Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Mitolojiler => Konuyu başlatan: Legolas - 08 Ocak 2008, 20:49:52

Başlık: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Legolas - 08 Ocak 2008, 20:49:52
Oguz dogdugu zaman yuzu mavi, agzi ates gibi kirmizi, gozu ve saci, kaslari siyahti. Annesinin memesinden ilk sutu emdikten sonra bir daha emmedi. Lakirdi etmeye basladi. Yiyecek istedi. Kirk gunde buyudu. Dolasip oynuyordu. Oguz'un ayaklari okuze vucudu kurda, gogsu ayiya benzerdi. Bogurleri killi idi. At surusu guder, beygire binerek avlanirdi.

Gunler, geceler gecti. Delikanli oldu. O sirada bu memlekette buyuk bir orman vardi. Icinden dereler, irmaklar akardi. Hayvanlar, kuslar coktu. Bu ormanda (Kiyant) adinda bir buyuk canavar bulunuyordu. Beygirleri parcalayarak yer, insanlari yutardi. Oguz bunu oldurmeye karar verdi. Birgun mizrak, ok, yay, kilic ve kalkan ile beygire atlayarak gitti. Bir geyik yakaladi. Bu geyigi bir av kirbaci ile agaca baglayarak cekildi. Gitti, sabah oldu. Gun dogarken oraya geldi. Lakin canavar onu yemisti. Bunun uzerine bir ayi yakaladi. Altin islemeli kemeriyle bir agaca baglayarak gitti. Sabah oldu. Gun dogarken oraya geldi. Lakin canavar onu da almisti. Bu defa Oguz agacin arkasina saklandi. Canvar tekrar gelince basi ile Oguz'un kalkanina carpti. Oguz mizragi ile canavarin kafasina vurarak oldurdu. Kilicla da kafasini kesti. Gitti. Tekrar geldigi zaman bir akbabanin, onun barsaklarini yemek icin geldigini gordu. Onu da oldurdu.

Bir gun Oguz tanriya ibadet ediyordu. Birde bire ortalik karardi:

Gokten mavi bir isik dustu. Bu isik gunesten , aydan dah parlakti. Bu isigin ortasinda tek basina bir kiz oturuyordu. Cok guzeldi. Basinda kutup yildizi gibi yanan parlak bir isaret vardi. O kadar guzeldi ki gulunce mavi gok de guluyor, aglayinca mavi gok de agliyordu. Oguz onu gorunce akli basindan gitti. Sevdi, aldi. Gunler, geceler gecti. Bundan uc cocugu oldu. Bunlara; Gün, Ay, Yildiz adlarini verdiler.

Oguz yine birgun ava gitmisti. Uzaktan bir golun ortasinda bir agac ve agacin dibinde yalniz bir kiz gordu. O kadar guzeldi ki, gorenler bayilirdi. Oguz onugorunce akli basinda gitti. Sevdi, aldi. Gunler, geceler gecti. Oguz'un bu kadindan da uc oglu oldu. Gök, Dag, Deniz adini verdiler.

Oguz bir gun avda iken babasi Kara Han'a oglunun baska bir din tuttugunu haber verdiler. Kara Han beyleri toplandi. Oglunun halini anlatti. Oguz'u yola getirmek icin etrafa haberler saldi. Karisi gizlice Oguz'a haber yollayarak babasinin kararini bildirdi. Oguz da etrafa boylara: (Babam asker toplayarak beni oldurmeye geliyormus. Beni isteyenler bana, babami isteyenler de ona gitsin) yolunda haber gonderdi. Kara Han'in kardeslerinin ogullari, boylari ile beraber Oguz tarafina gectiler. Baba ile evlat askerleri savasia tutustu. Oguz'un tarafi ustun geldi. Bu ustunluk uzerine Oguz butun Tekinleri, boylari davet ederek solen yapti. Solenden sonra tekinlere ve orada bulunanlara emretti, dedi ki:(Bana uyanlara hediyeler verip dost bilecegim, uymayanlari dusman bilecegim) dedi. Bir kisim halk Oguz'un dinini kabul etmeyerek, yurtlarini birakip doguya, tatarlarin ulkesine gitti. Oguz bunlairn arkasindan giderek Tatar'in yurduna girdi. Tatar'lari yendi, mallarini aldi. O vakitler sag tarafta (Altin Kaan) vardi. Oguz'a hediyeler, altinlar, gumusler, akik ve zumrutler gonderdi. Solda (Urum Kaan) vardi. Bu kaanin cok ordulari ve sehirleri vardi. Urum Kaan Oguz'un emirlerini dinlemedi. O vakit Oguz ordusunu hazirladi. Sancagini cekip atina bindi. Kirk gun sonra (Buz Dag) eteklerine geldi.

