Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Edebiyatı => Fantastik Edebiyat => Diğer Fantastik Eserler => Konuyu başlatan: Arlinon - 13 Haziran 2009, 01:56:41

Başlık: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Arlinon - 13 Haziran 2009, 01:56:41
(http://savaska.files.wordpress.com/2009/05/amat.jpg)
Amat
"Amat, İhsan Oktay Anar'ın 2005'te yayımlanan romanıdır. İletişim Yayınları'ndan yayımlanan eser ayrıca yazarın 7 seneden sonra yazdığı ilk romandır. Bu nedenle okuyucuları tarafından büyük ilgi toplamış ve haftalarca "en çok satılan kitaplar" listesinde yer almıştır. 17.yy da İstanbul'dan kalkan Amat isimli gemide yaşanan olayları anlatan roman, yazarın diğer romanlarınının aksine daha çok denizde geçtiğinden yazar kitabında tarzını bozmayarak birçok "eski" denizcilik terimi kullanmıştır. Anar'ın okuyucularının geneli bu durumu yadırgamasa da bazı okuyucular tarafından bu kadar çok eski denizcilik terimi kullanması hoş karşılanmamış ve eleştirilere neden olmuştur. Buna rağmen kitap eleştirmenler tarafından büyük beğeni toplamış ve 7 senelik bekleyişin hakkını vermiştir. Kitabın içinde bulunduğu zamanı ve atmosferi yansıtmak konusunda gösterdiği hayranlık uyandırıcı başarı belki de eleştiri konusu terimlerden de kaynaklanmaktadır. Yazarın mitosla gerçek arasındaki çizgide esrarengizliği muhafaza ederek merakı ve heyecanı canlı tutmayı başarması, bunu yaparken basitleşmemesi, kısaca yazarın kendine özgü yaratıcılığı ve tarzı; muadillerinden çok farklı bir konuma oturmasına neden oluyor."
-Vikipedi

"Kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçlarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı olduğu serenler hisar edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilmişti. Esrarengiz adam, kalabalığı yarıp elinden tuttuğu İsrâfil'le iskeleden gemiye doğru yürümeye başladı. Kalyonun
dikmesinin palangalarına asılan ve tıraka tutan gemicilere vardiyan, Yisa, sizi gidi sütü bozuk sünepeler! Yisa beraber! Varda ruhsuzlar! Varda! Bre aman! Laşka! Laşka!? diye feryat ediyor ve hurçların, sandıkların ve fıçıların ambarlara usûlünce istifine nezaret ediyordu. Güneşin doğmasına 7 saat kala esrarengiz adam, sürme iskeleden kalyonun çukur güvertesine çıkmak istedi. Fakat eline ne kadar asılırsa asılsın Eşek İsrâfil yerinden bir türlü kımıldamıyordu. O karanlıkta eline son bir kez daha asılıp Gel yâ mübarek diye nida eyledi. Bunun üzerine çocuk her nedense inat etmekten vazgeçti. Ne var ki, sürme iskelenin kayganlığından dolayı düşmemek için midir, İsrâfil'in kuşağına 40-50 yaşlarında, iri yapılı, sırma işlemeli siyah kaput giymiş biri yapışmıştı. İşte bu adam kuşağı bırakıp küpeşteye
tutundu ve güverteye ayak bastı. Bunun ilâhi düzenin bozulması demek olduğunu hiç kimse bilmeyecekti."
(Arka Kapak'tan)

Gelelim benim diyeceklerime. İnanılmaz bir üstkurmacaydı.  Yazarın postmodern üslubu, gerçeklikle fantazyanın muhteşem bir birleşimini hedeflemiş, korkunç ağdalı ve hayranlıkla okunan bir sanat mucizesi.
İlahi Komedya'dan tutun da, Kırmızı Başlıklı Kız'a bile yapılmış ilginç göndermeler var. Göndermelerin genel hedefi dini öğeler ve gerçeklik çevresinde. Amat da gerçek demekmiş hem.
Gerçekte olanlar ile kitaptaki göndermeler zıtlaşıyor ve birbirine karışıyor çoğu zaman, yazarın temel amacı olarak. Kısacası herşey birbirine öyle bir giriyor ki, felsefe ve fantazyanın sınırları zorlanıyor.

