olsa gösteriyor diye bilirim.
Tam da bu sebepten olmalı ki, "Yüksek Şatodaki Adam" 1963' te Hugo ödülünü almıştır.
Kitapta sık sık değişimler kitabı olan I Ching' den söz ediliyor. PKD' nin I Ching hakkında ilk görüşleri diye biliriz. Daha sonra "Şizofreni ve Değişimler Kitabı" nda olaya da detaylı yaklaşmış.
2. Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?- Philip Kindred Dick
Evet düşler, hatta kara kurbağası bile düşler. PKD' nin bir diğer başyapıtı. Sosyal medyada en çok karşılaştığımız PKD romanı. Herhalde ismindendir diye düşünüyorum. İnsana okuyunca "bu da ne şimdi?" dedirtiyor. PKD "Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?" romanında android avcısı Rick Deckard ve onun dünyaya Mars' tan gelen bir-kaç androidi etkisiz hale getirmesi istenir. Fakat Polis Departmanı bu defa farklı bir jenerasyon ile karşı karşıyadır- Nexus 6. Kitap boyunca gerçeklik, insan felsefesi sorgulanır ve PKD' ye has öğeleri yer yer görürsünüz. Roman uyarlaması olarak 1982' de yönetmen Ridley Scott tarafından tüm zamanların en iyi bilimkurgu filmleri arasına girmeye hak kazanan Blade Runner filmi çekilmiştir.
3. Albemuth Özgür Radyosu- Philip Kindred Dick
Benim pek sevdiğim bir diğer PKD romanı. Alternatif tarih ve otobiyoqrafi önem taşıyan "Albemuth Özgür Radyosu" biri plak dükkanı işleten (Nicholas) diğeri bilimkurgu yazarı olan (Phil) iki sıkı dostu, onların özgürlükçü mücadelesini konu alır. ABD' de Ferris F. Fremont' un (FFF) iktidara gelişini, kişiliğini anlatır. Ve yer yer mistisizm, dünya dışı varlıklar (özellikle VALIS) ve PKD' nin hayatına da nüfuz etmiş paronayanın etkilerini romanda görürüz. Yazarın zirvedeyken yazdığı romanlardan biri diye bilirim bu kitap hakkında.
Hala devam ediyorum PKD okumaya. Ona yakın kitabını okudum (listeyi uzatıp PKD kitapları ile sıkmak istemem okuyanı, o yüzden burda duruyorum), ama hakkında çok yorum yapılan "Karanlığı Taramak", "Gökteki Göz" ve "Yaratılan Dünya" yı sona bıraktım. Sindire sindire okumayı düşünüyorum :D
Peki şu sıralar PKD dışında kitap okudum mu? 1 tane.
4. Kıyamet Kitabı- Connie Willis
Açıkcası kitabı yerden yere vuracak değilim. Sevdim ben. Bilimkurgu yanı yalnızca bir zaman makinesi olan kısmı. Diğer yandan ortaçağ anlatımı beni en çok etkileyen kısım oldu. Ama overrated bir kitap onu belirtmek isterim. Tabii bu benim şahsi kanaatim.
Bir de Ağustos ayında okuduğum ve çizimlerine, kurgusuna hayran kaldığım Nihei Tsutomi' den "Blame!" mangası var. Ben kendisini hiç bir zaman hiç bir sıraya dahil etmemeyi yeğlerim, kendime özel kendimde bir yeri oldu artık :D
-
Valla dünden beri foruma girip kim ne yazmış diye okuyorum, okudukça da üzülüyorum.
Bu sene okuduğum kitapların 1'i belki 2'si hariç hiçbirine bayılmadım.
O yüzden şimdilik sadece listeye girebilecek olanları (1. sıra hariç) sırasız yazıyorum.
1. Sissoylu Çağların Kahramanı
Beni duygusal olarak etkileyen kitap da ondan 1. sırada. Kitabın kapağını kapadığım anda tutamadım kendimi ağladım(yeterli değil mi?). Karakterler zaten 2 kitaptan bildiğimiz tanıdığımız neredeyse ciğerini bildiğimiz insanlar. Kurguya zaten bir şey diyemiyoruz. Hele ki okurken dolduramadığım boşlukların bir başka kitapta (secret story) doldurulduğunu bilmek, kitabı okuduktan sonra bile merakımın dinmemesi ... ilk sırayı fazlaca hak ettirdi. Yalnız tahtından edilebilir. Bir aya kadar 'Parlayan Sözler' e başlayacağım bakalım görelim.