Bir sabah Oguz'un yurduna gun isigina benzer bir isik girdi: Icinden boz tuylu, boz yeleli erkekr bir kurt gorundu, Oguz'a yol gostermek istedigini soyledi. Ondan sonra kurdun arkasi sira gittiler. Kurt (Idil Moran) kenarinda durdu. Oguz'un askeri de durdu. Orada savasa giristiler. Nehrin suyu kan damari gibi kipkirmizi oldu. Urum Kaan kacti. Memleketi, hazinesi ve halki Oguz'a kaldi. Urum Kaan'in, Uruz Bey adli bir kardesi vardi. Uruz Bey ogluna dag tepesinde (Tarang Moran) arasinda mustahkem bir sehir ismarlamisti. Oguz o sehre dogru yurudu. Uruz Bey oglu, Oguz'a haber gonderdi.: (Bizim saadetimiz senin saadetindir. Tanri bu topragi sana bagislamis, ben sana basimi verir, saadetimi feda ederim) dedi.Bundan sonra adi (Saklap) oldu.

Oguz ordusu ile Idil'i gecti. Orada buyuk bir hakan yaiyordu. Oguz onun da ardina dustu. (Idil suyundan akacagim) dedi. Orada (Ulu ordu Usyuteng) isminde bir tekinin yeri vardi. Burasi cok agaclik bir memleket oldugundan, onlardan kesti. Agaclarin uzerine binerek nehri gecti. Oguz gulerek dedi ki:(Sen de benim gibi bir hakan ol, sana kipçak densin) dedi. Tekrar yoluna devam etti. Bu arada boz tuylu, boz yeleli kurt tekrar gorundu: (Ordu ile yuruyerek Tekin'leri, halki buraya getir. En onde size yol gosterecegim) dedi. Yuruduler, (It Barak) in ordusuyla karsilastilar.

(It Barak) savasta olduruldu. Ordusu bozuldu. Yurdu, mali ve halki Oguz'a gecti. Oguz Han bir aygira bindi. Onu pek seviyordu. Fakat at colde gozden kayboldu. Burada yuksek bir dag vardi. Tepesi karli oldugundan (Buz Dagi) derlerdi. Oguz atinin kacmasina cok kederlendi. Orduda kahraman bir Tekin vardi. Bu yuksek daha tirmandi. Dokuz gun sonra Oguz'a atini getirip verdi. Her tarafi karla bembeyaz oldugundan Oguz ona bircok hediyelerle beraber (Karluk) adini verdi , bir cok tekinlerin uzerine han yapti.

Tekrar yola duzulduler. Yolda bir buyuk ev gordu. Dami altindan, pencereleri halis gumusten ve demirdendi. Kapinin anahtari yoktu. Orduda (Tumur Dokagal) adinda akilli bir adam vardi. Oguz ona: (Burada kal, ac, sonra orduya gel) dedi ve (Kalaç) adini verdi.

Tekrar yola dizildiler. Yine bir gun boz tuylu, boz yeleli kurt birden gorundu. Ordu da ona uydu. Bulunduklari yer ekili bir ova idi. (Çuçit) derlerdi. Burada insan coktu. Bunlarin cok da atlari, inekleri, altinlari, gumusleri, elmaslari vardi. Bunlar Oguz'a karsi ciktilar. Ok ve kilicla siddetli bir cenk oldu. Oguz ustun geldi. Curcit Han'in basini kesti. Burada da cok mallar ele gecti. Fakat Oguz'un ordusunda yuk hayvanlari pek azdi. Orduda(Parmakli çözüm Bilik) adinda akilli bir adam vardi. Hemen bir kagni yapti. Mallariona doldurdu. Hayvanlari da buna kostu. Herkes onu gibi arabalar yaparak esyasini yuklemeye basladi. Oguz Han bunu da gorerek guldu. Ona (Kankli) adin iverdi.

Tekrar yuruduler. Boz tuylu, boz yelei kurt onde idi. (Tangut) ve (Sakim) memlektine gittiler. Bircok cenklerden sonra Oguz orayi da aldi. Gayet gizli bir kosede cok zengin ve cok sicak bir memleket vardi. Adina (Baçak) derlerdi. Burada bir cok vahsi hayvanlar, av kuslari yasardi. Ahalisinin yuzu siyahti. Hakani (Mazar) adli biri idi. Oguz onu da yendi, kacirdi, memleketini aldi. Oradan atina binerek yurduna dondu.

Oguz Han'in yaninda ak sakalli, pek akilli, ihtiyar bir (Irkil Ata) vardi. Buna (Ulug Turk) de derlerdi. (Irkil Ata) bir gece ruyasinda altin bir yay ve uc gumus ok gordu. Bu altin yay dogudan batiya uzaniyor, bu uc gumus ok da gece tarafina ucuyordu.

