Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Fantastik Diller Okulu => Konuyu başlatan: Arlinon - 27 Temmuz 2008, 17:04:50

Başlık: Eski Türkçe
Gönderen: Arlinon - 27 Temmuz 2008, 17:04:50
En eski ve güzel bir dil. Kalite. Eski türkçe bildiğiniz kelimeler, kurallar varsa burda paylaşalım.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Hezarfen - 28 Temmuz 2008, 17:46:14
Osmanlı Türkçesi olsa patır patır çeviririm (konuşamam sadece çeviririm) ama ilk türkçe zor :/
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Baal Adramelech - 28 Temmuz 2008, 17:59:47
Göktürkçe biraz bilirim?
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Arlinon - 28 Temmuz 2008, 18:18:07
Göktürkçe biraz bilirim?

iyi işte bildiklerini aktarabilirsin buraya :D
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Baal Adramelech - 28 Temmuz 2008, 18:41:50
Aktarıcam elbet :D
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Amras Ringeril - 28 Temmuz 2008, 21:23:40
Aktar tabi, dünyanın bütün dillerini aktar, hepsini biliyor olman muhtemel :P

Zaten sanırım Arlinon da Uygurca, Göktürkçe falan kastediyodu.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Baal Adramelech - 28 Temmuz 2008, 21:28:45
hepsini değil, eski dillerin büyük bölümünün en azından kelime bilgisini biliyorum. Şimdi bana azıcıkta olsa bildiğim tüm dilleri saydırma lütfen amras :) ;)
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: veritaserum - 01 Ağustos 2008, 19:13:54
yiğit sen de sümercesinden bilmemnesinden tut aha ilk türkçeye kadar her bir haltı biliyorsun anam :D birşey diyemiyorum yane artık şok olmaklardayım :D
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Baal Adramelech - 01 Ağustos 2008, 19:26:45
Dil öğrenmeye merakım var kızım, özellikle eski dilleri napıyım. :)
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: voyvoda - 20 Ağustos 2008, 02:54:48
alın size Edebiyat kitaplarından bi eser..işe yarar heralde?

Kar buz kamug erüşdi.             Kar bütün eridi.
Taglar suvı akışdi                   Dağların suyu aktı.
Kökşin bulut örüşdi                 Mavi bulut belirdi.
Kayguk bolup öğrişür              Kayık gibi sallanır.

Tümen çeçek tizildi                Binlerce çiçek dizildi.
Bükünden ol yazıldi                Tomurcuklarından çözüldü.
Öküş yatıp özeldi                   Uzun süre yatmaktan sıkıldı.
Yirde kopa adrışur                  Yerden biter, ayrışır.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Han Solo - 22 Ağustos 2008, 22:41:47
Göktürk Alfabesi'ni öğrenip Orhun Yazıtları'nı okumuştum. Pek bir şey anlamamıştım. Ne utanç verici!

Hepsi lanet Arapça, Farsça ve Fransızca merakı yüzünden. Ah Osmanlı ah!  :rr
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Amras Ringeril - 23 Ağustos 2008, 13:14:29
Osmanlıyla Orhun yazıtlarının ne alakası var?
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: PhoenixMan - 23 Ağustos 2008, 18:19:54
Osmanlıyla Orhun yazıtlarının ne alakası var?
Türkçe'nin geçtiği yollar işte... Her geçtiği yerden bir şeyler koparıp aldı ve işte karşımızda İstanbul Türkçesi dediğimiz karmaşık bir dil... Türkçe diye okuduğumuz bir çok kelime Osmanlıca'dan geliyor zaten... Osmanlıca da Türkçe, Farsça ve Arapça'dan yani saf, öz bir Türkçe değil uzun süreden beri Anadolu'da konuşulan bu dil...
Orhun yazıtlarına da gelince, onlar da ilk Türkçe yazıtlar işte, Türkçe diye bir dil olduğunun en büyük kanıtları... Osmanlı'yla olan ilgisi de çıktı işte ortaya... Ama işin üstadı burada, sanırım o daha iyi bir şekilde açıklar sana...
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Han Solo - 23 Ağustos 2008, 19:26:26
Eski Türkçeyi, Özgün Türkçeyi bozan Osmanlıdır. İtiraz kabul olmaz. Güzelim Oğuz Türkçesi akl-ı evvellerin kullandığı çeşitli dillerin dilimizle karışmasıyla bozulmuştur.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: BoZCiN - 23 Ağustos 2008, 20:37:14
niye bozulmuş olsun ki. sonuçta osmanlıca da ayrı bir zenginliktir. insanlar başkalarını yaptıklarını karalamaktansa kendi yaptıklarına odaklansalar daha verimli olur. mesela osmanlıca terimleri seven yazarlar var. elif şafak gibi. mis gibi yazılar yazıyor. eski türkçeyi sevenler ona buna hayıflanacaklarına o dildeki bazı terimleri yazdıkları yazılara koysunlar. kullansınlar. bu şekilde kimse kimseyi tü kakalamadan ortaya zenginlik çıkmaz mı?
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Han Solo - 23 Ağustos 2008, 21:23:08
Açıkçası TDK ve pek çok Öz Türkçeci yazarlar özgün Türkçe sözcükler kullanıyorlar ve bu sözcüklerin kullanımlarını yaygınlaştırmak istiyorlar ama gençlik, o sözcükleri gülünç buluyor, o sözcükleri kabullenmek istemiyor. Her girişim böyle sonuçlanmıştır. Kararlı olmak lazım elbette; ama gençlik de bu sözcükleri kullanmamakta kararlı!

Ekran yerine "Görüntülük" sözcüğünü kullanmak nedense mantıksız geliyor birilerine. Bu yüzden o konuyu daha fazla deşmeyelim.

Osmanlıca ayrı bir zenginliktir, tamam ve Türkçeyi bozmamıştır; doğru.

Ama "Eski Türkçeyi" bozduğu konusunda kimse karşıtını söyleyemez. Bu da doğru çünkü.

Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: hanne - 21 Ekim 2009, 20:26:28
alın size Edebiyat kitaplarından bi eser..işe yarar heralde?

Kar buz kamug erüşdi.             Kar bütün eridi.
Taglar suvı akışdi                   Dağların suyu aktı.
Kökşin bulut örüşdi                 Mavi bulut belirdi.
Kayguk bolup öğrişür              Kayık gibi sallanır.

