Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: Vinrael - 11 Kasım 2009, 20:58:54

Başlık: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 11 Kasım 2009, 20:58:54
                                            I.   Lanet

 ‘Herhangi bir zevk aldığın her an kan emici bir canavara dönüşecek ve sevdiklerine saldıracaksın Sir Zeyn! Seni lanetliyorum!’ dedi yaşlı kadın. Sir Zeyn bir kötlük yapmıştı ona. Suçsuz oğlunu asmıştı. Ve tek nedeni de paraydı. Tabii Sir Zeyn bunu önemsememişti. Ona her gün binlerce insan arkasından lanet ediyordu. Çünkü o acımasız ve kötü kalpli bir insandı. Ama bu seferki lanet gerçek bir lanetti. Ve bunu anlaması fazla zaman almayacaktı. Çünkü dünyada onun kadar rahat ve şöhret içinde yaşayan bir başka insan yoktu.

 Sir Zeyn at arabası ile malikanesine gitti. Yorgundu ve açtı, her bakımdan. Hizmetçileri yameğini metresleri yatağını hazırladı. Yemeğini bir çırpıda bitirdi. Çünkü asıl açlığı yeni başlıyordu. Banyosuna gitti ve hizmetçileri onu yıkadı. Rahatlamıştı ve anlaşılmaz açlığı giderek artıyordu. Başı dönmeye başlamıştı. Kendini odasına metreslerinin yanına bıraktı...

 Güneş ışıkları gözkapaklarının arasından gözlerine girdi. Gök mavisi gözlerini araladı. Etrafta acayip mide bulandırıcı bir koku vardı ve yatağı sıcak, ıslaktı. Yatağından doğruldu. Birden içini bir korku saldı. Etrafında parçalanmış kadınlar! Ve her yer kan! Sir Zeyn ne yapacağını şaşırdı. Korkuyordu ve karnı toktu. Aynaya bakmaya karar verdi. Ağır ve korkak adımlarla ilerledi. Ağzı yüzü kan içindeydi! Korktu çığlık attı. Delirmek, çıldırmak üzereydi. Önüne gelen herşeyi yıktı, döktü, kırdı. Hizmetçileri anında kapısına dayandı: ‘ Efendim iyi misiniz!?’ ‘İyiyim siz işinize bakın!’ Sir Zeyn hizmetçilerine odasına girmemelerini emretti. Yıkanıp üstüne yeni kıyafetler geçirdi. Kendini dışarı attı. Adamları olmadan, korumasız. Yaşlı kadına gidiyordu. Bir yandan korkuyor bir yandan da öfkeleniyordu. Kilometrelerce yürüdü. Yorgunluğunu hissetmiyordu. Bir anda kendini yerde buldu. Yaklaşık on köylü delikanlıydı onu yere atanlar. Yüzlerinde alaycı bir sırıtma ve öfke vardı. O öfke ile neler yapacakları hiç belli olmazdı. Sir Zeyn başını çamurların içinde buldu. Daha da öfkelendi. Kontrolünü kaybetti...

 Aradan belli bir müddet sonra yine aynı koku ve yine aynı sıcaklık vardı. Artık o bir canavardı. Kanla beslenen ve asla sinirlenmemesi gereken ve asla zevk almaması gereken bir canavar. Bunun farkındaydı. Her zaman daha güçlü olmak istemişti fakat bu farklıydı. Bir canavardı artık...