2. Hırsızlar Cumhuriyeti
Forumda, orada burada her yerde tekrar ediyorum ama Sanza'lar olmasa listeye girer miydi bilemiyorum. Plansız, aklı bir karış havada bir Locke görmek beni üzdü. Ama her insanın kötü dönemleri olabilir değil mi? Bu vasatlık Locke'u sevmeme engel değil. Sadece onun iyiliğini düşünen bir seveni olarak silkinip kendine gelmesini diliyorum.
3. Hayvanlardan Tanrılara
Kitap şu an yanımda olmadığı için tam olarak hangi kısma kadar beni etkilediğini hatırlamıyorum ama tahminen yarısına kadar çok ufuk açıcı buldum. Özellikle tarım devrimi ve sanayi devriminin birbirlerine ne kadar benzediklerini anlattığı bölüm beni beynimden vurgu, her şeyi sorgulamaya başladım.
İkinci bölüm ise daha çok gelecekle ilgiliydi. Aslında itiraf etmeliyim ki bu 'gelecek' bölümünde yazardan çok şey bekledim. Geçmişle ilgili bu kadar insanı düşündürmeye yönelten tespit ve değerlendirmeler yaparken, gelecekle ilgili sadece teknolojinin insan hayatına etkileri gibi, bana göre 'sığ, bir düşünceyle anlatması beni çok üzdü. Ayrıca yazdığı şeyler her gün haber sitelerinde magazin ve politika dışındaki kısımları da okuyan sizin benim gibi insanların okuduğu gelişmelerdi. Sonuç olarak ilk yarı 1. sırada 2. yarı listeye bile giremediği için ortalarda bir yerde kendine yer bulabilecek bir kitap. Ama tavsiye ediyorum okuyunuz ;D
4- Küçük Özgür Adamlar
Ben Disk Dünya yazmadım çünkü henüz bir tanecik, alt seriden bir kitap okudum. İyi ki de okumuşum inşallah sene sonuna kadar 1-2 tane daha okuyabilirim. Amaanın! Ne eğlendim, ne eğlendim kitabı okurken. İsimler, olaylar, tepkiler hepsi de çok çok güzeldi. Ama neden o zaman ilk sırada değil ben de anlamadım şimdi. Gönlümden şimdilik burası geçti.
5- Gölge Şehir
Bu kitap ve seri beni hep ama hep ikilemde bırakıyor. Aynı kitabın içindeki 'çocuklar ama yaşlılar' gibi. Bir başka kafa karışıklığım; Eğer bu kitap bir çocuk kitabıysa o fotoğraflar bir çocuk için fazlaca ürpertici. Yok eğer gençlik ya da yetişkin kitabıysa neden kötü karakterler 'canavar'. Şu canavar yerine başka bir terim koysa kitap alıp başını gidecek gibi ama işte 'Kaçııın canavarlar geliyor.' ile anca bu kadar olabiliyor. Neyse bu kadar eleştiri yeter. Şimdiye kadar bu kitaptaki kadar aksiyon dolu sayfalar okumamıştım. Sanrım başladıktan 20-30 sayfa sonra kovalamaca başlıyor ve kitabın son sayfasında hala bitmiyor. Okurken yoruldum, elimden bırakamadım çünkü bırakabileceğim bir es yoktu. Ben bile (yavaş bir okuyucumdur) 2-3 günde bitirmiştim. Sizi ağlatan (Sissoylu göndermesi), düşündüren (Sapiens) bir kaç kitap okuduktan sonra akıp giden, sizi yormayan bir kitap isterseniz şahane bir seçim olabilir.
Şimdilik söyleyebileceklerim bu kadar :üü
-
Ehem, konu dışı, ehem. Anathem için yorumları şiddetle bekliyorum.