Tümen çeçek tizildi                Binlerce çiçek dizildi.
Bükünden ol yazıldi                Tomurcuklarından çözüldü.
Öküş yatıp özeldi                   Uzun süre yatmaktan sıkıldı.
Yirde kopa adrışur                  Yerden biter, ayrışır.
İlginç doğrusu...
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Moonshield - 06 Kasım 2009, 16:46:25
Böyle bir coğrafyada yıllardır süregelen bir kaynaşmanın ardından, nasıl öz Türkçe'nin korunması beklenebilir ki? İmkansız. Üç kıtaya hakim olmuş bir imparatorluğun dilini nasıl öz şekliyle korumasını bekliyorduk ki? Ve İslamiyetin hayatımıza girişiyle ilgili 751 Talas savaşını baz alarsak, aradan geçen bin yıldan fazla olan bu süre içerisinde değişen ve gelişen bir dilin, bin beş yüz yıl öncesine dönmesini beklemek ve bu uğurda çaba harcamak... (Görüldüğü üzre dile yabancı sözcüklerin girmeye başlaması Osmanlıdan öncesine dayanıyor, ama tabii Osmanlı ile bunun sayısı arttı -dediğim gibi üç kıtaya hükmeden bir imparatorluktan bahsediyoruz- )Ben dilimize giren yabancı sözcüklerin bir çeşit zenginlik olduğunu düşünüyorum, bir durumun bir kaç -belki de daha fazla- kelime kullanılarak anlatılabilmesi, bunun göstergesidir. Hangi kelimeleri kullanacağın sana kalmış, önüne sunulan açık büfeden tabağına istediğini doldurabilirsin. Kimse sana zorla bir şey yedirmiyor, sen de yediğin tabağı başkasının önüne koyma, olsun bitsin. =)

Ayrıca, Osmanlıca değilde Osmanlı Türkçesi demek bana daha doğru geliyor, çünkü ayrı bir dil değil bu. Sadece bizim Türkçe'mizin arap alfabesiyle yazılmış şekli. Bir de dikkat çekilmesi gereken bir nokta var, bu arapça ve farsça kelimeleri dışarıdaki halk değil, sarayda yaşayan kesim kullanıyordu. Bu yüzden şimdiki Türkçe'yi, o zamanlar sarayın kullandığı şekliyle değil, halkın kullandığı şekliyle karşılaştırmak lazım.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Fırtınakıran - 25 Kasım 2009, 19:33:14
Voyvoda'nın örneği çok güzel :).

Ben de kendim bir örnek vermek isterim. Sanırım kökenleri Göktürkler'e dayanıyordu.
"iyi" kelimesinin değişimi:

Edgü-Eyü(bunu duymuşsunuzdur zaten :))-İyi

Son olarak Orhun Yaztıları'ndan da bir alıntı yapalım:


"Türk Oğuz beğleri, budun, eşiding! Öze tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budın, ilingin törüngün kim artadı?"

Anlamı: Türk Oğuz beyleri, millet, işitin! Üsten gök basmasa alttan yer delinmese, Türk milleti, ilini töreni kim bozabilir?


Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Black Helen - 02 Mayıs 2010, 13:09:15
 Osmanlıca'yı da da bir yere kadar okuyabiliyorum.Ayrıca ebeveynlerim de edebiyatçı olduğu için evde dev bir Osmanlıca sözlük var ( fi tarihinden kalma) Sıkıldıkça bakarım..
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: DowneyJR - 16 Mayıs 2010, 10:32:08
çok şanlısın edebiyatçı bir aileden olduğun için (:

bende Tarih öğretmenimin bana verdiği küçük çaplı dersler sayesinde Osmanlı öğrendim sayılır.
Göktürkle ilgili paylaşımlarınız çok yararlı oldu. p.i.t. (:
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Black Helen - 16 Mayıs 2010, 14:45:24
çok şanlısın edebiyatçı bir aileden olduğun için (:

Ya sen öyle san.Edebiyatta doksandan aşağı almayı gör bak bakalım ne kıyametler kopuyor ;D
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: DowneyJR - 17 Mayıs 2010, 16:03:18
o da güzel xD
kaçıncı sınıf olkuduğuna bağlı 11. sınıfsan ona bişey diyemem :D
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: karçagu - 20 Aralık 2010, 14:37:31
dil ihtiyaçtan beslenir ve şekillenir...bu şekillenmeler zaman içinde farklı etkileşimler içinde bulunabilir...anadoluda ki çocuğa balonu gösterdiğinde şişik cevabı alan insanlar artık kendisi gibi konuşup yazmayan kişileri...hiç olmadıkları haller içine sürükleyip sen bu"sun demeye başladı..dil zenginliği özgür ,mantıklı ve anlaşılır ifadelerin sonucudur..anlayamadığımız halde anlamış gözükmekte kültürümüz yozlaştı nidalarıyla çevriliverir...zerafetten yoksun bir dil hayvani isteklerin karşılanmasına yardım eder...ruhu yoksa bedeni de olmaz.....
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Bardes - 25 Aralık 2010, 20:21:21
Türkçe'nin en temel eserlerinin başında Divan-ı Lügati't Türk'ün geldiğini söyleyebiliriz. Savlardan örnek vereyim ben de (Divan-ı Lügati't Türk'ten) :


Avçı neçe al bilse adhığ ança yol bilir 
 
   Avcı ne kadar hîle bilse, ayı o kadar yol bilir.

Ebek sinğek sütge tüşür 

  Aceleci sinek süte düşer.

Taşıg ısrumasa öpmiş kerek 

  Taşı ısıramayanın öpmesi gerekir.

Aşıç ayur tübüm altın kamıç ayur men kayda men

  Tencere der "Dibim altın", kepçe der ki "Ben neredeyim?"
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: karçagu - 25 Aralık 2010, 20:41:21
...kepçe ben neredeyim diye bağırıyor:)
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: hanne - 27 Ocak 2011, 10:42:15
Bir örnek de benden :

Göktürk Yazıtlarından :

İnim Kül Tigin kergek boldı.Özüm sakındım.Körür közüm körmez teg,bilir bilmez teg boldı.Özüm sakındım.Öd tengri yaşar.Kişi oglı kop ölgeli törümüş.....

