Gönderen: Bay_Karamsar - 21 Ağustos 2016, 21:41:22
(https://2.bp.blogspot.com/-KZlOP4aZiec/V7nsSomAYFI/AAAAAAAAAI8/m_HM76yTsAYFpYP5xG4fG6_xuZqnvlZDwCLcB/s400/Arrival.jpg)
Kısa Tanıtım:
Devasa boyutta çakıl taşlarını andıran uzay gemileri, Dünya'nın dört bir yanına dağıldı. Nereden ve ne amaçla geldikleri bilinmiyor. Dost mu, düşman mı oldukları da tabii.
Her olasılığı göze alınırken, ilk iş, onlar ile iletişime geçmek. Bunu başarabilecek sayılı araştırmacılardan biri de Dr. Louise Banks. Uzmanlığı, insanlığın varoluş sürecindeki en büyük krizde anahtar rolü oynatacak ona. Bilinmezliğin yarattığı kaos ortamında; yeni bir yaşam formunu, yeni bir dili ve yeni bir düşünce sistemini öğrenmeye çalışacak.
Fragmanlar:
Teaser (https://www.youtube.com/watch?v=yUNebuXuRAA)
Ana ve Uluslararası Fragman (https://www.youtube.com/watch?v=gbXulSSDm_Q)
Filmden İki Kısa Klip (https://kafeinsiz.com/36056/arrival-amy-adamsin-filminden-iki-sahnesi-paylasildi/)
İlk Bakış:
Umutluyum. Az değil. Ted Chiang'in ödüllü kısa hikayesi Story of Your Life'tan uyarlanan Arrival'dan bayağı umutluyum.
İletişim ve yabancı bir bilinci anlama sürecini anlama çabası, şimdiden merakımı cezbetti. Dünya dışı uygarlığın, hiçbir şey yapmadan, insanoğlu üstünde yarattığı korku, gerilim ve şüphe ortamı da çok olası gözüktü bana. Oyuncu ve yönetmen kadrosunun sağlamlığını da göz önünde bulundurunca; başyapıt olmayacaksa da, izlemekten pişman olmayacağımız bir yapım olacağının umudunu taşıyorum.
İnceleme:
Bu incelemeyi elimden geldiğince kısa tutmak niyetindeyim. Çünkü filmi izlemeye niyetli olanlar için fazla ayrıntıya girmek seyir zevkini baltalayabilir. Filmden, hakkında fikir verecek yönde bahsetmeye çalışacağım.
Filmde, yaşanan kitlesel krizin gerilimini vermek için geniş planlara fazla yer verilmemiş. Karakterleri yakın çekimde takip ediyoruz. Dilbilimci olan ana karakterimiz Dr. Louise Banks'in etrafındaki askeri düzenden ve duruma yaklaşımlarından atmosferdeki gerilimli ortamı yeterince teneffüs ediyoruz. Ana karakterlerin yaşadıkları anın stresini izlerken, dış dünyadaki kriz ortamını da onlarla beraber televizyon ya da ses kayıtları gibi kısıtlı iletişim araçlarından öğrenebiliyoruz. Dış dünyada neler olduğu hakkında bilgi aldığımız bu kısıtlı araçların kısıtlı anlarında, ülkelerin ve ulusların durum karşısında verdikleri tepkiler hakkında bilgilendiriliyoruz. Karakterlerin halet-i ruhiyesini de, kitlelerin ve tarafların ne yaptıklarını da az ve öz detaylar eşliğinde alıyoruz. Mikro ve makro düzeyde yaşanan gergin ortam, hikâye gereğince biraz unutturulsa da asla kaybolmuyor. Ansızın dünya üstünde gemileriyle beliren uzaylıların amacı bilinmediği için yaşanan şok ve gerilim, filmde başarılı şekilde yansıtılıyor. Bu başarının sahibi olan anlatım tercihleri filmi ağırkanlı yapıyor. İlk yarı olağan bir şekilde ilerlerken (sorular, cevapları arayış), ikinci yarıda beklediğimiz cevapları alırken olay örgüsünde tansiyonun artmasına rağmen ağırkanlılık devam ediyor. Film, serim ve düğüm kısmında nasıl ekonomik bir dil tutturuyorsa, çözüm bölümünde de ufak detaylar ile cevapları açıklama koyuluyor.