Okunabilecek en iyi romanlardandır bana göre, inanılmaz bir emek harcanmış. Kesinlikle tavsiyemdir. Bu gemi tüm insanlık. ;D



Yazarın forumumuzda bulunan diğer eserleri:

-Puslu Kıtalar Atlası (http://www.kayiprihtim.org/forum/puslu-kitalar-atlasi-304hsan-oktay-anar-t4727.0.html)
-Efrasiyab'ın Hikayeleri (http://www.kayiprihtim.org/forum/efrasiyabin-hikayeleriihsan-oktay-anar-t7954.0.html)
-Suskunlar (http://www.kayiprihtim.org/forum/suskunlar-ihsan-oktay-anar-t6302.0.html)
-Kitab-ül Hiyel (http://www.kayiprihtim.org/forum/kitabul-hiyel-ihsan-oktay-anar-t7841.0.html)
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Amras Ringeril - 13 Haziran 2009, 11:50:17
Alıntı
Gelelim benim diyeceklerime. İnanılmaz bir üstkurmacaydı.  Yazarın postmodern üslubu, gerçeklikle fantazyanın muhteşem bir birleşimini hedeflemiş, korkunç ağdalı ve hayranlıkla okunan bir sanat mucizesi.

Entel mi oldun Çağıl bu nasıl bir yorum :P
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Arlinon - 13 Haziran 2009, 14:08:11
Ne yazmamı isterdin? :D
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: DarLy OpuS - 13 Haziran 2009, 14:35:03
İhsan Oktay Anar'ın kullandığı dili çok övüyorlar. Ben de çok merak ediyorum bu yazarın kitaplarını. En kısa zamanda okumalıyım. :D
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Canina - 13 Haziran 2009, 17:50:36
Sürekli görüpde alamadığım kitaplardandır. İhsan Oktay Anar'ın iki kitabını okudum daha önce. İkiside harika kitaplardı. Anlatım tarzı, geçtiği dönem vs herşey çok güzel anlatılıyor yazar tarafından.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Fırtınakıran - 13 Haziran 2009, 18:20:49
Puslu Kıtalar Atlası ile resmen yeni bir tarz oluşturmuştu. Kitabın içine gömülmüştüm okurken.
Bu kitabı da almak için sabırsızlanıyorken konuyu gördüm :). Sonrada sıra Suskunlar ve Efrasiyab'In Hikayeleri'nde(yine aynı yazarın)
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Canina - 13 Haziran 2009, 19:34:17
"Kitab-ül Hiyel" çok güzeldir tavsiye ederim. Osmanlı zamanında yaşayan bir muciti ve onun çırağını anlatıyor.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Fırtınakıran - 23 Eylül 2010, 14:03:01
Önce Puslu Kıtalar Atlası, sonra Efrasiyab'ın Hikayeleri ve en son Kitabül Hiyel'i okuduktan sonra sıra geldi Amat'a.

Osmanlı dönemindeyiz yine ama bu defa denizlerdeyiz. Amansız dalgaların ortasında Venedikli korsanlara karşı göğüs geren bir gemi : Amat. Ama her şey bu kadar basit mi?

Arlinon tanıtımda kendi yorumunu  belirtmiş, çok da güzel anlatmış. Tüm o göndermelerle mest oluyor insan. Bir yandan da bu kadar farklı konularda böyle yerinde göndermeler yapması ve bunu mantık çerçevesinde size sunması yazarın kalitesinin bir kanıtı. Yine felsefeyi de işin içine katarak kurgusal muhteşemliğin yanında düşünsel de bir ziyafet sunuyor.

Denizde geçen bu amansız serüvenlerde bir de ölümsüzlük konusuna bir değiniyor ki... Ölümsüzlük üzerine bir yerden girip çok alakasız bir yerden çıkıyor. Bunu olumlu anlamda söylüyorum. Birbirinden farklı bilginlerin kitaplarından aktarıyor bunları-kitabın kurgusu içindeki bilgilner- ve hepsinin söyledikleri insanı düşündürdüğü kadar bir kısmı mantıklı bile geliyor.

Dille raks ettiği bir başka kitabı daha aynı zamanda. Karakterlerinin sağlamlığına ise bir laf etmek ne haddimize! Denizcilik terimleriyle sizi iyice bir gemi insanı yapıyor. Bunu da söylemeyi unutmayayım.