Günümüz Türkçesi ile :

Küçük kardeşim Kül Tigin vefat etti.Kendim düşünceye daldım Görür gözüm görmez gibi,bilir aklım bilmez gibi oldu Kendim düşünceye daldım.Zamanı Tanrı yaşar İnsanoğlu hep ölmek için türemiş.....
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Finarfin - 31 Ocak 2011, 22:33:31
Hüseyin Nihal Atsız'ın   "Bozkurtların ölümü"  serisinde anlamamızı zorlaştırmayacak düzeyde eski Türkçe kullanılmış.Okuduktan sonra daha da ilgi duyabilirsiniz.Benim aklımda bayağı kelime kaldı o kitapları okuduktan sonra.Ayrıca daha fazla ilgi duymaya başladım.Yöresel olduğunu ve ülkemizin o coğrafyasında ortaya çıktığını düşündüğüm bir çok kelimenin aslında eski Türkçe olarak adlandırdığımız dile ait olduğunu öğrenmiştim.İncelemeniz önerilir :)
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: azizhayri - 13 Haziran 2011, 17:21:04
niye bozulmuş olsun ki. sonuçta osmanlıca da ayrı bir zenginliktir. insanlar başkalarını yaptıklarını karalamaktansa kendi yaptıklarına odaklansalar daha verimli olur. mesela osmanlıca terimleri seven yazarlar var. elif şafak gibi. mis gibi yazılar yazıyor. eski türkçeyi sevenler ona buna hayıflanacaklarına o dildeki bazı terimleri yazdıkları yazılara koysunlar. kullansınlar. bu şekilde kimse kimseyi tü kakalamadan ortaya zenginlik çıkmaz mı?
Merhaba:
Köklü bir tarihimiz var. Bu da zengin bir dil demek. Evet bence de üzerine düşmeliyiz. Yukarıda bir arkadaş Göktürkçe öğrendiğini ve Orhun Anıtlarını okuduğunu söyledi. Ne mutlu. Ben burada bir başka kaynaktan söz etmek istiyorum. Muharrem Ergin'e göre Türk edebiyatını terazinin bir kefesine koysanız, diğer kefesine de terazinin geri kalan tüm eserleri koysanız Dede Korkut ağır basar" dermiş. Bu arada bizim "eski" dilimizin asıl kaynağının sözlü edebiyat olduğunu masallarla, manilerle, bilmecelerle beslendiğini unutmayalım.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Ancient - 09 Haziran 2012, 10:48:52
Selamlar,

Ben zamanında şöyle bir yazı hazırlamıştım. Belki işinize yarar ve beğenirsiniz. :)



Yazı, insanlık tarihini tümüyle etkileyen bir harf ve semboller biçimidir. İnsanlık tarihini derinden etkileyen yazı kimi tarihçilere göre M.Ö. 3500 yıllarına dayanır ve ilk olarak Sümerler tarafından kullanılmıştır. İlk yazıların oluşmasında insanların katettikleri gelişmeler önemli rol oynamıştır. Sanat ve kültür bakımından gelişen insanlar şekiller ile bir bütün olarak yazıyı oluşturmaya çalışmışlardır. Daha sonraları geçirdikleri kültürel ve sanatsal evrimler, yazının daha değişik biçimlere gelmesine sebep olmuştur.

İnsanların kullandıkları yazı biçimleri aslında çok eski tarihlere dayanmaktadır. Bunu M.Ö. 3500’ün gerisine kadar götürebiliriz. İnsanların ilk yerleşim yerleri hepimizin bildiği gibi mağarlardır. Buralarda topluca yaşayan insanlar, mağara dışı(veya istisnaî olarak mağara içi) yaptıkları ve kendilerine önemli gelen, kendilerince başarı niteliği taşıyan olayları mağara duvarlarına resmetmişlerdir. Aslında taşıdığı anlam bakımından daha sonraları bu resimler ideografik yazı(bknz. İdeografi)(yani doğrudan doğruya fikri ifade eden yazı biçimi) niteliği görmüştür. Bu yazı türünü belki de en yaygın olarak kullanan Mısırlılar’dı.

Mısır uygarlığı bu yazı tipini daha basit bir hâle dönüştürdüğünde, zamanla şuan kullanılan yazı tipini almıştır. Pek tabii ki, yazının katettiği bu uzun yolu sadece Mısırlılar oluşturmamışlardır. Hititler, Persler ve Çinliler’de bu alanda gelişme göstermiş ve özellikle Çinliler M.S. 200’lerde son hâlini alıp şuan kullandıkları hiyeroglif denebilecek bir yazı tipine sahip olmuşlardır. Ticaret ile birlikte artan bu kültürel etkileşim birçok uygarlığı etkilemiş ve değişik yazı türleri ile şuan dünyada kullanılan yazı tipleri elde edilmiştir.

Bahsettiğim her uygarlık gibi Türkler’inde kendilerine ait alfabeleri vardır.

Göktürk Alfabesi(Orhun Alafebesi): Şuana kadar bilinen en eski Türk alfabesidir ve bu alfabenin ilk örneğine M.Ö. 4 yüzyılda bulunan bir tabağın üzerinde rastlanılmış. Bu alfabenin en belirgin olarak kullanıldığı yerler genellikle mezar anıtlarıdır.

Orhun Alfabesi;

    -          38 harften oluşmaktadır.
    -          Orhun Alfabesi, tıpkı Arap Alfabesi’ndeki gibi sağdan sola doğru yazılırdı.
    -          4 sesli ve 34 sessiz harf bulunmaktadır.
    -          Bu alfabeye Orhun Alfabesi denmesinin sebebi, Orhun bölgesinde bulunmuş olmasıdır.
    -          Alfabe sadece Göktürkler ile sınırlı kalmayıp, Uygurlar, Kırgızlar, Hunlar, Peçenekler gibi diğer Türk devletlerince de kullanılmıştır.
    -          Ayrıca Türk Edebiyatı’nın yazılmış en önemli ve eski eseri,Kültigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk adına yazılmış Orhun Abideleri(Yazıtları) bu alfabe ile yazılmıştır.

Uygur Alfabesi: Türkler tarafından kullanılmış ikinci alfabedir. Soğd Alfabesi’nin, Uygur Alfabesi’nin oluşmasında etkili bir yeri vardır ve bazı düzenlemeler ile Uygurlar kendilerine ait bir alfabe oluşturmuşlardır.