Uyaninca bunlari Oguz'a bildirdi ve bir nasihat etti. Oguz onu nnasihatini dinledi. Ertesi sabah ogullarini cagirdi. Dedi ki: (Ihtiyarladi. Benim icin artik Hakan'lik kalmadi. Gun, Ay, Yildiz siz gunesin dogdugu tarafa, Gok, Dag, Deniz siz de gece tarafina gidiniz.)

Ogullari bu emri yaptilar. Gun, Ay, Yildiz bir cok hayvanlar, kuslar vurduktan sonra bir altin yay buldular, babalarina getirdiler.

Oguz yayi uce ayirdi. Parcalarini yine onlara vererek: (Yay sizi nolsun. Yay gibi oku goge firlatiniz. Adiniz (Bozok) olsun) dedi. Kucuk kardesleri de bir cok hayvanlar, kuslar vurduktan sonra, colde bir gumus ok buldular, babalarina getirdiler. Oguz oku uce boldu. Yine onlara vererek: (Ok sizinolsun. Yay oku atar, siz de ok gibisiniz. Adiniz (Ücok)olsun) dedi.

Bunun uzerine buyuk kurultay toplandi. Herkesi cagirdi. 900 at, 9000 koyun kestirdi. 90 havuz kimiz hazirlatti. Solen verdi. Kendisi icin direkleri altin kapli, uzerleri zumrut, yakut, firuze, inci ile altin islemeli otagini kurdurdu. Halki yedirip, icirdi. Otagin sagina kirk kulac uzunlugunda bir sirik diktirdi. Tepesine bir altin tavuk , tavugun ayagina beyaz bir koyun baglatti. Sol tarafina da kirk kulac uzunlugunda bir sirik diktirdi. Tepesine bir gumus tavuk, tavugun ayagina bir siyah koyun baglatti. Sag tarafta (Bozok)lar, sol tarafta (Ücok)lat oturuyordu. Boylece kirk gun kirk gece gecerek eglendiler. Bundan sonra Oguz yurdunu evlatlarina verdi. Onlara: (Evlatlarim! Çok yasadim, cok cenk ettim. Çok ok attim, cok aygirlara bindim. Dusmanlari aglattim, dostlari guldurdum. Tanriya her seyi feda ettim. Size de yurdumu veriyorum..) dedi.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Kaze - 28 Şubat 2012, 16:53:07
Türk mitolojisi tarih boyunca hep arka planda kalmış ve üzerinde fazla durulmamış. Araştırmalar da genelde yabancı uzmanlar tarafından yapılmış, bu konuda en yetkin türk uzman ise kesinlikle Bahaeddin Ögel'dir.
Türk Tarih Kurumu'ndan çıkan 2 ciltlik "Türk Mitolojisi" adlı kitaplarını mitolojimizi dolayısıyla da tarihimizi daha iyi bilmek adına okumanızı tavsiye ederim.

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=127704 (http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=127704)
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=131773 (http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=131773)
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Galaxie - 13 Nisan 2012, 00:30:32
Ben de bu aralar Türk Mitolojisinin Ana Hatları'nı okuyorum (Yaşar Çoruhlu), gayet net ve akıcı bir dille anlatmış çok beğendim. Eğer net bilgi istiyorsanız bu kitabı öneririm ben.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Ulubatli - 15 Nisan 2012, 22:16:48
Benim de Türk Mitolojisi ilgimi çekiyor bu aralar. İyi bir kitap arıyordum, önerdiklerinize bakacağım.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Thomasward - 11 Ağustos 2012, 20:38:08
Biz okulda Türk tarihi'ni konu olarak işledik ve silip süpürdüm ama şunu söylemeliyim Yunan Mitolojisi'nide çok iyi bilirim (övünmek gibi olmasın) Türk Mitoloji'sini çok  dar buldum.Bence o zamanda canavarlara inanılıyordu ve taktıkları isimler vardı ve bence bu isimler günümüze kadar ulaşmadığı için mitolojimiz çok ünlü değil.Tabii bunlar benim şahsi düşüncelerim
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Malkavian - 11 Ağustos 2012, 22:11:32
Yunan Mitolojisinin çoğu uydurma bu arada bunda bir anlaşalım :)Türk Mitolojisinin diğer mitolojilere göre zayıf kalmasının birçok nedeni var.

-Göçebe bir halk olmaları dolayısıyla yerleşik birimleri olmadığından günümüze kadar kalacak yapıtlar bırakamamışlardır. Çanak çölek ve ev benzeri yapılar yoktur. Aynı şekilde göçebe olduklarından hayatları at sırtında geçmiştir ve okuma ve yazma oranı oldukça düşüktür.