Kendinizi denizin serin sularına bıraktığınız anda tüm bu insanlarla sürüklenmeye başlıyorsunuz. Peşinizden gelen gemilerde heyecanlanıp, emir vermesi için tüm tayfayla birlikte yüzünüzü Kırbaç Süleyman Reis'e dönüyorsunuz.

Amat, gerek gerçek anlamı, gerek kurgusu, gerekse o kurgunun altında yatan felsefik yönüyle eşsiz bir kitap.

Birileri kendi kültürümüzden neler çıkarıyor, duymamış şaşıp kalır, eminim.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: grikunduz - 23 Eylül 2010, 14:09:27
Bayağı övdünüz ya ben de daha önce Efrasiyabın Hikayeleri ile Puslu Kıtalar Atlası nı okudum hepsine de vuruldum ve benim bildiğim bu adamı niteleyen tek kelime var MİSTİK.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: magicalbronze - 03 Kasım 2010, 12:45:45
Arkadaşlar, Fırtınakıran'ın yapmış olduğu kitap incelemesi portalamızıda yayınlandı. Okumak için buraya (http://www.kayiprihtim.org/portal/amat-inceleme/) tıklayabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Kaze - 02 Nisan 2012, 17:44:16
En sevdiğim İhsan Oktay Anar kitabı olmakla beraber kurgu, atmosfer olarak da bana kalırsa diğer kitaplarından bir adım öndedir.

Spoiler: Göster
Fitilli Danyal'in öldürmekle ilgili sözleri hala aklımdan çıkmaz: "İlk kez öldürdüğünde bir değil, sanki bin kişi öldürmüş gibi olursun. Yeni doğmuş ve annesi tarafından emzirilen o bebeği öldürmüşsündür. Babasının başını okşadığı o çocuğu da, bir genç kıza aşkını ilân eden o delikanlıyı da, zavallı bir kadının kocasını da, savaşa giderken ailesi tarafından uğurlanan o masumu da... bütün bu kişileri öldürmüş olursun. İkinci kez birini öldürdüğünde alt tarafı bir tek kişi öldürmüşsündür. Üçüncü kez ise, kimseyi öldürmüş sayılmazsın."
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: zekican5 - 09 Nisan 2012, 16:04:44
Anar'ın ilk kitabını lise 1. sınıf öğrencisiyken fizik mühendisi olan bir abim tarafından hediye olarak aldım.Kitap Puslu Kıtalar Atlasıydı.Kurgu konu beni büyülemişti adeta.Özelliklede bir Türk yazarda daha önce hiç görmediğim bir üslup ile yazıyordu.Kitap biter bitmez internetten diğer kitaplarını sipariş ettim.Hımm ilk okuduğum Amat'tı galiba sonra Efrasiyab,Kitab-ül Hiyel ve son olarak sıra suskunlara geldi. Kitabın dili gerçekten çok ağırdı.İlk okuduğumda gerçekten doğru düzgün birşey anlamamıştım.Sonunda babam eskiden kendisinin askeri okul döneminde kullandığı Osmanlıca sözlüğü verince işler değişti.Okuma sürem uzadı ama kitabı çok iyi anlamıştım.Sonra tekrar tekrar belki 3-4 kere okudum.Sonunda sözlüğe bakmadan okur hale gelmiştim.Osmanlıcayı az çok anlayabiliyorum artık.Anar'a çok teşekkür edşiyorum :) Sonunda kendisiyle tanışma ve sohbet etme fırsatını geçen sene ele geçirdim.Öğrencilerinden biri sağolsun :) beni tanıştırdı ve güzel bir sohbet ettik.Yazıları dışında kişiliğini de beğendiğim nadir yazarlardan birisi oldu Anar.

NOT:
Spoiler: Göster
Özellikle Suskunlar'ı okuyacak arkadaşlara kitabın yanında oldukça detaylı bir Osmanlıca sözlük almalarını tavsiye ederim ...

Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Kaze - 09 Nisan 2012, 16:55:19
NOT:
Spoiler: Göster
Özellikle Suskunlar'ı okuyacak arkadaşlara kitabın yanında oldukça detaylı bir Osmanlıca sözlük almalarını tavsiye ederim ...



