Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Kurgu Edebiyatı => Fantastik Edebiyat => Yüzüklerin Efendisi => Konuyu başlatan: Hurin - 28 Nisan 2009, 14:05:16
-
Elbette Tolkein gibi düşünebilmek her baba yiğidin harcı değildir. Ancak size şans verilseydi ve Yüzüklerin Efendisi evrenin'de hikayeye devam edebilseydiniz olayların nasıl gelişmesini isterdiniz? Neleri değiştirirdiniz?
-
Yüzüklerin Efendisi üzerine bu kadar zaman harcamaz, ORta Dünya'da küçük hikayeler de yazardım ve muhtemelen şu andaki haline ulaştıramazdım :P
Ayrıca alegori yapardım, Hayvan Çiftliği gibi olmasa da.
-
Valla kusura bakmayın ama onun gibi düşünebilen biri daha çıkmaz bu dünyada :D
Ama yinede onun gibi düşünseydim -düşünebilseydim- ben gandalfın bütün hayatını ele alırdım ...
-
Tom Bombadil'in tam olarak ne olduğunu anlatır, Gandalf'ın büyü gücünü daha fazla aksettirirdim insanlara.
-
İlk basımlı kitapları imzalayıp satar yolumu bulurdum. Sonrada yazdığım bütün kitaplardan birer tane Peter Jackson'a verirdim ki hepsini yönetip süper filmler yapsın.
-
Aydınlık kaybederdi ve sonrasındaki endüstriyel çalışmaları anlatırdım. (bkz: Isengard) ;D
-
Yüzük Kardeşliğinden kimseyi sağ bırakmazdım, yaşamaları mucize çünkü. Hepsi savaşlar süresince ayrı zamanlarda ayrı yerlerde, onurlu bir şekilde ölürlerdi. Belki Gimli kalabilirdi, o da tanık bırakmak için. :D
-
o kadarda değil herhalde !!! kitabı nasıl bitirmeyi planlarsın ki seçilmiş kişi ölürse :D
-
o kadarda değil herhalde !!! kitabı nasıl bitirmeyi planlarsın ki seçilmiş kişi ölürse :D
Seçilmiş kişi kitabın en sonunda dillere destan bir şekilde ölebilir değil mi? :D
-
Bak o aklıma gelmemişti :D güzel bir ölüm olur hatta onurlu bir ölüm :D
-
Ölümün onurlusu olmaz :=) Amras Ringelin'inde dediği gibi küçük küçük hikayeler oluşturmak zevkli olabilirdi.Ve ben büyücülere biraz daha fazla görev yüklerdim sanırım...
-
-Seriyi uzatırdım.(Keşke yaşasaydı rahmetli.Ne güzel Harry potter 7 kitap.Hatta devam da edebilirmiş :( )
-Gandalf'ı biraz daha güçlendirirdim.
-Evet,Frodo hiç savaş eğitimi almamış,doğru. Merry,Pippin ve Sam de öyle fakat Merry ve Pippin Ağaçsakalı ikna ederek Sarumanı ele geçirdi.Daha önce de Mağara Trolünü öldürmüşlerdi.Sam ise tek başına kuleye giderek(Kralın dönüşü) ORClarla savaştı ve Fro yu kurtardı.Keşke Fro da biraz cesur olsaydı.Gerçekten çok ezik bir karakter olmuş.
-
Frodo mu ezik diyorsun şimdi?!
-
Frodo mu ezik diyorsun şimdi?!
Ya en sevdiğim karakter ama yine de diğerlerine göre ezik duruyor.Yüzüğün gücüne karşı koymayı başarıyor ama(son anda değişiyor o ayrı) yine de biraz daha farklı bir karakter olabilirdi.En azından bir kaç orc öldürseydi.
-
Tom Bombadil'in tam olarak ne olduğunu anlatır, Gandalf'ın büyü gücünü daha fazla aksettirirdim insanlara.
Aydınlık kaybederdi ve sonrasındaki endüstriyel çalışmaları anlatırdım. (bkz: Isengard) ;D
Bunlar da güzel fikirler tabii.. :D
-
Eski konulara göz gezdirirken ilgimi çekenler arasında en ilginciydi.