Beklediğimiz kırılma anları Louise’in kişisel hikâyesi ile bütünleşik şekilde. Genel itibariyle Louise haricinde, herkes konumlarını ve bakış açılarını fazla değiştirmeden yaşanan krizi aşma derdinde. Ordular, doğal olarak "Dost mu? Düşman mı?" mantığında yaklaşıyor. Forest Whitaker'ın canlandırdığı Albay Weber bu davranış biçiminin katıksız bir temsilcisi. Kimi topluluklar inançlarına göre eylemlerde bulunuyor. Filmde olağan bir karakter gelişimi yok. Algını değiştirip değiştirememe ikilemi üzerinden karakter değişimi söz konusu. Ve bunu da anlatıcımız ve ana karakterimiz Louise’de görüyoruz. Kökten değişmiyor, karar almada algısının nasıl ve ne şekilde değiştiğine şahit oluyoruz. Yani film algısını değiştirebilen ve değiştiremeyenler ikilemi üzerinden karakter portreleri sunuyor. Bu aynı zamanda tüm karakterlerin baştan olumlu veya olumsuz olarak kafamızda kodlanmalarını da engelliyor. Filmin ana mesajından sapılmamasını sağlayan, durumsal ve duygusal olarak da örtüşen bir tercih olmuş.
Tekrar Louise döneyim. Krizin yaşanmasına sebep olan uzaylıların geliş amacı, Louise’in hikâyesinde de önemli bir yere sahip. Filmin ufak ayrıntılar ile bunu aktarmaya çalışması bazı izleyiciler için filmin anlaşılmadığı eleştirilerini de beraberinde getirmiş doğal olarak. Bu duruma kıyasla şöyle bir şey de var bence; açıklama ayrıntılar değil uzun açıklama kısımları olsa filmin o zamana kadar yarattığı dokuya aykırı kaçardı. Ters bir şekilde, doğrudan açıklama tercihinde bulunmak, seyircide zekâsıyla alay edilmiş hissiyatı uyandırabilirdi. Ve bu sefer de, “Bu muymuş yani?” eleştirileriyle karşılaşılırdı. Filmin kendini küçük ayrıntılarla açıklamaya çalışmasının daha doğru bir tercih olduğu görüşündeyim.
Şahsen iyi bir film olduğu görüşündeyim. Bazı kafa karışıklıklarının, eldeki hikâyesini ve karakterlerini ufak ipuçlarıyla anlatmaya çalışmasından ötürü yaşandığını düşünüyorum. Bilimkurgu, dil, iletişim ve her şeye rağmen yaşamak gibi konular ilginizi çekiyorsa, Arrival’a bir şans verin. Tabii ağır ama emin adımlarla kendini anlatan hikayeleri de sevenleri unutmamalı.
Gönderen: Bay_Karamsar - 19 Ekim 2016, 21:31:40
Canavarın Çağrısı'ndan sonra ikinci güzel haber. Beklediğimize değecek filmlerden biri daha katılmış.
Gönderen: mit - 26 Ekim 2016, 17:07:18
Gönderen: Elendil_XX - 26 Ekim 2016, 17:38:30
Kitabın çevirisini yakın bir zamanda ben yaptım.
Abi sen ne, ne zaman, nasıl ya?? :ne
Bu yıl en çok beklediğim filmin kitabı çıkacak ve de sen çevirdin öyle mi? Ya sen nasıl muhtşem bir şeysin, seni şu an...öhöm...neyse, çok sevindim. Umarım bu ay filmle beraber çıkar. :uhe
Gönderen: yaprak.onur - 26 Ekim 2016, 17:56:09
Gönderen: Bay_Karamsar - 26 Ekim 2016, 18:23:51
Hmmm... Geliyor demek sonunda Stories Of Your Life. Kitabın çevirisini yakın bir zamanda ben yaptım 8) MonokL'dan çıkacak inşallah.* Bu da benden size spoiler olsun.
Efendim, sizden gelen sürpriz bombardımanlara maruz kalıyoruz :). 2312 bir, bu iki.