                                       Devam Edecek...
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: dirock - 11 Kasım 2009, 22:35:48
gayet iyi, birazda bana vampirle görüşme'yi anımsattı.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: BerkeB - 12 Kasım 2009, 00:09:19
Sende gelişme var ama geçişlerinde hala problem var ;) azim azim azim
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 12 Kasım 2009, 15:53:02
 Teşekkürler :)
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 15 Kasım 2009, 14:01:15
                                               II. Dönüşüm

  Yerde yatan genç delikanlılara ve bir de kendine baktı zalim canavar. Artık bu görüntülere yavaş yavaş alışmaya başlamalıydı. Fakat onun durumu zordu. Artık çift kişiliği vardı onun. Bu kişilik mantığa bakmayan tam tersine duygularla hareket eden bir kişilikti. Ama hareketleri abartılı ve açtı, duyguya açtı, AŞKA! ÖFKEYE! Yani onun üstündeki lanet asla duygularının olamamasıydı. Ve bu durumu bozabilmek için bir karar verdi Sir Zeyn. O yaşlı cadıyı öldürmek.

 Sir Zeyn yoluna devam ediyordu. Kararı kesindi. O yaşlı cadının canına okuyacaktı. Uzun bir süre dağlar dereler aştı. Akşam olmuştu. Cadının evi uzakta belirdi. Mide bulandırıcı iğrenç kokusunu aldı cadının. Artık sinirden delirecekti Sir Zeyn. cadının evine doğru inanılmaz bir hızla koştu. Tam o sırada bulutların arasından DOLUNAY belirdi.

 Sir Zeyn'in tırnakları kalınlaşıp sivrileşti. Acı çekiyordu. Kendini istemsiz olarak yerden yere atıyordu. Vüzudundan orantısız biçimde uzun tüyler çıkmaya başladı. Tırnakları ile  kendi derisini yırtmaya başladı. Dişleri uzadı, kafa yapısı değişip çene ve burun kısmı uzadı. Kasları gelişti ve boyu uzadı. Tıpkı bir KURT gibi. Etrafındaki canlıların kokusunu alıyor, algılıyor ve hissediyordu onları. Leziz kanlarının kokusu. Ay'a doğru kenetlenip ulumaya başladı. Tıpkı bir kurt gibi...

                                      Devam edecek...
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: mit - 15 Kasım 2009, 15:42:08
Güzel bir öykü. Hiç fena değil hatta. Ama birinci kısım ile ikinci kısım arasında çok büyük bir boşluk var.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: diana - 15 Kasım 2009, 16:13:38
Çok güzel.Devamını merakla bekliyorum.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: dirock - 15 Kasım 2009, 18:18:34
mit'e katılıyorum bence de arada çok büyük bir boşluk var.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 15 Kasım 2009, 21:29:56
 Peki şimdi nasıl oldu?
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: mit - 16 Kasım 2009, 11:19:02
Şimdi daha iyi ;) Böyle ayrıntılara dikkat etmen gerek. İki bölüm arasında olan olayları anlatmak istemiyorsan bir önceki bölümü mantıklı bir yerde bitirmen gerekli. Mesela ilk bölümün sonunda cadıyı bulmak için yola çıksaydı ikinci bölümün başında da cadının yaşadığı yere yakın bir yerde olsaydı okuyucu bunu yadırgamazdı. Aradaki boşluğu kendi doldurabilirdi en azından... Bu haliyle çok daha iyi.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: BerkeB - 16 Kasım 2009, 12:13:49
boluk konusunu zaten arkadaşlar söylemişler birde şu cümlede bir düşüklük yokmu sizcede var demiyorum ama gözüme garip geldi..

Çift bir kişiliği vardı onun
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: dirock - 16 Kasım 2009, 19:16:32
boluk konusunu zaten arkadaşlar söylemişler birde şu cümlede bir düşüklük yokmu sizcede var demiyorum ama gözüme garip geldi..