Uygur Alfabesi;

    -          18 harften oluşmaktadır.
    -          Uygur Alfabesi’de, Arap Alfabesi’ndeki gibi sağdan sola yazılırdı.
    -          3 sesli ve 15 sessiz harf bulunmaktadır.
    -          Harfler, bulunduğu yerlere ve anlamlarına göre değişikliğe uğrayabiliyor.
    -          Uygur Alfabesi aynı zamanda Moğollarında benimsediği ve kullandıkları alfabedir.(Moğolların bu alfabeyi benimsemesinin sebebi, Uygurları hakimiyeti altına alması ve kültürlerinden etkilenmesidir.)
    -          Ayrıca Eski Türkler arasında yazı ve basım yönünden gelişmiş bir Türk Devleti’dir. Kağıt yapımını iyi bilen Uygurlar bu alanda gelişmişler ve matbaa benzeri işler ile uğraşmışlardır.

Soğd Alfabesi(Soğdca): Soğd Alfabesi sonradan Türklerin içerisine karışıp, benliklerini yitiren ve İran Halkı’ndan olduğu bilinen bir halkın alfabesidir. Orta Asya’da uzun bir süre konuşulmuş en önemli dillerden biridir. Türklerin geniş kültürlerinden etkilenen Soğdlar’dan, Türklerin etkilendiği nadir şeylerden biri dilleridir. Eski Türkler, Soğd Alfabesi’ni kendi alfabelerine uyarlamış ve kendilerine has bir alfabe türetmişlerdir. Aslında bana göre bu alfabenin Eski Türk Alfabeleri’nin oluşmasında büyük etkisi olmuştur.

Bu alfabelerin(Göktürk, Uygur ve Soğd) dışında Türklerin kullandığı alfabeler olmuştur. Bu alfabeler Arap ve Latin Alfabeleri’dir.

Türkler, Arap Alfabesi’ni 1928 yılında kullanmayı bırakıp, Latin Alfabesi’ne geçiş yapmışlardır.



Yazıdan ayrı: "Ek olarak, www.gokturkce.net adresinden ilgili her şeyi öğrenebilme imkânınız vardır. Siteyi açan arkadaşı tanımıyorum, ama emin olun güzel bilgiler var. :)"
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Baal Adramelech - 13 Haziran 2012, 17:10:53
Eski Türkçe fantastik bir dil değil lan bu konu niye hala burada. Orta Asya Türklerini fantastik kurgu ögesi mi sanıyorsunuz anlamadım ki.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Ancient - 13 Haziran 2012, 19:52:26
Şahsen öyle bir iddiam yok. Sadece bilgilendirme amaçlı yazmıştım buraya... :)
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Baal Adramelech - 13 Haziran 2012, 19:57:58
Şahsen öyle bir iddiam yok. Sadece bilgilendirme amaçlı yazmıştım buraya... :)

Seni eleştirmiyorum yahu. ^^
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: - 30 Ağustos 2012, 11:52:44
Evet Osmanlıca eski Türkçe'yi bozmuş olabilir ama dilimizin şu anki durumu daha kötü.Ve Osmanlıca'da çok zengin bir dil.Mesela Osmanlıca'da 'deve' kelimesinin yaklaşık 100 farklı anlamı varmış.Şu anda kaç farklı anlamı var? Osmanlıca'yı kaybettiğimiz içinde üzülmeliyiz.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: mbdincaslan - 02 Ekim 2012, 00:28:49
Kıpçaklar arasında misyonerlik yapan papazların yazdığı Codex Cumanicus'tan, sanırım İncil'in bir Türk diline yapılmış ilk çevirisi, "Pater Noster" (Babamız) duası:

"atamız kim köktesin. alğışlı bolsun senin atın, kelsin senin hanlığın, bolsun senin tilemekin – neçik kim kökte, alay [da] yerde. kündeki ötmegimizni bizge bugün bergil. dağı yazuqlarımıznı bizge boşatqıl – neçik biz boşatırbız bizge yaman etkenlerge. dağı yeknin sınamaqına bizni quurmağıl. basa barça yamandan bizni qutharğıl." günümüz Türkçesi'ne aktarmıyorum, bence gayet anlaşılabilir bir dil. 7-8 yüzyıl önceki Türkçe, üstelik Kıpçak grubu, Oğuz grubunda değil, yani anlamamız beklenmezdi normalde.

bir de, günümüzde yaşayan bir şairin, "peri", "tiyanşan" gibi bir kaç sözcük hariç, tamamen eski ve yeni Türkçe kelimelerle yazdığı bir şiir:

Ant

kün vakti kuday verdi, yerle göğün arası,
tengri kut mete han’dan oymağ öze toy olur! ..
çakımlar donatırken, kara budun karası,
kürşat’ta ilteriş’te kanım töze toy olur! ..
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

bengüsu çağlar bulağ görünende ay-peri,
görküne usum kaçar, ışıtırken gökleri...
doğanda ucaltan gün, muştu verir tan yeri
kökbörü uluyanda, oğuz ize toy olur!
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

şadlarım, tiğinlerim, bağır basıp belende,
dururken yığıncağa, bir araya gelende...
kımızla gökçen kızlar, belleğimi çelende,
acunu aydınlatan günüm kıza toy olur! ..
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

koç erler, buğra beğler, pusatlanıp binimden,
savrula yağı-çaşıt, od sırmalı kinimden...
varanda tapıncağa, ürksün albız tinimden
yalvacın buyruğunda, üreğ köze toy olur!
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

albastı obruğunda, ocağımın eşiği,
kuşanır umay-ayzıt, balalarım beşiği...
susanda ozanlarım, tünce saklı keşiği,
ad adlar dedem korkut, kopuz söze toy olur!
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

karındaş seyhun, ceyhun, aral göl’de barışıp,
kadırgan, ural-altay, mavi gökle yarışıp,
ne vakit kısraklarım, uçmağ içre varışıp,
çıkanda oğuz kağan, otağ dize toy olur...
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

han kurdum boy boylayıp, oba oba beğlerim,
başı gök yazıtlarım, kutlu betiğ eğlerim,
anka’yı baykaraya, baysungura yeğlerim,
tiyanşan doruğu’nda, kömen kuza toy olur!
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

uruğum suyurgayıp, yabgulara yerince,
tutuşur cirit, tepüğ, güreş, oksak erince...
il tutan kağan-katun, ötügen’e girince,
ötügen arkış arkış, toynak toza toy olur!
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

okrarken bidev atlar, börü başlı tuğunla,
kutsanır tunçtan ordu, utku ardı buğunla...
kamlarım uğurlarken, göçenleri yuğunla,
yay, sadağ, kargı, kalgan; vuruş uza toy olur! ..
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

katığım alp-er tunga, tuzsuz kuru aşıma,
uldızlar kaşgarlı’dan, aktulgalı başıma...
yüzüncü gize erdim, on bin yıllık yaşıma,
kök tutan balballarda erkim gize toy olur!
gök girsin kızıl çıksın; ölüm bize toy olur!