-Türk Hikayelerinin çoğunu Çinlilerin tuttuğu kayıtlardan öğrenebiliyoruz. Fakat Çinlilerin geleneklerinden ötürü sadece Türk Hükümdarlarının ilk isimleri kullanılmıştır. Oysa ki Hunlarda yaygın olduğu üzere Her Türk'ün iki ismi olurdu. Bir doğumda verilen isim bir de hak ederek aldığı isim. Fakat Çin kaynaklarında sadece ilk isimleri kullanıldığından oldukça fazla karışıklık var. Mesela Mete Han'ın Oğuz Kağan olduğu inancı var fakat kesin olarak hala kanıtlanamıyor.

-Her Birey savaşçı olduğundan ve savaşçı bir topluma liderlik edecek kişileri de savaştaki yeteneklerine göre seçtiklerinden çoğu hükümdar bizzat kılıç tokuşturup ok atarmış. Bu yüzden hükümdarlık süreleri kısaymış. Bu yüzden kayıtlar temiz tutulamamış.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Daarlan Gardan - 12 Ağustos 2012, 01:56:05
Bu destanları, mitolojileri, efsaneleri, her bir şeyi toplayıp, kendi beynimizde şekillendirmeyi denesek, ne hikayeler, ne kurgular, ne çok ödüllü eserler çıkar bunlardan. Bir gün mutlaka bunu yapacak biri çıkacak diye düşünüyorum. Yapan olmuştur mutlaka ama ortaya gerçekten buram buram Türk mitolojisi kokan bir eser çıkacaktır ve çok ün kazanacaktır, tabi ilk önce böyle biri çıkmalı. Ardından bizler destek olmalıyız.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Legend - 12 Ağustos 2012, 02:12:45
http://www.kayiprihtim.org/portal/kitaplar/ilgana/

Ilgana, yukarıda özelliklerini saydığınız eser. Gerçekten böyle bir kitaba açsanız okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Thomasward - 12 Ağustos 2012, 10:57:50
Aslında doğru bunları toparlayarak kendimiz ait bir mitoloji ortaya serebiliriz.Türklerin göçebe olmasından  kaynaklandığını düşünüyorum bu mitoloji darlığını.Aslında geniş bir mitolojiyken  çoğu kısmı zamanımıza ulaşamadığı için kıtlaşmış olabilir ve mantıklı.Malkavian'a şu konuda katılıyorum Türkler göçebe bir halk olduklarından arkalarında Orhun Yazıtları dışında pek bir şey bırakamamışlardır.Bu yüzden mitolojimizin diğer bir kısmı bize ulaşamamış olabilir.Ama biz o zamanlar Çin ile çok savaşıyorduk ve genelde yeniyorduk neden bizim kayıtlarımızı onlar tutmuşlar.Hatta aramıza Çinli prensesleri sızdırarak komplo bile kurmuşlar.Ama söylediğim gibi tarihimiz buradan bakınca biraz sisli çünkü Oğuz Kağan (benimde adım kaan) ve Metehan  Farklı maceralar yaşayıp farklı badireler atlatsalarda ikisininde aynı kişi olduğu söyleniyor.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Daarlan Gardan - 12 Ağustos 2012, 15:03:13
Kitap listemin en başına ekledim, fakat bulabilir miyim bilmiyorum. Ağustos sonuna kadar bulabilirsem, alıp okuyacağım. Zira Ağustos sonunda, yeni eğitim öğretim yılı ile beraber bir ay kadar klasik kitaplar okumak ''zorundaymışım.''
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: ronin47 - 12 Ağustos 2012, 15:38:40
Aslında doğru bunları toparlayarak kendimiz ait bir mitoloji ortaya serebiliriz.Türklerin göçebe olmasından  kaynaklandığını düşünüyorum bu mitoloji darlığını.Aslında geniş bir mitolojiyken  çoğu kısmı zamanımıza ulaşamadığı için kıtlaşmış olabilir ve mantıklı.Malkavian'a şu konuda katılıyorum Türkler göçebe bir halk olduklarından arkalarında Orhun Yazıtları dışında pek bir şey bırakamamışlardır.Bu yüzden mitolojimizin diğer bir kısmı bize ulaşamamış olabilir.Ama biz o zamanlar Çin ile çok savaşıyorduk ve genelde yeniyorduk neden bizim kayıtlarımızı onlar tutmuşlar.Hatta aramıza Çinli prensesleri sızdırarak komplo bile kurmuşlar.Ama söylediğim gibi tarihimiz buradan bakınca biraz sisli çünkü Oğuz Kağan (benimde adım kaan) ve Metehan  Farklı maceralar yaşayıp farklı badireler atlatsalarda ikisininde aynı kişi olduğu söyleniyor.