Öncelikle yazarın kitaplarını okumamış olan insanların gözünü korkutmamak adına İhsan Oktay Anar'ın kitaplarının kesinlikle sözlük yardımı gerektiren kitaplar olmadığının altını çizmek gerekiyor. Aksi takdirde yazar bu kadar geniş bir okuyucu kitlesine sahip olamazdı.

İhsan Oktay Anar romanlarının bolca Osmanlıca kelime barındırdığı bir gerçek. Söz konusu romanlar da Osmanlı döneminde geçtiği için yazarın kullandığı dil kesinlikle atmosferle bir bütünlük oluşturuyor. Fakat İhsan Oktay'ın kullandığı dil bana kalırsa her Türk okurun kolaylıkla anlayabileceği cümlelerin Osmanlıca kelimeler, kalıplar ve deyimlerle süslenmesine dayanıyor.

Belki yazarın yaptığı bazı göndermeler ya da çok küçük ayrıntıları yakalayabilmek adına bir sözlüğe ihtiyaç duyulabilir. Bu da genelin ihtiyaç duymadığı bir durum. Zaten etraflıca bir sözlük olmaksızın anlaşılamayan romanlardan bahsediyor olsaydık İhsan Oktay'a methiyeler yerine yergiler düzüyor olurduk diye tahmin ediyorum.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: zekican5 - 09 Nisan 2012, 20:51:48
Ben zaten her kitabı ağır demedim.Sadece Suskunlar için bu ibareyi kullandım ki bu konuda yanıldığımı da hiç sanmıyorum. En azından önerdiğim kimse henüz sözlük almadan okumayı başaramadı...
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Ulubatli - 15 Nisan 2012, 09:02:38
Ülkemizin sayılı yazarlarından ancak çok okunmuyor galiba. Ülkemizde kitap okuma oranı zaten az iken bir de kitapları sözlükle okumak insanlara zor geliyordur.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Fırtınakıran - 15 Nisan 2012, 15:19:00
Ülkemizin sayılı yazarlarından ancak çok okunmuyor galiba. Ülkemizde kitap okuma oranı zaten az iken bir de kitapları sözlükle okumak insanlara zor geliyordur.

Zaten kitabın sözlükle okunmasına gerek yok. Bir üyemiz bu şekilde okuyup oldukça büyük keyif almış, sağolsun bizlere de tavsiyede bulunmuş. Ben bu yazarın 5 kitabından 4ünü sözlük olmadan okudum. Sözlüksüz okumak başarılamıyor denmiş sevgili üyemiz, ancak okuyan biri olarak hemfikir değilim. Bir kere okudukça dile alışıyorsunuz. Sanırım yaş ortalaması daha genç olan okurlar daha büyük zorluk çekiyor bu durumda. Yine de sözlüksüz ana fikri, göndermeleri, felsefi tutum ve yaklaşımlarını görmek gayet mümkün.

İhsan Oktay Anar ülkemizin önemli yazarlarındandır aslında. Epey de okunuyor kendisi. Hatta hayranları yeni kitap için başının etini yiyor :). Özellikle çizdiği ağırbaşlı tutumu, medyada kendini göstermeyişi ve sadece eserleriyle öne çıkışı sayesinde sadık ve azımsanmayacak bir okur kitlesine sahip.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Buzmavisi - 15 Nisan 2012, 15:53:47
Okunmanın sırrı tanıtımdır bence. İyi bir tanıtım olmazsa okuyucu bulmanız zordur. Biri okur diğerine önerir, bu da bir yol tabii ama çok uzun sürer ve yıllar alır. ben mesela mit'in, aytunç'un, İhsan Anar'ın kitaplarını herkese öneriyorum ama yirmi kişide okuyan iki, üç kişi oluyor.