Goblinlerin Tek'in yok oluşundan sonra eski cüce madenlerinde bir krallık kurmasını ve zamanla güç kazanıp etkin bir hale gelmesi şeklinde devam ederdim heralde hikayeye.
Okuyucunun düşünmesi ve hayal kurması için bazı ayrıntılara girmesede madendeki orkların yüzükden sonra yavaş yavaş temizlendiği söyleniyor. Daha önce yaptıkları gibi aralarında dominat olan başa geçse ve dış dünyadan soyutlanmış bir krallık kursalar.
Ardından, (7-8 kuşak sonra) yavaş yavaş genişleme çabasında bulunsalar hoş bir hikaye olurdu gibi.
-
Tolkien'in yerinde olsaydım,bu müthiş eseri olabildiğince uzatırdım.Bu en güzel seçenek olurdu kendi kanaatimce.
-
Kalkıp yer verirdim.
-
Muhtemelen Morgoth'u bir şekilde boşluktan geri getirirdim. Eh, aslında bunu yapmak kabak tadı verdirmeye başlardı muhtemelen.
-
Kusur bulmak zor. Mümkün mü? Ama hikaye Frodo için biraz karamsar bitti gibi. En mutlu son Sam içindi sanırım. Sevgili Bay Frodo için çok üzülüyorum. Şu hastalık illetinden kurtulamadı. İşte ben Tolkien'ın yerinde olsam kimseyi öldürmez, herkes için mutlu bir son yazardım. Bu da gerçekçiliğini yitirirdi. Bunun için Tolkien'in yerinde olmadığıma seviniyorum :)
-
Kendime bir ada alıp kendi ülkemi kurardım.
-
Kalkıp yer verirdim.
Budur.
Hani sözün bittiği yer denir ya, işte bu o olsa gerek. Cidden kutluyorum, eğer mesajınızı görmeseydim buraya atacağım bir wall of text'in özetini geçmişsiniz resmen[*]İğneleme değil bu sözler, gerçekten böyle düşünüyorum ve sizi tekrar kutluyorum.[/*].
-
Irkları daha güzel anlatırdım, yemesinden içmesine, yönetilişlerinden kültürel gelişmişliğe kadar. Denethor dışında yemek yiyen kimse yok (elf pekzimetlerini sayamıyorum) ya da elrond nasıl kral veya ormanı ormanın hanımı mı yönetiyor yoksa celebron mu? İkisi arasına da bir taht mücadelesi :D
Edit: Lütfen imla kurallarına dikkat edin. En azından ne demek istediğinizi anlayabilelim.
-
Zaman zaman eski konulara bakmak iyi oluyor, hem de Bitmemiş Öyküleri okurken. Ben Tolkien olsaydım Gandalf daha öne çıkardı. Nerede doğmuş nasıl büyücü olmuş veya seçilmiş bu konuya açıklık getirirdim. Ve insanların -deyim yerindeyse- daha insan olmaları için çabalardım.
-
Nerede doğmuş nasıl büyücü olmuş veya seçilmiş bu konuya açıklık getirirdim.
Gandalf'ın Valar tarafından, özellikle Sauron'a karşı Orta Dünya'ya göz kulak olmak için görevlendirilen beş Maia'dan biri olduğunu biliyoruz. Diğer dört büyücüyle, yani İstari'yle birlikte bir elf gemisi içinde Gri Limanlar'a geliyorlar. Öncesi belirsiz tabii, fakat bana sonradan büyücü olan bir insan falan olduğunu düşünüyorsunuz gibi geldi, öyle bir durum yok yani.
-
Sanki öyle gibi geldiydi. Hani insan doğmuşlarda bazı meziyetlerinden dolayı seçilmiş ve iyi bir eğitim almış gibiler. Öyle olmasa da bu kişilerin bir geçmişi olmalı, yanlış mı düşünüyorum?
-
Sanki öyle gibi geldiydi. Hani insan doğmuşlarda bazı meziyetlerinden dolayı seçilmiş ve iyi bir eğitim almış gibiler. Öyle olmasa da bu kişilerin bir geçmişi olmalı, yanlış mı düşünüyorum?