Aslına bakılacak olursa Türk mitlerinin büyük bir kısmı sözlü gelenek yoluyla günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak ülkemizde gerek bilimsel çevreler gerekse halk tarafından fazla ilgi görmediğinden, Türk Mitolojisi'nin Klasik Mitoloji kadar kapsamlı olmadığını sanılmakta. Sonuç olarak Yunan Mitolojisine dair bilgilerimiz de İlyada, Odysseia ve Metamorphoses sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Bu bağlamda Dede Korkut Hikayeleri, Oğuz, Manas ve Ergenekon Destanı gibi eserlerin konunun aydınlatılması için gayet yeterli olduğu kanısındayım. Ayrıca Uygur, Moğol, Kırgız, Tunguz vs. halkların folklorlerinde de bu ve benzeri hikayeler hala yaşatılmakta. Yani Türk Mitolojisinin kaynak açısından hiçbir sıkıntısı bulunmamakta... Hatta asıl sıkıntının bizlerden kaynaklandığını dahi söyleyebilirim. Örneğin ülkemizde Mitoloji hakkında bilimsel çalışmalara baktığımız takdirde, ilk çalışmaların Türk Mitolojisi üzerine değilde, Klasik Mitoloji üzerine yapıldığını görüyoruz. Bir kitapçıya girdiğimizde Türk Mitolojisi ile ilgili birkaç kitap bulabilirken, Klasik Mitoloji hakkında onlarca kitapla karşılaşıyoruz vs. vs. Durum böyle olunca da bi yerde kendi kültürümüze yabancılaşıyoruz...
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Thomasward - 12 Ağustos 2012, 19:04:01
Aslında doğru bunları toparlayarak kendimiz ait bir mitoloji ortaya serebiliriz.Türklerin göçebe olmasından  kaynaklandığını düşünüyorum bu mitoloji darlığını.Aslında geniş bir mitolojiyken  çoğu kısmı zamanımıza ulaşamadığı için kıtlaşmış olabilir ve mantıklı.Malkavian'a şu konuda katılıyorum Türkler göçebe bir halk olduklarından arkalarında Orhun Yazıtları dışında pek bir şey bırakamamışlardır.Bu yüzden mitolojimizin diğer bir kısmı bize ulaşamamış olabilir.Ama biz o zamanlar Çin ile çok savaşıyorduk ve genelde yeniyorduk neden bizim kayıtlarımızı onlar tutmuşlar.Hatta aramıza Çinli prensesleri sızdırarak komplo bile kurmuşlar.Ama söylediğim gibi tarihimiz buradan bakınca biraz sisli çünkü Oğuz Kağan (benimde adım kaan) ve Metehan  Farklı maceralar yaşayıp farklı badireler atlatsalarda ikisininde aynı kişi olduğu söyleniyor.