Güzel, güzel. Kitabı, filmin çıkışına yakın zamanlara denk getirebilirler umarım. Stratejik olarak en doğru zamanlar. Kitabın da reklamı olur.
Film uyarlamalarından ara sıra şikayet etsek de, kitaplarının ülkemize gelmesine de önayak oluyorlar.
@yaprak.onur:
Roman değil de, yazarın ödüllü kısa öyküsünden uyarlanma. 40 sayfa mı neydi, yanlış hatırlamıyorsam. Aynı yazarın bir başka öyküsü de sinemaya aktarılacak -bir sorun olmazsa tabii.
Gönderen: mit - 26 Ekim 2016, 18:24:42
Abi sen ne, ne zaman, nasıl ya?? :ne
Bu yıl en çok beklediğim filmin kitabı çıkacak ve de sen çevirdin öyle mi? Ya sen nasıl muhtşem bir şeysin, seni şu an...öhöm...neyse, çok sevindim. Umarım bu ay filmle beraber çıkar. :uhe
Hahaha :D Bu kadar sevineceğini bilseydim daha önce söylerdim yav. 2312'den sonra bir bilimkurgu çevirdim, sonra da bu kitabın çevirisini yaptım. Şimdi yine bir bilimkurgu çeviriyorum. İçim dışım bk oldu yeminle :P
Aaa bu film kitap uyarlaması mıymış? Fragman ilgimi çekmişti şimdi daha da bir ilgimi çekti...
Kitap değil de Ted Chiang'ın Stories Of Your Life adlı Hugo ödüllü hikâyesinden uyarlama. Kitabın adı da Stories Of Your Life. Ama içerisinde 4-5 tane uzun hikâyesi var yazarın.
Efendim, sizden gelen sürpriz bombardımanlara maruz kalıyoruz :). 2312 bir, bu iki.
Güzel, güzel. Kitabı, filmin çıkışına yakın zamanlara denk getirebilirler umarım. Stratejik olarak en doğru zamanlar. Kitabın da reklamı olur.
Niyetleri öyleydi ama umarım yetiştirebilirler filmin çıkışına yakın bir tarihe. Bakalım :)
Gönderen: Bay_Karamsar - 26 Ekim 2016, 18:33:39
Niyetleri öyleydi ama umarım yetiştirebilirler filmin çıkışına yakın bir tarihe. Bakalım :)
En azından raflarda yerini alacağından şüphemiz yok, o da güzel :).
Gönderen: yaprak.onur - 26 Ekim 2016, 18:46:39
@yaprak.onur:
Roman değil de, yazarın ödüllü kısa öyküsünden uyarlanma. 40 sayfa mı neydi, yanlış hatırlamıyorsam. Aynı yazarın bir başka öyküsü de sinemaya aktarılacak -bir sorun olmazsa tabii.
Aaa bu film kitap uyarlaması mıymış? Fragman ilgimi çekmişti şimdi daha da bir ilgimi çekti...Kitap değil de Ted Chiang'ın Stories Of Your Life adlı Hugo ödüllü hikâyesinden uyarlama. Kitabın adı da Stories Of Your Life. Ama içerisinde 4-5 tane uzun hikâyesi var yazarın.
Tamam, tamam vurmayın çocuk öldü :P
Hikaye olması hayal kırıklığı yarattı açıkcası, öykü kitaplarıyla anlaşamıyorum bir türlü... -_-
Gönderen: Fırtınakıran - 11 Kasım 2016, 08:51:36
Gönderen: Bay_Karamsar - 11 Kasım 2016, 19:54:16
İlk mesaja biraz daha uzun bir inceleme yazarım. Şimdilik oyunbozanlık etmeden diyebileceklerim bunlar.
Kitabı ben de merak ediyorum. Filme kaynaklık eden öyküyü daha da merak ediyorum :)
Gönderen: Bay_Karamsar - 15 Kasım 2016, 18:14:56
Gönderen: Fırtınakıran - 15 Kasım 2016, 19:45:37
Gönderen: Bay_Karamsar - 15 Kasım 2016, 19:53:06
Contact'a benziyor diyorlar, doğru mu? Öyleyse fena heyecanlanacağım!