Bu 5 büyücünün saurondan pek bir farkı yoktur aslında sauronda bir maiadır fakat sauronun orta dünya üzerindeki güçleri sınırlandırılmış değilken , 5 istarinin Valinordan ortadünyaya geçerken güçlerin sınırlandırılmıştır. (Sauronunda güçleri belki sınırlanmış olabilir bu konuda bir bilgim yok ama orta dünya üzerinde istariden oldukça güçlü olduğu kesin ). Bu sınırlandırma ile 5 büyücümüz yaşlı bilge bir insandan çokta farklı olmayan bir görünüm ile orta dünyaya ayak basıyorlar . Aslında her biri bir (veya iki ) vaların seçilmişi çok güçlü mailardır . Sauron nasıl morgothun seçilmişi ise onlarında temsil ettiği birer valar vardır . Ama Gandalf için özel bir durum söz konusu gandalf balrog ile kapışmasından sonra ölüyor ve bizzat eru tarafından tekrar orta dünyaya yollanıyor. Bu sefer ise güçlerinin üstündeki sınır bir nebze daha kalkmış olarak gibi devam ediyor aslında niye uzatıyorsam :D buyrun burdan http://buyuculer.kayiprihtim.org/giris.html
-
Büyücü diyoruz Istari'ye de bu söz insanların akıllarının ermediği her şeye büyü, garip şeyler yapanlara da büyücü demesi gibi. Gandalf Maia'dır, frplerde görülen hokkabaz büyücülerden değildir. Gücü çalışmakla, ilimle gelmez kendi varoluşundan gelir. Maia denen varlıkları yarı-tanrı ya da melek gibi düşünebilirsiniz. Ugur'un yolladığı adreste Gandalf'ın bilinen geçmişi yazıyor. Daha fazlasını bilmiyoruz.
Güç sınırlama olayı da çok kabaca şöyle: Istari'yi dünyaya olaylara karışın ama güçlerinizi çok aşırı kullanmayın diyerek yolluyorlar. Saruman malum kötü yola düşüyor, diğer Istari aylak aylak gezip gerçek görevleri olan dünyaya yardım etme işini unutuyorlar. Görevini yapan tek kişi Gandalf oluyor. Balrog'la savaşından sonra ölünce de artık üstündeki sınırlandırmalar kaldırılmış, Saruman'ın olması gereken "beyaz" rengi alarak diriltiliyor Eru tarafından. Artık olaylara güçlerini kullanarak daha fazla karışma yetkisi var. (Tanrı baktı işin ucu kötü, meleklerinden birini cennetteki güçleriyle yeryüzüne indirdi)
-
Oropher'i Olwe'nn oğlu olarak House Elwe'ye bağlardım ki ne olduğu belli olsun :king adam niçin kral bilen yok. Ayrıca Beren ve Luthien'i mutlu sona eriştirmek için bu kadar kasmazdım, bırakın acı çeksinler. Hepsinden önemlisi gariban Sindar'a bu kadar eziyet etmezdim. Ne çektin be Thingol reis.. :fringa
-
İyinin ve kötünün net çizgi ile ayrılmadığı bir dünya...
-
Notlarımı biraz daha düzenler ve kitaplaştırırdım. Böylece, yazdıklarımı, oğlumun elli küsür yıl sonra bin bir güçlükle bir araya getirip, kitaplaştırması gereği kalmazdı. Bunun dışında diyebileceğim hiç bir şey yok. Onlarca yılın ürünü bir dünya, daha doğrusu alternatif mitoloji. Araştırdıkça her yerinden bir şeyler fışkırıyor hep.
İyinin ve kötünün net çizgi ile ayrılmadığı bir dünya...
Normalde bu tarz eserleri severim fakat böyle bir yaklaşım, orta-dünyanın felsefesiyle uyuşmadığı için bütün dünyayı değiştirmek gerekirdi. Bu mitik hali en uygunu. Ayrıyetten, içindeki saf "yüksek fantezi" havasını da kaybederdi böyle olsa.