Aslına bakılacak olursa Türk mitlerinin büyük bir kısmı sözlü gelenek yoluyla günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak ülkemizde gerek bilimsel çevreler gerekse halk tarafından fazla ilgi görmediğinden, Türk Mitolojisi'nin Klasik Mitoloji kadar kapsamlı olmadığını sanılmakta. Sonuç olarak Yunan Mitolojisine dair bilgilerimiz de İlyada, Odysseia ve Metamorphoses sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Bu bağlamda Dede Korkut Hikayeleri, Oğuz, Manas ve Ergenekon Destanı gibi eserlerin konunun aydınlatılması için gayet yeterli olduğu kanısındayım. Ayrıca Uygur, Moğol, Kırgız, Tunguz vs. halkların folklorlerinde de bu ve benzeri hikayeler hala yaşatılmakta. Yani Türk Mitolojisinin kaynak açısından hiçbir sıkıntısı bulunmamakta... Hatta asıl sıkıntının bizlerden kaynaklandığını dahi söyleyebilirim. Örneğin ülkemizde Mitoloji hakkında bilimsel çalışmalara baktığımız takdirde, ilk çalışmaların Türk Mitolojisi üzerine değilde, Klasik Mitoloji üzerine yapıldığını görüyoruz. Bir kitapçıya girdiğimizde Türk Mitolojisi ile ilgili birkaç kitap bulabilirken, Klasik Mitoloji hakkında onlarca kitapla karşılaşıyoruz vs. vs. Durum böyle olunca da bi yerde kendi kültürümüze yabancılaşıyoruz...
Öyledir böyledir bilemem ve haklıda olabilirsin.Düşüncene saygı duyuyorum fakat katılmıyorum.Belkide bahsedilen ve Türk Mitolojisi hakkında bilgiler bizim  hakkında konuştuğumuz  zamana ait olmayabilir , tamam bir kısım var ama ben inanmıyorum ki mitolojimiz geniş.Aslında geniştir geniş olmasına fakat zamanımıza kadar ulaşamamıştır büyük bir çoğunluğu yada bizim Türk Mitolojisi ağacı altında değerlendirdiğimiz konular farklıdır.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: ronin47 - 12 Ağustos 2012, 20:10:14
Bu durumda senin Türk Mitolojisi derken neyi kastettiğin açıklaman lazım; zira ben bütün Türk halklarının ortak birikimi olan bir mitolojik sistemden bahsediyorum. Bu halklarada bizler haricinden Uygurlar, Tunguzlar, Tatarlar, Yakutlar ve birçokları girmektedir... Bu arada neye istinaden böyle düşündüğünü açıklarsan da çok sevinirim...
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Thomasward - 12 Ağustos 2012, 22:06:27
Benim sadece demek istediğim şu bizim mitolojimiz klasik mitolojiyle kıyaslanamaz diye düşünüyorum.Nedeni ise bana çok dar gelmesi.Belki sizin bildiklerinizin bazılarını bilmiyorumdur bazılarını biliyorumdur ama şöyle birşey varki eğer  daha kapsamlı ve daha çok üstünde araştırma yapılmış olsaydı ben klasik mitolojiyi okuduğum gibi  okuyacaktım.Bu araştırmalarda  emeği geçen  kimseler olmasaydı bu kadarını bile bilceğimden şüpheliyim.Ben orda ''Bizim Türk Mitolojisi  ağacı altında değerlendirdiğimiz konular farklıdır.'' derken bunu kastetmek istemiştim.Sizin bildiğiniz her şeyi bilmiyor olabilirim tamam tarihi ile bilgim var faka mitolojisi ile ilgili bilgim ana hatlarıyla sınırlı kalmaktadır.Şimdi demeyinki ''Madem hepsini bilmiyorsun niye konuşuyorsun?'' Benim derdim tanınmamış olmasıyla ve ben bunuda geniş olmamasına bağladım yazılı bilgilerinde  Türklerin pek yazılı kaynakları olmamasıyla bağdaştırdım fakat sizin dediğiniz gibiyse bile üstünde toplum tarafından pek durulmadığı için bazı kısımları pek bilinmiyor.Belki benim kültürsüzlüğüm belki değil ama bence üstünde yeterince durulmamasındanda kaynaklanan bir sorun.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: ronin47 - 13 Ağustos 2012, 19:36:22
Öyleyse şu kitapları şiddetle tavsiye ediyorum :

Mitolojiye Giriş, Türk Mitolojik Sistemi 1-2; Fuzuli Bayat
Türklerin ve Moğolların Eski Dini, Şamanizm; Mircea Eliade
Türk Mitolojisi Cilt 1-2; Bahaeddin Ögel
Türk Mitolojisinin Anahatları; Yaşar Çoruhlu
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: OZ - 13 Ağustos 2012, 22:02:33
Tartışmaya girmeyeceğim fakat, akademik bir isimden çizimler aktarmak istiyorum. Belki de çoğu ilk defa çizilmiştir. http://fatalayer.deviantart.com/gallery/?catpath=/
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Thomasward - 15 Ağustos 2012, 16:04:33
Benim onları alabilmem yakın zamanda pek  mümkün gözükmüyor hızlı davranmam lazım.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: mbdincaslan - 13 Ekim 2012, 03:23:56
Oğuz Kağan'ın bir mit olarak kökeni üzerine, bir kaç laf edeyim.

Mitoloji, daha önce başka yerlerde de açıklamıştım, bir halkın, "çevre"nin etki ve sınırlayıcılığında, varoluşu açıklama, ona sebepler atfetme arayışıdır. Uzun uzun aynı açıklamayı burada da yapmayayım, gerek yok. Ancak şunu söyleyelim ki, bir "açıklama" yapılacaksa, eski zamanlarda, bir alegoriye ya da sembole ihtiyaç duyuluyordu. Kişileştirme, sembolleştirme, gayet yaygındı.

