Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Edebiyatı => Başka Kurgular => Konuyu başlatan: HoLier - 09 Mart 2008, 16:58:28

Başlık: Faust - Goethe
Gönderen: HoLier - 09 Mart 2008, 16:58:28
Spoiler: Göster
(http://www.birazoku.com/wp-content/uploads/2013/01/faust-johan-wolfgang-goethe.jpg)


Özeti

FAUST : Faust, latince mutluluk demektir. Faust, bilgi ihtirası içinde kıvranan karamsar bir tipi anlatır. Bilim uğruna bütün ömrünü harcamış, nefsine bütün dünya hazlarını yasak etmiş ve tam anlamıyla yasak bir ömür geçirmiş olmasına rağmen, amacına ulaşamamış olmanın ızdırabı içindedir. Bu hal içinde şeytana teslim olduktan sonra, onun akıbeti çeşitli Faust efsanelerinde türlü türlü gösterilmiş ve dünyaya beyan edilmiştir.

MEFİSTO : Mefisto’ya şeytan demek yerinde olur. Mefisto sadece fenalıkları sürükleyen bir hüviyet olmakla kalmaz, aynı zamanda bir çeşit Azrail rolünü de üstlenmektedir.

Eserin anlatımı çok sadedir. Faust, zamanın bütün bilimlerini tahsil edip bitirmiştir. Artık öğrenilecek bir bilim kalmamıştır. Fakat görmektedir ki; gerçeği bulma sahasında bütün bu bildiği şeyler kendisini bir adım bile ileriye götürmemiştir. Halbuki zamanın olanaklarından çok, ileriye göz diken bir ihtirasla, salt gerçekleri anlamak ve bilgi sahibi olmak arzusundadır. Normal bilgi edinmek yollarından bir hayır gelmeyeceğini anlamıştır. Böylece son umut olarak, kendisini büyücülüğe vermiştir. Ruh kuvveti sayesinde arzu ettiği bilgileri elde edebileceğini ummaktadır.

Gökte Tanrı ile Şeytan aralarında bir bahse tutuşmaktadırlar. Şeytan Faust’u kolayca baştan çıkartacağını onu asli kaynağından uzaklaştırıp, sapıklığa sürükleyebileceğini iddia etmektedir. Tanrı ise, insanın yaradılış itibarı ile iyi olduğunu ve yeryüzünde bir gaye için çalışırken yanılabileceğini, fakat şeytan araya girse bile yine kendi ruhunun iyiliği sayesinde doğru yolu bulabileceğini bilmektedir. Bu itibarla şeytanı Faust üzerinde deneme yapmakta serbest bırakmıştır.

Faust, büyücülükle uğraşırken, alışılmış şekilde, ruh çağırmaya başlar. Bu çağırmaların birinde Mefisto karşısına çıkar. Faust, hayattan bezgindir. Hiçbir şeyden tat almamaktadır. Oysa Mefisto, ona parlak vaatlerde bulunmaktadır. Nihayet aralarında bir sözleşme yapılır. Faust der ki; beni istediğin yere götür. Eğer bir an gelip ben, zamana, “dur geçme, ne kadar güzelsin” diyecek kadar bir mutluluk duyarsam, artık ölmeye razı olurum.

Bu bahislerden sonra Mefisto, mel’un teşebbüslerine başlar. O ana kadar kitapların içine kapalı kalmış Faust’u küçük ve büyük alemlerde dolaştırır. Sefil meyhanelerden, en lüks saraylara kadar her yeri gezdirir. Bir taraftan da Faust’u türlü içkilere alıştırır. Bir büyücü kadına hazırlattığı aşk içkisini Faust’a içirdikten sonra, onun karşısına masum Margaret’i çıkarır. Faust 25 yaşındaki bir gencin heyecanı ile kızcağızı sever. Kız da masum duygularla bu aşka karşılık verir. Bu yüzden rahatça baş başa kalabilmeleri için annesinin fincanına Faust’un verdiği zehiri damlatır. Kadıncağız ölür. Margaret, Faust’dan olan çocuğunu boğar. Bu yüzden Margaret’in kardeşi de Faust tarafından öldürülür. Böylece Faust’un eli kana bulanır. Margaret’i hapisten kurtarma denemesi de başarılı olmaz.