Çift bir kişiliği vardı onun

Evet bencede o cümlede bir anlatım bozukluğu var.
"Artık o çift kişilikli idi" gibi birşey olabilirdi.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 17 Kasım 2009, 19:40:21
 Daha çok bir de şiirsel bir anlatım yapmak istedim devrik cümlelerle. Belki daha hoş dedim ama düzeltirim.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: mit - 18 Kasım 2009, 12:02:05
Bence sakıncası yok. Arada devrik cümleler iyi gider. Çok fazla olmaması kaydıyla elbette...
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 21 Kasım 2009, 17:46:42
                                         III  Tuzak

 Sir Zeyn inanılmaz derecede acı çekiyordu düştüğü nemli toprakta. Zihnini yavaş yavaş kaybediyordu. Olacakları tahmin etmeye başlamıştı bile. Yaşlı cadının iğrenç vücudunu yiyip parçalayacaktı. Şimdiden midesi kalkmıştı. Ve zihni yine kayboldu...

 Sir Zeyn kendine geldiğinde anlamsız bir uyku sersemliğiyle etrafına bakıyor nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Sonradan farketti ki etrafta hiç kan yok. Bu duruma şaşırmıştı. Hem vahşi cinayetler işleyip hem de temizlik yapmayı da mı öğrenmişti? Ayağa kalkmayı denedi ki ayağına bir şey takıldı. El yordamı ile kalkacaktı ki eline de bir şey takıldı. Kafasını çevirmeyi denedi olmadı bir tasma geçirilmişti iri boynuna. O zaman anladı ki gerçekten güçlü bir düşmanı vardı...

 Bir ışık aralandı. Sebebinin kapının aralanması olduğunu farketti bir süre sonra. Karanlığa alışmış gözlerini acıyla kırpıştırdı. Kendine doğru yaklaşan bir karartı vardı. Yorgunluğuna yenik düşüp tekrar bayıldı...

                                                 Devam Edecek...

 
 
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: BerkeB - 21 Kasım 2009, 21:15:17
bütün parçalarını ilk mesajda birleştirirsen daha iyi olur bence.Onun dışında hikayen güzeL...
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 22 Kasım 2009, 21:16:08
 Peki
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 03 Aralık 2009, 12:24:47
                                              Sir Zeyn

 ‘Herhangi bir zevk aldığın her an kan emici bir canavara dönüşecek ve sevdiklerine saldıracaksın Sir Zeyn! Seni lanetliyorum!’ dedi yaşlı kadın. Sir Zeyn bir kötlük yapmıştı ona. Suçsuz oğlunu asmıştı. Ve tek nedeni de paraydı. Tabii Sir Zeyn bunu önemsememişti. Ona her gün binlerce insan arkasından lanet ediyordu. Çünkü o acımasız ve kötü kalpli bir insandı. Ama bu seferki lanet gerçek bir lanetti. Ve bunu anlaması fazla zaman almayacaktı. Çünkü dünyada onun kadar rahat ve şöhret içinde yaşayan bir başka insan yoktu.

 Sir Zeyn at arabası ile malikanesine gitti. Yorgundu ve açtı, her bakımdan. Hizmetçileri yameğini metresleri yatağını hazırladı. Yemeğini bir çırpıda bitirdi. Çünkü asıl açlığı yeni başlıyordu. Banyosuna gitti ve hizmetçileri onu yıkadı. Rahatlamıştı ve anlaşılmaz açlığı giderek artıyordu. Başı dönmeye başlamıştı. Kendini odasına metreslerinin yanına bıraktı...