Bu arada Diskdünya'yı böyle komple almak da iyi oldu. Ben de aradaydım hangisinii koysam diye :P. Çalacağım but taktiği.
Bir konu dışı da benden gelsin, affınıza sığınıyorum sevgili dostlar;
Evet, büyükçe bir yorum yapma kanısındayım bitirdiğimde, hatta becerebilirsem bir inceleme tadında yazmak isterim. Zira hiçbir Türkçe sayfada kitabın adamakıllı incelemesini, yorumlamasını bulmak mümkün değil.
-
Ehem, konu dışı, ehem. Anathem için yorumları şiddetle bekliyorum.
Bu arada Diskdünya'yı böyle komple almak da iyi oldu. Ben de aradaydım hangisinii koysam diye :P. Çalacağım but taktiği.
Bir konu dışı da benden gelsin, affınıza sığınıyorum sevgili dostlar;
Evet, büyükçe bir yorum yapma kanısındayım bitirdiğimde, hatta becerebilirsem bir inceleme tadında yazmak isterim. Zira hiçbir Türkçe sayfada kitabın adamakıllı incelemesini, yorumlamasını bulmak mümkün değil.
Harika olur valla. Bunu söz olarak alıyorum :) Portal'da seve seve yayınlarız.
-
Dune serisinin geri kalanı*
Ender serisinin geri kalanı*
Diskdünya serisinin geri kalanı 8. kitaba kadar*
(*ne yapalım seriler iki yıla yayılıyor :))
PKD Kozmoloji ve Kozmogoni, Şizofreni ve Değişimler, Tesfir
Locke Lamora'nın Yalanları
Marslı
Baumhoff Patlayıcısı (bu küçücük kitap inanılmaz etkileyiciydi benim için)
Que Viva Mexico
Katip Bartleby
(Bonus: Maymun Pençesi)
Bir de buraya hayal kırıklığı yaratıp bir türlü içine giremediğim ve 100 sayfadan sonra daha sonra yeniden şans tanımak için rafa kaldırdıklarım var :(
Yaşlı Adamın Savaşı
Işık Tanrısı
-
Çok okuyabilen biri değilim :(. Bu da listeyi kolayca doldurmama vesile oluyor :).
Değer sırası gözetmeksizin liste şöyle:
Yıldız Gemisi Askerleri:
Senelerce bekledim. Beklediğime de değdi. Film uyarlaması, "kitabı daha iyi..." lafını etmeye değmeyecek kadar kitapla alakasız. Askerlik ve savaş olgusunu, içeriden, genç bir adamın zihninden keşfedin.
Canavarın Çağrısı:
Hikayelerin unutulmuş doğalarını ortaya sererken; gerçekliğin ortak sahnesinde, kendi oyununu oynayan insanları daha net görüyoruz.
Sürgün Gezegeni:
Bilimkurguda kullana kullana suyu sıkılmış basit temalarını alın. Onlara, basitliklerine tezat, üstüne düşünmeye değer fikirler yükleyin. O zaman, yabancı gezegenin yaklaşan uzun kışıyla başlayan olaylar zinciri sıradan bir serüven olmayacak.
Pusova:
Galip Dursun'dan azı gelseydi hayal kırıklığına uğrardım. Olamazdı! Olmadı da. Öykü derlemesi olarak, kitaba adını veren Pusova dahil, Gavur ve Piç, Sıfır Numara Filmler ve Gezinti'yi özellikle sevdim.
Tek Kişilik Firar:
İnsanoğlunun potansiyeli ile başarabilecekleri akla hayale sığmaz. Lakin baş konulan yollarda, evrenin bilinmezliğinde toslanan duvarlar var. Ve çarpmanın şiddetiyle, insan doğasından gelen ihtiyaçlar kabarıyor. Onların insan hayatında ne derece etkin olduklarını, içerdiği öykülerde şahit oluyoruz.
Almuric:
Twitter'da paylaştığımın biraz değiştirilmiş haliyle: Conan'ın yazarından, Medeni'nin kibrine ve vahşiliğine lanet, İlkel'in erdemine övgü mahiyetinde bir macera.