İhsan Oktay Anar yurdumuzun sayılı yazarlarındandır. Hepimizin ondan öğreneceği çok şey var.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Amras Ringeril - 15 Nisan 2012, 16:08:15
Keşke tanıtımını iyi yapan yazarlar desteklese amatör yazarımız İhsan Oktay Anar'ı da tanınsa biraz :(

Ne dediğimizi bilmek lazım bazen.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Buzmavisi - 15 Nisan 2012, 16:16:35
Yazdıklarımı yanlış anlamış olmanız benim hatam değil.
Benim demek istediğim kısacası iyi tanıtım her zaman şarttır, yoksa genç okurların zihni, onu yeme beni ısır gibi saçmalıklarla dolar, böyle hazineler de hep arka planda kalır.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: zekican5 - 16 Nisan 2012, 21:58:57
Zaten kitabın sözlükle okunmasına gerek yok. Bir üyemiz bu şekilde okuyup oldukça büyük keyif almış, sağolsun bizlere de tavsiyede bulunmuş. Ben bu yazarın 5 kitabından 4ünü sözlük olmadan okudum. Sözlüksüz okumak başarılamıyor denmiş sevgili üyemiz, ancak okuyan biri olarak hemfikir değilim. Bir kere okudukça dile alışıyorsunuz. Sanırım yaş ortalaması daha genç olan okurlar daha büyük zorluk çekiyor bu durumda. Yine de sözlüksüz ana fikri, göndermeleri, felsefi tutum ve yaklaşımlarını görmek gayet mümkün.

İhsan Oktay Anar ülkemizin önemli yazarlarındandır aslında. Epey de okunuyor kendisi. Hatta hayranları yeni kitap için başının etini yiyor :). Özellikle çizdiği ağırbaşlı tutumu, medyada kendini göstermeyişi ve sadece eserleriyle öne çıkışı sayesinde sadık ve azımsanmayacak bir okur kitlesine sahip.
   Sözcüklerimin ve cümlelerimin yanlış anlaşılmasına gerçekten çok üzüldüm. Aslına bakarsanız benim ifade etmek istediğim yazarın ''Suskunlar'' hariç her eserinin sözlüksüz okunabildiği fakat konu Suskunlar'a gelince gerçekten bu kitabı eğer okumadıysanız okumanızı öneririm.Neyi ifade etmek istediğimi o zaman anlıyacaksınız.Bu arada ''yaş ortalaması daha genç olan okurlar'' tabirine kesinlikle katılmıyorum! Sonuçta insanın yaşı kaç olursa olsun kendini geliştirebilmeli diye düşünüyorum.Ya ben gencim abi Osmanlıca ne işime yarar demek yerine öğrenme tarftarıyım.Sonuçta tarihi ve dilini (en azından bir zamanlar öyleydi) bilmeyen yada unutan bir devletin vay haline !!!
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: Fırtınakıran - 16 Nisan 2012, 22:01:17
Yaş ortalaması olayının böyle anlaşılacağını gayet iyi biliyordum, böyle de oldu. Abarttığınızı düşünüyorum. Her yaştan okur anlayabileceği diye bir şey yok. Burada kimseyi aşağılıyor falan da değilim, bu olabilecek bir şey. Amakişiden kişiye de değişir

O "vay haline" cümlesine de şunu söyleyeyim, Osmanlıca öğrenmek şahsi tercihinizdir, saygı duyarım. Bence çok da hoş bir uğraştır. Ama bu kadar tepkiye gerek yok. Siz de beni pek doğru anlamamışsınız.
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: zekican5 - 16 Nisan 2012, 23:24:49
Ben şaka yollu bir gönderme yapmıştım ama sanırım biraz sert anlaşılmış.Bundan dolayı özür dilerim. :) Ben yaş olayını küçümseme olarak algılamadım zaten tabiki yaş ilerledikçe bilgi birikimi artar.Sonuçta evrenin kuralı bu!
Başlık: Ynt: Amat - İhsan Oktay Anar
Gönderen: - 07 Kasım 2012, 19:32:38
Uzun İhsan'la ilk tanıştığım kitap, gerçi bu kitabın içerisinde Uzun İhsan karakteri yok ama neticede yazan o değil mi? Amat, İbranice'de "gerçek" anlamına gelmektedir ve kitapta zaten bir hayal aleminde aslında Osmanlı döneminde geçen bir masal aleminde bize amatın yani gerçeğin ne olduğunu aratır. Günahkarların, şeytanın, tanrının, meleklerin, peygamberlerin hikayeleri de alt metinlere bir güzel işlenmiştir. Bize de bunları algılamak ve hikayeden zevk almak düşer. Ve netice itibarı ile başladığımız yere döneriz.