 Güneş ışıkları gözkapaklarının arasından gözlerine girdi. Gök mavisi gözlerini araladı. Etrafta acayip mide bulandırıcı bir koku vardı ve yatağı sıcak, ıslaktı. Yatağından doğruldu. Birden içini bir korku saldı. Etrafında parçalanmış kadınlar! Ve her yer kan! Sir Zeyn ne yapacağını şaşırdı. Korkuyordu ve karnı toktu. Aynaya bakmaya karar verdi. Ağır ve korkak adımlarla ilerledi. Ağzı yüzü kan içindeydi! Korktu çığlık attı. Delirmek, çıldırmak üzereydi. Önüne gelen herşeyi yıktı, döktü, kırdı. Hizmetçileri anında kapısına dayandı: ‘ Efendim iyi misiniz!?’ ‘İyiyim siz işinize bakın!’ Sir Zeyn hizmetçilerine odasına girmemelerini emretti. Yıkanıp üstüne yeni kıyafetler geçirdi. Kendini dışarı attı. Adamları olmadan, korumasız. Yaşlı kadına gidiyordu. Bir yandan korkuyor bir yandan da öfkeleniyordu. Kilometrelerce yürüdü. Yorgunluğunu hissetmiyordu. Bir anda kendini yerde buldu. Yaklaşık on köylü delikanlıydı onu yere atanlar. Yüzlerinde alaycı bir sırıtma ve öfke vardı. O öfke ile neler yapacakları hiç belli olmazdı. Sir Zeyn başını çamurların içinde buldu. Daha da öfkelendi. Kontrolünü kaybetti...

 Aradan belli bir müddet sonra yine aynı koku ve yine aynı sıcaklık vardı. Artık o bir canavardı. Kanla beslenen ve asla sinirlenmemesi gereken ve asla zevk almaması gereken bir canavar. Bunun farkındaydı. Her zaman daha güçlü olmak istemişti fakat bu farklıydı. Bir canavardı artık...

                                       



                                     

  Yerde yatan genç delikanlılara ve bir de kendine baktı zalim canavar. Artık bu görüntülere yavaş yavaş alışmaya başlamalıydı. Fakat onun durumu zordu. Çift bir kişiliği vardı onun. Bu kişilik mantığa bakmayan tam tersine duygularla hareket eden bir kişilikti. Ama hareketleri abartılı ve açtı, duyguya açtı, AŞKA! ÖFKEYE! Yani onun üstündeki lanet asla duygularının olamamasıydı. Ve bu durumu bozabilmek için bir karar verdi Sir Zeyn. O yaşlı cadıyı öldürmek.

 Sir Zeyn yoluna devam ediyordu. Kararı kesindi. O yaşlı cadının canına okuyacaktı. Uzun bir süre dağlar dereler aştı. Akşam olmuştu. Cadının evi uzakta belirdi. Mide bulandırıcı iğrenç kokusunu aldı cadının. Artık sinirden delirecekti Sir Zeyn. cadının evine doğru inanılmaz bir hızla koştu. Tam o sırada bulutların arasından DOLUNAY belirdi.

 Sir Zeyn'in tırnakları kalınlaşıp sivrileşti. Acı çekiyordu. Kendini istemsiz olarak yerden yere atıyordu. Vüzudundan orantısız biçimde uzun tüyler çıkmaya başladı. Tırnakları ile  kendi derisini yırtmaya başladı. Dişleri uzadı, kafa yapısı değişip çene ve burun kısmı uzadı. Kasları gelişti ve boyu uzadı. Tıpkı bir KURT gibi. Etrafındaki canlıların kokusunu alıyor, algılıyor ve hissediyordu onları. Leziz kanlarının kokusu. Ay'a doğru kenetlenip ulumaya başladı. Tıpkı bir kurt gibi...

                                     


                               

 Sir Zeyn inanılmaz derecede acı çekiyordu düştüğü nemli toprakta. Zihnini yavaş yavaş kaybediyordu. Olacakları tahmin etmeye başlamıştı bile. Yaşlı cadının iğrenç vücudunu yiyip parçalayacaktı. Şimdiden midesi kalkmıştı. Ve zihni yine kayboldu...

 Sir Zeyn kendine geldiğinde anlamsız bir uyku sersemliğiyle etrafına bakıyor nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Sonradan farketti ki etrafta hiç kan yok. Bu duruma şaşırmıştı. Hem vahşi cinayetler işleyip hem de temizlik yapmayı da mı öğrenmişti? Ayağa kalkmayı denedi ki ayağına bir şey takıldı. El yordamı ile kalkacaktı ki eline de bir şey takıldı. Kafasını çevirmeyi denedi olmadı bir tasma geçirilmişti iri boynuna. O zaman anladı ki gerçekten güçlü bir düşmanı vardı...