Hakan İlhan Kurt

demem o ki, eski Türkçe, sandığımız kadar eski değil.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: arcticalrites - 10 Aralık 2012, 23:35:58
dil kalıplara sokulamaz, şöyle olsun böyle konuşulsun da denemez.Osmanlıca Türkçe'nin ulaştığı en yüksek formdu.Milletler kendilerinden üstün olan medeniyetlerden kelimeler alabilir, hele ki din gibi çok önemli bir etken varsa.Böyle bir forumda insanların dil hakkındaki düşünceleri düşündürücü aslında.

Eğer siz dil böyle konuşulsun, edebiyat böyle yapılsın derseniz, halkın konuşmadığı bir dil uydurup edebiyatı öyle icra etmelisiniz, tıpkı şimdi kullanılan Türkçe gibi.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: ryuk - 15 Aralık 2012, 11:32:35
dil kalıplara sokulamaz, şöyle olsun böyle konuşulsun da denemez.Osmanlıca Türkçe'nin ulaştığı en yüksek formdu.Milletler kendilerinden üstün olan medeniyetlerden kelimeler alabilir, hele ki din gibi çok önemli bir etken varsa.Böyle bir forumda insanların dil hakkındaki düşünceleri düşündürücü aslında.

Eğer siz dil böyle konuşulsun, edebiyat böyle yapılsın derseniz, halkın konuşmadığı bir dil uydurup edebiyatı öyle icra etmelisiniz, tıpkı şimdi kullanılan Türkçe gibi.

Fakat Osmanlıca da bildiğim kadarıyla sadece saray çevresinde konuşulan, halka uzak bir dil imiş. Bu onu da yapay ve iğreti yapmaz mı?

Osmanlıca, Türkçe'den çok Arapça ve Farsça'dan izler taşıyor.Ama Arap ve farsların da medeniyet olarak bizden "üstün" olduklarını düşünmüyorum. Kişisel görüşüm Osmanlıca'nın Türkçe'nin bir şekli olmaktan çok, payitaht sosyetesinin dili olduğu.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: azizhayri - 17 Aralık 2012, 12:53:52
dil kalıplara sokulamaz, şöyle olsun böyle konuşulsun da denemez.Osmanlıca Türkçe'nin ulaştığı en yüksek formdu.Milletler kendilerinden üstün olan medeniyetlerden kelimeler alabilir, hele ki din gibi çok önemli bir etken varsa.Böyle bir forumda insanların dil hakkındaki düşünceleri düşündürücü aslında.

Eğer siz dil böyle konuşulsun, edebiyat böyle yapılsın derseniz, halkın konuşmadığı bir dil uydurup edebiyatı öyle icra etmelisiniz, tıpkı şimdi kullanılan Türkçe gibi.

Fakat Osmanlıca da bildiğim kadarıyla sadece saray çevresinde konuşulan, halka uzak bir dil imiş. Bu onu da yapay ve iğreti yapmaz mı?

Osmanlıca, Türkçe'den çok Arapça ve Farsça'dan izler taşıyor.Ama Arap ve farsların da medeniyet olarak bizden "üstün" olduklarını düşünmüyorum. Kişisel görüşüm Osmanlıca'nın Türkçe'nin bir şekli olmaktan çok, payitaht sosyetesinin dili olduğu.

Kesinlikle katılıyorum. Bugünde var olan, bir şeyler bildiğini belirtmekten zevk alan ve bunu kullandığı ağır, ağdalı cümlelerle anlatmaya çalışanların oluşturduğu bir dildir osmanlıca. Belki medreselerin ya da okumuş yazmış olanların dili olarakta kabul edebiliriz ama halkın dili olduğuna inanmıyorum...
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: arcticalrites - 18 Ocak 2013, 21:35:41
dil kalıplara sokulamaz, şöyle olsun böyle konuşulsun da denemez.Osmanlıca Türkçe'nin ulaştığı en yüksek formdu.Milletler kendilerinden üstün olan medeniyetlerden kelimeler alabilir, hele ki din gibi çok önemli bir etken varsa.Böyle bir forumda insanların dil hakkındaki düşünceleri düşündürücü aslında.

Eğer siz dil böyle konuşulsun, edebiyat böyle yapılsın derseniz, halkın konuşmadığı bir dil uydurup edebiyatı öyle icra etmelisiniz, tıpkı şimdi kullanılan Türkçe gibi.

Fakat Osmanlıca da bildiğim kadarıyla sadece saray çevresinde konuşulan, halka uzak bir dil imiş. Bu onu da yapay ve iğreti yapmaz mı?

Osmanlıca, Türkçe'den çok Arapça ve Farsça'dan izler taşıyor.Ama Arap ve farsların da medeniyet olarak bizden "üstün" olduklarını düşünmüyorum. Kişisel görüşüm Osmanlıca'nın Türkçe'nin bir şekli olmaktan çok, payitaht sosyetesinin dili olduğu.

Kesinlikle katılıyorum. Bugünde var olan, bir şeyler bildiğini belirtmekten zevk alan ve bunu kullandığı ağır, ağdalı cümlelerle anlatmaya çalışanların oluşturduğu bir dildir osmanlıca. Belki medreselerin ya da okumuş yazmış olanların dili olarakta kabul edebiliriz ama halkın dili olduğuna inanmıyorum...

sırayla yanıtlıyorum;
osmanlıca halk diliydi öyle olmasa cumhuriyet kurulurken bu millet okuma yazma bilmiyo diye yalan atılamazdı.(Yeni harf kabulü,eski kelimelerin atılması ne bekliyodunuz?)

Hayır bunlar osmanlıcayı yapay ve iğreti yapmaz .Yukarıdaki nedenden,türkçe için geçerli uydurulduğu sabittir.(Türkmen birisini eğer anlarım diyorsan senin konuştuğun dil uydurulmamış demektir..)


