"Oğlum olunca, yeterince büyüyünce ona bunları açıklayacaktım. Ama sonra anlamayacağını veya hiç anlamak istemeyeceğini ve yapmış olduğum şeyleri yapacağını, evet hatta belki miyavlayan tekirlerle ve sarmanlarla çevrili zavallı bir moruk sazanı öldüreceğini ve ona engel olamayacağımı anladım. O da kendi oğluna engel olamayacaktı kardeşlerim. Dünyanın sonuna kadar da böyle gidecekti, durmadan durmadan durmadan, kocaman dev bir herif filan gibi, belki dev ellerinde leş kokulu pis bir portakalı döndürüp döndürüp duran bizim Tanrı'nın kendisi gibi(Korova Sütbarı sağ olsun)."
Burada, fikirlerini gayet açık ifade etmiş gibi gelmişti bana. Tarih boyunca insanoğlunun yoldaşı olmuş olan şiddetin hiçbir zaman onun peşini bırakmayacağını düşündüğünü gayet net ifade ediyor. Kitap, genel olarak bakıldığında insanoğlunun şiddet içgüsünü eleştiriyor. Karşılaştığımız her taraf bir şekilde şiddete başvuruyordu. İyiler ve kötüler, gençler ve yaşlılar, totaliter rejim ve özgürlükçüler, sanıklar ve mağdurlar, polisler ve suçlular, Gardiyanlar, hasta bakıcılar, herkes.