 Bir ışık aralandı. Sebebinin kapının aralanması olduğunu farketti bir süre sonra. Karanlığa alışmış gözlerini acıyla kırpıştırdı. Kedndine doğru yaklaşan bir karartı vardı. Yorgunluğuna yenik düşüp tekrar bayıldı...


                                         

  Zeyn kendini o loş zindanın tam tersine içeri ışık giren, derli toplu lüks ve geniş bir salonda buldu. İlk bunlara bir anlam veremedi. Zaten uyku sersemiydi. Sonra birden içeriye genç, güzel alımlı ve çok çekici bir bayan girdi. Zeyn çapkın bir adamdı. Böyle bir fırsatı da kaçıracak değildi. Zarif ve hızlı bir şekilde ayağa kalktı. Nazikçe kadının elini öptü. Kadın hafifçe güldü her kadının güldüğü gibi. Sonra ‘ Bana asılmadan önce bir aynaya bak istersen.’ dedi. Zeyn şaşırmıştı. Etrafı inceleyerek bir ayna aradı. Bir tane boy aynası bulup onun yanına gitti. Kendine baktığında ödü kopmuştu. Hatta ufakta bir çığlık atmıştı. İlk olarak çıplaktı. Ve ikinci olarak gözleri kırmızı, vücudu daha tüylü ve daha kaslıydı. Aslında eskisinden daha çekici ve erkeksi olduğunu düşünüyordu Zeyn. Tabii bu şekilde olmasının lanetin bir parçası olduğunu da biliyordu. Sonra aniden kafasına dank etti. Eğer bu kadına ilgi duymaya ve istemeye devam ederse tekrar canavara dönüşecekti. Ama zaten bu kadına ilgi duyması artık mümkün değildi. Aynanın yansımasından kadının gerçek yüzü belirmişti. Yaşlı Cadı. O elleri nasıl öpmüştü! O yüze, o vücuda nasıl çekici demişti. Ona bakıp ta nasıl fanteziler kurmuştu. Bunları bir de şimdiki gerçek haliyle düşünüp aynanın yanı kustu. Kustuklarının arasında dün yediği metreslerinden birinin parmağı da vardı. Bunu görüp tekrar kustu. Kendini toplaması biraz zaman almıştı. Ki cadı yok olmuştu. Arkasına döndü etrafına bakındı. Yok hiçbir yerde yok. Kapıyı açmayı denedi. Kilitliydi. Sinirlendi, boğazından insan dışı bir homurtu çıkmıştı. Hoşuna gitmişti. Bu bir güç belirtisiydi ona göre. Zevkle kapıya vurdu bir yandan da tekrar o insan dışı homurtuyu çıkarıyordu. Sonunda kapıyı kırdı ve bir zafer çığlığı daha doğrusu homurtusu attı. Dışarı doğru koşmaya başladı. Etraf yine karanlıktı. Bundan mutluluk duydu. Ve zevkle göklere sıçradı. Aşağı düştüğünde beyaz postlu çok güzel bir kurttu...

Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 03 Aralık 2009, 20:35:29
 Hiç mi yazılacak bir şey yok? Yorum yapın lütfen :(
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: BerkeB - 03 Aralık 2009, 22:05:03
Flood yapmaktan bıkmadınmı vinreal :)
Neyse hikayen güzel gayet güzel ;)
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Berre - 06 Aralık 2009, 11:54:55
Benim anlayamadığım ufacık (!) bir nokta var. Bu noktayı anlarsam tüm hikâyeyi anlamış olacağım.
''Sir Zeyn, vampir mi; kurt adam mı?''
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: BerkeB - 06 Aralık 2009, 14:38:54
Bence vampir
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Berre - 06 Aralık 2009, 14:40:31
Ama sonunda kurt diyor (ben mi yanlış anladım acaba).
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: BerkeB - 06 Aralık 2009, 22:54:35
Evet oda doğru Vinrael cevap bekliyorum senden:....
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 07 Aralık 2009, 20:15:36
 Aslında hikayenin başında o ufak ayrıntıları vermedim farkındaysanız. Vampirdi demedim. Ama kurt ta demedim. Sonradan kurda dönüştüğünü de söyledim ama sonra değşimini tamamladı ve tamamen kurt oldu. Anladınız mı arkadaşlar?
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Berre - 07 Aralık 2009, 20:34:24
Aslında hikayenin başında o ufak ayrıntıları vermedim farkındaysanız. Vampirdi demedim. Ama kurt ta demedim. Sonradan kurda dönüştüğünü de söyledim ama sonra değşimini tamamladı ve tamamen kurt oldu. Anladınız mı arkadaşlar?
:=) Biraz daha açıklarsan daha iyi anlayabilirim  :-\
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 07 Aralık 2009, 20:49:27
 Başta kadınlarla tam olarak ne yaptığını ve sonunu nasıl bitirdiğini biliyoruz. Genç delikanlılara da ne yaptığını biliyoruz. Ama ayrıntısını bilmiyoruz. Sonuçta parçalanıyor ve ölüyor. Ama kurt ta parçalar vampir de. Ve ben hikayenin ortalarında kurta dönüştüğünü yazdım. En son yazdığımda da tamamen kurt oldu ama daha fazla bilgi veremem çünkü hikayenin gizemli kısımları açığa çıkıyor.

NOT: Umarım anlamış ve kırılmamışsındır :)
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Berre - 07 Aralık 2009, 20:52:13
Başta kadınlarla tam olarak ne yaptığını ve sonunu nasıl bitirdiğini biliyoruz. Genç delikanlılara da ne yaptığını biliyoruz. Ama ayrıntısını bilmiyoruz. Sonuçta parçalanıyor ve ölüyor. Ama kurt ta parçalar vampir de. Ve ben hikayenin ortalarında kurta dönüştüğünü yazdım. En son yazdığımda da tamamen kurt oldu ama daha fazla bilgi veremem çünkü hikayenin gizemli kısımları açığa çıkıyor.

NOT: Umarım anlamış ve kırılmamışsındır :)
Neye kırılacağım canım bilakis asıl sen benim gibi birine  uzun uzun anlatmışsın.Teşekkür ederim sanırım anladım.Eh artık hikâyenin devamını bekliyorum :)

Not:Ama hikâyenin başında ve kimi yerlerinde ''kan emen,kanla beslenen'' diyor, bildiğim kadarıyla kurtlar kan emmez; belki bu yüzden yanılgıya düşmüşümdür.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 07 Aralık 2009, 20:55:18
 Benimim hatama ve Cadı'nın yeterince iyi lanet okuyamamasına bırakıyorum onu. Neye kırılma olayı da daha fazla bilgi veremdeğim için.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Amras Ringeril - 08 Aralık 2009, 16:52:15
Bu hikayenin sonu mu? Sadece zevk ve heyecan anlarında vahşileşmesi hoş bir farklılık olmuş. Ama yukarıda mit'e katılıyorum ben, epey boşluk var hikayede. Geçişler çok sert ve nedeni belli değil. Bu da muhtemelen küçük bir efsane yaratma çabasına bağladım. Arada kalmış, düz kısa öykü mü olacak yoksa destan tarzı lirik bir yazı mı? Hikaye güzelken olay örgüsü daha da geliştirilirse çok hoş olabilir. Mesela ben adamın düşüncelerini beklerdim, tam olarak.