"Bugünde var olan, bir şeyler bildiğini belirtmekten zevk alan ve bunu kullandığı ağır, ağdalı cümlelerle anlatmaya çalışanların oluşturduğu bir dildir osmanlıca" bu tanım da çok yanlış size öyle gelmesinin tek sebebi gördüğünüz dil ve tarih ile uğraşan insanların özenti oluşu 2 fransızca 1 osmanlıca kelime söyleyerek geçiniyorlar malesef çoğu osmanlıca yazma eser okuyamaz.


Ben görüşlerimi tekrar toparlıyorum, en basitinden metal müzik grupları ingilizce şarkı yapıyor çünkü türkçenin fonetiği uygun değil.(aklıma ilk gelen örnekti.)Dilde oynamayı halkın yapması gerekir.

Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: ryuk - 19 Ocak 2013, 11:17:39
dil kalıplara sokulamaz, şöyle olsun böyle konuşulsun da denemez.Osmanlıca Türkçe'nin ulaştığı en yüksek formdu.Milletler kendilerinden üstün olan medeniyetlerden kelimeler alabilir, hele ki din gibi çok önemli bir etken varsa.Böyle bir forumda insanların dil hakkındaki düşünceleri düşündürücü aslında.

Eğer siz dil böyle konuşulsun, edebiyat böyle yapılsın derseniz, halkın konuşmadığı bir dil uydurup edebiyatı öyle icra etmelisiniz, tıpkı şimdi kullanılan Türkçe gibi.

Fakat Osmanlıca da bildiğim kadarıyla sadece saray çevresinde konuşulan, halka uzak bir dil imiş. Bu onu da yapay ve iğreti yapmaz mı?

Osmanlıca, Türkçe'den çok Arapça ve Farsça'dan izler taşıyor.Ama Arap ve farsların da medeniyet olarak bizden "üstün" olduklarını düşünmüyorum. Kişisel görüşüm Osmanlıca'nın Türkçe'nin bir şekli olmaktan çok, payitaht sosyetesinin dili olduğu.

Kesinlikle katılıyorum. Bugünde var olan, bir şeyler bildiğini belirtmekten zevk alan ve bunu kullandığı ağır, ağdalı cümlelerle anlatmaya çalışanların oluşturduğu bir dildir osmanlıca. Belki medreselerin ya da okumuş yazmış olanların dili olarakta kabul edebiliriz ama halkın dili olduğuna inanmıyorum...

sırayla yanıtlıyorum;
osmanlıca halk diliydi öyle olmasa cumhuriyet kurulurken bu millet okuma yazma bilmiyo diye yalan atılamazdı.(Yeni harf kabulü,eski kelimelerin atılması ne bekliyodunuz?)

Hayır bunlar osmanlıcayı yapay ve iğreti yapmaz .Yukarıdaki nedenden,türkçe için geçerli uydurulduğu sabittir.(Türkmen birisini eğer anlarım diyorsan senin konuştuğun dil uydurulmamış demektir..)


"Bugünde var olan, bir şeyler bildiğini belirtmekten zevk alan ve bunu kullandığı ağır, ağdalı cümlelerle anlatmaya çalışanların oluşturduğu bir dildir osmanlıca" bu tanım da çok yanlış size öyle gelmesinin tek sebebi gördüğünüz dil ve tarih ile uğraşan insanların özenti oluşu 2 fransızca 1 osmanlıca kelime söyleyerek geçiniyorlar malesef çoğu osmanlıca yazma eser okuyamaz.


Ben görüşlerimi tekrar toparlıyorum, en basitinden metal müzik grupları ingilizce şarkı yapıyor çünkü türkçenin fonetiği uygun değil.(aklıma ilk gelen örnekti.)Dilde oynamayı halkın yapması gerekir.



1-Madem osmanlıca halkın diliydi o zaman neden hiçbir halk edebiyatı eseri osmanlıca değildir?

2-Cumhuriyeti yalan söyleyerek mi kurmuş olduk şimdi biz? Bu sözünüz ne demek oluyor? Kanından 5 kişi bu cumhuriyetin kuruluşu için savaşırken ölmüş olan ben, ifadenizi bir hakaret sayıyor ve ciddi bir açıklama bekliyorum.

3-Türkçenin metale uygun olmadığını da düşünmüyorum. Arap ve Fars hayranlarının (Osmanlı'nın çöküş döneminde bunlara ek olarak ingiliz hayranları türedi) yüzyıllardır anadilime "ona uygun değil" , "buna uygun değil" demesinin nedenini hala anlayamadım.

örnek1 (http://www.youtube.com/watch?v=HDCkUTOWuqo)

örnek2 (http://www.youtube.com/watch?v=NVOs7-h25Ak)

Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: arcticalrites - 21 Şubat 2013, 13:35:51
ilk sorunu cevaplamaya gerek bileyok geçiyorum çok komik çünkü.
2. sorun için de evet diyorum, yeni kurulmuş devletler hayal ürünü düşmanlar,başarılar ve korkular üretebilirler bizimkiler de bunu yapmışlar.

son söylediğinde de başarısız bi gruptan örnek vermişsin şarkılanın çoğunluğu ingilizce olan bi grup,74 kıbrıs harekatıyla ilgili bi gazete gördüğümde anlamadığım çok fazla kelime oldu,tdk diye bi kurum var bu ülkede,


sakın yanlış anlama dedelerine saygısızlık etmek istemedim araştırmadım ama hepimizin bi yakını vardır mutlaka o savaşa katılmış.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: Gülbüyüsü - 19 Nisan 2013, 01:24:34
Hazırladığı İtalyanca-Türkçe sözlük 1641’de yayımlanan Giovanni Molino, Devlet-i Aliyye’nin hakim olduğu geniş coğrafyada 55 krallık ve beylik, 33 ulus ve dil olup bunların hepsinde güncel olarak Türkçe konuşulduğunu kaydeder. Molino’nun ‘hepsinde’ ve ‘güncel olarak’ ifadeleri elbette her bölge için aynı anlamı taşımaz. Bize gösterdiği, İstanbul’un fethinden hemen hemen 2 yüzyıl sonra, coğrafi sınırların en geniş olduğu bir dönemde, bütün bu coğrafyada Türkçenin ortak bir iletişim dili haline geldiğidir.
Türkçe idarî, ticarî ve edebî anlamda devletin bütününde yaygınlık kazanmış, merkeze ulaşan en önemli
yol olmuştur.