Araya Yunan güzeli Helena girer. Faust ona da aşık olur. Fakat aradığı mutluluğu burada da bulamaz. Nihayet İncil’in bir sözüne göre düşünmeye başlar. Yani yaradılışın ilk eseri “söz” müdür, “anlam” mıdır, “faaliyet” midir? Faust beşeri mutluluğu faaliyette bulur. Bir bataklık sahayı bayındır haline getirmeyi tasarladığı anda bir nevi murada erer ve zamana “dur geçme, çok güzelsin” der.

Sonuç olarak yazar her iki bölümde de insan karakterini oldukça detaylı bir şekilde dile getirmiştir. Fakat yazar isterse bir konuyu nasıl haşmetli, heybetli bir sadelik ve bütünlükle işleyebileceğini göstermiştir. Bununla birlikte bazı bölümlerinin anlaşılması ve olaylarla bağlantı kurmak çok güçtür.

Kitaba bakıldığında anlasılması oldukca oldukca güç.Elbette Goethe bu kitaba 6o koca yılını vermiş 1 kere okuyup anlamakta olmaz [zaten ben de anlamadım  :P] Zaten şöle 1 bakıldığında da her ülkede kitap farklı sekilde değerlendirilmiş ve kitap dialoglar seklinde baska okuyan varsa yorumlarını bekliyorum.
Başlık: Ynt: Faust -- Goethe
Gönderen: Apocalyptique - 09 Mart 2008, 18:46:30
Ya bu kıtabın konusunu felan cok begenmısıtım alacaktım kutuphaneden ıcıne bır baktım sureklı konusmalar var tıyatro gıbı bır sey sanıyorum .. Hem okuyup da anlasılmyormus madem almıcam demektr :P
Başlık: Ynt: Faust -- Goethe
Gönderen: Herr Mannelig - 22 Mart 2008, 23:52:03
Süper bir kitap. Üzerine sayfalarca yazı yazabilirim. Nietzche'nin übermensch kavramını gördüm ben Faust karakterinde, aynı zamanda faust bence goethe'nin alter egosu. faust mefisto diyalogları süper. Mefistonun cennet-cehennem kavramını açıkladığı bölüm pek leziz.

Christopher Marlow'un da bir faust versiyonu vardır: The Tragedic History of Doctor Faustus diye. O da pek hoştur..
Başlık: Ynt: Faust -- Goethe
Gönderen: Nefertari - 23 Mart 2008, 00:21:49
Tiyatro uyarlamasıdır.Ortaokul yıllarımda türkçe öğretmenim vermişti çok sevdim harika bir kitap bence.
Başlık: Ynt: Faust -- Goethe
Gönderen: brisingr - 15 Nisan 2010, 22:24:04
Laura'nın 5. kitabında çok fazla bahsediliyordu. Evimde de vardı merak edip baktım 30-40 sayfadan sonra sıkılıp bıraktım belki ilerde okurum.
Başlık: Ynt: Faust -- Goethe
Gönderen: Methanopyrus - 02 Mayıs 2010, 20:31:16
Almanca Faust yumruk anlamına geliyor,okurken almanca hocamız görüp söylemişti.
3 kere okudum birşey anladığımı söyleyemem :D
Başlık: Ynt: Faust -- Goethe
Gönderen: Herr Mannelig - 04 Mayıs 2010, 19:10:08
"Was soll uns denn das ewige Schaffen,
Geschaffenes zu nichts hinwegzuraffen!"


Neden ki bu amaçsız yaradılış,
Yok olacaksa bir gün her yaratılmış.
Başlık: Ynt: Faust - Goethe
Gönderen: azizhayri - 08 Mart 2016, 16:37:00
Faust benimde kitaplığımda olan ve bir kaç kere okuma denememe rağmen başlayamadığım başladığımda bir kaç sayfadan sonra bıraktığım bir kitap. Her seferinde de umarım bir gün bu kitabı okuyup anlayacak düzeye ulaşırım temennisini taşımışımdır...