Arcturus’a Yolculuk
Dev isimlerin neden bu kitabı sevip bağırlarına bastıklarını anlam verebiliyorum. David Lindsay'ın insanoğlunun tüm varoluşunu tek bir yolculuk hikayesinde birleştirme başarısı tahlil ederken çok şey kazandırıyor. Arcturus’a Yolculuk, herhangi bir kurmacayı değerlendirirken gizli kılavuzum olacak gibi.
Cam Kule:
İnançlarınızın merkezini ve sınırını oluşturan fikirler, bizleri ileriye de taşır felakete de sürükler. Silverberg'den, inancın doğasına ve uygulanışına göre neler yaşadığımız ve yaşayabileceğimizin hikayesi.
2312:
İnsanoğlunun dünya dışında, en ölümcül ortamlarda bile yaşabileceğinden bahsedip Dünya sevgisi aşılıyor.
Pazartesi Cumartesiden Başlar
Bilimin özünü ve serüvenini, peri masalı kıvamındaki eğlenceli şekliyle özetleyip aklımıza yerleştirdiği için.
İlk 10 Listesinde Olmayıp Gönlümde Olanlar:
İçeriden Ölmek:
Kıyamete Bir Milyar Yıl
Prenses Gelin
Rocannon'un Dünyası
Karanlığın Sol Eli
Mülksüzler
Dünyaya Orman Denir
Yaşlı Adamın Savaşı
-
Almuric:
Twitter'da paylaştığımın biraz değiştirilmiş haliyle: Conan'ın yazarından, Medeni'nin kibrine ve vahşiliğine lanet, İlkel'in erdemine övgü mahiyetinde bir macera.
Almuric'in tek tük de olsa hâlâ okunmasına çok memnun oldum :)
Benim listem ise şöyle:
Esrarname 1-2 (Ayfer Kafkas)
İlk kitabı tekrar, ikinci kitabı ilk kez okudum. Doğu kültürünü sevenlerin bir solukta bitireceğini düşünüyorum. Nefis ile mücadeleyi çok güzel anlatmış, hak ettiği değeri bulamamış Türkçe eserlerden bir diğeri.
Elric Ruh Hırsızı (Michael Moorcock)
Tam bir "karanlık fantazya". Hazal'ın incelemesinin (http://www.kayiprihtim.org/portal/inceleme/elric-destani-ve-fantazyaya-etkileri/) üstüne başka şey söylemek mümkün olmasa da, bu anti-kahramanı herkes tanımalı diyorum.
Pusova (Galip Dursun)
Nihayet solo kitabını okuyabildik :) Yerli korku/fantazya/gizem edebiyatının önemli bir diğer ismi de Galip Dursun, ama yayınevi ne ölçüde destek verecek, endişeyle bekliyorum. Pusova ve Kuş Çobanı öykülerini beğendim ben en çok.
Gelmeyen Pazartesi (Barış Efendioğlu)
İlk kitabı Neden Evlenmedim ile beraber okunmalı. Bütün anektodlar kendi yaşadıkları mıdır bilemiyorum ama, hangi harfle anıldığının ucunu kaçırdığım bir neslin tüm acıları, ev, iş, aşk hayatından anılar hem güldürüyor hem hüzünlendiriyor. Kitap okumaya bir mola vermek istediğiniz dönemlerde okuyabileceğiniz iki kitap (ne demek istediğimi okuyunca anlayacaksınız).
Bugün Bize Kim Geldi (Sezgin Kaymaz)
Hem öykücü hem romancı olunamayacağı düşüncemin tek istisnası, Türkçesine kurban olduğum Sezgin Kaymaz... Samimiyetine, özel hayatını kelimelere döküşüne, hayvan sevgisine kurban olduğum Sezgin Kaymaz... 14 kitaptan biri bile mi mükemmelin altına düşmez, nasıl bir kalemdir bu dediğim Sezgin Kaymaz...
Üzüm ve Diğer Şeyler
Evlerini bir hayvanla paylaşan herkesin aklından geçmiştir, "bu konuşuyor benimle" diye. Benim kedim kardeşimi bana, beni kardeşime şikayet ederdi mesela :) Yeşar da Üzüm ile Ryuk'un konuşmalarını kelimelere dökmüş, fotoğraflarıyla bize sunmuş. Bu üçlü tam bir fenomen ve iyi ki varlar.