Yukarıdaki alıntıdan yola çıkarsak şuan Osmanlıca dediğiniz dil ile Türkçenin kullanım alanlarını karıştırıyor olmalısınız. Osmanlıca Farsça, Arapça ve Türkçenin karışımı olan ortak bir dildi ve eleştiri yapmadan önce biraz araştırma yapsaydınız Büyük İskenderden sonra gelmiş geçmiş en büyük yüz ölçümüne sahip imparatorluğun 622 sene boyunca ayakta kalabilmesinin sırrının, genişlemenin getirdiği bazı etkenleri özümsemesinde olduğunu anlardınız. Farsça veya Arapçadan etkilenmiş olması çok normaldir. Farsça edebi olarak yumuşak ve hoş bir lisan olarak görülür ve Enderunda verilen eğitimin bir parçasıdır. Arapça inancın getirdiği bir sonuçtur. Türkçe halkın konuştuğu dildir ve bu üç dil zaman içerisinde özellikle değil, kendiliğinden kaynaşmıştır zaten. Halk türkçe konuşmuyor olsaydı tarihi bilgilerde saray dili ve sokak dili diye ayrım yapılmazdı. Global bir dünyada safkan dil sahibi olmak için teknolojiden ve iletişimden uzak kalmak gerekir. Tabiki öz Türkçemizi reddedemeyiz ama burada öz Türkçe diye çırpınanlar günlük konuşmalarına bir bakarlarsa kaç tane yabancı kökenli kelimeyi hava  olsun diye kullanıyorlar acaba? İnternet çağındayız ve her gün çok değişik kelimeler lügatımıza giriyor. Buna ses çıkarılmıyorda geniş bir coğrafyada halklar arası iletişimi daha kolay sağlamak adına başka dillerdende  katkılar alan Osmanlıcaya neden yükleniliyor? Araplar ve Farslar medeniyet olarak üstün olduklarından değil o ırklardan bir çok bilgin, şair ve sanat adamı Osmanlıya geldikleri için etkileri görülmüştür.
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: cigarette smoking man - 19 Nisan 2013, 02:12:17
dil kalıplara sokulamaz, şöyle olsun böyle konuşulsun da denemez.Osmanlıca Türkçe'nin ulaştığı en yüksek formdu.Milletler kendilerinden üstün olan medeniyetlerden kelimeler alabilir, hele ki din gibi çok önemli bir etken varsa.Böyle bir forumda insanların dil hakkındaki düşünceleri düşündürücü aslında.

Eğer siz dil böyle konuşulsun, edebiyat böyle yapılsın derseniz, halkın konuşmadığı bir dil uydurup edebiyatı öyle icra etmelisiniz, tıpkı şimdi kullanılan Türkçe gibi.

Fakat Osmanlıca da bildiğim kadarıyla sadece saray çevresinde konuşulan, halka uzak bir dil imiş. Bu onu da yapay ve iğreti yapmaz mı?

Osmanlıca, Türkçe'den çok Arapça ve Farsça'dan izler taşıyor.Ama Arap ve farsların da medeniyet olarak bizden "üstün" olduklarını düşünmüyorum. Kişisel görüşüm Osmanlıca'nın Türkçe'nin bir şekli olmaktan çok, payitaht sosyetesinin dili olduğu.

Kesinlikle katılıyorum. Bugünde var olan, bir şeyler bildiğini belirtmekten zevk alan ve bunu kullandığı ağır, ağdalı cümlelerle anlatmaya çalışanların oluşturduğu bir dildir osmanlıca. Belki medreselerin ya da okumuş yazmış olanların dili olarakta kabul edebiliriz ama halkın dili olduğuna inanmıyorum...

sırayla yanıtlıyorum;
osmanlıca halk diliydi öyle olmasa cumhuriyet kurulurken bu millet okuma yazma bilmiyo diye yalan atılamazdı.(Yeni harf kabulü,eski kelimelerin atılması ne bekliyodunuz?)

Hayır bunlar osmanlıcayı yapay ve iğreti yapmaz .Yukarıdaki nedenden,türkçe için geçerli uydurulduğu sabittir.(Türkmen birisini eğer anlarım diyorsan senin konuştuğun dil uydurulmamış demektir..)


"Bugünde var olan, bir şeyler bildiğini belirtmekten zevk alan ve bunu kullandığı ağır, ağdalı cümlelerle anlatmaya çalışanların oluşturduğu bir dildir osmanlıca" bu tanım da çok yanlış size öyle gelmesinin tek sebebi gördüğünüz dil ve tarih ile uğraşan insanların özenti oluşu 2 fransızca 1 osmanlıca kelime söyleyerek geçiniyorlar malesef çoğu osmanlıca yazma eser okuyamaz.


Ben görüşlerimi tekrar toparlıyorum, en basitinden metal müzik grupları ingilizce şarkı yapıyor çünkü türkçenin fonetiği uygun değil.(aklıma ilk gelen örnekti.)Dilde oynamayı halkın yapması gerekir.


sirayla cok guzel yanitlamissin ama bir yerde bir yanlislik varmis gibi durmuyor mu? edebiyat fak. tarih bolumuyle ya da edebiyat fak. turk dili ve edebiyati bolumuyle bir alakan var mi? mesela bu millet okuma yazma bilmiyo diye yalan atılamazdı cumlesindeki mantik hatalirdan ne tarih ne de edebiyat bolumuyle bir alakan olmadigini anlayabilirim. yalan atmak ne demektir? simdi sen sozu gecen bir ulkenin tarihinin yalandan ibaret oldugunu mu ima ediyorsun? hic osmanlica metinlere baktin mi? o arap harfleriyle ne yazildigini anlamak icin milletin kac takla attigina sahit oldun mu? osmanlica dersi turk dili ve edebiyati bolumunde bolum uzattiran ders olarak bilinir. o harflare bakip tercume yapmaya calisan adamin nerelerinden ter doktugunu gordun mu?
latin alfabesine gecis yaptik cunku butun medeni ulkeler alfabe olarak latin alfabesini kullaniyordu ve modern dilin sembolleri latin alfabesiydi ve yazimi arap harflerine gore daha basitti. 1923'de %2.5 olan okuma orani, 1927'de %10.5 ve 1935'de %20.4 dur. latin alfabesine gecilmesinin sebebi senin soyledigin gibi millet okuma yazma bilmiyor yalan atmasi degil osmanli tarihinin aci bir gercegidir.