Tebrikler.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 08 Aralık 2009, 20:26:45
 Hayır henüz sonu değil eğer sonu bu şekilde çok anlamsız bir son olurdu ama zamanım olduğunda tekrar Sir Zeyn'e göz atacağım ayrıca teşekkürler.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 15 Aralık 2009, 18:46:44
 İsterseniz devamını siz getirebilirsiniz 'Kayıp Yolcular'.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: mit - 16 Aralık 2009, 15:36:37
Güzel devam etmişsin. Devamını senin getirmen daha yerinde olur kanısındayım. Ama yazmak isteyenlere de engel olmayayım şimdi. Sonuçta bir elin nesi, iki elin sesi var.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Elerki - 16 Aralık 2009, 16:44:44
Vinrael,

Şansıma sitede yeniyim, tüm bölümleri art arda eklediğiniz kısmı okudum ve bölümleri beklemiş olmadım. :) Tebrik ederim. Devamını merakla bekliyorum.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Berre - 23 Mayıs 2010, 13:57:32
Vinrael, artık seni yeniden aramızda görebildiğimize göre yazının devamını getirirsin herhalde ?
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 23 Mayıs 2010, 14:10:59
 Aradan uzun zaman geçmişti. Çok uzun zaman. İnsanlıktan öylesine uzaktı ki bir daha o forma dönmek dahi istemiyordu. Bu özgürlük onu hiç olmadığı kadar mutlu ediyordu. Belki de cadı ona lanet ederken iyi bir şey yapmıştı. Belki de tanrı ona ikinci bir şans vermişti. O anda aklına olağanüstü bir fikir geldi. Kendi ırkını yükseltecekti. Dünya'yı insanların gazabından kurtaracak ve hayvanlara bahşedecekti. Ne kadar zor olsa da istemeye istemeye insana geri döndü. Bir süre öylece kendine baktı. Bu ona acı verdi. Ne kadar acınası bir durumda olduğunu gördü. Oldwood ormanında çıkıp Swordless şehrinin küçük patikalarında koşmaya başladı. önüne gelen ilk insana saldıracak ve kıyafetlerini alacaktı. Neyse ki bu pek zor olmadı. Bir silahşöre saldırmıştı. Fakat vurulmadan aradan çıkabilmişti. Hızlı davranıp silahşörün kıyafetlerini giydi. şapkasını onun taktığı gibi taktı. Elindeki korkarak yavaşça aldı. Böyle bir şeyi ilk defa görüyordu. Namlısına parmağını soktu biraz inceledi. Sonra onun bir tür kundaklı yay olduğuna karar verip kılıfına soktu.

 Şehre çıktığında havayıiçine çekti. Çeker çekmez öksürmeye başladı. İnsanlar dünyayı becermişlerdi. Bu nasıl bir kokuydu böyle nasıl bir iğrençlik. Binalar çok büyüktü. Ve hepsi gökyüzüne duman kusuyordu. O çevreden hızlıca uzaklaştı. 'Carmen Han' yazan mekana girdi. Burası güzel bir yerdi. Herkes şarkı söylüyor, içiyor, eğleniyordu. Fakat bir sorun vardı cebinde hiç para yoktu. Para kazanmanın bir yolunu bulmalıydı. Duvarda kağıt kokusu aldı. Gidip kağıtta yazanı okumaya çalıştı. Başta başaramadı ama bir süre sonra okumayı hatırladı.

                                                    DÜELLO


                                HERGÜN SAAT AKŞAM SEKİZDE MEYDANDA
                                DÜELLOLAR YAPILACAKTIR. HERKES DAVETLİDİR.
                                ÖDÜL 5000 ALTIN.

 Sayı fazlaydı. Doğal olarak para da fazlaydı. Bu yarışmalara katılacaktı. Gidip sakince boş bir masaya oturdu...


                                                Devam Edecek...