Yitik Öyküler Kitabı (M. İhsan Tatari)
Sevgili MİT'in kitaplarını dönüp dolaşıp okurum. Özellikle genç yetişkin tarzında olsa da, her okuyuşta aynı lezzeti veren nadir yazarlardan. Özledik ama...
-
Yitik Öyküler Kitabı (M. İhsan Tatari)
Sevgili MİT'in kitaplarını dönüp dolaşıp okurum. Özellikle genç yetişkin tarzında olsa da, her okuyuşta aynı lezzeti veren nadir yazarlardan. Özledik ama...
Sonuncu hiç iyi olmadı, beni kalbimden iki kere vurdun :P Birincisi okuyan birilerinin olduğunu bilmenin verdiği mutluluk, ikincisi yazmaktan uzaklaşmanın verdiği hüzün... Teşekkürler ^^
-
Merhaba:
Böyle bir köşe açılınca farkettim ki bu yıl okuma konusunda bir hayli bereketli geçmiş. İyi kitap okumuşum. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
1) Amerikan Tanrıları: Ben de -belki beklentilerimi yüksek tuttuğum için olsa gerek hayal kırıklığı yarattı. Bu okuduğum ilk ve tek Neil Gaiman kitabıydı. Tartışma için bir ödev gibi okuduğumu da söyleyebilirim. Sevdim mi? zannetmiyorum. Güzel bir kitap sadece…
Con İggulden’in Cengiz han serisini okudum sırasıyla. Tercüme hataları olduğunu forumda birkaç yerde yazmıştım. Biliyorsunuz Conn İggulden Macar asıllı bir yazar. Londra’da doğmuş. Aslında bizim tarihimizin vaz geçilmez komşularından olan ve dünyayı etkilediği gibi bizleri etkileyen büyük fatih -bir rivayete göre bir insanın ömrüne sığan en büyük imparatorluğu kuran kişi. Gözü kara biri ve insanlığın en büyük kıyıcısı aynı zamanda. Bu aynı zamanda bizim bakmadığımız bir yön, bakir bir alan. İggulden’in bu beş kitabı tarih kitabı veya biyografi olmaktan çok roman havasında.
2) Ovaların Kurdu: Fatih serisinin ilk kitabı. Cengiz hanın daha Cengiz olmadığı Timuçin olduğu günlerinden başlar anlatmaya. Babasını ve Obasını anlatır. Katlandığı zorlukları ve sıfırdan kovulmuş bir aileden nasıl bir lider çıkabileceğinden söz eder. Birbirlerini yemekten öteye gidemeyen kabilelerden güçlü bir imparatorluk nasıl kurulabileceğini anlatır
3) Okçuların Efendisi: Lider çevresinde olanları bir araya getirmeye başlamıştır. Moğolistan gibi Orta Asya’nın merkezindeki topraklardan Doğudaki zengin Çin’e ve batıdaki iran’a olan seferlerinden söz eder. Burada anılması gereken bir kişi daha var. Romanlarda yan karakter gibi dursa da tarihin yetiştirdiği en büyük askeri dehalardan biri sayılan Subutay’dır. Birlikleriyle Avrupa’nın içlerine kadar girdi.
4) Tepenin kemikleri: Kendi adını alan imparatorluğun genişlemesinden söz eder. Harzemşah’ların gücünden ve gururundan söz eder. Özelikle de Celalettin Harzemşah’ın babası Sultan Alaattin’İn savaşması mağlubiyetten sonra ve oğullarıyla birlikte kaçmaya çalışması. Son olarak batıdan tekrar doğuya dönmek istediğinde ölümünü-bir söylentiye göre ikinci eşi tarafından öldürülmesini- anlatır son bölümde.