Evet Osmanlıca eski Türkçe'yi bozmuş olabilir ama dilimizin şu anki durumu daha kötü.Ve Osmanlıca'da çok zengin bir dil.Mesela Osmanlıca'da 'deve' kelimesinin yaklaşık 100 farklı anlamı varmış.Şu anda kaç farklı anlamı var? Osmanlıca'yı kaybettiğimiz içinde üzülmeliyiz.

modern turkce'nin su an ki halinin neresinde ne gibi bir kotuluk var? modern tukce de bir kotuluk yok ama modern tukce nin kullaniminda bir yavsaklik bir yayvanlik var. osmanlica cok zengin bir dil onermene katilmiyorum osmanlica dedigin sey turkce nin arap harfleriyle yazilmasi olayidir buna farsca ve arapcadan eklemeler olmustur. gunumuzde modern turkcedeki fransizca italyanca kokenli kelimelern olmasi gibidir. deve ornegini vermissin; simdi deve dedigin col ortamlarina dayanikli 4 bacakli bir hayvan degil midir? deve denildiginde benim aklima bu geliyor. baska bir anlami var mi? simdi latin harfleriyle yazilan deve kelimesinin osmanlicada 100 farkli yazim sekli varsa bu dildeki cesitliligi gostermez gereksiz kompleksligi karmasayi getirir. senin arap harfiyle yazdigin deve kelimesini ben bilmeyebilirim ama kalan 99 unu bilirim sende onlari bilmezsin boylece aramizdaki yazimda bir anlasmazlik olur. gunumuz cincesi bunun en buyuk ornegidir. cinliler ayni kelimenin yuzlerce farkli yazimindan kaynakli basit cince dedikleri olaya gecmislerdir.


Alıntı yapılan: Baal Adramelech
Eski Türkçe fantastik bir dil değil lan bu konu niye hala burada. Orta Asya Türklerini fantastik kurgu ögesi mi sanıyorsunuz anlamadım ki.

adam hakli beyler dagilin

konu pis hortlamis :)
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: ryuk - 19 Nisan 2013, 15:02:31
Sigara içen adam doğru söylemiş. Bütünüyle katılıyorum

1-Madem osmanlıca halkın diliydi o zaman neden hiçbir halk edebiyatı eseri osmanlıca değildir?
ilk sorunu cevaplamaya gerek bileyok geçiyorum çok komik çünkü.
Sorum acaba saçma olduğu için mi cevaplanmıyor? Yoksa verilebilecek bir cevap olmadığından mı?


2. sorun için de evet diyorum, yeni kurulmuş devletler hayal ürünü düşmanlar,başarılar ve korkular üretebilirler bizimkiler de bunu yapmışlar.
Diğer 'yeni devletler' için doğru olabilir fakat bunun bir istisnası var: Biz! Biz, daha önce kimsenin başaramadığı bir şekilde sömürgecileri yenebilmiş bir ulusuz ki bizden sonra da bunu bizim gibi başaran olmadı.

Bu tür karalamalar, cumhuriyet karşıtı örümcekkafalıların ya da bölücü eşkiyaların başının altından çıkmaktadır, lütfen kanmayın sayın arcticalrites.

son söylediğinde de başarısız bi gruptan örnek vermişsin şarkılanın çoğunluğu ingilizce olan bi grup
En azından uğraşıyorlar değil mi? Bir yerlerden başlamak gerek "Devrim Arabaları" filmini izlerseniz de halkımızın özgüvensizlik nedeniyle 'biz yapamayız' , 'bizim yaptığımız olmaz' düşüncesinden bir türlü sıyrılamadığını görürsünüz. İnsan kendini böyle hor görmemeli.

Örneğin İsrail'de Orphaned Land adlı bir grup vardır. Bazı şarkıları ibranicedir fakat hiçbir yahudi çıkıp da 'ibranice metale uygun bir dil değil' dememiştir; diyen olduysa da sözkonusu grup bunları hiç takmamıştır. Kendilerini dünyanın her yerinden çok sayıda insan da keyifle dinlemektedir.

sakın yanlış anlama dedelerine saygısızlık etmek istemedim araştırmadım ama hepimizin bi yakını vardır mutlaka o savaşa katılmış.

Atalarımıza sagyıyı doğru şekide göstermek gerekir. "Ne mutlu Türküm diyene." sözünü bilirsiniz.
İyi, hoş; fakat bu söz eksik bir sözdür. Atatürk aslında şöyle demiştir: "Türk demek, Türkçe demektir. Ne mutlu Türküm diyene!" .

Osmanlı ise çok uluslu bir imparatorluktur (ki zaten imparatorluklar hep çok ulusludur) ve Osmanlıca bu imparatorluğun dilidir. Türkçe ise Türk milletinin dilidir.


Yazdıklarım çok politik oldu, fakat başka türlü yeterince açıklayıcı olamazdım. Kusura bakmayın.

Bu da benden olsun; Nogay Türkçesi ile söylenmiş bir türkü. Arapça ve farsça olmadan da anlaşabileceğimizin göstergesi. (http://www.youtube.com/watch?v=7Uj4GidWdvY)
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: - 21 Ocak 2014, 18:31:16
Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümü okuyorum. Konu ilgimi çekti ama amacını anlayamadım. :/
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: azizhayri - 22 Ocak 2014, 08:46:14
Bu forumda bu tür tartışmaları görmek beni çok memnun etti. Hani derler ya "Müsademe-i efkardan Barikayı hakikat doğar" Diller insanlar gibi toplumlar gibi doğarlar yaşarlar ve ölürler. Biçim değiştiriler. Örneğin buralarda -Aydın, Söke havalisi- bir yudum bir şey yiyeceğim derler. Bunu ilk duyunca yadırgamıştım. Bir yudum sıvı nesnelerle ilgili sanırdım. Örneğin bir yudum su içeceğim" deriz biraz düşününce bunun öz be öz türkçe olduğunu anlarsınız. Bir yutum bir yutmalık. Bir lokmalık anlamına geliyor. Bu örnek bana çok enteresan geldiği için siznle paylaşmak istedim...
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: realramtha - 15 Temmuz 2014, 10:14:30
Bildiğiniz kelimeleri veya diğer bilgilerinizi burada paylaşıyo olmanız çok güzel tteşekkürler
Başlık: Ynt: Eski Türkçe
Gönderen: - 07 Mart 2016, 08:43:57
Kök Türk damgalarını (rünlerini), kelimelerini, dil bilgisini öğrenmek isteyenler için şöyle derli toplu, güzel bir site mevcut. Benim hoşuma gitti bayağı:

http://damgalik.com/index.html (http://damgalik.com/index.html)