Bu açıdan baktığımızda, Oğuz Kağan, bir semboldür, kişileştirmedir. Dağınık yaşayan, kendilerine "Oğuz" (Oğuz kelimesinin etimolojik evrimine dair iki teori var. Birincisi, "OKZ" kelimesinden türediğidir ki, eski Türkçe "-z" bir çoğul ekiydi [ben=> biz örneğinde olduğu gibi] ve Okz "oklar", yani "boylar" manasına geliyordu. İkincisi, öküz kelimesiyle aynı olduğu teorisidir ki, ben bunu destekliyorum. Eski Türklerde hayvan isimleri gayet yaygın kullanılırdı. Ki, öküz kelimesi de esasında OKZ kelimesinden türemiş olabilir, ok=çıkıntı olarak alırsak.) diyen Türk grupları, birleşip, 24 boydan oluşan siyasi olmasa da, içtimai bir konfederasyon oluşturduklarında, böyle bir mit yarattılar. (Ki tarihsel seyirde Oğuzlar dokuz-Oğuz gibi hep sayı içeren isimler taşımışlardır. Buna göre diyebiliriz ki, Oğuzlar, yeni boyların eklenmesiyle sürekli genişleyen bir birlikti. Sonunda 24 boy, asgari müşterek içeren, içinde görece homojen, dışında "diğerlerinden farklı" bir grup oluşturdular ve biz bunlara bu tarihten sonra, Oğuz dedik.)

Buna göre Oğuz Kağan, tarihte yaşamış bir figür değil, bir kahraman imgesi ya da "fikri" üzerine kurgulanarak, Oğuzların geçmişini açıklayan alegorik bir metindir.

Ek olarak, bu bahsettiğim "kahraman imgesi", köklerini Alpamış'tan alır. Alpamış destanı, Türkler'in bildiğim kadarıyla ilk destanıdır ve diyebilirim ki, bütün diğer destanlarımız, Alpamış'tan izler taşır. Bu benzerliklerle ilgili yapacağım bir derlemeyi bir gün "Alpamış Destanı" başlığıyla buraya aktarırım belki.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Malkavian - 13 Ekim 2012, 10:17:14
Ben de bu konuyu son birkaç aydır araştırıyorum.  Bir teori de şuna dayanıyor. Türklerin hepsi iki isimliydi. Birincisi doğduğunda verilen isim ve ikincisi de kendini kanıtladığında aldığı isim. Bu yüzden Mete Han olduğuna inananların sayısı hiç de az değil. Ki buna ben de dahilim.

Örn: Ayakları öküz ayağı gibi kuvvetli; beli kurt beli gibi ince; omuzları samur omuzu gibi geniş; göğsü ayı vücudu gibi iri idi.

Sizin kelime köklerine dair verdiğiniz bilgiden yola çıkarsak eğer Türklerde de yaygın olduğu üzere zaten o kişiyi tanımlamada kullanılan hayvan isimlerinden birini almış olması hiç de yadırganmaz. Ayrıca Oğuz Kağan destanının orjinal metninde karşımıza çıkan birçok coğrafik yer ve kişi isimleri de Mete Han döneminin olayları ile örtüşüyor. Tabi ki destan çok abartılmış durumda ama hayal gücünden arındırıldığı zaman benzerlikler çok bariz ortaya çıkıyor.

Örneğin Oğuz Kağan destanında sayılamayacak kadar çok cücelerin istilasından bahseder destan gereği bu oldukça abartılmıştır. Ben bunların kısa boylu ve o zamanlar bile nüfusu diğer devletlere göre oldukça fazla olan Çinliler olduğuna inanıyorum. Dediğim gibi hayal gücünden arındırınca gerçekle oldukça fazla örtüşen kısımları mevcut.

Ayrıca bu ulusun saldırılarını durdurmak adına demirden bir sur ören Oğuz Kağan'ın anlatılması Çin Seddine gönderme midir hala bu konuyu araştırmaktayım.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Maedhros - 16 Ekim 2012, 00:25:34
Ben bunların kısa boylu ve o zamanlar bile nüfusu diğer devletlere göre oldukça fazla olan Çinliler olduğuna inanıyorum.


Bence inancında büyük oranda haklısın. Zira bir süre önce yaşadığım şehri gezmeye gelen bir turist kafilesi vardı ve boyları -istisnalar hariç- belirgin derecede kısaydı. O dönemler şehirsel yaşamın kalitesinin düşük olduğu düşünülürse Çinliler'in daha da kısa olduğu varsayılabilir. O zaman da Tolkien'in cüceleri aslında Yahudiler'den değil de Çinliler'den esinlenerek yarattığı da rahatlıkla söylenebilir. Şakaydı.