5) Gümüş imparatorluk: Serinin dördüncü kitabı. Cengiz Handan sonra kurmaya çalıştığı devletinin ne durumda olduğundan taht kavgalarından söz eder. Geniş bir imparatorluk olmanın bir devlete dönüşme çabalarından söz eder. Babasının fetihlerini sürdürmek isteyen Ögaday ve Cengiz’in yasal varisi durumundaki Çağatay rekabetinden söz etmeliyiz Ve bu arada büyüme eski hızını kaybetse de devam etmektedir.
6) Fatih: Serinin son kitabı. Artık torunlar çağı başlamıştır. İmparatorluk bir merkezi imparatorluk bir de paylaşılan veya alt bölümler diyebileceğimiz bölümlere ayrılmıştır. En küçük oğul olan Tuluy’un üç oğlu da iktidardadır ve ikisi kendi hanedanlığını devletlerini kurmuştur. Başından beri kendisine haksızlık edilen Cuci’nin oğlu da Altınordu devletini kurmuştur.
Konu ilgimi çektiği için son John Man’ın iki kitabını aldım devam olarak. Biri;
7) Kubilay Han. Cengiz Hanın diğer oğulları ve torunları çoğunlukla Cengiz Hanın yolundan gitmiştir. Büyük bir öfke ile yakıp yıkmışlardır. Kendi adını verebileceği bir devlet kurma düşüncesi Kubilay’da oluşmuştur. Koca bir imparatorlukta olan ve olabilecek sorunlar üzerine kafa yormuştur. Cesaret ve Akıl at başı gitmektedir Kubilay’da.
8) Diğeri yine John Man’ın kitabı Attila. Biraz daha eski dönemi anlatıyor bu kitap. Kavimler göçü esnasında ortaya çıkan bir liderden söz ediyor. Bu iki kitap romandan çok belgesel tarzında yazılmış faydalı bir kaynak.
9) Kim Bulduysa Onundur: Tam bir King kitabı. Polisiye havası olsa da ustanın kim ve ustalığın ne olduğunu görebiliyorsunuz. Çabucak okudum sürükleyici bir kitap. Bence usta değişik bir tarz olarak polisiyeyi denemiş ve başarılı da olmuştur.
10) Marslı: Bilimkurgu kitabı nasıl olur diye merak ediyorsanız alıp okumanızı tavsiye ediyorum. Gerçi okumayı sevmeyen bizim gibi toplumlarda filminin bu kadar çabuk çevrilmesi kötü olmuş. İnsanlar filmi izlediklerinde romanı okumuş sayıyorlar kendilerini ve koca kitap kenarı itilmiş oluyor, yazık...
-
Bu yılı okuma bakımından pek verimli geçiremedim - her ne kadar yılın bitmesine birkaç ay daha olsa da değişen bir şey olacağını sanmıyorum. Aklımda kalanları yazayım şimdi daha sonra güncellerim.
Krizalitler - John Wyndham
Ara vermeden okuyup bitirebildiğim az kitaplardan biri oldu. O muhteşem konusu ve hiç sıkıcı olmayan yazım tarzıyla ara versem kendime şaşardım zaten! O kadar da depresyona girmedim daha. Neyse. Okurken David'in dış görünüşünü kafamda pek canlandıramamam ve sonunda olayların biraz havada kalması dışında tadı damağımda kalan bir kitaptı.
Sahilde Kafka - Haruki Murakami
Bu kitabı ara vere vere okumak zorunda kaldım ama ona rağmen hala aklımda kalan bir kitap. Kütüphaneden almış olmasam bazı cümlelerin altını çizer bir kenara not alırdım. Bu kitabı bitirdikten sonra aklıma ilk gelen mutlaka bir HM kitabı almak gerektiği oldu. Bence her edebiyat severin kitaplığında bulunması gereken bir yazar Haruki Murakami.
Şimdilik aklıma gelenler bu kadar.
-
Fuardan sonra buraların şenleneceğini umuyorum. Dilerim fuar bereketi 2016 bitmeden, 2016'ya damga vuran kitaplarla dolar :)
Yoksa siz hala bu kapsamda bir liste yapmadınız mı? Bekliyoruz!
-
Kağıttan Kentler - John Green
Evvelce okuduğum ("Aynı Yıldızın Altında" ve "Alaska'nın Peşinde") John Green kitapları gibi akıcı, eğlenceli, hüzünlü ve şaşırtıcı.