Aynı klasmanda farklı filmler. Arrival'ı izlerken Contact hiç aklıma gelmemişti. Ha, ikisi de güzel, o konuda şüphem yok :) Tabii beğeniler göreceli :)
Gönderen: oTToMaNeK - 15 Kasım 2016, 19:56:40
Gönderen: Bay_Karamsar - 15 Kasım 2016, 19:59:10
Gönderen: oTToMaNeK - 15 Kasım 2016, 20:19:21
Gönderen: Fırtınakıran - 27 Kasım 2016, 20:17:29
Uzun yıllar sonra beyin yakan bir filmi sinemada izlemiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Dün izlediğim filmin ilk yarısında nasıl bir heyecan dalgasına tutuldum ben de anlamadım. Gerildim, heyecanlandım, olaylar nereye ve nasıl bağlanacak diye düşünüp durdum. Sonra hepsi beni hayal kırıklığına uğratmadan, tüm parçaları birleşitre birleştire çözüldü. Fazlasıyla mutlu oldum.
Bu film dikkatli izleyicilerin filmi aynı zamanda. Filmden sonra 2 farklı arkadaşımla filmi tartıştım ve her tartışmamda herkesin bambaşka şeyleri keşfettiğini ve benimsediğini gördüm. Birbirimize kattığımız cevaplar olmadı, ancak tartışma için ilk akla gelenler hep farklı farklı detaylardı. Bu da filmin bu gibi hemen ortaya çıkmayıp dikkat isteyen noktalarına bir güzel örnekti.
Bir de film boyunca, o malum iletişim/temas anlarında "Ben olsam ne derdim?" deyip durdum. Dr. Banks ile bütünleşen izleyicilerden biri de benim ve böyle düşünenlerin sayısı da az değilmiş gördüğüm kadarıyla.
Çok mutluyum. Bu filmi iyi ki sinemada izledim. Yalnız yüksek IMDB puanına ve aldığı güzel yorumlara rağmen gişede aradığını bulamamış. Harcanan parayı gişeyle telafi edemeyip zarar edecekler gibi görünüyor ki feci üzüldüm :/
Son olarak, Contact'ı ve bu filmi izlemiş olanlar için:
Spoiler: Göster
Saldırı ve fethetme temellerine dayalı bir oyunla (Çin satrancı) iletişime dayalı bir dilin çatışmasıydı sanki aynı zamanda. Contact ile bu sahneyi karşılaştırıp pek bir keyiflendim doğrusu.Gönderen: - 27 Kasım 2016, 23:08:31
İzleyicinin zekasına saygı duyan, Amerikan uzaylı klişelerine dokunmayan derin bir film. Süper kahraman filmleriyle dolu bir sezonda kafa işleten iyi bir film de izlemiş olmak beni mutlu etti. Mutlaka yeniden izlemeliyim.
Gönderen: Bay_Karamsar - 28 Kasım 2016, 18:19:22
Filmi beğenip, başkasının seyir zevkini baltalamamak için kendimi frenleyerek bahsetmeye çalışmak çok güç oluyor. Tek tavsiyem hazır sinemadayken izlemekten öteye geçemedi şu ana kadar.
Filmi izleyenler toplaşıp, filmin kendileri için ne ifade ettiğini tartıştıkça kıymeti artacak bir iş çıkarılmış. Filmi beğenenler otomatik olarak, etraflarına, filmi muhakkak izlemeleri gerektiği çağrısında bulunuyor :D Bu sayede, filmin ününün kulaktan kulağa yayılarak başarıya ulaşabileceğini umuyorum.
Partychat'te Filmden ellerinden geldiğince sürprizini bozmadan bahsetmeye çalışmışlar: Link (https://www.youtube.com/watch?v=SqfyAgo-uVg)
Spoiler: Göster
Gönderen: Bozhermes - 28 Kasım 2016, 19:40:04
Gönderen: Bay_Karamsar - 05 Aralık 2016, 14:12:44
İlk başta bu hasılat azmış gibi gelebilir. Filmin 47 milyon dolarlık bir bütçeyle çekildiği göz önüne alındığında, 100 milyon dolar gayet kayda değer bir başarı.