Ben de bir şeyler söylemek istiyorum. Öncelikle belki bu fantastik foruma göre biraz dinsel kaçabilir fakat Kur-an'da her ulusa bir peygamber yollandığı söyleniyor. Bence Türkler'in efsanelerindeki baskın karakterlerin (Mete Han, Oğuz Kağan, belki de Kürşat) Tanrı'nın insanlara gönderdiği bir elçi olma ihtimali yüksek. Zira bana kalırsa Türkler'in gökteki bir Tanrı'ya tapmaları, toplumsal yaşamın, dönemin koşullarına göre çok üst düzeyde olması, halklar arasında belli törelerin ve insanların yararına olan sosyal kanunların yaygın olması tesadüf olamaz. Tabi belirttiğim gibi bu benim düşüncem. Belki de destanlarda bahsetmeyen fakat yaşamış önemli bir şahsiyet bu yüce ulusa zamanında doğru yolu göstermiştir.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Lotrist - 05 Şubat 2013, 01:21:01
Türk mitolojisi incelendiğinde tüm diğer mitolojilerden baskınlık olarak öne çıkar aslında. Gerçek olabilitesi belli bir yere kadar bulunun Türk mitolojileri okurken insanı asla sıkmaz aksine her satırını merak ettirir ve insanda daha da bi okuma hissi uyanır. Tabii bunların içinde de belli başlı hikayeler vardır ve bunların başlıcalarından biri de Oğuz Kağan destanıdır. Mutlaka okunması gereken bir metin olduğunu düşünüyorum. Tek solukta bitiriyor insan başlayınca zaten Türk mitolojisine.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: mbdincaslan - 23 Haziran 2013, 20:49:15
http://www.kayiprihtim.org/portal/inceleme/oguz-kagan-efsanesi-uzerine/ (http://www.kayiprihtim.org/portal/inceleme/oguz-kagan-efsanesi-uzerine/)

burada biraz değindim Oğuz Kağan efsanesine...
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: Müstehzi - 29 Şubat 2016, 23:49:03
Oğuz Kağan hakkında internette yaptığım araştırmalarda hep bu konudaki gibi yahut buna benzer yazılara denk geliyorum. Ya da "Türk Mitolojisi Sözlüğü" gibi sıkıcı bir alanda buluyorum kendimi.

Oğuz Kağan'ın merkezinde olduğu, Türk Mitolojisi'nde bulunan canavar ve kahramanlara yer vereceğim uzun soluklu bir öykü yazma planım var. Ancak bu öykü için tutup da iki ciltlik kitaplar okumaya üşeniyorum. Nihayetinde giriştiğim yazı derin bir ciddiyeti olan iş yerine, kendimi tatmin etmek için yazacağım bir yazı olacak. Bu sebeple kolayca üstesinden gelebileceğim(hacimce göz korkutmayacak, fazla zaman kaybettirmeyecek) ve beni Türk Mitolojisi hakkında bilgi sahibi kılabilecek (kurgu da olabilir) eserler biliyorsanız paylaşmanızı rica ediyorum. 
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: - 05 Mart 2016, 13:21:09
Türk mitolojisi dediğimiz şey elbette geniş ve kapsamlı bir mitolojidir. Altay dağlarından Doğu Avrupa'ya kadar yayılmış olan Türk halklarının mitolojisidir. Ancak ülkemiz zihniyeti pek bu tür bir mitolojinin yakından tanınmasına izin vermiyor. Öyle ki hala "Türkler İslam dinini Gök Tanrı inancına çok yakın olduğu için seçti!" diyen tarih öğretmenleri yahut, daha kötüsü, İlyada'dan bahsederken "Bir kadın için 10 yıl boyunca savaşıyorlar! Biz de böyle bir şey olur mu hiç?" sığlığında edebiyat öğretmenlerinin bolca bulunmasından dolayı pek bir ilerleme kaydedemiyoruz. Yoksa Erlik'in Loki'den ya da Kızagan Han'ın Thor'dan "cool"lukta pek bir aşağı kalır tarafı yok bence.

Umarım bu iğrenç zihniyetin üstesinden gelmek bize nasip olur da bir gün biz de yabancı bir ülkede mitoloji konusu açıldığında "Kök Tengri mi? Ona bayılırım!" diyen yabancı ya da Facebook'ta Bögü Han'ın "Nomads" dizisinin son bölümünde öldürülmesine ağıt yakıp "Bögü Kağan'ın kırkı" şeklinde etkinlik daveti gönderen yerli arkadaşlarla karşılaşabiliriz.  

Bu arada daha yakından tanımak ve bilgi sahibi olmak için Türk Dil Kurumu yayınlarını takip etmenizi şiddetle öneririm.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: cankutpotter - 15 Mayıs 2016, 12:30:47
Oğuz Kağan destanını hep kısa kısa metinler halinde okudum, bu destanların uzun formatlı versiyonları var mı acaba? Yani sadece Oğuz Kağan'dan bahsetmiyorum, diğerleri için de soruyorum.
Başlık: Ynt: Türk Mitolojisi - Oğuz Kağan
Gönderen: - 21 Haziran 2016, 21:04:09
Türklerin tarih boyunca göçebe değildi ki.İlk türkler göçebeydi.Yoksa o hükümdarlıklar nasıl kurulacaktı?Yeterli araştırma yok...

Bahaeddin Ögel in kitabının fiyatı bana tuzlu geliyor.Yazık oldu.