Sıradan bir genç ve onu etkileyen sıra dışı diğer bir genç. Bu iki ana roman kişisini destekleyen birbirinden farklı yan karakterler. Eğlenceli diyaloglar. Yüzeyin altına erişebilen fikirler. Fikirlerle desteklenen ritüeller. Bunlar okuduğum her John Green kitabında tekrar ediyor ve okuması çok keyifli.
Fırtına Büyücüsü (Dresden Dosyaları #1) - Jim Butcher
Fantastikle dedektif romanlarını birleştiren yapısıyla türler arası hoş bir yerde duran iyi bir kitap. Çok eğlendim. Nefes nefese okudum.
Sahaf Mendel / Bir Kadının Yirmi Dört Saati - Stefan Zweig
Müthiş bir dil. Bir hissi açıklamanın kusursuz yollarını biliyor Zweig. Hayranlık uyandırıcı. Hele çevirisi: Hamdi Varoğlu sanat icra etmiş.
Stoner - John Williams
Çok güzeldi. Heyecanla, hayranlıkla okudum. Sade diyebileceğimiz bir yaşamın içinde sürüklendim, duygulandım, kızdım hatta öfkelendim, sevdim. Yüz sayfa devirmeden karşılaştığım tüm roman kişileriyle bir duygudaşlık hissettim.
Okumadığınız İçin Teşekkürler - Dubravka Ugrešić
Harika. Çok yerinde bir ironiyle mühim meseleleri anlatıyor Ugresiç. Tekrar tekrar okunması gereken, güncelliğini kaybetmeyen güzel denemelerle dolu kitap. Büyük bir zevkle okudum.
Güvercin - Patrick Süskind
Bu kitap bana ne anlattığının değil nasıl anlattığının önemli olduğunu gösterdi. Büyük bir yazar Süskind, onun elinde her şey bir şahesere dönüşüyor. Çeviriye ise söyleyecek söz bulamıyorum: Tevfik Turan büyük bir usta.
Phil'in Dehşet Verici Kısa Saltanatı - George Saunders
İncecik ama sarsıcı bir kitap. Koca bir metafor balyozuyla kafanıza ironi çivileri çakıyor. Mutlaka okunmalı.
Sinek Isırıklarının Müellifi - Barış Bıçakçı
Bu yıl iki Barış Bıçakçı romanı okudum aslında. Seyrek Yağmur ne kadar hayal kırıklığıysa Sinek Isırıklarının Müellifi o kadar harikaydı. Her okumada zenginleşen sade ve vurucu bir dil.
-
Çok zor oldu ama sanırım listemi hazırlayabildim. :ne :blink
1. Çocukluğun Sonu - Arthur C. Clarke
Her şeyiyle çok çok başarılıydı! Kafamdaki ütopya ve distopya kavramlarını yerle bir ederek beni üzerinde uzun uzun düşünmeye sevk etti.
2. Sonsuzluğun Sonu - Isaac Asimov
Çocukluğun Sonu'nunda kısa süre sonra okumuştum, yani ütopya ve distopya kavramları üzerinde düşünmeye devam ettiğim bir dönemde. Bu kitap da o düşüncelerin üzerine tuz biber ekti.
3. Yolun Sonundaki Okyanus - Neil Gaiman
Kitapların içine girmeyi çok sevsemde sanırım yaşın etkisiyle uzun zamandır zihnimin küçük de olsa bir kısmı gözlemci olarak kalmayı ve kitaba eleştirel gözle yaklaşmayı tercih ediyor. Neil Gaiman bu kitapta büyülü kalemiyle beni hikayenin o kadar içine çekti ki bu gözlemci dahi çenesini kapatıp yolculuğa katıldı.
4. Merhamet - Ann Leckie
<Burada çevirmen kötü kadın kahkahaları atıyordu. :D>
5. Krizalitler - John Wyndham
Kitabın 1955'te yazıldığını tahmin etmek çok güçtü; günümüz gençlik distopyalarının iyi yazılmış ve düşünülmüş bir versiyonu gibi duruyordu. Hem düşündürmesi hem de macerası yoğun bir kitaptı.