Gönderen: Fırtınakıran - 05 Aralık 2016, 15:16:21
Üçüncü haftasında toplam hasılatı 100 milyon doları geçmiş.
İlk başta bu hasılat azmış gibi gelebilir. Filmin 47 milyon dolarlık bir bütçeyle çekildiği göz önüne alındığında, 100 milyon dolar gayet kayda değer bir başarı.
Yaşasın! Hak ettiği ilgiyi gördü demek :) Ben sanırım tekrar izleyeceğim. Bu deneyimi tekrar yaşamak istiyorum.
Gönderen: Bay_Karamsar - 05 Aralık 2016, 18:34:48
Yaşasın! Hak ettiği ilgiyi gördü demek :) Ben sanırım tekrar izleyeceğim. Bu deneyimi tekrar yaşamak istiyorum.
Değeri video piyasasında anlaşılan filmler kervanına katılmadı neyse ki :)
Bu arada, filmin onu beğenenler üzerinde iki etkisi olduğunu fark ettim:
-Başkaları da keyifle izlesin diye, filmden olabildiğince az ayrıntıyla bahsetmek.
-Fırsat varken tekrar sinemada izlemek :)
Gönderen: estelturin - 05 Aralık 2016, 21:56:34
Gönderen: Bozhermes - 08 Aralık 2016, 20:27:11
Gönderen: t.tevfik - 13 Aralık 2016, 16:31:09
Önce beğendiğim kısımlardan başlayayım;
1- Filmin mesajı güzel. (iletişimin gücü-önemi, hayatın her yanıyla yaşanmaya değeceği, hamlığın her zaman zararlı olduğu…)
2-Gerilim ortamı güzel yansıtılmış. Özellikle ses efektleri izleyene o uzay gemisindeymiş hissi yaşatıyor.
3- Uzaylı tasarımı hoşuma gitti. Çünkü, şayet uzaylılar varsa bizim gibi 2 gözü, 2 kolu vs. olacağını düşünmeyenlerdenim.
4- Uzay ve uzaylı konusunun popüler kültüre bulanıp, sıradanlaştırılmamasını beğendim. İçinde barındırdığı gizem muhafaza edilmiş.
5- İzleyicide soru sorma, sorgulama, düşünme ihtiyacı uyandırmasını sevdim.
6- Filmin değişmeyen kendine has sıkıntılı atmosferini ilk bölümde beğendim, ikinci bölümde aynı atmosfer nasıl? Biraz kuşkularım var:)
Gelelim eleştirilere…
1- Baş karakterle güçlü bir empati kuramadığım için, duygusal olarak filmin hedeflediği ruh haline tam olarak giremedim. Sondaki sürpriz benim için yeterli olamadı. Sonuç; film beni çok etkilemedi.
2- Yan karakter çok yüzeysel çizilmiş. Aşk olayının inandırıcılığı yara almış. Biraz da iyiler pek iyi kötüler öööğh durumu olmuş. Belki karakterler açısından da daha güçlü bir atmosfer yaratılabilirdi.
3- Filmin sürpriz sonu baştan anlaşılamadığı için, filmin ikinci bölümü başkarakterin histeri krizi gibi geçiyor. Bu beni biraz sıktı. (bunlar hep empati eksikliği işte)
4- Sanki film mesajını verirken bu kadar drama boğulmasa daha mı iyi olurdu. (Biraz daha bk çekiyor insanın canı) Tamam lay lay lom bir film olmasın, insancıllıktan da kopmayalım ama bu kadar dram sonunda daha çoşkulu-etkili- bir final bekliyor insan. En azından izleyiciler arasında çok duygusal olmayan ferdleri de etkisi altına alabilecek bir son mesela..
Sonsöz: Kötü film mi? Kesinlikle hayır. Keşke her yıl bu kalitede 3-5 bk film olsa da gidip izlesek.
Gönderen: Fırtınakıran - 13 Aralık 2016, 16:42:09
Alıntı
Tüm fikirlere saygı!.. Tamamen öznel değerlendirmelerimdir. Paylaşmıyor olmanız gayet normaldir. Paniğe gerek yok:)
Kayıp Rıhtım forumunda herhangi bir üye, genel olarak beğenilmiş bir filme bir başkası eleştiri getirince panik olmaz, kavga çıkarmaz :) Lütfen bizi internette yer etmiş forum kültürüyle değerlendirmeyin. Çünkü öyle değiliz.