 
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 23 Mayıs 2010, 14:11:20
aynı anda mesaj göndermişiz :D
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Berre - 23 Mayıs 2010, 14:13:09
Kaç yıl sonra geri döndü acaba?
Bu arada sanırım asıl maceralar başlıyor.

aynı anda mesaj göndermişiz :D
Edit: Evet fark ettim ama sen benden hızlı davranmışsın :D
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 23 Mayıs 2010, 14:14:54
 Aslında 1. Kısımın sonundan bir önceki bölüm ve şu an sanayi çağındalar.
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 23 Mayıs 2010, 14:46:57
 Ayak sesleri duymaya başladım. Sanırım iri bir adamdı. Kokusu iğrenç. Yaklaşıyor... Yaklaşıyor... Geldi. '' AAAAAAAAAAAAAAAaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!'' Bir adamı duvara fırlattı. Acımış olmalı. Burnundan buhar çıkartarak etrafındaki insanlara baktı. Evet sıra bende. Bana doğru yaklaşıyor koku gerçekten de çok kötü. '' Kalk seni piç kurusu!''...'' Sana kalk dedim sürtük!'' Hızla yakamı tuttu. Onun elini tüm gücümle sıkmaya başladım. Yere yatmaya başladı. Bu kokuya daha fazla dayanamam. Ayağa kalktım ve onun tüm gücümle yukarıya fırlattım tavanı kırıp uçtu. Sanırım burdaki günlerim biraz garip geçecek. Bu handa bela var en iyisi gitmek buralardan. Dışarı çıkıp bir ağaca tırmandım ve uyudum...

 Sabah olduğunda etraf daha bir garipti. Güneş çok fazlaydı ve çok sıcaktı. Bu sıcaklığa dayanamazdım en iyisi güneşlenip uyumaktı ki tüylerim parlıyor. Uyurken kurt olduğumu hatırladım evet en güzeli. Ağaçtan aşağı atladım. Oh çimenler çok güzel. Biraz yalanıp uyuyayım...

 Dolunay'ı hissediyorum. Kurt formunda kalıp koşmak ne güzel olurdu ama paraya ihtiyacım var. Tekrar ağaca çıkıp insan olup kıyafetlerimi giydim. Değişim beni bazen yoruyor. Evet meydan tarafından sesler geliyor. Patlama sesleri. Çok korknuç... Ama para lazım. Hadi bakalım. Bir sıçrayışta çatı sonra başka bir çatı ve yere atlama vakti. Ayağım biraz acımadı değil.

 Bir adam bağırıyor. '' Bakalım hanginiz daha hızlısınız Hadi Görelim!!!!'' Ben bir kurdum en hızlısı ben olmalıyım. Yarışmaya girdim. İlk rakibim beni 20-30 metre ileride bekliyor. Galiba onu yere sermem gerekiyor. Koşmaya başladım. 2 admım 3 adım ve zıpla adam doğru uçuyorum. Tekrar bir patlama sesi. Çok iyi bir refleksle omzumu kenara çektim. Ve adamın üstündeyim. Birkaç pençe attım ve adam baygın. Bu kadar kolay olacağını hiç düşünmemiştim. Herkes beni alkışlıyor. İnsan yavruları ağzı açık bana bakıyor. Dişiler benimle sevişmek istiyor. Gayet hoş. Bu şekilde yaşayabilirim sanırım. Turnuvabaşı yanıma geldi ve adımı sordu. Kitaplarda 200 sene önce ölmüştüm. Adım '' Lucian'' dedim...



                                         Son
Başlık: Ynt: Sir Zeyn
Gönderen: Vinrael - 23 Mayıs 2010, 20:54:21
           
    LUCIAN
karanlıkta sevişelim
dudakların yaksın bedenimi
dişlerin içsin kanımı
kraliçem öldür beni
yaşat beni
yaralarımı sar
ay ışığında uyanalım
koşalım sonsuzluğa,özgürlüğe
yalnızlığımız bize özel olsun
sadece sen ben
gidelim buralardan...