6. Fahrenheit 451 - Ray Bradbury
O kötü çevireye rağmen hem Bradbury'e hem de kitaba aşık oldum.
7. Yerdeniz Büyücüsü - Ursula Le Guin
Ben niye bunu okumak için buna yıl beklemişim ki dedirtti. Ursula Le Guin'le çok hoş bir tanışma oldu.
8. Yıkıma Giden Adam - Alfred Bester
Mükemmel bir şekilde ince ince işlenmiş, beyin yakıcı bir kitaptı.
9. Solucanlı Ay - Sally Gardner
İyi yazılmış bir sistem eleştirisi, bir alternatif tarih kurgusu, bir dostluk hikayesiydi. Bir çocuk kitabı olmasına rağmen bir çok yetişkine dahi ağır gelecek bir kitaptı.
10. Leviathan Uyanıyor - James S. A. Corey
Keyifli ve güzel düşünülmüş bir uzay operasıydı.
Liste de olmasa da adının anılmasını hak ettiğini düşündüklerim:
- M4Y4 - Ş. Yüksel Yılmaz
- İçeriden Ölmek - Robert Silverberg
- Deliliğin Dağların - H. P. Lovecraft
- Mars Yıllıkları - Ray Bradbury
- Ender'ın Gölgesi - Orson Scott Card
- Bu Şarkı Hayatını Kurtaracak - Leila Sales
-
- Ender'ın Gölgesi - Orson Scott Card
Türkçeye mi çıktı diye heyecanlandım, çıksa da okusak.
-
- Ender'ın Gölgesi - Orson Scott Card
Türkçeye mi çıktı diye heyecanlandım, çıksa da okusak.
Çevrildi :) İhsan Tatari çevirdi hatta. Yayın sırasını bekliyor olması lazım.
-
4. Merhamet - Ann Leckie
<Burada çevirmen kötü kadın kahkahaları atıyordu. :D>
Kahkaha attım :D (Ama kötü kadın gibi değil :P )
- Ender'ın Gölgesi - Orson Scott Card
Türkçeye mi çıktı diye heyecanlandım, çıksa da okusak.
Çevrildi :) İhsan Tatari çevirdi hatta. Yayın sırasını bekliyor olması lazım.
Onu da ben çevirdim! Hepsini ben yaptıııım! Beeeen!
Aman arkadaşlar... Bu haber forumdan dışarı çıkmasın lütfen. Yayınevi aşırı ötesi titiz bu konuda, hemen surat yapmaya başlıyorlar. Duymamış gibi yapın şimdilik :)
-
4. Merhamet - Ann Leckie
<Burada çevirmen kötü kadın kahkahaları atıyordu. :D>
Kahkaha attım :D (Ama kötü kadın gibi değil :P )
- Ender'ın Gölgesi - Orson Scott Card
Türkçeye mi çıktı diye heyecanlandım, çıksa da okusak.
Çevrildi :) İhsan Tatari çevirdi hatta. Yayın sırasını bekliyor olması lazım.
Onu da ben çevirdim! Hepsini ben yaptıııım! Beeeen!
Aman arkadaşlar... Bu haber forumdan dışarı çıkmasın lütfen. Yayınevi aşırı ötesi titiz bu konuda, hemen surat yapmaya başlıyorlar. Duymamış gibi yapın şimdilik :)
Ops! Özür... Onun duyurulması serbest diye biliyordum ben. Yok yok öyle bir kitap, sileyim mi?
Bu arada evet, ben o kitabı okumak için M. İhsan Tatari'ye ciddi şımarıklık yapmış olabilirim :)
-
Estağfurullah efendim. İmzalı Kudret yollarsınız olur biter :P Şaka bir yana, buradan dışarıya laf çıkmadıkça sorun yok. Kalabilir :)
-
Estağfurullah efendim. İmzalı Kudret yollarsınız olur biter :P Şaka bir yana, buradan dışarıya laf çıkmadıkça sorun yok. Kalabilir :)
Anlaşıldı, tamam! :D Kudretlerim gelsin biri sizindir efenim, adressinizi gönderiniz :)