Paniğe gerek yok :) Burada tartışmak için varız.
Gönderen: t.tevfik - 13 Aralık 2016, 17:13:55
AlıntıTüm fikirlere saygı!.. Tamamen öznel değerlendirmelerimdir. Paylaşmıyor olmanız gayet normaldir. Paniğe gerek yok:)
Kayıp Rıhtım forumunda herhangi bir üye, genel olarak beğenilmiş bir filme bir başkası eleştiri getirince panik olmaz, kavga çıkarmaz :) Lütfen bizi internette yer etmiş forum kültürüyle değerlendirmeyin. Çünkü öyle değiliz.
Paniğe gerek yok :) Burada tartışmak için varız.
İlginize teşekkürler sayın yöneticim :)
Valla ne diyeyim. Üye olduğumdan bu yana ben de genelde öyle gördüm ve bu çok güzel. Ama sanırım genel ahval öyle ki bilinçaltımızda bu korkuyu yaratıyor maalesef. Tahammülsüzlükten, yapıcı olmayan kırıcı eleştirilerden, saygı yoksunluğundan her mecrada mustaribiz. Umarım yakın zamanda her şey hepimiz için daha iyi bir hal alır...
Neyse, bu vesileyle Kayıp Rıhtım'ı tekrar tebrik edeyim öyleyse :)
Gönderen: Lordmuti - 13 Aralık 2016, 19:02:35
Gönderen: Bay_Karamsar - 13 Aralık 2016, 19:42:04
@t.tevfik, eleştirileriniz gayet yerinde.
Gönderen: t.tevfik - 14 Aralık 2016, 10:21:27
Gönderen: Elendil_XX - 19 Aralık 2016, 01:30:59
Spoiler: Göster
Gönderen: Fırtınakıran - 19 Aralık 2016, 10:38:43
Bu haliyle filmin çekim serüvenini anlatıyor gibi duruyor. Öykü kitabı gibi değil.
Gönderen: zehir - 19 Aralık 2016, 11:44:25
İsim olarak da yine filmin adının seçilmesi gayet normal. Gerçi orijinal isim kullanılıp kapağın bir yerine "Arrival'ın uyarlandığı öykü" gibi bir not düşülebilirdi. Benim tek sıkıntım kitabın adının yalnızca Geliş olması. "Geliş ve Diğer Öyküler" gibi bir ismi tercih ederdim. Muhtemelen kitabın arka kapağında öykü kitabı olduğu belirtilmiştir, ama bu şekilde olunca ilk görüşte bir romanmış izlenimi uyandırıyor. Biri twitter'da MonoKL'a diğer öyküleri de kapsayacak mı diye sormuş mesela, kapağa bakınca gayet haklı bir soru.
Gönderen: Lordmuti - 19 Aralık 2016, 16:26:37
Hakikaten kötü fotoşop. Yayın evinin çaycı abisinin yeğenine mi yaptırdılar bilmiyorum da o siyah şey hiç olmamış.
Ek olarak, ülkemizde hype yaratmak adına "Arrival filminin kitabı" olduğunu belirtecek bir şeyleri kapağa koysalar iyi olurmuş.
Bunları söyledim ama alıp okuyacağım, kendilerini geliştirsinler diye söylüyorum :D
Gönderen: - 27 Aralık 2016, 07:27:54
Spoiler: Göster
Gönderen: kara - 18 Ocak 2017, 12:20:37
Gönderen: estelturin - 22 Ocak 2017, 13:15:02
Forumdaki genel yorumlardan ve youtube'daki yeni interstellar olacak yorumlarından dolayı galiba hayal kırıklığı oldu.
Kötü film değildi ama empati dışında beni filme bağlayan hiçbir nokta yoktu.
Ayrıca şu zaman kavramı ve gelecekten bilgi taşıma olayları artık sıkıcı geliyor.Çünkü fantastik bir evrende değilsek günümüz evreninde zamanda yolculuk yada paralel evren saçmalıkları beni tatmin etmiyor.
Ama her şeye rağmen izlenecek bir film. Puanım, 7 ile 7.5 arası bir yerlerde.
Gönderen: Bay_Karamsar - 26 Ocak 2017, 21:30:32
Efendim yapımcı şirket Paramount, ekstra sahneler eklenmiş biçimde filmi tekrardan gösterime sokmaya hazırlanıyormuş. Kamera arkası görüntüler ve ekibin yorumları da olacakmış. Ya da ek sahnelerden kasıt onlardır. Bilemedim şimdi. Neyse, tekrar vizyona çıkarılması düşünülüyormuş; orası kesin.
Tabii filmin bu versiyonuyla tekrardan ülkemizde vizyona girmesini beklemiyorum. Vizyon kalabalığında gösterim şansı bulması zor gibi geliyor. Paramount'un bu konudaki politikasının ne yönde olacağı da önemli elbette.
Gönderen: mit - 27 Ocak 2017, 10:16:09
Gönderen: Bay_Karamsar - 27 Ocak 2017, 18:52:30
Gönderen: mit - 12 Şubat 2017, 12:50:26
Kitapla ilgili spoiler:
Spoiler: Göster
Öte yandan bunlar olmadan seyirciyi salonda tutmak da çok zor olurdu herhalde. Çünkü öykü filmden bile daha ağır bir tempoda ilerliyor ve içerisinde logogramlar, ideogramlar ve semagramlar gibi pek çok dilbilimsel terim ve fizik kurallarıyla alakalı şemalar var (Sormayın :) )
Ammavelakin Louise'in hikayesini aslına yakın bir şekilde aktarmaları, öyküdeki farklı zaman olgusunun ekrana iyi yansıtılmasını, kızıyla olan diyaloglarını ve eşinin kim olduğunu tıpkı kitaptaki gibi son ana dek saklamalarını da sevdim. En azından gereksiz aksiyona boğup yazarın vermek istediği "mesajı" bozmamışlar.
Ian'ın (ya da kitaptaki adıyla Gary) Louise'e yazmaktan başka ne işe yaradığını merak edenleri kitaba davet ediyorum. Çünkü o kısım havada kalmış bayağı, etkisiz eleman gibi olmuş.
Kitapla ilgili spoiler:
Spoiler: Göster
Abbott ve Costello'dan daha güzel.Film : 7,5 / 10
Öykü: 8,5 / 10
Gönderen: Bay_Karamsar - 01 Mart 2017, 19:00:12
Gönderen: Rosemary - 04 Mart 2017, 20:10:00
Spoiler: Göster
Gönderen: Grayswandir - 04 Mart 2017, 23:28:28
Çoğu insanın böyle filmleri yanlış beklentiyle izleme hatasına düştüğüne inanıyorum. Çünkü geldiğini gördüğüm yaygın eleştirilerden biri "yeterince" bilimkurgu olmadığı. Ne yazık ki bu, bu durumda pek de geçerli bir eleştiri değil. Ben filmin amacına fazlasıyla ulaştığına inanıyorum. Filmin bilim tarafı -dil haricinde- epeyce arka planda, yalnızca istenen mesajı vermek için bir araç. İçinde geçen bilimkurgu ögelerinin hiçbirine bir açıklama getirmiyor ve getirmesi beklenmemeli de. Fakat resmen ufuk açıyor, izleyiciye üzerine düşünecek şahane şeyler veriyor. Felsefi yönü bu kadar başarılı olan başka bir bilimkurgu izlediğimi açıkçası hatırlamıyorum.
Bir uzaylı hikayesi isteyen, hele hele hard science fiction bekleyen kesinlikle uzak dursun. Geri kalan herkese gözü kapalı tavsiye ediyorum.
Gönderen: Bay_Karamsar - 05 Mart 2017, 00:55:42
Spoiler: Göster
@Grayswandir: Arrival'ın önemi ve çağrışımları hakkında Gül Ümit Gürak ve Gürkan Gürak çiftinin yorumlarına kulak verilmeli. Aklıma hiç gelmeyecek noktalara temas etmişler: PartyChat Arrival (https://www.youtube.com/watch?v=SqfyAgo-uVg)